Jump to content

Recommended Posts

Araf süresinin bütünlüğü içinde İblis'in cennetten kovalmasını ya da kovulmuşcasına adem ile havva'ya, Allahın yaptığı bülöfü inceleyelim.

Araf 10-11; Sizi yeryüzüne yerleştirdik ve orada size geçim kaynakları kıldık ve sizi yarattık sonra size şekil verdik. Sonra meleklere: Ademe secde edin dedik. İblis hariç secde ettiler. O, secde edenlerden olmadı.

Araf 12-13; Allah buyurdu: Sana emrettiğim zaman, seni secde etmekten men eden nedir? İblis: Ben ondan hayırlıyım, beni ateşten onu topraktan yarattın dedi. Allah buyurdu: Öyleyse oradan in, artık senin kibirlenmen olmaz. Hemen çık cennetten (oradan).

Burada Araf 12-13 ile Araf 20-21 ve Taha 120-121 ayetleri arasındaki bülöfün içeriği şudur;

Araf 12 ile 13 ncü ayetlerde Ellah, İblisi cennetten kovmuş gözüküyor, aslında kovmuyor, tıpkı bir senaryo gibi adem ile havva'ya bülöf olsun diye iblisi kovmuş gösteriyor. Aslında İblisi cennette saklıyor. Sonra Adem ile Havva, Cennette sere serpe yerleşmiş olarak dingince yaşarlar iken, İblis yeniden ortaya beliriyor. Oysa Ellah, Ademi yarattığında, secde emrini yerine getirmediği için İblisi cennetten kovmuştu araf 12-13 ncü ayetlerinde. Ançıp görülüyor ki kovmamış, saklamış azu(veya) gizlenimini sağlamış İblis'in cennetin bir köşesinde.

Araf 20-21; Derken şeytan, birbirine kapalı ayıp yerlerini kendilerine göstermek için onlara vesvese verdi ve: Rabbiniz size bu ağacı sırf melek olursunuz veya ebedi kalanlardan olursunuz diye yasakladı, dedi ve onlara: Ben gerçekten size öğüt verenlerdenim, diye yemin etti.

Taha 120-121; Derken şeytan onun aklını karıştırıp "Ey Adem, sana ebedilik ağacını ve sonu gelmez bir saltanatı göstereyim mi" dedi ve nihayet ondan yediler. Bunun üzerine kendilerine ayıp yerleri göründü.

İşte yeniden cennette beliren İblisin konuşuğu. Adem ile Havva, bu konuşanın İblis olduğunu henüz bilmiyor olmalılar. Öğrendiklerinde ise iş işten geçmiş olacak. Demekki İblis, hiçbir oğur(zaman) Cennetten çıkmamıştır. Ya da çıkmıştır sonra Ellah, İblisi tekrar cennete almıştır ançıp Adem ile Havva'ya haber etmemiştir. Bu durumda allah, kendi varlığının azu özelliğinin diriler tarafından bilinmesine, şeytan ile uzlaşı yaparak erişmiştir taa enbaşından ulayu(ve de) anlaşılan o ki islamda, Allh'ın yalnıklar(nas)a gereksinimi, yalnıkların allah'a olan gereksinimi'nden daha çoktur. Yoksa bu senaryoyu ya da bülöfü allah niye yapsın.

yasak ağaç başından beri bülöftü. çünkü adem ile havva bir erkek bir dişi, hazırda cinsellikleri etkin ama ürevsel değiller, allah yasaklamış. geçici süreliğine yasakladığını allahın bir kendisi biliyor anlaşılan. cinsel birleşme ile karı koca olmalarının önünde tek engel, cinsel organlarının farkına varamamaları. şeytanı kullanarak tasarlanan o öykü, o işi hallediyor işte. allah adem ile havva'yı birbirine eş yapıyor ama "hadi gidin organlarınızla sevişin ve çoğalın" demiyor, hatta cennetin dış görüntüsünü cazip kıldığından adem ve havva, cinsel çekiciliklerinin ayırdında değiller. madem üremeyeceklerini istiyordu allah, niçin bu iki insanı birbirine eş yarattı cennette? cinselliklerinin farkında olmayan bir çift cennette birleriyle niçin eşleştirildi? cennette eş olmanın amacı neydiki, yasak ağaca dokunmadan önce? dahası şeytan, üreme organlarının işlevini ve o ağaçtan tattıklarından sonra adem ve havva'da cinsel farkındalık etkinleşmesini nereden biliyordu?

adem ve havva'nın cinsel ilişkide bulunmaları şeytan sayesinde çünkü şeytan olmasaydı insanlık cinselliğinin farkına varamayacaktı, adem ve havva cinselliklerini keşfedemeyeceklerdi, insan sopu olmayacaktı. ya bülöf baştan belliydi, ya da şeytan allahın dar ülküsünü genişletti. allah adem ve havva'yı eş yapıp cinselliklerinin farkında olmalarını istememesi, tatmaları halinde cinselliklerini keşfetmelerine sebep olacak o ağacı onlara yasaklaması, şeytan'ın ülküsüne dar gelmiş olabilir. şeytan'ın cinselliğin ve üremenin ne olduğunu biliyormuş duygusunu bir ben seziyor olamam heralde. en azından heteroseksüellik/karşıcinsellik nedir biliyordu şeytan.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 52
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Öncelikle merhabalar, sitedeki yorumları uzun süredir takip etmeme rağmen yeni üye oldum bu siteye ve güncel bir konu olduğu için katılmak istedim.Tevrat, Zebur, İncil ve Kur'an'da Adem ve Havva'nın cennetten kovulmasına dair benzer hikayeler anlatılıyor. Bu sizce Carl Jung'un dediği gibi ortak bilinçaltı olabilir mi? Yani bu efsane nesilden nesile böylece mi geçti? Eğer öyleyse Adem ve Havva da ilk insanlar ise bu hikaye bilinçaltlarında mı vardı da nesilden nesile geçti?

Link to post
Sitelerde Paylaş

değerli Phoenix, adem ve havva, ilkin adapa efsanesinden, sonra toplumların yöntem ve çıkarcı ilkelerinden türeyerek gelmiş demek daha doğru olabilir. kültürlerarası etkileşim, efsaneleri zaman ve mekanlarda, tarih ve coğrafyalarda değişikliğe uğratarak farklı dinlerdeki benzerliklere neden olmuştur diye düşünüyorum.

hepimiz ademiz...

Şeytan hırslarımız...

Ağaç yasaklanan kötülükler...

CenneT huzurlu yaşam...

değerli Kirec, şeytan'da sanki siyaset adamı gibin ikna edici yetenek varmış.

dolayısıyla hırs ve hınç şeytanı tanımlayamaz bence.

bu arada Doğan abi sayesinde alışganlık edindiğim ironik bir CenneT yazısına tanık oldum diyebilirim. Doğan abi olsaydı, olasılıkla "Cenne -T" biçiminde yazardı.

tarihinde Engse Hohol tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

evet, çünkü olağanüstü iddialar ile gelen gerçek olgular ve özneler kalıntı bırakırlar. adem'in mezarı kudüs de, arafat da veya hif de olsaydı, şit'in mezarı mina da, habil 'in mezarı kasyon dağında olsaydı, şimdiye dek harun yahya gibi kimseler çoktan bu mezarları bulup gözümüze gözümüze sokarlardı. idris-thot-hermes desen zaten mezarı yok, sebebi diri olarak göğe kaldırılması ve halen gökte yaşıyor olması. ötekilerinde var birer mazeretleri kendilerince.

tarihinde Engse Hohol tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Taha 120-121; Derken şeytan onun aklını karıştırıp "Ey Adem, sana ebedilik ağacını ve sonu gelmez bir saltanatı göstereyim mi" dedi ve nihayet ondan yediler. Bunun üzerine kendilerine ayıp yerleri göründü.

Kuran'ı daha önce Türkçesini hiç okumamış bir ihtiyar amcama okudum. Kuran'da bunlar yazıyor dedim. Git işine yav Kuran da hikaye yazar mı diye cevap verdi.

Haklı, adam bilmiyor ki hep arapça duymuş sanıyor ki acayip bir şey :)

Şimdi konumuza dönelim: Yukarıda geçen ayette kuranı bitiren çelişki açıkça ortada duruyor.

Çelişki nedir?

"Ey Adem, sana ebedilik ağacını ve sonu gelmez bir saltanatı göstereyim mi" cümlesine bakın!

Cennet ebedi bir yer değil mi?

Evet Kuran cennet'in ebedi bir yer olduğunu defalarca söylüyor.

Peki Saltanat yeri değil mi?

Evet Kuran cennetin saltanat yeri olduğunu söylüyor.

Tüm bunları Adem, Şeytan biliyordu çünkü bulundukları yer ebedi saltanat yeriydi peki BU SORU NE?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Araf süresinin bütünlüğü içinde İblis'in cennetten kovalmasını ya da kovulmuşcasına adem ile havva'ya, Allahın yaptığı bülöfü inceleyelim.

Araf 10-11; Sizi yeryüzüne yerleştirdik ve orada size geçim kaynakları kıldık ve sizi yarattık sonra size şekil verdik. Sonra meleklere: Ademe secde edin dedik. İblis hariç secde ettiler. O, secde edenlerden olmadı.

Araf 12-13; Allah buyurdu: Sana emrettiğim zaman, seni secde etmekten men eden nedir? İblis: Ben ondan hayırlıyım, beni ateşten onu topraktan yarattın dedi. Allah buyurdu: Öyleyse oradan in, artık senin kibirlenmen olmaz. Hemen çık cennetten (oradan).

Burada Araf 12-13 ile Araf 20-21 ve Taha 120-121 ayetleri arasındaki bülöfün içeriği şudur;

Araf 12 ile 13 ncü ayetlerde Ellah, İblisi cennetten kovmuş gözüküyor, aslında kovmuyor, tıpkı bir senaryo gibi adem ile havva'ya bülöf olsun diye iblisi kovmuş gösteriyor. Aslında İblisi cennette saklıyor. Sonra Adem ile Havva, Cennette sere serpe yerleşmiş olarak dingince yaşarlar iken, İblis yeniden ortaya beliriyor. Oysa Ellah, Ademi yarattığında, secde emrini yerine getirmediği için İblisi cennetten kovmuştu araf 12-13 ncü ayetlerinde. Ançıp görülüyor ki kovmamış, saklamış azu(veya) gizlenimini sağlamış İblis'in cennetin bir köşesinde.

Araf 20-21; Derken şeytan, birbirine kapalı ayıp yerlerini kendilerine göstermek için onlara vesvese verdi ve: Rabbiniz size bu ağacı sırf melek olursunuz veya ebedi kalanlardan olursunuz diye yasakladı, dedi ve onlara: Ben gerçekten size öğüt verenlerdenim, diye yemin etti.

Taha 120-121; Derken şeytan onun aklını karıştırıp "Ey Adem, sana ebedilik ağacını ve sonu gelmez bir saltanatı göstereyim mi" dedi ve nihayet ondan yediler. Bunun üzerine kendilerine ayıp yerleri göründü.

İşte yeniden cennette beliren İblisin konuşuğu. Adem ile Havva, bu konuşanın İblis olduğunu henüz bilmiyor olmalılar. Öğrendiklerinde ise iş işten geçmiş olacak. Demekki İblis, hiçbir oğur(zaman) Cennetten çıkmamıştır. Ya da çıkmıştır sonra Ellah, İblisi tekrar cennete almıştır ançıp Adem ile Havva'ya haber etmemiştir. Bu durumda allah, kendi varlığının azu özelliğinin diriler tarafından bilinmesine, şeytan ile uzlaşı yaparak erişmiştir taa enbaşından ulayu(ve de) anlaşılan o ki islamda, Allh'ın yalnıklar(nas)a gereksinimi, yalnıkların allah'a olan gereksinimi'nden daha çoktur. Yoksa bu senaryoyu ya da bülöfü allah niye yapsın.

yasak ağaç başından beri bülöftü. çünkü adem ile havva bir erkek bir dişi, hazırda cinsellikleri etkin ama ürevsel değiller, allah yasaklamış. geçici süreliğine yasakladığını allahın bir kendisi biliyor anlaşılan. cinsel birleşme ile karı koca olmalarının önünde tek engel, cinsel organlarının farkına varamamaları. şeytanı kullanarak tasarlanan o öykü, o işi hallediyor işte. allah adem ile havva'yı birbirine eş yapıyor ama "hadi gidin organlarınızla sevişin ve çoğalın" demiyor, hatta cennetin dış görüntüsünü cazip kıldığından adem ve havva, cinsel çekiciliklerinin ayırdında değiller. madem üremeyeceklerini istiyordu allah, niçin bu iki insanı birbirine eş yarattı cennette? cinselliklerinin farkında olmayan bir çift cennette birleriyle niçin eşleştirildi? cennette eş olmanın amacı neydiki, yasak ağaca dokunmadan önce? dahası şeytan, üreme organlarının işlevini ve o ağaçtan tattıklarından sonra adem ve havva'da cinsel farkındalık etkinleşmesini nereden biliyordu?

adem ve havva'nın cinsel ilişkide bulunmaları şeytan sayesinde çünkü şeytan olmasaydı insanlık cinselliğinin farkına varamayacaktı, adem ve havva cinselliklerini keşfedemeyeceklerdi, insan sopu olmayacaktı. ya bülöf baştan belliydi, ya da şeytan allahın dar ülküsünü genişletti. allah adem ve havva'yı eş yapıp cinselliklerinin farkında olmalarını istememesi, tatmaları halinde cinselliklerini keşfetmelerine sebep olacak o ağacı onlara yasaklaması, şeytan'ın ülküsüne dar gelmiş olabilir. şeytan'ın cinselliğin ve üremenin ne olduğunu biliyormuş duygusunu bir ben seziyor olamam heralde. en azından heteroseksüellik/karşıcinsellik nedir biliyordu şeytan.

gerçekten çok güzel bir tespit keşke herkes boyle tespitler yapapilse işte ;) müslüman arkadaşlarımla tartışıyorum adamlar daha söylediğim ayetleri bilmiyolar siz Kuranı okudunz mu diyorum hayır diyolar lütfen Kuranın bir türkçesini okuyun rica ediyorum arkadaşlarr

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili iruni, insan doğasında vardır de mi açgözlülük ve üstün olma çabası? Herkes benim bildiğim doğru derken bile kendini üstün görür ve devamlı rekabet içindedir hem kendisiyle hem de çevresiyle. Capitalism de aynı savdan türemiştir en son aşamada. Adem niçin insan doğasında var olan şeyi sonsuz saltanatı istemiş olmasın? Evrim teorisinde de vardır aynı şey, Narcissim'de de.Demek istediğim şudur ki Adem'in yasak olana ulaşma isteme çabası insan doğasının en çıplak örneğidir. İnsana hep yasak olan şeyler çekici gelir ve merak uyandırır değil mi? Bu da tıpkı şeytanın sorusu gibi hem soru hem de onay isteme cümlesidir.Tamamen bir sorudan ibaret değildir yani.Şu an sorguluyor olmamız bile yasakların bize çekici ve cazibeli geldiğinden kaynaklanıyor. Anal dönemdeki bir çocuk ailesi ne kadar uyarırsa uyarsın bir cinsellik merakı içindedir ve nasıl doğduğunu öğrenmek ister. Merak duygusundan kaynaklanıp zamanla insanı ve toplumu mekanikleştiren bir süreç değil midir üstün olma çabası? Merak duygusu ise kendi içinde diyalektik olarak değerlendirilmeli bence yarar ve zararları bir arada bulundurabilir çünkü.

Link to post
Sitelerde Paylaş
"Ey Adem, sana ebedilik ağacını ve sonu gelmez bir saltanatı göstereyim mi" cümlesine bakın!

Cennet ebedi bir yer değil mi?

Evet Kuran cennet'in ebedi bir yer olduğunu defalarca söylüyor.

Peki Saltanat yeri değil mi?

Evet Kuran cennetin saltanat yeri olduğunu söylüyor.

Tüm bunları Adem, Şeytan biliyordu çünkü bulundukları yer ebedi saltanat yeriydi peki BU SORU NE?

işte böyle iruni, adem ve havva, yasak ağaca erişmekle ebedilik kazanamayacaklardı, ki şu an şeytanın demesiyle ebedilik kazanmaları gerekirdi ağaçtan tandıkları için. gel görki yasak ağacın değerini belirleyen nitelik ve nicelik hiçbir özelliği yokmuş. cennette zaten ebedi olduklarını adem ve havva biliyorlardı, ağaçtan tatmalarına gerek olmadığının farkında olmaları gerekirdi. görülüyorki adem ve havva açık bir komplo kurbanı olmuşlar, katlanılmaz bir utanç yüzünden dünyaya atılmamışlar, allahın imtihan programı hükmünce olup bitmiş, allahın kandırıcılığını ortaya çıkaran iğrenç bir senaryoya kurban edilmişler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
adem ve havva, yasak ağaca erişmekle ebedilik kazanamayacaklardı, ki şu an şeytanın demesiyle ebedilik kazanmaları gerekirdi ağaçtan tandıkları için. gel görki yasak ağacın değerini belirleyen nitelik ve nicelik hiçbir özelliği yokmuş

Oradaki şeceret (شجرة), teşvik (شج) edici bir ağaç.

Arapça'da adem, dem (دم) sözcüğünden gelir,

dem sözcüğünün başına elif harfi ile a-dem (آدم) kanlanan-kanlaşan anlamlarına gelir.

Adem ve zevci, maddenin sıfır noktası değildir, canlılığın sıfır noktasıdır, kanlı canlıların ilk örneğidirler. Canlılığın özgürlük kazanma serüveni şeceret ile betimlenmiş olsa gerek. Canlı ve cansız ayırımında bireyin kendi kendisinin efendisi olma aşamasında Şeytan'ın erdemsiz davrandığını düşünüyorum. Olasılıkla Allah, Adem ve Zevc'ini özgür yaşama salacaktı fakat şeytan, planda değişikliğe sebep olmuş olabilir.

tarihinde Tumagü tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...
Oradaki şeceret (شجرة), teşvik (شج) edici bir ağaç. Arapça'da adem, dem (دم) sözcüğünden gelir, dem sözcüğünün başına elif harfi ile a-dem (آدم) kanlanan-kanlaşan anlamlarına gelir. Adem ve zevci, maddenin sıfır noktası değildir, canlılığın sıfır noktasıdır, kanlı canlıların ilk örneğidirler. Canlılığın özgürlük kazanma serüveni şeceret ile betimlenmiş olsa gerek. Canlı ve cansız ayırımında bireyin kendi kendisinin efendisi olma aşamasında Şeytan'ın erdemsiz davrandığını düşünüyorum. Olasılıkla Allah, Adem ve Zevc'ini özgür yaşama salacaktı fakat şeytan, planda değişikliğe sebep olmuş olabilir.

değerli Tumagü, "dem" sözcüğü İbranice'de "kan" anlama gelen dam sözcüğü ile eş kökenlidir önen. ibranice "dam" sözcüğü, Akatça dāmu sözcüğü ile eş ve anlam kökenlidir. ortak noktaları Adapa efsanesi... ayrıca "Sanskritçe dhámi veya dhamáni "nefes, soluk, üfleme" sözcüğü ile eş kökenlidir". kan sözcüğüne adem demekle çelişkidesin çünkü ademin eşi de ayrı bir özne ona bakarsan. alyuvar ile akyuvarların adem ve eş'i olduklarını söylemezsin umarım.

Tam da bu konu amerikalı ateist bir profesörün müslüman olmasına neden olmuştur

1 saat 31 dakikalık video'yu oturup izleyebilmem olası değil. "tam da bu konu" kısmını anlatsan bize nasıl olur?

Link to post
Sitelerde Paylaş

bence oturup izle bu matematik profösörü gerçekten problem çözer gibi gerçeklere ulaşmış

Matematik profesörü dediğiniz kişi bilim adamı değil, hoca. Ne bir bilimsel çalışması var ne de araştırması. Üniversitede matematik derslerine giriyor. Müslüman olmadan önce mi yoksa sonradan mı evlenmiş bilmiyorum ama bir de arap kökenli müslüman bir karısı var.

Pek gözüm tutmadı bu profesörü. Konuşma tarzı çok itici.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Taha 120-121; Derken şeytan onun aklını karıştırıp "Ey Adem, sana ebedilik ağacını ve sonu gelmez bir saltanatı göstereyim mi" dedi ve nihayet ondan yediler. Bunun üzerine kendilerine ayıp yerleri göründü.

Kuran'ı daha önce Türkçesini hiç okumamış bir ihtiyar amcama okudum. Kuran'da bunlar yazıyor dedim. Git işine yav Kuran da hikaye yazar mı diye cevap verdi.

Haklı, adam bilmiyor ki hep arapça duymuş sanıyor ki acayip bir şey :)

Şimdi konumuza dönelim: Yukarıda geçen ayette kuranı bitiren çelişki açıkça ortada duruyor.

Çelişki nedir?

"Ey Adem, sana ebedilik ağacını ve sonu gelmez bir saltanatı göstereyim mi" cümlesine bakın!

Cennet ebedi bir yer değil mi?

Evet Kuran cennet'in ebedi bir yer olduğunu defalarca söylüyor.

Peki Saltanat yeri değil mi?

Evet Kuran cennetin saltanat yeri olduğunu söylüyor.

Tüm bunları Adem, Şeytan biliyordu çünkü bulundukları yer ebedi saltanat yeriydi peki BU SORU NE?

Güzel tespit.Bir eksik yanı var ama.

Adem ile Havva'nın bulunduğu yer ödül olarak hazırlanan cennet(bahçe) mi acaba?Yoksa dünya üzerindeki bir bahçe mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...