Jump to content

Muhammed kendisiyle konuşanın Allah olduğunu nasıl anladı?


Recommended Posts

  • İleti 326
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Konunun başlığına bak.

Allah olup olmadığı ne malum deniyor.

Senin inancına göre Allah değilse, Allahmış gibi yapan biri oluyor kahramanımız.

Muhammed rhani bir varlıkla iletişime geçiyor. ve bu varlığın Cin olduğunu düşünüyor zaten. Allah ya da melek olduğunu değil.

Bunun üstüne söz kunusu ruhani amil, Git kitap ehline sor ki onlar Allahın meeğinin alametlerini bilirler. Onlar senin peygamberliğini onaylayacaklar diyor. Çünkü yahudiler burada tarafsız konumdadırlar. Neden yalandan yere muhammedin peygamberliğini kabul etsinler ?

Yalancı pislik, bu ne o zaman?

"Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dostlar edinmeyin. Onların bazısı, bazısının dostlarıdırlar. İçinizden kim onları dost edinirse şüphe yok ki, o da onlardandır. Muhakkak ki Allah o zalimleri hidayete, doğru yola iletmez." (Mâide Sûresi, 5:51)

"la tettehızul yehude ven nasara evliyae" (maide 51)

Türkçe'ye "dost" olarak çevrilen kelime arapça metinde "evliya" şeklinde geçer. yani "veli" kelimesinin çoğuludur.

veli ise "vela" kökünden türemiştir mastar hali velayet'dir: yardım etmek, destek vermek, yol göstermek manalarına gelir.

örnekse kadim arap toplumunda baba, çocuklarının ve hanım/hanımlarının velisi kabul edilirdi. yani onları koruyup gözeten, geçimlerini sağlayan, tüm hayatları ile sorumlu olan kişiydi. Bu yüzden baba "veli" sıfatını almaktaydı.

hal böyleyken bu sözcüğü türkçeye çevirirken salt "dost" yani "yakın arkadaş" anlamına indirgemek yanlış olacaktır. veli kelimesi söz konusu ayette arakadaş anlamında değil, "yol gösterici" analamında kullanılmış.

Arapçada "sohbet" ile aynı kökten (s-h-B) gelen "sahabe" kelimesi tam olarak türkçemizdeki arkadaş kelimesini karşılar. Dost ise Halil'dir.

Veli / evliya kelimelerindeki nüansı görmezden gelemezsiniz. Ama tabi siz işinize geleni anlayacaksınız yine. Biz 2+2=4 desk sizin cevabınız yine "Sen bir bok açıklamadın" Minvalinde olacaktır. Seninle vakit kaybetmeyeceğim...

tarihinde Özden Kurt tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed rhani bir varlıkla iletişime geçiyor. ve bu varlığın Cin olduğunu düşünüyor zaten. Allah ya da melek olduğunu değil.

Bunun üstüne söz kunusu ruhani amil, Git kitap ehline sor ki onlar Allahın meeğinin alametlerini bilirler. Onlar senin peygamberliğini onaylayacaklar diyor. Çünkü yahudiler burada tarafsız konumdadırlar. Neden yalandan yere muhammedin peygamberliğini kabul etsinler ?

"la tettehızul yehude ven nasara evliyae" (maide 51)

Türkçe'ye "dost" olarak çevrilen kelime arapça metinde "evliya" şeklinde geçer. yani "veli" kelimesinin çoğuludur.

veli ise "vela" kökünden türemiştir mastar hali velayet'dir: yardım etmek, destek vermek, yol göstermek manalarına gelir.

örnekse kadim arap toplumunda baba, çocuklarının ve hanım/hanımlarının velisi kabul edilirdi. yani onları koruyup gözeten, geçimlerini sağlayan, tüm hayatları ile sorumlu olan kişiydi. Bu yüzden baba "veli" sıfatını almaktaydı.

hal böyleyken bu sözcüğü türkçeye çevirirken salt "dost" yani "yakın arkadaş" anlamına indirgemek yanlış olacaktır. veli kelimesi söz konusu ayette arakadaş anlamında değil, "yol gösterici" analamında kullanılmış.

Arapçada "sohbet" ile aynı kökten (s-h- B) gelen "sahabe" kelimesi tam olarak türkçemizdeki arkadaş kelimesini karşılar. Dost ise Halildir.

Veli / evliya kelimelerindeki nüansı görmezden gelemezsiniz. Ama tabi siz işinize geleni anlayacaksınız yine. Biz 2+2=4 desk sizin cevabınız yine "Sen bir bok açıklamadın" Minvalinde olacaktır. Seninle vakit kaybetmeyeceğim...

Buraya hiçbir şey yazmaqzsan ve sadece "SIÇMIŞTIR" yazsan dahi müslümanlar senin o sıçmıştır yazına tutunacaklar.

Bunu bildiğin için şerefsizlik yapıp burada anladığın ve açıklaması olmadığı halde buraya sadece yazı yazıyorsun.

Müslümanın umrunda mı ne yazdığın? O sen ne yazarsan ona tutunmak zorunda.

O yüzdne bir kez daha anlatacağım yavşak herif.

Bu durum senin inancında %50, %50'dir.

Senin inancına göre Muhammedin doğru söyleme olasılığı Muhammedin kandırılma olasılığına eşittir.

Kandırılma olasılığını kuma süpürmeye kalkışıyorsun.

Ve resmen "SIÇMIŞTIR" yazıyorsun.

Başka da bir bok yok.

Eveleme geveleme devekuşu kovalama.

O bu manya gelir, o oradan şu manaya gelir, şu da buradan başka manaya gelir Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin aslında

Onlarla Futbol müsabakalarına girişmeyin olur :)

Yavşaklar.

İnancını onurlu bir şekilde savunuyorsan savun.

Açıklamasının olmadığı yerleri şerefinle itiraf etmeyi öğren.

Pislik herif.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eveleme geveleme devekuşu kovalama.

O bu manya gelir, o oradan şu manaya gelir, şu da buradan başka manaya gelir Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin aslında

Onlarla Futbol müsabakalarına girişmeyin olur :)

Yavşaklar.

Pislik herif.

Bu ayrımı yapmak için arapça bilmeye bile gerek yok. malum kelime zaten bizim kültürümüzde çok fazla kullanmakata olduğumuz bir kelimedir. düşün bakalım "veli, evliya" lafızlarını işitince senin aklına "arkadaşlık - dostluk" mu geliyor yoksa mürşidlik yol göstericilik mi ? Ama samimi olmaya çalış cevap verirken ! Hiç sanmıyorum ya işte..

Zaten söyleyecek sözün olsaydı bu kadar hakarete baş vurmak zorunda kalmazdın onu da biliyorsun değil mi ?

Ama ben sana kızmıyorum. Emin ol senin yazdıkların, benim seni muhatap almakla kendi zekama yaptığım hakaret yanında çok küçük kalır.

Neyse hadi kal sağlıcakla...

tarihinde Özden Kurt tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bırak bu ahlakçılık işlerini

2-3 bin yıl bir araya gelmiş saçma sapan kurallar oluşturup, oran görünürse kötü, buran görünürse kötü, öyle konuşursan iyi, böyle konuşursan kötü gibi saçma deli kuralları oluşturmuşsunuz.

Beni de o deli kurallarına uymamakla aşağıda bir kategoride ilan ediyorsun :)

Senin o kurallarına tabi değilim ben.

Bilmen gereken şey,

Eğer yalan söylüyorsan, yalan söyleyebiliyorsan,

Hele de bu yalanı akla, mantığa ve gerçeklere meydan okuyarak söylüyorsan,

Ölümü dahi göze almışsın demektir.

Madde kuralları 1,

Madde yani gerçek olan kalır

Mana yok olur.

O mana oyunlarını gerçeğe meydan okumayacak şekilde git yap.

Ama meydan okumaya kalktığında yok olursun.

Ahlakçı pislik

Yaptığın kötülüğün farkında değilsin, bana iyilik dersi vermeye kalkıyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Buraya hiçbir şey yazmaqzsan ve sadece "SIÇMIŞTIR" yazsan dahi müslümanlar senin o sıçmıştır yazına tutunacaklar.

Bunu bildiğin için şerefsizlik yapıp burada anladığın ve açıklaması olmadığı halde buraya sadece yazı yazıyorsun.

Müslümanın umrunda mı ne yazdığın? O sen ne yazarsan ona tutunmak zorunda.

O yüzdne bir kez daha anlatacağım yavşak herif.

Bu durum senin inancında %50, %50'dir.

Senin inancına göre Muhammedin doğru söyleme olasılığı Muhammedin kandırılma olasılığına eşittir.

Kandırılma olasılığını kuma süpürmeye kalkışıyorsun.

Ve resmen "SIÇMIŞTIR" yazıyorsun.

Başka da bir bok yok.

Eveleme geveleme devekuşu kovalama.

O bu manya gelir, o oradan şu manaya gelir, şu da buradan başka manaya gelir Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin aslında

Onlarla Futbol müsabakalarına girişmeyin olur :)

Yavşaklar.

İnancını onurlu bir şekilde savunuyorsan savun.

Açıklamasının olmadığı yerleri şerefinle itiraf etmeyi öğren.

Pislik herif.

Çok fazla hakaret ediyorsunuz. Lütfen saygı çerçevesinde fikirlerinizi beyan edin.

tarihinde whynot tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

muhhamed ile iletisime gecmis bir "Allah" konseptine karsin,beyninde olusan norolojik bir hastalik nedeyiyle,sara hastaligi gibi..

Olmayan kokulari duyup,

Gorsel ve isitsel halusyonlar gorup isitmesi,konustugu bu hayalete de "allah"adini vermesi daha mantikli geliyo.

O donemde insanlarin puta taptiklarinida dusunursek,muhammede inanmalari cok kolay.

Bu da demek oluyor ki,

Muhammed yalan soylemiyordu belkide.

O muhtemelen hastaydi.

Bende samimi olduğunu düşünüyorum en azından başlangıçta.Belki de peygamber olma arzusundan uydurdu ama buna kendini de inandırdığını düşünüyorum.O mağarada çok kafa yordu ve vahiy olsa olsa böyle bişidir dedi.Hele şizofreni gibi bi hastalığı da varsa kendini inandırması güçlü ihtimal.Kendi inandıktan sonra rol yapmasına da gerek yok.Böylece emin olduğu için korkusu da olmaz.Ölümü bile göze alır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bende samimi olduğunu düşünüyorum en azından başlangıçta.Belki de peygamber olma arzusundan uydurdu ama buna kendini de inandırdığını düşünüyorum.O mağarada çok kafa yordu ve vahiy olsa olsa böyle bişidir dedi.Hele şizofreni gibi bi hastalığı da varsa kendini inandırması güçlü ihtimal.Kendi inandıktan sonra rol yapmasına da gerek yok.Böylece emin olduğu için korkusu da olmaz.Ölümü bile göze alır.

Kesinlikle..

Cunku varligina dair en ufak elle tutulur bilimsel hic bir kanit yokken,sizofren hastasi bi adamin kafasindan uydurdugu seyler olmasi daha akla yatkin.

Dediginiz gibi,kafasinda uydurdugu butun bu "allah" konseptine o kadar inandi ki,

Allah in agzindan yazdigi kitabinda da,

Tekvir 22 de ;muhammed deli degildir diyerek sizofrenliginde dibine vurdu : )

Link to post
Sitelerde Paylaş

Saygıdeğer forumdaşlar, misafirler, dindarlar, dinsizler ve olabilirciler:

Şimdi eğri oturup doğru konuşalım, eğri oturamayanlar, yine de doğru konuşmaya gayret etsinler.

Aslında, mesele üzerinden uzun bir zaman geçtiği için, biraz karışık görünse de,

bana göre durum gayet basit.

Müsaase ederseniz, size kısa bir öykü anlatmak istiyorum.

Bilmem kaç yüz sene evvel, günlerden bir gün, köyün birinde, X başlamış anlatmaya :

Ben sizin gibi sıradan bir kişi değilim. Bana birşeyler oldu galiba, mal sahibi beni yanına çağırdı.

Benim bundan böyle kendisinin avukatı olduğumu söyledi. Malum sebeplerden dolayı, hayır diyemedim.

Bu böyle biline. Bugünden tezi yok, ben ne dersem odur.

Ancak bu duruma kayıtsız kalanlar olduğu kadar, onu kıskananlar ve ona kızanlar olmuş. Çok geçmeden durum

yaşlılar meclisine intikal etmiş

Uzatmayalım, tartışmanın ana noktaları şunlar:

İddia sahibinin talebi ne ? Mal sahibinin avukatlığı.

İddia sahibinin ispatı ne? Yine kendisi.

İddia sahibinin şahitleri varmı? Yok.

Peki, iddia sahibi hakkında çevresi ne düşünüyor? Kendisi güvenilir, emin ve dürüst birisi.

Yaşlılar meclisinin kararı: Delil yetersizliginden iddia sahibinin talebi reddedilmiştir. Mevcut düzeni

karıştırdığı için, kendisinin sürgüne gönderilmesine, oy birliği ile karar verilmiştir.

Önemli not: Bu öykü tamamıyla bir kurgudur. Öyküde adı geçen kişi veya kişiler, yer ve olaylar tamamen tesadüftür.

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

"la tettehızul yehude ven nasara evliyae" (maide 51)

Türkçe'ye "dost" olarak çevrilen kelime arapça metinde "evliya" şeklinde geçer. yani "veli" kelimesinin çoğuludur.

veli ise "vela" kökünden türemiştir mastar hali velayet'dir: yardım etmek, destek vermek, yol göstermek manalarına gelir.

örnekse kadim arap toplumunda baba, çocuklarının ve hanım/hanımlarının velisi kabul edilirdi. yani onları koruyup gözeten, geçimlerini sağlayan, tüm hayatları ile sorumlu olan kişiydi. Bu yüzden baba "veli" sıfatını almaktaydı.

hal böyleyken bu sözcüğü türkçeye çevirirken salt "dost" yani "yakın arkadaş" anlamına indirgemek yanlış olacaktır. veli kelimesi söz konusu ayette arakadaş anlamında değil, "yol gösterici" analamında kullanılmış.

Arapçada "sohbet" ile aynı kökten (s-h- B) gelen "sahabe" kelimesi tam olarak türkçemizdeki arkadaş kelimesini karşılar. Dost ise Halil'dir.

Veli / evliya kelimelerindeki nüansı görmezden gelemezsiniz. Ama tabi siz işinize geleni anlayacaksınız yine. Biz 2+2=4 desk sizin cevabınız yine "Sen bir bok açıklamadın" Minvalinde olacaktır. Seninle vakit kaybetmeyeceğim...

Veli kelimesi için kullanılan yol gösterici, yardım edici, koruyucu anlamları Türkçe'de verilen anlamlardır, arapçada bildiğimiz dost yani yakın arkadaş anlamında kullanılır. O yüzden arapçada bazı kişilere evliyaullah veya veliyullah yani Allah dostları da denir.

Yunus/62. Bilesiniz ki, Allah’ın dostlarına hiçbir korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de.

3. evlîyâe allâhi : Allah'ın dostları

Bu ayette olduğu gibi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu ayrımı yapmak için arapça bilmeye bile gerek yok. malum kelime zaten bizim kültürümüzde çok fazla kullanmakata olduğumuz bir kelimedir. düşün bakalım "veli, evliya" lafızlarını işitince senin aklına "arkadaşlık - dostluk" mu geliyor yoksa mürşidlik yol göstericilik mi ? Ama samimi olmaya çalış cevap verirken ! Hiç sanmıyorum ya işte..

Zaten söyleyecek sözün olsaydı bu kadar hakarete baş vurmak zorunda kalmazdın onu da biliyorsun değil mi ?

Ama ben sana kızmıyorum. Emin ol senin yazdıkların, benim seni muhatap almakla kendi zekama yaptığım hakaret yanında çok küçük kalır.

Neyse hadi kal sağlıcakla...

İşte veli kelimesi Türkçe'de dosttan çok koruyucu, yol gösterici hatta daha çok bir çocuktan sorumlu kişi anlamında kullanıldığı için arapçada kullanılan dost, yakın arkadaş anlamını kavrayamıyorsun, veli denince aklına sorumlu, yol gösterici, koruyucu kişi aklına geliyor. Halbuki araplar veli, evliya kelimelerini bildiğimiz dost, yakın arkadaş anlamında kullanıyor ve bazı kişilere evliyaullah, veliyullah diyorlar yani Allah dostları, dostu anlamında.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tarihler boyu deliler ya kendini peygamber büyücü yada medyum olduğunu idda etmişler tuturandan olmuş turmayanda deli ne yapsa yeridir.

şöyle bir gerçek de var. o dönemde savaşı kazanabilen peygamber, kazanamayan yalancı peygamber olmuş. ilk islam topluluğu kan dökme konusunda yeteri kadar iyi olmasaydı bugün başkalarına tapıyor olabilirdik. muhammed de kimsenin bilmediği, ismi tarihin tozlu sayfalarında unutulmuş bir yalancı peygamber olarak kalırdı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte veli kelimesi Türkçe'de dosttan çok koruyucu, yol gösterici hatta daha çok bir çocuktan sorumlu kişi anlamında kullanıldığı için arapçada kullanılan dost, yakın arkadaş anlamını kavrayamıyorsun, veli denince aklına sorumlu, yol gösterici, koruyucu kişi aklına geliyor. Halbuki araplar veli, evliya kelimelerini bildiğimiz dost, yakın arkadaş anlamında kullanıyor ve bazı kişilere evliyaullah, veliyullah diyorlar yani Allah dostları, dostu anlamında.

Bu doğru değil. Veli kelimesini çok basit ele alırsanız Dost anlamını verir geçersiniz. Ancak ben size Sahabe (arakadaş) Halil (dost) ve Veli (yol gösterici, kollayıcı) kelimeleri arasında bir nüans olduğundan bahsediyorum.

Bakın etimoloji sözlüğünde kelimeye verilen manalar: yakın, yanında duran, yardımcı, bakan, gözeten, yöneten, arkadaş,

http://www.etimoloji...com/kelime/veli

Velayet: http://www.etimolojiturkce.com/kelime/velayet

Okul yıllarında öğretmen velini çağıracaksın dediğinde, sen dostlarını mı çağırıyordun, yoksa ebeveynlerini mi ! :)

Türkçede bizim kullandığımız mana (velayet) tam isabetlidir aslında !

(

Veli kelimesi için kullanılan yol gösterici, yardım edici, koruyucu anlamları Türkçe'de verilen anlamlardır, arapçada bildiğimiz dost yani yakın arkadaş anlamında kullanılır. O yüzden arapçada bazı kişilere evliyaullah veya veliyullah yani Allah dostları da denir.

Yunus/62. Bilesiniz ki, Allah’ın dostlarına hiçbir korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de.

3. evlîyâe allâhi : Allah'ın dostları

Bu ayette olduğu gibi.

Evliyaullah, yani Allahın dostlarından maksat Allahın yol göstericileridir. Yanlış anlaşılmasın Allaha yol gösterenler değil.. "Resulullah" örneğinde olduğu gibi bir sıfat tamlması...

tarihinde Özden Kurt tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Aslında Özden Kurt'un dediği gibi ''yardım etmek, destek vermek, yol göstermek'' manalarına gelmesi çelişki oluşturur.

Gidip yahudi ve hiristiyanlara birşeyler sorduğun zaman onlarla dost olmuş olmuyorsun zaten, onlar bir konuda da olsa yardım etmiş destek vermiş yol göstermiş oluyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çok fazla hakaret ediyorsunuz. Lütfen saygı çerçevesinde fikirlerinizi beyan edin.

ben kimseye hakaret etmiyorum.

Yalan söyleyen kişiye yalancılığını ve üç kağıtçılığını söylüyorum.

Sorulan soruya verilen cevap dalga geçer gibi.

Yalancılığının da şerefsizlik, alçaklık boyutunda bir şey olduğunu da ifade ediyorum.

Bunlar bu başlıkta açıkça ortada.

Bana ahlakçılık denilen o saçmalığı dayatmadan önce olaylara bir bak.

Senin anlayışında ağzından "şerefsiz" kelimesi çıktığında konu kapanabilir.

Ancak bir de kelimelerin ve davranışların uzun hali vardır.

Bir insan direk şerefsiz demez ve davranışlarıyla ş harfini, sonra e harfini sonra r harfini telaffuz ederek birleştirip ortaya koyar.

Özden Kurt'un yaptığı bu parça parça yapılandan.

O da biliyor Müslümanlar burada gerekçeli cümle aramayacak.

Müslümanlar burada sadece İTİRAZ arayacak.

Sıçmıştır yazarak itiraz etse de bu gerçeği çarpıtabilecek müslümanların gözünde.

Onların düşünmesini önleyecek ve olayı kapatacak.

Benim için bu davranışa şerefsiz kelimesi en az kelime.

Özden Kurt'un elinde silahlı güçler olduğunda dinin sorgulandığı yerleri kapatmak için perde arkasında insanları keser o.

Bu davranışı Özden Kurt'un karanlığını gösteriyor.

Ama senin için tek önemli nokta,

Özden kurt benden mi değil mi? Bendense sorun yok.

O yüzden o kıt aklınla bir daha bana ahlak dersi verme.

Sen de aynı pisliğe batmışsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

"ey hatice Ben bir ışık görüyor ve bir ses işitiyorum, bende bir mecnunluk olmasından korkuyorum"

(bk. Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 312)

Seizures in the occipital lobe can produce flashing lights, shimmering lines or visual hallucinations. The temporal lobe is the part of the brain most prone to develop seizures.

http://neurology.stanford.edu/epilepsy/patientcare/videos/e_03.html

Auditory hallucinations consist of a buzzing sound, a voice or voices, or muffling of ambient sounds. This type of aura is more common with neocortical temporal lobe epilepsy than with other types of temporal lobe epilepsy.

http://emedicine.medscape.com/article/1184509-clinical

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu doğru değil. Veli kelimesini çok basit ele alırsanız Dost anlamını verir geçersiniz. Ancak ben size Sahabe (arakadaş) Halil (dost) ve Veli (yol gösterici, kollayıcı) kelimeleri arasında bir nüans olduğundan bahsediyorum.

Bakın etimoloji sözlüğünde kelimeye verilen manalar: yakın, yanında duran, yardımcı, bakan, gözeten, yöneten, arkadaş,

http://www.etimoloji...com/kelime/veli

Velayet: http://www.etimoloji.../kelime/velayet

Okul yıllarında öğretmen velini çağıracaksın dediğinde, sen dostlarını mı çağırıyordun, yoksa ebeveynlerini mi ! :)

Türkçede bizim kullandığımız mana (velayet) tam isabetlidir aslında !

(

Evliyaullah, yani Allahın dostlarından maksat Allahın yol göstericileridir. Yanlış anlaşılmasın Allaha yol gösterenler değil.. "Resulullah" örneğinde olduğu gibi bir sıfat tamlması...

Yahu sen veli kelimesinin türkçede evrimleşmiş anlamına ne bakıyorsun, arapçadaki anlamına bakacaksın. Bu kelimede arapçada yakın kişi, dost anlamında da kullanılmıyor mu? Zaten dost kelimesinin içinde yol gösterme, destek olma, yardımcı olma anlamıda vardır. Veli artık türkçede tek anlamda kullanılıyor o da bir çocuğun koruyucusu anlamı, diğer anlamlarını karşılayacak başka kelimeler var türkçede.

Etimolojideki anlamlarına sen de bak, bir sürü anlam verilmiş veli kelimesine. Bu anlamlar bildiğimiz dost kelimesinin kapsamı içinde zaten.

Sonuç olarak arapçada halil de, veli de dost anlamında kullanılıyor, eşanlamlı kelimeler zaten, Kuran'da da bazı yerlerde halil, bazı yerlerde veli kelimeleri kullanılmış.

Aynen şu ayetlerde olduğu gibi:

Furkan/28. Yazıklar olsun bana, ne olurdu filânı dost edinmeseydim.

İsra/17. Onlar, sana vahyettiğimizden başkasını bize karşı uydurman için az kalsın seni ondan şaşırtacaklardı. (Eğer böyle yapabilselerdi) işte o zaman seni dost edinirlerdi.

5. halîlen : dost

12. halîlen : bir dost

Senin görüşüne göre bu ayetlerde de veli kelimesi kullanılması lazımdı ama halil kelimesi kullanılmış.

Bir de senin veli kelimesine vermeye çalıştığın anlamlara bakalım, arapçada bu anlamları karşılayacak daha uygun kelimeler yok mu? Mesela yol gösterici, kollayıcı, koruyucu, yardımcı, destekçi anlamlarına gelen başka kelimeler yok mu? Neden o kelimeler değil de asıl anlamı dost, yakın kişi olan veli kelimesi kullanılmış?

Veli kelimesine en çok vermeye çalıştığın anlam yol gösterici değil mi? Arapçada yol gösterici anlamını en iyi karşılayan kelime hidayet ve türevleri değil mi?

Maide/51. Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse, kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu doğruya iletmez.

Sen şimdi bana bu ayetteki veli kelimesine yüklemeye çalıştığın anlamı tam olarak söyle, ben de arapçada o yüklemeye çalıştığın anlamı çok daha iyi karşılayacak kelime bulayım sana.

Evliyaullah, yani Allahın dostlarından maksat Allahın yol göstericileridir. Yanlış anlaşılmasın Allaha yol gösterenler değil.. "Resulullah" örneğinde olduğu gibi bir sıfat tamlması...

Resulullan ne demek, Allah'ın resulu demek, evliyaullah ne demek Allah'ın dostları demek. Neden evliyaullah kelimesini Allah'ın yol gösterdikleri anlamında almak zorundayız, neden Allah'ın yakın olduğu kişiler anlamında almamalıyız?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Maide 51:

"Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları evliya (yol göstericiler) edinmeyin. Onların bazısı, bazısının evliyasıdır. İçinizden kim onları veli edinirse şüphe yok ki, o da onlardandır. Muhakkak ki Allah o zalimleri hidayete, doğru yola iletmez."

Maide 55:

Sizin veliniz (yol göstericiniz) sadece Allah ve O'nun Resul'ü ve iman edip salatı ikame eden, zekatı veren kimselerdir ve onlar rüku edenlerdir.

Maide 57:

Ey iman edenler ! Sizden önce kendilerine Kitap verilmiş olanlardan, dininizi alay ve oyun (konusu) edinenleri ve de kafirleri veliler (yol göstericiler) edinmeyin. Ve eğer mü'minlerseniz, Allah'a karşı takva sahibi olun

Maide suresinin ilgil pasajlarında Allaha iman edenlerin hidayete (doğru yola) ermek için Yahudi ve Hırıstiyanları veli (Yol gösterici) edinmemeleri gerektiği anlatılmaktadır... Zira müminlerin velisi (yol göstericisi) evvela Allah, sonra da salatı ikame eden, zekatı veren ve ruku eden kişilerdir. islamla alay eden Yahudi ve hırıstiyanlar müslümanların yol göstericisi (hidayete erdiricisi) olamazlar...

Bu raddede açık ve net bir hakikati kabul etmemek için kuru bir inattan başka hiçbir gerekçe olamaz diye düşünüyorum. Son olarak veli kelimesindeki nuansın görünmesi için finaldeki linke tıklamanız yeterli.

Veli kelimesini çok basit ele alırsanız Dost anlamını verir geçersiniz. Ancak ben size Sahabe (arakadaş) Halil (dost) ve Veli (yol gösterici, kollayıcı) kelimeleri arasında bir nüans olduğundan bahsediyorum.

Bakın etimoloji sözlüğünde kelimeye verilen manalar: yakın, yanında duran, yardımcı, bakan, gözeten, yöneten, arkadaş,

http://www.etimoloji...com/kelime/veli

Artık kimin yalancı olduğuna şu satırlara tesadüf eden sağ duyulu kişiler zaten karar vereceklerdir. Başka söze gerek yok.. tarihinde Özden Kurt tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Maide 51:

"Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları evliya (yol göstericiler) edinmeyin. Onların bazısı, bazısının evliyasıdır. İçinizden kim onları veli edinirse şüphe yok ki, o da onlardandır. Muhakkak ki Allah o zalimleri hidayete, doğru yola iletmez."

Maide 55:

Sizin veliniz (yol göstericiniz) sadece Allah ve O'nun Resul'ü ve iman edip salatı ikame eden, zekatı veren kimselerdir ve onlar rüku edenlerdir.

Maide 57:

Ey amenu olanlar ! Sizden önce kendilerine Kitap verilmiş olanlardan, dininizi alay ve oyun (konusu) edinenleri ve de kafirleri veliler (yol göstericiler) edinmeyin. Ve eğer mü'minlerseniz, Allah'a karşı takva sahibi olun

Maide suresinin ilgil pasajlarında Allaha iman edenlerin hidayete (doğru yola) ermek için Yahudi ve Hırıstiyanları veli (Yol gösterici) edinmemeleri gerektiği anlatılmaktadır... Zira müminlerin velisi (yol göstericisi) evvela Allah, sonra da salatı ikame eden, zekatı veren ve ruku eden kişilerdir. islamla alay eden Yahudi ve hırıstiyanlar müslümanların yol göstericisi (hidayete erdiricisi) olamazlar...

Bu raddede açık ve net bir hakikati kabul etmemek için kuru bir inattan başka hiçbir gerekçe olamaz diye düşünüyorum. Son olarak veli kelimesindeki nuansın görünmesi için finaldeki linke tıklamanız yeterli. Artık kimin yalancı olduğuna şu satırlara tesadüf eden sağ duyulu kişiler zaten karar vereceklerdir. Başka söze gerek yok..

Yahu yol gösterici anlamını tam olarak karşılayan hidayet kelimesi var, Muhammed neden hidayet kelimesini değil de veli kelimesini kullanmış?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...