Jump to content

Hidrojen yakıt tasarruf sistemi


Recommended Posts

Öncelikle bu sistem henüz adı sanı pek duyulmamış ( En azından türkiye de ) içten yanmalı motorlar için kullanılan bir tasarruf sistemi . Yani aracınıza takıyorsunuz %20-40 arası yakıttan tasarruf yapıyorsunuz " deniliyor " . Uzatmadan söz konusu sistemin tanıtıldığı web sayfasının linkini vereyim .

http://www.cyberenerji.com/

Linkteki tanıtım tabiki ticari amaçlı hazırlanmış bir tanıtım . Bilimsel bir açıklayıcılığı pek yok . İşte ben de bu yüzden bu konuyu buraya taşıdım . Mantık olarak kafaya yatıyor ama acaba bilimsel olarak mümkünmüdür diye merak ediyorum . Sistemin tanıtıcısı ve satıcısı ile başka bir platformda görüşmüş kadar olduk . Daha çok görüşlerini okudum . Sorulara verdiği yanıtları falan . Tabi ki doğal olarak herkes kuşkuyla yaklaşıyor

" Hadi canım madem tasarruf sağlıyor niye şimdiye kadar duymadık " veya " yeni araçlarda neden kullanılmıyor " şeklinde .

Konuyu iyi kavramak için 3 şeyi iyi bilmek gerekiyor ; fizik , kimya ve içten yanmalı motorun çalışma prensibi . Şimdi anlatıldığı kadarıyla sistemin çalışma prensibi şu şekilde ;

saf su elektroliz yöntemiyle bileşenlerine ayrılıyor . Yani hidrojen ve oksijen olarak . Ortaya çıkan gaz motorun hava giriş bölümü yoluyla emme manifolduna veriliyor . Ve hidrojen gazı asıl yakıtla berber yanarak motorda tam yanmayı sağlıyor . Zaten tasarrufda bu yönde sağlanıyormuş . Motorlarda yanma olayı oluşurken %80 civarında bir yanma kaybı oluşuyor ve bu bileşim tam yanmayı sağlayarak mevcut yakıt değerleriyle daha fazla gücün ortaya çıkmasına neden oluyor . Ha unutmadan satıcı daha önce bir kaç araçta test edip tasarrufun sağlandığını gözlemlemiş . Söylediğine göre şu an hala bir kaç araçta kullanılıyormuş sistem ve kullanıcıları da gayet memnunmuş muş .

Tartışmaya açık .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Uyumadinsa Kanal D'de Abbas Guclu ile Genc Bakista bu konuya yakin bir konu tartisiliyor profesorun biri diplomasini yirtti hidrojen diye bir enerji yoktur diye.

Malesef uyumuşum :) neyse youtube dan bakarım . Hidrojen zaten bir enerji değildir ki . Bir elementtir ve oldukça yanıcıdır .

Bana erke donergeci gibi bir sey gibi geldi, hayir oluyosa bunu toyota moyota kullanirdi, dunyanin arabasini satardi

Sistemin tehlikeli yanı var . Söz konusu yakıt hidrojen ve bu hidrojen oldukça yanıcı hatta patlayıcı bir elementtir . Birçok araba markası aracına fabrika çıkışı lpg taktırmıyor ama gel gör ki lpg en çok rağbet gören sistem araba piyasasında .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sistemin tehlikeli yanı var . Söz konusu yakıt hidrojen ve bu hidrojen oldukça yanıcı hatta patlayıcı bir elementtir . Birçok araba markası aracına fabrika çıkışı lpg taktırmıyor ama gel gör ki lpg en çok rağbet gören sistem araba piyasasında .

lpg cogu ulkede fizibilite olarak o kadarda mantikli diil cunku zengin avrupa ulkelerinde bile benzin daha ucuz, arabani kapali otoparka koyamama tarzi sikintilari da var lpgnin, o acidan lpgnin fabrika cikisinde konmamasinin mantigi var bence

Link to post
Sitelerde Paylaş

Suyu elektroliz etmek için enerji gerekir.

Bu enerjiyi karsılamak için motor daha fazla yakıt harcar.

Elektroliz kaplarında enerji kaybı vardır.

http://en.wikipedia.org/wiki/Electrolysis_of_water

Motora her ilave yük enerji kaybına yol açar.

Gayet mantıklı... Enerji dönüşümlerini biliyor arkadaşımız.

Sorun ucuz enerjide.. O da zor günümüzde.. Mümkün değil...

Elektrik veya subuharı ile çalışan arabaların sırası geldi yine..

Geçen yüzyılın başında onlar rağbette idi. Petrol bulundu, dünya değişti..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yakıt, emme sibopları vasıtasıyla her silindir başına başına emdiği miktar ile ölçülüdür. Ve buna göre de tork gücü sağlanmış olur.

Yani: Tüm araçların motor güçleri, emiş siboplarıyla ( yakıt yanma odasının içersine) yakıtın patlatıldığı hazneye çekilen yakıt miktarıyla

belirlenir. Burada tork elde edilir.

Alatta 4 zamanlı bir motorda bu tekniği görebilirsiniz.

http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/d/dc/4StrokeEngine_Ortho_3D_Small.gif

Yani siz buraya fazla veya eksik yakıt veremezsiniz. Verdiğiniz taktirde, verimli güç elde edemezsiniz.

En önemlisi de; yakıt oksijenle belirli miktarda karışarak verilir. Bunu ayarlayan sistemler. 1- Karbüratör. 2- Enjeksiyon sistemi.

Karbüratör ile enjeksiyon arasındaki farklar: Karbüratör ile enjeksiyon arasındaki en önemli fark, yakıtın karışma biçimi ve yeridir.

Karbüratörlü sistemde hava filtresi yoluyla emilen hava, karbüratörden geçerken belirli miktarda yakıtı da beraberinde sürükler ve

emme manifoldu yoluyla bu karışım silindirlere dağılır.

Enjeksiyonda ise: yakıt emme manifoldundan gelen havaya yanma odasından girerken püskürtülür. Yani direkt enjeksiyonlu benzinli

motorlarda (FSI) ise yakıt yanma odasının içersine püskürtülür.

Her iki sistemde de, öncelikle güç verimliliği amaçlanmıştır. Enjeksiyon sistemi ise, ilerleyen teknolojinin bir göstergesidir.

Bu sistem de aynı zamanda, Motorların parçalarında kullanılan metal alaşımlara zarar vermemesi için de amaçlanmıştır.

Öncelikle bilinmesi gerek bir şey daha vardır ki: Enjeksiyon tekniğinde sıralı sistem kullanılır. Yani: Her silindir başına giden yakıt

ölçülerek ve zamanlama sırasına göre ayarlanarak verilir. Bu sistemde görev zamanı elektronik beyin vasıtasıyla yerine getirilir.

Dışardan bir müdahale asla yapamazsınız.

Gelelim uyduruk yakıt tasarrufu iddialarına.

1. si, uyduruk yakıt tasarrufu materyallerini bu sisteme entegre edebilmek için, aracınızda bir takım eklemeler yaptırmanız gerekir.

Yukarda bahsettiğim sistemde, yalnızca karbüratörlü araçlara müdahale imkanınız olur. Fakat daha sonra bunun da sakıncaları

olduğunu açıkça göreceksiniz.

Enjeksiyonlu sistemlerde ise; Müdahale etme olasılığınız yok gibidir. Yaparsanız bu zorlama olur. Mevcut sistemi değiştirmek olur ki,

bir daha aracınız asla eski düzenliliğine kavuşmaz.

Şunu asla aklınızdan çıkarmayın: Yeni çıkan araç muayenesi yasasına göre, aracınızda fabrika çıkışı eklemeler asla kabul edilemez. Yani araç muayenesi alamazsınız.

Şimdi, uyduruk yakıt sistemlerinin sakıncaları nelerdir: Birinci neden aracınızın tesisat sistemi bu tür değişikliklere açık mı?

İkinci sakıncası ise aracınızın silindir kapağı, yani motor bloğu ve silindir kapağını motor contasıyla birleştiren bölümde bulunan yakıt yanma odasının içersine kullanılacak olan uyduruk yakıt tasarrufu materyali, aracınızın motor parçalarında kullanılan metal alaşımları için uygun mu?

Ve ayrıca; aracınızda kulanacağınız uyduruk yakıt tasarrufu materyallerinin yeterlilik belgesi var mı? Araç muayene istasyonları tarafından onaylanıyor mu?

Bunlar sadece kendi görüşlerim dir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Öncelikle enerji dönüşümü meselesine deyineyim ;

Bu sistem x enerji kaynağından y enerji oluşumuna 2y enerji vaad etmiyor . Enerji korunumu yasası tabi ki bu sisteme torpil geçecek değil . Sistemin basit bir mantığı var . Motor içinde bir miktar enerji ısı ve sürtünme yoluyla boşa gider . Zaten boşa giden bu enerjiye bir de yanma odasında %80 verimle yanan ( kısmen yanan ) KArışım eklenince büyük bir enerji kaybı oluşur . Sistemin amacıda bu %80 verimle yanan yakıt/hava karışımını %100 yakın bir değerde verime ulaştırmak . Elektroliz işlemi belirli bir miktarda akım çeker alternatörden . Bu akımın karşılığı 4 uzun farın çektiği akım kadar .

Yani siz x enerji kaybına karşılık 3x veya 4x enerji üretiyor oluyorsunuz . Tabi bütün bu söylediklerim işin teorik yanı . Bir de pratiği var ki asıl sorun o . Hidrojen ve oksijen gazı ayık şekilde emme manifolduna gidiyor . Yalnızca havanın bir parçası olarak . Bu zengin hidrojenli hava yakıtla beraber karışıp normalden daha güçlü bir enerji ortaya çıkarıyor ki teorikte mantıklı . Hidrojen en patlayıcı elementlerdendir . Az bir miktarı bile fosil yakıtıyla karışınca hissedilir bir fark olacaktır . Dediğim gibi sorun bunun pratik yanı . Bir kötü yanı da bildiğiniz gibi motor devri arttıkça hava emiş gücüde artar . Bu sistemde gaz sabit bir miktarda veriliyor . Yani aracınız rölantide de çalışsa aynı miktarda hidrojen gazı yanma odasına gidecek yüksek devirlerde çalışsa da .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konu benzeri iki olaya şahit olmuştum.

Birincisinde Almanyadaki türklere yönelik "tasarruf yüzüğü" satan bir TV reklamı vardı. Arabanın benzin borusuna bu yüzüğü bağlayacaksın ve yüzde bilmem kaç benzin tasarrufun olacak.

Market sahibi bir türk vatandaşım Türküyede bulduğu bir müştesriye büyük bir miktar bu yüzüklerden satmıştı. Müşteri ise bunun denemesi yapıyor. Sonuç sıfır tasarruf çıktığında, tabancayı satıcının başına dayayıp parasını istiyor. Kardeşi ancak kredi çekerek abisini kurtarıyor.

İkincisi olay ise biraz daha profesyonel hazırlanmıştı: Birisi; sadece su ile çalışan bir motor satıyor. Hatta arabalardaki normal motorlara bazı eklemeler yaparak arabayı sadece su ile çalıştırdığını da söylüyor.

Kurbanı ise Türküyede gemi sanayisinde gayet iyi bir konumda olan bir arkadaşım. Adamın elinde kayıtlı patent dahi var. Bu yüzden güvenilir gibi duruyordu.

Ama şu arabalardan birisini görelim diye, bir kaç sefer randevu yaptık. Randevu öncesi ama gereksiz bahanelerle randevu iptal edildi. Deneme aşamasında olduğunu, gizli olduğunu falan filan gevelemeleriyle.

Eh madem öyle, "Benim arabaya bir bedavaya bir tane takalım, memnun kalırsam bütün gemilere de takarız." teklifi götürdü arkadaşım.

Ve olay bitti. Adam kayboldu ve bir daha da gözükmedi.

Adamın asıl niyetininin ne olduğunu anlayamadık.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sorun galiba hidrojeni depolamada..

Bor da bu yüzden önem kazanıyor olmalı?

Bir evin nominal güç itiyacının veya en düşük kapasiteli bir aracın 5000 watt olduğu düşünülürse, dakikada 64 litre hidrojene ihtiyaç duyulacak. ( 5000 watt yakıt pili ile ilgili özellikler: http://www.horizonfuelcell.com/file/H-Series.pdf ) Bu durumda 5000 watt için saatte 3840 litre hidrojen lazım. Yani 272kg hidrojeni 1 saatte tüketeceğiz. Borhidrür içerisinde ağırlıkça %20 hidrojen olduğu hesap edilirse 1300 kg borhidrür kullanarak 1 saat boyunca 5000 watt güç elde etmiş olacağız ki bu da pratikte kaldırılması mümkün olmayan yükleri getirecektir. Enerji depolamada hidrojenin alternatif olabilmesi bu açıdan pek mümkün görünmüyor.

Kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Hidrojen_depolama

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sorun galiba hidrojeni depolamada..

Bor da bu yüzden önem kazanıyor olmalı?

Bir evin nominal güç itiyacının veya en düşük kapasiteli bir aracın 5000 watt olduğu düşünülürse, dakikada 64 litre hidrojene ihtiyaç duyulacak. ( 5000 watt yakıt pili ile ilgili özellikler: http://www.horizonfuelcell.com/file/H-Series.pdf ) Bu durumda 5000 watt için saatte 3840 litre hidrojen lazım. Yani 272kg hidrojeni 1 saatte tüketeceğiz. Borhidrür içerisinde ağırlıkça %20 hidrojen olduğu hesap edilirse 1300 kg borhidrür kullanarak 1 saat boyunca 5000 watt güç elde etmiş olacağız ki bu da pratikte kaldırılması mümkün olmayan yükleri getirecektir. Enerji depolamada hidrojenin alternatif olabilmesi bu açıdan pek mümkün görünmüyor.

Kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Hidrojen_depolama

Ne alaka arkadaşım şimdi bu yazdıkların . Bu sistem hidrojeni oluşturduğu anda motora veriyor . Sadece basit bir yakıt katkısı olarak düşün . Bir farkı bu yakıt katkısının yakıta değil havaya karışmasıdır .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ne alaka arkadaşım şimdi bu yazdıkların . Bu sistem hidrojeni oluşturduğu anda motora veriyor . Sadece basit bir yakıt katkısı olarak düşün . Bir farkı bu yakıt katkısının yakıta değil havaya karışmasıdır .

Kardeşim tasarruv demişsin, başlığını mı unuttun..

Hidrojeni elde etmek ve depolamak pek tasarruvlu değil şu an..

Kapiş?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kardeşim tasarruv demişsin, başlığını mı unuttun..

Hidrojeni elde etmek ve depolamak pek tasarruvlu değil şu an..

Kapiş?

Arkadaşım hidrojeni depolayan yok ortada bunu nerenden yumurtluyosun ? SAdece hidrojen elde ediliyor ve direkt motora verilerek tasarruf sağlanıyor .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Arkadaşım hidrojeni depolayan yok ortada bunu nerenden yumurtluyosun ? SAdece hidrojen elde ediliyor ve direkt motora verilerek tasarruf sağlanıyor .

Hidrojeni elde etmek için ne yapıyorsun?

Elektrolizde, ki elektroliz ile elde ettiğini var sayıyoruz, kullandığın elektrotları ne kadar zamanda bir değiştireceksin?

Elektrolizden elde ettiğin hidrojeni nasıl direk yanma odasına vereceksin?

Elektrolizden elde ettiğin hidrojenin oranını depolamadan nasıl ayarlayacaksın?

Hidorjenin üretildikten sonra sıkışmasını nasıl önleyeceksin?

Çünkü bir yakıt pompası gibi hidrojen pompan olması lazım...

Yani şunu diyorum, mevcut motorlara hidrojeni verirsen, diğer bir takım yan etmenler tasarruf getirir mi getirmez mi iyi düşünmek lazım..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hidrojeni elde etmek için ne yapıyorsun?

Elektrolizde, ki elektroliz ile elde ettiğini var sayıyoruz, kullandığın elektrotları ne kadar zamanda bir değiştireceksin?

Elektrolizden elde ettiğin hidrojeni nasıl direk yanma odasına vereceksin?

Elektrolizden elde ettiğin hidrojenin oranını depolamadan nasıl ayarlayacaksın?

Hidorjenin üretildikten sonra sıkışmasını nasıl önleyeceksin?

Çünkü bir yakıt pompası gibi hidrojen pompan olması lazım...

Yani şunu diyorum, mevcut motorlara hidrojeni verirsen, diğer bir takım yan etmenler tasarruf getirir mi getirmez mi iyi düşünmek lazım..

Öncelikle ben bu sistemin sahibi değilim .

elektrotların değişme süresini bilmiyorum sistem sahibine ulaşırsan sorarsın . Biz sistemin işe yarayıp yaramayacağını tartışıyoruz ki eğer işe yarıyorsa elektrot değiştirme maliyetinin lafı bile olmayacaktır .

Hidrojenin motora verilme şekli yukarıda yazıyor incele bi zahmet .

Hidrojen sabit bir miktarda veriliyor , oranı da elektrik akımının oranıyla doğru orantılı olduğundan ayarlanabilir .

Pratik konusunda henüz bilimsel olarak gözlemlenebilmiş bir deney yok ancak söylendiğine göre sıkışma durumu söz konusu değilmiş . Motorun havayı emiş gücü bunun önüne geçebilirmiş .

Bu arada sistem sahibi başka bir güvenilir sanal platformda gözlemlebilir bir deney yapmayı planlanıyor . İşin pratik yanını da bu deney bittikten sonra aktarıcam .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Deneyi yapsın sonra incelerim..

Başka bir sürü etmen var daha..

Örneğin havada ateşlenme hacim sınırı..

Fosil yakıt ile hidrojenin farklı..

Açıkçası ben bu işi daha önce meraklı bir makine müh. sormuştum..

Böyle bir karışımda, kafadan tasarruf kelimesinin kullanılabilir olmayacağını söylemişti.

Bekleyelim, görelim..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 5 years later...

  Motor tipleri hakkında bilgi.

  Dash kamera ile Rusya'da sıradan bir gün.

  Toyota Mirai, ticari olarak satılan ilk hidrojen yakıt hücreli otomobillerden biridir. Mirai (未来), Japoncada gelecek anlamına gelmektedir.

  Toyota Mirai Fuel Cell Sedan.

  First Hydrogen Fuel Station opens for business. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...