Jump to content

Peygamberi Olmayan Bir Din


Recommended Posts

Muhammed'in yaşayıp yaşamadığı sorun oluşturmuyor, sorun oluşturan, varolmadığı gerekçe ve inancı ile Muhammed'in ve İslam'ın dokunulmaz ilan edilmesi.

Bu cümle bir ateiste ait.

Ama yalnız onun düşüncesini yansıtmıyor. Birçok ateist onun bu iddiasına sıcak bakıyor ve katılıyor. Yani bu düşünce şeklini birçok ateist paylaşıyor. Bu da açıkça bir sorun yaratıyor. Bu iletimde üzerinde yeterince düşünülmeden yazılan yukardaki cümlenin ateist bakış açısından neden bir sorun oluşturduğunu ve bundan kimlerin ve neden sorumlu olduklarını açıklamaya çalışacağım.

Muhammed’in yaşamadığı son yıllarda akademik çevrelerde tartışılan son derece ilginç ve önemli sonuçlar doğurabilecek bilimsel bir iddiadır.

Bu iddia ile ilgili tartışmaların ateistforum’da nasıl bir kronolojik sıra izlediğine ve bu konuda yazılanların ayrıntılarına değinmek istemiyorum. Çünkü onları forumdaki ilgili başlıklar altında kolaylıkla izleyebilirsiniz. Üzerinde durmak istediğim husus Muhammed’in yaşamadığı iddiasının neden bazı ateistleri rahatsız ettiği ve onların neden mantıksız, rasyonal olmayan, fevri bir tepki gösterdikleridir.

Genel bir inanışa göre, Muhammed’in yaşamış veya yaşamamış olması olgusu önemsizdir ve İslam ve Kur’an’dan soyutlanarak incelenmemelidir. Bu görüşü hem Müslüman’lar hem de birçok ateist paylaşmaktadırlar. Yaşamamış bile olsa Muhammed, İslam’ın kaçınılmaz bir öğesidir. Muhammed’in yaşayıp yaşamadığının hiç önemi yoktur. Önemli olan İslam gerçeğidir ki, ateistlerin görüşüne göre önce bu musibet din ve kitabı ortadan kaldırılmalı, sonra peygamberinin olup olmadığına karar verilmelidir. Bu din ortadan kaldırılıncaya kadar Muhammed yaşatılmalıdır. Çünkü Muhammed yaşamayınca İslam dini ve kitabı, eleştirilmesi olanasız, gizemli ve dokunulmaz bir nitelik kazanmaktadır.

Bu iddiada gerçek payı var mıdır?

Muhammed’in devre dışı bırakılması İslam’ı nasıl ve neden ileri doğru itebilecek ve dokunulmaz yapacaktır?

Henüz bu sorunun tatmin edici bir cevabı verilmemiştir.

Çünkü verilecek mantıklı bir cevap yoktur.

İddianın kendisi bilimsel gözlemlere yönelik kaba bir müdahaledir. Tümüyle desteksizdir.

Ama bazı ateistler bu cümle ile yetinmeyip, daha da ileri giderek, Muhammed’in yaşamadığını iddia edenleri ateizme karşı komplo kurmakla suçluyorlar. Onlara göre bu iddiaların sahibi olanlar gerçek anlamda ateist olamazlar. Hatta bazılarına göre bu iddiayı savunanlar aslında gizli Müslüman’lardır.

Bilinçsiz suçlamalar bu kadarla da bitmiyor ve bazı ateistler bu iddiaların devamı durumunda Müslüman olacaklarını deklare ediyorlar. Şaka yollu da olsa bu deklerasyon bazı ateistlerin nasıl bir gaflet ve dalalet içinde olabileceklerini gösteriyor.

Bazıları Muhammed’in yaşamadığı iddiası ve onu savunan ateistlerle mücadele etmek için, Ateistforum’u terkedip, başka forumlara gidiyorlar. Orada gerçekten gülünç, çocukça ve değersiz iletiler asarak, ne idiğü belirsiz savlarını, anlamsız kelime ve cümlelerle ifade etmeye çalışıyorlar. Bunları daha çok bana saldırarak yapıyorlar.

Muhammed’in yaşamadığını savunmanın neden bu kadar tehlikeli ve tiksindirici olduğunu açıklamaktan yoksun bu gafilleri başka nasıl nitelendireceğimi bilemiyorum. Küstah gibi terimleri kullanarak kendilerine hakaret ettiğim ve Muhammed’in yaşamadığını dayattığım gerekçesi ile forumu terketmelerinin immatüritenin ve küstahlığın bir belirtisi olduğunu düşünüyorum. Küstah terimini kimler için kullandığım ise başlı başına ayrı bir konu.

Ateistlerin birçoğu için Muhammed’in yaşamamış olması olasılığı, beklenmedik bir sürpriz oluşturuyor. Belleklerindeki İslam, Kur’an ve Muhammed kavramları alt üst oluyor. Bu beklenmedik gelişmelerden nasıl bir sonuç çıkaracaklarını bilemiyorlar. İslam, Kur’an ve Muhammed hakkında bilinenlerin ve yazılanların istisnasız tümü aniden geçerliklerini yitiriyorlar. Bu müthiş iddiayı kabul etmemek, kabul etmekten çok daha emin ve sağlam bir çözüm yolu olarak görülüyor. Şimdiye kadar bildiklerini terketmek ve herşeyi yeniden ve bu keresinde sıfırdan başlayarak değerlendirmek gereksinimi onları, nasıl bir çözüme bağlayacaklarını bilmedikleri, bir buhrana itiyor. Ben şahsen bazı ateistlerin bu konudaki sapkınlıklarını başka türlü açıklayamıyorum.

Bir diğer husus da İlhan Arsel ve Turan Dursun’un kitaplarının Muhammed’in yaşamaması durumunda geçerliklerini yitirmeleri gerçeği. Bir ateist beni Turan Dursun’a ve dolayısıyla ateizme ihanet etmekle suçlayacak kadar sapkınlaşabiliyor. Onlara toz kondurmanın ateizm açısından politik olarak doğru olmadığı ihsas ediliyor. Ama o gafil, ateizmin politik bir seçenek olmadığını düşünmüyor. Politik olarak doğru olmaya çalışmanın ise çoğu kere bir tür ahlaksızlık olabileceğini de hiç dikkate almıyor.

Sonunda durum şu ilginç sorunda düğümleniyor:

Peygamberi olmayan bir din nasıl eleştirilir?

Ateistler Muhammed’siz bir İslam’ı ve kitabını eleştirmeye henüz hazır değiller. Özellikle Muhammed’den soyutlanan Kur’an onlar için önemli bir sorun oluşturuyor. Kur’an’ı Muhammed yazmadı ise, kim yazdı? İslam Muhammed’le başlamadı ise nasıl başladı?

Bu soruların sorulmasından bile rahatsız olan ateistlerin onları yanıtlayabileceğini sanıyor musunuz?

Ben sanmıyorum.

O soruları yalnız yanıtlayamamakla kalmayacaktır ateistlerin birkaçı, onların sorulmasını önlemek için bir kumpanya başlatacaklardır. Nitekim bu kumpanya başlatılmıştır. Ama başladığı gibi de bitmiştir. Sağduyu, mantık ve rasyonalite hakim olmuş, ateistlerin çoğu değilse bile birçoğu (belki de çoğu), Muhammed’in yaşamamış olabileceği tezine sıcak bakmaya başlamışlardır. Bu onların bu tezi kabul ettiği anlamına gelmeyebilir. Bir anlama gelecekse eğer, ateistlerin çoğunun yeniliklere ve bilimsel gelişmelere afinitesinin daha çok olduğu anlamına gelir. Nitekim bu konuda yapılan bir anket bu gözlemi desteklemektedir.

Selamlar....

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 75
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Başlık :

- Peygamberi Olmayan Bir Din Ve Onu Eleştirmede Zorlanan Ateistler ( Hacı )

Bir an için farzeledim ki biz eleştiri getiremiyoruz , siz eleştirin o halde .

Neticede siz de ateistsiniz , yoksa hidayete erdiniz de bizim mi haberimiz yok ?!

Ama eleştirileriniz bilimsel olsun lütfen ; ispatlı delilli , belgeli , vesikalı ...

Müslümanların yayımladıklarını ve bilim dışı olanlarını asla kabul etmeyiz .

Hadi sayın Hacı , İslam'ı eleştiren başlıklarınızı sabırsızlıkla bekliyoruz .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed yaşamamış, hayal ürünü bir kişilik olsa dahi İslam, peygamberi olan bir dindir.

Nasıl ki ateistlere göre Allah yoksa ve hayali bir varlıksa, Muhammed de öyle olsa dahi İslam açısından değişen birşey olmayacaktır.

İslam, Allah'ına inanmayan ateistlerin, peygamberlerinin yaşamadığına da inanmamasını ateizme karşı mücadelelerinde bir kazanç olarak göreceklerdir.

Özellikle müslümanın müslümana olan propagandasında "Adamlar Hz. peygamberin yaşadığına inanmıyor, Allah'a inanır mı?" türünden antiateist kalıplar oluşturacaklardır.

Kanıtlanması mümkün görünmeyen bu iddianın İslam dünyasında bir etkisi olmayacağı kesindir.

Dolayısıyla din eleştirilerinde bir değişim yaşanmaz.

Hele bu iddia, Kur'an'la ilgili bir kanıtla desteklenemediği sürece ciddiye de alınmayacaktır.

Ancak şu mümkündür:

Eğer Muhammed'in yaşamadığı iddiası, kanıtlanamasa dahi sağlam dayanaklara oturtulduğu ve bir olasılık arz ettiği takdirde sanal alemde yer tutan tartışma konularından biri olabilecektir.

Ama bu haliyle değil ve kanıtları olmadığında gerçek yaşamı etkilemesi kesinlikle düşünülemez.

Buna örnek olarak;

Muhammed'in evlilikleri ve Kur'an'daki çelişkiler sanalda iyi bilinir ve yoğun olarak tartışılır.

Üstelik bunların çoğu kanıtlıdır. Mesela; Muhammed'in evlatlığının karısı Zeynep'le evliliğini reddeden yoktur, ama bunu müslümanların büyük çoğunluğu bunu bilmez. Bu bilgi onlara ulaşamaz, ulaştırılmaz.

Haliyle Muhammed'in gerçekte yaşamadığından da müslüman halkların bilgisi olmayacaktır. Duyan da yukarıda yazdığım gibi "Hz.Muhammed'in yaşamadığına inanmayan Allah'a inanır mı?" duyacak ve hakkında bir ton bilgi olan peygamber efendilerinin yaşamadığını söyleyenlerin aklına şaşacaktır.

Muhammed'in yaşamadığı iddiası tutmaz.

Tutsa dahi sonuç vermez.

Verse dahi geride 2 büyük din daha var.

Daha kestirme sonuç verecek olan var.

Musa'nın hiç yaşamamış olduğu iddiası kanıtlansın.

Bu kanıt, 3 dini birden çökertir.

Temiz iş! :lol:

Argümanları da çok daha fazla.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yukardaki başlığın Muhammed'in yaşayıp yaşamaması ile olan ilişkisi nedir?

Ben bu başlık altında Muhammed'in yaşamadığı tezini mi savunuyorum?

Yoksa çok dah farklı bir konuyu mu tartışıyorum?

Kaldı ki eğer Muhammed'in yaşadığını iddia ediyorsanız, onu siz kanıtlamalısınız.

Benim öyle bir sorunum yok.

Muhammed'in yaşamadığı iddiası bana ait olmadığı gibi, başlığın kendisi ondan çok daha farklı ve önemli bir konuyu tartışmak için açılmıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed yaşasa da yaşamasa da 1400 yıl önceki arap toplumunun "ideal" ferdini temsil ediyor. İslamı peygamber yoluyla eleştirmek hiç bir durumda yanlış bir yöntem olarak kabul edilemez. Hacı'nın bu meseleye kafasını takıp bir sürü başlık açmasının arkasındaki nedeni çözemiyorum.

Bunu daha önce de yapmıştı. "Darbe geliyor darbe, yalele yalele!" diye peş peşe bir sürü başlık açmıştı. Bruce Lee gibi bir başka ateisti de küstürüp siteden ayrılmasına sebep olmuştu. Benim gibi siteyi içten çökertmeye(!) çalışan adamların aksine Hacı'nın yapıcı/onarıcı(!) tavrını sonuna kadar destekliyoruz!

Durmak yok, yola devam!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aslında sayın Pante, söylenebilecek şeyleri güzelce söylemiş.

Birkaç şey de ben eklemek istiyorum.

Üzerinde durmak istediğim husus Muhammed’in yaşamadığı iddiasının neden bazı ateistleri rahatsız ettiği ve onların neden mantıksız, rasyonal olmayan, fevri bir tepki gösterdikleridir.

Sayın Hacı,

Ateistler senin buraya taşıdığın tezi görünce mantıksız, fevri ve irrasyonel davranmıyorlar.

Kalisch dnen adam "Muhammed'in ne yaşadığuına ne de yaşamadığına ilişkin somut veri yok, ama ben yaşamadığına İNANIYORUM" diyor ve sen bunu bilimsel bir gerçekmiş gibi mutaassıp bir şekilde savunuyorsun ve sana katılmamızı bekliyorsun.

Biz sadece, senin bizden sorgusuz sualsiz bir iddiaya İNANMAMIZI beklemeni anlamakta güçlük çekiyoruz.

Biz inanmak değil, BİLMK istiyoruz. Bu nedenlesenden iddialarının arkadını doldurmanı bekliyorluz.

Bu beklentimiz seni neden kızdırıyor ki?

Senin dincilerden farklı bir yöntemle inddialarını dile getirmeni beklemek hem hakkımız, hem de senin entellektüel tarihine bir saygıdır sanırsam.

Ateistlerin birçoğu için Muhammed’in yaşamamış olması olasılığı, beklenmedik bir sürpriz oluşturuyor. Belleklerindeki İslam, Kur’an ve Muhammed kavramları alt üst oluyor. Bu beklenmedik gelişmelerden nasıl bir sonuç çıkaracaklarını bilemiyorlar. İslam, Kur’an ve Muhammed hakkında bilinenlerin ve yazılanların istisnasız tümü aniden geçerliklerini yitiriyorlar. Bu müthiş iddiayı kabul etmemek, kabul etmekten çok daha emin ve sağlam bir çözüm yolu olarak görülüyor. Şimdiye kadar bildiklerini terketmek ve herşeyi yeniden ve bu keresinde sıfırdan başlayarak değerlendirmek gereksinimi onları, nasıl bir çözüme bağlayacaklarını bilmedikleri, bir buhrana itiyor. Ben şahsen bazı ateistlerin bu konudaki sapkınlıklarını başka türlü açıklayamıyorum. .

İddialar kanıtlı ve destekli olursa bizim için anlam ifade eder.

Yoksa dini inancı kabul eder gibi, bir fikri kanıtsız dayanksız kabul etmemiz, yani "dini tavır" sergilememiz mümkün değil.

Sonunda durum şu ilginç sorunda düğümleniyor:

Peygamberi olmayan bir din nasıl eleştirilir?

Ateistler Muhammed’siz bir İslam’ı ve kitabını eleştirmeye henüz hazır değiller. Özellikle Muhammed’den soyutlanan Kur’an onlar için önemli bir sorun oluşturuyor. Kur’an’ı Muhammed yazmadı ise, kim yazdı? İslam Muhammed’le başlamadı ise nasıl başladı?

Bu soruların sorulmasından bile rahatsız olan ateistlerin onları yanıtlayabileceğini sanıyor musunuz?

Ben sanmıyorum.

Kafanda yarattığın "yeni fikirlerden korkan, elinde oyuncağı alınınca çılgına dönen, küstah ve beceriksiz ateist" prototipine nasıl ulaştın bilemiyorum. Ama ateistler senin tarif ettiğin kadar sığ kişiler değildir.

Töreleri kimin oluşturduğunu bilmedikleri halde, törelerdeki sakatlıkları, insanlık dışı uygulamaları eleştirmesini bilen insanlar, Muhammed'siz bir İslam'ı da eleştiriler, sen endişe etme.

Totaliter, anti-demokratik, gayrı-insani fikir, tavır ve davranışaların telif hakkı kime ait bilmedikleri halde bu fikir, tavır ve davranışları eleştirmesini başaran insanlar, Muhammed'siz bir İslam'ı da eleştiriler, sen endişe etme.

Komünizm ve Faşizm gibi düşünceleri eleştirenler, bu ideolojilerin kurucularını değil, doğrudan bu ideolojileri eleştirmeyi nasıl başardılarsa, ateistler de Muhammed'siz bir İslam'ı eleştiriler, sen endişe etme.

Saygılar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

simdiye bu kadar bu konuya mudahil olmadım sadece uzaktan seyretmekle yetindim...tavrının hos olmadıgını belirtmek isterim.actıgın konudan anladıgım kadarıyla bir kac kisiden yola cıkarak, ateistlerle ilgili yaptıgın genellemelere bizlerden destek beklemen...

yazında ciddiye alınacak bir taraf görmedigim gibi tavrın ve sözlerin icin seni kınıyorum....

tarihinde methos tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Laf olsun torba dolsun........

Şu ana kadar başlığa, başlığın ana teması ile ilgili bir cevap verilmedi. Anlama özürlü ateistlerle uğraşmaktan bıktım.

Siz devam edin...

Sonunda hepinize toplu bir cevap vereceğim.

Biz de senin, son günlerde müridi olduğun düşünceyi destekleyecek tek bir kanıt, belge, bilgi verdiğini görmedik.

Senden, "arkadaşlar, şundan, şundan, ve şundan dolayı ben şu konudaki fikrimi değiştirdim" demeni ve değişikliğe sebep olan "bilimsel" gerekçeleri bize de söylemeni bekliyoruz.

Sen ise, "fikrimi değiştirdim, ben artık şuu fikre İNANIYORUM" diyorsun ve bizden de aynı değişikliği sorgusuz sualsiz yapmamızı bekliyorsun. Sorgulamaya teşebbüs edenleri de Don Kişotluk, küstahlık, gafillik, korkaklık, sığlık, anlama özürlülük ile suçluyorsun.

Sorgusuz sualsiz bir fikri kabul etmek dincilerde oluyordu diye biliyoruz.

Herneyse.

*

Fikrini değiştirmene yol açan, kafanda bir ışık yanmasına yol açan yeni bilgi, belge ve kanıtlar nelerdir Sayın Hacı?

Biz de feyz alalım, yola gelim, anlama özrümüzden kurtulalım. Yap bize bu iyiliği.

Saygılar.

tarihinde BrainSlapper tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Muhammed’in yaşamadığı son yıllarda akademik çevrelerde tartışılan son derece ilginç ve önemli sonuçlar doğurabilecek bilimsel bir iddiadır.

Ama tartışma pozitivist bir ortamda yapılmıyor, yapılamıyor. Kısmen de olsa ampirik veriler temelinde yapılamıyor: Çünkü çalışma alanına konu edilen verilerin büyükçe bir kısmı sosyolojik saptamalara dayanıyor. Aksi zaten günümüz metodolojisi ve teknolojisi gereği zor görünüyor.

Tekrar tekrar pozitivizme yaptığım atıfların nedeni vardır, bariz olmasa da vardır.

Non-teistler ile teist veya diğer cepheler arasındaki tartışma, daha doğru ifade ile teolojik tartışmalar pozitivizm ve amipirizme dayanmıyor; Dayanamıyor, çünkü dayandırılamıyor; Çünkü insanlar farklı cephelerden yaklaşabiliyor ve burada yürüttüğümüz tartışmanın temel anlaşılmazlığı burada. Teoloji, bilimsel bir tartışma ve sorgulama olmadığı gibi tartışmaların çoğu felsefi olarak ilkel öznel çıkarımlara dayanıyor.

Yani, özetle, pozitif bilimsel yöntemden anlamayan, bilmeyen, öğrendiklerinde ise reddedenlere karşı yürütülen tartışmada bile sonuca varılamazken; Pozitif yaklaşımların bile uygulanamadığı çalışma alanında, bu tarz bir iddia ile gelmek konuya hakim olamaktan kaynaklanıyor.

[...] Üzerinde durmak istediğim husus Muhammed’in yaşamadığı iddiasının neden bazı ateistleri rahatsız ettiği ve onların neden mantıksız, rasyonal olmayan, fevri bir tepki gösterdikleridir.

Muhammed'in yaşamamış olması ateistleri rahatsız etmedi, etmiyor. Tartışmada karşı tarafı bu şekilde sığlaştırma çabası sana hiç yakışmıyor.

Genel bir inanışa göre, Muhammed’in yaşamış veya yaşamamış olması olgusu önemsizdir ve İslam ve Kur’an’dan soyutlanarak incelenmemelidir. Bu görüşü hem Müslüman’lar hem de birçok ateist paylaşmaktadırlar. Yaşamamış bile olsa Muhammed, İslam’ın kaçınılmaz bir öğesidir. Muhammed’in yaşayıp yaşamadığının hiç önemi yoktur. Önemli olan İslam gerçeğidir ki, ateistlerin görüşüne göre önce bu musibet din ve kitabı ortadan kaldırılmalı, sonra peygamberinin olup olmadığına karar verilmelidir. Bu din ortadan kaldırılıncaya kadar Muhammed yaşatılmalıdır. Çünkü Muhammed yaşamayınca İslam dini ve kitabı, eleştirilmesi olanasız, gizemli ve dokunulmaz bir nitelik kazanmaktadır.

Senin metodolojine muhalefet edenleri nasıl algıladığını göstermesi açısından bu paragraf çok önemli. Özellikle vurgu yaptığım kısım. Şahsen ben öyle bir inancı taşımadığım gibi, bu ifadeye mahal verecek bir ifade kullandığımı zannetmiyorum. Hatta ve hatta, "Muhammed'in yaşamadığının kanıtlanması beni memnun eder" şeklinde bir ifade kullandığımı hatırlıyorum. Senin anlamak istediğin şey tam olarak burada başlıyor. Ben de dahil, burada seninle hemfikir olmayan kişilerin anlatmak istediği şey: Muhammed'in varolmadığı pozitif yöntemlerle kanıtlansa bile, insanların zihninde varlığının idea olarak sürdürmeye devam ettiği müddetçe varlığını sürdürecektir. Tıpkı tanrı iddiasında olduğu gibi. Burada tartışılan Muhammed, Muhammed'in şahsı değil, temsil ettiği zihniyettir; O artık bir ideadır. O ideayı yoketmeden varlığını yoketmek hiçbir anlam taşımayacaktır ve bu ideayı yoketmenin başlıca yöntemi, -şahıs veya idea- Muhammed'in temsil ettiği zihniyetin içerdiği çelişki, etik yanlışları ortaya koymaktır.

Muhammed'in varolmadığının kanıtlanması işimize gelir mi, elbette, hem de çok işimize gelir. Seninle anlaşamadığımız nokta bu değil. Muhammed'in varlığını sürdürüp sürdürmemesi değil.

Muhammed’in devre dışı bırakılması İslam’ı nasıl ve neden ileri doğru itebilecek ve dokunulmaz yapacaktır?

"Muhammed yoktur, o nedenle devre dışı bırakılmalı ve eleştirilmemeli" söylemi, "Allah yoktur, o nedenle devre dışı bırakılmalı ve islam eleştirilmemeli" iddiasıyla özdeştir. Hiçbir geçerliliği olmadığı gibi, pasifist bir söylemdir.

Muhammed'i bizim devre dışı yapmamız, sadece bizlerin görmezden gelmemizle mümkündür; Ancak o, müslümanların zihinlerinde varlığını sürdürecektir.

Henüz bu sorunun tatmin edici bir cevabı verilmemiştir.

Çünkü verilecek mantıklı bir cevap yoktur.

Tatmin edici olup, olmadığını bilmiyorum; Zira tatmin öznel bir haldir. Ancak tarafımdan bu açıklanmıştır.

Muhammed İslam'ın en temel unsurudur; Allah'tan bile önemlidir.

Zira müslümanları, deistlerden ayıran yegane neden -ister şahıs, ister idea- Muhammed'tir. O olmaksızın, ortada ne din olacaktır, ne Allah. Geriye sadece, tanımsız bir tanrı fikri kalacaktır.

Kaldı ki sen sadece mitoloji ve müslümanların zihnindeki Muhammed'i değil, Kur'an içerisinde varolan Muhammed'in bile eleştirilmemesi gerektiğini savunuyorsun.

İddianın kendisi bilimsel gözlemlere yönelik kaba bir müdahaledir. Tümüyle desteksizdir.

Öncelikle ortada bilimsel bir gözlem yok. Konu edilen iddiada, dolaylı veriler üzerine sosyolojik çıkarımlar bulunmakta.

Konunun diğer boyutu ise, "bilimsel gözlemlere" müdahale edilmiyor, en azından ben etmiyorum, o tartışmaya bile girmiyorum. Bu "bilimsel gözlemler"den yola çıkılarak ateistlere dayatılan İslamı Eleştirme Doktrinine karşı çıkıyorum.

Hem ateistlerin uyması gereken bir doktrin tanımlama önerisini yanlış buluyorum, hem de tanımladığın doktrinin içerik ve uygulamalarına karşı çıkıyorum.

Bazıları Muhammed’in yaşamadığı iddiası ve onu savunan ateistlerle mücadele etmek için, Ateistforum’u terkedip, başka forumlara gidiyorlar. Orada gerçekten gülünç, çocukça ve değersiz iletiler asarak, ne idiğü belirsiz savlarını, anlamsız kelime ve cümlelerle ifade etmeye çalışıyorlar. Bunları daha çok bana saldırarak yapıyorlar.

Şahsen ne o iletileri biliyorum, ne de o ileti sahiplerinin avukatlığını yapacağım; Ama bu sözlerin hedefinin açıkça belirtilmesi gerekiyor diye düşünüyorum.

Çünkü, bu durumda, ben de dahil, seninle hem fikir olmayan herkes zan altında kalıyor.

Ateistlerin birçoğu için Muhammed’in yaşamamış olması olasılığı, beklenmedik bir sürpriz oluşturuyor. Belleklerindeki İslam, Kur’an ve Muhammed kavramları alt üst oluyor.

Şahsen, küçük bir sürpriz oldu diyebilirim, öyle çokta büyük bir sürpriz değil. İsa, Musa, Süleyman, İbrahim, Nuh gibi pek çok mitolojik karakterden aşinalığım var.

Bu beklenmedik gelişmelerden nasıl bir sonuç çıkaracaklarını bilemiyorlar.

Bence, bu senin için daha çok geçerli.

İsa'nın varlığı hep tartışma konusu olmuştur, İsa'nın varlığına dair, incil(ki o da dolaylı) dışında en ufak bir veri yoktur. Çoğunluğunu -oldukça dindar- hristiyanların oluşturduğu bir memlekette yaşıyorsun ve ateistsin. Eminim az çok, ateistlerle hristiyanlar arasındaki geçen tartışmalara rastlıyorsundur, şahit olmuşsundur. Nasıl tartışıyor o ateistler? Pek takip etmiyorum ama, talk.origins ve bazı forumlarda gördüğüm kadarıyla İsa'yı hiçte görmezlikten gelmiyorlar.

İslam, Kur’an ve Muhammed hakkında bilinenlerin ve yazılanların istisnasız tümü aniden geçerliklerini yitiriyorlar.

Ne açıdan? Pedofili, cinsel ayrımcılık ahlaki yozluk değil mi?

Hayır, hiçbir şekilde geçerliliğini yitirmiyor.

Bir diğer husus da İlhan Arsel ve Turan Dursun’un kitaplarının Muhammed’in yaşamaması durumunda geçerliklerini yitirmeleri gerçeği. Bir ateist beni Turan Dursun’a ve dolayısıyla ateizme ihanet etmekle suçlayacak kadar sapkınlaşabiliyor.

Ölümü göze almak uğruna giriştikleri çabaları, Alternatif Tarih söylemleri ve tamamen geçersiz çıkarımsamalarla geçersiz ilan etmek pek hoş bir davranış olduğu söylenemez.

Onlara toz kondurmanın ateizm açısından politik olarak doğru olmadığı ihsas ediliyor. Ama o gafil, ateizmin politik bir seçenek olmadığını düşünmüyor. Politik olarak doğru olmaya çalışmanın ise çoğu kere bir tür ahlaksızlık olabileceğini de hiç dikkate almıyor.

Politik uygulamaya konmayan gerçeklerin, pek bir anlamı olmuyor. Gerçekler, insanlar umursamadığı sürecede varlığını sürdürüyor, ama hayatımızı etkileyemiyor.

Ateistler Muhammed’siz bir İslam’ı ve kitabını eleştirmeye henüz hazır değiller.

Çünkü islam ve kitabı Muhammed'siz değil; Hacı ise bunu göremiyor.

Özellikle Muhammed’den soyutlanan Kur’an onlar için önemli bir sorun oluşturuyor.

Muhammed'siz bir Kur'an, İslamsız bir dünya anlamına geliyor. Hacı, yine bunu göremiyor.

Kur’an’ı Muhammed yazmadı ise, kim yazdı? İslam Muhammed’le başlamadı ise nasıl başladı?

Bu, Muhammed diye bir şahıs yaşamamıştır varsayımında güzel ve araştırılması gereken bir konudur. Ama o kadar.

Bu soruların sorulmasından bile rahatsız olan ateistlerin onları yanıtlayabileceğini sanıyor musunuz?

Hangileri? Bir önceki sorun mu? O sorudan, bir ateistin rahatsızlık duyacağını hiç zannetmiyorum.

Bu yazına kaynak edindiğin iletimi tekrardan alıntılarsak:

Muhammed'in yaşayıp yaşamadığı sorun oluşturmuyor, sorun oluşturan, varolmadığı gerekçe ve inancı ile Muhammed'in ve İslam'ın dokunulmaz ilan edilmesi.

O soruları yalnız yanıtlayamamakla kalmayacaktır ateistlerin birkaçı, onların sorulmasını önlemek için bir kumpanya başlatacaklardır. Nitekim bu kumpanya başlatılmıştır. Ama başladığı gibi de bitmiştir. Sağduyu, mantık ve rasyonalite hakim olmuş, ateistlerin çoğu değilse bile birçoğu (belki de çoğu), Muhammed’in yaşamamış olabileceği tezine sıcak bakmaya başlamışlardır. Bu onların bu tezi kabul ettiği anlamına gelmeyebilir. Bir anlama gelecekse eğer, ateistlerin çoğunun yeniliklere ve bilimsel gelişmelere afinitesinin daha çok olduğu anlamına gelir. Nitekim bu konuda yapılan bir anket bu gözlemi desteklemektedir.

Bu yazına kaynak edindiğin alıntı bile, tartışma konusunun Muhammed'in yaşayıp yaşamadığı olmadığını söylediği halde, sanki seninle hem fikir olmayanları bunu iddia ediyormuş gibi göstermen hiç hoş olmadığı gibi, bilimi kendine taraftar olarak gösterme çaban, bilime karşı yaptığın en büyük saygısızlıktır[*].

[*] Bu cümleyi gerekirse en ince ayrıntısına kadar açarım, tartışırız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir insanın eğitimi, mesleği, çalıştığı alan, kültürel düzeyi ve dünya görüşü ne olursa olsun; kafa yapısı çok önemlidir. Beynin işleyiş biçimi ile ilgili ne kadar araştırma yapılmıştır bilmiyorum. Bu eksik olduğum konulardan birisi ve okuyup bilgilenmeyi hedeflediğim bir alan. Şu an ancak gözlemlerimden bahsedebilirim.

Bir insanın düşünme biçimini değiştirmesi çok zordur. Bunu çok az sayıda insan yapabilir. Zaten bu sebeple insanların çoğu dinini terketmez. Çünkü bununla büyümüş ve yaşamıştır. Dini terketmek demek beyninde büyük bir devrim yapmak demektir. Herkes yapamaz. Bunu başaranların ise beyinlerinde kalan devrimleri yapabileceklerinin bir garantisi yoktur. Okuyup öğrenerek alınan bilgilerin kişinin anlayışında değişiklik yapması çoğunlukla söz konusu değildir. Okumak öğrenmek başka, bunun beyne nüfuz etmesi başkadır.

Aldığınız bilgiler bilgi olarak mı kalıyor yoksa onları işleyerek dünya görüşünüzü değiştiriyor musunuz? Ufku görmekle mi yetiniyorsunuz yoksa ufkun arkasını görmeye çalışanlardan mısınız?

Nedendir, nasıldır bilmiyorum ama ufku görme çabası bana yetmiyor. Ben hep ufkun arkasını görme çabasında olan biriyim. Her şey göründüğü ve anlatıldığı gibi değil. Gün bugün olmakla kalmayacak. Yarınlar gelecek ve bugünün konuları bambaşka bir hal alacak. Dünya değişecek, insanlar değişecek. Bu kaçınılmaz. Çünkü bilgi artık geometrik olarak artıyor. İletişim ve ulaşımın yarattığı imkanlarla bilginin fonksiyonelliği de artıyor. Bu büyük değişimleri kaçınılmaz kılar.

Şimdi gelelim ateistler arasındaki Muhammedle ilgili tartışmaya ve ayrışmaya. Bu yeni görüşe tepkili olan arkadaşları anlıyorum hatta kendileri ile konuşuyorum. Bu aramızda atışmalara ve esprili yaklaşımlara sebep oluyor. Bir konuda tepki geliştiren insanların görüşlerinden pek vazgeçtiklerini görmedim. Bazen bu olabilir ama genellikle pek olmaz. Bu sebeple yapılan tartışmalarla görüşler değişmeyecektir. Belki zamanla ama o bile zor.

Tepki gösteriyorlar, hatta bu konuda epey hoş olmayan durumla da karşılaşıyoruz. Kanıtta kanıt diye tutturmak, Muhammedin yaşamadığı iddiası ateistleri zor duruma düşürür diye iddialarda bulunmak, alaycı ve saldırgan bir tutum sergilemek ve hatta forumu terk etmek... Karşı olduklarının bilimsel bakış açısı olduğunu, tavırlarının ise fevri olduğunu kabul etmiyorlar. Etmezler etseler şaşardım zaten. Gerçeğin gücünün önemini anlamıyorlar. Ne pahasına olursa olsun onun peşinden gidilmesi gerektiğini anlamıyorlar. Tüm sorunların ilacının bu olduğunu yine anlamıyorlar. Bu bir vizyon meselesi. Her zaman gerçek tutkunu, yapıcı ve vizyon sahibi olan insanlar yıpratılmıştır. Çok fazla eleştiriye maruz kalmışlardır. Çelik gibi sinir sahibi olmak gerekir. Yada sinirleri aldırmak galiba.:)

Kim ne derse desin, forumdaki ilk yazılardan sonra Muhammedin yaşamadığını düşündüm ve o günden beride öyle düşünüyorum. Ortaya çıkacak yeni çalışmaları merak ediyorum. Ancak hani olmaz ya olurda günün birinde Muhammedin yaşadığı ispatlanırsa, ben görüşümden vazgeçerim. Bunuda açıklıkla yazarım, beyan ederim. Bu tür şeyler bence sorun edilmemeli.

tarihinde baglanti tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

haci abi gerçekten kabak tadı verdi bu konu neden mi?

Bi ateist illa birşeyler bilmek zorunda değildir şahsi bir görüştür ateizmin siz benden daha iyi biliyorsunuz ama asıl sorun şu ;

Ben sizin bu kadar ısrarcı olmanız altında bir gerçek olduğunu düşünüyorum ve

şahsen sizi anlamadığımı düşünüyorum.

O yüzden anlayana kadar yada anlamamız gerekli olduğu zamana kadar bu tartışmalara girmek istemiyorum.

Peki ne zaman anlamak isteyeceğim ?

Gerçekten muhammedin yaşayıp yaşamamasının dinden birşeyler götüreceğini anladığım zaman sizide anlıyacağımı düşünüyorum

Birazda bize saygı göstermeniz dileği ile

Çünkü bu tavırlarınız bizi aşşağılamanıza neden oluyor

Aslında muhammedin yaşamamasına tahammül edemeyen ateist yok

Yaşamamış olduğuna inanmayan ateist var .

Umarım bizi anlarsınız bu halinizle foruma zarar veriyorsunuz

Saygılar

tarihinde CasTRo tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi gelelim ateistler arasındaki Muhammedle ilgili tartışmaya ve ayrışmaya. Bu yeni görüşe tepkili olan arkadaşları anlıyorum hatta kendileri ile konuşuyorum. Bu aramızda atışmalara ve esprili yaklaşımlara sebep oluyor. Bir konuda tepki geliştiren insanların görüşlerinden pek vazgeçtiklerini görmedim. Bazen bu olabilir ama genellikle pek olmaz. Bu sebeple yapılan tartışmalarla görüşler değişmeyecektir. Belki zamanla ama o bile zor.

Tepki gösteriyorlar, hatta bu konuda epey hoş olmayan durumla da karşılaşıyoruz. Kanıtta kanıt diye tutturmak, Muhammedin yaşamadığı iddiası ateistleri zor duruma düşürür diye iddialarda bulunmak, alaycı ve saldırgan bir tutum sergilemek ve hatta forumu terk etmek... Karşı olduklarının bilimsel bakış açısı olduğunu, tavırlarının ise fevri olduğunu kabul etmiyorlar. Etmezler etseler şaşardım zaten. Gerçeğin gücünün önemini anlamıyorlar. Ne pahasına olursa olsun onun peşinden gidilmesi gerektiğini anlamıyorlar. Tüm sorunların ilacının bu olduğunu yine anlamıyorlar. Bu bir vizyon meselesi. Her zaman gerçek tutkunu, yapıcı ve vizyon sahibi olan insanlar yıpratılmıştır. Çok fazla eleştiriye maruz kalmışlardır. Çelik gibi sinir sahibi olmak gerekir. Yada sinirleri aldırmak galiba.:)

Kim ne derse desin, forumdaki ilk yazılardan sonra Muhammedin yaşamadığını düşündüm ve o günden beride öyle düşünüyorum. Ortaya çıkacak yeni çalışmaları merak ediyorum. Ancak hani olmaz ya olurda günün birinde Muhammedin yaşadığı ispatlanırsa, ben görüşümden vazgeçerim. Bunuda açıklıkla yazarım, beyan ederim. Bu tür şeyler bence sorun edilmemeli.

Sayın bağlantı,

Bizleri hep anlamamakla, anlamamkla, anlamakla, vizyonsuzlukla suçlamaktan başka somut şeyler yaz.

Yok olduğuna İNANDIĞIN Muhammed de, çevresindekilere aynen senin söylediğini söylüyordu:

- Onların kulakları var duymazlar, gözleri var görmezler, kalpleri var anlamazlar.

Lütfen dincilerden bir farkınız olsun.

*

Karşı çıktığımız şey bilimsel bakılş açısıymış-mış-mış.

Bilimsel bakış, "kanıt yok ama inanıyorum" demek mi?

Burada insanların bir fikre fanatikçe "TEPKİ" verdiklerini de nerden çıkarıyorsunuz?

Sadece insanlar kendilerinden sorgusuz sualsiz iman beklenmesinden rahatsızlar.

İman etmeyenlere hakaret edilmesinden rahatsızlar.

"Sayın Hacım, sende şimşek çakmasını ve fikir değiştirmeni sağlayan yeni bulgular, kanıtlar nelerdir? Bizimle paylaş" diyoruz, tık yok. Sadece böyle olduğuna İNANIYORMUŞ. Üstelik bu inanmak bilimsellikmiş.

Burada yıllarca bilimsellikten dem vuran insanların, bilimselliğin ne olduğunu özümsemiş olmalarını ve bizden sorgusuz sualsiz iman beklememeleri gerektiğini hatırlatıyoruz.

Saygılar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Birazda bize saygı göstermeniz dileği ile

Çünkü bu tavırlarınız bizi aşşağılamanıza neden oluyor

Aslında muhammedin yaşamamasına tahammül edemeyen ateist yok

Yaşamamış olduğuna inanmayan ateist var .

Umarım bizi anlarsınız bu halinizle foruma zarar veriyorsunuz

Sayın Castro Hacı abimize biz de aynı şeyleri söyleyip duruyoruz ama Hacı abimiz, kendi dayattığı inanaca inanmayanlara hakaret ediyor, aynen Muhammed'in yaptığı gibi.

Bu şekliyle kurduğu forumu baltaladığı gibi, müslümanları da sevindiriyor.

Hacı abimizin iddiasına müslümanlar nasıl bakıyorlar, örnek:

bu ateistler baktılar ki;

tarihi vesikaları bir bilim adamı gibi inceledikleri takdirde, akıl ve mantık kuralları dahilinde kalmak şartıyla, Muhammed (s.a.v)'in peygamber olduğuna iman etmekten başka çare yok. Bütün yollar, O'nun (s.a.v), peygamberliğini tasdik etmeye çıkıyor.

O zaman inkara devam etmenin tek bir çaresi var. O da

"Muhammed hiç yaşamamıştır" diyelim ve kurtulalım bu işkenceden. :rolleyes:

her ne kadar akıldan tamamen istifa etmemiş ve kafayı yememiş bir insanın bunu demesi pek mümkün olmasa da, ben "muhammed hiç yaşamamıştır" diyen akıl fukaralarını, diğer ateistlerden daha akıllı buluyorum. çünki onlar anladılar ki, Muhammed (s.a.v)'in yaşadığını kabul ettikten sonra, O'nun risaletini inkar etmek, güneşi inkar etmekten daha zor. Bunu anlayabilecek bir akıl kapasitesine sahip olduklarından, diğer ateistlerden bir parça daha zeki olduklarını düşünüyorum bu akıl fukaralarının.

Saygılar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sayın bağlantı,

Bizleri hep anlamamakla, anlamamkla, anlamakla, vizyonsuzlukla suçlamaktan başka somut şeyler yaz.

Yok olduğuna İNANDIĞIN Muhammed de, çevresindekilere aynen senin söylediğini söylüyordu:

- Onların kulakları var duymazlar, gözleri var görmezler, kalpleri var anlamazlar.

Lütfen dincilerden bir farkınız olsun.

*

Karşı çıktığımız şey bilimsel bakılş açısıymış-mış-mış.

Bilimsel bakış, "kanıt yok ama inanıyorum" demek mi?

Burada insanların bir fikre fanatikçe "TEPKİ" verdiklerini de nerden çıkarıyorsunuz?

Sadece insanlar kendilerinden sorgusuz sualsiz iman beklenmesinden rahatsızlar.

İman etmeyenlere hakaret edilmesinden rahatsızlar.

"Sayın Hacım, sende şimşek çakmasını ve fikir değiştirmeni sağlayan yeni bulgular, kanıtlar nelerdir? Bizimle paylaş" diyoruz, tık yok. Sadece böyle olduğuna İNANIYORMUŞ. Üstelik bu inanmak bilimsellikmiş.

Burada yıllarca bilimsellikten dem vuran insanların, bilimselliğin ne olduğunu özümsemiş olmalarını ve bizden sorgusuz sualsiz iman beklememeleri gerektiğini hatırlatıyoruz.

Saygılar.

BrainSlapper, sen tipik bir demagogsun. Hatta bu işi yapacak yeterlilikte bile değilsin, sadece yapmaya çalışıyorsun.

Demagoji, akılcı ve mantıklı çıkarım ve tartışmalardan ziyade, halkın isteklerine, önyargılarına ve korkularına dayalı olarak yapılan siyaset ve destek arayışıdır. Yunanca demos (halk) ve agogos (liderlik yapmak) kelimelerinin birleşiminden türemiştir. Genellikle üstün bir hitabet ve propaganda yeteneği gerektirir. Çoğunlukla, popülist kavramları kullanarak ve milliyetçilik duygusunu sömürerek yapılır. Demagoji yapan kişiye "demagog" denir.

Demagojinin kökenleri antik Yunan ve Roma medeniyetlerine dayanır.

Kaynak:Vikipedi

Gerçi senin üstün bir hitabet yeteneğin olduğu söylenemez. Milliyetçilik duygusunu sömürmek yerine ise insanlardaki benimsenmiş tarzların güvenilirliği duygusuna hitap etmeye çalışıyorsun. Yani ateizmin klasik yapısının değişmesini istemiyorsun.

Seninle seve seve, bu tür demagojiyi yaparım ve seni şurada yere sererim. Ancak demagojiden hiç hoşlanmam. Bir çok bilgi okudum ve okuyorum, bunları hazmetmeye çalışıyorum. Forumda tartışmayı da seviyorum. Amacım burada kendime göre tarzımla bir şeyler ortaya koymak. Bu sebeple seninle ve benzerlerinle fazla uğraşmak istemiyorum. Ancak bu benim zararıma olsa da her an tarzım değişebilir.

Abuk sabuk yaklaşımlarla yazdığın şu yazı için tek söyleyeceğim şey şu. Sen İslama karşı olmana rağmen, karşı olarak iman etmiş ve bundan kendini kurtaramayan dar düşünceli birisin. Bu sebeple karşındaki insanları böyle suçluyorsun. Psikolojide buna yansıtma denir. Tipik bir davranıştır ve ne yazık ki en basit tepkilerden biridir. Kendini daha bundan kurtaramamışsın. Ne denir ki...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Oğuz forum yönetiminden birileri dilediği iddiayı ortaya atabilir. İsterse hacı "hülya avşar hayatında hiç don giymemiş, berlin in berlin filmindeki de esasen don değilmiş" desin. Umrumda bile olmaz emin ol. Fakat "Hülya avşar don giymiş diyen küstahtır, cahildir, falandır, filandır" demek de ne oluyor? Bence bir adminin böyle bir tavrı rahatlıkla sergilemesi forum yönetimini bir güzel bağlıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Demogoji yapmayan arkadaşımıza bakınız!!!

Acaba konuya tek bir katkınız oldumu?

Şeyhinize sorgusul sualsiz itaat etmek ve onu her ne pahasına olursa olsun savunmak, Şeyh'inize soru soranlara hakaeret etmek dışında konuya tek bir katkınız oldu mu?

Soru soranlara hakaret etmek ve karakter tahliline girişmek dışında bir katkınız oldu mu?

BrainSlapper, sen tipik bir demagogsun. Hatta bu işi yapacak yeterlilikte bile değilsin, sadece yapmaya çalışıyorsun.

Demagoji, akılcı ve mantıklı çıkarım ve tartışmalardan ziyade, halkın isteklerine, önyargılarına ve korkularına dayalı olarak yapılan siyaset ve destek arayışıdır. Yunanca demos (halk) ve agogos (liderlik yapmak) kelimelerinin birleşiminden türemiştir. Genellikle üstün bir hitabet ve propaganda yeteneği gerektirir. Çoğunlukla, popülist kavramları kullanarak ve milliyetçilik duygusunu sömürerek yapılır. Demagoji yapan kişiye "demagog" denir.

Demagojinin kökenleri antik Yunan ve Roma medeniyetlerine dayanır.

Kaynak:Vikipedi

Gerçi senin üstün bir hitabet yeteneğin olduğu söylenemez. Milliyetçilik duygusunu sömürmek yerine ise insanlardaki benimsenmiş tarzların güvenilirliği duygusuna hitap etmeye çalışıyorsun. Yani ateizmin klasik yapısının değişmesini istemiyorsun.

Seninle seve seve, bu tür demagojiyi yaparım ve seni şurada yere sererim. Ancak demagojiden hiç hoşlanmam. Bir çok bilgi okudum ve okuyorum, bunları hazmetmeye çalışıyorum. Forumda tartışmayı da seviyorum. Amacım burada kendime göre tarzımla bir şeyler ortaya koymak. Bu sebeple seninle ve benzerlerinle fazla uğraşmak istemiyorum. Ancak bu benim zararıma olsa da her an tarzım değişebilir.

Abuk sabuk yaklaşımlarla yazdığın şu yazı için tek söyleyeceğim şey şu. Sen İslama karşı olmana rağmen, karşı olarak iman etmiş ve bundan kendini kurtaramayan dar düşünceli birisin. Bu sebeple karşındaki insanları böyle suçluyorsun. Psikolojide buna yansıtma denir. Tipik bir davranıştır ve ne yazık ki en basit tepkilerden biridir. Kendini daha bundan kurtaramamışsın. Ne denir ki...

Kişi belirtmeden eleştirimi yapacağım. Ateistlerin bir kısmının, bu kadar büyük bir Muhammed aşkı olduğunu bilmezdim. Meğer siz ne severmişsiniz Muhammedi. Dünyanız yıkıldı yaşamadı tezi ortaya atılınca. Savunmak adına yapmadığınızı bırakmıyorsunuz. Hatta işi öyle ilerlettiniz ki, neredeyse kan davası haline getireceksiniz. İlla yeni teze katılmak zorunda değilsiniz ama böyle yapmak zorunda da değilsiniz. Sizleri kınıyorum.

Bu konuda Muhammed yaşadı diye düşünmesine rağmen, son derece normal bir katılımcı olarak forumda yer alan bir kaç kişi var ki, onları gerçekten takdir ediyorum.

Sayın BrainSlapper, şüpheci olmak çok yerinde bir seçimdir günümüzde. Çünkü bizlerin doğru zannettiği nelerin arkası boş yada destekten epey yoksun çıkıyor artık. Bilgimiz arttıkça, şimdiye kadar bildiklerimizin çoğunun yanlış olduğunu anlıyoruz. Gerçi bunların halka inmesi pek söz konusu değil. Ancak zamanla buda olacaktır.

Neyi ispatlamaya çalışıyorsunuz? Şüpheci ve araştırmacı olmanın gereksizliğini mi? Doğu toplumları için bunlar aslında lüks olan şeyler. Ama batı toplumu için bir gereklilik. Tipik bir doğulu gibi düşünüyorsunuz. Ne gerek var anlayışı. Zaten bu şüphe yersizdir anlayışı. Bazen çok küçük bir şüpheden öyle gerçekler ortaya çıkar ki herkes şaşırır kalır. Bu yolun zorluğu, bazı sağlam argümanlara vereceği zarar ve insanlarda oluşacak alaycı tutumlar hiç önemli değildir. Önemli olan gerçeği aramaktır. Aranan gerçek bulunamayabilir. Bulunamasa bile yol bu olmak zorundadır. Şüphe varsa peşinden gidilir. Ortada ciddiye alınacak bir şüphe var. Bilimsel metodoloji ile ilgili okumanızı tavsiye ederim. Bu size yeni bir ufuk kazandırabilir. Yerleşmiş klasik anlayışınızı değiştirebilir. Gerçek bazen hiç ummadığınız kapının arkasındadır ve çok işe yarayabilir. Kehanetvari yaklaşımlarla savunma yapıp durmaktan vazgeçin.

Sayın BrainSlapper, bu başlıkta ve konu ile ilgili diğer başlıklarda yazan bilgileri okuduğunuza emin misiniz? Bir tezden bahsediyoruz. Hiç bir veri yoktur diyemezsiniz. Kanıt konusuna gelince, yaşamamışlığının kanıtı nasıl olabilir bir düşünün. Böyle bir kanıt ve belge olamaz elbette. Sadece yapılan araştırmalar sonucunda yaşamışlığının kanıtları yetersiz çıkarsa bu bizi yaşamamışlığına götürür. Tabii ortada ciddi bir yetersizlik olmalı, bunu kabul ediyorum. Konu ile ilgili bir çok tarihçinin araştırmalarından bahsediliyor. Bu insanların yazı ve kitaplarından bahsediliyor. Muhammed hakkında bu kadar çok bilgi olmasına rağmen, tarihi belge ve eşya yokluğundan bahsediliyor. Vardır işte bunlar diye öne sürülenlerin sahte olmasından bahsediliyor. Ortada yabana atılamayacak bir tez var. Siz sanki bu forumda bir ateist durup dururken böyle bir şey söylemiş gibi yazıyorsunuz. Ben sizin bu yaptığınızı farkedecek biriyim. Lütfen aynı şeyleri söyleyip durmayın. Söyleyecek ciddi bir sözünüz varsa söyleyin.

Şeyhinize bağlılığınızı takdir ediyorum bu arada:

"Soru yok, sual yok, Şeyhim ne derse doğrudur.

Ona inammayanlar sığdır, kapasitesizdir."

Bu bağlılık ancak fanatik cemaatlerde olur.

Müridliğin ve Demogojinin ötesine geçmenizi temenni ederim.

Saygılar.

tarihinde BrainSlapper tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir insanın eğitimi, mesleği, çalıştığı alan, kültürel düzeyi ve dünya görüşü ne olursa olsun; kafa yapısı çok önemlidir. Beynin işleyiş biçimi ile ilgili ne kadar araştırma yapılmıştır bilmiyorum. Bu eksik olduğum konulardan birisi ve okuyup bilgilenmeyi hedeflediğim bir alan. Şu an ancak gözlemlerimden bahsedebilirim.

Bir insanın düşünme biçimini değiştirmesi çok zordur. Bunu çok az sayıda insan yapabilir. Zaten bu sebeple insanların çoğu dinini terketmez. Çünkü bununla büyümüş ve yaşamıştır. Dini terketmek demek beyninde büyük bir devrim yapmak demektir. Herkes yapamaz. Bunu başaranların ise beyinlerinde kalan devrimleri yapabileceklerinin bir garantisi yoktur. Okuyup öğrenerek alınan bilgilerin kişinin anlayışında değişiklik yapması çoğunlukla söz konusu değildir. Okumak öğrenmek başka, bunun beyne nüfuz etmesi başkadır.

Aldığınız bilgiler bilgi olarak mı kalıyor yoksa onları işleyerek dünya görüşünüzü değiştiriyor musunuz? Ufku görmekle mi yetiniyorsunuz yoksa ufkun arkasını görmeye çalışanlardan mısınız?

Nedendir, nasıldır bilmiyorum ama ufku görme çabası bana yetmiyor. Ben hep ufkun arkasını görme çabasında olan biriyim. Her şey göründüğü ve anlatıldığı gibi değil. Gün bugün olmakla kalmayacak. Yarınlar gelecek ve bugünün konuları bambaşka bir hal alacak. Dünya değişecek, insanlar değişecek. Bu kaçınılmaz. Çünkü bilgi artık geometrik olarak artıyor. İletişim ve ulaşımın yarattığı imkanlarla bilginin fonksiyonelliği de artıyor. Bu büyük değişimleri kaçınılmaz kılar.

Ne de güzel... kendi hedefinizi belirlemişsiniz, bu yolda başarılar diliyorum. Ama, bu kendinize çizdiğiniz yolu başarıp başaramadığınız bir kenara, aynı şeyi başkarından beklemeniz, biraz ben merkezci bir yaklaşım oluyor.

[...] Kanıtta kanıt diye tutturmak, Muhammedin yaşamadığı iddiası ateistleri zor duruma düşürür diye iddialarda bulunmak, alaycı ve saldırgan bir tutum sergilemek ve hatta forumu terk etmek... Karşı olduklarının bilimsel bakış açısı olduğunu, tavırlarının ise fevri olduğunu kabul etmiyorlar.

Şu tavırlar yüzünden, uzun zamandır bilimsel lafından tiksindiğim kadar hiçbir şeyden tiksinmemişimdir. O kadar dejenere edildi, içi boşaltı ki bu sözün, tüm anlamını, tüm etkisini yitirdi. Bu durum, bir amatör bilim takipçisi olarak canımı yakıyor, bildiğin canımı yakıyor... bilimsel yöntemi bu kadar ucuz bir şekilde kullanıp, joker olarak kullanıyorsunuz. Kendi görüşlerinize itibar kazandırmak için, onun "sihirli" çağırışımını kendinize taraftar ediyorsunuz.

Size kısaca bilimi açıklamaya çalışacağım, kendimce...

Günümüzde bilim -pratikte- ikiye ayrılır. Biri Pozitif Bilim veya Fen Bilimleridir. Bu bilimlere birkaç örnek vereyim: Fizik, kimya, biyoloji vb. Bilim derken çoğunlukla bu tür bilimler kastedilir. Bu bilimlerin yöntemini tanımlamada bazı temel felsefelere dayandırılır. Bunlardan en önemlileri, pozivitizm ve ampirizmdir. Bunlara çok girmeyeceğim. Sadece, bunların insanlık tarihiyle birlikte türlü deneyimlerle birlikte geliştiğini ve bazı katı kurallara dayandığını ve bunların bilimin tarihi ile birlikte kendini kanıtladığını belirtmekle yetineceğim.

İkinci ve bence -ve daha nice bilim felfecisine göre- aslında gerçekte bilim olmayan türü ise: Sosyal Bilimlerdir. Bu tür bilimlere Sosyoloji, Tarih, İktisat vs. örneklerini verebiliriz. Bu tür "bilimler" gerçekte sanal bilimlerdir, yani, aslında bilim falan değillerdir. Bu yukarıda saydığım kendini kanıtlamış epistemolojik ilkeleri hiç bir zaman tam olarak uygulayamazlar, sadece, uygulayabilecekleri kadarını uygulamaya çalışırlar. Bilim çoğunlukla 0 ve 1, Ak ve Kara derken, sosyal bilimlerde ara değerler vardır.

Sadece bu kadarını söylemek istedim, ama, şunu eklemeden geçemeyeceğim: Sosyal bilimler denilen şeyler konusunda pek bilgili ve deneyimli olmasamda, bilim, bir iki tane dolaylı çıkarsama ile sonuca varacak kadar ucuz değildir. En azından, umarım sosyal bilimler bu kadar ucuz değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şeyhinize bağlılığınızı takdir ediyorum bu arada:

"Soru yok, sual yok, Şeyhim ne derse doğrudur.

Ona inammayanlar sığdır, kapasitesizdir."

Bu bağlılık ancak fanatik cemaatlerde olur.

Müridliğin ve Demogojinin ötesine geçmenizi temenni ederim.

Ettiğiniz şu lafların ne kadar bağayı ve çirkin olduğunu görüyorsunuzdur umarım.

Hacı'ya duyduğunuz öfkeyi başkalarından çıkarmayın.

DreaMalAli ve Hacı'nın bizi haberdar ettiği ve kendilerinin de savunduğu bu yeni tezi akla ve mantığa uygun bulan, hatta şu anki bilgilerle bile ikna olan insanların düşüncelerini ifade etmelerine engel olmayın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...