Jump to content

Materyalizm neden balondur?


Recommended Posts

Daha fazla yorumcu dahil edebilmek için konuya biraz açılım getirmeye çalıştım, aşağıdaki yazım bununla ilgili.

Daha çok düşünce ortaya çıkması öğrenme açısından, bildiklerimizi sorgulama, onaylama açısından son derece faydalı olabilir.

Umarım içerikleriniz küfürsüz ve tartışmayı kişiselleştirmeden, fikirlerin fikirlerle kapıştığı seviyede olur.

---

Bir tahta sandalyeyi ele alalım ve bildiklerimizi bu kapsamda çözümlemeye başlayalım.

Sandalye gerçektir ancak kendi kendinin varlık nedeni değildir. Varlığı ağacın varlığına bağlıdır.

Oysa ağaç, varlığı için sandalyeye ihtiyaç duymaz bu nedenle sandalyeye nazaran daha gerçektir.

Sandalye bu durumda bağımlı gerçeklik ağaç ise bağımsız gerçeklik olur.

Ağaca baktığımızda ise selülozdan oluştuğunu görürüz. Bu nedenle ağaç, selüloz açısından bağımlı gerçek halini alır.

Aynı şekilde devam edersek selüloz, molekül açısından bağımlı gerçek olur, molekül ise atom açısından bağımlı gerçek, atom ise parçacıklar açısından bağımlı gerçek olur…

Bir şeye gerçek gerçeklik diyebilmemiz için varlığının başka bir şeye ihtiyaç duymaması, bileşenler cinsinden ayrılamaması gerekir.

Ancak, bu durum maddesel varlıklar açısından mümkün değildir, çünkü tüm maddesel varlıklar başka şeylerden yapılmıştır ve bunlara indirgenebilirler.

Bu nedenden dolayı nihai gerçeklik obje olamaz, sübje olur.

Bilinç olmadan hiçbir şey bilinemez. Bilinç tüm bilme eylemlerinin temelidir.

Bilme, bilene (sübje) ve bilinene (obje) ihtiyaç duyar.

Ancak, bilincin kendisi bilmenin bilineni olamaz çünkü bilincin kendisi zaten bilmenin bilenidir.

Bilincin varlığı otomatikman ilk bilgiyi var eder.

O nedenle bilinç kendi kendisinin varlık nedenidir, dolayısıyla bağımsız gerçektir.

Bu açıklamalardan sonra materyalizm ve idealizmin durumlarına bakalım.

Materyalizm, yukarıda açıkladığım şekilde tüm bu bileşenlere bölme işlemi sonucunda artık bölünemeyecek bir şeyin varlığını kabul eder ve ona madde (nihai madde) der.

Bu nedenle maddenin net bir tanımı yoktur çünkü temeli belli değildir.

Aynı zamanda materyalizm maddeyi bilincin dışında kabul ettiğinden, maddeyi bilme yolunu da kapatmaktadır.

Aksi halde her bileşende bilincin de olduğunu kabul etmesi gerekecekti (panpsişizm) ve bu durumda da madde bağımsız gerçeklik olamayacaktı.

Diğer taraftan idealizm, bu temel varlığın bilincin kendisi olduğunu söyler.

Her şey bilincin içindedir. Madde bilincin bir formudur.

İdealizm varlığı temellendirmekte materyalizme göre daha sadedir, fazladan, bilmediğimiz bir şeyin varlığını öne sürmez, tam tersine varlığından emin olduğumuz tek şeyin yani bilincin varlığın temeli olduğunu söyler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 181
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

İdealizm ve materyalizm arasındaki mücadelenin uygulamada nasıl son bulacağı konusunda Materyalist Düşüncenin bakış açısına tümüyle katılıyorum. Biri diğerini bir klavye başında yazdıklarıyla tasfiye etmeyecek. Bu, fiziksel bir çatışma olacak, biri diğerini fiziksel olarak imha ederek tasfiye edecek. Hatta şu anda da böyle bir sürecin toplumsal yaşamda zaten cereyan etmekte olduğunu söylemeliyiz. Şu an için materyalistleri eksik gördüğüm noktalardan biri kendi içinde maddi dayanışmanın eksikliğidir. Bir diğer eksiklik bölünmüşlük ve bir birine yabancılaşmışlıktır. Bunları aşmadıkça ve kendi içinden yetkin bir önderlik çıkarmadıkça bu savaşın maddeciliği savunanlar lehine sonuçlanması şansı giderek azalıyor.


Klavye başında idealist arsızlığa kesin ve öldürücü bir darbe vurulamayacağını bilsem de, ya dayanamıyorum işte napalım, öyle saçma sapan bilgisizce ve cahilce şeyler yazıyorlar ki adamlar, karşılık vermek farz oluyor. Adam hiç utanmadan sıkılmadan <<Bu nedenle maddenin net bir tanımı yoktur çünkü temeli belli değildir.>> diyebiliyor. Lan nasıl temeli belli değildir, madde paketlenmiş enerjidir, bu zaten bilinir. E = mc2. Bu enerji paketçiklerinin farklı frekanslarda titreşen türlerinin frekansına göre nasıl farklı türde atom altı parçacıklarını oluşturduğu da gayet güzel açıklanabiliyor. Madde = Enerji hem matematiksel, hem de deneysel olarak yalın olarak ortaya konmuştur. Maddenin fizik yasalarına göre belirlenmiş ve enerji ile özdeş olan yalın doğası, temeli gayet güzel bellidir yani. Bu defalarca gösterildiği halde bunu anlamayan birine argümanının boş olduğunu anlatmak anlamsız. Ama bu mikroplara da meydanı boş bırakmamak lazım. O yüzden yazacağım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Materyalizm, gerçek dünyanın, gerçeğin zihnin dışında olduğunu

iddia eder demissin..

daha sonra-

Bu kadar iddialı bir gerçeklik tanımını tesitler bile yapmadı.

demissin.

zira soylediklerinde bir celiski var o ayri da, materyalizmi dogru durust anlamadigin da ortada.yani materyalizmin tanimini yapamamissin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Klavye başında idealist arsızlığa kesin ve öldürücü bir darbe vurulamayacağını bilsem de, ya dayanamıyorum işte napalım, öyle saçma sapan bilgisizce ve cahilce şeyler yazıyorlar ki adamlar, karşılık vermek farz oluyor. Adam hiç utanmadan sıkılmadan <<Bu nedenle maddenin net bir tanımı yoktur çünkü temeli belli değildir.>> diyebiliyor. Lan nasıl temeli belli değildir, madde paketlenmiş enerjidir, bu zaten bilinir. E = mc2. Bu enerji paketçiklerinin farklı frekanslarda titreşen türlerinin frekansına göre nasıl farklı türde atom altı parçacıklarını oluşturduğu da gayet güzel açıklanabiliyor. Madde = Enerji hem matematiksel, hem de deneysel olarak yalın olarak ortaya konmuştur. Maddenin fizik yasalarına göre belirlenmiş ve enerji ile özdeş olan yalın doğası, temeli gayet güzel bellidir yani. Bu defalarca gösterildiği halde bunu anlamayan birine argümanının boş olduğunu anlatmak anlamsız. Ama bu mikroplara da meydanı boş bırakmamak lazım. O yüzden yazacağım.

Bak sana cevap verme koşulları oluşmaya başladı.

Sana ödev.

1) Enerji nedir?

2) Kütle nedir?

3) Madde nedir?

4) E = mc2 ilişkisi neyi gösterir?

5) Madde = Enerji ilişkisini isabettin mi uydurmuştur?

O cümledeki "temeli belli değildirden" anlaman gereken böle böle maddeyi neye ulaşacaksın, temel durumu ne? Eğer bellidir diyorsan buna nasıl ulaştın, ulaştığın şey bağımlı gerçeklik mı bağımsız gerçeklik mi, bundan emin misin?

Kaç kere böleceksin, sonsuz kere mi, durduğun yer nihai mi olacak yoksa bir nihai kabulü mü yapacaksın?

Diğer bir görmezden geldiğin nokta da idealizmin maddeyi inkar etmediğidir. Okumadın mı yazımı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

zira soylediklerinde bir celiski var o ayri da, materyalizmi dogru durust anlamadigin da ortada.yani materyalizmin tanimini yapamamissin.

Yanlış anladığımı iddia ediyorsan, senin anladığın tanımı yaparsan hem konuya dahil olursun hem de öğrenebileceğimiz bir şeyler varsa senden öğreniriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

O cümledeki "temeli belli değildirden" anlaman gereken böle böle maddeyi neye ulaşacaksın, temel durumu ne? Eğer bellidir diyorsan buna nasıl ulaştın, ulaştığın şey bağımlı gerçeklik mı bağımsız gerçeklik mi, bundan emin misin?

Kaç kere böleceksin, sonsuz kere mi, durduğun yer nihai mi olacak yoksa bir nihai kabulü mü yapacaksın?

Diğer bir görmezden geldiğin nokta da idealizmin maddeyi inkar etmediğidir. Okumadın mı yazımı?

Bak hemen tak tak tak yanıt veriyorum. Madde, "atomaltı parçacıklar altı" düzeyde enerji paketçiklerinden oluşur. Bu sicim kuramında anlatılır. Çok da güzel anlatılır. Okuyacaksın. Çok başıboş kalmışsın sen. İntibakınla bizzat ilgileneceğim.

Maddeyi de kabul ettiğine göre aramızda en önemli sorun zombi meselesi kaldı. O oyuncağını da yavaş yavaş alacağız elinden. Biyoenformatik öğreneceğiz birlikte müdür. Hahahahaha

Link to post
Sitelerde Paylaş

İdealizm varlığı temellendirmekte materyalizme göre daha sadedir,

Haaa, bak aferin. Sana idealist olduğunu itiraf ettirinceye kadar epey uğraştırdın ama sonunda açık net ve dürüst olmayı başardın. Aferin. İyi yoldasın. Her işin başı dürüstlük. Dürüst, harbi, mert ol da ne olursan ol. Kaypak, kıvırtkan, ikiyüzlü, sahtekar olursan bir yere varamazsın.
Madalyanı taktık, şimdi gelelim seni yerden yere vurmaya. Sen bu işi bilmiyorsun. İdealistsin ama idealizmi bilmiyorsun. Önce bunu bir öğren. Bak sana söyledim, kafana girmemiş. İdealizm bizler mağarada sırtımız dışarı, yüzümüz duvara dönük oturuyoruz ve zincirliyiz, kıpırdayıp arkamıza bakamıyoruz der. Duvara yansıyan gölgelerimizi ve gölgeleri görüyoruz der. Madde gölgedir, hayaldir, yoktur, asıl olan idealardır der. İdealar mükemmel, kusursuzdur, kusur hata gölgelerdedir der.
Bu sade ise sen aklını kaçırmışsın. Buna ancak bir kaçık daha sade der. Üstelik kriterlerin kafadan atma ve uydurma. Bunu da mı rüyalar ve gizemler sitesinden okudun: Başka varlığa ihtiyaç duymayanın daha gerçek olduğu zırvasını da nerden çıkardın? Yok böyle bir şey bilader, bu senin veya okuduğun gizemler rüyalar sitelerinin saçmalıkları. Varlık bütündür. Daha gerçek daha az gerçek diye bir zırvalama yoktur. Bu tam bir zırva. Yok böyle bir şey. Tabii bu zırvaya dayalı bütün saçmalamaların da yanıta gerek duyulmayacak zırvalar. Saçmalıyorsun, cahilsin, iki rüyalar gizemler sitesi okumuş, bir bot öğrendim sanıyorsun kendini.
O rüyalar gizemler siteleri sana bir bot kazandırmaz. Seni şaşkın bir salaktan başka bir şey yapmaz. Benden söylemesi.
tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Daha bilimsel şekilde ..

Yansıyan ışık retinadan ve göz merceginden ters şekilde bukulerek geçer ..korneada ters bir goruntu oluşturur bu görüntü çubuk ve koni hücreleri ile algilanip kör noktadan sinirsel iletim şeklinde beynin arka lobuna gönderilir ..beyindeki noronlar bilgiyi sentezler ve kayıt eder bilgi kullanılmak üzere noronlar arasi köprüler kurularak saklanır.. az kullanılan bilgiler zamanla unutulr çok kullanılan bilgiler sinir hücrelerini geliştirir ve aksonlarda miyalin kılıflari oluşumunu destekler ..akson ve dentritler arası kurulan bu köprüler bilgiyi oluşturur ..bu oluşan bilgilerin tümü bilinci ve bizi olusturur..

Hala hersey maddedir...

Duyma ...

dış kulak ,orta kulak ve iç kulak ..

dis kulakta ses gaz ,orta kulakta katı ,iç kulakta sıvı olarak ilerler ..

İç kulak aynı zamanda dengemizi sağlar (yarım daire kanalları )

Kulak kepçesi yoluyla kulak zarina gelen ses dalgaları ,örs ,çekiç ve uzengi kemikleri ile oval pencereye aktarılır ..oval pencere katı olarak ve şiddeti arttırılarak gelen ses dalgalarını daliza ve salyangoza aktarır ..sıvı halde ilerleyen bu titreşimler salyangozda bulunan korti organına ve işitme hücrelere aktarılır bu aktarım beyindeki

noronlara iletilerek sinyaller anlamli iletilere çevrilir .beyinde ileti saklama olayı görme olayından farklı değildir

Sonradan öğrenilen bu bilgiler tıpkı gormede olduğu gibi bunları algilayamayanlar tarafından beyinde kayıt edilemez ve saklanmaz ...

Örnek verecek olursak ..sağırlar bu duyma yetisi olmadığı için bilgiye ulaşamaz ve konuşamaz ...

körler renkleri algilamadigi için tarifini yapamaz ..

Saygılar

tarihinde ateistdusunce tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

maddeyi bölerek onun en temel haline ulaşabilir miyiz...

Ta taş devrinden beri maddeyi bölüp parçalayıp içinde ne var diye uğraşıyoruz...

Eskiden taşlarla baltayla yaptığımız bu bölüp parçalama işlemine bu gün cerndeKi makinelerle devam ediyoruz...

Bu ne zamana kadar böyle devam edecek...

Artık bundan daha fazla bölünemez burası Son diyeceğimiz maddenin en temel yapısını bulabilecek miyiz...

Link to post
Sitelerde Paylaş

maddeyi bölerek onun en temel haline ulaşabilir miyiz...

Teorik olarak hayır. Çünkü matematiksel olarak her miktar, bölünebilirdir. Bölme işleminin sona erdiği bir alt limit bulunmuyor.

LHC en alt parçalara inmeyi amaçlıyor. Gidebildiğimiz yere kadar gideceğiz. Şu an alt limit olarak fotonları kabul ediyoruz. Daha küçük parça olamayacağını biliyoruz. Fotonlar kütlesiz kabul edilse de bence kütleleri belirlenemeyecek kadar küçük. Çünkü ışınım basıncı diye bir olgu var. Dalgalar da elbette basınç yapar. Ama dalgalar iletilmek için ortama ihtiyaç duyarlar. Son şekliyle ışık hem dalga hem parçacık, yani titreşen boyut kazanan sicimler... Sicim teorisi yani...

Sicimler neden yapılı dediğimizde işte o her miktarın bölünebilir oluşu sorunu karşımıza çıkıyor. Determinizme göre her şeyi bilen bir bilinç yoktur. Olmayacak. Biz de bilemeyeceğiz. Bilen yok ve hiç olmayacak.

Sonsuz evrim sonsuzlukta nasıl her şeye ulaşamaz diyebilirsiniz. Ulaşabilse şimdi ulaşmış olurdu. Çünkü artı sonsuz kadar eksi sonsuz da sonsuz. Sonsuzun artısı eksisi olmaz.

Belki evrim bir düzeye ulaştıktan sonra devriliyor ve statüko yıkılıp yeni statüko oluşumuna geçiyordur. Döngü ise sonsuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başka varlığa ihtiyaç duymayanın daha gerçek olduğu zırvasını da nerden çıkardın? Yok böyle bir şey bilader, bu senin veya okuduğun gizemler rüyalar sitelerinin saçmalıkları. Varlık bütündür. Daha gerçek daha az gerçek diye bir zırvalama yoktur. Bu tam bir zırva. Yok böyle bir şey. Tabii bu zırvaya dayalı bütün saçmalamaların da yanıta gerek duyulmayacak zırvalar. Saçmalıyorsun, cahilsin, iki rüyalar gizemler sitesi okumuş, bir bot öğrendim sanıyorsun kendini.

Demo'dan masallar dünyasına hoşgeldiniz.

Ontoloji, varlık felsefesi demektir. Varlığı temellendirmeye çalışır. Hangi varlık kategorilerinin daha temel olduğunu belirlemekle uğraşır.

Bu kategorilerden biri materyalizm bir diğeri de idealizmdir.

Ben de varlığın idealizmle, materyalizme nazaran daha sade temellendirilebildiğini gösterdim.

Varlık bütündür demekle hadi bir temel kur bana. Temellendirmek için en temele gitmen gereklir. Varlık bütündür demekle bir kere temel diye bir kaygım yok demek istiyorsun. Hem kaygın yok hem de temel beğenmiyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bak hemen tak tak tak yanıt veriyorum. Madde, "atomaltı parçacıklar altı" düzeyde enerji paketçiklerinden oluşur. Bu sicim kuramında anlatılır. Çok da güzel anlatılır. Okuyacaksın. Çok başıboş kalmışsın sen. İntibakınla bizzat ilgileneceğim.

Maddeyi de kabul ettiğine göre aramızda en önemli sorun zombi meselesi kaldı. O oyuncağını da yavaş yavaş alacağız elinden. Biyoenformatik öğreneceğiz birlikte müdür. Hahahahaha

İddiların güzel isabettin. İlgi alakandan menun olurum.

Atom altı parçacıklar altı demişsin. Sen resmen ucu açık bir tanım yapmışsın. Kısaca ne olduğu hakkında bilgim yok diyorsun, böyle bir kabul yapıyorum diyorsun. Gel sen de bizi yorma, bu kabulu yap diyorsun.

Atom altının altı nereye gidiyor, eğer altın altına indikçe ulaştığın şey bildiğin maddenin parçacık yapısını koruyamıyorsa, ona oryantal madde mi diyeceksin, yoksa bildiğimiz madde bir yan üründür mü diyeceksin?

Öteki (demo), akıllılık yapıyor, biliyor başına geleceği ondan varlık bir bütündür deyip sıvışmaya kalkıyor. Kurnaz ama yemezler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Determinizme göre her şeyi bilen bir bilinç yoktur. Olmayacak. Biz de bilemeyeceğiz. Bilen yok ve hiç olmayacak.

Bunun aksini ben de söylemedim, Öyle bir hava vermeye çalışıyorsan daha baştan hedef saptırmaya uğraşıyorsun sonucu çıkar. Olayı Tanrı boyutuna çekmeye çalışma, ben tanımlarımda Tanrı diye birşeyden bahsetmedim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hala hersey maddedir...

Formülcü, mesela şunları da bir düşün

1) İnsan olmak ve elma olmak nasıl birşeydir,

2) Bilincindeki birlik (Unity of Consciousness) nedir, nasıl oluşmaktadır. (En sadece şekliyle mesela kuşların ötüşmesini duyuyorsun, aynı anda sırtında bir ağrı hissediyorsun, ekrandaki bu yazıyı okuyorsun... Önce kuşların ötüşmesi, sonra sırtındaki ağrı, sonra ekrandaki yazı şeklinde bunları ayrı ayrı değil de aynı anda yaşıyorsun, aynı anda farkındasın, bir süperpozisyon gibi.)

Link to post
Sitelerde Paylaş

ne yani isimi gucumu birakip sana burada materyalizmi mi ogretecegim?ikinci el bilgi tehlikelidir dogru kaynaklara muracat ediniz

Öyle görünüyor ki konu açmak için 20 mesaj yazma zorunluluğunu doldurmak için tek cümlelik cevaplar yazıp duruyorsun. Kolay gelsin sana. Bakalım ne içeriklerin olacak forumda.

tarihinde vitamin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Formülcü, mesela şunları da bir düşün

1) İnsan olmak ve elma olmak nasıl birşeydir,

2) Bilincindeki birlik (Unity of Consciousness) nedir, nasıl oluşmaktadır. (En sadece şekliyle mesela kuşların ötüşmesini duyuyorsun, aynı anda sırtında bir ağrı hissediyorsun, ekrandaki bu yazıyı okuyorsun... Önce kuşların ötüşmesi, sonra sırtındaki ağrı, sonra ekrandaki yazı şeklinde bunları ayrı ayrı değil de aynı anda yaşıyorsun, aynı anda farkındasın, bir süperpozisyon gibi.)

oda birseymi ..

Otonom sinir sistemimiz sayesinde nefes alma ,kalp atışları ,sindirim,vücut ısısı kontrölu gibi etmenler de beyin tarafından gerçekleşir fakat bnlarin farkında bile değiliz ...

bu konumda kuşlar,hayvanlar da bu eylemi gerçekleştirir onlarda bunun farkında değillerdir...

...beynimizde yönetici olarak bulunan noronlar Vücudumuzuda kontrol eder her şey maddesel ve hormonal donguler halinde ilerler ..

Beynimizde bulunan Hipofiz ve epifiz bezi hormonlarimizi salgılar bu maddesel hormonlara örnek verecek olursak Melanin hormonu uyku hormonudur..bu hormondan beynimiz dr dahil olmak üzere bütün organlar etkilenir ve dinlenme durumuna geçer bu dinlenme esnasında beyin dışardan aldığı bilgileri sentezler kayıt eder ..bu bilgiler çoğunlukla stabil bilgilerdir.ve rüya olarak görülür ..ama bu bilgi günlük yaşantı bilgileri olduğu için beyin kayıt sırasında bunu önemsemez ..tıpkı sürekli aynı seviyede çalan bir müziği beynimizin geri plana atması yada kötü bir kokuyu bir süre sonra hissetmememiz gibi kendine eşik değer atfeder ..o yüzden bu bilgiler hatırlanmaz..

bilindiği gibi beyin her şeyi kayıt etmez bazı durumlarda eski bilgiler ve öğrenilmiş bilgiler kullanılır bu durumda rüya evresi devreye girer ve bu rüyalar çoğunlukla uyanildiginda hatırlanır tekrarlanmadigi için yada hatırlama ihtiyacı hissetmedigimiz için zamanla silinir ve unutulur..

Beynimizin butun vücudumuzdan sorumlu oluşu onun karmaşık yapılı oluşu bilinci öğrenim dışı bir olay yapmaz ...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Beynimizin butun vücudumuzdan sorumlu oluşu onun karmaşık yapılı oluşu bilinci öğrenim dışı bir olay yapmaz ...

O da birşey mi dedin gene kafandaki bilgileri sıraladın.

Bu yazdığın entileşimler nasıl bir farkındalık oluşturuyor, neden bir bilgisayar gibi sadece bir girdi, çıktı şeklinde çalışmıyorsun da o girdiler sende bir takım farkındalıklar, duşunceler, duygular, nitel özellikler oluşturuyor...

İnsan olmak nasıl bir şey, elma olmak nasıl bir şey. Aynı mı? Seni, arkadaşından ayıran ne, onda da sana benzer maddesel etkileşimler var, seni sen yapan ne? Neden bilinçsiz madde bilinç sahibi oluyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Vita,

Sana bir soru.

Tamamen su dolu, sıkıştırılmış dev bir akvaryumun içinde su olmayan bir şey olabilir mi?

Küp gibi düşün.

Sen bir şey tarif ediyorsun ama formülü yok işte.

Bak

Hiçlik diye bir şey yok (varlık hüküm sürüyor)

Yokluk diye bir şey de yok (her yer madde ve türevleriyle dolu)

Merak ettiğim şu,

Senin tarif ettiğin bu gerçeklik nerede? Nasıl var oluyor?

Sen zihninde imge oluşturmayı varlık üretmek mi sanıyorsun?

Nedir senin derdin?

Dangalak.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Öyle görünüyor ki konu açmak için 20 mesaj yazma zorunluluğunu doldurmak için tek cümlelik cevaplar yazıp duruyorsun. Kolay gelsin sana. Bakalım ne içeriklerin olacak forumda.

pek heveslisi degilim.aklima gelen ilk konularin hepsi acilmis zaten.soylemek istedigim bazi seyler de soylenmis durumda.tekraren soylemek istemem.bu bakimdan kisa cevaplar yaziyorum.dusuncemi belirtmek icin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...