Jump to content

Bu bilgi doğrumu ? Şayet doğruysa İslam hakkında bilinen çok şey tepetaklak olur


Recommended Posts

yazının üzerine yazıldığı nesne mi daha eski yoksa yazıyı var eden mürekkep,boya her ne ise.. mi daha eski?

Sen konuyu anlayamamışsın. 600 yıllardan önce yazılmış bir kitap var ortada. Bu kitap parşömen. Yani inceltilmiş deriden yapılmış. Mürekkebin karbon testi tabii ki yapılır ve tarihlendirilir. Parşömen de organik bir malzeme olduğu için o da öyle.

Şimdi bu kitap silinmiş ve tekrar üzerine kuran yazılmış. İkinci yazım bildiğimiz kuran ve 600 lü yıllardan sonra yazılmış.

Şimdi asıl konu şu: Silinen eski metin bilimsel tekniklerle açığa çıkarılıyor ve o da ne? Kuran ile aynı olmayan ama çok benzer metinler çıkıyor ortaya.

Anlayacağın, kuran önceden de varmış ve değiştirilmiş. O zaman da eski kuranı silip güncellemişler.

Herhalde anlamışsındır. Kuran 600 lü yıllarda öyle 23 senede filan ortaya çıkmamış. Çok daha uzun sürmüş ortaya çıkması. Yüzyıllar sürmüş. Bu da önemli bir bilgi.

Bir, muhammed diye biri yok, iki islam hristiyanlığın içinde doğup gelişmiş ve sonra ayrı bir din olmuş.

Anlayacağın küçümsenecek boşver ya kurcalamaya değmez denecek bir konu değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 119
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Sen konuyu anlayamamışsın. 600 yıllardan önce yazılmış bir kitap var ortada. Bu kitap parşömen. Yani inceltilmiş deriden yapılmış. Mürekkebin karbon testi tabii ki yapılır ve tarihlendirilir. Parşömen de organik bir malzeme olduğu için o da öyle.

Şimdi bu kitap silinmiş ve tekrar üzerine kuran yazılmış. İkinci yazım bildiğimiz kuran ve 600 lü yıllardan sonra yazılmış.

Şimdi asıl konu şu: Silinen eski metin bilimsel tekniklerle açığa çıkarılıyor ve o da ne? Kuran ile aynı olmayan ama çok benzer metinler çıkıyor ortaya.

Anlayacağın, kuran önceden de varmış ve değiştirilmiş. O zaman da eski kuranı silip güncellemişler.

Herhalde anlamışsındır. Kuran 600 lü yıllarda öyle 23 senede filan ortaya çıkmamış. Çok daha uzun sürmüş ortaya çıkması. Yüzyıllar sürmüş. Bu da önemli bir bilgi.

Bir, muhammed diye biri yok, iki islam hristiyanlığın içinde doğup gelişmiş ve sonra ayrı bir din olmuş.

Anlayacağın küçümsenecek boşver ya kurcalamaya değmez denecek bir konu değil.

Konuyu ben anladım ve tekrar basitçe sorayım; silinen mürekkep(?) ile metnin yazıldığı mürekkep(?) arasında ne kadar zaman farkı var?

Bu sorunun yanıtı o kadar basit değil. Neden değil, girmek istememiştim anlatayım:

""Karbon içeren buluntularda eser olarak bulunan radyoaktif C14 (radyokarbon) izotopunun yoğunluğu ya da radyoaktivitesi ölçülerek buluntular tarihlenebilir.Canlılar öldükten sonra vücutlarına yeni C14 girişi durur ve öldükleri esnada vücutlarında bulunan C14 yoğunluğu ve radyoaktivitesi zamanla azalır. Arkeolojik kazıda ele geçen karbon içeren bir buluntunun günümüzde içerdiği 14C yoğunluğu ya da radyoaktivitesi ölçülerek kaç yıl önce öldüğü bulunur. Bir buluntudaki C14 radyoaktivitesinin ölçümüne bağlı tarihleme yapmak için buluntuda günümüzde (halen) var olan C14 aktivitesinin ve buluntunun öldüğü zaman sahip olduğu C14 aktivitesinin ölçülmesi gerekir. Kalıntının öldüğü zaman sahip olduğu C14 aktivitesinin doğrudan ölçülmesi ise olanaksızdır. Ancak, bu aktivite dolaylı olarak ölçülebilir....""

Alıntı: Doç. Dr. Mustafa ÖZBAKAN, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Fizik Bölümü, ANKARA

Şimdi bu yukarıda bahsettiğim dolaylı ölçüm, atmosferik değişimler, izotop ayrışması ve örnek kirlenmesi gibi sorunlar nedeniyle %20 lik doğal ve iyimser bir hata payı var. Diğer taraftan c14 izotoponun yarılanma ömrü 5730 yıldır. Bu bize şunu söyler, tarihleme yaptığımız dönem günümüze yakın ise zorluk artar.

Hasılı şöyle söyleyeyim; Muhammed yaşamadı, yaşadı ise bile Kuran ı kopya çekti varsayımın zaten oluşmuş..

Oluşturduğun varsayıma göre verileri dizayn ediyorsun... diyebilirim.

Daha basitçe anlatayım; 1990 yılında imal edilmiş bir defter üzerine yine aynı model bir kalem ile 2015 yılında yazsam ve bunu sen bilmesen, bu yazı 1990 yılında yazılmış der misin?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bak muhammed ve kuran savunucusu... Sadece karbon değil bir sürü test yöntemi var. Bilim insanları bir buluntu ele geçirdiler mi altından girer üstünden çıkar yüzelli çeşit yöntemler onu tarihlerler. Bu kaçmaz. Bilimin elinden böyle bir şey kaçmaz. Ortamın durumun şartlarına göre mutlaka tarihlendirilir. Her buluntunun şartları değişiktir ve kullanılacak yöntemler buna göre belirlenir.

Sen şimdi ne diyorsun bana, yok bir de kuran muhammede 23 yılda vahyedildi varsayımına göre mi dizayn etseydim düşüncemi? Dogmatik bir yobaz olup çıkmam daha mı iyi olurdu? Tabii ki allah yok din yalan gerçeğine göre dizayn ediyorum düşüncelerimi, saftirik misin, yobaz mısın?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tahmin ettiğim gibi yine bir safsata..Benim bir din savunucusu olduğumdan hareketle doğruluğunu ispat etme hezeyanı..

İkinci bir vahim kuruntu da mevcut: Benim Kuran ın 23 yılda tamamlandığını söylediğimi nerede gördün bu başlık ve diğer başlıklarda? Söylemediğim ve aslında konunun doğruluna hiç bir etkisi olmayacak bir fikri neden benim kabul ettiğimi düşünüyorsun?

Bir fikrin olmadan evvel bilgin olacak. Ve o bilgiler doğrultusunda fikir ve varsayımların oluşacak. Şimdi, c14 metodundan başka,daha sağlıklı tarihleme yapılabilecek metodlar nelerdir söyle bakalım..Var olduğunu söylemişsin zira yazında. Ya var ben bilmiyorum, ki açıklarsan öğrenmiş olurum, ya da. yalancısın...

Şimdi bireysel inançlarını bir kenara bırakalım konuya dönelim. Örneklerle tekrar açıklayalım. Örneğin ağaçtan yapılmış eski bir buluntunun, diyelim ki ev olsun, ağacını alıp incelersen ağacın yaşını bulursun. Fakat o evin ne zaman yapıldığını net olarak söyleyemezsin. Daha açık bir şekilde yazayım, Muhammed döneminden eski dediğin deri ne kadar eski? Zira deri tabakalanması o yıllarda yapılması zor bir işlemdir. Bu sebeple daha eski yıllardan kalma bir deri parçası saklanmış ve bu işte kullanılmış olabilir. Ama üzerinde Kuran benzer eski bir yazı kalıntısı vardı diyecek olursan buna dair bir çok yorum yapabilirim. Okuduysa. önceki yazımda Haniflerden bahsettim. Ebi Salttan, yedi askı şair ve şiirlerin bahsettim..İsevilerden de bahsedebilim..Evet Muhammed, yaşadığı dönemde etrafında bulunan tüm inanışlardan bilgi ve yazıları alıp ortaya bir karışık yapmış olabilir. Ama olmayabilir de..Bambaşka bir açıklaması da olabilir.

Tarih yorumdur ve ihtimallere dayanır. Yok ama benim söylediğim kesin doğru diyorsan tatlı rüyalar. Bu kadar yeter..

tarihinde Pahis tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

daha önce dediğim gibi kuran değiştirilmiş olabilir...

Ancak hiç bir değişikliğe uğramadığı yüzde yüz bilimsel bir şekilde kanıtlansa bile...

Bu orda yazanları aynen uygulamak zorundayız demek değil...

Bakarız ha burası iyimiş güzelmiş deriz alırız burası pek olmamış deriz daha doğrusu neyse onu yaparız...

Yani bizler yine belirleriz neyi yapacağımızı...

İster aklına uy ister kurana yaptıklarından sen sorumlusun...

Tanrı bunu niye yaptın dediğinde kurana uydum demek seni kurtarmaz...

Ben öyle bişey demedim onu ya başkaları yazmış yahut yanlış anlamışlar derse naapcaz...

E tanrın sen kitabını niye korumadın derSen o da ben ne zaman korumuşum ki kutsal kitapları onlara her zaman bozulmaya değişmeye açıktılar zaten der...

E o zaman onu biz indirdik biz koruyacaz Ayeti ne olacak ...

Ben öyle bişey demedim birisi uydurmuş heral derse...

Hem ben sana kurandan incilden tevrattan önce göz kulak akıl vermedim mi onları süs olsun diye mi verdim ...

Vs..

Link to post
Sitelerde Paylaş

kireç, kitabın korunmuş olması değil konu..

1500 yıllık bir metnin günümüze değişmeden gelebileceğini düşünmek ancak inanç ile açıklanabilir.

Bu ayrı bir şey.Söz konusu metnin kaynağı ne olabilir diye tartışıyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen konuyu anlayamamışsın. 600 yıllardan önce yazılmış bir kitap var ortada. Bu kitap parşömen. Yani inceltilmiş deriden yapılmış. Mürekkebin karbon testi tabii ki yapılır ve tarihlendirilir. Parşömen de organik bir malzeme olduğu için o da öyle.

Şimdi bu kitap silinmiş ve tekrar üzerine kuran yazılmış. İkinci yazım bildiğimiz kuran ve 600 lü yıllardan sonra yazılmış.

Şimdi asıl konu şu: Silinen eski metin bilimsel tekniklerle açığa çıkarılıyor ve o da ne? Kuran ile aynı olmayan ama çok benzer metinler çıkıyor ortaya.

Anlayacağın, kuran önceden de varmış ve değiştirilmiş. O zaman da eski kuranı silip güncellemişler.

Herhalde anlamışsındır. Kuran 600 lü yıllarda öyle 23 senede filan ortaya çıkmamış. Çok daha uzun sürmüş ortaya çıkması. Yüzyıllar sürmüş. Bu da önemli bir bilgi.

Bir, muhammed diye biri yok, iki islam hristiyanlığın içinde doğup gelişmiş ve sonra ayrı bir din olmuş.

Anlayacağın küçümsenecek boşver ya kurcalamaya değmez denecek bir konu değil.

Aynen şimdi de Bahailik dini ortaya çıkıyor yeni çıkıyor ama eskiye dayanıyor.

Bu din musli gibi kendinden önce tüm dinleri kabul ediyor.

Bunun da inananları dogup büyüsün elbet çogalacaktır.

Öz hakiki Allah dini Bahailik diyecekler,

İşte al sana bir din oluşumu.

tarihinde Tetrahedron tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

..

600 yıllardan önce yazılmış bir kitap var ortada. Bu kitap parşömen. Yani inceltilmiş deriden yapılmış.

...

Kazayla yanlış yazılmış bir tarih mi bu? Yoksa...

MÖ yazılmış bazı cümlelerin Kuran'da da geçtiğinden haberim var. Ama Kuran'ın bir kitap olarak 600 yılından önce yazıldığı iddiası mı var bir yerlerde?

Kuran'ın hangi dilden yazıldığı kesin bilinmeyen ve fakat Süryanice olduğu büyük ihtimal olan bazı öncüllerinden bahsetmek (lectionary) mümkün. Ama 600'lü veya daha öncesi yıllarda bir kitap olarak bir Kuran'dan bahsetmek mümkün değil. Daha doğrusu 800'lü yıllardan daha eski tarihler için bir bütün kitap olarak bahsetmek mümkün değil. Çünkü Kuran bu tarihe kadar henüz yazılmış değil. Benim bildiğim ve günümüze kadar gelmiş en eski Kuran ise 1000 yılından sonraya tarihleniyor (1003'dü sanırım).

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tahmin ettiğimBenim bir din savunucusu olduğumdan hareketle

Sen saçma sapan gerekçelerle kuran’ı savunmaya kalkmasaydın, ben sana niye din savunucusu diyeyim ki? Savunduğun zaman derim. Sen cahil misin bilader? Nasıl karbon yönteminden başka yöntem mi var diye sorarsın ya? Yani şimdi sen, tarihleme için sadece tek yöntem var sanıyorsun öyle mi? Böyle bir cehalet içindeysen seninle konuşmaya bile değmez. Bu cehaletle neyine güvenip burada kuran’ı muranı dogmayı savunmaya kalkışıyorsun?

Benim senin kuran’ın 23 yılda tamamlandığını söylediğimi iddia etmenle zaten tam ofsayta düşüyorsun. Ben senin böyle bir inancın olduğunu ima bile etmedim. Önce okuduğunu bir anlamayı öğren, sonra tartışırsın.

Üstelik sen kuran’ı muhammedin yazdığını da düşünüyorsun. Ortaya karışık yapmış ha? Bunu muhammed mi yapmış? Sevsinler…

Senin daha yiyecek çok fırın ekmeğin var bilader. Buraya ileti yazacağın zaman bilgiç pozları takınmazsan doğru yapmış olursun. Acaba şu şöyle de olamaz mı filan diye lafa girersen doğru düzgün, düzeyli bir yanıt alırsın.

Ama böyle bilimsel ciddi bir konuyu boşver yaaa, salla gitsin, olmaz öyle şey tarzı ele almaya kalkışırsan hak ettiğin yanıt yapıştırılıverir. Sana tavsiyem, bilim insanlarının emek verdiği, üzerinde zahmetli araştırmalar yaptığı konuları bir daha hafife almaya kalkışma.

Elimizde bilimden daha değerli hiç ama hiçbir şey yoktur. Bilimin üzerinde tutabileceğimiz hiçbir şeyimiz yoktur. Bunu kafana iyice sokmanı tavsiye ederim. Bilimi hafife alan, kendini, insanlığını hafife almış olur. Çünkü türümüzden başka bilim yapabilen bir tür yok…

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kazayla yanlış yazılmış bir tarih mi bu?

Yo, yanlışlık yok. Ortada söz konusu tarihten eski bir kitap var.

Bu kitabın kapağında elbette kuran yazmıyor. Bu kuran öncülü bir şey. Adı her neyse. Ama adı kuran değil zaten. Belki bir adı bile yok. Kuran’ın ilkel bir şekli.

Bu kitap zaten kuran olsa, silip üzerine tekrar kuran yazılmazdı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Soru sorduk ama yanıt alamadık. Bu yazmaların tarihi nedir, silinenler kaç yılına aittir? dedik. Yanıt yok..

Bunun yerine bol bol laf salatası, hikaye masal..

En iyisi işin doğrusunu biz verelim:

"Yapısal ve sanatsal delilleri dayanarak ben el yazmalarını 710-715 (el-Velid’in yönetiminin son yılları) arasında tarihlendirebilirim.
Benim bilgi ve tecrübelerime dayanmaksızın bir başka kaynak daha sonra C14 metoduyla yaptığı sosyal bilimsel araştırmada ayarlanılan bir sonuç ile oluşum tarihini “657-690” arası olarak tespit etmiştir."
Alıntısı: Kur’an Araştırmalarının Yeni Yolları
Yazan: Karl-Heinz Ohling
Gerd-R.Puin
Hans Caspar Graf von Bothmer
Şimdi, bu başlıktaki hikayenin kahramanı Puindir. Ama yukarıdaki satırların sahibi Bothmer dir.
Bu şahıs kim? Yine aynı kaynaktan kendisi cevap versin:
"Sana’daki büyük camiden alınan Kur’an parçalarının tamir edilerek mikrofilme çekilmesi, 1987’den 1992’ye kadar ve birkaç kere kesintiye uğradıktan sonra 1996-1997’de Saarland Üniversitesinin üçüncü projesi olarak benim gözetimim altında sürdürüldü. “Dışleri Bakanlığı El Yazmaları Projesi” planlanmış bir biçimde sonuca ulaştı."
Yani uzatmadan konu benim için teolojik bir dedikodu, ateistik bir magazindir.
İşin aslı Amerikalı bir gazetecinin halt yemesine dayanıyormuş ama buna girmeye gerek yok.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu iş bir yılan hikayesine dönmüş durumda. Konu ile ilgili bizzat Puin'in ifadelerine bile güvenilmez, çünkü bu kişi ölüm korkusu yüzünden tüm söylediklerini geri almış ve iddiasından vazgeçmiştir.

O vazgeçtikten ve geri adım attıktan sonra artık başka hiç kimsenin sözüne de güvenemeyiz. Bu iş şu an çözümsüz kalmış bulunuyor. Çünkü faşist din yobazlığı konuyu kontrol altına aldı ve bastırdı.

Bu aşamada tarihlemenin kaç yıllarına ait olduğunu ve bunun geçerli mi olduğunu öğrenmemiz için bir olanak bulunmuyor. Ölüm korkusunun olduğu yerden gerçek tası tarağı toplar gider. Şu anda durum: Çözümsüzlük...

İddia edildiği gibi tarihleme 600 küsür yıllarına yapılmış olsaydı olayın sansasyonel bir yanı zaten olmazdı. Belli ki tepkiler sonucu tarihlemeye bir ayar çekilmiş ve yobazlar memnun edilip ölüm tehdidinden kurtulunmuş. Gerçek tarihlemenin kaç olduğunu bilemiyoruz ve bilmek için bir olanağımız da bırakılmamış durumda.

İddia sahibi iddiasını çekerse dava düşer. Bunun ölüm korkusu yüzünden olması aşağılayıcı ama yapacak bir şey yok. Hayat onun hayatı... Hayatını kaybetmeye değip değmeyeceğine biz karar veremeyiz, kendisi verir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Müslümler işi "kuran inmeye (!!!) başladığında mı kitaba yazılmaya başlandı, yoksa önce ebubekir sonra osman tarafından mı kitap haline getirildi" meselesine indirgediler. İşte klasik iddia kuran önce taşa yaprağa tahtaya zart zurta yazıldı ve asıl önemlisi ezberlendi şeklinde. Neymiş işte bu yazmalar böyle olmadığını, "inmeye" başladığında yazılmaya başlandığını gösteriyormuş falan feşmekan.

Yani müslümler bu işte zor, tehdit, faşizm, baskı ve dümen ile işi kurtardılar. Hep böyle yapıyorlar ve insanları tırstırıyorlar. İnsanlar lan allahın saçma sapan dogmasını kepaze etsem ne olacak, bir sürü mal yine inanacak nasılsa, ittir gitsin, canımdan mı olacağım deyip uğraşmıyor.

İşte forumda görüyoruz. Adamın iddiasını rezil kepaze ediyorsun, ölü taklidi yapıyor. Lan bu benim dogmam fasa fisoymuş diye aklı başına mı geliyor, ne gezer!

Bu müslümler olmazlar. Bunlardan bir cacık olmaz. Bunlar belki bir zaman gelir doğal seleksiyona uğrayıp yok olup giderler. Belki...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kazayla yanlış yazılmış bir tarih mi bu? Yoksa...

MÖ yazılmış bazı cümlelerin Kuran'da da geçtiğinden haberim var. Ama Kuran'ın bir kitap olarak 600 yılından önce yazıldığı iddiası mı var bir yerlerde?

Kuran'ın hangi dilden yazıldığı kesin bilinmeyen ve fakat Süryanice olduğu büyük ihtimal olan bazı öncüllerinden bahsetmek (lectionary) mümkün. Ama 600'lü veya daha öncesi yıllarda bir kitap olarak bir Kuran'dan bahsetmek mümkün değil. Daha doğrusu 800'lü yıllardan daha eski tarihler için bir bütün kitap olarak bahsetmek mümkün değil. Çünkü Kuran bu tarihe kadar henüz yazılmış değil. Benim bildiğim ve günümüze kadar gelmiş en eski Kuran ise 1000 yılından sonraya tarihleniyor (1003'dü sanırım).

Sevgiler

Kuran toplama bir kitapsaki benim düşüncemde o yönde.Yani nasıl bugün birisi çıkıyor diyelimki Bektaşi şiirlerini toplayıp bir kitap haline getiriyor Kuranda bu olmalı.O zaman bazı kısımları Muhammedin doğum tarihinden bile önce yazılmış olamazmı?Ama tabiki ispatı yok.Fakat bazı arap şairlerinin şiirleri Kuranın bazı ayetlerine çok benzerlik gösteriyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu iş bir yılan hikayesine dönmüş durumda. Konu ile ilgili bizzat Puin'in ifadelerine bile güvenilmez, çünkü bu kişi ölüm korkusu yüzünden tüm söylediklerini geri almış ve iddiasından vazgeçmiştir.

O vazgeçtikten ve geri adım attıktan sonra artık başka hiç kimsenin sözüne de güvenemeyiz. Bu iş şu an çözümsüz kalmış bulunuyor. Çünkü faşist din yobazlığı konuyu kontrol altına aldı ve bastırdı.

Bu aşamada tarihlemenin kaç yıllarına ait olduğunu ve bunun geçerli mi olduğunu öğrenmemiz için bir olanak bulunmuyor. Ölüm korkusunun olduğu yerden gerçek tası tarağı toplar gider. Şu anda durum: Çözümsüzlük...

İddia edildiği gibi tarihleme 600 küsür yıllarına yapılmış olsaydı olayın sansasyonel bir yanı zaten olmazdı. Belli ki tepkiler sonucu tarihlemeye bir ayar çekilmiş ve yobazlar memnun edilip ölüm tehdidinden kurtulunmuş. Gerçek tarihlemenin kaç olduğunu bilemiyoruz ve bilmek için bir olanağımız da bırakılmamış durumda.

İddia sahibi iddiasını çekerse dava düşer. Bunun ölüm korkusu yüzünden olması aşağılayıcı ama yapacak bir şey yok. Hayat onun hayatı... Hayatını kaybetmeye değip değmeyeceğine biz karar veremeyiz, kendisi verir.

Bencede böyle olmalı. Gerd Puin bu hususlarda hiç ama hiç konuşmuyor.En azından derki Biz C14 metodu ile bu palimpsestusların altındaki yazı ve porşemenlerin 690 lı yıllara ait olduğunu tesbit ettik!Hayır artık buda yok sadece sessizlik.Muhammedden önce yada 570 kusurlu yıllarda yazılmış bir tek ayet ortaya çıkarsa(Bir insan bebeyken şiir yazamayacağına göre) kuranı Yaşadığı varsayılan Muhammedin yazmadığı gerçeği ortaya çıkabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sanaa'a metni bir "palimpsest" şeklindedir. Yani alttaki metin silinerek üzerine bir ikinci metin geçirilmiştir. Ama adli incelemelerde alttaki metin (ki Elisabeth Puin bu konuda bir makale yazmıştı) şimdi "Kahire Metni" olarak bilinen standart Kuran'a benzer ama tam değil. Ancak bu eksiklikler "salt eksiklik" değil, şimdiki Kuran ile karşılaştırıldığında, ayetlerde şimdikinden farklı kelimeler kullanmıştır. Burasını istediğiniz kadar kendi aranızda tartışabilirsiniz ama tartışılmayacak olan tek şey, bu durum "Kuran'ın bırakın kelimesini, hiçbir harfi değiştirilmemiştir" iddiasını tarihin çöplüğüne atar.

Bilirsiniz, günümüzde kullandığımız herhangi bir ürünün orijinalliğiyle oynarsanız, o ürünün garantisi sona erer ve siz de artık o ürünün orijinal olduğunu, dolayısıyla bir hak iddia edemezsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bildigim kadar

Emevi Halifesi Abdülmelik'in 692'de yaptırdığı Kubbetüs Sahra'daki Arapça yazıtlar, bilinen en eski Sana'a Kuran'ınkinden bile daha eskidir. Çünkü Kubbetüs Sahra'nın çeşitli yerlerine yazılmış Arapça yazıtlar ile Sana'a Kuran'ındaki Arapça'daki karakterler birbirinden farklıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yani tabii ki, harfler insan yaratımı şeyler. Çivi yazısı ve Çin alfabesi kullanışlı şeyler değiller. Bu alfabe işini ilk Mısırlılar akılcı şekilde çözdü. Resmi kolaylıkla çizilen nesneleri seçip bunların adlarının başlangıç sesini harf kabul ettiler ve basit bir sembolle gösterdiler.

Örneğin A sesine bir harf mi atayacaksın. A ile başlayan ne var, en iyi en yaygın bilinen ve kolayca sembolü çizilecek olan, öküz. İki boynuzlu bir kafa, al sana bir A harfi. Mısır dilinde öküze alfa derlerdi. Bu çok yaygındır, Türkçede de "apa"dır. Kullandığımız A ters çevrilmiştir, boynuzlar yukarıda olacaktı aslında.

B harfi mi, arapçada da mısır dilinde de beyt evdir. B harfi yapmak için bir kutu, üzerine bir dam, al sana B harfi. Arapça B harfi de burdan gelir. Tepsi gibidir ya, aslında yuvarlatılmış evdir ve dam yerine bir nokta konuvermiştir.

Bunlar böyle gider. Siz de kendi özgün alfabenizi oluşturabilirsiniz. Basit arıya benzer bir şekil çizer, buna a dersiniz. Balığa benzer bir şey çizer, buna b dersiniz. Cep, çiçek, davul, elek, fırça şeklinde semboller gidebilir.

Bu işlerin böyle olduğuna elbette hiç bir kuşku yokken insanların yok kutsal harfler, yok bilmem değişmemiş kutsal metinler cart curt etmesi öyle banal, öyle yoz, öyle yobazca, öyle geri, öyle saçma ki yani ne diyeyim ya... İnsanlığın böyle geri yoz ve yobaz kalmasından utanç duyuyorum.

Şu yirmibirinci yüzyılda şunları konuşmamız yüz karası, utanç yahu! İnsanlıktan utanıyorum. 21. yüzyıla geldik, hâla nelerle uğraşıyoruz. Yok evrim müfredattan çıkarılsın, yok allah peygamber öğretilsin... Hay kökünüz kurusun be! Kökünü bir kuruyaydı!

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...