Jump to content

Ayak tırnakları ne işe yarar?


Recommended Posts

Tırnaklara gelecek olursak... Tırnaklar, insan olmayan primatlarda (insaymunlarda) ve bazı diğer memelilerde görülen pençe benzeri uzantılardır. Tıpkı saçlar gibi keratin tabanlıdırlar. Günümüzde yapılan araştırmalar, tırnaklarımızın sürüngenlerin pençelerinden evrimleştiğini göstermektedir. Bu araştırmalar, genetik kanıtlarla desteklenmektedir. Pençeler genellikle kıvrık ve keskin yapıdayken, tırnaklarımız düz ve kör yapıdadır. Kedigiller, hayvanlar alemindeki en keskin pençelere sahiptir. Tırnaklar, genel olarak insanlarda estetik olmayan bir uzantı olarak karşılansa da, evrim, estetikle cinsel seçilim harici pek fazla ilgilenmediği için, tırnakların evrimsel önemini göz ardı etmemiz mümkün değildir. Çünkü tırnaklarımız, genel olarak parmaklarımızı darbelere karşı korur. Ayrıca parmağımızla bir cisme dokunacağımız zaman, tırnaklar sert yapılarıyla geri-kuvvet oluştururlar ve darbeyi emerler. Tırnakları çok dibinden kesilmiş veya sökülmüş insanlar, cisimleri kavramakta zorlanırlar. Ayrıca tırnakların en önemli görevlerinden biri, parmak uçlarımızdaki zengin damar ve sinir ağını korumaktır; çünkü bu ağ, tırnak köklerinden geçer. Bu sebeple, siz siz olun, tırnaklarınıza çok dikkat edin çünkü tırnaklarınıza gelecek bir zarar, bu ağı doğrudan etkileyeceğinden dayanılmaz acılara sebep olabilir.

......................

Öte yandan tırnaklar için, benzer bir açıklama yapılabilirken, daha fazlası da eklenebilir: İnsanoğlu, doğal evrimi sırasında iki ayağı üzerine kalkmış, teknolojik evrimi sayesinde ise ayakkabı gibi dış kaynaklar kullanarak doğal ortamından kendisini soyutlamıştır. Bunun sonucunda, diğer hayvanlarda sürekli yer ile temas halinde bulunan el-ayak tırnaklarının "doğal törpülenmesi" durdurulmuştur. Dolayısıyla, diğer hayvanlar da belli bir uzunluktaki tırnaklarını törpülerler veya günlük yaşamları sırasında sürtünme nedeniyle kendiliğinden törpülenir ve sabit bir uzunlukta kalır. Özellikle kedigillerde tırnak törpüleme davranışı sıklıkla gözlenebilir. İnsanlardaysa, eller ve ayaklar tamamen doğadan yalıtılıldığı için doğal törpülenme olayı sıfıra inmiştir. Bu da, dış yollarla tırnaklarımızı kesmemeiz gereğini doğurmuştur.

Kullanılmayan ya da gereksizleşen organların köreldiği doğrudur; ancak bu körelme "trade-off" değeri ile ölçülür. Daha önceki notlarımızda bunu açıklamıştık. Kıllarımızı ve tırnaklarımızı sürekli kesiyor olsak bile, açıklanan sebeplerden ötürü, bu ikili insan için halen önemini korumaktadır. Dolayısıyla, kaybedilmeleri için bir gerek olmadığı gibi, insan üzerinde bunların kaybedilmesine yönelik çevresel bir baskı da bulunmamaktadır. Zira bu organların varlığı, insan için bir dezavantaj sağlamamakta ve insan üzerinde bir baskı yaratmamaktadır. Fakat gelecekte evrimin ne yöne gideceğini bilmemiz mümkün değildir.

kaynak: http://www.evrimagaci.org/makale/66

Link to post
Sitelerde Paylaş

Görüldüğü gibi din, sürekli olarak kesmek zorunda kaldığımız tırnaklarımızın neden orada olduğuna dair bir cevap verememektedir. Bilim ise tatmin edici bir cevap verebiliyor.

Kendilerince böyle bir açıklama getirmişler

http://www.sorularlaislamiyet.com/article/12923/allah-bos-yere-bir-sey-yaratmaz-biliyoruz-acaba-ayak-tirnaklari-ne-ise-yarar-bunlar-uzamasa-sabit-kalsa-daha-iyi-degil-miydi.html

Dikkatimi çeken kısımları ;

"Çevrede her mevsimdeki değişikliklerle insanın bunlara dikkati çekilirken, kendi bedenindeki değişiklikleri de görmesi istenmektedir. Tırnakların uzaması da bu işaretlerden birisi olmalıdır. Bizim burada tırnakların uzaması ile ilgili söyleyeceklerimiz, Allah’ın murat ettiği sebeplerden belki de bazılarıdır. Çünkü eşyanın yaratılmasında bize bakan ciheti bir ise, Allah’a bakan ciheti bindir. "

Şu kısım bomba olmuş bana göre :)

Şayet insanın vücudu Allah’ın kontrolünde değil de, ateist evrimcilerin iddia ettikleri gibi, tesadüflerin elinde olsa idi, o zaman her şey karmakarışık olacak, ağzın içinde tırnak, tırnağın yerinde dişler çıkabilecekti. Bu bakımdan insan Allah’a ne kadar hamd ve şükretse azdır. Bu şükrün en küllisi ve umumisi de namazdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kedigiller, hayvanlar alemindeki en keskin pençelere sahiptir.

Uuuuy onu bana sormalı. Belki yüz kedi besledim, bu seferki kadar keskin tırnaklısını görmedim. Jiletten farkı yok. Resmen kesiyor. Tırnakları kedinin en değerli varlığı olduğu için elinden almaya kıyamıyordum ama kediyle oynamak da ciddi bir risk oluşturuyordu. Tırnaklarını içerde tutmayı bilse de heyecanlandığında tırnaklarını biraz çıkarması işimi bitiriyordu. Cart yani, anında, jilet!

Sonunda veterinere dert yandım. Ya dedim ben böyle keskin tırnaklı kedi görmedim dedim. Hemen tırnak kesme aletini aldı eline. Hallederim, yorma kafanı dedi. Ya dedim ne yapıyorsun, olmaz! Bir şey olmaaaz diye başladı kesmeye. Vay hınzır, benim elimde böyle duruvermez, kızın elinde nasıl da yelkenleri suya indirdi! Onsekiz tırnağını da kesinceye kadar kıpırdamadı namussuz!

Kedinin hakkından veteriner geliyor arkadaş! Lan benim elimde kesinlikle durmaz, kız eline aldı mı kuzu kesiliyor, vay şerefsiz vay! :D

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...