Jump to content

KABE NE ZAMAN YAPILDI?


Recommended Posts

kflrg.jpg

İslam'a göre Kabe'yi Adem yapmış. İbrahim ve oğlu İsmail de yeniden inşa etmiş. Bu bilgiler sadece Kur'an'da ve Kur'an'dan sonra yazılmış olan kitaplarda geçiyor. İslam öncesine ait bu bilgileri destekleyen hiçbir kayıt yok.

Kabe'den ilk olarak M.Ö. 60 senesinde Roma’lı tarihçi Diodorus bahsediyor. Arapların büyük saygı gösterdiği putevi olarak kitaplarında geçiyor. Ondan önce hiçbir tarihçi bahsetmemiş. Örneğin Heredot bütün Arabistan'ı gezmiş, Arap tanrılarını yazmış ama Kabe'den hiç bahsetmemiş. Halbuki Kabe o sıra varolsaydı muhakkak yazardı. Bu durumda anlaşılıyor ki Kabe Heredot ile Diodorus arasındaki zamanda yapılmış. Yani M.Ö. 440 ile M.Ö. 60 arasında.

İbrahim ise M.Ö. 2000'li yıllara yakın yaşamış. Yani bu tarihlerden 1500 yıl önce. Ve Tevrat'ta İbrahim'in hakkında yazılan geniş anlatımlarda ne Kabe'den bahseder ne de İbrahim'in Arabistan'a gittiğinden. İslamcılar bunu "Tevrat tahrif edilmiş" diyerek geçiştirmeye çalışırlar. Halbuki Muhammed'den 600 sene öncesine ait Tevrat bulundu ve bu tarihi Tevrat şimdiki Tevrat'la aynı, hiç değişmemiş. Yani, daha İslam ortada yokken, muhammed dünyaya gelmemişken Tevrat'ta bir bahis yok. En basit şeyleri bile yazan Tevrat böylesine önemli bir ayrıntıyı atlamazdı.

Ve bir önemli nokta da Kur'an da dahil, hiçbir kitapta hac yapan, Kabe'yi ziyaret eden bir peygamberden söz edilmez. Madem ki Adem zamanında yapıldı ve Allah'ın eviydi burası, neden peygamberler hac yapmamıştır? Sadece Muhammed'in bahsetmesi ve Kur'an'da geçmesi; putperestliğin yerine İslam yerleştirilirken hac ve Kabe hakkındaki bilgilerin de İslam'a uygun şekilde düzenlendiğini gösteriyor.

Peki bu iddaa ya şöyle bir cevap yazsam:

-- Tesniye, Bab 33, Âyet: 2: “Rab, Sina’dan geldi ve onlara Sâir’den doğdu; Paran dağlarında parladı ve mukaddeslerin on binleri içinden geldi. Onlar için sağında ateşli ferman vardı.”

Tevratın bu ifadesinde: “Sina’dan gelme”; Hz. Mûsa’ya ve Sîna dağında ilâhî hükümlerin Ona verilmesine “Sâir’den doğma” ise: Hz. İsa’ya ve Ona İncil’in verilmesine “Paran dağlarında parlama” ise, Efendimizin Mekke’de çıkacağına işarettir. Zira Paran, Arapça okunuşuyla Farandır. Faran ise; Mekke’nin eski bir ismidir.

Ayrıca Paranın Mekke olduğuna, Kitab-ı Mukaddes’in Tekvin Bölümünde ki, Hz. İsmail’in Paran çölünde oturduğu anlatan cümlelerde delildir.

ALINTIDIR

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 134
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Al buda wiki

http://en.wikipedia.org/wiki/Paran

Ben ibrahim neden baska bir Muhammed oncesi peygamber denen kisiler mekkeye gitti, musanin yolu, ibrahimin yolu guney israil uzerinde misira gecis ve donustur. Mekke deki kabe hint dinlerinin yerlesik oldugu donemde yapilmis put deposudur

Birde bu ismailin kurban edilisini mekkeye Hira dagina baglarlarki bu apacik yalandir. Tevratta yada Incilde ismali degil ishak kurban edilecekti ve o yerde mekke falan degildi.

Muslumanlarin her seye cukkadan oturmasi gelenegi bu, baskasi yapar bunlar sahi cikar.

tarihinde kutsalyaratik tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Müslümanlara göre allah kabe gibi bir yapının yapılmasını neden istemiş? Arapların turizmden gelir sağlamalarını sağlamak için mi?

Kabe diye bir yer hiç olmasa ne olurdu? Bu islamı putperestlikten daha uzak yapmazmıdı? Allah neden hep böyle boktan fikirlerle çıkagelmiştir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

hz adem, rabbinden ibadet edeceği bir mekan istemiş ve kabenin inşaası başlamış, hz ademden günümüze kadar , taşlar ve katmanlar eklenmiş bu hale gelmiş. kabenin bilinen hikayesi budur,

rabbe kıbledir, islamı temsil eder, müslümanların yönüdür, temsildir.

ayrıca kabedeki tavaf, ahiretteki mahşer yerinin kücük bir simülasyonudur. mahşer gününü hatırlamak için o tavafa bakın,

müslüman değilseniz yıldızlara bakın, galaksilere bakın, atomlara bakın.

hep aynı sistem.

tarihinde müreh tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

hz adem, rabbinden ibadet edeceği bir mekan istemiş ve kabenin inşaası başlamış, hz ademden günümüze kadar , taşlar ve katmanlar eklenmiş bu hale gelmiş. kabenin bilinen hikayesi budur,

rabbe kıbledir, islamı temsil eder, müslümanların yönüdür, temsildir.

ayrıca kabedeki tavaf, ahiretteki mahşer yerinin kücük bir simülasyonudur. mahşer gününü hatırlamak için o tavafa bakın,

müslüman değilseniz yıldızlara bakın, galaksilere bakın, atomlara bakın.

hep aynı sistem.

Sen de aslında farkındasın ki bu yeterli bir cevap değil.

Bu saçmalığın bir açıklması yok, kabe neden gerekliydi? Saçma olduğunu sen de görüyorsun herkes görüyor, ve bu ''şeyin'' islamı putperestliğe daha çok benzer kıldığını da görüyorsunuz.

Allah gerçekten putperstlikten tamamen farklı bir din getirmek isteseydi içindeki putlarla birlikte kabenin de yıkılmasını istemezmiydi? İnsanlar bir taş yapıya secde edeceklerine direk allaha yönelselerdi? Daha ''semevi'' bir hava vermezmiydi?

Sırf ateistlere cevap vermek için kendinizi rezl etmeyin.Bunlar sizin de gördüğünüz ama görmezden geldiğiniz şeyler.

tarihinde NiHiL tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen de aslında farkındasın ki bu yeterli bir cevap değil.

Bu saçmalığın bir açıklması yok, kabe neden gerekliydi? Saçma olduğunu sen de görüyorsun herkes görüyor, ve bu ''şeyin'' islamı putperestliğe daha çok benzer kıldığını da görüyorsunuz.

Allah gerçekten putperstlikten tamamen farklı bir din getirmek isteseydi içindeki putlarla birlikte kabenin de yıkılmasını istemezmiydi? İnsanlar bir taş yapıya secde edeceklerine direk allaha yönelselerdi? Daha ''semevi'' bir hava vermezmiydi?

Sırf ateistlere cevap vermek için kendinizi rezl etmeyin.Bunlar sizin de gördüğünüz ama görmezden geldiğiniz şeyler.

sana göre saçmada benim adıma karar verme yetkisini nereden alıyorsunuz

bahsi geçen konu , ilk insan bu insanda , rabbine bomboş bir dünyada , yönelecek bir yapı inşaa ediyor, bir mekan, bir hane, bir ev vs.

kurak bir yerde sırtını dayayacağı , güç alacağı , dua edip, allahına yalvaracağı bir mekan .

şimdi bunun neresi yanlış,

sen okula giderken tarlada mı eğitim görmek istersin bir binada mı,

her fikrin bir mekanı olur, boş kuru arazide bir yapı şart. hz ademde bundan dolayı kabenin temelini atmış olabilir.

putperest bir inançla iislamiyeti karıştırmayın.

kabe bir temsildir bir yöneliştir.

tavaf edilir, mahşer günü hatırlanır, insanlar aynı şekil olacaklar.

eğer herkesin evinin içerisinde bir kabe olsa ve etrafında dönselerdi bu sözlerin doğru olabilirdi,

lakin kabe tektir, kıblemizdir, merkezimizdir.

tarihinde müreh tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kible Kudus iken bir kisinin demesi ile kible Kabe oldu. Buna Allahmi karar verdi yoksa zengin birimi????

KÂBE NASIL KIBLE OLDU?

Resulullah (S.A.V.) Efendimiz, Hicret'in on altıncı ya da on yedinci ayına kadar namazlarını Mescid-i Aksa'ya yönelerek kildi. Bununla birlikte, Kıble'nin Mescid-i Haram'a döndürülmesini gönülden arzu eder, bunun için dua ederdi. Sonra bir gün ilâhi emirle bu da gerçekleşti.

Beş yüz kişilik bir kafile… Medine'den yola çıktılar. Çoğunluğu puta tapıyor, fakat Kâbe'yi ve Arafat'ı kutsal biliyorlar ve kendi inançlarına göre hacca gidiyorlar. Aralarında yetmiş kadar Müslüman da var.

Birinci Akabe beyatında iman etmiş olan Medineliler, kavimlerinin hidayetine vesile olmak için çok gayret etmişti. Kuran'ı öğretmesi için Peygamber Efendimiz tarafından gönderilen Mus'ab b. Umeyr, gece gündüz demeden insanlara Allah'ın dinini anlatmıştı. İşte şimdi yetmiş küsur Müslüman olarak Mekke'ye, Resulullah (S.A.V.)'e gidiyorlar. Yine Akabe'de O'nunla buluşacaklar.

'Kudüs'e yönelmek istemiyorum'

Kafiledeki Müslümanların çoğu Allah Resulü (S.A.V.)'i henüz tanımıyor. O'nu ilk kez görecek olmanın heyecanı içindeler.

Müslüman Medinelilerin ileri gelenlerinden Bera b. Ma'rur r.a. arkadaşlarıyla konuşuyor:

- Arkadaşlar! Benim bir düşüncem var. Ama bana uyar misiniz, uymaz mısınız bilmiyorum.

- Nedir o? diye sordular. Bera, Kâbe'yi kastederek:

- Bu binayı arkamda bırakmak istemiyorum, namazımı ona yönelerek kılmak istiyorum.

Arkadaşları söyle karşılık verdi:

- Bize, Peygamberimizin sadece Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya doğru namaz kıldığı haber verildi. O'nun yaptığının aksini yapmak istemeyiz.

Bera b. Ma'rur yine de:

- Ben, Kâbe'ye yönelerek kılacağım, dedi.

Kafiledekiler yol boyunca namaza durduklarında Mescid-i Aksa'ya yönelirken Bera b. Ma'rur Kâbe'ye dönerek namaz kildi. Fakat Mekke'ye vardıklarında içine bir kurt düştü; acaba doğru mu yapmıştı? Yeğeni sair Kaab b. Malik r.a.'ya durumu açtı. Resulullah (S.A.V.)'e gidip yaptığı isin doğru olup olmadığını soracaklardı.

Yola çıktılar; ama ikisi de Allah Resulü (S.A.V.)'nü tanımıyordu. Karsılaştıkları bir adama, O'nu nerede bulabileceklerini sordular. O da Kâbe'nin yanında amcası Abbas r.a. ile birlikte bulunduğunu söyledi. Bu habere memnun oldular, çünkü ikisi de Abbas r.a.'yı ticaret için arada bir Medine'ye uğradığı için tanıyorlardı.

'Keşke sabretseydin'

Mescid-i Haram'a girdiklerinde Resulullah (S.A.V.)'i amcası ile otururken buldular. Selam verip oturdular. Efendimiz (S.A.V.) amcasına sordu:

- Bu iki adamı tanıyor musun?

Abbas r.a. cevap verdi:

- Evet. Bu, Bera b. Ma'rur. Kavminin ileri geleneklerindendir. Bu da Kaab b. Malik.

- Şair olan mı?

- Evet.

Kaab r.a., Allah Resulü tarafından gıyaben tanınıyor olmasına çok sevindi. Bera b. Ma'rur söz aldı ve meselesini söyle arz etti:

- Ey Allah'ın Nebisi! Bu yolculuğa çıktım, Allah beni İslâm'a hidayet etti. Bu binayı arkama almamayı düşündüm ve namazlarımı ona doğru kildim. Arkadaşlarım bu konuda bana uymadı. Benim içime de bir kurt düştü. Ne buyurursunuz ya Rasulallah?

Efendimiz (S.A.V.) söyle buyurdu:

- Bir kıblen (Mescid-i Aksa) vardı. Onun üzerine sabretseydin ya!

Link to post
Sitelerde Paylaş

bahsi geçen konu , ilk insan bu insanda , rabbine bomboş bir dünyada , yönelecek bir yapı inşaa ediyor, bir mekan, bir hane, bir ev vs.

kurak bir yerde sırtını dayayacağı , güç alacağı , dua edip, allahına yalvaracağı bir mekan .

şimdi bunun neresi yanlış,

sen okula giderken tarlada mı epitim görmek istersin bir binada mı,

Ademin ihtiyacı olan şey ibadethane değil, başını sokacak bir barınakmış.Çok sevdiği allahı onu dımdızlak ortada bırakmış çünki.

''heran heryerde'' olan allah ile iletişime geçmek için neden bir taş yapıya ihtiyaç duysun. hem de bahsettiğin kişi allahın suratını hergün gören onunla hergün konuşan bir peygamber ilk insan adem...

Ademin allahtan başka gördüğü kimse yok zaten, o taş yapı neyin aracısı?

her fikrin bir mekanı olur, boş kuru araizde bir yapı şart. hz ademde bundan dolayı kabenin temelini atmış olabilir.

putperest bir inançla iislamiyeti karıştırmayın.

kabe bir temsildir bir yöneliştir.

Putperstler de yaptıkları putlara tapmazlar zaten.o putlar göklerdeki tanrıların temsilidir. Kabeye secde etmek puta secde etmektir.

İkisi tamamen aynı şeydir.

eğer herkesin evinin içerisinde bir kabe olsa ve etrafında dönselerdi bu sözlerin doğru olabilirdi,

Hayır ozaman daha saçma olurdu.Ama herkesin kendi içinde bir kabesi olsa, ruhunun derinliklerinde filan, bi bokun etrafında dönmeden ona secde etmeden aracısız allaha yönelseler olmazmıdı yani? BU kulağa daha ''semevi'' gelmezmiydi?

lakin kabe tektir, kıblemizdir, merkezimizdir.

yani putunuzdur.

tarihinde NiHiL tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...