Jump to content

Hz. Aişe'nin kaybolan kolyesi ve Safvan


Recommended Posts

burada yazanlara ...Şöyle bir genelde bakınca.... bana birilerini çağrıştırıyor ammmaaaa...... Sanki şu şahsiyetlerin ve benzerlerinin hayatını anlatmış gibi yazılanlar....

İskender Mihri gibi mesela ......

Hüseyin Üzmez de olabilir :S

bi zamanlar kalkancı mı vardı bide ne ??

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 years later...

Safvan bin Muattal Samsat'ta ölmüş diyor kaynakça, Bizans seferinde..

Batı kültürü Türkiye'ye gelmeden önce Ayşe'nin 9 yaşında Muhammed ile evliliği yadırganmıyordu, o zamanlar muhammed'i kimse tenkit etmedi. Batı kültürü Türkiye'ye ağır gelince şeytan bunu ortaya attı ve ayıpmış gibi gösterilmeye çalışıyor diyor kitapder'in islam alimi ve Nureddin YILDIZ. Adamlar islamın sapıklığını ve muhammed'in sübyancılığını olduğu gibi kabul etmişler.

tarihinde Engse Hohol tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hakim olmadığınız konuyu paylaşmayın. Hiç değilse az bile olsa hakim olun. Mesela konun her şeyi değil detaylarıyla ilgili. Mesela ilk iletinizde 4 saçma soru sormuşsunuz ve şimdiki axıdan bakınca gayet mantıklı. Fakat size alternatif soru sorayım.

1. Geceleyin hiç bir aydınlatma aracının olmadığı durumlarda bir yolculuğunuz oldumu.

2. Olduysa bu saçma sapan soru niye zaten olayların nasıl olduğunu biliyorsunuz.

3. Olmadıysa hiç olmazsa bir bilene sorun.

Yani sizin anlatdığınız olay 20 ci yüzyılda her terefi aydınlatan ışıkların bulunduğu, zaten kampda da her türlü aydınlatma aracının bulunduğu bir şeye ait.

P,S. Daha iyi anlaşılması için size başımdan geçemiş bir olayı anlatım. Askerliğimi Azeri Ermeni sınırında yaptım. Doğal olarak karakollarda elektrik olmuyordu ve zifri karanlık oluyordu. Standartlar gereği tuvalet karakoldan 25 m uzaklıkdaydı. Fakat geceleyin defi hacet için karakoldan 2-3 m uzaklaşmağa izn yoktu. Eğer uzaklaşrdınızsa (af edersiniz büyük hacet için) mutlaka yanınızda silahlı asker de gitmeliydi. Zira bir keresinde geceleyin bir kişiyi ermeni keşif birliği o şekilde kaçırmış.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hakim olmadığınız konuyu paylaşmayın. Hiç değilse az bile olsa hakim olun. Mesela konun her şeyi değil detaylarıyla ilgili. Mesela ilk iletinizde 4 saçma soru sormuşsunuz ve şimdiki axıdan bakınca gayet mantıklı. Fakat size alternatif soru sorayım.

1. Geceleyin hiç bir aydınlatma aracının olmadığı durumlarda bir yolculuğunuz oldumu.

2. Olduysa bu saçma sapan soru niye zaten olayların nasıl olduğunu biliyorsunuz.

3. Olmadıysa hiç olmazsa bir bilene sorun.

Yani sizin anlatdığınız olay 20 ci yüzyılda her terefi aydınlatan ışıkların bulunduğu, zaten kampda da her türlü aydınlatma aracının bulunduğu bir şeye ait.

P,S. Daha iyi anlaşılması için size başımdan geçemiş bir olayı anlatım. Askerliğimi Azeri Ermeni sınırında yaptım. Doğal olarak karakollarda elektrik olmuyordu ve zifri karanlık oluyordu. Standartlar gereği tuvalet karakoldan 25 m uzaklıkdaydı. Fakat geceleyin defi hacet için karakoldan 2-3 m uzaklaşmağa izn yoktu. Eğer uzaklaşrdınızsa (af edersiniz büyük hacet için) mutlaka yanınızda silahlı asker de gitmeliydi. Zira bir keresinde geceleyin bir kişiyi ermeni keşif birliği o şekilde kaçırmış.

Sen Azerbaycanlısın değil mi? Sosyalist dönemde size analitik düşünme alışkanlığı hiç mi kazandırılmadı? Bu kadar boş ve saçma konuşmayı nasıl becerebiliyorsun? Konuyla ilgisiz hikayeler anlatarak bu meseleyi örtebileceğini mi sanıyorsun?

Demek ki açık arazide, geceleri insan çok kolay kaybolabiliyor. Yani? Aişe de kaybolmuş olabilir. Bunu söyleyerek bu konuyu kapatabileceğini mi sanıyorsun?

Bu meselede bizi rahatsız eden şey sence ne? Bir adam kendisinden 40 yaş ufak bir kızı kendine eş alıyor, üstelik o varken başka hatunlara da saplıyor, kız da eskiden tanıdığı bir gençle kaçamak yapıyor. Bu hikaye eğlenceli ve doğal bir akışa sahip. Peki sence biz bunu mu eleştiriyoruz? 1500 yıl önceki yatak hikayelerinden bize ne? Dedikodu mu yapıyoruz burada?

Bu olayda beni dehşete düşüren şey, bu konu ile ilgili ayet gelmesi ve kurana girmiş olmasıdır. Çağlar ve coğrafyalar üstü olduğunu iddia eden bir kitapta böyle ayet olur mu? Bugün sana bana ne anlam ifade ediyor bu ayet?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen Azerbaycanlısın değil mi? Sosyalist dönemde size analitik düşünme alışkanlığı hiç mi kazandırılmadı? Bu kadar boş ve saçma konuşmayı nasıl becerebiliyorsun? Konuyla ilgisiz hikayeler anlatarak bu meseleyi örtebileceğini mi sanıyorsun?

Demek ki açık arazide, geceleri insan çok kolay kaybolabiliyor. Yani? Aişe de kaybolmuş olabilir. Bunu söyleyerek bu konuyu kapatabileceğini mi sanıyorsun?

Bu meselede bizi rahatsız eden şey sence ne? Bir adam kendisinden 40 yaş ufak bir kızı kendine eş alıyor, üstelik o varken başka hatunlara da saplıyor, kız da eskiden tanıdığı bir gençle kaçamak yapıyor. Bu hikaye eğlenceli ve doğal bir akışa sahip. Peki sence biz bunu mu eleştiriyoruz? 1500 yıl önceki yatak hikayelerinden bize ne? Dedikodu mu yapıyoruz burada?

Bu olayda beni dehşete düşüren şey, bu konu ile ilgili ayet gelmesi ve kurana girmiş olmasıdır. Çağlar ve coğrafyalar üstü olduğunu iddia eden bir kitapta böyle ayet olur mu? Bugün sana bana ne anlam ifade ediyor bu ayet?

Ben konun o yanlarına girmiyorum o yanlarını o kapasitede bilmediğim için bir şey de yazmıyorum. Ama sizden de isteğim siz de bilmediğiniz şeyi yazmayın. Yani gece karanlığında hiç bir aydınlatma aracı olmayan bir yerde insanın kayb olması o kadar da sıradışı bir şey değil. İkinci olarak da siz konunun bilmediğiniz tarafını yazıyorsunuz. Sorular soruyorsunuz şıklar sıralıyorsunuz ..... nasıl bilmedi, nasıl gitti, nasıl oldu.... Ben de şahit olduğum şeyleri misal vererek bal gibi ola bilir dedim.

İşin öteki tarafını ilahiyatçılarla tartışırsınız. Ama hala girişden bile bu kadar hakim olmadığınız konun teferruatlarında da ne kadar hakim olduğunuz düşündürücüdür.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben konun o yanlarına girmiyorum o yanlarını o kapasitede bilmediğim için bir şey de yazmıyorum. Ama sizden de isteğim siz de bilmediğiniz şeyi yazmayın. Yani gece karanlığında hiç bir aydınlatma aracı olmayan bir yerde insanın kayb olması o kadar da sıradışı bir şey değil. İkinci olarak da siz konunun bilmediğiniz tarafını yazıyorsunuz. Sorular soruyorsunuz şıklar sıralıyorsunuz ..... nasıl bilmedi, nasıl gitti, nasıl oldu.... Ben de şahit olduğum şeyleri misal vererek bal gibi ola bilir dedim.

İşin öteki tarafını ilahiyatçılarla tartışırsınız. Ama hala girişden bile bu kadar hakim olmadığınız konun teferruatlarında da ne kadar hakim olduğunuz düşündürücüdür.

Oğlum tamam da konunun çok küçük detayı ile ilgili birşey yazmışsın. Gece kaybolmuş olabilir. E, evet olmuş olabilir. Neyi değiştirir bu? Ayrıca bu insanlar sürekli olarak kervan ile yolculuk yapıyorlar. Eğer çok sık böyle kaybolma olayları oluyorsa, tedbir alınırdı. Insanların tek başına kamptan uzaklaşmaları yasaklanırdı.

Neyse. Mesele o değil. Alemlere nur olarak gelmiş bir kitapta böyle bir bölüm olmasından rahatsız olmuyorsun yani? Konunun özü bu. Bunu anlayabilmem için ekmeğini dinden yiyen soytarıların uyduruk sözlerine ihtiyacım yok. Sen korkularından biraz sıyrılabilseydin, bu durum sana da saçma gelirdi. Inan bana.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Oğlum tamam da konunun çok küçük detayı ile ilgili birşey yazmışsın. Gece kaybolmuş olabilir. E, evet olmuş olabilir. Neyi değiştirir bu? Ayrıca bu insanlar sürekli olarak kervan ile yolculuk yapıyorlar. Eğer çok sık böyle kaybolma olayları oluyorsa, tedbir alınırdı. Insanların tek başına kamptan uzaklaşmaları yasaklanırdı.

Neyse. Mesele o değil. Alemlere nur olarak gelmiş bir kitapta böyle bir bölüm olmasından rahatsız olmuyorsun yani? Konunun özü bu. Bunu anlayabilmem için ekmeğini dinden yiyen soytarıların uyduruk sözlerine ihtiyacım yok. Sen korkularından biraz sıyrılabilseydin, bu durum sana da saçma gelirdi. Inan bana.

Yine de yanlışınız özellikle ilk şıkta. Kervanın ardınca gelen isim.... Hatırladınızmı... Her zaman Kervanin ardınca birisi geliyordu kayıpları bulmak için. O gelen adamın bulan adamın görevi da bu zaten....

Mesele o değil diyorsunuz ama siz bilmediğiniz yerden giriş yaptınız ardınca yine bir yanlış.

Bir fıkrayla bence beni anlarsınız.

Trabzona bir papaz gelmiş. Çocuktan kilsenin yerinin nerde olduğunu sormuş. Çocuk tarif etmiş. Sonra çocuğa demiş ki eğer istersen yarın gel sene cennetin yerini tarif edeyim. O da ulan sen kilisenin yolunu bilmiyorsun cennetin yerini nasıl tarif edeceksin diyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yine de yanlışınız özellikle ilk şıkta. Kervanın ardınca gelen isim.... Hatırladınızmı... Her zaman Kervanin ardınca birisi geliyordu kayıpları bulmak için. O gelen adamın bulan adamın görevi da bu zaten....

Mesele o değil diyorsunuz ama siz bilmediğiniz yerden giriş yaptınız ardınca yine bir yanlış.

Bir fıkrayla bence beni anlarsınız.

Trabzona bir papaz gelmiş. Çocuktan kilsenin yerinin nerde olduğunu sormuş. Çocuk tarif etmiş. Sonra çocuğa demiş ki eğer istersen yarın gel sene cennetin yerini tarif edeyim. O da ulan sen kilisenin yolunu bilmiyorsun cennetin yerini nasıl tarif edeceksin diyor.

Kardeş bende azeriyim ama türk azersiyim yani türküm bu yazılanlara ititraz ediyorsun ama bu yazılan olaylar islam kaynaklarından alınan yazılardır kimse götünden bir şey uydurmuyor. dinsizler hep islamın kendi kaynaklarını kulanır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kardeş bende azeriyim ama türk azersiyim yani türküm bu yazılanlara ititraz ediyorsun ama bu yazılan olaylar islam kaynaklarından alınan yazılardır kimse götünden bir şey uydurmuyor. dinsizler hep islamın kendi kaynaklarını kulanır.

Şurada meselenin özü değil ben o konuda tartışmıyorum o kadar da bilmiyorum (tartışacak seviyyede). Ben kaynaklarda ne yazıyor orasına karışmıyorum. Benim itiraz ettiğim nokta.

1. Karanlıkta insanın kayb ola bileceğine inanmaması.

2. Her bir kervanın arkasınca belki kayb olan (eşya da dahil) bir şahsın gelmesi gibi eski kervan kuralını bilmemesidir.

Yani benim dediğim o ki siz hala meselenin girişine hakim değilseniz konuya geçmeyin. Sonra böyle iki üç yanlışınızı bulurlar baka kalırsınız

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şurada meselenin özü değil ben o konuda tartışmıyorum o kadar da bilmiyorum (tartışacak seviyyede). Ben kaynaklarda ne yazıyor orasına karışmıyorum. Benim itiraz ettiğim nokta.

1. Karanlıkta insanın kayb ola bileceğine inanmaması.

2. Her bir kervanın arkasınca belki kayb olan (eşya da dahil) bir şahsın gelmesi gibi eski kervan kuralını bilmemesidir.

Yani benim dediğim o ki siz hala meselenin girişine hakim değilseniz konuya geçmeyin. Sonra böyle iki üç yanlışınızı bulurlar baka kalırsınız

eeee yani ? SONUÇ ??? sadede gel ?

habire eveleyip geveliyorsun....ne dediğin de belli değil....ne demek istiyorsun ?

bu ifk olayı olmamıştır mı diyorsun ?

olmuştur mu diyorsun ?

olmuştur ama aldatma olmamıştır mı diyorsun ?

ne diyorsun ?

tarihinde Zavallı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yine de yanlışınız özellikle ilk şıkta. Kervanın ardınca gelen isim.... Hatırladınızmı... Her zaman Kervanin ardınca birisi geliyordu kayıpları bulmak için. O gelen adamın bulan adamın görevi da bu zaten....

Mesele o değil diyorsunuz ama siz bilmediğiniz yerden giriş yaptınız ardınca yine bir yanlış.

Bir fıkrayla bence beni anlarsınız.

Trabzona bir papaz gelmiş. Çocuktan kilsenin yerinin nerde olduğunu sormuş. Çocuk tarif etmiş. Sonra çocuğa demiş ki eğer istersen yarın gel sene cennetin yerini tarif edeyim. O da ulan sen kilisenin yolunu bilmiyorsun cennetin yerini nasıl tarif edeceksin diyor.

Aişe'yi bulan kişi, kaybolanları bulmak ile görevli olan genç. O genç de, tesadüfe bakın ki Aişe ile gönül ilişkisi olduğundan şüphelenilen kişi. Yani, demek ki seks falan yok diyorsun.

Tamam da kardeşim, 1 ay boyunca orada dedikodu kazanını ateist kafirler mi kaynattı? Şüphelenenler ve dedikodu yapanlar sizin ahlak timsali ehl-i beyt'iniz değil mi? Bu olayın üzerine bir de ayet inmiş!

Allahınız işi gücü bırakmış, köyde kaybolan bir kızın kukusunun bekçiliine soyunmuş. Yazarken bile midem kalkıyor ya. Bunlar nasıl süfli, nasıl bayağı, nasıl kıroca mevzular ya. Peh! Tiksindim resmen.

Bana yol gösterici olarak geldiğini iddia eden kitaba bak. Gencoğlan kıza sapladı mı, saplamadı mı konusunda bilgi veriyor.

Ne gibi bir ders ve "ibret" çıkaracağız bu olaydan? Zinayı kanıtlamak için 4 şahit gerekiyormuş. Ulan tamam da bu memlekette o kitaba iman eden barbarlar, kızları bir çocukla elele tutuştu diye öldürüp uçurumdan aşağı atıyor. Neye faydası olmuş bu hikayelerin?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şurada meselenin özü değil ben o konuda tartışmıyorum o kadar da bilmiyorum (tartışacak seviyyede). Ben kaynaklarda ne yazıyor orasına karışmıyorum. Benim itiraz ettiğim nokta.

1. Karanlıkta insanın kayb ola bileceğine inanmaması.

2. Her bir kervanın arkasınca belki kayb olan (eşya da dahil) bir şahsın gelmesi gibi eski kervan kuralını bilmemesidir.

Yani benim dediğim o ki siz hala meselenin girişine hakim değilseniz konuya geçmeyin. Sonra böyle iki üç yanlışınızı bulurlar baka kalırsınız

Bak allahınız kaybolmaysınız diye ayet göndermiş. sen gelmiş insan yapımı ceyrandan ışıktan bahsediyorsun. senin fikirinle yola devam edersek insan oğlu allahtan daha beceriklidir şimi yazışıyoruz allahmı yaptı bu bilgisayarı.ama allahın sana kuranda yol göstermiş ayete inanırsan müslümansın insan yapımı aydılığı savunuyorsan o zamanda kafirsin açık net.

NAHL Suresi 16. ayet 15-16) Yeryüzünde, sarsılmayasınız diye, sabit dağlar, nehirler ve belki yolunuzu bulursunuz diye yollar ve işaretler meydana getirmiştir. Onlar yıldızla da yollarını bulurlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

eeee yani ? SONUÇ ??? sadede gel ?

habire eveleyip geveliyorsun....ne dediğin de belli değil....ne demek istiyorsun ?

bu ifk olayı olmamıştır mı diyorsun ?

olmuştur mu diyorsun ?

olmuştur ama aldatma olmamıştır mı diyorsun ?

ne diyorsun ?

Konu bu değil konu yazarın ilk iletisinde alaycı tarzda sorduğu sorulardır ve kendisi bile bilmediği konuya dalıyor. Siz hala oldumu olmadı mı peşindesiniz.

Hala oralara gelmedik.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konu bu değil konu yazarın ilk iletisinde alaycı tarzda sorduğu sorulardır ve kendisi bile bilmediği konuya dalıyor. Siz hala oldumu olmadı mı peşindesiniz.

Hala oralara gelmedik.

alay değil - mantıklı sorular...

en başta mesela bu soru.....gayet mantıklı ve yerinde bir soru......

1) Aişe çişi ya da öbür türlü işi için ayrılıp giderken kimseye neden haber vermemişti?

bu soruda sana mantıksız gelen bi yer var mı ? (olay aslında GERDANLIK arama olayıdır.)

Aişe kimseye haber vermeden ordugahtan tekrar ayrılarak şafak vakti gerdanlığı aramaya gitti. Gerdanlığı buldu ancak geri döndüğünde muhafızları dahil tüm kervan onun devesi üzerindeki tahtırevanında olduğunu sanarak yola çıkmışlardı. Boş tahtırevanı deveye askerler yüklemişlerdi ancak Aişe'nin içinde olmadığını farketmemişlerdi. Aişe'ye göre bunun nedeni o esnada kendisinin küçük yaşta (15) ve zayıf olmasıydı....(Müslim, Tevbe 56, (2770), Tirmizi, Tefsir,(3179)

ayrıca zifiri karanlıkta da gitmemiş - ŞAFAK vakti kaçıp gitmiş !!!

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...