Jump to content

Recommended Posts

Hayır sevgili terliksi.

Kuran'ın en temel mesajı ve insanlara uyarısı bu dünyanın insanlar ve şeytanlar (İblis ve soyu cinler) arasında geçen bir mücadele/ savaş oldugu yönündedir. (Bkz: Araf suresi)

Ayetlere inananlar ve bu uyarıyı kaale alanlar savaşta iyilerin yanında yer alırlar.

Ayetleri yalanlayanlarsa gözle görülmeyen ama sonucları cok net gozlemlenebilen bu savasta kotuye hizmet eden birer maşa olurlar ve dolayısıyla ölümden sonra "kaybedenler kulubu"nde yer alırlar.

Yanlış meal falan da yok ortada... Ayetler gayet açık ve net.

İblis= melek, Rabbine başkaldırdıktan sonra cin'e dönüşüyor... asi, isyankar melekler= cin... "şeytan" da cinler ve onlara uyan-benzeyen insanlar için kullanılan kelime...

Selam.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 80
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

selamlar..

İlk iletim ancak uzun süredir takip ediyorum forumu..

Şu fincanla ruh , cin.. ( herneyse ) çağırma olaylarını duymuşsunuzdur sanırım , bunlara ben de inanmam ancak bu olayın gerçek olduğunu yani insandan başka bir gücün ( cin , ruh , uzaylı herneyse.. ) o fincanı ittiğini biliyorum..

Yani birşeyler var ama cin mi değil mi bilemiyorum..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Cinler var. Ruh muh yok.Kutsal kitaplarda insanlar "cinlerin insanlığı yoldan çıkarma-ayağını kaydırma çabaları" hakkında uyarıldığı için, cinler açık açık cin (şeytan) olduklarını söyleyince sapkın öğretilerini pazarlayamıyorlar.

Ama kendilerine ruh-hayalet, uzaylı gibi isimler vererek amaçlarını gerçekleştirebiliyorlar.

Olay bundan ibaret. Kuran bu konuda insanlığı -en güzel ve en açık şekilde- uyarmakta.

Selam.

İkiside aynı masal,değişen ne olduki?

tarihinde dinsavar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
selamlar..

İlk iletim ancak uzun süredir takip ediyorum forumu..

Şu fincanla ruh , cin.. ( herneyse ) çağırma olaylarını duymuşsunuzdur sanırım , bunlara ben de inanmam ancak bu olayın gerçek olduğunu yani insandan başka bir gücün ( cin , ruh , uzaylı herneyse.. ) o fincanı ittiğini biliyorum..

Yani birşeyler var ama cin mi değil mi bilemiyorum..

Eğer o seansta bir şarlatanlık yoksa kesinlikle cinler-şeytanlar bunu yapıyor. Ama hemen her zaman "ruh" kılığında geliyorlar.

Buradan Terliksi gibi kah cinleri, kah melekleri inkar eden müslüman arkadaşlara seslenmek istiyorum.

Şeytanlar kendilerinin olmadığını insanlara inandırmak için var güçleriyle çalışıyorlar. Ki rahatça at koşturabilsinler. İkinci Dünya Savaşı'nı bile başlatan şeytanlar kendilerinin olmadığını inandırdıkça , insanlar savunmasız bir şekilde onların maskelerine iman ediyorlar. Çağa göre uzaylı, ruh veya Ramtha gibi tanrısal bir varlık olarak kendilerini tanıtıp şeytani planlarını uyguluyorlar.

Ruhçu öğreti, yani şeytanın öğretisi genel olarak şunu aşılamaya çalışır:

"Cin,şeytan ve melek diye birşey yoktur, bunlar sembolik anlatımlardır.

Ruhlar vardır.

Evrim-tekamül vardır.

Cennet ve cehennem sembolik anlatımlardır.

Namaz ve hacca gitmek yoktur."

İşte maalesef bugün müslümanların bir kısmı bu şeytanın öğretisine hizmet etme yarışına girerek (ruh meselesi hariç) ruhçu öğretinin temel planını benimsemiş durumdadırlar. Gerçek İslam diye bu pagan öğretilere sarılmış durumdadırlar. Öyle ki, uydurma mezhep ve hadis dinlerini bile mumla aratacak bir sapmanın eşiğindeler.

Kuran'daki gerçek dine göre şeytanlar da gerçektir, melekler de. ve hepsi de bizim gibi maddi varlıklardır.Lütfen spiritualizmin tuzaklarına daha fazla düşmeyin sevgili arkadaşlar. Şu an siz, hadis dini mensuplarından bile daha azılı spiritualist olma yolunda ilerliyorsunuz.

Terliksi arkadaşımızın iddialarını ilk kaleme alan yıllar önce Naci Çelik adlı yazar olmuştur. Ve şimdi yeni bir kitap yazdı, yine bu iddialarını etraflıca savunmaya devam ediyor. Ama kitabı basıma vermeden önce bizimle 114der sitesinin forumunda konuyu tartıştı ve benimle tartışmasında söylediği şu oldu:"ayetlere göre senin de dediğin doğru olabilir". Yani bu görüşleri dünyaya aşılayan adam bile ben ayetleri verince birden geri adım atmak zorunda kaldı. Ve şimdi o kitabı baskıya vermekten vazgeçti mi yoksa yine de verdi mi bilmiyorum. Ama emin olduğum şey bu düşüncenin başlatıcısı bile hatasını sezinledi, rahatsız oldu.

Selam ve sevgiler.

tarihinde Emre1974tr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yok yok , şarlatanlık falan yok.. Bizzat şahsım tarafından test edilip onaylandı ..

O varlık nedir bilemiyorum ama , vasıfsız tipler genelde hatta hepsi öyle.. Her defasında farklı bir karakter geliyor ancak çoğu ezik , kompleksli.. Ve insana zarar veya fayda sağlayacak donanaımları yok.. Birara çok sarmıştım bu işe ancak belli bir süreden sonra bayıyor .. Hep aynı muahabetler bazen seviye ilkokul ve öncesine kadar düşüyor , düşün yani o kadar 3. kaliteler :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Yok yok , şarlatanlık falan yok.. Bizzat şahsım tarafından test edilip onaylandı ..

O varlık nedir bilemiyorum ama , vasıfsız tipler genelde hatta hepsi öyle.. Her defasında farklı bir karakter geliyor ancak çoğu ezik , kompleksli.. Ve insana zarar veya fayda sağlayacak donanaımları yok.. Birara çok sarmıştım bu işe ancak belli bir süreden sonra bayıyor .. Hep aynı muahabetler bazen seviye ilkokul ve öncesine kadar düşüyor , düşün yani o kadar 3. kaliteler :)

Şunu bil ki dostum, onlar kendilerine ruh, uzaylı veya tanrısal filanca varlık gibi maskeler takacaklardır.

Ama aslında cinlerden başkası değiller.

Bunu hiçbir zaman aklında çıkarma. Ne kadar iyi taklit, rol yapsalar bile seni kandıramasınlar.

Selam ve sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

B. Russel'dan okuduydum diye hatırlar gibi oluyorum:

"

Bir adam -Ben sizin kralınızım- derse onu zaptetmek kolaydır. Bir kişi olduğu için tıkarsın tımarhaneye tedavi edip kurtarırsın. Tedavi olmazsa orada bırakır topluma zarar vermesini engellersin.

Bir toplum -Şu filanca bizim kralımız- derse, bu toplumsal histeriyi tedavi etmenin tek yolu SAVAŞtır.

"

Şimdi buradan hareketle,

Cin gördüğünü, ruhlarla ilişkide olduğunu, uzaylılarla seviştiğini filan söyleyen bir zata yardım etmek gerekir. Psikolojik olarak rahatsız olduğunu kabul edip, mümkünse doktora, hastaneye, tedaviye yönlendirilmelidir. Kendisi en sıradan deyimle "kafayı sıyırmış"tır. Hastadır, acınasıdır.

Cinlerin, ruhların, perilerin, dünyada dolaşan uzaydan gelen tuhaf yaratıkların olduğuna inanan bir toplumu düzeltmenin tek yolu ise SAVAŞtır. Eğitim savaşı, putlarını yıkma savaşı, bilimi bayrak etme savaşı, hayatta tek mürşidin ilim olduğunu öğretme, gösterme savaşı.

Otuz yaşına gelmiş, geçmekte bir adam olarak, yüzlerce defa cinli ruhlu muhabbetlere girdim. Daha bir kez ne biri geldi, ne fincan oynadı, ne yel esti. Ha ben inanmıyorum, kafirin önde gideniyim diye belki cincikler, ruhçuklar kokmuşlardır benden, o kadarını bilemem. Çocuk masallarını da yemem.

Hörmetle.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben de inanmıyorum zaten bu olaylara , benimki inanç değil , bilgi , biliyorum birşey var ama nedir bilemiyorum açıkcası çok da merak etmiyorum..

Benim söylediklerimi bana bir başkası söylese , hatta kardeşim veya arkadaşım ( güvediğim birisi yani ) .. Yine de inanmam , zaten normal olan da budur.. Normal bir insan buna inanmaz .. Ama var olan bierşeyi de yok diyemem ki :) Evet var.. Yapacak birşey yok yani :)

Ama , gerçekten çok vasıfsız varlıklar , insana kesinlikle bir halt yapamazlar , yapabilecek olsa bana defalarca yapardı , bu yaşıma geldim öyle karabasan falan tarzında şeyler bile başıma gelmemiştir.. Yani sürekli bu işlerle uğraşan kafayı sıyırmış birisi falan değilim :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Hayır sevgili terliksi.

Kuran'ın en temel mesajı ve insanlara uyarısı bu dünyanın insanlar ve şeytanlar (İblis ve soyu cinler) arasında geçen bir mücadele/ savaş oldugu yönündedir. (Bkz: Araf suresi)

Ayetlere inananlar ve bu uyarıyı kaale alanlar savaşta iyilerin yanında yer alırlar.

Ayetleri yalanlayanlarsa gözle görülmeyen ama sonucları cok net gozlemlenebilen bu savasta kotuye hizmet eden birer maşa olurlar ve dolayısıyla ölümden sonra "kaybedenler kulubu"nde yer alırlar.

Yanlış meal falan da yok ortada... Ayetler gayet açık ve net.

İblis= melek, Rabbine başkaldırdıktan sonra cin'e dönüşüyor... asi, isyankar melekler= cin... "şeytan" da cinler ve onlara uyan-benzeyen insanlar için kullanılan kelime...

Selam.

Sen hepsini birbirine karıştırmışsın. Sanırım hem incile hem de kurana tekrar göz atan gerek.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cinleri, hayaletleri algilama, "uzaylilarin kacirmasi" (alien-abduction), gibi algilamalara psikiyatride "lucid dream" (acik ruya) denir.

Wikipedia'dan: "During REM sleep the body is paralyzed by a mechanism in the brain, because otherwise the movements which occur in the dream would actually cause the body to move. However, it is possible for this mechanism to be triggered before, during, or after normal sleep while the brain awakens. This can lead to a state where a person is lying in his or her bed and he or she feels frozen. Hypnagogic hallucinations may occur in this state, especially auditory ones. Experiencing sleep paralysis is a necessary part of WILD."

Turkcesi: "REM uykusu sirasinda vucut beyindeki bir mekanizma tarafindan paralize olur, zira aksi taktirde ruyadaki hareket istemleri vucudun hareket etmesine neden olurdu. Ancak, bu mekanizmanin tetiklenmesi normal uykudan once, uyku sirasinda ve uyku sonrasinda beyin uyandigi esnada da gerceklesebilir. Bu su duruma yol acabilir: kisi yataginda yatiyordur ve kendisini donmus (felcli gibi) hisseder (hypnagogic) halisunasyonlar bu durumdayken olusabilir, ozellikle gaipten ses duyma olaylari. Uyku paralizi (felcli gibi hissteme) WILD (Wake-initiation of lucid dreams), yani acik ruyadaki uyanma baslangicinin gerekli bir asamasidir.

Tam kaynak: http://en.wikipedia.org/wiki/Lucid_dream

Sunu demek istiyorum, bu acik ruya gormeler yillar once benim de basima geldi. Ama tutup da bunu "cinlere", "perilere" yorumlamadim. Tip biliminin aciklamasi benim icin yeterlidir. Okuz altinda buzagi aramanin alemi yok.

tarihinde Aragon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Turkiyede "Cin gorduk" derler cunku insanlar bu konuya kanalize olmuslardir, kurgu ve folklor buna agirlik verir ve beyinin her turlu oyununu boyle seylere yorarlar.

Amerikada "uzayli gorduk" derler cunku insanlar bu konuya kanalize olmuslardir, kurgu ve folklor buna agirlik verir ve beyinin her turlu oyununu boyle seylere yorarlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Terliksi,

Rahmân Suresi, âyet 14, 15:

“O, insanı pişmiş çamur gibi kuru balçıktan (değişken maddeden)yarattı.

Ve cannı ateşin dumansızından (enerjiden) yarattı.”

Bu ayete göre insan ve cin ayrı şeylerden yaratılıyor.

Hıcr Suresi, âyet 26, 27:

“Ve hiç kuşkusuz biz, insanı (görünen, bilinen varlıkları) çınlayan kilden, işlenebilen çamurdan (halden hale giren maddeden)yarattık.

Ve cannı daha önce, en ince delikten bile geçebilen yakıcı bir esintinin ateşinden (engel tanımayan enerjiden) yaratmıştık.”

Bu ayete göre ise cinler insandan önce yaratılıyor. Her iki ayeti dikkate alırsak cinlerin ve insanların birbirinden farklı varlıklar olduğu, cinlerin insanlardan önce yaratıldığını görüyoruz.

Neml suresi, âyet 39:

“Cinlerden İfrit: “Sen makamından kalkmadan önce, ben onu sana getiririm, ben gerçekten buna karşı kesin olarak güvenilir bir güce sahibim.” dedi.”

Bu taht getirme işini becerebilen sıradan çömlekçi zanaatkâr bir usta mı? İfrit neyin nesi? Yoksa anlatılan sembol mü?

Tarihi kayıtlar ve Mukaddes Kitap’ta Süleyman Peygamberin hizmetinde bulunanların halk kültüründeki cinler olmayıp, Süleyman peygamberin babası Dâvut peygamberin hünerli zanaatkar adamları ve onlara ustabaşılık yapan Sur kralının gönderdiği Hurram Baba ile emrindeki hünerli kişiler zanaatkarlar olduğu görülmektedir.

Tevrat alıntısında cinlerden değil, Süleyman'ın emrinde çalışan normal insanlardan bahsediyor. Tevrat'ta geçen hadisedeki normal zanaatkarların insan olduğu ortada. Ama Kuran ayetine baktığımızda bunun dışında cinlerin de çalışmakta olduğunu görüyoruz. O halde muharref Tevrat'taki sadece insan anlatımlarını içeren eksik bilgiyi Kuran'da geçen insan ve cin anlatımları için delil olarak kullanmak hatadır. Üstelik tahtı getirmek isteyen ifrit'in varlığı da cabası.

Cin Sûresi için yazdıklarında da sorun var. Peygamberi dinlemeye gelen taife madem insandı, neden Kuran'da ins diye sıfatlandırılmadı? Kuran'da geceleri gizli gelen insanlara hep cin mi deniyor? Şu ayet de ilginç:

Bir de şu gerçek var: İnsten bazı kimseler cinden bazı kimselere sığınırlardı. Öyle ki, onların azgınlıklarını artırırlardı.

Doğrusu biz göğü yokladık (falcılığı denedik); fakat onu güçlü koruyucular ve şihap/ateş alevleri, göz kamaştıran parıltılar, yakıcı ışınlarla kaplı bulduk.

Yani herkesin bildiği tanıdığı adamlar, herkesin tanımadığı adamlara sığındılar. Ve bu gizli adamlar göğü yokladıklarında güçlü koruyucular ve şihap denen ateşlerle, yakıcı ışınlarla kaplı bulunuyor. Ve bu adamlar aslında birer insan, hatta insan da dememeliyiz, bunlar irade, vücut sıcaklığı ve akıl olmalı.

Ya Hadis? Bakalım: “-Bana cinnlerin davetçisi geldi. Beraber gittik. Onlara Kur’an’ı Kerim’i okudum.” buyurdular. Sonra bizi götürerek cinlerin izlerini, ateşlerinin kalıntılarını bize gösterdi."

Yemek yediklerini gösteren net bir işaret olmadığından bu hadis cinlerin etkileşime geçerek bıraktığı ateş kalıntılarından bahsediyor da olabilir.

Buradaki cinlerin ağzıyla anlatım yapılmış ve yukarıdaki ifade konuşan cine aittir. Cinn demek istemiştir ki “insten (bizim tanıyıp bildiklerimizden) bazı kimseler cinnden (tanımadığımız yabancılardan) bazı kimselere sığınırlardı”.

Matruşka misâli tanınmayan kişiler başka tanınmayan kişilerden bahsediyor. Zoraki gibi.

“Ben, cinn ve insi (herkesi) yalnızca, bana ibadet/kulluk etsinler diye yarattım.”

Neden ins diye bilinen bir kavram varken ekstradan cin diye tabir kullanılmış? Ben insanları bana kulluk etsinler diye yarattım dediğinde zaten gizli saklı insan ayrımına gerek bırakmazdı ki? Tanınmışlık veya tanınmamışlık göreceli kavramlardır. Ayette neden gizli -herkese görünmeyen- adamlar için cin diye ayrı bir kavram kullanılsın? Herkes demek yerine neden iki kavrama gerek duyulsun?

Buradaki dumansız ateş, bildiğimiz alev, kor veya nar değil,

içe işleyen derilere nüfuz eden hararet ısı/sıcaklık ateşidir.

Çok ekstrem bir açıklama, hem gereksiz hem de zorlama gibi duruyor. Sıcaklık ateşi veya dumansız alev demek yerine sıcaklık da diyebilirdi.

İnsanı ele aldığımızda iki şeyden müteşekkil olduğunu görmekteyiz.

1-Beden :Topraktan yaratılan

2-Can :Ateşten yaratılan

Topraktan olan yanı beş duyuyla algılanan tarafı et, kemik, kas vs.

Can olan yönü de duyularla algılanamayan, akıl, hafıza, irade, karakter, alt bilinç, üst bilinç, vs..tarafıdır.

Cann için hem sıcaklık, vücut ısısı diyorsun hem de onların alt bilinç, üst bilinç, irade, karakter, akıl ve hafıza olduklarından bahsediyorsun. Sıcaklık veya ısı canlılıkla alakalıdır doğru ama bu irade ve akıl gibi soyut tanımlamalarla örtüşmüyor.

Şimdi şöyle denebilir! kardeşim orada cinler deniyor insanlar demiyor ki!. Buna cevabımız, Kur’an insanlar dan başkasına indirilmemiştir olur. 34/Sebe 28 Biz seni, bütün insanlara bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik, başka değil. Ama insanların çokları bilmiyorlar.

Neden her zamanki gibi ins ve cin denmemiş de bütün insanlar tabiri kullanılmış?

27/17 Cinlerden, insanlardan (yabancı amelelerden, sadık dost ustalardan) ve kuşlardan orduları, Süleyman'ın huzurunda bir araya getirildi. Onlar, düzenli bir biçimde sevk ediliyorlardı.

Cin kavramını materyalize ederken ayette geçen kuş ordusu dikkatinizi çekti mi? Peki kuşlar hangi türden ins sınıfına giriyor?

Ayette geçen cinlerden bir ifrit belli ki bizim bilemediğimiz özel maharetleri olan, yada yeteneği olduğunu iddia eden biri ”Ben bunu yapacak güçteyim ve gerçekten güvenilir biriyim” bu ifade ona ait Süleyman (a.s) ona görev vermiyor. “Kendinde Kitap'tan bir ilim olan kişi de şöyle dedi: "Ben onu sana, gözünü açıp yumuncaya kadar getiririm.” Bu vazife ilmini mahiyetini bilmediğimiz bu kişiye veriliyor.

Bu nasıl insandır ki tahtı göz açıp kapayıncaya kadar getirebiliyor ve 'ya da yeteneği olduğunu iddia eden biri' diyerek geçiştiriliyor? Hangi türden insan Yemen tarafından kraliçenin tahtını Kudüs'e göz açıp kapayıncaya kadar getirebilir? Bu soru hem cin (insan) hem de ins (insan) için soruldu.

Sonunda anlıyoruz ki cinler hiçte bizim daha önce bildiğimiz türden şeyler değilmiş.

Hâlâ bizim sandığımız bir şeymiş gibi duruyor.

üstünede söz söyleyecek bir delikanlı yoktur !!!

Bu söz gereğinden fazla iddialı olmuş.

tarihinde sonus tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yil: 2008.

Yer: Internette bir forum.

Ve bazilari cinlerden bahsediyor. Hem de cok ciddiler.

Sevgili musluman arkadaslarim. Bu cin konusu size "komik" gelmiyor mu? Gercekten merak ediyorum. Yani birisi "cin" filan dedigi zaman beni gulme tutuyorda onun icin soruyorum.

Cin filan yok aradaslar. Dinlerin uydurdugu her sey gibi, cinler de yalandir.

Bir tek cin vardir o da Cin Ali'dir. :rolleyes:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cin var diyen arkadaslarin bunu somut bir sekilde ispat etmesi gerkmez mi????

Sonucta onlarda atesten yaratilmis maddi varliklar !!

Bu ispati daha cok kadinlardan bekliyoruz, rahman suresine gore cinler kadinlar ile iliskiye girebiliyorlar.

Bilimsel olarak,uydularda vs tespit edilmis hic bir UFO uzayli vakasi yoktur olamaz da.

Uzay in yapisini,uzaydaki isiyi ve mesafeleri bilenler,isik hizinin baglayiciligini vs bilenler zaten boyle aptal islerle ugrasmaz !

Bir arkadasin doktora muraccat fikri uygundur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...