Tam Forum Görünümü: Yemenli Rahman
Ateistforum > FORUMLAR > ATEİSTFORUM
sakligercek
Konu Hakkında hazırlık yaparken pante arkadaşın sitesine rastladım hoşuma gitti bu bilgileri aldım.

Konunun tamamı burda http://pante.blogcu.com/2576861/


Yemen’li Rahman

Muhammed zamanında Yemen'de çok önemli bir kabile reisi vardir ve peygamberliğe soyunmuştur. Adı Yemame Rahman'idir.
Bu Yemame Rahman'i oldukça kültürlü, zeki ve saygın bir kişidir. Araplar arasında oldukça nüfuzludur. Muhammed'in bu kişiyle diyalogları olmuş, ona büyük saygı duymuştur. Hatta onunla ilişkisi öyle bir dereceye gelmişti ki, Mekkeli inanmayanlar,
"Bize ulaşan bilgiye göre,Yemame'deki şu adam, Rahman denen kişi öğretiyor sana müslumanlığı. Kuşkun olmasın ve yemin ederiz ki, biz hiçbir zaman Rahman'a inanmayız." demişlerdir. (Siratu Ibn Ishak,Muhammed Hamidullah 180/254)

Rahman insanlar arasında kullanılan bir isimdi. Ve ilginçtir ki, Arab dilindeki birçok kelime Sankstritcedir, çok tanrılı Hint bolgesi diline aittir.
Mekkeli Araplar Muhammed'in islam kelimesini bile Bu Rahman denen kişiden aldığını iddia ediyorlardı.
Bu Yemameli Rahman, peygamberlik savında bulunduğu zamanlar bir diğer adı da "Müslim" di. Yani, İslam oluşturulmadan önce adamın bir adı da Muslim! Tabii, daha sonra peygamberlik savında Muhammed başarılı olunca, müslumanlar alay etmek için "Müseylime" ve "çok yalancı" anlamında "Kezzab" ismini de eklerler. Daha sonra da İslamın tarihi derlenirken, bu Rahman ile ilgili bilgilerin büyük çoğunluğu imha edilmiştir, ilerde sorun çıkmasın diye. Yine de elde kalabilen bu kadar bilgi bile durumu gayet iyi açıklayabilmektedir.

Yemen, o zamanlarda Mısır dahil ortadoğu ve Hindistan'a kadar ki uygarlıklar için önemli ticaret noktalarından biriydi. Aynı zamanda din olarak da musevilik, hristiyanlik ve müslumanlığın temeli olan sabiilik vardı. Bunun yanında musevilik ve hristiyanlık da sonradan yerleşmişti, tıpkı Medine'de yahudiliğin yerleşmiş olması gibi. Yemen bu yüzden ticari olduğu gibi bir dinsel merkezdi de aynı zamanda.
Rahman denen kişi Yemen'in Ezd kabilesinden, bilgelik ve nüfuzuyla saygı gören bir başkandı.
Muhammed, peygamberliğini ilan etmeden önce, karısı Hatice tarafindan ticari amaçlı olarak Yemen'e de gonderilmişti. Yemen'de o zamanlar çok önemli olan Hubase fuarına katılmıştı. Zaten Rahman'la da burada tanışmıştı. (Kaynak: Muhammed Hamidullah,Islam Peygamberi 1/61)

Muhammed'in içinden çıktığı Evs ve hazrec kabileleri de, o zaman ki Arap kabileler topluluğundan bir çoğunu içine alan Ve Rahman isimli kişinin de içinden çıktığı Ezd kabilesinden ayrılmaydı.
Yani kısacası, Muhammed ve Rahman uzak ta olsalar sonuçta akrabaydılar.
Yemen kokenli bu Ezd kabilesi Muhammed için çok önemliydi. Buna örnek olarak çok sağlam iki hadis aktaralım:

"Emanet Ezd'dedir." -Tirmizi,Sunen,no 3936-

"Ezd kabilesinden olanlar, allah'ın yeryüzündeki arslanlarıdırlar.İnsanlar onları alçaltmak isterlerken, Allah onları yükseltir. öyle bir zaman gelecektir ki, kişi hep 'keşke babam bir Ezd'li olsaydı, keşke anam bir Ezd'li olsaydı'diyecek" -Tirmizi,no:3937-

işte bu yüzden, bu Yemen ve Ezd kabilesi sevgisinden Muhammed, "iman Yemenlidir, hikmet de Yemen'lidir" demiştir. Sadece sevgisinden değil tabii, Yemen'in o zamanlar bir dinsel merkez olması, bütün dinlerin kaynağı olan sabiiliğin orada merkezi din olmasıdır. Muhammed'e göre iman dolayısıyla dini oluşturan herşey, ibadetlere kadar Yemenlidir, Sabiilik kökenlidir. Bu nedenle Rahman hiç de önemsiz bir insan değildir Muhammed için.
Nitekim, peygamberliği Muhammed'e kaptırmak istemeyecek, kendisi de peygamberliğini ilan edecek, başarılı olamayınca 148 yaşında olmasına rağmen Muhammed'e peygamberlikte ortaklık dahi teklif edecektir.

Evet, bazı bilgiler gerçekten şaşırtıyor insanı. Ama olmayacak birşey de değil.
Üstelik bazı kaynaklara göre, Muhammed'den 20 yıl önce peygamberliğini ilan etmiş.
Hicret'in 10. yılında Muhammed'e şu satırlarla ortaklık teklif ediyor;

" Tanrı elçisi Müseylime'den,Tanrı elçisi Muhammed'e mektuptur.Sana esenlikler dilerim.
Ben Peygamberlikte sana ortak edildim.Yeryüzünün yarısı bize,yarısı Kureyşlilere aittir,fakat Kureyşliler adaletle hareket etmezler."

Peygamber'in,Yemame halkına öğretmen olarak gönderdiği, Reccal bin Unfuva, Müseylime ile çok iyi arkadaş olmuştu.
Ve Tanrı'nın Müseylimeyi, Muhammed'e ortak ettiğine tanıklık ediyordu.

Margoliuth'a göre ise Muhammed peygamberlikte Yemenli Rahman'ı taklit etmişti.

Rahman'dan Örnek Ayetler:

"Allah yüklü deveye in'am etti. Ondan koşan bir yavru çıkardı. Sifak (alt deri) ile hasa (barsak) arasindan."

"Salih insanlar gecelerini uyumadan, ibadetle geçirirler, gündüzleri de gökteki bulutlarin ve yağmurların kuvvetli tanrısı için oruç tutarlar."

"Tanrıyı her eksikten tenzih ederim ki, O dirilme zamanı geldiğinde, acayip bir biçimde diriltir. Sizi göğün katına yükseltir. O sizin hardal tanesi kadar da olsa işlerinizi ve gönlünüzden geçeni bilir. Insanlar bu yuzden ziyana uğrar ve lanete katlanırlar."

"Renkleri kara olduğu halde sutleri beyaz olan koyunlar uzerine and içerim ki."

"Ektiğiniz yerleri koruyunuz; yoksul olanları yurdunuza kondurunuz, azgınları yurdunuzdan uzaklaştırınız."

Bahriye Üçok'un "Dinden Dönenler ve Yalancı Peygamberler" kitabından.

Yemameli Rahman Müslim'den birkaç ayet daha;

Tohum ekerek,
Ekin yetiştirenler,

Ekinleri biçenlere,
Buğdayları savuranlara,

Sonra öğütenlere,

Onlardan ekmek yapanlara,

Bu ekmekleri ufak ufak doğrayarak,
Et suyunda ıslatanlara,

Ve bunların üzerine,
Sade yağ dökerek yiyenlere,

Şerefine and içerek temin ederim ki;

Siz hayvan besleyerek, çadırda yaşayanlardan,
Daha meziyetlisiniz.

Binalarda yaşayanlar da size üstün gelmedi.

Karanlıkları basan gece,

Siyah Kurt,

Ve yaşına basan,
Çatal tırnaklı hayvan adına andolsun ki;
Üsseyid'lerin,
Harem'in hürmetini çiğnememiş
Olduklarını teyit ederim.


Aşağıdakiler de Kur'an'dan:


Naziat/1-5

o daldırıp çıkaranlara,

usulcacık çekenlere,

yüzüp yüzüp gidenlere.

yarışıp geçenlere,

ve bir iş çevirenlere
Andolsun ki,

Ayetler arasında bayağı benzerlik var. Allah'ın yemin şekli nerdeyse aynı. Yemame'li Müslim'in ayetlerini Muhammed'den daha önce yazdığını düşündüğümüzde;
"Yoksa Cebrail aleyhisselam Müseylime'ye de uğramış olmasın?" demekten alamıyoruz kendimizi.

O dönemin peygamber iddiası ile ortaya çıkan Esved ül-Ansi, Tuleyha Bin Huveylid, Secah ve
Müseylimet ül-Kezzab yani Yemameli Rahman Müslim'le Muhammed bin Abdullah'ı ele aldığımızda başarılı olanla kaybedenleri görmekteyiz. Peygamberlikte dikiş tutturamayanların çoğu bu girişimlerini canlarıyla ödediler. Başarılı olanınsa hala uğrunda canını feda edecek milyonlar var.
ilericimateryalist
QUOTE(sakligercek @ Jun 10 2007, 10:19 AM) *
Ayetler arasında bayağı benzerlik var. Allah'ın yemin şekli nerdeyse aynı. Yemame'li Müslim'in ayetlerini Muhammed'den daha önce yazdığını düşündüğümüzde;
"Yoksa Cebrail aleyhisselam Müseylime'ye de uğramış olmasın?" demekten alamıyoruz kendimizi.



İkisinin de tanrısı aynı mı peki?
sakligercek
QUOTE(ilerlemecivemateryalist @ Jun 10 2007, 10:58 AM) *
İkisinin de tanrısı aynı mı peki?


Ayetler arasında bayağı benzerlik var. Allah'ın yemin şekli nerdeyse aynı. Yemame'li Müslim'in ayetlerini Muhammed'den daha önce yazdığını düşündüğümüzde;
"Yoksa Cebrail aleyhisselam Müseylime'ye de uğramış olmasın?" demekten alamıyoruz kendimizi. laugh.gif

O dönemin peygamber iddiası ile ortaya çıkan Esved ül-Ansi, Tuleyha Bin Huveylid, Secah ve
Müseylimet ül-Kezzab yani Yemameli Rahman Müslim'le Muhammed bin Abdullah'ı ele aldığımızda başarılı olanla kaybedenleri görmekteyiz. Peygamberlikte dikiş tutturamayanların çoğu bu girişimlerini canlarıyla ödediler. Başarılı olanınsa hala uğrunda canını feda edecek milyonlar var.
ilericimateryalist
O zamanlar peygamberlik meslek gibi bir şey olmuş herhalde. Bu kadar çok rekabet halinde peygamber olduğuna göre...
Pante
QUOTE(ilerlemecivemateryalist @ Jun 10 2007, 10:58 AM) *
İkisinin de tanrısı aynı mı peki?


Aynı demek yanlış olur. Önce aynıydı, sonra farklı oldu, sonra tekrar aynı oldu. Nasıl mı?
Bunu anlayabilmek için o dönemi 3'e ayıralım.
1- Muhammed'in peygamberlik ilanından önceki hanifler içindeki dönemi
2- Muhammed'in Haniflerden koptuğu ve peygamberliğini ilan ettiği dönem ve ilk yıllar
3- Muhammed'in deneyim kazandığı, özellikle hicret sonrası dönem

Muhammed başlangıçta Hanifler içindeydi. Yemameli rahman denilen Müslim'de öyle.
Hanifler İbrahim dinine ve tek tanrıya inanırlardı. Tanrılarına Rahman derlerdi. Bunlara, İbrahim'in Sabii olarak bilinmesi nedeniyle Sabii deniyordu. Ama güneş-yıldız tapınması yoktu. Sabii'liğin dili Süryanca'ydı. "İlah", "Kur'an", "Furkan", "kitab", "melek" ve daha bir çok sözcük gibi "Islam", "müslim", "hanif", ve "Rahman" da bu dilden geliyordu.
Ortadoğuda diğer dinlerin yanında İbrahimîlik olarak önce Müslimlik vardı. Daha sonra Müslimliğin bir kolu olarak Haniflik oluştu.
Haniflik içinde Yemameli rahman denilen Müslim çok güçlü durumda olunca Muhammed bunlardan sessiz sedasız ayrıldı.

2- Muhammed, bu ayrılıştan sonra kendi projesini oluşturdu ve peygamberliğini ilan etti. Bu projede Tanrı anlayışı ise putperestlerin en büyük tanrısı olan El-ilah oluşturdu, ki o dönemde artık Ellah ya da Allah olarak seslendiriliyordu. Diğer Tanrı ve tanrıçaları reddedip tek tanrı olarak Allah'ı öne sürdü.
Putperestler buna "Biz zaten Allah'a inanıyoruz, ama diğerleri de bizi ona yaklaştırıyor, dualarımızı ona iletiyor, şefaat ediyorlar" diye itiraz etmişti.
Hanifler ise Muhammed'i bir putu tanrı edinmekle suçlamış, neticede bunun da putperestlik olduğuyla eleştirmiş ve katılmamışlardı.

3- Muhammed, haniflerin itirazına " İster Allah deyin, ister Rahman, en güzel isimler onundur." diye bir siyasetle yaklaştı.
Putperestleri ise şeytan ayetleri denen ayetlerle yanına çekmek istedi. Ancak kendi saflarından büyük bir tepki görünce ayetleri geri çekti ve durumu düzeltmeye çalıştı.
İslamı egemen kılınca Allah ve Rahman farkı kayboldu ve zamanla sanki rahman'ı da Muhammed ya da Allah bildirmiş zannedildi.
ilericimateryalist
Peki Allahın İslamdaki 99 ismi içinde bu tip eski dinlerden kalma olanlar var mı?
sakligercek
Atedeipan kaynak yazabilirmisin tamamını okumak isterim.
Pante
QUOTE(sakligercek @ Jun 10 2007, 02:14 PM) *
Atedeipan kaynak yazabilirmisin tamamını okumak isterim.


Ne yazık ki internette bunun tek bir kaynağı yok.
Kitap olarak ise bu konuyu tek bir kitapta tüm detaylarıyla bulma olanağı yok.
Yine de konuyla ilgili en iyi kitap: Bahriye Üçok'un "Dinden Dönenler ve Yalancı Peygamberler" adlı kitabı.
Buradaki bilgileri Muhammed Hamidullah'ın yazdıklarından, Taberi'den, Neşet Çağatay'ın "İslam Öncesi Arap Tarihi ve Cahiliye Çağı" kitabından genişletme imkanı var. O dönemden birçok kaynak yakılmış ve yokedilmiş olduğundan yeterince bilgi edinilemiyor. Bilhassa İslam öncesi yazılmış şiirleri bu konuda çok faydalı olurdu. Ama elde kalan ve "Yedi Askı" adıyla kitap haline getirilen şiirler de yeterince bilgi mevcut değil. Sadece yukarıda yazdıklarımı destekleyici ipuçları elde edilebiliyor.
Pante
İnternetten faydalanabileceğiniz bazı yazılar:

http://www.geocities.com/ateizmvedin/muham...im_ogretti.html

http://www.islamiyetgercekleri.org/muhammedgelisim.htm

QUOTE
Peki Allahın İslamdaki 99 ismi içinde bu tip eski dinlerden kalma olanlar var mı?


Bu isimlerden eski dinlerden olanlar çok olduğu gibi büyük çoğunluğu Arapça sıfatlardan oluşur. Herhangi bir özelliği yoktur.
Antimuhammed
Eğer yolunuz bir gün Hindistana düşerse o zaman Surya ların Arap yarımadasına olan etkilerini açık bir şekilde göreceksiniz. İhrama girmekten tutun, cami mimarisi, namaz, oruç gibi ibadetlerin tıpa tıp olduğuna şahit olacaksınız.

Hindu tapınaklarda Camilerdeki gibi mihraplar bulunmaktadır. Camilerde ki mihraplar boş dururken Hindu Mabedlerinde ki mihraplarda Tanrı heykelleri bulunur. Zaten Mihrabın yapılış amacıda budur. Mihrap Arabistanda İslam öncesi Sabaailer tarafından da kullanılmaktadır.
Asıl içeriğin sadece basit bir görünümüdür. Resimlendirilmiş tam halini görüntülemek için lütfen, buraya tıklayınız.