Jump to content

'Yaratıcı' Kendini Neden Göstermez?


Recommended Posts

Hayır, ben çok yıllar önce bu foruma üye olmuştum. O forumlar falan kapandı ama üyeliğimi devam ettirmişler. Arada gelir yazarım. Haci denen kefere beni tanır. Şimdi admin falan olmuş siteye.

Bu kadar yılda hiç bir şey öğrenememişsin, odun gelmişsin, odun gideceksin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 142
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

İşte biraz dozu artırınca maymuncukların beyni zorlanmaya ve hafiften yanmaya başladı.

Size bir örnekle konuyu kavrama babında anlatalım.

Şu anda bu yazıyı okuyorsunuz. Bu yazı internette sanal ortamda bir forum sitesinde, temelde elektrik enejisinin dönüştürülmüş bir hali. Buraya kadar anlaştık? Şimdi bilgisayarınızın elektriğini kessek ne olur. Ekranda gördükleriniz hop kayboldu. Elektrik tümden her yerde kapatılsa, o anda internet dahil sanal ortam kaybolur. O halde sanal ortamın temeli elektrik enerjisiymiş. O enerjide bir kaynaktan geliyormuş ve sanal ortamı oluşturuyormuş. Sanal ortam zaten adında anlaşıldığı gibi var gibi görünen ama aslında olmayan bir alemmiş.

Siz diyorsunuz ki, sanal alem hakikattir ve enerjiside kendisindendir. Yani madde gerçekliktir ve varlığı kendiliğinden olmuştur. Tıpkı sanal elem gibi, ne madde hakikatdir. Ne de varlığı kendindendir, ne de kendini var edecek gücü yoktur.

Biz ne dedik, alem temelde enerjidir ve bu enerjiyi sağlayan güç yüce Allah tır. O olmasa ne alem olurdu ne de varlık. Maddenin aslı YOKLUK, tıpkı sanal alem gibi, VAR olan sadece Allah tır.

Varlık alemi, O'nun gölgesi, aynada görünen yansıması, bir ressamın tuvaldeki resmi, bir yazarın kitaptaki harf dizisidir.

Biraz kafanızda birşeyler canlandı mı maymuncuklar.

Uyduruk masallarınızı bilmediğiniz konulardaki örneklerle şenlendirmeniz pek gülünç ya daldan dala kaçmanızı engellemek için örneğinizi görmezden gelelim.

Alem dediğiniz evren kendiliğinden vardır ve bunu bilimsel olarak doğrulamak mümkündür. Sizin uyduruk tanrınızın varlığı ve yine sizin uyduruk enerji iddianızın herhangi bir doğrulanabilirliği yoktur. Bunu istediğiniz kadar mantıklı bir şey anlatıyormuş gibi sunabilirsiniz. Ancak yine sizin kadar cahil olanları inandırabilirsiniz.

Eğer gerçekten iddialarınızın bir tutar yanı olduğunu sanıyorsanız, bunları matematiksel olarak ispatlayın, dünyayı müslüman yapın. Buyrun. Oturduğunuz yerden evren, enerji, kozmos diye atıp tutmak kolaydır. Matematik, fizik herkesin kullanımına açık ve hava kadar bedavadır. Namaz, niyazla ömrünüzü çürüteceğinize kendinizi bilime verin ve iddianızı kanıtlayın. Üç tane namaz kılıp cennete huri kerkeceğinize inanıyorsanız; iddianızı kanıtlayarak tüm dünyayı müslüman yaptığınızda kim bilir belki cennetin anahtarını alır, allahınızla enseye tokat göze parmak arkadaş bile olursunuz.

Ama yok. İddianızı kanıtlayın deyince ne hikmetse sesi kesiliyor bu seccade üniversitesi alimlerinin.

Dinlilerdeki bu kibir ve küstahlığın kaynağı ne olabilir? Arkadaş biriniz de çıksın da, utanmadan uydurup durduğunuz bu akla zarar iddialarınızı ispatlamaya çalışsın. Hiçbir şey bilmediğiniz konularda atıp tutmanızın sebebi nedir? Neyinize güvenip de enerji, sinerji diye sallıyorsunuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ol, deyince oluverme öyle zannettiğin gibi değil.

Atom altına gidildiğinde varlıkların quark denilen enerji parçacıklarından oluştuğu görülmüştür. Bu parçacıklar tek başına bir anlam oluşturmayıp, 3 lü halde bir nitelik ortaya koymaktadır. Bu enerji için bir kaynak gerektirmektedir ki, işte bu sonuçta bir yokluktan gelmeye işaret etmektedir.

Yani maddenin arkasında enerji sağlayan bir kaynak gerekmekte olup, bu kaynağın yegane sahibi Allah tır. Bu enerji Allah indinde belirli anlarda sıfırlanıp tekrar verilmekte olup, şu koca alem sürekli olarak yenilenmektedir.

Ol, dediğinde Olur ifadesinin nedeni budur. Alemi sürekli olarak OLDURAN ve onu ayakta tutan O dur.

1- Evrende düzensizlik mi var diyorsunuz ? Entropi denen bir yasa vardır. Bu yasa entropi deyince bir anlam ifade etmiyor ama arapça öğrendiğiniz kadar İngilizce öğrense imam hatipli arkadaşlar şu tanımı çözebilirler :

In thermodynamics, entropy (usual symbol S) is a measure of the number of specific ways in which a thermodynamic system may be arranged, commonly understood as a measure of disorder.

Kısaca Disorder demek düzensizlik demektir. Evrende düzensizlik mevcuttur. Sürekli olarak ayrışmaya gider.

2- Topraktan yaratılmayı halen anlayamadım. Sen zaten bilimin söylediği atom modeline giriyorsun. Evet bizde aynı şeyi söylüyoruz. Teoriye göre atom (H) büyük patlamada soğuma ve genişleme başlayınca oluştu. Sonrasında yıldızlara hammadde oldu ve süpernova patlamaları ile diğer atomlar evrene yayıldılar. Bizler de yıldızların çocuklarıyız.

Mal sahibi mülk sahibi nerede bunun ilk sahibi. Doğru ifade sizi göklere kandil yaptığım yıldızların tozlarından yarattım olmalı idi. Toprak da bu maddelerden oluşmuştur neticede. Abi toprağı neyden yarattın diye sorarlar sonra...

3- Kuranda konu ile geçen ayetlerden bazıları

ALLAH, YERYÜZÜNÜ SİZİN İÇİN BİR KARAR, GÖKYÜZÜNÜ BİR BİNA KILDI; SİZİ SURETLENDİRDİ, SURETİNİZİ DE EN GÜZEL (BİR BİÇİM VE İNCELİKTE) KILDI VE SİZE GÜZEL-TEMİZ ŞEYLERDEN RIZIK VERDİ. İŞTE SİZİN RABBİNİZ ALLAH BUDUR. ALEMLERİN RABBİ ALLAH NE YÜCEDİR. MÜMİN SURESİ, 64)

Sizleri Biz yarattık, yine de tasdik etmeyecek misiniz? Şimdi (rahimlere) dökmekte olduğunuz meniyi gördünüz mü? Onu sizler mi yaratıyorsunuz, yoksa Yaratıcı Biz miyiz? (Vakıa Suresi, 57-59)

Andolsun, Biz insanı, süzme bir çamurdan yarattık. Sonra onu bir su damlası olarak, savunması sağlam bir karar yerine yerleştirdik. Sonra o su damlasını bir alak (embriyo) olarak yarattık; ardından o alak'ı (hücre topluluğu) bir çiğnem et parçası olarak yarattık; daha sonra o çiğnem et parçasını kemik olarak yarattık; böylece kemiklere de et giydirdik; sonra bir başka yaratışla onu inşa ettik. Yaratıcıların en güzeli olan Allah, ne yücedir. (Müminun Suresi, 12-14)

(Embriyo) ya dikkat et. Su damlası embriyo oldu. insan h2o dan oluşmuş oldu böylece. Hani bunun yağı nerede bunun tuzu ? Mustafa2116 nın tarifi daha iyidir. Bu sizin kuranın insanının tadı tuzu yok....

DÖL YATAKLARINDA SİZE DİLEDİĞİ GİBİ SURET VEREN O'DUR. O'NDAN BAŞKA İLAH YOKTUR; ÜSTÜN VE GÜÇLÜ OLANDIR, HÜKÜM VE HİKMET SAHİBİDİR. (AL-İ İMRAN SURESİ, 6)

Doğrusu, çiftleri; erkek ve dişiyi, yaratan O'dur. Bir damla sudan (döl yatağına) meni döküldüğü zaman. (Necm Suresi, 45-46)

Adamların aklı gücü döl, dökmekte olduğu meni, rahim,

... Sizi annelerinizin karınlarında, üç karanlık içinde, bir yaratılıştan sonra (bir başka) yaratılışa (dönüştürüp) yaratmaktadır. İşte Rabbiniz olan Allah budur, mülk O'nundur. O'ndan başka İlah yoktur. Buna rağmen nasıl çevriliyorsunuz? (Zümer Suresi, 6)

O'dur ki, sizi topraktan, sonra bir damla sudan, sonra bir alak'tan (embriyo) yarattı; sonra sizi bir bebek olarak çıkarmakta, sonra güçlü (erginlik) çağınıza erişmeniz, sonra da yaşlanmanız için size (belli bir ömür vermektedir). Sizden kiminin daha önce hayatına son verilmektedir; adı konulmuş bir ecele erişmeniz ve belki aklınızı kullanmanız için (Allah sizi böyle yaşatır). Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mümin Suresi, 67-68)

Burada gördüğün gibi "sonra da yaşlanmanız için size" diyor. Parantezi atarsan burada ne anlaşılır ? bilemiyorum.

Sonuç olarak düzensizlik dediğimiz entropiyi söylüyor :) Kanunu 650 yılında söylemiş bak. Ama sen inkar ediyorsun düzensizlik yoktur diyorsun. Asıl mucize buradaydı.

Ol demiş oluvermiş sen diyorsun ki bunu böyle anlamayalım. Aradan geçen 13.7 milyar yılı "oluverme" alalım. Bunun için Allaha gerek var mı ? Mucize insanın 13.7 milyar yılda oluşması mıdır ol deyince saniyenin zotrilyonda biri zamanda oluşması mıdır ?

Sen Müslüman mısın Allahını seversen ?

tarihinde ayyaşgezer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...