Jump to content

Cemaatçiler bir bir içeri tıkılıyor!


Recommended Posts

yazdıklarını doğru anladım mı bilmiyorum ama anladığım kadarıyla cevap vermek gerekirse; dershane meselesi akp-cemaat savaşını başlatan nedenlerden biri değil. dershane meselesi zaten başlamış olan savaş içerisinde bir tarafın karşı tarafa gönderdiği bir bomba idi. bu bomba karşılığını atom bombası şeklinde alınca ortalık fena karıştı. ortalık karışınca herkes duydu tabi savaşı.

ayrıca cemaatin adam sayısı olarak tamamiyle fos olduğunu tee yerel seçimlerden önce söylemiştim. kilit noktaları ele geçirme konusunda iyi olmuş olabilirler ama toplam sayıları az diye düşünüyorum.

Basından gördüğümüzü/duyduğumuzu belirtiyoruz..Arka planda ne olduğunu kestirmek zor..Dershane meselesi öncesinde cemaat ile akp arasında neler görüşüldüğünü tespit etmek zor..Bize(halka) yansıyan,dershane konusunun bir kırılma noktası olduğudur..Bu mesele öncesinde,cemaat-akp arasında basına yansıyan olumsuz bir şey yok..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mesele AKP Fethullah kavgası değil. Fethullah ile Erdoğan kavga ediyor. Erdoğan dışında Fethullah ile kavga etmek isteyen AKP'li yok.

Fethullahçılar, tipik Cia yöntemleri kullanıyor. Tehdit ve şantajla Hükümet'i yönlendirmeye çalışıyor. Erdoğan, tamamen karakter özelliklerinden dolayı bu çemberi kırmak istedi. Çatışmanın sebebi budur.

Anlaşabilirler. Ama hiçbir zaman birbirlerine güvenmeyecekler.

Erdoğan Putin benzeri bir modeli hedefliyor. Bu aşamadan sonra, bunu engelleyebilecek tek şey Erdoğan'ın sağlık durumudur. Gidişat bu şekilde olursa, Türkiye batı kampından ayrılır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dershane meselesinden önce ne vardı?

yukarıda da yazdığım gibi gülen okullarından gelen öğrencilerin mülakat ile elenmesi vardı mesela. daha da öncesinde ergenekon davası zamanlarında özel yetkili mahkemeler hakkındaki tayyibin yapacağı değişikliğe gülen inssert şekilde karşı çıkışı vardı. belki o zamanlardan gülen anlamıştı olacak olanları.
Link to post
Sitelerde Paylaş

yukarıda da yazdığım gibi gülen okullarından gelen öğrencilerin mülakat ile elenmesi vardı mesela. daha da öncesinde ergenekon davası zamanlarında özel yetkili mahkemeler hakkındaki tayyibin yapacağı değişikliğe gülen inssert şekilde karşı çıkışı vardı. belki o zamanlardan gülen anlamıştı olacak olanları.

Küçük olayların birikimi sonucu mu erdoğan cemaati kökten bitirme kararı verdi yoksa ipleri koparan bizim de bilemediğimiz gizli ama önemli bir tek olay mı oldu...

İki tarafı da az çok tanıdığım halde hala bu enteresan ayrışmanın gerçek sebebini çözebilmiş değilim...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Küçük olayların birikimi sonucu mu erdoğan cemaati kökten bitirme kararı verdi yoksa ipleri koparan bizim de bilemediğimiz gizli ama önemli bir tek olay mı oldu...

İki tarafı da az çok tanıdığım halde hala bu enteresan ayrışmanın gerçek sebebini çözebilmiş değilim...

bende bunu tam bilmiyorum. cemaatten tanıdığım kişiler var onları gördüğüm zaman onlardan duydum bu yazdıklarımı ama çok konuşmadım, gerçi onlar da çok bişey bilmiyolardır.

benim görüşüm şu; cemaat en baştan itibaren orduya sızdığı gibi devlet içinde de çok cemaatçi vardı. akp de bunu biliyodu ama cemaat akp için o zamanlar bir dosttan da öte, direkt olarak ihtiyacı olduğu bir kurum olduğu için cemaat ile birlikte çalıştı. ikisi aynı amaca giden yolda kendilerine düşen bölümleri özenle yaptılar.

akp sağı birleştirip oyları silip süpürme işini iyi yaptı.

cemaat islamı cici gösterme ve her tarafa yayılıp oraya buraya orduya sızıp, kendi adamlarını yani akp ile aynı amaca sahip adamları buralara yerleştirme işini iyi yaptı.

bu dediklerim ilk başlarda tabi, yani akp nin de güçsüz olduğu o zamanlar.

bi noktadan sonra öyle güçlenip rahatladılar ki (işte bu noktadan itibaren neler olduğunu tam bilemiyorum) sanırım aralarında fikir ayrılıkları ve dolayısıyla sürtüşmeler başladı.

bunun en büyük nedeni şu: bu ana kadar ikisi de birbirine ihtiyaç duyuyordu çünkü ikisi de güçsüz idiler, sonra güçlenip rahatlayınca kavga başladı tabi.

ben bunu şuna benzetiyorum, aynı şirketin bir işinde görevlendirilmiş iki çalışan o işi yaparken, diğer firma adamları ile irtibat halinde çalışırken birbirlerini savunurlar, çünkü aynı şirketin adamıdırlar ve diğer şirkete karşı birbirlerini savunmak menfaatleridir.

ama yarın bi gün ikisi de yükselip yükselip şirket içerisinde çok güçlü konuma geldiklerinde, artık birbirleri ile çatışmaya başlarlar. hatta yeni ceo kim olacak sorusu oluşursa birbirlerini YERLER :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mesele AKP Fethullah kavgası değil. Fethullah ile Erdoğan kavga ediyor. Erdoğan dışında Fethullah ile kavga etmek isteyen AKP'li yok.

akp topluluğu ile fethullahın topluluğu aynı görmüyorum ben.

fethullahın topluluk daha çok: "düşünmeme" odaklı. akp tarafı ise daha çıkar amaçlı bir topluluk.

gerçekten de söylediğiniz gibi tayyip akp kanadında bu kavganın asıl nedeni bence de. diğerleri ise cemaati sevseler bile profesyonel davranıyorlar (örnek 1-A: Bülent Arınç)

cemaat tarafı ise daha karmaşık, cemaattekiler gerçekten de düne kadar tayyibi çok seviyolardı ve gerçekten de artık tayyipten tiksiniyolar. çünkü cemaat tarafı düşünmeden, feto ne derse onu yapıyor.

yarın feto dese ki hadi barıştık, bunlar da tekrar tayyibi sevmeye devam ederler.

bana göre fethullah ve onun tarzı çalışanlar bu dünyanınn en tehlikeli insanları çünkü bunlar insanlara düşünmemeyi öğretip onları robotlaştırıyorlar. robot orduları kuruyorlar kendilerine.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu adamlardan neyin hesabı sorulacak? TSK yıTasfiye edebilmek için Subaylara hazırladıkları komploların hesabınımı?Hiç sanmıyorum.

Ne sorulacak? Sizler neden bizim yolsuzluklarımızı ortaya çıkarmak için bizi Dinlediniz?!Neden bizim aleyhimize yayınlar yaptınız?!

Bunun sonucundada Bu adamların hak ettikleri cezayı bulacaklarına kani değilim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu adamlardan neyin hesabı sorulacak? TSK yıTasfiye edebilmek için Subaylara hazırladıkları komploların hesabınımı?Hiç sanmıyorum.

Ne sorulacak? Sizler neden bizim yolsuzluklarımızı ortaya çıkarmak için bizi Dinlediniz?!Neden bizim aleyhimize yayınlar yaptınız?!

Bunun sonucundada Bu adamların hak ettikleri cezayı bulacaklarına kani değilim.

Bunların hiçbirisi hemen olmayacak. Çünkü o suçları AKP ve cemaat beraber işledi. Şu an cemaatin kendi hesabına işlediği suçlar soruşturuluyor. Tahşiyeciler, Fethullahçılara rakip olan bir Nur fraksiyonu. Fethullahçılar devlet ve medya gücü ile bu fraksiyona saldırmış. Ama olsun. Allah bereket versin. Surda bir gedik açıldı. Gerisi Türk milletinin akıl ve ferasetine bağlıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Adliye önündeki cemaatçilere,tomaların ve çevik kuvvetin müdahale etmemesi garip değil mi?

gezide kilere tomalarla müdahale edildi (daha doğrusu batı izin verdi) çünkü görünüşte sol sosyalist bir kalkışma idi.. batı belli ölçüde bu kalkışmaya müsaade etti ama asla hükümeti devirecek kadar ilerlemesine izin veremezdi. cemaatçilere o şekilde müdahale edilmesine bilmiyorum çok çok gerekmedikçe izin vermez batı.. sonuçta kendi kuklaları.

Link to post
Sitelerde Paylaş

gezide kilere tomalarla müdahale edildi (daha doğrusu batı izin verdi) çünkü görünüşte sol sosyalist bir kalkışma idi.. batı belli ölçüde bu kalkışmaya müsaade etti ama asla hükümeti devirecek kadar ilerlemesine izin veremezdi. cemaatçilere o şekilde müdahale edilmesine bilmiyorum çok çok gerekmedikçe izin vermez batı.. sonuçta kendi kuklaları.

Emperyalizm,kuklalarının polis veya asker kullanmasına karış(a)maz..Emperyalizmin yaptığı şey,kendileri ile iyi geçinen müttefikler bulmaktır/yaratmaktır..Ülke içindeki her olaya,emperyalizmin karışması gibi bir şey ol(a)maz..

Cemaatçilere polisin müdahale etmeme nedeni,polise bu yönde Tayyip ve Akp tarafından bir direktif verilmesi ile açıklanabilir..Tayyip ve Akp,adliye önündeki başörtülü kadınların farkında.. :) Benim aklıma bu geldi şu an..Eğer başörtülü kadınlar adliye önünde olmsaydı,ortalık fena karışabilirdi..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayatı boyunca delikanlı bir adam olamadı.


Hep ezik, hep pısırık, hep güce karşı el ovuşturan biri oldu.


Hep sindi, hep çekindi, hep korktu…


Korkaklığı yüzünden kim bilir kaç kez kendini inkâr etti, yalan söyledi, yalan söyletti ki “bedel ödemekten” kurtuldu.


İşte ne olduysa, korkaklığı yüzünden oldu!


Kendi deyimiyle, “dalından koptu, sağa sola savruldu”


1971 muhtırasında, askeri mahkemede yargılandığı zaman, arkadaşları aslanlar gibi “evet, Nurcuyuz” derken, Gülen yine her zamanki gibi korkakça, “Nurcu değilim, Risale-i Nurlarla da alakam yok” diye YALAN söyleyerek kurtuldu!


Korkak, güç gördüğü vakit “eğilen, bükülen, devrilen, sağa SOLA saçılan” karakteri, Gülen cemaati mensuplarına da sirayet etti.


Şimdi kalkmış yüzü kızarmadan, tıpkı kendisi gibi yüzünü saklayarak sinsice savaşan Gülenistlere, “durduğu yerde sağlam durmaktan” söz ediyor.


Kaçtığı ABD’deki lüks malikânesinde, masaj koltuğunda keyif çatarken, kendince Türkiye devletine meydan okuyor.


Hayatı boyunca iki büklüm, salya sümük ağlayan, korkak, aşırı tedbirci adam, kalkmış delikanlı taklidi yapıyor.


“Değişik rüzgârlar, fırtınalar karşısında eğilen, bükülen, devrilen sağa sola saçılan insanın, nerede duracağı belli olmaz. Bir kere ağacın dalından kopup yere düştü mü yaprak, rüzgâr onu istediği gibi savurur, bir kere daha savurur. Önemli olan durduğu yerde sağlam kale olmak” diyor.


Cemaatten kimse de karşısına çıkıp, “Yahu sen niye kaçtın peki Hocaefendi?” diyemiyor.


Madem onlar soramıyor biz soralım.


Sen niye kaçtın Fethullah Gülen?


Sıkışınca neden Said-i Nursi gibi Allah’a sığınmadın da, ABD’ye, Yahudi lobilerine sığındın?


Niye askeri vesayetten yana esen her rüzgâr karşısında eğildin, büküldün, devrildin de adam gibi sağlam duramadın?


Bir de utanmadan cemaatine, “Bir kere ağacın dalından kopup yere düştü mü yaprak, rüzgâr onu istediği gibi savurur, bir kere daha savurur. Önemli olan durduğu yerde sağlam kale olmak” diye öğüt veriyorsun.


Peki, sen Fethullah Gülen?


Niye gelip baş imamın Ekrem Dumanlı’yla aynı koğuşa girmiyorsun?


Gaza getirdiğin adamlarınla Gülenist kaç, Polis tut oynamıyorsun?


1971 Askeri muhtırasında, neden mahkemede yargılanan arkadaşların gibi sağlam duramadın? Neden korkakça yalan söyledin? Niye Risale-i Nur ağacından koptun?


“Kopuk” bir karakter olduğun için mi “sağ”dan “sol”a savruldun?


28 Şubat’ta vesayete eğildiğin için mi?


Cemaatteki erkeklere, eşlerinin başını zorla açtırtıp hayatlarını mahvettiğin kadınların âhı tutmuş olabilir mi seni?



Ne ilahiyat tahsilin var, ne medrese tahsilin…


Bir medrese hocan olmuş, onu da polise ihbar etmişsin!


Ulemaca “tanınmış” bir ilmi kariyerin yok!


Risale-i Nurlardan aşırdıklarınla, kendini Bediüzzaman mı zannettin?


Edebiyatın desen, Şemsettin Günaltay’dan “intihal” yaptığın, Murat Bardakçı’nın gözünden kaçmayınca da her zamanki gibi kıvırdığın kadar.


Şimdi Latif Erdoğan asıl niyetini de deşifre etti, ne yapacaksın?


Halifelik nere, Neocon beslemesi, Türksolu işbirlikçisi sen nere?


Halifelik nere, üniversite sınav sorularını çalıp, “Peygamber efendimiz rüyada verdi” diyecek kadar psikopata bağlamış sen nere?


Halifelik nere, Mavi Marmara’da İsrail’in katlettiği şehitleri suçlayan, Holokost film yapımcısı sen nere?


Halifelik nere, Âraf Suresi’ndeki bedduacı Belam’a öykünen sen nere…


Şu yaşa gelmişsin! Gazze’ye bak ve utan, Filistin’e bak ve utan, zerre kadar haysiyet varsa sende!



Kaç kere dedim şu “Küçük Emrah” ruhundan kurtul diye sana?


Yahu, CEO’sun, örgüt liderisin, devletin kılcallarına sızmış adamsın bu ne fukara edebiyatı böyle?


Yeter, saçmalama!


Hep ağlak, hep arabesksin ayrıca…


Geçenki konuşmanda, “ayakkabımı dikecektim. Odamda çuvaldız bulamadım” demişsin!


Tamam, anladık, “Tek ceketim var abi” diyecek kadar fazla Yeşilçam filmi izlemişsin ama “ayakkabı dikmek” biraz fazla!


Ben anlatayım ama sakın üstüne alınma!


Konya’da bir poşetli amca vardı hani…


Hep avuç açtı, hep dilendi…


Ölünce bir de ne görsünler?


Adam zenginmiş meğer bankada bir sürü parası varmış!


Alışkanlık bu ya, ölünceye kadar fakir edebiyatı yaparak dilenmiş, avuç açmış!


Adamda, dilenci istidadı varmış!



Fuat Avni, Fethullah Gülen’in ta kendisi derdim ama dava açar diye diyemiyorum.


“Fuat Avni, Fethullah Gülen değilse, Gülenist olayım” diye kötü bir yemin ederdim ama Gülen hezeyan geçirir, ceket üstü tansiyon ölçtürür diye diyemiyorum.


Böyle aşırı tedbirci, Fethullahçı yapacağı adamın aklına el koyan birinin örgütünde Fuat Avni gibi birinin hakkı hayatı olamaz! Gülen, kimseyle bu bilgileri asla paylaşmaz, derim ama diyemiyorum.


“Yaz… Fuat Avni…


Link to post
Sitelerde Paylaş

Doktor hepiniz aynısınız. Memur görünce kasketini elinde buruşturan kurnaz köylüden öte birşey değilsiniz.

Şimdi düşene bir tekme de sen vuruyorsun, behey adam bu fettoş iktidar sahibi iken niye çıkmıyordu bu gür sesiniz? İsrail'in Mavi Marmara'da yaptığı katliamdan sonra bu adam açıkça İsrail'in yanında yer almıştı. Tek kelime ettiniz mi? Bir kelime ulan, Allah rızası için bir kelime çıkmadı ağzınızdan.

Mirzabeyoğlu vardı geçmişte. Mert adama benziyordu. Fettoş sözü ona aittir. Onun yoldaşları bile ağzını açıp tek kelime etmedi bu Fettoşa. Ben bu kızıl komünist, dinsiz kitapsız hâlimle azgın bir deniz oldum. Ah bir mermi olsam da beni İsrail'e atsalar diye inledim. Ama siz bir tek sitemde bile bulunmadınız bu Fettoşa. Çünkü kursağınız doluydu doktor. İşte siz bu kadarsınız.

Biz solcuları, çok bölünüyorsunuz diye eleştirirler. Doğrudur. Bölünürüz. Ilkelerden sapanı anında terk ederiz. Eleştirmek için iktidardan düşmeyi beklemeyiz. Sovyetler Birliği gücünün doruğunda iken, Macaristan'a asker soktu diye, solcular onu eleştirdi ve sırtını döndü.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...