Jump to content

Materyalizm neden balondur?


Recommended Posts

  • İleti 181
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Tanımı olmayan bişey yoktur. Tanımsız bişeyin yokluğunu nasıl kanıtlayabilirim ki?

Düzen dediğin şeye örnek olarak besin zincirini alal. Bigbangte jım mesela. Güçlü olan zayıfı yokeder ve yaşamını sürdürür. Bu kaotik bir durumdur ama besin zinciri bir düzendir. Kaostan düzen böyle doğar. Fizik yasalarının hepsi evrendeki 4 temel etkileşimden çıkarılır. Bu 4 temel etkileşimde maddenin kendi arasındaki iletişimi diyebiliriz. Bizse bu iletişimi kavramaya çalışırken fizik kanunlarını ortaya attık ama maddenin davranışını hala tam olarak kestiremiyoruz. Mevcut fizik kanunlarımızla açıklayamadığımız fenomenler var, herşey bildiğimiz fizik kanunlarına göre davranmıyor yani.

Bu tip konular zaten ateistforumun genel konuları olduğu için birçok başlık açılmıştır tabiki onlara göz atmanı öneririm

Olaya biyolojiden öte fiziksel bakarsak düzeni görebiliriz. Kastettiğim şey fizik yasaları idi. Yani bugün dünyada canlıların oluşumu tamamen tesadüfidir. Milyarlarca olasılık birleşerek bugünü oluşturdu. Mesela bigbang te kritik yoğunluk çok uç bir rakamdır. Eğer patlama saniyenin milyarda biri kadar hızlı olsa herşey boşluğa dağılacakta ve yıldızlar arası etkileşim olmayacaktı. Aynı şekide patlama milyarda bir kadar yavaş olsa içe çöküş olacaktı ve yine zaman oluşamayacaktı. Yani bu sadece işin bigbang kısmı bukadar yüksek olasılıkların kendi başına varolmasından bahsediyoruz. Bu çok uçuk bir teori olur.

Mesela bir örnek benim yazdıklarımı bir bebeğin yazdığını neden düşünmessin?

Neden bir bilinçli beynin yazdığını düşünüyorsun? Belkide bunu klavtenin üzerinde gezinen bir bebek tesadüf eseri yazdı. Olabilirmi? Teoriksel olarak mümkün ama pratikte mümkün deil gibi. İşte bende evreni böyle düşünüyorum. Bana göre zamanın dışında maddesel olmayan bir tanrı var. Ve bu tanrı her şeyi hidrojen atomuna kodladı. Patlamanın saniyesini bile o atomlara kodladı. Ve varlık hidrojenden oluştu. Tanrı herşeyin tesadüf gibi olmasını istedi. Ve her şeyi o hidrojene kodladı. Varolmuş ve varolacak her şey ve tüm boyutlar o hidrojende kodlanmıştı. Benim düşüncem bu

Link to post
Sitelerde Paylaş
Maddecilik nesneldir. Bilincin temelini maddenin oluşturduğunu söyler. Bu bir.

Bilim de herşeyin maddi temelini anlamaya dönük bir çabadır. Bu temel onun en kıymetli hazinesidir. Bu da iki. Mesela evrim kuramı nasıl bir zihniyetin çabası sonucu ortaya çıkmıştır dersiniz? Maddeci mi, idealist mi? Tabii ki maddeci zihniyetin. İşte bunlar hep materyalizm Vito.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Olaya biyolojiden öte fiziksel bakarsak düzeni görebiliriz. Kastettiğim şey fizik yasaları idi. Yani bugün dünyada canlıların oluşumu tamamen tesadüfidir. Milyarlarca olasılık birleşerek bugünü oluşturdu. Mesela bigbang te kritik yoğunluk çok uç bir rakamdır. Eğer patlama saniyenin milyarda biri kadar hızlı olsa herşey boşluğa dağılacakta ve yıldızlar arası etkileşim olmayacaktı. Aynı şekide patlama milyarda bir kadar yavaş olsa içe çöküş olacaktı ve yine zaman oluşamayacaktı. Yani bu sadece işin bigbang kısmı bukadar yüksek olasılıkların kendi başına varolmasından bahsediyoruz. Bu çok uçuk bir teori olur.

Mesela bir örnek benim yazdıklarımı bir bebeğin yazdığını neden düşünmessin?

Neden bir bilinçli beynin yazdığını düşünüyorsun? Belkide bunu klavtenin üzerinde gezinen bir bebek tesadüf eseri yazdı. Olabilirmi? Teoriksel olarak mümkün ama pratikte mümkün deil gibi. İşte bende evreni böyle düşünüyorum. Bana göre zamanın dışında maddesel olmayan bir tanrı var. Ve bu tanrı her şeyi hidrojen atomuna kodladı. Patlamanın saniyesini bile o atomlara kodladı. Ve varlık hidrojenden oluştu. Tanrı herşeyin tesadüf gibi olmasını istedi. Ve her şeyi o hidrojene kodladı. Varolmuş ve varolacak her şey ve tüm boyutlar o hidrojende kodlanmıştı. Benim düşüncem bu

Hidrojen atomu big bangden 300 bin yıl sonra kadar oluşmuştur bildiğim kadarıyla. Big bang esnasında yoktu yani öyle bir materyal. Tesadüf eseri olan bişey yok zaten herşey maddenin etkileşiminden ibaret senin şuan oturman tesadüf mü yoksa yer çekimimi? Evrenide oluşturan şey 4 temel etkileşim tesadüf değil.

Bigbang saniyenin milyarda biri daha hızlı olsa bişey değişmezdi. Bu iddia dünyanın güneşe 1 cm yakın olsa kül olurduk iddiasına benzemiş biraz. Herneyse bunları başka başlıkta tartışalım uzadımı bitmez

Link to post
Sitelerde Paylaş

İlk önce başlık içinde yutturulmaya çalışılan bir yalanı düzeltelim.

Materyalizmde hiçbir gerçeklik herhangi bir ideanın algısına göre var olmaz.

Materyalizm kimsenin algısını, ona görüneni baz almaz.

Herşeyi algılardan çıkarır, formülize eder.

Bunun adı Objektivizmdir.

Object de maddenin diğer adlarındandır.

Subjektiflik yer almaz Materyalizmde.

Her şey dış ortamdan doğrulayıcı arar.

Algılanan her şey dış ortamdan sağlama yapılarak algılayandan bağımsız hale getirilir.

Bilim de bu prensiple çalışır.

Bir bilim adamı bilimsel çalışmayı neden yapar?

Bilim adamı gerçeklikte bir şey olduğunu iddia eder.

Bu iddia bilime materyalistik dille sunulmalıdır ki gerçek kabul edilsin.

İşte o bilimsel çalışmanın amacı olayı algılayandan çıkarmaktır.

Bilim adamı tezini dışarıdan referanslarla kendi algısından, duyularından, sözlerinden bağımsız yapar.

Bunu yapmayı başarabilirse o çalışma bilimsel olarak geçerli kabul edilir.

Öküzlüğün,yalancılığın alemi yok.

Materyalizmde hiçbir algı, hiçbir söz, hiçbir çıkarım geçerli değildir.

Şarlatan idealistler sizi.

Metaryalizmi ateizmle karıştıran bir çok müslüman var. Ki kendi kitapları bile varlığın var olduğunu açıklarken bu kadar gerçeklikten uzak olmanın sebebi islam tarihinde yatıyor. Tarikatler ve tasavvuf islam bilimini çöküşe soktu. Muhammet öldükrten sonraki ilk 200 yılda müslümanlar baya bilimde ilerlemişler. Tanrıyı ve dini tartışan özgür bilim adamları yetişti bu dönemde. Ama ne zamanki tarikatler çıkıp dünyadaki tek gerçek bilgi vahiy ve ilhamdır bilim yalandır dedi. Hayat yalandır gibi salakça laflar halkı bilimden soğuttular. Ondan sonraki yüzyıllarda ise yobazlık ve gerilik halka girdi. Cahil bir toplum oluştu. Eğer kuran doğru dinse. Bakara 258deki ayet islam toplumlarının niye cahil olduklarını ispatlıyor. "allah aklını kullanmayanların başına pislik yağdırır" geri kalmış islam toplumlarından akıldan ve beyinden eser göremiyorum
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hidrojen atomu big bangden 300 bin yıl sonra kadar oluşmuştur bildiğim kadarıyla. Big bang esnasında yoktu yani öyle bir materyal. Tesadüf eseri olan bişey yok zaten herşey maddenin etkileşiminden ibaret senin şuan oturman tesadüf mü yoksa yer çekimimi? Evrenide oluşturan şey 4 temel etkileşim tesadüf değil.

Bigbang saniyenin milyarda biri daha hızlı olsa bişey değişmezdi. Bu iddia dünyanın güneşe 1 cm yakın olsa kül olurduk iddiasına benzemiş biraz. Herneyse bunları başka başlıkta tartışalım uzadımı bitmez

Amerikan ateizm derneği başkanı davit silverman ile edip yükselin bir mülakatında duymuştum. Yanlış duymuşta olabilirim demek istediğm ben patlamanın başında her şeyin belirlendiği kanısındayım. Herneyse doğru uzar bu tartışma.

Gerçeği bulmak dileğiyle kendinize iyi bakın

Link to post
Sitelerde Paylaş

Metaryalizmi ateizmle karıştıran bir çok müslüman var. Ki kendi kitapları bile varlığın var olduğunu açıklarken bu kadar gerçeklikten uzak olmanın sebebi islam tarihinde yatıyor. Tarikatler ve tasavvuf islam bilimini çöküşe soktu. Muhammet öldükrten sonraki ilk 200 yılda müslümanlar baya bilimde ilerlemişler. Tanrıyı ve dini tartışan özgür bilim adamları yetişti bu dönemde. Ama ne zamanki tarikatler çıkıp dünyadaki tek gerçek bilgi vahiy ve ilhamdır bilim yalandır dedi. Hayat yalandır gibi salakça laflar halkı bilimden soğuttular. Ondan sonraki yüzyıllarda ise yobazlık ve gerilik halka girdi. Cahil bir toplum oluştu. Eğer kuran doğru dinse. Bakara 258deki ayet islam toplumlarının niye cahil olduklarını ispatlıyor. "allah aklını kullanmayanların başına pislik yağdırır" geri kalmış islam toplumlarından akıldan ve beyinden eser göremiyorum

Kuran ne ki? İslam nedir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran ne ki? İslam nedir?

Sana şöyle dim. Üç tane din var sünnilik,şiilik ve haniflik(sadece kuran) sünnilik hiçbir tarihi değeri olmayan hadisleri dine kaynak gösterir. Şeyhlere uyar sakala bıyığa bakan genellikle yobaz kesimdir. Şiilikte yine buna benzer. Haniflik ise kurandan başka dini kaynak göstermeyen inanıştır. Ben kuranı okudum ve eğer islam doğru dinse sünniler ve şiiler net kafirdir. Çünkü bu arkadaşlar muhammedi yada aliyi put edinen şahıstır. Allah şirki afetmeyeceğüni söylüyor. Ateistler şirk koşmaz ama dinciler şirkin alasını yapıyorlar. Mesela 37 yerde la ilahe illallah der. Ama müslümanlarda kelime-i şahadet la ilahe illallah muhammeden resulullah. Yani muhammedi allahın isminin yanına kpymak ona şirktir. Bu en basidi dihadis denilen şeylerde tanrıya ortak koşmaktan başka bir şey deil. Mesela allah elçilerimiz arasında ayrım yapmayız der. Ama hadislerde "allah kainatı muhammet için yarattı" gibi absürd şirk dolu sözler uydururlar.

Bkz:"allah aklını kullanmayanların başına pislik yağdırır"

"kafirlerin çoğu akletmez(!)" işte bu ayet her şeyi açıklıyor eğer allah varsa kuran ise aşlahın ayetleri ise aklını kullanmayanşarın kimler olduğu ortadadır.

"kafirlerin çoğu zanna(kesin olmayan bilgi)uyarlar"

Hadisler jesin bilgi deildir. Tamamen absürt kitaplardır.

"biz bu kitapta hiç bir şeyi eksik bırakmadık"

İşte bak bununla ilgili sayısız ayet var. İite kastettiğüm bu kuranın dışında başka kitaplara uymak kurana göre en büyük şirklerdendir. Yani geleneksel islam daha kendi kitabını bile spiorgulamaktan aciz apayrı bir dindir. Bunu tarafsız olarak bakınca algıladım. Yani kuran doğru kitapsa "insanların çoğu kafirdir"

Not:müslüman sayılmam sadece kuranı sorguluyorum

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sana şöyle dim. Üç tane din var sünnilik,şiilik ve haniflik(sadece kuran) sünnilik hiçbir tarihi değeri olmayan hadisleri dine kaynak gösterir. Şeyhlere uyar sakala bıyığa bakan genellikle yobaz kesimdir. Şiilikte yine buna benzer. Haniflik ise kurandan başka dini kaynak göstermeyen inanıştır. Ben kuranı okudum ve eğer islam doğru dinse sünniler ve şiiler net kafirdir. Çünkü bu arkadaşlar muhammedi yada aliyi put edinen şahıstır. Allah şirki afetmeyeceğüni söylüyor. Ateistler şirk koşmaz ama dinciler şirkin alasını yapıyorlar. Mesela 37 yerde la ilahe illallah der. Ama müslümanlarda kelime-i şahadet la ilahe illallah muhammeden resulullah. Yani muhammedi allahın isminin yanına kpymak ona şirktir. Bu en basidi dihadis denilen şeylerde tanrıya ortak koşmaktan başka bir şey deil. Mesela allah elçilerimiz arasında ayrım yapmayız der. Ama hadislerde "allah kainatı muhammet için yarattı" gibi absürd şirk dolu sözler uydururlar.

Bkz:"allah aklını kullanmayanların başına pislik yağdırır"

"kafirlerin çoğu akletmez(!)" işte bu ayet her şeyi açıklıyor eğer allah varsa kuran ise aşlahın ayetleri ise aklını kullanmayanşarın kimler olduğu ortadadır.

"kafirlerin çoğu zanna(kesin olmayan bilgi)uyarlar"

Hadisler jesin bilgi deildir. Tamamen absürt kitaplardır.

"biz bu kitapta hiç bir şeyi eksik bırakmadık"

İşte bak bununla ilgili sayısız ayet var. İite kastettiğüm bu kuranın dışında başka kitaplara uymak kurana göre en büyük şirklerdendir. Yani geleneksel islam daha kendi kitabını bile spiorgulamaktan aciz apayrı bir dindir. Bunu tarafsız olarak bakınca algıladım. Yani kuran doğru kitapsa "insanların çoğu kafirdir"

Not:müslüman sayılmam sadece kuranı sorguluyorum

Yazılı bir kitabın içindeki bir cümleyi neden alıntılıyon ki buraya?

Ben de sana bu başlık altına Harry Potter'dan alıntı yapsam?

Mesela şöyle

"Harry Potter eve geldi ve herkese - merhaba dedi"

Sen bana böyle bir şey yazıyorsun.

Başlığı kirletme.

Gerçi başlık tam içine sıçılacak başlık.

Kirlet.

tarihinde Materyalist Bilinç tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Herşeyin içinde olduğu bir bilinç varsa bu bilinç her olasılıktan haberdar demektir. Öyleyse bütün olasılıkların çökmesi gerekir. Yani bu bilinç herşeyden haberdar olduğu için olasılık dalgası gibi bir kavram varolamaz. Bu sizin iddianızla zıt değilmi? Bu birinci sorum

Bu evrensel bilinç dediğiniz kavramın tanrıdan ne farkı var?

Bu evrensel bilinç dediğiniz kavram meditasyondan kuantum düşünce tekniğine kadar hertürlü şarlatanlığa prim vermiyormu?

Neden paralel evrenler yorumu yerine kopenhag yorumunu kabul ediyorsunuz?

Herşeyin içinde olduğu bir bilincin herşeyi bilmesi tamamen geometrisine bağlı da olabilir. Şöyle ki; insan gözü kendi kendisini görebilir m? Göremez, görmek için bir aynaya ihtiyacı vardır. Olasılık dalgasının çökmesi de belli bir geometri sağlandığında gerçekleşiyor olabilir. Yani bilincin, kendi kendisiyle fiziksel olarak örtüşmesi gibi, dikdörtgen şeklindeki bir alüminyum folyoyu bir silindir yapınca, o folyo içindeki birşey karşı yüzeyde kendi yansımasını görecektir.

Bu anda olasılık dalgası çöküyor olabilir.

Bu bilincin tanrı olmasına gerek yok. Belki bir kuantum bilgisayarı gibi birşeydir... Bilmiyorum.

Meditasyonun şarlatanlık olduğunu sanmam, binlerce yıllık geçmişi var, daha iyi düşünme, farklı algılama sağlıyor bildiğim kadarıyla. Kuantum düşünce tekniği nedir bilmiyorum.

Kopenhag yorumunu paralel evrenler kuramına göre daha gerçekçi kabul etme sebebim temelini otoritenin, yani bu işi benden daha iyi bilen bilim adamlarının onu daha çok kabul etmelerinden almakta. Biraz da o kısımlara pek girmeyin, o konuları görmezden gelin diyen bilim adamlarının tavırlarından.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Maddecilik, gerçekliğin düşünceden bağımsız bir yerde maddenin kendisinde olduğunu iddia eden bir düşüncedir bu anlamda bilimle aynı taraftadır. Ama duygularımız ve düşüncelerimiz söz konusu olunca özellikle de ahlak konusunda maddecilik bilimle örtüşmez, bilim insanın duygu, düşünce ve davranışlarının neden ve nasıl var olduğunu araştırırken, maddecilik felsefesinde bunlar gerçek dışı olarak kabul edilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilim gerçeğe ulaşmakta elimizdeki en hassas yol, bilimin çalışma metodu ise sürekli şekillenen idealizmdir.

Yani gözlemlerden bir kuram oluşturulur, oluşturulan kuram deney ve gözlemle evrimleşir ama hiçbir zaman bu gerçektir diyemeyiz çünkü kuramımız hala bizim ideamızdır ve herhangi bir durumda çalışmayabilir çünkü hiçbir zaman her durumda her şartta ve her zamanda deneyimlenemez.

Malesef elimizdeki en iyi yöntem bizi gerçeğe sadece yaklaştırabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Maddecilik, gerçekliğin düşünceden bağımsız bir yerde maddenin kendisinde olduğunu iddia eden bir düşüncedir bu anlamda bilimle aynı taraftadır. Ama duygularımız ve düşüncelerimiz söz konusu olunca özellikle de ahlak konusunda maddecilik bilimle örtüşmez, bilim insanın duygu, düşünce ve davranışlarının neden ve nasıl var olduğunu araştırırken, maddecilik felsefesinde bunlar gerçek dışı olarak kabul edilir.

Sen duygu, düşünce ve davranışlar diye maddeden bağımsız bir şeyden mi bahsediyorsun? :D

Bak sana bir formül söyleyeyim.

Okyanusun içinde okyanusun kaplamadığı bir şey yoktur.

Duygu, düşünce ve davranışlar madde etkileşimidir.

Formülize edilebilir.

Ayrıca bilim nitelik peşinde koşar.

Aşk peşinde koşuyorsa onun formülünün, tarifinin peşindedir bilim.

Yoksa Nedim olup, Baki olup şiir yazmaz bilim :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Metaryalizmi ateizmle karıştıran bir çok müslüman var. Ki kendi kitapları bile varlığın var olduğunu açıklarken bu kadar gerçeklikten uzak olmanın sebebi islam tarihinde yatıyor. Tarikatler ve tasavvuf islam bilimini çöküşe soktu. Muhammet öldükrten sonraki ilk 200 yılda müslümanlar baya bilimde ilerlemişler. Tanrıyı ve dini tartışan özgür bilim adamları yetişti bu dönemde. Ama ne zamanki tarikatler çıkıp dünyadaki tek gerçek bilgi vahiy ve ilhamdır bilim yalandır dedi. Hayat yalandır gibi salakça laflar halkı bilimden soğuttular. Ondan sonraki yüzyıllarda ise yobazlık ve gerilik halka girdi. Cahil bir toplum oluştu. Eğer kuran doğru dinse. Bakara 258deki ayet islam toplumlarının niye cahil olduklarını ispatlıyor. "allah aklını kullanmayanların başına pislik yağdırır" geri kalmış islam toplumlarından akıldan ve beyinden eser göremiyorum

Böyle yazıları görünce anılarım aklıma geliyor, demek insanlar benzer süreçlerden geçiyor ama tercihler onlara ait değil. tarihinde Cesed tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilim gerçeğe ulaşmakta elimizdeki en hassas yol, bilimin çalışma metodu ise sürekli şekillenen idealizmdir.

Yani gözlemlerden bir kuram oluşturulur, oluşturulan kuram deney ve gözlemle evrimleşir ama hiçbir zaman bu gerçektir diyemeyiz çünkü kuramımız hala bizim ideamızdır ve herhangi bir durumda çalışmayabilir çünkü hiçbir zaman her durumda her şartta ve her zamanda deneyimlenemez.

Malesef elimizdeki en iyi yöntem bizi gerçeğe sadece yaklaştırabilir.

Kardeşim biz, ben, o söylemlerini bırakın.

Bunlar idealist saçmalıklar.

Dinciler yapar bunu.

Hep bana göre, ona göre, bize göre diye.

Bilimde herhangi bir sübjeye odaklı bir şey yok (yani herhangi bir adamın kendisine odaklı bir formül yok)

Her şey objektiftir.

Şahıslar, bilinçle

Ne oluyor size yahu?

Senin algıladığın sıcaklıktan kime ne?

Gerçeği kesin olarak bilebiliriz, eğer maddeye bakarsak.

Sen maddeyi bırakıp tanrıya, sanrıya odaklanırsan gerçek kalmaz.

Gündemine ne getirirsen getir hepsi sana göre ihtimalli.

Madem gerçeği bilemiyorsunuz, ne halt etmeye çizgi filimdeki konuşan ördeği sorgulamıyorsunuz da, gidiyorsunuz tanrıyı sorguluyorsunuz?

ördeğin olmadığını nereden biliyorsun?

Ördeğin tanrıdan ne eksiği var?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kardeşim biz, ben, o söylemlerini bırakın.

Bunlar idealist saçmalıklar.

Dinciler yapar bunu.

Hep bana göre, ona göre, bize göre diye.

Bilimde herhangi bir sübjeye odaklı bir şey yok (yani herhangi bir adamın kendisine odaklı bir formül yok)

Her şey objektiftir.

Şahıslar, bilinçle

Ne oluyor size yahu?

Senin algıladığın sıcaklıktan kime ne?

Gerçeği kesin olarak bilebiliriz, eğer maddeye bakarsak.

Sen maddeyi bırakıp tanrıya, sanrıya odaklanırsan gerçek kalmaz.

Gündemine ne getirirsen getir hepsi sana göre ihtimalli.

Madem gerçeği bilemiyorsunuz, ne halt etmeye çizgi filimdeki konuşan ördeği sorgulamıyorsunuz da, gidiyorsunuz tanrıyı sorguluyorsunuz?

ördeğin olmadığını nereden biliyorsun?

Ördeğin tanrıdan ne eksiği var?

Senin kafandaki gibi bir dünya yok bilimde çok sık pratikle teorik uyuşmadığı olur senin dediğin gibi olsa şuan tüm evrene ulaşılabilinirdi.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Senin kafandaki gibi bir dünya yok bilimde çok sık pratikle teorik uyuşmadığı olur senin dediğin gibi olsa şuan tüm evrene ulaşılabilinirdi.

Bir inançlı daha.

Benim kafam değil bu.

Bilimin yaratıcısı belli.

Materyalizm.

Şimdi de şarlatanlığı bilim mi kabul eder oldunuz?

Bilim nesnelleştirilmeden ilerleyemez.

Teori ile pratiğin uyuşmaması nesnelleştirememe başarısıdır.

İdealistlerin bilim argümanları bu dediklerin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir inançlı daha.

Benim kafam değil bu.

Bilimin yaratıcısı belli.

Materyalizm.

Şimdi de şarlatanlığı bilim mi kabul eder oldunuz?

Bilim nesnelleştirilmeden ilerleyemez.

Teori ile pratiğin uyuşmaması nesnelleştirememe başarısıdır.

İdealistlerin bilim argümanları bu dediklerin.

Bilim, felsefe ve insana dahil herşey idealizmdir, materyalizmde öyle, nesnelleştirememe dediğine göre bunun idealizm olduğunu anlamışsındır.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilim, felsefe ve insana dahil herşey idealizmdir, materyalizmde öyle, nesnelleştirememe dediğine göre bunun idealizm olduğunu anlamışsındır.

Nesnelleştirilemeyen herşey yalandır, gerçek değildir, doğru değildir.

Sen şu anda sübjenin algısını geçerli hale getiriyorsun kendin için o kafanda.

Benle inatlaşacağım diye bilincinin kontrolünü kaybetme riskine giriyorsun.

Ben sana yalan söylemiyorum. Ama sen tüm inanırların tepkisini veriyorsun.

Sen yanlışı doğru kabul ediyorsun şu anda.

Üstelik Felsefe bilgin de az.

Yani savunduğun ve genellediğin şeyin ne çatlaklara yol açtığını görmüyorsun.

Ama yine de mimarım diye geçiniyorsun.

Yanlış, ne kadar bağırırsan bağır yanlıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nesnelleştirilemeyen herşey yalandır, gerçek değildir, doğru değildir.

Sen şu anda sübjenin algısını geçerli hale getiriyorsun kendin için o kafanda.

Benle inatlaşacağım diye bilincinin kontrolünü kaybetme riskine giriyorsun.

Ben sana yalan söylemiyorum. Ama sen tüm inanırların tepkisini veriyorsun.

Sen yanlışı doğru kabul ediyorsun şu anda.

Üstelik Felsefe bilgin de az.

Yani savunduğun ve genellediğin şeyin ne çatlaklara yol açtığını görmüyorsun.

Ama yine de mimarım diye geçiniyorsun.

Yanlış, ne kadar bağırırsan bağır yanlıştır.

çok gereksiz uzatıyorsun, nesne dediğin şey bizim uydurduğumuz bir yalan bu yalanı bize yanlış gelene kadar kullanıyoruz, yanlış olduğunu fark ettiğimizde başka bir yalan uyduruyoruz, Senin kafanda ki materyalizmin de uydurulmuş bir kuram,

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...