Jump to content

Muhammed kendisiyle konuşanın Allah olduğunu nasıl anladı?


Recommended Posts

Demek ki neymiş, atıf harfleri denen harflerle kelime veya cümleler aynı hükme bağlanırmış.

Evet doğru; "Fâtıma ve kardeşi başardı" cümlesi için bu geçerlidir. ve fakat bu cümle değil, "Fatma ve kardeşi başardı. dedi-o başardık" şeklinde bir örnek ancak bizim tartıştığımız cümleye misal olabilir.

Atıf vavının Fatma ve kardeşini müşterek kıldığı şey: "BAŞARMAK"

Ancak, bundan sonra başka bir hal bildiriliyorsa, bu hal her ikisini de bağlayabileceği gibi, sadece KARDEŞ'i de bağlayabilir.

(eğer sadece kardeşi bağlıyorsa. "DEMEK" fiiline birleşen muttsıl zamir tekil olur)

"Zeyd ve Amr geldi" cümlesinde, hem zeyd, hem de amrın müşterek fiili: "GELMEK"

"Alim olan zeyd ve amr geldi" cümlesinde ise, yine müşterek nokta: "GELMEK"

Fakat, ALİMLİK hali sadece ZEYD'e de verilebilir...

"Müteşabihatın tevilini sadeceAllah ve ilimde uzman olanlar bilir" cümlesinde "TEVİLİ BİLMEK" durumunun her ikisine de ait olduğu açıktır. Fakat "yekukune / onlar derler" cümlesindeki muttasıl zamir, kendinden önce gelen iki ismin ikisine de ait olabileceği gibi, sadece birisine de ait olabilir...

tarihinde Özden Kurt tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 326
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Evet doğru; "Fâtıma ve kardeşi başardı" cümlesi için bu geçerlidir. ve fakat bu cümle değil, "Fatma ve kardeşi başardı. dedi-o başardık" şeklinde bir örnek ancak bizim tartıştığımız cümleye misal olabilir.

Atıf vavının Fatma ve kardeşini müşterek kıldığı şey: "BAŞARMAK"

Ancak, bundan sonra başka bir hal bildiriliyorsa, bu hal her ikisini de bağlayabileceği gibi, sadece KARDEŞ'i de bağlayabilir.

(eğer sadece kardeşi bağlıyorsa. "DEMEK" fiiline birleşen muttsıl zamir tekil olur)

"Fatma ve kardeşi başardı. dedi-o başardık"

Şu ifadeden bir şey anladıysam arap olayım. Bu nasıl bir ifade?

"Alim olan zeyd ve amr geldi" cümlesinde ise, yine müşterek nokta: "GELMEK"

Fakat, ALİMLİK hali sadece ZEYD'e de verilebilir...

Bu örneği neden ikide bir verdiğini anlamadım, "alim olan" ifadesi sıfat cümleciğidir ve sadece önüne gelen ismi niteler, yani bu örnekte Zeyd'i, de senin iddianla ne alakası var?

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Fatma ve kardeşi başardı. dedi-o başardık"

Şu ifadeden bir şey anladıysam arap olayım. Bu nasıl bir ifade?

Yahu ben ne yapabilirm. Arapça olarak düşüneceksek cümle az ya da çok devrik olmak zorunda. Ayrıca vereceğimiz örnek de üstünde tartıştığımız ayetle aynı minvalde olmalıydı. Bizim tartıştığımız cümlede matufun aleyh tekil(Allah) matuf çoğul(ilimde uzman olanlar) olduğuna göre örneğimiz de tam olarak şöyle olmalı:

"Fatma ve Kardeşleri başardılar. onlar-dediler ki başardık"

"Dediler" kelimesiyle birleşen "onlar" zamri, muttasıl zamir olduğu için kendinden önce gelen bir ismin yerine kullanılmış demektir. Buna göre iki ihtimal var.

kimler dedi:

1- Fatma ve kardeşleri

2- Fatma ve kardeşleri

Quote

"Alim olan zeyd ve amr geldi" cümlesinde ise, yine müşterek nokta: "GELMEK"

Fakat, ALİMLİK hali sadece ZEYD'e de verilebilir...

Bu örneği neden ikide bir verdiğini anlamadım, "alim olan" ifadesi sıfat cümleciğidir ve sadece önüne gelen ismi niteler, yani bu örnekte Zeyd'i, de senin iddianla ne alakası var?

"alim olan zeyd ve amr" cümlesinde ve bağlacı zeyd ile birlikte amr'a da alimlik sıfatını veriyor. Sadece Zeydi nitelemesi gibi bir durum söz konusu değil. Sadece ZEYD'i nitelemesi, "matufun aleyhin kaydını matufta aramak zorunlu değildir" kaidesi gereğince arapçada mümkündür, Türkçede değil. Türkçede mümkünse de ben bilmiyorum. Mümkün olsa dahi bir çelişki yaratmıyor...

Ayrıca, Sıfat ya da fiil olması da fark yaratmamaktadır. "Alim olan zeyd" yerine "...iman ettik diyen ilim uzmanları" gelir. değişen bir şey olmaz.. Bahsettiğimiz kaidede "matufun sıfatı matufun aleyh için de geçerli olmak zorundadır" gibi bir ifade yok.. Bilmem farkında mısınız ? sıfat ya da fiil olsun, matufun durumu matufun aleyhi bağlamak zorunda değildir...

şimdi "alimlik" sıfatı yerine "demek" fiilini zeyd'e verelim. ve cümleyi istinaf vavı ile okuyalım:

"hepsi rabbimin(benim) katındandır iman ettim(ben) diyen(o) zeydir. ve amr geldi"

bir de atıf vavı ile okuyalım:

"hepsi rabbimizin(ikimizin) katındandır iman ettik(ikimiz) diyen(ikisi) zeyd ve amr geldi"

atıf vavı ile fakat, matufun aleyhi, matuftan ayırarak okuyalım

"hepsi rabbimizin(ikimizin) katındandır iman ettik(ikimiz) diyen(ikisi) zeyd(iki zeyd) ve amr geldi"

veya:

"hepsi rabbimizin(bizim) katındandır iman ettik(biz) diyen(onlar) zeyd(çoğul-zeydler) ve amr geldi"

En son verdiğimiz örnek, üzerinde konuştuğumuz cümle ile bire bir aynıdır:

"hepsi rabbimizin(bizim) katındandır iman ettik(biz) diyen(onlar) ilimde uzman olanlar ve allah müteşabihatın tevilini bilir"

Ayette, hal bildiren "hepsi rabb katındandır" şeklindeki ifade, bunu ifade eden-söyleyen kişilerin sayısına göre tekil veya çoğul zamirler(muttasıl zamirler) alır.

istinaf vavı ile okurken "zeyd" tek olduğu için muttasıl zamir de tekildi (benim - ben - o)

Atıf vavı ile okurken "zeyd ve amr" iki kişi oldukları için muttasıl zamir tesniye/ikili idi (ikimizin - ikimiz - ikisi)

Bizim söz konusu ettiğimiz ayette ise, "ilimde uzman olanlar" çoğul olduğu için muttasıl zamir çoğuldur (bizim - biz - onlar)

Aradaki fark bundan ibaret ki, esasta fark dahi değildir bu. Sadece türkçeye çevirirken cümlenin yapısı gereği devrik anlatımlar ortaya çıkıyor. Hepsi bu kadar... Cümleler devrik olduğu için "ben bir şey anlamadım" diyeceksiniz ama yapacak bir şey yok. Arapça düşünüp türkçe yazmak hiç de kolay değil. bu kadar oluyor...

tarihinde Özden Kurt tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yahu ben ne yapabilirm. Arapça olarak düşüneceksek cümle az ya da çok devrik olmak zorunda. Ayrıca vereceğimiz örnek de üstünde tartıştığımız ayetle aynı minvalde olmalıydı. Bizim tartıştığımız cümlede matufun aleyh tekil(Allah) matuf çoğul(ilimde uzman olanlar) olduğuna göre örneğimiz de tam olarak şöyle olmalı:

"Fatma ve Kardeşleri başardılar. onlar-dediler ki başardık"

"Dediler" kelimesiyle birleşen "onlar" zamri, muttasıl zamir olduğu için kendinden önce gelen bir ismin yerine kullanılmış demektir. Buna göre iki ihtimal var.

kimler dedi:

1- Fatma ve kardeşleri

2- Fatma ve kardeşleri

İki ihtimal yok işte burada, "onlar" zamiri "Fatma ve kardeşleri"ni gösterir. Senin anlamak istemediğin nokta bu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İki ihtimal yok işte burada, "onlar" zamiri "Fatma ve kardeşleri"ni gösterir. Senin anlamak istemediğin nokta bu.

Muttasıl zamir(onlar) ile bitişik olan eylem (yekulune / derler), kendinden önceki iki özneye (allah ve ilimde uzman olanlar) ait olabileceği gibi, sadece tek özneye (ilimde uzman olanlar) de ait olabilir.

Seni değil de, arap gramerini esas aldığımı daha kaç defa söylemem gerekiyor. Tam olarak bir rakam verirsen hepsini bir anda söyleyip bitireyim :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Burdan çıkarılacak sonuç şu: Arapça berbat bir dil... Arap saçı gibi karmakarışık, her yöne çekilen, noktalama işaretleri olmayan, saçma sapan eciş bücüş ucube bir dil... Çatlayan ayınlar, patlayan kaflar... Rezalet bir dil... Hayatta en hoşlanmadığım dil arapçadır. Konuşmak zorunda kalmayı en istemeyeceğim dil...

"Men rabbüke" diye başlayacaklarmış sözde iki kankalar...

"Hay ittiriyim rabbükenizi, gel dünyaya, mahalle hocasında süpaneke, git dünyadan burada rabbüke... Çattık bilader, çattık ya! Hay kuzey kutbunda dünyaya geleymişim ebesini iteyim be! Lan nerden bulaştım ben bu arap zırvasına yahu!"

Çok ciddiyim, bu arap zırvalarını hayatımda hiç duymamış olmayı çok isterdim. Bunlara bulaşan bir yörede dünyaya gözlerimi açtığım için kendimi çok talihsiz hissediyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muttasıl zamir(onlar) ile bitişik olan eylem (yekulune / derler), kendinden önceki iki özneye (allah ve ilimde uzman olanlar) ait olabileceği gibi, sadece tek özneye (ilimde uzman olanlar) de ait olabilir.

Seni değil de, arap gramerini esas aldığımı daha kaç defa söylemem gerekiyor. Tam olarak bir rakam verirsen hepsini bir anda söyleyip bitireyim :)

Yani sen diyorsun ki, bizim Allah biraz anlatım özürlüdür, bazı cümlelerinin kafa karışıklığı yaratacağını bilemeyecek kadar aptaldır. Hangi açıdan bakarsak bakalım, ortada saçmasapan bir durum var.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...