ölümden sonrası ?

[tarafsiz 0]

varsayımlarımıza göre yok olup gideceğiz. ancak bu konuda bazı bilimsel çalışmalar var. near death experiment diye bir durum var ve insanlar ölüp tekrar yaşama döndüklerinde bir tünelden geçmiş ve ölen yakınlarıyla görüşmüş. yakınları bu kişiye daha zamanının dolmadığını vs söylemiş ve daha sonra zaten uyanmış. bu durumun ölüm anında beynin oynadığı son oyun olduğu düşünülüyor çünkü tünel etkisi denen bir olayla benzerlik gösteriyor. bu durumun sebebi de beyindeki bazı kimyasallardaki değişim olarak açıklanıyor.

varsayımların dışında, kesin olarak ölümden sonrasıyla ilgili ispatlanmış veriler var mı ?

[albastı 0]

Yok

[tihulu 0]

Her uyku bir ölüm, her uyanış da bir diriliş değil midir?

[Metistofeles 0]

Her uyku bir ölüm, her uyanış da bir diriliş değil midir?

İnsanlar bu yüzden cennet rüyasına bu kadar inanıyor demek ki =)

[erdo 0]

Tıbbi açıdan 10 dk ölü olarak kabul edilip geri döndürülenler mevcut. Burada aslolan beyin ölümü tabii...Hatırlananlar varsa bunların beyinden geldiği kabul edilmeli. Bayin ölümü sonrasında geri dönen malesef yok

[Çehov 0]

Ölüp geri gelmek diye birşey olmaz. Azrail'in canlarını aldığını neden anlatmıyorlar? Çünkü ölmüyorlar, fonksiyonları geçici bir süre duruyor. Bazı insanların kalplerini kendileri bile durdurduğunu biliyoruz. Bunlar sıradışı bile olsa, ölüm demek değildir. Ölüm sonrası yaşanacak deneyimler bellidir. Toprak olup yok olacağınızı düşünüyorsanız, avcunuzu yalayacaksınız. Sorgu melekleri karşınızda elbet belirecek...

[tarafsiz 0]

Ölüp geri gelmek diye birşey olmaz. Azrail'in canlarını aldığını neden anlatmıyorlar? Çünkü ölmüyorlar, fonksiyonları geçici bir süre duruyor. Bazı insanların kalplerini kendileri bile durdurduğunu biliyoruz. Bunlar sıradışı bile olsa, ölüm demek değildir. Ölüm sonrası yaşanacak deneyimler bellidir. Toprak olup yok olacağınızı düşünüyorsanız, avcunuzu yalayacaksınız. Sorgu melekleri karşınızda elbet belirecek...

ölüp de yok olmak benim veya bir başkasının da isteyeceği bir şey değil heralde. senin söylediğin şey bir inanıştan ibaret. ben ölümden sonra yaşamın bir şekilde(hayalet olarak, enerji olarak, farklı boyuta geçerek vs.) devam edip etmediğini kesin olarak kanıtlayan bir gözlem veya deney var mı diye soruyorum. hindulara sorarsak, onlar da senin inandığın kadar reenkarnasyona inanıyorlar ama onların da ellerinde doğru düzgün bir kanıt yok(öyle varsayıyorum ama olsaydı heralde duyardık)

senin inanışına göre dünya da duruyor, güneş ve ay dünyanın çevresinde dönüyor. ya da cehennem nefes alıp verdiği zaman mevsimler oluşuyor. bunları söyleyen birinin ölümden sonrası için, içerisinde hiç bir deneysel veya gözlemsel tespit olmadan söylediklerine inanmamı mı bekliyorsun ?

[Allah Yok Din Yalan 0]

Ölüp geri gelmek diye birşey olmaz. Azrail'in canlarını aldığını neden anlatmıyorlar?

İslam'ı bitirmek için oyunlar bunlar. Kafirler nasıl da anlatmıyorlar bir realiteyi bir hakikati bir gerçeği resmen gözlerinin önünde olan şeyi nasıl da gizliyorlar değil mi? :lol:

[tarafsiz 0]

Tıbbi açıdan 10 dk ölü olarak kabul edilip geri döndürülenler mevcut. Burada aslolan beyin ölümü tabii...Hatırlananlar varsa bunların beyinden geldiği kabul edilmeli. Bayin ölümü sonrasında geri dönen malesef yok

zaten gördüklerini söyledikleri şeyler hep beynin ortaya çıkardığı yanılsamalardan ibaret.

ancak astral seyahat diye bir olay duymuştum. bazıları gerçekten hayalet olarak çıkıp çevreyi gezebildiğini söylüyordu ancak bunun "rüyayı kontrol etme" eyleminden ibaret olduğunu okumuştum. belki şu anki teknoloji yetmiyor olabilir ancak böyle bir durum varsa bir şekilde kanıtlanabileceğini düşünüyorum.

[Allah Yok Din Yalan 0]

ancak astral seyahat diye bir olay duymuştum. bazıları gerçekten hayalet olarak çıkıp çevreyi gezebildiğini söylüyordu

Bunu söyleyenlerden birisi de 2002 veya 2003 yılında bendim. Sırf dalga olsun diye ne hikayeler uydururdu millet. Birileri de inanırdı.

Astral seyehat olayının baştan sona bir uydurma olduğu zaten bilimsel olarak ispatlanmış bir şey...

Lusid rüya var bir de. Rüyayı insan baştan sona kontrol edebiliyor. Gerçek bir hayat gibi... Tabii her şey fizik kuralları çerçevesinde gerçekleşiyor...

[tarafsiz 0]

Bunu söyleyenlerden birisi de 2002 veya 2003 yılında bendim. Sırf dalga olsun diye ne hikayeler uydururdu millet. Birileri de inanırdı.

Astral seyehat olayının baştan sona bir uydurma olduğu zaten bilimsel olarak ispatlanmış bir şey...

Lusid rüya var bir de. Rüyayı insan baştan sona kontrol edebiliyor. Gerçek bir hayat gibi... Tabii her şey fizik kuralları çerçevesinde gerçekleşiyor...

Astral seyahatin doğru olması için kişinin daha önce bilmediği bir yere gidip bunu bilen birine anlatması gerek. eğer bu gerçekleştirilebilirse o zaman en azından insanın sadece organik bir yapıdan oluşmadığı ispatlanmış olur. ancak bu yine de öldükten sonra o bedenin yaşayıp yaşamadığını ispatlamaz. yani astral seyahat gerçek olsa bile belki o uçan beden, organik bedenle bütünleşik olarak yaşıyordur ve yaşam sona erince iki beden de bilincini kaybediyordur.

aslında ölümden sonrasını düşünmek pek mantıklı bir durum değil. yani bilincimiz yerindeyken yaşamımıza devam ediyoruz ve bilincimiz kapalıyken(uyku, baygınlık, koma vs.) hiç bir şey hissetmiyoruz. tihulu nun yazdığı gibi uyuyunca ölmüş, uyanınca dirilmiş gibi oluyoruz ve uyku sırasında neler olduğuyla ilgili hiç bir şey bilmiyoruz(rüya ayrı bir konu). ölüm de o uykuya dalıp bir daha uyanamamak gibi bir şey heralde.

[nokta_2012 0]

maalesef ölüm gerceği herkes ıcın var.

kacısı olmayan ama ölümden sonra hayatın olup olmadıgı konusu cogu dınlerde ölümden sonra hayat ruhen devam edıcek...

[haci 0]

varsayımlarımıza göre yok olup gideceğiz. ancak bu konuda bazı bilimsel çalışmalar var. near death experiment diye bir durum var ve insanlar ölüp tekrar yaşama döndüklerinde bir tünelden geçmiş ve ölen yakınlarıyla görüşmüş. yakınları bu kişiye daha zamanının dolmadığını vs söylemiş ve daha sonra zaten uyanmış. bu durumun ölüm anında beynin oynadığı son oyun olduğu düşünülüyor çünkü tünel etkisi denen bir olayla benzerlik gösteriyor. bu durumun sebebi de beyindeki bazı kimyasallardaki değişim olarak açıklanıyor.

varsayımların dışında, kesin olarak ölümden sonrasıyla ilgili ispatlanmış veriler var mı ?

Ölümden sonrası ile ilgili bilgiler var elbette. Tonla var hem de.

O bilgilere ulaşmak istiyor musunuz? O bilgilerin ne olduğunu bilmek istiyor musunuz?

O zamanm doğmadan önceki bir zamana geri dönün.

Siz doğmadan önce ne iseniz, öldükten sonra da o olacaksınız.

Doğmadan önce ne iseniz, öldükten sonra da o olacaksınız.

Doğmadan önceyi biliyorsunuz, değil mi? Ya da bilmiyorsunuz. Çünkü yoktunuz.

Ama nasıl birşey olduğunu biliyorsunuz.

Aynı şey siz öldükten sonra gerçekleşecek. Olmayacaksınız ve bilmeyeceksiniz.

Aslında bu bilmektir. Bilmek budur.

Bunu anlamak o kadar zor mu?

[kirec 0]

bildiğim kadarıyla hepimiz bundan bir trilyon yıl önce yoktuk...

ama şimdi varız...

bu nasıl oldu...

bilmiyoruz araştırıyoruz...

ama hiç yokkken bir şekilde varlıkla tanıştık yani...

şimdi muhtemelen yine bir tirlyon yıl sonra yine hepimiz yok olacağız...

yani bizi oluşturan atomlar kuarklar sicimler bie yok olacak heralde...

peki ondan bir katirilyon yıl sonra neden varlıkla bir kere daha karşılaşmayalım...

neden olmasın ...

bi kere olmuş işte ...

bi daha olur...

olsun...

iyi olur...

Mayıs 10, 2012 tarihinde kirec tarafından düzenlendi

[connection 0]

Ölümden sonra enerji yada enerji beden olarak var olduğumuza dair tek bir kanıt bile yoktur. Anlatılan herşey insanların subjektif yaşanmışlıklarıdır. Astral seyahatin büyük bir yalan olduğunu düşünüyorum.

Bütün bu gerçekçi bakış açıma rağmen bütün kalbimle biliyorum ki ölümden sonra devam ediyoruz. Bu benim elimde olmayan birşey. Aklım, beynim, izlenimlerim ne söylerse söylesin gerçek ölüm yok. Bunu biliyorum.

Bu tür şeyleri anlatan insanlara küçük gözle bakılır bu forumda, Ama ben yinede anlatacağım başıma gelen bir olayı.

Bir gün normal yaşantımda beklemediğim bir olay gerçekleşti. Yani programımda olmayan, insan başına gelebilecek bir olay işte. Benim hiç sevmediğim ve kendisinin bu olayı asla bilmesini istemeyeceğim bir yakınım kısa bir süre sonra benim yanımda bitti. Şehrin herhangi bir yerindeyim. Haberleşmedik. Eliyle koymuş gibi burnumun dibinde. Kendisini atlattım. Bu benim çok dikkatimi çekti. Daha önce olan bazı şeyleri düşününce bunların tesadüf olamayacak kadar çok olduğunu farkettim. Sanki beni izliyor. Ama nasıl? Yada beni izleyen birileri ona haber veriyor. Ama nasıl? Rivayet odur ki böylelerinin öte dünyadan dostları vardır. Ama bilinemez elbette. Korkmuyorum sadece gözlemliyorum ve o dostlara epey küfür sayıyorum. Eğer varlarsa tabii. Alın size subjektif bir yaşantı örneği.

[Hiçlik 0]

İmzamı oku yeter.

[Hiçlik 0]

bildiğim kadarıyla hepimiz bundan bir trilyon yıl önce yoktuk...

ama şimdi varız...

bu nasıl oldu...

bilmiyoruz araştırıyoruz...

ama hiç yokkken bir şekilde varlıkla tanıştık yani...

şimdi muhtemelen yine bir tirlyon yıl sonra yine hepimiz yok olacağız...

yani bizi oluşturan atomlar kuarklar sicimler bie yok olacak heralde...

peki ondan bir katirilyon yıl sonra neden varlıkla bir kere daha karşılaşmayalım...

neden olmasın ...

bi kere olmuş işte ...

bi daha olur...

olsun...

iyi olur...

Yeni canlıların seninle bir alakası olmayacak. Dünya'da olduğu gibi bazı canlılar ölürken, bazı canlılar dünyaya gelir, popülasyon değişir. Evrende de böyledir dünya gibi bazı gezegenler yok olacak, başka gezegenlerde yaşam ortaya çıkacak, yeni canlılar, hayatlar ortaya çıkacak. Onların sonu da gelecek. Seni sen yapan bilincin, farkındalığındır. Öldükten sonra bilincin ortadan kaybolduktan sonra hayata gelmenin bir önemi kalmayacak. Hiçlik sonsuz bir döngüdür. Sonsuzluk içinde sürekli canlılar ortaya çıkar ama hepsinin sonu hiçlik olur.

Ayrıca sonsuzlukta zaman kavramı yoktur. Senin bahsettiğin trilyon yıl önce, sonra diye bir olay yoktur. İnsanlar bilincini kullanarak zaman kavramını ortaya çıkarmışlardır. Sonsuzluğun zamanı yoktur.

Mayıs 10, 2012 tarihinde Hiçlik tarafından düzenlendi

[BRUTAL 0]

Ayrıca sonsuzlukta zaman kavramı yoktur. Senin bahsettiğin trilyon yıl önce, sonra diye bir olay yoktur. İnsanlar bilincini kullanarak zaman kavramını ortaya çıkarmışlardır. Sonsuzluğun zamanı yoktur.

Zaman kavramını, insan bilincinin ürünü olarak kabul edip gerçekte olmadığını söylediğin zaman olay bitiyor zaten. Çünkü konu içerisinde tartışılan benlik, doğum, ölüm gibi tüm kavramların da insan zihninin dışında bir gerçekliği yok. Öyleyse öldükten sonra ne olucaz diye sorgulamanın bir anlamı kalmıyor. Zaten yoksun.. her an devamlı değişen bir atom yığınında, genetik program ve hafızadaki verilerin oluşturduğu hayali bir benlik ilüzyonuyla varolduğumuzu zannediyoruz o kadar..

[Hiçlik 0]

Zaman kavramını, insan bilincinin ürünü olarak kabul edip gerçekte olmadığını söylediğin zaman olay bitiyor zaten. Çünkü konu içerisinde tartışılan benlik, doğum, ölüm gibi tüm kavramların da insan zihninin dışında bir gerçekliği yok. Öyleyse öldükten sonra ne olucaz diye sorgulamanın bir anlamı kalmıyor. Zaten yoksun.. her an devamlı değişen bir atom yığınında, genetik program ve hafızadaki verilerin oluşturduğu hayali bir benlik ilüzyonuyla varolduğumuzu zannediyoruz o kadar..

Bütün canlılar sonsuzluk içinde bir hiçliktir. Bu nedenle şu an var olmamızın ya da olmamamızın bir önemi yok. Şu an hayatta olduğumuz için geçmişe ve geçmişte ölen canlılara bakarak, onlardan sonra yaşadığımızı düşünüyoruz yahut bizden sonra canlılar yaşayacak diyoruz. Oysa önce, sonra diye bir olay yok. Ölüler için zaman kavramı yoktur.

[Cervantes 0]

ölümün bir son olduğunu düşünemiyorum. Böyle düşünnenlerin de nasıl yaşayabildiklerini bir türlü anlamıyorum.