Harra Vakası

[ozedonus 0]

Konu hakkında başta sayın pante olmak üzere yapılan yorumlara katılmamak elde değil. Ancak çekirdek kadroda yetişen sahabeleri öldüren ve islamı özünden kopartan bu Arap oligarşisinin hadislerle çok oynadığını kabul etmek için çok önemli bir kanıttır. Zaten böyle bir durum olmasaydı belki hadis ilmi diye bir ilim ortaya çıkmazdı. Fakat ben, bu sefil güruhun Kuranı bozacak bir cesaretlerinin olmadığını düşünüyorum. Birkaç gerekçe sayabiliriz.

1. Emeviler Kuranı değiştirebilselerdi en büyük düşmanları olan ehl-i beyti öven ayetleri çıkarırlardı. Çünkü ehli beyt onların saltanatları önünde en büyük engeldi. Kerbela, bu engelin bertaraf edilmesine yönelik idi.

2. Kuranda "vurun, öldürün" türünden ayetler olduğu gibi "Allah sizi, Din hakkında sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilik etmekten, onlara adaletli davranmaktan men etmez. Çünkü Allah, Adalet yapanları sever" türünden de ayetler bulunmaktadır. Çıkar dışında bir şey düşünmeyen bir grubun değiştirecekleri bir kitapta bu türden bir ayet bırakmamaları gerekirdi.

3.Bazı bilginlere göre "fetih ne zaman. Fetih günün geldiğinde iman etmeyenlerin imanı fayda vermez" mealindeki ayetler Mekke fethini kastetmektedir. Bu ise süfyan ve sülalesinin imanının fayda vermeyeceğini gösterir. Bunu da çıkarmaları gerekir. Ama bu ayetin Mekke fethi ile ilgili olması durumunda "tevbe ölüme kadar herkese açık" ilkesiyle çelişeceğini de bilmek gerekir.

4. Emeviler başa geçmeden Kuran nüshaları değişik islam ülkelerine yayılmıştı. Bir mushafı ile oynasalardı bile diğerlerini elde edip toplu değiştirme girişimleri sonuçsuz kalacaktı. Her ne kadar Hz. Osman döneminde nüsha tek bir ” hafsa mushafı” olarak kalmışsa da ciddi bir farklarının olmadığı görülmüştür.

5.Tarih kitapları Hz. Hüseyin başta olmak üzere,Abdullah b.Zübeyir,Said b.Cübeyr,Ebu Hanife,Hasan Basri vb..alim ve müslümanın yönetimlere karşı isyanından bahsederken ,bunun içinde Kuran lafızlarını korumak için ayaklandıklarına dair bir kanıt bulmuş değiliz.Şiisinden sünnisine,filozofundan sufisine,fıkıhçısından kelamcısına kadar hiçbir islam bilgini Kuranın korunmamış olabileceği ile ilgili bir yorumda bulunmamıştır. Eğer yazıya geçerken arada bir takım zorlamalar, hinlikler, üçkâğıtlar, yanlışlıklar olsaydı mutlaka bu günümüze kadar sürer gelir, bütün bu oynamaların değiştirmelerin taraftarları ya da karşı çıkanları olurdu. Hele Şiiler, Hariciler, Mutezile gibi muhalif görüşler buna da el atarlardı. Çünkü Müslümanlar dini konuları enine boyuna tartışmayı çok sevmişlerdir. Dolayısıyla süreç olarak bunun değiştirildiğini ilmi çalışmalar red etmektedir.