Jump to content

Kuranda Yazılı Olan Şeylerin Gerçekleşmemesinin Nedeni Nedir?


Recommended Posts

Sen şunu söyle madem yalan. Neden insanlık daha fazla Peygamber çıkarmadı. Neden daha günümüzde insanlığın oyunu madem bu güne uyarlı Peygamber çıkmadı. Hoca bu nasıl yalan da çıkmıyor. Son din, son Peygamber denildide, bu denilen yalandıda neden çıkamadı neden çıkanlara inanılmadı. Bunda da Allah'ı gör işte çünkü O son dedi. Sen yırtsanda olmaz.

Bütün saflar dinler tarafından paylaşılmış, geriye kalanları da kandırmak eskisi kadar kolay değil. Kandıranlar da 3-5 kişiyi kandırıyor, onlarla da olmuyor, dinin yayılması ancak savaş yolu ile olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 224
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Baykush

Bunlarla ciddi avunuyormusun yani bu sorular talabe soruları.

Peygamberler de Kuldur ve ölümlüdür.

Allah'ı baktığın ve hissettiğin heryerde görebilirsin. Seni bağlamaz bizim inancımıza göre Allah'ın yarattığı herşeyde onu görebilmektir.

Allah neden yapamıyor denmiş söylediğini..

Anlat açıkla ..

Bir insan bile söylediği vaadettiği şeyi yapmaya çalışır...

Anlat bize bu allahın başlıkta sorulmuş bak...

Aydınlat bizi

sormuşuz zaten...

Madem cevabın yok..oku kendin aydınlan.......

Link to post
Sitelerde Paylaş

KURANDA YAZILI OLAN ŞEYLERİN GERÇEKLEŞMEMESİNİN NEDENİ NEDİR?

TEVBE-14.Onlarla savaşın ki Allah, sizin ellerinizle onların cezasını versin ve Onları rezil ve rüsvan etsin,yardımıyla sizi onlara muzaffer kılsın.Ve mümin bir kavmin yüreklerini ferahlandırsın.

ENFAL-65.Sizden yirmi sabırlı kişi olsa, iki yüz kişiye üstün gelir. Sizden yüz kişi de kâfirlerden bin kişiye üstün gelir;

ALLAH Bu ayete göre Muhammed’e 100 kişi 1.000 kişiyi yener demişti.

Ayeti oranlarsak Müslümanlar BİN kişi olursa ONBİN kişiyi yenmeliydiler.

UHUD SAVAŞIn da tarihi Arap kaynaklarına göre Müslümanlar 1.000 kişi Kureyşliler 3.000 kişiydiler.Bu ayete göre rahatça yenmeleri gerekiyordu.

Üstelik birde Tevbe suresinde Allah siz Müslüman olmayanlarla savaşın ben yardım edeceğim demişti.Onları rezil rüsvan edecekti.

Uhud da iki ordu karşılaştılar Fakat savaşın sonunda Müslüman ordusu yenildi.

Muhammed in Allah tan bu şekilde ayetler geldi dediği Enfal-65 ayeti gerçekleşmemişti.Doğal olarak savaşta yer alanlar Muhammed e “bize böyle söylemiştin” diye sormuş olmalılar ki; Allah bu ayetin yenisini gönderdi dedi.

Allah bu kadar güçsüz müdür ki Tevbe 14 de söylediğini yapamadı?

Allah geleceği bilecek yaratıcı değimlidir ki bin kişi,üç bin kişiyi yenemedik?

Muhammed in yeni ayet geldi diye söylemekten başka çıkar yolu var mıydı?

Allah enfal 65 in geçersiz olduğunu bildirdi yerine Enfal 66 yı gönderdi dedi.

ENFAL-66. Şimdi ise Allah sizde bir zaaf bulunduğunu bildiği için, yükünüzü hafifletti. Bu durumda, sizden sabreden yüz kişi olursa, iki yüz kişiye üstün gelir. Sizden bin kişi de Allah’ın izniyle iki bin kişiyi mağlûp eder.

Zaaf olayını bir kenara bırakırsak.Tevbe14 ayetinde Allah zaten ben sizi galip getireceğim onları savaşa teşvik et dememiş miydi?

Allah neden söylediğini yapamamıştır.

Yoksa bu ayetleri Allah göndermemiş olabilir mi?

Bu durumda zorunlu olarak bir ikilemle karşı karşıya kalıyor olacak insan..

Bir taraftan;

Bu ayetleri( tevbe 14-enfal 65-66 ayetlerini )Allah gönderdi diye kabul etsek.

Allah’ın söylediğini yapamayan.Verdiği sözleri yarine getiremeyen.Geleceği bilemeyen.Gücü insanlara yetmeyen bir yaratıcı olarak kabul edeceğiz.

Diğer taraftan;

Bu ayetleri( tevbe 14-enfal 65-66 ayetleri )Allah göndermedi diye kabul etsek.

Kuran Allahın kelamı olmaktan çıkıyor.Muhammed in peygamber olmadığını. Allahın Muhammedi elçi olarak göndermediğini kabul etmiş oluyoruz. Müslümanlığın bir din olmadığını ve kuran da yazılanların Muhammed ve arkadaşlarının görüşlerinden oluşan yazılar olduğunu söylemiş oluyoruz..

Eğer Kafamızda bir beyin taşıyorsak.Birinden birini kabul etmek zorundayız.

Başka bir düşüncesi ve çözümü olan varsa açıklasın öğrenelim.

Ben Allahın tarafındayım.Bu ayetleri ve Kuranı Allah göndermemiştir.

Muhteşem Dünyayı ve canlıları yarattı denilen Allah güçsüz olamaz.

Bizim düşündüğümüz Allah verdiği sözleri tutar.

Bırakın bir Kureyş ordusunu Tüm Dünyayı yok edebilir.

Siz hangisi doğru diyorsunuz?

Allah gibi yaratıcı güç böyle ayetler gönderir mi?

Bu ayetlerde Allah, geleceği bilmeyen, insanlardaki zaafı göremeyen bir tanrı konumuna düşürülmüştür.

Eski ayeti hükümsüzleştirerek yeni ayetin geçerli olması neleri değiştirmiştir?

Ayeti oranlarsak Müslümanlar 1.000 kişi olursa 2.000 kişiyi yenebilir e iniyordu.

Kureyşliler Arap kaynaklarına göre Uhud da Müslümanlar 1000 kişi Kureyşliler 3.000 kişiydiler. bu savaşı kaybetmeleri normaldi.

Ayet bin kişi ancak iki bin kişiyi yenebilir diye söylüyordu? O halde bu savaşı kaybetmeleri oldukça normaldi.Çünkü onlar üçbin kişiydiler.

Peki Bu iki ayet günümüzde geçerlimidir.Tabi ki hükümsüzdür. Arapların İsrail ile yaptığı savaşlara baktığımızda 200.000 İsrail askerine karşılık 2.000.000 un üzerinde Arap Müslüman askeri üç kere mağlup olmuştur.

Beni Tanrı görevlendirdi diyerek düşmanlarına saldıran Cengizhan Müslüman ordularını önüne katarak Mezopotamyadan aşağılara kadar kovalamıştır.

Bu durumda 1 Arap 2 Türk e bedel olmuş mudur? Yoksa tersimi olmuştur?

Hadi..Allah konusunu sonraya bırak...

Kuranın allahtan gelmediği..Muhammedin ne biçim bi adam olduğu kuranda bile yazılıdır...

Bunu savun..anlat...cevap yok..

Biz Türklerde şöyle bir özellik vardır..Bükemediğimiz bileği öperiz..

Yenemiyorsak savaş meydanından yiğitçe çekiliriz...

Siz müslümanların suratı deve derisinden..cevap yok..hala konuşuyor...

Dünya düzmüdür yuvarlakmıdır...erkekseniz önce buna cevap verin.....

oyalamayın insanları..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dünya düzmüdür yuvarlakmıdır...erkekseniz önce buna cevap verin.....

oyalamayın insanları..

El-Birûni: (973-1048)

Galilei 'den 600 yıl önce dünyanın döndüğünü söylemiştir.

Ebu'l Vefa: ( 940-998 )

1- Yıldızların eğimlerininin kesin ve doğru bir şekilde ölçülebilmesi için bir duvar oktantı geliştirdi.

2- Astronomik gözlemler için sinüs (ceyb) ve tanjant (zıl) değerlerini gösteren çizelgeleri on beşer dakikalık açı aralıklarıyla hesapladı.

3- Trigonometrinin altı esas oranı arasındaki trigonometrik ilişkileri ilk defa ortaya koymuştur. Bu oranlar günümüzde aynen kullanılmaktadır.

4- Ay üzerindeki bir kratere O'na ithafen Abul Wafa adı verilmiştir.

Uluğ Bey 1393-1449

1- Dünya'nın Güneş etrafındaki dönüşünün 365 gün 6 saat 9 dakika 6 saniye olduğunun günümüzdeki değerden sadece 58 saniyelik farkla hesapladı. O'nun çabaları sayesinde o zamanlarda dünyanın en gelişmiş rasathanesi Semerkand'da kurulmuştur. Bu rasathane kısa sürede önemli bir eğitim merkezine dönüşmüş ve dünyaca tanınmıştır.

İbn-i Heysem 965-1040

1- Aristo ve Batlemyüs'ün eserlerini inceleyerek hatalarını gösterdi. Mesela; Aristo ve Batlemyüs'e ait olan dünyanın, kainatın merkezi olduğu şeklindeki görüşleri üzerindeki şüphe ve tereddütlerini ifade etti. Dünya merkezli bir kainat sisteminin kesin olmayacağını, uzayda daha başka sistemlerin de bulunabileceğini ve güneş sisteminin mevcut olduğunu söyledi. Nitekim İbn-i Heysem'den yüzlerce sene sonra önce, İbn-i Şatır ve Batruci sonra Newton ve Kepler, Güneş sistemi nazariyesini kabullenmişler ve yer kürenin bu sistem içinde bulunduğunu söylemişlerdir.

veeeeee son olarak

Kindi 801 – 866

1- Kindî "Uzay Geometrisi" ile ilgilenmiş ve kâinatın kürevî olduğunu, sonsuz büyüklükte olamayacağını ispatlamış, dünyanın ve okyanus yüzeylerinin de mecburen yuvarlak olacağını belirtmişti El-Kindî’ye göre bütün varlıklar ve varlığın fiziki hâdiseleri izafîdir. Zaman, mekân ve hız birbirine bağlı İzafî olaylardır. Kindî şöyle der: "... Zaman ancak hareketle, cisim hareketle, hareket cisimle vardır..". Aynı şekilde şunu da ilâve eder: "... O halde asla, cisim, hareket ve zamandan biri diğerinden esasta önce değildir"

2- Kindî'ye göre herşey birbiriyle izafîdir. Aynı zamanda herşey gözlemciye göre de izafîdir. Bunu Einstein, yürüyen vagonlar misaliyle ifade ettiği gibi, el-Kindî de inip çıkan in-san misaliyle anlatır.

kâinatın kürevî olduğunu

kâinatın kürevî olduğunu

kâinatın kürevî olduğunu

Link to post
Sitelerde Paylaş

El-Birûni: (973-1048)

Galilei 'den 600 yıl önce dünyanın döndüğünü söylemiştir.

Ebu'l Vefa: ( 940-998 )

1- Yıldızların eğimlerininin kesin ve doğru bir şekilde ölçülebilmesi için bir duvar oktantı geliştirdi.

2- Astronomik gözlemler için sinüs (ceyb) ve tanjant (zıl) değerlerini gösteren çizelgeleri on beşer dakikalık açı aralıklarıyla hesapladı

3- Trigonometrinin altı esas oranı arasındaki trigonometrik ilişkileri ilk defa ortaya koymuştur. Bu oranlar günümüzde aynen kullanılmaktadır.

4- Ay üzerindeki bir kratere O'na ithafen Abul Wafa adı verilmiştir.

Uluğ Bey 1393-1449

1- Dünya'nın Güneş etrafındaki dönüşünün 365 gün 6 saat 9 dakika 6 saniye olduğunun günümüzdeki değerden sadece 58 saniyelik farkla hesapladı. O'nun çabaları sayesinde o zamanlarda dünyanın en gelişmiş rasathanesi Semerkand'da kurulmuştur. Bu rasathane kısa sürede önemli bir eğitim merkezine dönüşmüş ve dünyaca tanınmıştır.

İbn-i Heysem 965-1040

1- Aristo ve Batlemyüs'ün eserlerini inceleyerek hatalarını gösterdi. Mesela; Aristo ve Batlemyüs'e ait olan dünyanın, kainatın merkezi olduğu şeklindeki görüşleri üzerindeki şüphe ve tereddütlerini ifade etti. Dünya merkezli bir kainat sisteminin kesin olmayacağını, uzayda daha başka sist

Kindi 801 – 866

1- Kindî "Uzay Geometrisi" ile ilgilenmiş ve kâinatın kürevî olduğunu, sonsuz büyüklükte olamayacağını ispatlamış, dünyanın ve okyanus yüzeylerinin de mecburen yuvarlak olacağını belirtmişti El-Kindî’ye göre bütün varlıklar ve varlığın fiziki hâdiseleri izafîdir. Zaman, mekân ve hız birbirine bağlı İzafî olaylardır. Kindî şöyle der:

Bunların fasa fiso olduğunu herkes biliyor..

Bunlar eğer Dünya Küre şeklinde dedilerse Müslüman değillerdir..

Kurana ve allaha karşı gelmişler...

yerçekimini bilmeden hangi salak dünya küre şeklinde yuvarlak diyebilir....

hangi salak kurranda ..güneş bir yolda ilerlemektedir derken bunu söyleyebilir...

o senin dediğin...

kıyamette dağlar hareket edecek diye dünya da sarsılıyor...derler...o da hareket ama bizim hareketimiz değil..

Arkadaşlar..biraz araştırın..

Bilim dünyasında

Müslüman olmayan ama o topraklarda yaşayan iki bilim adamı yer alır....

EL-HAREZMİ................CEBİR .....MATEMATİĞE ONUN HEDİYESİDİR...

ÖMER HAYYAM...................ÜÇ BİLİNMEYENLİ DENKLEMLER......

Bütün dünya ve ben bu iki bilgini burada tekrar saygıyla yadederim..

RESMİ TARİHTE BUNLAR VARDIR..BUNLAR DA ATEİSTTİR ZATEN ...BİLİYORSUNUZ......

AT YALANI SEVERSİN İNANANI.......

Ki kişi sel olarak sordum bunu...

mesela ......cübbeli sen Dünya yuvarlaktır..küreseldir.. Düz değildir...

Yıldızlar gökkubbede süs değildir..şeytan taşlama için yaratılmamıştır diyebilirmisin.........

Buyur...

bunu söyleyecekler buraya giren arkadaşlar...dır.. ben hayyam yuvarlak demiş demedim....

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunların fasa fiso olduğunu herkes biliyor..

Bunlar eğer Dünya Küre şeklinde dedilerse Müslüman değillerdir..

Kurana ve allaha karşı gelmişler...

yerçekimini bilmeden hangi salak dünya küre şeklinde yuvarlak diyebilir....

hangi salak kurranda ..güneş bir yolda ilerlemektedir derken bunu söyleyebilir...

EL-HAREZMİ................CEBİR .....MATEMATİĞE ONUN HEDİYESİDİR...

ÖMER HAYYAM...................ÜÇ BİLİNMEYENLİ DENKLEMLER......

Bütün dünya ve ben bu iki bilgini burada tekrar saygıyla yadederim..

RESMİ TARİHTE BUNLAR VARDIR..BUNLAR DA ATEİSTTİR ZATEN ...BİLİYORSUNUZ......

mesela ......cübbeli sen Dünya yuvarlaktır..küreseldir.. Düz değildir...

Yıldızlar gökkubbede süs değildir..şeytan taşlama için yaratılmamıştır diyebilirmisin.........

Buyur...

Oldu canım. Avut kendini. Ulaşamadığın ciğere bok at.

Bumu bunun cevabı.......

tarihinde abdullahabdal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

El-Birûni: (973-1048)

Galilei 'den 600 yıl önce dünyanın döndüğünü söylemiştir.

Ebu'l Vefa: ( 940-998 )

1- Yıldızların eğimlerininin kesin ve doğru bir şekilde ölçülebilmesi için bir duvar oktantı geliştirdi.

2- Astronomik gözlemler için sinüs (ceyb) ve tanjant (zıl) değerlerini gösteren çizelgeleri on beşer dakikalık açı aralıklarıyla hesapladı.

3- Trigonometrinin altı esas oranı arasındaki trigonometrik ilişkileri ilk defa ortaya koymuştur. Bu oranlar günümüzde aynen kullanılmaktadır.

4- Ay üzerindeki bir kratere O'na ithafen Abul Wafa adı verilmiştir.

Uluğ Bey 1393-1449

1- Dünya'nın Güneş etrafındaki dönüşünün 365 gün 6 saat 9 dakika 6 saniye olduğunun günümüzdeki değerden sadece 58 saniyelik farkla hesapladı. O'nun çabaları sayesinde o zamanlarda dünyanın en gelişmiş rasathanesi Semerkand'da kurulmuştur. Bu rasathane kısa sürede önemli bir eğitim merkezine dönüşmüş ve dünyaca tanınmıştır.

İbn-i Heysem 965-1040

1- Aristo ve Batlemyüs'ün eserlerini inceleyerek hatalarını gösterdi. Mesela; Aristo ve Batlemyüs'e ait olan dünyanın, kainatın merkezi olduğu şeklindeki görüşleri üzerindeki şüphe ve tereddütlerini ifade etti. Dünya merkezli bir kainat sisteminin kesin olmayacağını, uzayda daha başka sistemlerin de bulunabileceğini ve güneş sisteminin mevcut olduğunu söyledi. Nitekim İbn-i Heysem'den yüzlerce sene sonra önce, İbn-i Şatır ve Batruci sonra Newton ve Kepler, Güneş sistemi nazariyesini kabullenmişler ve yer kürenin bu sistem içinde bulunduğunu söylemişlerdir.

veeeeee son olarak

Kindi 801 – 866

1- Kindî "Uzay Geometrisi" ile ilgilenmiş ve kâinatın kürevî olduğunu, sonsuz büyüklükte olamayacağını ispatlamış, dünyanın ve okyanus yüzeylerinin de mecburen yuvarlak olacağını belirtmişti El-Kindî’ye göre bütün varlıklar ve varlığın fiziki hâdiseleri izafîdir. Zaman, mekân ve hız birbirine bağlı İzafî olaylardır. Kindî şöyle der: "... Zaman ancak hareketle, cisim hareketle, hareket cisimle vardır..". Aynı şekilde şunu da ilâve eder: "... O halde asla, cisim, hareket ve zamandan biri diğerinden esasta önce değildir"

2- Kindî'ye göre herşey birbiriyle izafîdir. Aynı zamanda herşey gözlemciye göre de izafîdir. Bunu Einstein, yürüyen vagonlar misaliyle ifade ettiği gibi, el-Kindî de inip çıkan in-san misaliyle anlatır.

kâinatın kürevî olduğunu

kâinatın kürevî olduğunu

kâinatın kürevî olduğunu

abdulaptal cevap yukarda, faso fiso değil boru gibi cevap.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunların fasa fiso olduğunu herkes biliyor..

Bunlar eğer Dünya Küre şeklinde dedilerse Müslüman değillerdir..

Kurana ve allaha karşı gelmişler...

yerçekimini bilmeden hangi salak dünya küre şeklinde yuvarlak diyebilir....

hangi salak kurranda ..güneş bir yolda ilerlemektedir derken bunu söyleyebilir...

o senin dediğin...

kıyamette dağlar hareket edecek diye dünya da sarsılıyor...derler...o da hareket ama bizim hareketimiz değil..

Arkadaşlar..biraz araştırın..

Bilim dünyasında

Müslüman olmayan ama o topraklarda yaşayan iki bilim adamı yer alır....

EL-HAREZMİ................CEBİR .....MATEMATİĞE ONUN HEDİYESİDİR...

ÖMER HAYYAM...................ÜÇ BİLİNMEYENLİ DENKLEMLER......

Bütün dünya ve ben bu iki bilgini burada tekrar saygıyla yadederim..

RESMİ TARİHTE BUNLAR VARDIR..BUNLAR DA ATEİSTTİR ZATEN ...BİLİYORSUNUZ......

AT YALANI SEVERSİN İNANANI.......

Ki kişi sel olarak sordum bunu...

mesela ......cübbeli sen Dünya yuvarlaktır..küreseldir.. Düz değildir...

Yıldızlar gökkubbede süs değildir..şeytan taşlama için yaratılmamıştır diyebilirmisin.........

Buyur...

bunu söyleyecekler buraya giren arkadaşlar...dır.. ben hayyam yuvarlak demiş demedim....

Link to post
Sitelerde Paylaş

KURAN VE İSLAM’A GÖRE DÜNYA YUVARLAKTIR DİYE SÖYLEYEN KİŞİ KÜFÜR VE DELALETE DÜŞER.

BU ALLAH’IN HEM KURAN’IN HEM PEYGAMBERİN REDDİDİR.BU KİŞİ TÖVBEYE DAVET EDİLİR.

İslam a ve kurana göre dünya tepsi gibi,döşek gibi düzdür.o nedenle Kuran da Dünyanın küresel olduğu yazmaz. Hatta Dünyanın yuvarlaklığına dair bir ima bile bulunmaz.

Suudi Arabistan’ın baş müftülerinden şeyh Abdül Aziz Bin Baz'ın fetvası şöyle:Tarih: 1975

Kaynak: “Dünya’nın Sakin Güneş’in Hareketli Olduğuna ve Gezegenlere Çıkmanın İmkansızlığına Dair Akli ve Hissi Deliller”adlı kitabı.

“Kim dünyanın yuvarlak olduğunu iddia ederse küfür ve delalete düşmüş olur. Çünkü bu iddia hem Allah’ın, hem Kuran’ın, hem Peygamber’in reddidir.Bunu iddia eden kişi tövbeye davet edilir. Ederse ne ala! Aksi takdirde kafir ve dinden dönmüş bir kişi olarak öldürülür..Eğer ileri sürdükleri gibi Dünya dönüyor olsaydı ülkeler, dağlar, ağaçlar, nehirler, denizler bir kararda kalmazdı. İnsanlar batıdaki ülkelerin doğuya, doğudaki ülkelerin batıya kaydığını görürlerdi. Kıble’nin yeri değişir, insanlar kıbleyi tayin edemezlerdi”

Suudi Arabistan ın baş müftüsünden iyi biliyorlarmış gibi sokaktaki cahil Müslümanların çoğu Dünyanın yuvarlak olduğunu söylerler.Müftünün söylediği doğrudur ve Dünya yuvarlak diyen herkes Müslümanlıktan çıkmış ve Kuran ve Muhammedi reddedmiş olur.

Baş müftü haksız sayılmaz çünkü islamda her şey Dünyanın Düz olmasına göre düzenlenmiştir.

Dindarlar Kuranda Dünyanın küre şeklinde olduğuna dair bir söz bir ayet arayıp bulmaya çalışırlar.

Oysa İslam ın uygulama özelliği tamamen Dünyanın uzunlamasına düz olması üzerine kuruludur.

Kuranda yer almamasına rağmen Namaz ibadeti Dünyanın Düz olması bilgisine göre düzenlenmiştir. Kutuplara yakın bölgelerde yaşayan bir Müslüman’ın namaz kılması mümkün değildir. Kutuplarda Altı ay içinde bir kere akşam bir kere de sabah olacaktır.Yani Altı ayda birer kez sabah ve akşam namazı kılınabilir.Namaz vakitlerinin güneş ışığı baz alınarak düzenlenmiş olması İslam’ın dünyanın düz olarak bildiğinin kesin ve sarsılmaz kanıtıdır.

Namaz kılanlar Kabe ye dönmek isterler.Dünya yuvarlak olduğunda kabe ye dönmenin ne önemi vardır. Nereye dönersen dön sonuçta önünde uzay boşluğu olacaktır.Kabe veya Kudüs karşında olamaz.

Dünyanın düz olduğunu düşündükleri için her yerden Kabe ye dönebildiklerini düşünerek ibadet ederler.

Abdül Aziz Bin Baz'ın diyorki “Kıble’nin yeri değişir, insanlar kıbleyi tayin edemezlerdi”

Kabeye yada ilk kıble Kudüs e dönerek ibadet etmeye çalışmak Dünyanın düz olarak bilindiğinin kanıtıdır.

Dünyanın düz olduğu düşünülerek düzenlenen bir İslam emri de oruç tur.Mekke çevresinde olduğu gibi her yerde gece gündüz eşit düşünülerek nasıl oruç tutulacağının belirlenmiştir.Kutuplarda altı ay gece altı ay gündüz olduğu için Kurandaki ayete göre orucun başlaması ve bitmesi mümkün değildir. Dünyanın yuvarlak olduğu bilinseydi kutup bölgelerine yakın yaşayan insanların açlıktan öleceği bilinirdi. Tabi ki oruç tutulabilir ama kurana uyulamadığı için dinsel bir anlamı kalmaz.

İslam da Dünyanın çok büyük olduğu da düşünülmemiştir. Bu Hac vazifesinin yaya yada deveyle yapılmasını zorunlu kılan ayetten bellidir.Kuranda İslamın sadece Mekke çevresi için gönderildiğini söyleyen ayetler olması da bunu göstermektedir.750 yılında Amerika’dan yola çıkan bir kişinin Hac ziyaretini yapabilmesi mümkün müdür?İslam ın Dünyasında yaşanılan yerler çok büyük değildir.Güneşin battığı yere gidilebilir.

YASİN-40.Ne güneş aya yetişebilir,ne de gece gündüzü geçebilir.Her biri bir yörüngede yüzmektedir.

Kuran da yasin suresi 40 ayetindeböyle yazmaktadır. Kurana göre gece ve gündüz birbirine eşittir.

Oysa tüm insanlar bilmektedir ki ülkemizde gece ve gündüz hep birbirini geçmektedir.

Gece ve Gündüzün birbirine eşit olması küre (yuvarlak)olan bir dünyada mümkün değildir. Çünkü ancak kürelerin bir ekseni olur.Ekseni olan bir Dünyada gece gündüzü geçer. Dünyanın Düz olması döşek gibi yayılması durumunda ancak gece gündüz eşit olur.

İNSİKAK-33.Yer uzatılıp düzlendiği,

Kuranı yazanlar Doğu ve Batıdan başka yön bilmiyorlardı.Yayılıp döşenen Dünyanın Doğusu ve Batısı olabilirdi başka yön olamazdı.İyice uzaklaşılırsa Dünyanın kenarından aşağıya düşüleceğinden korkulmaktaydı.Yasin 40.ayette olduğu gibi Güneş belli bir yol çizerek gider. Güneş doğudan doğar ve Uzunca bir yol izleyerek batıdan batardı.Böyle olduğu için batı va doğu arasında yerin uzun olduğu ve kuzey ve güney yönlerine doğru genişlemediği düşünülmekteydi. Güneşin izlediği yol boyunca uçak pisti gibi uzunluğuna yayılmış bir Dünya düşünülüyordu.O nedenle Kuzey ve Güney olamazdı.Çünkü güneşin o yönlere hareketi yoktu.Dünya o yönlere doğru da yayılmış olsa Güneş o yöne de bir yol izleyerek giderdi.Güneşin kuzey güneye doğru hareketi olmaması nedeniyle Dünyanın o yönlere doğru dar olduğu ve yayılmamış olduğu düşünülüyordu. Kuranda kuzey ve güney yönleri yoktur.O nedenle kutuplarda yoktur.Arapların dünyası iki yönlüydü. Sadece iki yönü olan bir Dünya yuvarlak olmaz.Sadece bu iki yönün kuranda yazılı olması Dünyanın döşek gibi düz düşünüldüğünün kutupların bilinmediğinin kanıtıdır.

Arap Dilinde sanki Yuvarlak yada küre yada elips diye bir kelime yokmuş gibi. Kuranda Allah söyledi diyerek söylenen( söylemeyeceği) onca şeyi yazarken.”Kuranda hiçbir yerde Dünya yuvarlaktır” “Dünya Güneşin etrafında dönmektedir “diye de bir cümle bulamazsınız. Yeryüzünü döşek gibi serdik cümlesi yazar. Dünya yuvarlaktır cümlesini yazmaz.Nedense!!!

Kuranın Allah tan gelen kitap olduğu söylenir.Kuranda hiçbir ek bilgiye gerek olmadan anlaşılabilir olduğu ayetleri vardır.Fakat Sanki okunan kuran değildir de NOTRADAMUSUN kehanet kitabıdır.Bir yandan ayetlerde herkes anlasın diye hiçbir şeyi eksik bırakmadım açık açık söyledim yazar.Diğer yandan içindeki tuhaf şeyleri görmeyelim diye okumayın siz anlamazsınız diye söylerler. Gerçektende Kuran da yazılı olanların yerine dindarlar ne söylenmesi gerekiyorsa size onu söylerler.İslam da “yetim malı yenmez” derler.Ama ayeti gördüğünüzde “zenginler yetim malı yemesin”yazar.Bu yetimin malına ihtiyacı olanlar yiyebilir anlamına gelir.Yalanlarla oluşturulmuş bir din.Hatta okuma yazması olmayan yada eğitimi olmayan halka Dünya yuvarlaktır yazıyor diye yalan söylerler. Kuranda Tüm teknolojiler var diye yalan söylerler.

Fakat o cahil kimseler de normal olarak zeki olmadıklarından ve düşünemediklerinden onlara madem kuranda tüm teknolojiler ve icatlar var.Kuranı okuyup bizden başka kimse anlayamaz.”sakın okumayın anlamazsınız” diye söylüyorsunuz. Peki neden siz toplu iğneyi bile icad edemezken onlar her şeyi buluyorlar?

Göster bir tane teknoloji yazan ayet diye sorsanız gösteremezler. Bir çok yalan hikaye anlatırlar.Siz ısrarla Dinayet mealinden yani kuranın Türkçesinden göstermelerini isteyin lütfen.

Bazı Müslümanlar Kuranda Dünyanın yuvarlak olduğunun yer almamasını Kuran coğrafya kitabı değil neden yer alsın gibi bir sözle geçiştirmeye çalışırlar.Kuranda Güneşin hikayesi anlatılır.Coğrafya kitabı değilse Güneş yer dağlar ın anlatılması nedir?Dinleri savunanlar cahilleri kandırabilir.Ama gece yatağa uzandıklarında kendilerini nasıl kandırabilmektedirler.

Eğer Allah Kuranda Yer, Gök,Yıldızlar,Güneş,Ay,Dağlar hakkında bir şeyler hakkında bilgi vermek istemiş ise, Kuran da yazan ayetler eğitimli ve zeki bir insana Allah söylemiş hissi vermez.

Bir yaratıcıdan konu hakkında beklenen aşağıdaki gibi olmasıdır.

“Dünya elips bir yörüngede güneş etrafında döner.Ay Dünyanın etrafında dönerken Dünya ile birlikte Güneş etrafında da dönmüş olur.Dünyanın Güneşe olan uzaklığı sabit değildir. Mevsimlerin oluşması bu yakınlaşma ve uzaklaşmaya bağlı olarak değişir.Dünyanın ekseninin eğik olması nedeniyle öncelikli olarak gece ve gündüz eşit değildir ekvatordan başlayarak kutuplara doğru azalır ve artar.Sıcaklık eksen nedeniyle dik gelme sonucunda değişkendir.Bir yaratıcı Bu kadarını da söyleyemez mi ?

Dünyanın kutupları olduğunu bilmezsin İbadetler kutuplarda yapılamaz.

Altı ay gündüz Altı ay gecede ne oruç tutulabilir nede sabah akşam namazı yapılabilir.

Dünyanın bir ekseni olduğunu bilmezsin ekseninin eğik olması gece gündüzün eşit olmamasını sağlar.Gece ve gündüzün eşit olduğunu birbirini geçemediğini yazdırıyorsun.

Dünyanın bir yörüngesi olduğunu bilmezsin.Bu yörünge elips olduğu için mevsimler oluşur. Sense Yazların sıcak olmasını cehennemin sıcaklığından diye söylersin.

Dünyanın yörüngesinin Güneş etrafında olduğunu bilmiyorsun.Ayetlerinde Güneş bir yol tutar gider yazdırıyorsun kara balçığa batar diyorsun hatta battığı yere seyahat edip battığı yere nihayet varınca diye yazmandan Güneş in yanına gidilebileceğini sandığını yazdırıyorsun.

Yıldızlar gezegenler olduğunu bilmiyorsun.Güneş ve Aydan başka bir şey olduğunu da bilmiyorsun.Evreni hiç bilmiyorsun.Tek bildiğin yer ve gökyüzü ve orada asılı duran ışıklar.Yıldızları şeytan taşlamakta kullanacağın gök e asılı ışıklar zannediyorsun.

Bu yukarıdakilerin hepsini ancak Dünyanın yuvarlak olduğunu düşündüğünde bilebilirsin.

Dünyanın yuvarlak olduğunu bilmezsen her şeyi Kurana yazdığın gibi düzenlersin.

EN’AM SURESİ-3 AYET.."Kitapta biz, hiçbir şeyi eksik bırakmadık..."

KASAS SURESİ-2 AYET."Bunlar apaçık kitabın ayetleridir"

BAKARA SURESİ-99 AYET. " Andolsun ki, sana apaçık ayetler indirdik"

Kuran yukarıdaki gibi söylediği halde dindarlar Evren le ilgili gezegenlerle ilgili Dünyanın yuvarlaklığıyla ilgili ima eden bir şey bulabilirmiyiz diye yırtınıyorlar.Bu net ve açıklamalı yazdım ayetlerini bilmiyorlar sanırım.Ayetlere göre kuranda Eğer bilim olsa bir kör bile bulur.

ZARİYAT-48.Yeri de biz döşedik. Biz ne güzel döşeyiciyiz

ZARİYAT-48’de “yerin” döşendiği, yani bir döşek gibi serildiği,yayıldığı anlatılmaktadır. Ayete önyargısız bakanlar bu cümlenin Dünya’nın düz olduğunu söylediğini kabul edecektir.

Aynı anlayış diğer bazı ayetlerde de ifade edilmiştir:

HİCR-19.Yeri uzatıp yaydık, orada sabit dağlar yerleştirdik ,yine orada miktarı ve ölçüsü belirli şeyler bitirdik.

KEHF-85. O da bir yol tutup gitti.86. Nihayet güneşin battığı yere varınca, onu kara bir balçıkta batar buldu. Onun yanında (orada) bir kavme rastladı. Bunun üzerine biz “Ey Zülkarneyn!

Görülüyor ki, Kuran'a göre insan dünya üzerinde yürüyerek güneşin battığı yere ulaşabiliyor ve güneşin kara balçıklı bir suda battığını görüyor. Bu ifadeden Kuran ve islamın Dünya yı tepsi/döşek gibi düz sandığı anlaşılıyor. Dünyanın yuvarlak olduğunu bilseydi, kişinin dönüp dolaşıp yola çıktığı noktaya geleceğini söylerdi.Ayrıca, güneşin batma yerinin de,günümüz astronomi bilgisine göre yanlış verildiği görülüyor.

Kehf/86’da Dünya’nın başı ve sonu olan düz bir tepsi/döşek olarak bilindiği anlaşılmaktadır. Güneş, Dünya’nın bir ucunda doğuyor, gök-kubbe boyunca yükseliyor ve diğer ucunda da batıyor. Yani “güneşin battığı bir yer”, bir uç mevcut. Dünyanın bu ucuna kadar giden olursa (Zülkarneyn gibi) Güneş’in battığı noktaya varmış olur. Hattâ Güneş’i “kara bir balçıkta” batarken izleyebilir.

İlkel çağların Evren anlayışı ,Yani Kuran’daki evren anlayışında Dünya uçsuz bucaksız uzayda herhangi bir gök cismi değil; aksine “gökler” işte bu Dünya üzerine kurulmuş, yayıp dümdüz yapılmış“kandillerle” (yıldızlarla) süslenmiş, aslında yere düşmesi gereken fakat Allah’ın görünmez direklerle havada tuttuğu bir kubbe/çadır olarak düşünülmektedir.

KAF-7.yeryüzünü de yaydık.

İNSİKAK-33.Yer uzatılıp düzlendiği,

Nâziat 30."Bundan sonra da yeryüzünü döşedi."

ŞEMS -6.Yere ve onu yayıp dümdüz yapana ant içerim ki..

Şems altıda ayeti söyleyen Allah mı yoksa bu ayette ant içen bir insan mı biraz karışmış.

Diğer yandan Müslüman insan dürüst ve ahlaklı olur gibi gerçek olmayan hikayeler anlatırlar.

İyi ahlakın Müslümanlık tan kazanılan bir şey olduğunu söylerken Doğru ve dürüstlüklerini kuranı çevirirken bile unuturlar.Bir çok çeviride kuranın aksaklıklarını gizlenmeye çalışırlar.

Ey mealciler;Dünyayı Allah'tan fazla mı biliyorsunuz ki, O'nun 'düzleştirdi' dediği yeri 'yayıp döşedi' diye çeviri cambazlığı ile farklı yazıyorsunuz.”Düzleştirmek” yerine “yayıp döşemekten “bile fayda umuyorsunuz.

Ey mealciler:Eğer bu telâşınız bir 'açık kapama' operasyonu ise, Kur'andaki hatâları kapatmaya çabalarken; mantık olarak elleriyle put yapıp sonra da bu putlara tapan müşriklerle aynı şeyi yapmış olmuyor musunuz ?

Dindarlar derler ki;Dünya yuvarlak diye yazmaz ama düz diye de yazmaz.Bakalım öylemi?

BAKARA-22-O, yeri sizin için döşek, göğü de bina yapan, gökten su indirip……

RAD-3-O, yeri yayıp döşeyen, orada dağlar, nehirler meydana getiren,….

Kuranda yaydık döşedik yazarak düz olduğunu ima eder ama Dünya düzdür yazmaz?

Çünkü İslam ve kurana göre dünya yuvarlak değildir ama düz de değildir.

Bunun neden öyle olduğunu Taha 106-107 ayetleriyle açıklamak kolaydır.

TAHA-106-“Onların yerlerini dümdüz, boş bir alan hâlinde bırakacaktır.”

TAHA-107“Orada hiçbir çukur, hiçbir tümsek göremeyeceksin.”

Yukarıdaki ayetler kıyamet gününde yeryüzünün nasıl olacağını anlatır.Bu ayetlerde görüleceği üzere Dağlar ,Tümsekler ve çukurlar yok olacak ve Dünya dümdüz olacaktır.

Bu ayette görüleceği üzere Kuranda Dünya düz yazmasını engelleyen çukurlar ve tümseklerin olmasıdır. O nedenle “Dünyayı döşek gibi yaydık” ,”düz” den daha iyi anlatabildiği için tercih edilmiştir.Çünkü döşek tam dümdüz değil biraz pütürlü yüzeye sahiptir.İnişler çıkışlar vardır.

Kuranda Dünya düzdür yada dümdüzdür diye yazmamasının nedeni Müslümanların Dünyayı yuvarlak olarak bildiklerinden değildir. Nedeni Dünyada düz olmayı bozan yükseltilerin ve çukurların olmasıdır. Depremler olmasın diye dikilmiş dağlar vardır.Dağlar yayılmış yeri çadır gibi sabitlemek için çakılmış kazık görevi yapmaktadır.Yoksa kuranı yazanların Dünyanın yuvarlak olduğunu bildiklerini düşünmeyin.Dağlar ve çukurlar olmasa mecburen düz yazacaktır.

Dağ ve çukurlar nedeniyle dümdüz yada düz diyemeyeceği için yaydık döşedik yazmak zorunda kalınmıştır.İşte yukarda ki mealcilerin düzleştirmek yerine yayıp döşemek demeleri çözüm olamıyor.

NEBE SURESİ-6,7-Biz, yeryüzünü bir döşek, dağları da birer kazık yapmadık mı?

Söylenmek istenen Çadırın uçmaması yada titreşim yapmaması için kazıklarla desteklenmesi işlemi gibi yatak gibi düz olan dünyanın sabitlenmesi işlemidir.Açık açık anlatılmıştır.

Yani dağların görevi yayılıp düzleştirilen döşeğin dürülmesini önlemektir.

TEKVİR SURESİ -1 AYET-Güneş, dürüldüğü zaman,

Dünyanın düz olarak düşünülmesini bir kenara bırakırsak Kuranda ve İslamda güneşin küre şeklinde olabileceği de düşünülememiştir. Defterini dürmek diye bir deyim vardır.

Güneş küre olarak bilinse nasıl güneşin dürülmesinden söz edilebilir.

Ancak düz yüzeyi olan nesneler dürülebilir.Dürüm yapılabilir.

Siz hiç Top’unu dürdüm dendiğini duydunuz mu? Yufka dürülür.Halı dürülür.Döşek dürülür.

Top dürülemez.Gök kubbe dürülemez.Ancak düz yer dürülüp yayılıp döşenebilir.

Güneşin bile düz olduğunu düşünen İslam ve Kuranın Dünyayı yuvarlak olarak görebilir mi?

KAF-7-Yeryüzünü de yaydık ve orada sabit dağlar yerleştirdik.

ZARİYAT-48-Yeri de biz döşedik. Biz ne güzel döşeyiciyiz.

NEBE-6,7-Biz, yeryüzünü bir döşek, dağları da birer kazık yapmadık mı?

İNŞİKAK-3,4-Yer uzatılıp dümdüz edildiği ve içindekileri atıp boşaldığı zaman,

GAŞİYE-18-Göğe bakmıyorlar mı, nasıl yükseltilmiştir!

GAŞİYE-19-Dağlara bakmıyorlar mı, nasıl dikilmişlerdir!

GAŞİYE-20-Yeryüzüne bakmıyorlar mı, nasıl yayılmıştır!

ŞEMS SURESİ-6. Yere ve onu yayıp döşeyene andolsun,

Şems 6 da yuvarlayıp top yapana,yükseltene veya dikene yazmaz da yayıp döşeyene diye yazar.

Bu yayıp döşedi diye yazmakla yuvarlak demek istendiğini veya küre demek istendiğini yada top şeklinde demek istendiğini söyleyecek kaç tane geri zekalı bulabiliriz?Oldukça vardır.

ISAC NEWTON tarafından Yerçekimi kanunu nun bulunma tarihini hepimiz biliriz.İnsanların en ahmak olanına bile öğretebilmek için elmanın yere düşmesiyle yer çekiminin anlaşıldığı mizah edilmiştir.

Yerçekimini bilmeyen insanların dünyanın yuvarlak olduğunu bilmesi ve söylemesi kadar ahmakça bir düşünce olabilir mi? Çünkü yerçekimini bilmeyen insanlar.Dünya yuvarlak olursa Dünyanın alt tarafında olanlarının düşmeleri gerekir diye düşüneceklerdir.Gayet doğaldır böyle düşünülmesi.

Bu gerçekten de böyledir bilimle uğraşmayan insanların düşüncesi bu şekildedir.

Suudi Arabistan’ın baş müftülerinden şeyh Abdül Aziz Bin Baz'ın fetvasında gördüğünüz gibi. Eğer ileri sürdükleri gibi Dünya dönüyor olsaydı ülkeler,dağlar,ağaçlar,nehirler, denizler bir kararda kalmazdı. İnsanlar batıdaki ülkelerin doğuya, doğudaki ülkelerin batıya kaydığını görürlerdi. Kıble’nin yeri değişir, insanlar kıbleyi tayin edemezlerdi”

Müslüman halk ve İslamcılarda bundan farklı düşünmüyorlardı.Bunu yadırgamıyoruz yerçekimi denen kanunu bilmeyen her insan aynı şekilde düşünür.(Lütfen dikkat edelim insan diyorum)

Bundan daha doğal ne olabilir ki.Aklı kıt bazı insanlar ise yerçekiminden haberi olmayan binlerce yıl önceki bazı İslam bilenlerin Dünyayı yuvarlak olarak kabul ettiklerini ve bunları kitaplarında yazdıklarını söylerler.Yerçekimini bilmeyen bu insanların kitabı o devirde basılımıydı yazılımıydı?

Bir şeyleri kurtarmak isterken iyice çamura batırıyorlar.Yapılan tartışmalarda bazı Din adamlarının bin yıl önce yazılan kitaplarında Dünyanın yuvarlak olduğunu yazmışlardır söylemişlerdir diye yalan söyleyenleri akla ve ahlaka davet ediyorum.

Yerçekimini bilmeyen bir insan neye göre dünya yuvarlak diyebilir.Mantıken kimse söyleyemez.

Ancak Gökyüzüne Allahın yanına çıktım diyen bir insan yerçekimini bilmese de Dünyayı uzaydan gördüm diye iddia ettiği için Dünya yuvarlak diyebilir.Muhammed Dünya yuvarlak demiş mi? Hayır.

Gökyüzüne Allahın yanına çıkmış olabilir mi (mihraç kandili) cevabı siz verin.

Kuranda Dünyanın yuvarlak olarak yazması için Kuranın önce insanlara yerçekiminin ne olduğunu anlatması ve yazması gerekmektedir.Eğer Kuran yerçekimi kanunu anlatmadan izah etmeden ne olduğunu yazmadan Dünya yuvarlaktır yazsaydı ilkel zamanlarda bile çok güç duruma düşerdi.

O nedenle palavrayı bırakın lütfen ne Kuran nede başka dini kitaplar Dünya yuvarlaktır yazamaz.

Kuranda yerçekimi yasası diye bir şey yazıyormu?Allah yer çekimi,Kütle çekimi var yazmış mı?Hayır.

Muhammed Ağaçtan düşen elmanın neden düştüğünü Yerçekimi yasasını anlatmışmıdır?Hayır.

Kuranda Dünya yuvarlaktır.Dünya küre şeklindedir diye bir ayet varmıdır?hayır.

Dünyanın yuvarlak olduğuna dair herhangi bir ima varmıdır?Hayır.

Öyleyse Müslüman bir kişi hangi veriye dayanarak Dünya yuvarlaktır diyebilecektir?

Yerçekiminin bilinmediği zamanda Dünya yuvarlaktır diyen adama deli demezler mi?

Öyleyse kuran ayetlerinde Düzelti,yaydık döşedik,yatak gibi kelimelerin Dünyanın yuvarlak olduğu gibi anlamlara geldiğini söyleyerek iyice komik durumlara düşmeyin.

Doğal olarak herhangi bir Müslüman kişinin veya İslami yazar ve düşünürün Dünya düzdür demesini bilgisizlik olarak düşünmüyorum.Doğru olan Dünya düzdür demesidir.Dünya düz demesine normal olarak saygı duyuyorum. Herhangi bir yalanları yok yazdılarsa bildikleri ve o günün şartlarına göre bilmeleri gereken kadarını yazmışlardır.Bu konuda herhangi bir Müslüman düşünür kınanmaz. Fakat hala bunlara rağmen Kuran Allahtan gelme bir kitaptır demeye devam ederse tabi ki kınayalım. Çünkü bir insan değil Allahtan gelme dediğin kitap ve Allah Dünyayı yuvarlak bilmek zorundadır.

Benim katlanamadığım ve çok yadırgadığım günümüzde yalan söyleyen kendini bilmezler.

Güya İslam’ı kurtaracaklarını sanarak tamamen insanların saygısından iyice uzaklaştırıyorlar.

Kesinlikle herhangi bir Müslüman ın Dünya yuvarlaktır dememiş olmasını tuhaf bulmuyorum.

Fakat Allahın yanına çıktım diye söyleyen bir Muhammed in bu gidiş gelişte Dünyanın yuvarlak olduğunu görememiş olmasını ve Allahın kitabı denen Kurana Dünyanın yuvarlak olduğunu yazmak yerine Dünya,Güneş sistemi ve yıldızlar hakkında alakası yalan yanlış bilgiler yazmış olmasını tuhaf buluyorum.Kurandan Güneş sistemini günümüzde bilimin söylediği şekilde yazmasını ve bilmesini bekliyorum.Bu konuda doğru bilgiler veremeyen bir kitabın Allah’la ilgisi olması düşünülemez.

NE KURAN IN NEDE MUHAMMEDİN Allah ile bir alakalarının olmadığına kesinlikle eminim.

Yukarıdaki anlattıklarım KURAN ın Allah tan gelen bir kitap olmadığının sarsılmaz bir kanıtıdır.

Kim dünyanın yuvarlak olduğunu iddia ederse küfür ve delalete düşmüş olur.

Çünkü bu iddia hem Allah’ın, hem Kuran’ın, hem Peygamber’in reddidir.

Bu çok iddialı bir sözdür.Fakat Kurana ve islama inanıyorsan gerçek budur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Enfal 66 nın uhuddan sonra gönderilmediğini aslında bu forumdaki birçok kişi biliyor.Bu abdullahabdal ın inadını anlamak mümkün değil!

Sormak istiyorum:Daha nasıl bir kanıt getirmeliyim.Mesela diyanet dese ki bu ayet bedirden sonra gönderilmemiştir inanır mı acaba?

Sanmam!

Hemen derki elbette diyanet bunu kabul etmez der.Ama bu öyle birşey değil ki!

Elbette diyanete Allah var mı deseniz var diyecek ama bu kronolojik bir bilgi.En doğru kaynak o olur.

Ama ben diyenetten kanıt da getirsem olmaz der.

Adam en iyi ben bilirim diyor.En iyi kuran uzmanı o!

En iyi tefsirci o!

HArbi Abdullahabdal diyanetin cevabını kabul eder misin?

Herhalde diyanetten iyi bilmiyorsundur.

Yoksa ben bilirim mi diyorsun?

Cevabın ne?

enfaljpg.png[/img]

Uploaded with ImageShack.us

Bak linkime orada gör enfal 66 ne zaman yollanmış.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bak linkime orada gör enfal 66 ne zaman yollanmış.

Bişey soracam. örnek veriyorum..gerçek hayata üzerine alınma........

evlimisin bilmiyorum...

Diyelim ki evlisin......

Bir yerde bir yazı gördün...

yerde de bulmuş olabilirsin.bu yazıyı yada .bir komşudada görmüş olabilirsin........

Karın seni aldatıyor yazıyor..kağıtta.....

orada yazıyor diye karın bunu yapmış olurmu?

Mesela demezmisin.?.

karım beş aydır hastanede yatıyor..

ayak ve beli kırık diye..

Annem refakatçi..

mantığı yok bu yazının diye.........

yazıyor..komşun yazmış diye mantıksızda olsa inanırmısın...........

Bu konuda bunun önemi yok..başlık zaten farklı..senden beklenen de farklı........

fakat.......

2 kere 2 dört eder demek...gerçekten dört ettiğindendir...

sen sürekli

2 kere 2 ......yedi eder diyorsun........

Anlamadığın başka şey var...

ahmet..bedir dedi..yusuf bilmemne dedi......

olmaz......

sence bu ayete müslümanlar neden bukadar takmışlar.biraz düşünme yeteneğin varmı?

..illaki bedirden sonra geldiler diye....

neden hac--17 yi tartışmazlar..veya herhangi bir ayetin nezaman geldiğine takmazlar..

keçilerin yediği ayet bile umurlarında değildir de.......

Hiçbir mantıklı kanıt ve delilleri olmadığı halde...ayet tamamıyla uhud yenilgisi sonrası zaaf gösteren askerlere yapılan

aşağılayıcı ve küçümseyici bir fırça atmayı anlattığı halde...

neden hiç anlamı kanıtı olmadığı halde bedir savaşı sonrası gelmiştir derler.....

azhab..37 nezaman gelmiştir...

nisa-6

Talak-4 nezaman gelmişlerdir..bunları biliyormusun?

Bilmiyorsun değilmi?

sence neden?

Biraz insani beklirtiler göster.........

buradanda anlayamıyormusun.......neyi kıvırmak istedikleri.......

Ben sana söyledim.......

bedir savaşında dır diye iddia eden............

1-Ayette zaaf nedeniyle olduğunu söylüyor....ki..bedir de .kazanılan savaştaki mantıklı zaafı yazarsın.ayeti belirt.........

2-Kitapların ve kuranın neden hendek ve bedirde zaaf yazmadıklarını..fakat uhudda tam da bu ayeti işaret eden zaafı yazdığını açıklarsın....

ama uhudda zaaf olduğunu ve onedenle yenilindiğini ........neden yazdıklarını açıklarsın........

3-Bedir savaşından sonra Muhammedin durup dururken kazandığı savaştan sonra Müslümanlara hakaret edip neden aşağıladığını anlatırsın.....

aaaaaaaaaaa derizki haklıymışsın........ayette var mantıkda var deriz...

ama yok kardeşim yok...

delilin yok...

benim delilim senin katil olduğunu kanıtlıyorr...

ya söylenenleri yap..

yada abuk subuk şeylerle oyalayıp durma beni..

bana nedensiz ..sebepsiz mantıksız ..şeyler getirip durma......istenen şey hep belli..

Uhuddaki zaafı bensana ayetlerden getiririm...

sen bedirdeki zafı getir.....

hadi..yoksa efendi ol biraz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

KURANDA YAZILI OLAN ŞEYLERİN GERÇEKLEŞMEMESİNİN NEDENİ NEDİR?

TEVBE-14.Onlarla savaşın ki Allah, sizin ellerinizle onların cezasını versin ve Onları rezil ve rüsvan etsin,yardımıyla sizi onlara muzaffer kılsın.Ve mümin bir kavmin yüreklerini ferahlandırsın.

ENFAL-65.Sizden yirmi sabırlı kişi olsa, iki yüz kişiye üstün gelir. Sizden yüz kişi de kâfirlerden bin kişiye üstün gelir;

ALLAH Bu ayete göre Muhammed’e 100 kişi 1.000 kişiyi yener demişti.

Ayeti oranlarsak Müslümanlar BİN kişi olursa ONBİN kişiyi yenmeliydiler.

UHUD SAVAŞIn da tarihi Arap kaynaklarına göre Müslümanlar 1.000 kişi Kureyşliler 3.000 kişiydiler.Bu ayete göre rahatça yenmeleri gerekiyordu.

Üstelik birde Tevbe suresinde Allah siz Müslüman olmayanlarla savaşın ben yardım edeceğim demişti.Onları rezil rüsvan edecekti.

Uhud da iki ordu karşılaştılar Fakat savaşın sonunda Müslüman ordusu yenildi.

Muhammed in Allah tan bu şekilde ayetler geldi dediği Enfal-65 ayeti gerçekleşmemişti.Doğal olarak savaşta yer alanlar Muhammed e “bize böyle söylemiştin” diye sormuş olmalılar ki; Allah bu ayetin yenisini gönderdi dedi.

Allah bu kadar güçsüz müdür ki Tevbe 14 de söylediğini yapamadı?

Allah geleceği bilecek yaratıcı değimlidir ki bin kişi,üç bin kişiyi yenemedik?

Muhammed in yeni ayet geldi diye söylemekten başka çıkar yolu var mıydı?

Allah enfal 65 in geçersiz olduğunu bildirdi yerine Enfal 66 yı gönderdi dedi.

ENFAL-66. Şimdi ise Allah sizde bir zaaf bulunduğunu bildiği için, yükünüzü hafifletti. Bu durumda, sizden sabreden yüz kişi olursa, iki yüz kişiye üstün gelir. Sizden bin kişi de Allah’ın izniyle iki bin kişiyi mağlûp eder.

Zaaf olayını bir kenara bırakırsak.Tevbe14 ayetinde Allah zaten ben sizi galip getireceğim onları savaşa teşvik et dememiş miydi?

Allah neden söylediğini yapamamıştır.

Yoksa bu ayetleri Allah göndermemiş olabilir mi?

Bu durumda zorunlu olarak bir ikilemle karşı karşıya kalıyor olacak insan..

Bir taraftan;

Bu ayetleri( tevbe 14-enfal 65-66 ayetlerini )Allah gönderdi diye kabul etsek.

Allah’ın söylediğini yapamayan.Verdiği sözleri yarine getiremeyen.Geleceği bilemeyen.Gücü insanlara yetmeyen bir yaratıcı olarak kabul edeceğiz.

Diğer taraftan;

Bu ayetleri( tevbe 14-enfal 65-66 ayetleri )Allah göndermedi diye kabul etsek.

Kuran Allahın kelamı olmaktan çıkıyor.Muhammed in peygamber olmadığını. Allahın Muhammedi elçi olarak göndermediğini kabul etmiş oluyoruz. Müslümanlığın bir din olmadığını ve kuran da yazılanların Muhammed ve arkadaşlarının görüşlerinden oluşan yazılar olduğunu söylemiş oluyoruz..

Eğer Kafamızda bir beyin taşıyorsak.Birinden birini kabul etmek zorundayız.

Başka bir düşüncesi ve çözümü olan varsa açıklasın öğrenelim.

Ben Allahın tarafındayım.Bu ayetleri ve Kuranı Allah göndermemiştir.

Muhteşem Dünyayı ve canlıları yarattı denilen Allah güçsüz olamaz.

Bizim düşündüğümüz Allah verdiği sözleri tutar.

Bırakın bir Kureyş ordusunu Tüm Dünyayı yok edebilir.

Siz hangisi doğru diyorsunuz?

Allah gibi yaratıcı güç böyle ayetler gönderir mi?

Bu ayetlerde Allah, geleceği bilmeyen, insanlardaki zaafı göremeyen bir tanrı konumuna düşürülmüştür.

Eski ayeti hükümsüzleştirerek yeni ayetin geçerli olması neleri değiştirmiştir?

Ayeti oranlarsak Müslümanlar 1.000 kişi olursa 2.000 kişiyi yenebilir e iniyordu.

Kureyşliler Arap kaynaklarına göre Uhud da Müslümanlar 1000 kişi Kureyşliler 3.000 kişiydiler. bu savaşı kaybetmeleri normaldi.

Ayet bin kişi ancak iki bin kişiyi yenebilir diye söylüyordu? O halde bu savaşı kaybetmeleri oldukça normaldi.Çünkü onlar üçbin kişiydiler.

Peki Bu iki ayet günümüzde geçerlimidir.Tabi ki hükümsüzdür. Arapların İsrail ile yaptığı savaşlara baktığımızda 200.000 İsrail askerine karşılık 2.000.000 un üzerinde Arap Müslüman askeri üç kere mağlup olmuştur.

Beni Tanrı görevlendirdi diyerek düşmanlarına saldıran Cengizhan Müslüman ordularını önüne katarak Mezopotamyadan aşağılara kadar kovalamıştır.

Bu durumda 1 Arap 2 Türk e bedel olmuş mudur? Yoksa tersimi olmuştur?

İstanbul fethedilmiş(bedir)..savaş kazanılmış ve

vezirin(muhammed) orduya şu konuşmayı yaptığını düşünün........

Fatih (Allah) dediki:

ENFAL-65.Sizden yirmi sabırlı kişi olsa, iki yüz kişiye üstün gelir.yüz kişi de kâfirlerden bin kişiye üstün gelir;

Demiştim amma...karar verdim...değiştiriyorum..........

ENFAL-66.Allah sizde bir zaaf bulunduğunu bildiği için, yükünüzü hafifletti.

Bu durumda, sizden sabreden yüz kişi olursa, iki yüz kişiye üstün gelir.

Sizden bin kişi de Allah’ın izniyle iki bin kişiyi mağlûp eder.

Fatihin bir mantık açıklaması gerekmezmiydi......

nedenim şu diye...........

Allah söylemiş fatih söylemesede....

Arkadaş bedirdeki zaafı getirecek..bekleyeceğiz..tartışacaklar...

Link to post
Sitelerde Paylaş

İstanbul fethedilmiş(bedir)..savaş kazanılmış ve

vezirin(muhammed) orduya şu konuşmayı yaptığını düşünün........

Fatih (Allah) dediki:

ENFAL-65.Sizden yirmi sabırlı kişi olsa, iki yüz kişiye üstün gelir.yüz kişi de kâfirlerden bin kişiye üstün gelir;

Demiştim amma...karar verdim...değiştiriyorum..........

ENFAL-66.Allah sizde bir zaaf bulunduğunu bildiği için, yükünüzü hafifletti.

Bu durumda, sizden sabreden yüz kişi olursa, iki yüz kişiye üstün gelir.

Sizden bin kişi de Allah’ın izniyle iki bin kişiyi mağlûp eder.

Fatihin bir mantık açıklaması gerekmezmiydi......

nedenim şu diye...........

Allah söylemiş fatih söylemesede....

Arkadaş bedirdeki zaafı getirecek..bekleyeceğiz..tartışacaklar...

BAK YAZIMI SONUNA KADAR OKU!TEK KELİME KAÇIRMA.SONRA BAZI NOKTALARI TEKRAR YAZMAK ZORUNDA KALIYORUM

Ya bak sürekli aynı hatayı yapıyorsun.Mantıktan bahsediyorsun ama bilgi yanlışlığı olunca işin içine mantığı bile sokmamıza gerek kalmıyor.

''İstanbul fethedilmiş(bedir)..savaş kazanılmış'' diyorsun.Ya bu ayet bedirden sonra değil önce tamam mı önce diyorum.Kaç defa demem lazım sana?Enfal 65 66 bedirden önce, 67 bedirden sonra.Anla yahu.

Senin sarıldığın sadece bir zaaf konusu var.Onun haricinde her türlü kaynak bilgi belge bu ayetler uhuddan sonra indirilmemiştir diyor.

Gelelim yine şu zaaf meselesine.

Ben de sana gündelik hayattan örnek vereyim:

-Futbolla ne kadar ilgileniyorsun bilmiyorum.Geçen çarşamba manchester galatasaray ı 1-0 yendi.Maçı seyrettin mi bilmiyorum ama maçı tam tersi GS de kazanabilirdi.Çünkü gerek hakem etkeni,gerek biraz beceriksizlik, gerekse şans faktörü etkisiyle maç 1-0 sonuçlandı.İngiliz gazeteler bile şanslı olduklarını kabul etti.Şimdi diyebilir misin Manchester de zaaf yok?

-Evlilikle ilgili örnek yazmışsın.Tamam da senin yaptığın mantık hatası şu:

Bir yerde bir yazı gördün...

yerde de bulmuş olabilirsin diyorsun

Sana verdiğim belgeler sıradan belgeler değil ki!Dedğin gibi ne olduğu belirsiz bir yazı olsalar tamam haklısın ama bu işi Türkiye de en iyi bilenler cevaplıyor.hatta adamlar soruları cevaplarken kurul oluştıruyorlar.Diyanet ten bahsediyoruz.Sana o belgeyi resim olarak yapıştıracaktım foruma ama başarılı olamadım.Sende ordaki soruyu diyanetin sitesine girip sor.Soru sorma bölümü var.

-Takmışım bu ayete ne zaman yollandı diye...

Takarım tabi..

Dediğin gibi uhuddan sonra olduğunu düşünsene enfal 66 yı...

O zaman dediğin gibi kuran ilahi değildir derim ben de.Bu nokta önemli!

Link to post
Sitelerde Paylaş

ALİ İMRAN-165. Onların (müşriklerin) başına (Bedir’de) iki mislini getirdiğiniz bir musibet (Uhud’da) sizin başınıza geldiğinde, “Bu, nereden başımıza geldi?” dediniz, öyle mi? De ki: “O (musibet), kendinizdendir.” Şüphesiz Allah’ın gücü her şeye hakkıyla yeter.

ALİ İMRAN-166,167. İki topluluğun (ordunun) karşılaştığı günde başınıza gelen musibet Allah’ın izniyledir. Bu da mü’minleri ortaya çıkarması ve münafıklık yapanları belli etmesi içindi. Onlara (münafıklara), “Gelin, Allah yolunda savaşın veya savunmaya geçin” denildi de onlar, “Eğer savaşmayı bilseydik, arkanızdan gelirdik” dediler. Onlar o gün, imandan çok küfre yakın idiler. Ağızlarıyla kalplerinde olmayanı söylüyorlardı. Oysa Allah, içlerinde gizledikleri şeyi çok iyi bilmektedir.

Bedirde ki zafiyetin ne olduğunu öğreneceğiz arkadaşlar

eftal 66 daki zafiyeti açıklayacaklar..

ENFAL-66.Allah sizde bir zaaf bulunduğunu bildiği için, yükünüzü hafifletti. Bu durumda, sizden sabreden yüz kişi olursa, iki yüz kişiye üstün gelir. Sizden bin kişi de Allah’ın izniyle iki bin kişiyi mağlûp eder.

eVET BU AKILLI ARKADAŞIMIZ BU BAŞLIĞA

ALLAH KURANDA SÖYLEDİKLERİNİ VE SÖZ VERDİKLERİNİ NEDEN YERİNE GETİREMEZ....

BUNU AÇIKLIYOR ..

HADİ BEKLİYORUZ..

Bak uhud savaşı eftal 66 daki zaaftan kaybedilmiş müslüman arkadaş yazmış....

Sen bedir deki eftal 66 ya konu olacak zafı buraya yazda Arkadaşları bekletme...

neredeyse bir yıldır bu zafı yazacaksın bekleniyor....

BAK BEDİRDEKİ ZAAFI YAZAMADIĞIN İÇİN KAÇIP GİTTİĞİN BAŞLIĞI GETİRDİM

HERKES OKUSUN DİYE

BEN DİYORUM..UHUD...

ALİ İMRAN SURESİNİ SERİYORUM ÖNÜNE

HERKES UHUD SAVAŞINDAKİ ZAAFIN NE OLDUĞUNA BAKABİLİRTLER HEMDE İSLAMİ SİTELERDEN

LÜTFEN BAKIN...

ENFAL-66.Allah sizde bir zaaf bulunduğunu bildiği için, yükünüzü hafifletti.

Bu durumda, sizden sabreden yüz kişi olursa, iki yüz kişiye üstün gelir. Sizden bin kişi de Allah’ın izniyle iki bin kişiyi mağlûp eder.

AYETTE Kİ ZAAF.....

Kuranda ki bu ayete göre Muhammed 100 kişi 1.000 kişiyi yener demişti.

Ayeti oranlarsak Müslümanlar BİN kişi olursa ONBİN kişiyi yenmeliydiler.

UHUD SAVAŞIn da Arap kaynaklarına göre Müslümanlar 1.000 kişi Kureyşliler 3.000 kişiydiler.

Bu ayete göre rahatça yenmeleri gerekiyordu. Üstelik birde Tevbe suresinde Allah siz Müslüman olmayanlarla savaşın ben yardım edeceğim demişti.Onları rezil rüsvan edecekti.

Uhud da iki ordu karşılaştılar Fakat savaşın sonunda Müslüman ordusu yenildi.

Muhammed in Allah tan geldi dediği Enfal-65 ayeti gerçekleşmemişti. Doğal olarak savaşta yer alanlar Muhammed e “bize böyle söylemiştin” diye sormuş olmalılar ki; Allah bu ayetin yenisini gönderdi dedi.

Allah bu kadar güçsüz müdür ki Tevbe 14 de söylediğini yapamadı?

Allah geleceği bilecek yaratıcı değimlidir ki bin kişi,üç bin kişiyi yenemediler?

Muhammed in yeni ayet geldi diye söylemekten başka çıkar yolu var mıydı?

BEN ALİ İMRAN AYETLERİYLE..HEMDE İSLAMİ SİTELERDEN UHUDDAKİ ZAAFİYETİ KANITLIYORUM....

ALİ İMRAN-152.Andolsun, Allah, izniyle, onları (müşrikleri) kırıp geçirdiğiniz sırada size olan va’dini gerçekleştirdi. Nihayet sevdiğiniz şeyi (kadınları)size gösterdikten sonra, zaaf gösterdiniz. emir konusunda tartıştınız ve emre karşı geldiniz. İçinizden dünyayı isteyenler de vardı, ahireti isteyenler de. Sonra sizi denemek için onlardan yüzünüzü çevirdi. (Kaçıp hezimete uğradınız. Buna rağmen) sizi bağışladı. Allah, mü’minlere karşı çok lütufkârdır.

ALİ İMRAN-153.Peygamber, arkanızdan sizi çağırırken siz durmadan dağa yukarı koşuyor, hiç kimseye dönüp bakmıyordunuz. Bundan dolayı Allah, size keder üstüne keder verdi ki, (bu durumlara alışasınız ve daha sonra) elinizden gidene, ve başınıza gelene üzülmeyesiniz. Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.

KAÇIP HEZİMETE HANGİ SAVAŞTA UĞRAMIŞLARDI...??????????????????

BU ZEVAT

İDDİA ETTİĞİ BEDİR DEKİ ZAAFIN NE OLDUĞUNU SÖYLEYECEK...

BIRAK KANIT GETİRMEYİ..ZAAFIN NE OLDUĞUNU BİLE SÖYLEYEMİYOR....

MÜSLÜMANLAR NEDEN UHUDDA YENİLDİĞİNE ŞAŞIRDILAR BAŞLIĞINA BAKIN LÜTFEN...

BEKLİYORUZ.. BEDİRİN ZAAFINI...

hala bekliyoruz bedirdeki zaaf neydi....

adama birisi ona bu ayetler bedirden sonra indi demiş..yapışmış inanmış zavallı

Tipik müslüman ..araştırma.. ve olay mantığına bakma yeteneğide yok...akılıda yok...

birisi bedirde indi demiş....

Birisi neden bedirde indi demiş biliyormusun...senin gibi ahmaklar uyusun diye...

Niye topluca bedirdeki zaafı bulamıyorsunuz....

Ayet ne diyor...

Sizin zaafınız olduğunu gördü...

ne bu zaaf kardeşim...

bana o onu demiş bu bunu demiş değil...

bana bedirde ki zaaf neydi söyleyecek ispatlayacaksın bende...aaa bak bedirde zaaf varmış demekki bu ayet kurtuluş savaşında inmemiş diyeceğim..

nedir bu zaaf??

.NFAL-66.Allah sizde bir zaaf bulunduğunu bildiği için, yükünüzü hafifletti. Bu durumda, sizden sabreden yüz kişi olursa, iki yüz kişiye üstün gelir. Sizden bin kişi de Allah’ın izniyle iki bin kişiyi mağlûp eder.

bak ben uhuddaki zafı islami kaynaklardan ve kurandan veriyorum..

Şimdi ben kumda oynuyorum bak seni...

Savaştan önce ayet böyle...yüz kişi bin kişiye bedel

ENFAL-65.Sizden yirmi sabırlı kişi olsa, iki yüz kişiye üstün gelir.yüz kişi de kâfirlerden bin kişiye üstün gelir;

Fatih istanbulu feth etmiş...

savaş kazanmış...

galip geldiği savaştan sonra....

askerin moralini bozacak şu konuşmayı yapar mı fatih.....

NFAL-66.Allah sizde bir zaaf bulunduğunu bildiği için, yükünüzü hafifletti. Bu durumda, sizden sabreden yüz kişi olursa, iki yüz kişiye üstün gelir. Sizden bin kişi de Allah’ın izniyle iki bin kişiyi mağlûp eder.

Asker sormazmı biz yüz kişi bin kişiye bedeldik...hemde savaş kazandık ...ne oluyor demezmi...

Bire on olan oranı bire ikiye kazandığı savaştan sonra niye düşürür ?

tam tersi Askere gaz vermezmi?

siz yüz kişi on bin müşriğe bedelsiniz..aslan gibisiniz bak kazandınız sizin zaafınız falan yok diye..

osmanlı Yıldırım beyazıd Türklere eziyetler eder..Karamanoğlu mehmet beyi Bursad hapseder...

Türk imparatoru Timur...Anadoluya girer..yıldırım beyazıdı yener ve Anadoluyu Karamonoğlu mehmet beye teslim eder..

yenilgiden sonra Yıldırım beyazıd şu konuşmayı yapar...

eNFAL-66.Allah sizde bir zaaf bulunduğunu bildiği için, yükünüzü hafifletti. Bu durumda, sizden sabreden yüz kişi olursa, iki yüz kişiye üstün gelir. Sizden bin kişi de Allah’ın izniyle iki bin kişiyi mağlûp eder.

yenilmiş osmanlı ordusu buna gıkını çıkartabilir mi? zafımızda var ...yenildiğimize göre yüz kişi bin kişiye bedel değilmişiz demez mi?

Galip geldiği bir savaştan sonra

sizin zaafınız var ..işte siz bir kişi on kişiye bedeldiniz ama

Artık bir kişiye iki kişi bedelsiniz derse....

,Askerler sen diyorsun kardeşim ya demezler mi?

Böyle aptalca bir şeyi kim yapabilir?

Kazandığı savaştan sonra daha gaz vermezler mi? bir kişi yüz kişiye bedelsiniz be..gördünüzmü nasıl da yendik diye...

adama salak diyorum bence o bile iltifat oluyor....

Ya kardeşim size söyleyenlerin neyi söylediklerini bi düşünün

bir mantık süzgecinden geçirin....

adam yerden ..........dama düşmüş diyor....Müslüman kabul ediyor...

Be kardeşim söyleyeni bir sorgula be...

yerden dama adam düşmez...

damdan adam yere düşer...

Pislik insan müsveddesi

hadi sun artık şu delili

yok iddiasında değilmiş...

Bir yıla yakındır..hala bedirde ne zafiyet var aranızda kararlaştıramadınız...

hadi artık bekletme...

söyleyeceğin ve kanıtlayacağın tek şey var...

ya kanıtın ayetini sun....

bedirdeki zaafiyeti...

yada si...r ol git..

terbiyesiz dalgamı geçiyorsun insanlarla..

TEVBE-30.Onları (yahudileri, hıristiyanları) Allah yok etsin!

Kuranda Allah hitap eden olduğuna göre Allah kendi Allahından böyle bir istekte bulunmaktadır.

Kendisi yok edemeyince bi üstüne başvurduğu belli....

Allah diyorki....Allah onları yoketsin...

Ama olmuyorlar...

yok edememişler..

Peki ne Allah nede Allahın Allahı Yahudileri ve Hristiyanları yok edebilmiş mi? Sözünü tutmamış yine.

Neden Allah kendisi yokedemeyince ....

bi üst allaha müracat ediyor...Allah onları yok etsin yazıyor ......

üstü de amiride yokedemiyor....

neden bunu istediği halde yapamıyor..

açıklayın kardeşim

düzgün bir müslüman yokmu bunu anlatacak...

bak adam kaddafiyi yokedeceğim dedi yaptı....

ırağı saddamı dedi yaptı...

Allah hem dediğini yağpamıyor..kendi gücü yetmeyince Allahına havale ediyor

oda yokedemiyor....

eee siz hala müslümanmısınız?

neden?

Araştırmanız ne zaman biterse buraya gir yaz....

Önemli değil

bedirden yani Savaştan önce söylenmesi daha da Ahmakça olur....

Bu ayetin yazılmasını sağlayacak...

Biz Bedirden önceki zafiyeti

bedirden sonraki zaafiyeti bekliyoruz.....

Türkçesi...aşağıda...

lan siz bir kişi on kişiye bedeldiniz ama,,,

siz bir halt değilmişsiniz...

meğerse

ancak bir kişi iki kişi ye bedelmişsiniz ...

kendinizi bi halt yerine koymayın...

diyecek savaştan önce bunu yapacak enayinin kim olduğunu bekliyoruz...

Araştırın bakalım..

Yanlış Anlamadım..Müslüman arkadaşlar ...

kazandığı savaştan sonra herkesin moralini bozacak konuşmayı neden yaptı

Bu zaaf neydi..

Ayet teki zaafı Uhudda olduğunu heryer yazıyor...

her komutan kazandığı savaştan sonra

lan bakın bana

sizin zaafınız var artık bu savaşı kazandık ama bi dahakini asla kazanamayız..

zaafınız var....

konu bu değil zaten...

sen adam olsan aşağıya bakardın...

varmı cevabın...yok..eeeeeeeeeeeeee

Allah neden yapamıyor denmiş söylediğini..

Anlat açıkla ..

Bir insan bile söylediği vaadettiği şeyi yapmaya çalışır...

Anlat bize bu allahın başlıkta sorulmuş bak...

Aydınlat bizi

sormuşuz zaten...

Madem cevabın yok..oku kendin aydınlan.......

Bişey soracam. örnek veriyorum..gerçek hayata üzerine alınma........

evlimisin bilmiyorum...

Diyelim ki evlisin......

Bir yerde bir yazı gördün...

yerde de bulmuş olabilirsin.bu yazıyı yada .bir komşudada görmüş olabilirsin........

Karın seni aldatıyor yazıyor..kağıtta.....

orada yazıyor diye karın bunu yapmış olurmu?

Mesela demezmisin.?.

karım beş aydır hastanede yatıyor..

ayak ve beli kırık diye..

Annem refakatçi..

mantığı yok bu yazının diye.........

yazıyor..komşun yazmış diye mantıksızda olsa inanırmısın...........

Bu konuda bunun önemi yok..başlık zaten farklı..senden beklenen de farklı........

fakat.......

2 kere 2 dört eder demek...gerçekten dört ettiğindendir...

sen sürekli

2 kere 2 ......yedi eder diyorsun........

Anlamadığın başka şey var...

ahmet..bedir dedi..yusuf bilmemne dedi......

olmaz......

sence bu ayete müslümanlar neden bukadar takmışlar.biraz düşünme yeteneğin varmı?

..illaki bedirden sonra geldiler diye....

neden hac--17 yi tartışmazlar..veya herhangi bir ayetin nezaman geldiğine takmazlar..

keçilerin yediği ayet bile umurlarında değildir de.......

Hiçbir mantıklı kanıt ve delilleri olmadığı halde...ayet tamamıyla uhud yenilgisi sonrası zaaf gösteren askerlere yapılan

aşağılayıcı ve küçümseyici bir fırça atmayı anlattığı halde...

neden hiç anlamı kanıtı olmadığı halde bedir savaşı sonrası gelmiştir derler.....

azhab..37 nezaman gelmiştir...

nisa-6

Talak-4 nezaman gelmişlerdir..bunları biliyormusun?

Bilmiyorsun değilmi?

sence neden?

Biraz insani beklirtiler göster.........

buradanda anlayamıyormusun.......neyi kıvırmak istedikleri.......

Ben sana söyledim.......

bedir savaşında dır diye iddia eden............

1-Ayette zaaf nedeniyle olduğunu söylüyor....ki..bedir de .kazanılan savaştaki mantıklı zaafı yazarsın.ayeti belirt.........

2-Kitapların ve kuranın neden hendek ve bedirde zaaf yazmadıklarını..fakat uhudda tam da bu ayeti işaret eden zaafı yazdığını açıklarsın....

ama uhudda zaaf olduğunu ve onedenle yenilindiğini ........neden yazdıklarını açıklarsın........

3-Bedir savaşından sonra Muhammedin durup dururken kazandığı savaştan sonra Müslümanlara hakaret edip neden aşağıladığını anlatırsın.....

aaaaaaaaaaa derizki haklıymışsın........ayette var mantıkda var deriz...

ama yok kardeşim yok...

delilin yok...

benim delilim senin katil olduğunu kanıtlıyorr...

ya söylenenleri yap..

yada abuk subuk şeylerle oyalayıp durma beni..

bana nedensiz ..sebepsiz mantıksız ..şeyler getirip durma......istenen şey hep belli..

Uhuddaki zaafı bensana ayetlerden getiririm...

sen bedirdeki zafı getir.....

hadi..yoksa efendi ol biraz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

BAK YAZIMI SONUNA KADAR OKU!TEK KELİME KAÇIRMA.SONRA BAZI NOKTALARI TEKRAR YAZMAK ZORUNDA KALIYORUM

Ya bak sürekli aynı hatayı yapıyorsun.Mantıktan bahsediyorsun ama bilgi yanlışlığı olunca işin içine mantığı bile sokmamıza gerek kalmıyor.

''İstanbul fethedilmiş(bedir)..savaş kazanılmış'' diyorsun.Ya bu ayet bedirden sonra değil önce tamam mı önce diyorum.Kaç defa demem lazım sana?Enfal 65 66 bedirden önce, 67 bedirden sonra.Anla yahu.

Senin sarıldığın sadece bir zaaf konusu var.Onun haricinde her türlü kaynak bilgi belge bu ayetler uhuddan sonra indirilmemiştir diyor.

Sana verdiğim belgeler sıradan belgeler değil ki!Dedğin gibi ne olduğu belirsiz bir yazı olsalar tamam haklısın ama bu işi

Türkiye de en iyi bilenler cevaplıyor.hatta adamlar soruları cevaplarken kurul oluştıruyorlar.

Diyanet ten bahsediyoruz.Sana o belgeyi resim olarak yapıştıracaktım

foruma ama başarılı olamadım.Sende ordaki soruyu diyanetin sitesine girip sor.Soru sorma bölümü var.

-Takmışım bu ayete ne zaman yollandı diye...

Takarım tabi..

Dediğin gibi uhuddan sonra olduğunu düşünsene enfal 66 yı...

O zaman dediğin gibi kuran ilahi değildir derim ben de.Bu nokta önemli!

Teşekkür ederim....

Belge olarak Kuranı ele alıyoruz..

yada resmi kurumları....

Kurandaki abuk subuklukları açıklasalar zaten müslümanım diyen bir kişi kalmaz......

yani Senin belge dediğin........

Ahmet şunudedi

memmet bunudedi

hamza altanaldı

osman üstengirdi

Beyefendinin söylediği ancak kaynak olursa kaynağa bakarak onaylanır..

Cübbeli arkadaşımın bir lafı var...ben ondan öğrendim..

yani Kurana bakarsan.ayetlere göre ..Hadis diye bişey yapan cehennemlik oluyor..inananda ama....

cübbeli diyorki...

hadis kuranda dayanağı varsa sahih hadistir...

kuranda dayanağı olmayan o kişinin şahsi görüşüdür...

o nedenle ..savunduğumuz şeye kanıt getireceğiz.......

Yeni ortaya atılan bir savı açıklıyorum....

Biz Türkler Osmanlıda bulunan 72 milletten en aşağısında ki 72 ci millettik....

Tüm milletler bağımsızlıklarını kazandılar kazanamayan tek bizdik......üstümüzde kaldı....

Acıdır..Ana dili farsça olan..Türkçe konuşmanın yasak olduğu...Türkleri pislik olarak gören bir imparatorluk üstümüzde kaldı...

neyse...

bu imparatorluk Birinci Dünya savaşında Almanlarla birlikte mağlup oldu...

bu arada yunanlılara karşı bir varlık savaşı kazandık...

Uluslararsı bir anlaşma yapılması gerekiyordu...

Bize göre biz galip devlettik masaya otururken...

onlara göre almanyayla birlikte mağlup..

hangisi doğru.......

Bu soruların cevapları belgelerde olur...

o bunu dedi ..bu bunu dedi olmaz...

birde mantık vardır...

Dünya savaşı sonu anlaşması yapıyorsak biz mağlup olduk...

Fakat Yunanlılarla masaya oturursak galip biziz...

İnsanların söyledikleri laflar kanıt olmaz.......

işte benim üzerinde durduğum cümle senin son söylediğin.....

nedenini dürüstlükle söylemişsin...

Tebrik ederim..saygı duydum.....

o nedenle benden çok

Dünyaya karşı...

Bu ayetlerin...bedirle ilgili olduğunun kanıtını vermeniz gerekiyor..

sadece ben kabul edip etmesem ne olur...

Dünya ahmet şunu dedi bunu dedilere inanacak olan dünya değil artık......

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...