QUOTE(hoLa @ Jan 15 2006, 03:34 PM)
Beautiful Chaos,
Bu ülkenin yüzde doksan dokuzunun müslüman olduğu söylenmektedir.
Buna bakarsak akıl hastanesinin müdürünün de müslüman olma olasılığı
çok fazladır.Bence hastane olayını bir daha düşünsen..
Sorunlar çıkabilir.
Konuya dönecek olursak Müslümanlar inançlarını kendi içlerinde
yaşadıkları sürece bence bir sorun yoktur.
Akıl hastanesini yatmaları konusunda ise sana katılamayacağım.
Bu ülkenin yüzde doksan dokuzunun müslüman olduğunu varsayarsak
bunların hepsi hastaneye diğer kalanlar ne olacak ?
Bu ihtimalleri düşünmeni isterim..
Geçmişte bir yerlerde, bu ülkenin max. %55'inin müslüman olduğunu rakamlarla kanıtlamıştım. Hem de hiç abartı ve yalan yoktu. Arşivde bir yerde duruyor olmalı. Ara bul. %99 yalanından kendiniz bıkmadıysanız bile %45 bıkmış ve iğrenmiş durumda. Bilgilerinize...
QUOTE(Beautiful Chaos @ Jan 28 2006, 02:38 PM)
Ayrı bir tartışma zemininde bir forum üyemiz:
“Tabiplerin bilirkişi olarak, Yasa Koyucuya uygulanmak üzere, kesin tavsiyelerde bulunabilmeleri gerektiğini ve gerçekte de halin böyle olduğunu” iddia etti.
Şeriatçıların, bizzat hastanelere çağrılmaları gerekliliği ve hatta zorunluluğu karşısında, Tabip Odaları ve her bir tabibin neden suskun ve eylemsiz kaldıklarını merak ediyorum.
Din çizmeyi aştı.
Netice itibariyle inanç meselesi değildir.
İşin siyasal boyutu tehlikeli ve sosyal psikolojisi hastalıklı haller aldılar.
Kendilerine yetki biçen tabipler neredeler?
Sevgiler
BC
Dinin çizmeyi aştığı çok doğru bir tabir. Bunu BC'un izniyle ilerde de kullanmak isterim.
Gerçekten din, din olmaktan öte bir hale geldi. Ya da zaten buydu da, müslümanlar geleneksel yalancılıkları ile bizi kandırmışlar... Yok din Allah ile kul arasındaymış, aracı yokmuş, her yaptığın kendineymiş, din topluma düzen sağlarmış çünkü insanların özdenetimlerini yapmasına imkan verirmiş, vs. bir sürü kulağa hoş gelen yalan.
Din denen global nazi ayaklanması, önce kendine düşman ilan ettiklerini yok etmeye, sonra da kendine dönüp, kendini yemeye and içmiş salyalı bir canavar-yaratıktan başka bir şey değil.
Bence görüldüğü yerde ezilmeli, elinden ne kadar insan evladı kurtarılabilirse o kadar insan neslinin devamı garanti altına alınabilir.
Yoksa bu evrime karşı mı? Din denen insan hayal gücünün, insanı dinci denen garip yaratığa dönüştürmesi zaten evrimin çizmiş olduğu yol olmasın?
BC sana katılıyorum. Zaten teşhis edilmiş ve adı konulmuş, bilinen ruh hastalıklarından birinin tüm bulgularını sergileyen dincilerin akıl hastanesine kapatılmaları gerekir. Bu rahatsızlığın tedavisi de olmadığından, iyileşmeleri "Allaha" kalır ki, işin en güzel yanı da bu olur...