Jump to content

Tanrı yoktur,Tanrı'lar vardır..


Recommended Posts

Ağızlara pelesenk olmuş,binlerce yıldır tartışılan şu kavramı bir açıklayalım..

M.Ö.2000 yılında Mısırlıya ''Tanrı nedir?'' diye soruyorsun..''Tanrı İsis'tir,Evren'i İsis yaratmıştır'' diyor..

M.Ö.3000 yılında Sümerliye ''Tanrı nedir?'' diye soruyorsun..''Tanrı Enki'dir,Evren'i Enki yaratmıştır'' diyor..

M.Ö.1500 yılında Hititliye ''Tanrı nedir?'' diye soruyorsun..''Tanrı Kumarbi'dir,Evren'i Kumarbi yaratmıştır''diyor..

M.Ö.1000 yılında Çinliye ''Tanrı nedir?''diye soruyorsun..''Tanrı Nü Wa'dır..Evren'i Nü Wa yaratmıştır''diyor..

M.S.100 yılında Romalıya ''Tanrı nedir?'' diye soruyorsun..''Tanrı Jüpiter'dir..Evren'i Jüpiter yaratmıştır''diyor..

M.S.1500 yılında Arabistanlıya ''Tanrı nedir?'' diye soruyorsun..''Tanrı Allah'tır..Evren'i Allah yaratmıştır''diyor..

Günümüzde bir deist ''Tanrı vardır ama Dünya ile uğraşmamaktadır'' diyebiliyor..Şimdi bu deistin Tanrı vardır söylemindeki tanrı,hangi tanrı?Mısır'ın tanrısı mı,Çinlinin tanrısı mı?

Günümüzde bir agnostik ''Tanrı olabilir veya Tanrı bilinemez''diyebiliyor..Tamam da olabilir veya bilinemez olan tanrı,hangi tanrı?Romanın tanrısı mı,Sümerin tanrısı mı?

Gördüğünüz gibi,örneklerle birşey anlatmaya çalışıyorum..Anlatmaya çalıştığım şey şu;TANRI YOKTUR,TANRILAR VARDIR..Bu tanrıların hepsi de,belli bir zaman aralığında,belli bir yerde tapınılan somut veya soyut kavramlardır..

Bu gerçeğe rağmen,ısrarla tek bir tanrıdan veya tek bir yaratıcıdan bahseden birisi;cehaletini ifşa eder sadece..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 130
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Şunu hiç anlamam, niye tek tanrılı dinler çok daha üstündür? Bence politeizmden monoteizme geçiş aynı demokrasiden monarşiye geçmek gibi bir şey.

Düşünsenize, dünyada yüzbinlerce farklı hayat tarzı var ama Kuran ve Allah'ın düz tahta gibi perspektifini alıp bi tarafına takmazsan cehennemlik oluyorsun. Gider eski Yunan tanrılına inanırım daha iyi. Hah, kadın tanrıçalar bile var mis, seksist İslam'da bir kadın peygamber yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ağızlara pelesenk olmuş,binlerce yıldır tartışılan şu kavramı bir açıklayalım..

M.Ö.2000 yılında Mısırlıya ''Tanrı nedir?'' diye soruyorsun..''Tanrı İsis'tir,Evren'i İsis yaratmıştır'' diyor..

M.Ö.3000 yılında Sümerliye ''Tanrı nedir?'' diye soruyorsun..''Tanrı Enki'dir,Evren'i Enki yaratmıştır'' diyor..

M.Ö.1500 yılında Hititliye ''Tanrı nedir?'' diye soruyorsun..''Tanrı Kumarbi'dir,Evren'i Kumarbi yaratmıştır''diyor..

M.Ö.1000 yılında Çinliye ''Tanrı nedir?''diye soruyorsun..''Tanrı Nü Wa'dır..Evren'i Nü Wa yaratmıştır''diyor..

M.S.100 yılında Romalıya ''Tanrı nedir?'' diye soruyorsun..''Tanrı Jüpiter'dir..Evren'i Jüpiter yaratmıştır''diyor..

M.S.1500 yılında Arabistanlıya ''Tanrı nedir?'' diye soruyorsun..''Tanrı Allah'tır..Evren'i Allah yaratmıştır''diyor..

Günümüzde bir deist ''Tanrı vardır ama Dünya ile uğraşmamaktadır'' diyebiliyor..Şimdi bu deistin Tanrı vardır söylemindeki tanrı,hangi tanrı?Mısır'ın tanrısı mı,Çinlinin tanrısı mı?

Günümüzde bir agnostik ''Tanrı olabilir veya Tanrı bilinemez''diyebiliyor..Tamam da olabilir veya bilinemez olan tanrı,hangi tanrı?Romanın tanrısı mı,Sümerin tanrısı mı?

Gördüğünüz gibi,örneklerle birşey anlatmaya çalışıyorum..Anlatmaya çalıştığım şey şu;TANRI YOKTUR,TANRILAR VARDIR..Bu tanrıların hepsi de,belli bir zaman aralığında,belli bir yerde tapınılan somut veya soyut kavramlardır..

Bu gerçeğe rağmen,ısrarla tek bir tanrıdan veya tek bir yaratıcıdan bahseden birisi;cehaletini ifşa eder sadece..

Şurada yazanların mantık ilmini bilmediklerini bir kaç kez yazmıştım fakat gittikçe daha emin olurum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Xibalba, valla çok doğru bir niteleme: politeizmden monoteizme geçiş aynı demokrasiden monarşiye geçmek gibi bir şey.

Bu nedenle ben böyle bir geçişten kuşkuluyum. Çoktanrıcılıktan tektanrıcılığa geçiş... Gerçekten böyle bir şey oldu mu? Hep öyle denir de ampirik bir kanıt konmamıştır. Öyle denir durur işte. Durup dururken insan niye tanrılarını eksiltsin de tek bir Tanrı'yla işini görmeye karar versin? Bu resmen bir gerileme biçimi.

19-20. yüzyıllar Avrupa Aydınlanmacılığının bir spekülasyonu bu: o zamandan beri moda olan, herşeyi çizgisel bir ilerleme biçimi içinde kavrama yanılgısından kaynaklanıyor. Buna göre ilk dinler animizm, totemizm, şamanizm gibi şeylerdi; sonta çoktanrıcılık, sonra tektanrıcılık, sonra da tanrısızlık olarak öngörülen bir ilerleme çizgisi kurgulanmıştı.

Ama tarihsel süreçler, böyle basit bir çizgiselliğe indirgenemeyecek kadar karmaşık. İşte bu da bunun güzel bir örneği: politeizmden monoteizme geçiş resmen bir gerileme biçimidir: Sen o kadar tanrıyı, tapınağı, rahibi, karmaşık ritüelleri, mitolojiyi, heykeli, figürü bırak, git, görünmeyen tek bir Tanrı'ya bağlan...

Sadede gelelim: Hani burada önceki gün başlatılan bir tartışmada 124 bin peygamberin nerede olduğu soruluyordu. Cevap da biraz burada: antikçağda ve onun öncesinde birbirinden izole komünler, siteler halinde yaşayan insan topluluklarının her birine ayrı ayrı Tanrı fikri iletilmiş. İsimlerin farklı olması linguistik ya da kültürel bir olgudan başka bir şey değil. Sonuçta Allah ismi bile İslamiyetin icad ettiği bir isim değil, Araplar arasında eskiden beri var olan, bilinen bir adlandırma. İsrail kökenli olduğu da söyleniyor, hiç önemli değil. Esas soruyu oluşturacak olan bağlam, tüm bu toplumların Tanrı kavramındaki içerik benzerliği, Tanrı tanımındaki uyumlardır; farklı isimlerde nomine edilen Tanrı kavramlarının tek bir Tanrı fikrini temsil etmesidir.

NOLAN'ın yazdığı tanrıların hepsi evren yaratan tanrılardır; dahası:

- Kenya'daki Gobore kabilesinin Büyük Tanrısı da evreni yaratan, yağmur yağdıran, kendisine şükredilen ve insanların ölünde kendisine kavuşacağı bir Tanrı'dır.

- Japonya'nın kuzeyindeki Ainu'ların da, insanları ölümlerinden sonra diriltip yargılayacak olan bir Ulu Tanrı'ları vardır.

- Maorilerin tanrısı Lo da, her şeyden önce var olan ve her şeyin kaynağı olan bir Tanrı'dır.

- Aynı bölgenin başka kabileleri de, her şeyin yaratıcısı ve her şeyden önce gelen Tanrı Tangoara'ya inanırlar.

- Nambalar (aynı bölgede), her şeyin yaratıcısı ve yönlendiricisi olan Tana'ya inanırlar.

- Eski Türklerin Gök Tanrı'sı da tektir, semavidir, yeri-göğü yaratmıştır, insanlar O'nun emri ile yaşar ve ölür, ceza ve ödülün sahibidir.

- Havai yerlilerinin Tanrısı kırmızı topraktan erkeği, onun kemiğinden de kadını yaratmıştır.

- Tongolular'da ilk insanın oğlu, kardeşini öldürmüştür.

- Vesaire.

Örnekleri çoğaltabilirsiniz. Ha, bu Ulu Tanrıların çoğu daha sonra diğer tanrılar, tanrıçalar, deitiler, ruhlar, kahramanlar, azizler, melekler, ermişler ile zenginleştirilmiş, ortaya karmaşık dinler, inanç ve aidiyet kurumları çıkmıştır. Konudan sapmamak açısından biz "Ulu Tanrı" tanımıyla sınırlı kalalım.

Bana kalırsa NOLAN'ın önermesinde düzeltilmesi gereken şey, Tanrı İsis'e, Enki'ye, Jüpiter'e, Yahve'ye inanmak ya da inanmamak değil, bu isimlerin temsil ettiği ve büyük ölçülerde birbiriyle geçişen bir Tanrı tanımına, Tanrı formasyonuna inanmak ya da inanmamaktır: bir evren Tanrısı, alemlerin Rabbi, Lord of Universe, var mı yok mu...

Soru; evreni yaratan, her şeyden önce gelen, her şeyin kaynağı, yönlendiricisi, yağmur yağdıran, insanların şükür borçlu olduğu, ölünce kendisine kavuşulacak, ceza ve ödül gününün sahibi bir Tanrı'yı reddetmek ya da reddetmemek olmalı.

Daha açıkçası ilk soru, Tanrı'nın ismiyle ilgili değil, doğrudan sıfatlarıyla ilgilidir. Öbürleri ondan sonra gelecek.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şurada yazanların mantık ilmini bilmediklerini bir kaç kez yazmıştım fakat gittikçe daha emin olurum.

Nerede hata yaptım acaba?

............

Daha açıkçası ilk soru, Tanrı'nın ismiyle ilgili değil, doğrudan sıfatlarıyla ilgilidir. Öbürleri ondan sonra gelecek.

Momentum;Dünya'da tanrıya inanan insanların hepsi,aynı şeyden bahsediyorlar..Sadece bu şeyin adı farklı..Dünya'nın her yerinde kadın doğurur(yaratır) ama her yerde kadının adı farklıdır..Bunun gibi düşünelim..

İnsanlar madem biz birşeyler yaratıyoruz,diğer hayvanlar yaratıyor;o halde yaşadığımız bu yeri de birisi yaratmıştır demişler..Buradaki yaratma kavramı da,doğurma,yoktan var etme gibi anlaşılmalıdır..

Dünya'yı ya da Evren'i bir çocuk,yaratılmış bir şey olarak görmüşler ve bu yaratılmış şeyin bir anası veya bir babası olduğunu düşünmüşler..İlkel insanların bu anaya veya babaya taktıkları ad da tanrı veya tanrıça olmuş..Bilimi baz alıp düşündüğümüz de,tanrı veya tanrıçanın sadece bir ad(isim) olduğunu rahatlıkla anlarız..Çünkü Dünya'nın ve Evren'in bugün KENDİLİĞİNDEN oluşmuş olduğunu net/kesin bir şekilde biliyoruz..Tıpkı kokmuş ette oluşan bir kurtçuk gibi..

Bugün bir kişi,Evren'i bir Tanrı yaratmış olabilir dediği anda;hem bilimsel anlamda,hem mitolojik anlamda,hem de mantıken cehaletini sergilemiş olur..

Tanrı derken,bu kişi aklından hangi tanrıyı geçiriyor acaba?

Mutlaka aklından birşeylerin geçmesi lazım..İşte bu aklından geçenler,yaşadığı coğrafyanın tanrısının özellikleri olacaktır..Türkiye'deki bir deistle,Avusturalya'daki bir deistin tanrısı farklıdır..Çünkü her toplumun normları/kültürleri/dinleri farklıdır..

Diyeceğim,tüm Dünya'nın kabul ettiği,mutabakata vardığı tek bir Tanrı (ismi) olamaz..

Link to post
Sitelerde Paylaş
İnsanlar madem biz birşeyler yaratıyoruz,diğer hayvanlar yaratıyor;o halde yaşadığımız bu yeri de birisi yaratmıştır demişler..Buradaki yaratma kavramı da,doğurma,yoktan var etme gibi anlaşılmalıdır..

Dünya'yı ya da Evren'i bir çocuk,yaratılmış bir şey olarak görmüşler ve bu yaratılmış şeyin bir anası veya bir babası olduğunu düşünmüşler..İlkel insanların bu anaya veya babaya taktıkları ad da tanrı veya tanrıça olmuş..

Sevgili NOLAN, böyle olduğundan emin miyiz? Bu konuda ampirik bir gözlem var mı?

Benim yok mesela. Ben, eski insanların evrenin nasıl yaratıldığı konusunda bir ilgiye sahip olduklarını gösterir nitelikte bir bulguya rastlamadım. Bu konuda, ancak insanoğlunun kadim alışkanlıklarından hareketle bir sonuca varabiliyorum:

Eski insanların, hatta yeni insanların hiç de öyle bir evren tanrısı derdi olmadı. Onların tanrıdan anladıkları, işlerini görecek bir güçlü kişilikti: bir yakın çevre tanrısı, bir iltica tanrısı. Hiç de öyle evreni falan dert etmediler. Evren bir şekilde vardı işte. Ürünlerdeki bereketi, yağmuru, düşmanlarına galip gelmeyi dert ettiler. Onun için tanrıların hepsi böyle bereket tanrısı, savaş tanrısı falandır. Yarın karnını nerede doyuracağını bilmeyen insan, öyle evrenin nasıl olduğunu falan düşünmez.

Onlar kendilerine hariçten bildirilen evren Tanrı'larını da hürmetle yukarıya kaldırıp, yerine küçük, kolay yaklaşılır, yakın tanrılar koydular. Yukarıda

örneklerini sıraladığın Tanrıların çoğu, günlük ibadet tanrısı değildir.

Yahudiler Filistin'e geldiklerinde Baal'e yaklaştılar. Çünkü ekinleri yeşertecek bir bereket tanrısına ihtiyaçları vardı.

Hıristiyanlar kiliselerin mihraplarına boynu bükük Meryem ve kucağında çocuk İsa'nın heykellerini koydular. Tanrı ise, aksaçlı ve adaleli bir adam olarak yukarıdan onlara bakıyordu. Tapınmanın merkezinde değildi.

Hindular Brahman'a tapınmayı zor ve lüzumsuz buldular. Onun yerine 300 milyona yakın tanrılar yarattılar.

Bir Ulu Tanrı, Evren Tanrısı, Alemlerin Rabbi, Lord of Universe olan Tanrı'yı insanların yarattığını hiç sanmıyorum. İnsanların böyle bir derdi, bakış açısı yok, görmedim. Onlar hep işlerini görecek tanrıların peşinde oldular ve bu tanrının kim olduğunu pek de önemsemediler: birbirlerinden tanrılar ithal ettiler, gittikleri şehirlerin tanrılarına kurbanlar kestiler. Bugün de Türk kadınları pagan tapınak kalıntılarında adaklar adar, Makedonya Hıristiyanları, nefesi güçlü Müslüman hocalara okutmaya giderler.

Çok da gözünde büyütme, insan için Tanrı dediğin bundan ibarettir. Eğer kendine kalsaydı, bundan da ibaret kalacaktı, emin ol. İlkel insan öyle yaparken modern insan da farklı yapmıyor. Hala tanrılar icad edip duruyor. Bu bağlamda tanrıları insanın yarattığı doğru. Ama bu yaratılan tanrıların içinde, alemlerin Rabbi olan evren Tanrısı yok.

(Ha bu arada, yanlış anlaşılmayayım, insanlar evrenin yaratılışını hiç düşünmediler anlamında değil bu. Yoksa düşündüler: Aristo, bir İlk Neden'den bahsetti, Plotinus Bir'den bahsetti, Spinoza, panteist bir evren tanrısından... Ama bunları din olarak nitelemek mümkün değildir, bu konumuzun duşında.)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili NOLAN, böyle olduğundan emin miyiz? Bu konuda ampirik bir gözlem var mı?

Benim yok mesela. Ben, eski insanların evrenin nasıl yaratıldığı konusunda bir ilgiye sahip olduklarını gösterir nitelikte bir bulguya rastlamadım. Bu konuda, ancak insanoğlunun kadim alışkanlıklarından hareketle bir sonuca varabiliyorum:

Eski insanların, hatta yeni insanların hiç de öyle bir evren tanrısı derdi olmadı. Onların tanrıdan anladıkları, işlerini görecek bir güçlü kişilikti: bir yakın çevre tanrısı, bir iltica tanrısı. Hiç de öyle evreni falan dert etmediler. Evren bir şekilde vardı işte. Ürünlerdeki bereketi, yağmuru, düşmanlarına galip gelmeyi dert ettiler. Onun için tanrıların hepsi böyle bereket tanrısı, savaş tanrısı falandır. Yarın karnını nerede doyuracağını bilmeyen insan, öyle evrenin nasıl olduğunu falan düşünmez.

Onlar kendilerine hariçten bildirilen evren Tanrı'larını da hürmetle yukarıya kaldırıp, yerine küçük, kolay yaklaşılır, yakın tanrılar koydular. Yukarıda

örneklerini sıraladığın Tanrıların çoğu, günlük ibadet tanrısı değildir.

Yahudiler Filistin'e geldiklerinde Baal'e yaklaştılar. Çünkü ekinleri yeşertecek bir bereket tanrısına ihtiyaçları vardı.

Hıristiyanlar kiliselerin mihraplarına boynu bükük Meryem ve kucağında çocuk İsa'nın heykellerini koydular. Tanrı ise, aksaçlı ve adaleli bir adam olarak yukarıdan onlara bakıyordu. Tapınmanın merkezinde değildi.

Hindular Brahman'a tapınmayı zor ve lüzumsuz buldular. Onun yerine 300 milyona yakın tanrılar yarattılar.

Bir Ulu Tanrı, Evren Tanrısı, Alemlerin Rabbi, Lord of Universe olan Tanrı'yı insanların yarattığını hiç sanmıyorum. İnsanların böyle bir derdi, bakış açısı yok, görmedim. Onlar hep işlerini görecek tanrıların peşinde oldular ve bu tanrının kim olduğunu pek de önemsemediler: birbirlerinden tanrılar ithal ettiler, gittikleri şehirlerin tanrılarına kurbanlar kestiler. Bugün de Türk kadınları pagan tapınak kalıntılarında adaklar adar, Makedonya Hıristiyanları, nefesi güçlü Müslüman hocalara okutmaya giderler.

Çok da gözünde büyütme, insan için Tanrı dediğin bundan ibarettir. Eğer kendine kalsaydı, bundan da ibaret kalacaktı, emin ol. İlkel insan öyle yaparken modern insan da farklı yapmıyor. Hala tanrılar icad edip duruyor. Bu bağlamda tanrıları insanın yarattığı doğru. Ama bu yaratılan tanrıların içinde, alemlerin Rabbi olan evren Tanrısı yok.

(Ha bu arada, yanlış anlaşılmayayım, insanlar evrenin yaratılışını hiç düşünmediler anlamında değil bu. Yoksa düşündüler: Aristo, bir İlk Neden'den bahsetti, Plotinus Bir'den bahsetti, Spinoza, panteist bir evren tanrısından... Ama bunları din olarak nitelemek mümkün değildir, bu konumuzun duşında.)

Peki senin bir tanrı olduğuna ve bu tanrının bazı insanları elçi seçtiğine dair ampirik bir gözlemin var mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili NOLAN, böyle olduğundan emin miyiz? Bu konuda ampirik bir gözlem var mı?.......

Sümer tabletleri veya Mısır hiyeroglifleri var..

Bir baş tanrı her zaman vardı..

Sümer'de Enlil'di bu,Babil'de Marduk..Bunlar kesin/net/bilimsel sonuçlar..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki senin bir tanrı olduğuna ve bu tanrının bazı insanları elçi seçtiğine dair ampirik bir gözlemin var mı?

Ampirik olarak yok. İntegral bir görüş sağladığı için beni tatmin ediyor. Elçinin mesajı, algılamalarımla uyum içerisinde. Herhangi bir tutarsızlık yok. Ama bu çok genel bir soru oldu, tartıştığımız şey daha spesifik, dar kapsamlı idi. Yani, "insanların bir evren tanrısı yaratmasının ampirik kanıtı var mı" sorusu. Konudan ayrılmamak için metafizik genişletmelerden kaçınalım.

Sümer tabletleri veya Mısır hiyeroglifleri var..

Bir baş tanrı her zaman vardı..

Sümer'de Enlil'di bu,Babil'de Marduk..Bunlar kesin/net/bilimsel sonuçlar..

Hayır onu demedim . Bir baş Tanrı her zaman var. Bu baş Tanrı'yı yaratmak insanların ilgisi miydi, onu sordum sadece. İyi hafta sonları.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ampirik olarak yok. İntegral bir görüş sağladığı için beni tatmin ediyor. Elçinin mesajı, algılamalarımla uyum içerisinde.

sen de mi inanmayanların kafalarının kesilmesi - karılarının kızlarının CARİYE yapılması - erkek çocuklarının KÖLE edilmesi - geriye kalanlardan da ZORBALIKLA CİZYE alınması gerektiğini düşünüyorsun ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayır onu demedim . Bir baş Tanrı her zaman var. Bu baş Tanrı'yı yaratmak insanların ilgisi miydi, onu sordum sadece. İyi hafta sonları.

Baş tanrıyı,tabi ki sıradan insanlar yaratmamıştır..Bu işin uzmanları olan din adamları yapmıştır bunu..

Bu sizin bahsettiğiniz bereket veya fırtına tanrıları,baş tanrı ile iletişime geçmek için bir aracı olarak kullanılmıştır..Tıpkı sonradan yaratılan peygamberlik kavramı gibi..!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ağızlara pelesenk olmuş,binlerce yıldır tartışılan şu kavramı bir açıklayalım..

M.Ö.2000 yılında Mısırlıya ''Tanrı nedir?'' diye soruyorsun..''Tanrı İsis'tir,Evren'i İsis yaratmıştır'' diyor..

M.Ö.3000 yılında Sümerliye ''Tanrı nedir?'' diye soruyorsun..''Tanrı Enki'dir,Evren'i Enki yaratmıştır'' diyor..

M.Ö.1500 yılında Hititliye ''Tanrı nedir?'' diye soruyorsun..''Tanrı Kumarbi'dir,Evren'i Kumarbi yaratmıştır''diyor..

M.Ö.1000 yılında Çinliye ''Tanrı nedir?''diye soruyorsun..''Tanrı Nü Wa'dır..Evren'i Nü Wa yaratmıştır''diyor..

M.S.100 yılında Romalıya ''Tanrı nedir?'' diye soruyorsun..''Tanrı Jüpiter'dir..Evren'i Jüpiter yaratmıştır''diyor..

M.S.1500 yılında Arabistanlıya ''Tanrı nedir?'' diye soruyorsun..''Tanrı Allah'tır..Evren'i Allah yaratmıştır''diyor..

Günümüzde bir deist ''Tanrı vardır ama Dünya ile uğraşmamaktadır'' diyebiliyor..Şimdi bu deistin Tanrı vardır söylemindeki tanrı,hangi tanrı?Mısır'ın tanrısı mı,Çinlinin tanrısı mı?

Günümüzde bir agnostik ''Tanrı olabilir veya Tanrı bilinemez''diyebiliyor..Tamam da olabilir veya bilinemez olan tanrı,hangi tanrı?Romanın tanrısı mı,Sümerin tanrısı mı?

Gördüğünüz gibi,örneklerle birşey anlatmaya çalışıyorum..Anlatmaya çalıştığım şey şu;TANRI YOKTUR,TANRILAR VARDIR..Bu tanrıların hepsi de,belli bir zaman aralığında,belli bir yerde tapınılan somut veya soyut kavramlardır..

Bu gerçeğe rağmen,ısrarla tek bir tanrıdan veya tek bir yaratıcıdan bahseden birisi;cehaletini ifşa eder sadece..

Sorunu biraz değiştirelim sevgili nolan,

"Tanrı nedir" diyen bir insanın "Tanrı" bilgisi nereden geliyor? Neden bir veya birkaç "Tanrı" olmak zorunda?

Aslında hepsi aynı kapıya çıkıyor. Ademoğlu Yaradan'ından habersiz olsaydı Tanrılar üretmezdi. Çıkış noktaları hep aynı, sadece elitler ve din adamlarının kişisel çıkar uğruna dönüştürdüğü kavramlar bunlar.

Sonuçta bilinen bir "Tanrı" kavramı var ve asıl önemli ve hayati nokta burada..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ampirik olarak yok. İntegral bir görüş sağladığı için beni tatmin ediyor. Elçinin mesajı, algılamalarımla uyum içerisinde. Herhangi bir tutarsızlık yok. Ama bu çok genel bir soru oldu, tartıştığımız şey daha spesifik, dar kapsamlı idi. Yani, "insanların bir evren tanrısı yaratmasının ampirik kanıtı var mı" sorusu. Konudan ayrılmamak için metafizik genişletmelerden kaçınalım.

Hangi elçi? Neymiş verdiği mesaj? Bir de elçi olduğunu nereden biliyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sorunu biraz değiştirelim sevgili nolan,

"Tanrı nedir" diyen bir insanın "Tanrı" bilgisi nereden geliyor? Neden bir veya birkaç "Tanrı" olmak zorunda?

Aslında hepsi aynı kapıya çıkıyor. Ademoğlu Yaradan'ından habersiz olsaydı Tanrılar üretmezdi. Çıkış noktaları hep aynı, sadece elitler ve din adamlarının kişisel çıkar uğruna dönüştürdüğü kavramlar bunlar.

Sonuçta bilinen bir "Tanrı" kavramı var ve asıl önemli ve hayati nokta burada..

Yani bu tanrı kavramından senin kişisel bir çıkarın yok mu?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yani bu tanrı kavramından senin kişisel bir çıkarın yok mu?

Tabi ki yok.

Ne çıkarım olabilir ki? Siz inansanız ben ne kazanmış olacam inanmasanız ne kaybetmiş olacam.

Ben Tanrı ve mı yok mu tartışmasının sizler tarafından da aşılması gerektiği kanaatindeyim.

Kabul edin veya etmeyin bir kural koyucu var. Dünya üzerinde patronunuz, müdürünüz, başbakan, bakan, rektör vs basit bir insan ve siz onlar ne derse yapmak zorundasınız. Sistemi sorgulamanız neyi değiştiriyor. Adamlar ne isterse o oluyor.

Bir insanın kurallarına uyuyorsunuz ama Allah'a iman ve onun kuralları size ağır geliyor.

Zaman daralıyor. Kendi nefsimle birlikte sizi de uyarıyorum sağduyu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ağızlara pelesenk olmuş,binlerce yıldır tartışılan şu kavramı bir açıklayalım..

M.Ö.2000 yılında Mısırlıya ''Tanrı nedir?'' diye soruyorsun..''Tanrı İsis'tir,Evren'i İsis yaratmıştır'' diyor..

M.Ö.3000 yılında Sümerliye ''Tanrı nedir?'' diye soruyorsun..''Tanrı Enki'dir,Evren'i Enki yaratmıştır'' diyor..

M.Ö.1500 yılında Hititliye ''Tanrı nedir?'' diye soruyorsun..''Tanrı Kumarbi'dir,Evren'i Kumarbi yaratmıştır''diyor..

M.Ö.1000 yılında Çinliye ''Tanrı nedir?''diye soruyorsun..''Tanrı Nü Wa'dır..Evren'i Nü Wa yaratmıştır''diyor..

M.S.100 yılında Romalıya ''Tanrı nedir?'' diye soruyorsun..''Tanrı Jüpiter'dir..Evren'i Jüpiter yaratmıştır''diyor..

M.S.1500 yılında Arabistanlıya ''Tanrı nedir?'' diye soruyorsun..''Tanrı Allah'tır..Evren'i Allah yaratmıştır''diyor..

Günümüzde bir deist ''Tanrı vardır ama Dünya ile uğraşmamaktadır'' diyebiliyor..Şimdi bu deistin Tanrı vardır söylemindeki tanrı,hangi tanrı?Mısır'ın tanrısı mı,Çinlinin tanrısı mı?

Günümüzde bir agnostik ''Tanrı olabilir veya Tanrı bilinemez''diyebiliyor..Tamam da olabilir veya bilinemez olan tanrı,hangi tanrı?Romanın tanrısı mı,Sümerin tanrısı mı?

Gördüğünüz gibi,örneklerle birşey anlatmaya çalışıyorum..Anlatmaya çalıştığım şey şu;TANRI YOKTUR,TANRILAR VARDIR..Bu tanrıların hepsi de,belli bir zaman aralığında,belli bir yerde tapınılan somut veya soyut kavramlardır..

Bu gerçeğe rağmen,ısrarla tek bir tanrıdan veya tek bir yaratıcıdan bahseden birisi;cehaletini ifşa eder sadece..

Günümüzde bir agnostik ''Tanrı olabilir veya Tanrı bilinemez''diyebiliyor..Tamam da olabilir veya bilinemez olan tanrı,hangi tanrı?Romanın tanrısı mı,Sümerin tanrısı

mı?

hemene veriyim cevabı olası her tanrı iyi kötü bağışlayıcı değil (olası her sıfat veya aralarında kalan durumlar)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tabi ki yok.

Ne çıkarım olabilir ki? Siz inansanız ben ne kazanmış olacam inanmasanız ne kaybetmiş olacam.

Ben Tanrı ve mı yok mu tartışmasının sizler tarafından da aşılması gerektiği kanaatindeyim.

Kabul edin veya etmeyin bir kural koyucu var. Dünya üzerinde patronunuz, müdürünüz, başbakan, bakan, rektör vs basit bir insan ve siz onlar ne derse yapmak zorundasınız. Sistemi sorgulamanız neyi değiştiriyor. Adamlar ne isterse o oluyor.

Bir insanın kurallarına uyuyorsunuz ama Allah'a iman ve onun kuralları size ağır geliyor.

Zaman daralıyor. Kendi nefsimle birlikte sizi de uyarıyorum sağduyu.

Yokmuş, emin misin? Ölünce sonsuza kadar zevk ve sefa içinde geçecek bir hayat beklentisi içinde değil misin? Yaptığın her şey bu hayal için değil mi? Hatta gelip burada arap putunun reklamını yapman da sevap toplayıp kapağı arabın hayali cennetine atmak ve hayali cehenneminden yırtmak için değil mi?

Demek ki neymiş? Senin yaptığın her şey aslında kişisel çıkarın içinmiş.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sorunu biraz değiştirelim sevgili nolan,

"Tanrı nedir" diyen bir insanın "Tanrı" bilgisi nereden geliyor? Neden bir veya birkaç "Tanrı" olmak zorunda?

Aslında hepsi aynı kapıya çıkıyor. Ademoğlu Yaradan'ından habersiz olsaydı Tanrılar üretmezdi. Çıkış noktaları hep aynı, sadece elitler ve din adamlarının kişisel çıkar uğruna dönüştürdüğü kavramlar bunlar.

Sonuçta bilinen bir "Tanrı" kavramı var ve asıl önemli ve hayati nokta burada..

Anlatmaya çalıştığımı anlamamışsınız..Bir sümerli,başka bir sümerliye ''Tanrı nedir?'' diye filan sormaz..Bunu ben,Tanrı kavramını açmak için yazdım sadece..

Siz tümdengelim mantığı yürütüp,bir yorumda bulunuyorsunuz ama bu çok saçma..Tek bir Tanrı var ve onun adı da Allah deyip,sonrasında yaşanan insanlık tarihini böyle yorumlamaya kalkarsanız,kendinizi rezil edersiniz..İnsanlık tarihi,antik tarih böyle yorumlanamaz..Yapacağınız şey,tümevarım olmalıdır..Yani binlerce yılı iyi analiz edip,bir sonuca varmanız lazım..Varacağınız nihai sonuçta,MUTLAKA ATEİZM olacaktır..

hemene veriyim cevabı olası her tanrı iyi kötü bağışlayıcı değil (olası her sıfat veya aralarında kalan durumlar)

Anladıysam imam oluyum :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yokmuş, emin misin? Ölünce sonsuza kadar zevk ve sefa içinde geçecek bir hayat beklentisi içinde değil misin? Yaptığın her şey bu hayal için değil mi? Hatta gelip burada arap putunun reklamını yapman da sevap toplayıp kapağı arabın hayali cennetine atmak ve hayali cehenneminden yırtmak için değil mi?

Demek ki neymiş? Senin yaptığın her şey aslında kişisel çıkarın içinmiş.

Cidden kişisel çıkarım yok sevgili sağduyu.

Bonus sevap peşinde değilim. İçinde yaşadığımız hayat sonlu. Ölümden korktuğumdan değil de sonrasını düşündüğümden sizi de uyarma gereği duyuyorum hepsi bu. Sonuçta ölüm ve bu mekanizma bizim eserimiz değil. Belki senin savunduğun gibi yok oluruz ama olmama ihtimalini de düşünmeni istiyorum hepsi bu.

Biliyorum inanmıyorsun bana ama cidden maddi manevi çıkar peşinde değilim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...