Jump to content

Kendimi gelistirmek istiyorum.


Recommended Posts

Merhaba.

Kendimi tekrar gelistirmek istiyorum ve egitim alaninda belki baska dallarda ilerlemek istiyorum.

Ama malesef önüme engeller cikiyor.

Okul senelerim baya geride kaldi artik, ders calisma disiplinini kaybetmisim. Özelikle matematikte pratik düsünme kapasitem baya körermis, eskiden kapali gözlen cözebilecegim basit mantik gerektiren islemlerde sikinti cekiyorum.

Benzer bir durumda oldunuz mu ? Eski halimi nasil geriye getirebilirim ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eski haline dönemezsin ve dönmemelisin de ama yeni halinden yararlanmasını öğrenebilirsin.

Her yaşın kendine göre bir bilgeliği var. Yaşın kaç bilmiyorum ama, gençliğinden daha bilge biri olduğuna eminim.

Bu iletiyi yazman ve sorununa çözüm araman bile daha bilge biri olduğunu gösteriyor.

Okuyarak kendini yetiştirebilirsin. Kendini yetiştirmede en kolay, en ucuz ve en etkili yöntem okumaktır.

Başarılar dileğiyle...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Merhaba.

Hangi alanda kendinizi geliştirmek istediğinizi belirtmemişsiniz. İnsanların en çok geliştikleri alan genellikle ilgi duydukları alanlardır. Misal Semih Saygıner. Adam bilardo oynamaya başladığında henüz Türkiye'de fedarasyon bile yokmuş. İlgi duyduğu alanda devam ederek (sevdiği için) gelişimi de ilerlemiş. Biliyorsunuz dünya şampiyonlukları ve sayısız ödülü var. Uç bir örnek gibi görünse de aslında hiç değil. O bizim tembelliğimiz.

Genel anlamda kendinizi geliştirmeyi (genel kültür vs.) istiyor fakat sıkıntı yaşıyorsanız hafızanız için küçük egzersizler yapın. Unutma probleminiz varsa tabi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eski haline dönemezsin ve dönmemelisin de ama yeni halinden yararlanmasını öğrenebilirsin.

Her yaşın kendine göre bir bilgeliği var. Yaşın kaç bilmiyorum ama, gençliğinden daha bilge biri olduğuna eminim.

Bu iletiyi yazman ve sorununa çözüm araman bile daha bilge biri olduğunu gösteriyor.

Okuyarak kendini yetiştirebilirsin. Kendini yetiştirmede en kolay, en ucuz ve en etkili yöntem okumaktır.

Başarılar dileğiyle...

duygulandım :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

sevgili gaelo ben 26 yaşındayım ve elektrik-elektronik mühendisliği 1. sınıfım.
şu ara yaz okuluna devam ediyorum ve aldığım ders calculus1 ve üstelik %100 ingilizce.
geçmişim heba ve heder edilmiş senelerden ibaret. alkolizm illetinden muzdaripim ve hala daha tam anlamıyla kurtulmuş değilim. daha demin az kalsın aklım çeliniyordu. gidip 2 liraya kolonya alıp götürecektim. ama dirayet gösterip o anki krizsel vaziyeti atlatmayı başardım.

2005'ten beri üniversite okuyorum, sene 2015. bu 3. üniversitem. 2 bölüm terkettim. okuyamadım doğrusu. kendimi kötü alışkanlıklara kaptırmıştım. şehirdışında ailemin gözetiminden uzak olmam ve kötü arkadaşlıkların tesiriyle çok şanssız ve bahtsız bir 10 senem geçti. buradan mezun olursam 30 yaşında okulum bitmiş olacak. kimilerine göre çok geç bir yaş. hayata çok geç atılıyorsun gibisine tenkit ediyorlar. ben yine de iyimserim ve umudumu yitirmedim. azmederek hakkıyla ve layıkıyla elektronikten mezun olacağım diye umuyorum.

dedim ya 10 senedir neredeyse alkol tüketiyorum. bir 3-4 ay da uçucu madde deneyimin oldu.(bally) böylece zekam eski kıvraklığını yitirdi mi emin değilim. çünkü herkesin hayal edipte kazanamadığı bölüme 4 aylık bir hazırlık süreci neticesinde yerleştim. demek ki zeka kıvılcımlarımı muhafaza ediyorum. ama kuşku da duymuyor değilim. unutkanlık başgösteriyor gibi geliyor son zamanlarda. o da hala alkolü bırakmamış olmamdan kaynaklı. psikiyatristimin dediğine göre bunama başlangıcı yaşıyor olabilirmişim. buna gülüp geçtim ama aklımda acaba diye soru işareti olmuşmadı da değil.

ben öncelikle kendime söz veriyorum. küllerinden yeniden doğmak için geç değil. ilk gençlik yıllarımı geride bıraktığıma göre, geçmişten ders ve ibret alarak ileriki adımlarımı daha sağlam basmak gerektir. ne de olsa umutsuzluk mezarlıkta vardır. ve gençlik enerjimi yeniden başlamak için beni motive ediyor.

ben de senin gibi kendimi geliştirmeye ve hep öğrenmek modunda kalmaya hevesli biriyimdir. ama bunu disiplinli ve sistematik biçimde kuvveden fiile çıkaramadım. yani hep plan, program aşamasında kaldı ve gerçekleştiremedim, hayalde kaldı.

hayatımda disiplini tahakkuk ettireceğim ve irademe sahip bir birey olarak hayatımı yoluna ve düzenine koyacağım inş.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konuyla ilgil olduğu ve konuya yazılanlar doğrultusunda bir kaç ekleme yapmak istiyorum.

2005'ten beri üniversite okuyorum, sene 2015. bu 3. üniversitem. 2 bölüm terkettim. okuyamadım doğrusu. kendimi kötü alışkanlıklara kaptırmıştım. şehirdışında ailemin gözetiminden uzak olmam ve kötü arkadaşlıkların tesiriyle çok şanssız ve bahtsız bir 10 senem geçti. buradan mezun olursam 30 yaşında okulum bitmiş olacak. kimilerine göre çok geç bir yaş. hayata çok geç atılıyorsun gibisine tenkit ediyorlar. ben yine de iyimserim ve umudumu yitirmedim. azmederek hakkıyla ve layıkıyla elektronikten mezun olacağım diye umuyorum.

Bu görüş toplumumuzda çok yaygın ve yanlış bir görüştür. [Geç kalmışsın] Neye göre kime göre? Komşunun çocuğuna göre mi? Saçmadır.

Hiçbir zaman hiçbirşey için geç kalınmış değildir. Toplumun ve onlara ait dogmaların size dayattıklarına karşı boyun eğmeyin. Samimiyet derecesine göre bu tip laflara cevabı tokat gibi yapıştırın.

İnsanlar sizin neyi kaç yaşında yaşayacağınıza karar veremez. Bu sizin hayatınız. Mevcut gelişme ve yaşananlar bunu gerektirmiş bu sonucu ortaya çıkarmış olabilir ama kendinizi başkalarına yargılatmayın. Kimse hayatınız hakkında yargı dağıtamaz onlara haddini bildirmekten çekinmeyin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yaşam döngüsel yineleme aşamalarından oluşuyorsa, bir defa daha aşık olmak denenebilir. :)

örn. Johann Wolfgang von Goethe 72 yaşındayken, 19 yaşındaki Ulrike von Levetzow'a aşık olup evlenme teklif etmiş.

https://en.wikipedia.org/wiki/Ulrike_von_Levetzow

ha..gönül yaraları acıdır.

ki örn. reddedilen Goethe bir ağıt yazmış..Marienbad Ağıdı (Marienbader Elegie)

yani belki de dinsel veya doğasal bir aşka yönelmek de düşünülebilir.

sonuçta..aşk olmadan yaşanmaz..

bir de şu terk edilmek olmasa. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konuyla ilgil olduğu ve konuya yazılanlar doğrultusunda bir kaç ekleme yapmak istiyorum.

Bu görüş toplumumuzda çok yaygın ve yanlış bir görüştür. [Geç kalmışsın] Neye göre kime göre? Komşunun çocuğuna göre mi? Saçmadır.

Hiçbir zaman hiçbirşey için geç kalınmış değildir. Toplumun ve onlara ait dogmaların size dayattıklarına karşı boyun eğmeyin. Samimiyet derecesine göre bu tip laflara cevabı tokat gibi yapıştırın.

İnsanlar sizin neyi kaç yaşında yaşayacağınıza karar veremez. Bu sizin hayatınız. Mevcut gelişme ve yaşananlar bunu gerektirmiş bu sonucu ortaya çıkarmış olabilir ama kendinizi başkalarına yargılatmayın. Kimse hayatınız hakkında yargı dağıtamaz onlara haddini bildirmekten çekinmeyin.

ben de sizin gibi düşünüyorum. sağolun, varolun.

post modern zamanlarda yaşıyoruz ve artık eski 20'li yaşlar, yeni 30'lu yaşlar oldu. bağımlılıktan kurtulmak yolundayım ve maddeye karşı başarı kazanmaya başladığımda yeni bir hayata yelken açıyor da olacağım. bu beni ümide sevkediyor. bir ışık daha var sonunda görüyorum, hissediyorum.

avrupa'da, aslında refah düzeyi yüksek ülkelerde benim durumum pek yadırganmaz ve yargılanmaz. dediğiniz gibi ülkemiz gibilerinde bu türden bir anlayış mevcut.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yaşam döngüsel yineleme aşamalarından oluşuyorsa, bir defa daha aşık olmak denenebilir. :)

örn. Johann Wolfgang von Goethe 72 yaşındayken, 19 yaşındaki Ulrike von Levetzow'a aşık olup evlenme teklif etmiş.

https://en.wikipedia.org/wiki/Ulrike_von_Levetzow

ha..gönül yaraları acıdır.

ki örn. reddedilen Goethe bir ağıt yazmış..Marienbad Ağıdı (Marienbader Elegie)

yani belki de dinsel veya doğasal bir aşka yönelmek de düşünülebilir.

sonuçta..aşk olmadan yaşanmaz..

bir de şu terk edilmek olmasa. :)

ne güzel yazmışsınız.

insan yaşlansa bile, gönlü paslanmaz. goethe şair ruhlu biri olarak kalbi her daim aşka kapıları açıkmış demek ki.

terkedilmek konusu beni de yaralıyor. karşılıksız bir aşk tutulmasından henüz yakayı sıyırmış sayılırım. o da bana çok koydu. ama şimdi atlattım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

ben 26 yaşındayken bunalımlıydım ve kendimi de yaşlı hissediyordum.

annem babam bana hep " oku, çalış, evlen" diyorlardı.

şu anda yaşım 40'a gidiyor.

yaşlanmayı kendime yakıştıramıyorum.

sanki yaşlı dünya beni terk ediyor.

26 yaşında olmak için veya anne babamı geri getirmek için ya da sonsuz bir gençlik için canımı vermeye hazırım.

neyse.. konu dışına çıktım.. bu kadar. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

2005'ten beri üniversite okuyorum, sene 2015. bu 3. üniversitem. 2 bölüm terkettim. okuyamadım doğrusu. kendimi kötü alışkanlıklara kaptırmıştım. şehirdışında ailemin gözetiminden uzak olmam ve kötü arkadaşlıkların tesiriyle çok şanssız ve bahtsız bir 10 senem geçti. buradan mezun olursam 30 yaşında okulum bitmiş olacak. kimilerine göre çok geç bir yaş. hayata çok geç atılıyorsun gibisine tenkit ediyorlar. ben yine de iyimserim ve umudumu yitirmedim. azmederek hakkıyla ve layıkıyla elektronikten mezun olacağım diye umuyorum.

16 yasindan beri Üniversite mi okuyorsnuz ? Daha dogrusu 16 yasinda mi basladiniz üniversiteye :huh:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bende gerek okumaktan ve gerek gerçek manada okumaktan şu sıralar bezdim. Kafada dağıtamıyorum, dışarıda, boş zamanlarda aklım hep çalışma odamda kitaplarda,kod yazmada bir türlü kopamıyorum.İşin aslı öğrendiklerim uyguladıklarım yapmak istediğime yetmiyor çok sinirlenip gene aklım çalışma ortamına kayıyor.Hayatımdan kız arkadaşlarımı ve evlilik konusunuda çıkardım bu yüzden.Sanata bir süre kayayım dedim oda rahatlatmadı. Kafa dağıtmak için öneriniz varmı alkol kullanmamaktayım onuda belirteyim.

tarihinde Abdul Alhazred tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İçinde doğduğum şartlardan dolayı hayata 5-0 geriden başladım sayılır. bir sürü aile problemleri, alkolik bir baba, cahil bir ana, fakirlik, hayatım aklım başıma gelene kadar hep boka sardı. uzun süren ağır hastalıklardan geçtim, 3 tane ilk okul değiştirdim, en barbat ilk okullarda, meslek lisesinde okudum, hep pisliği üzerime çektim, mahallede, okulda hep kendim gibi kavga, dövüşe meraklı derslerle alakası olmayan boktan insanlarla arkadaşlık kurdum, zaten ezici çoğunluğu benim gibiydi. 18 yaşına geldikçe içimde bir noluyor lan diye bir ses yükselmeye başladı, 8 yaşında sigara içmeye başladım, 20 yaşında bir çok denemeden sonra bıraktım. sorguladım hayatı, ölümü, insanları, hayvanları, doğayı, uzayı, allah korkusundan titreyerek dinimi sorguladım.

20 yaşına geldiğimde karar vakti geldi ve eski hayatımı inançlarımla birlikte tamamen çatır çatır yaktım, küllerinden yep yeni bir hayat yaratmaya başladım. yeni doğmuş bir bebek gibi tükenmez bir merakla öğrenmeye başladım, kaybettiklerimi, eksikliklerimi, tek tek tespit ettim, yüze yakın din, bilim, felsefe kitapları okudum, sayısız belgesel, ilk okul, lise ders videoları izledim. matemaği neredeyse hiç bilmiyordum o kadar ki 5+1/3 ü akıldan toplayamazdım, ilk okul 3. sınıf kitaplarından, internetteki videolardan öğrenmeye başladım, aynı okuldaki gibi deftere kaydettim, unutmamak için düzenli tekrar yaptım, tam anlayarak lise son konularına 1 yılda geldim, hepsini adım adım ilmik ilmik aklıma işledim, sabahlara kadar ders çalıştım, sorular çözdüm. Çok zeki birisi olmadığımında farkına vardım, kapasitemin farkındayım, kendimi tanıdım.

şuan 27 yaşındayım, iyi olduğu söylenen üniversitelerden birinde elektronik mühendisliği öğrencisiyim, aynı zamanda çalışıyorum, iyide kazanıyorum, hiç kimseye muhtaç değilim, 28 de mezun olmayı ümit ediyorum, soranlara 7 yaşındayım diyorum :)

1 tane hayatımız var, onuda istediğimiz gibi yaşayamacaksak yaşamanın ne anlamı var, en çok istediğim şey ölmeden şu hayata bir imza çakmak, sonra yokluğun karanlık kollarına sonsuzluğa kendimi bırakmak.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Keyif almadığınız bir süreçte "yaşlanırsınız".

Başkasının işinde, evinde, koynunda, hayatında yaşlanırsınız.

Yaşadığınız andan keyif aldığınız ve yaptığınız veya ilgilendiğiniz işi zevkle yaptığınız sürece yaşınızın ve zamanın bir önemi yoktur. Matematik öğrenmek istiyorsanız, öğrendiğiniz ve uyguladığınız her küçük parçasından keyif alabilmelisiniz. Bunu matematik öğrenmek için değil, keyif almak için yapmalısınız. Siz keyif alırken, zaten ilerlediğinizi farkına bile varmayacaksınız.

Diğer türlü, en basit aksaklıklar bile karşınıza, aşmak zorunda olduğunuz ama hiç de aslında uğraşmak bile istemediğiniz bir duvar gibi dikilecektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Keyif almadığınız bir süreçte "yaşlanırsınız".

Başkasının işinde, evinde, koynunda, hayatında yaşlanırsınız.

Yaşadığınız andan keyif aldığınız ve yaptığınız veya ilgilendiğiniz işi zevkle yaptığınız sürece yaşınızın ve zamanın bir önemi yoktur. Matematik öğrenmek

istiyorsanız, öğrendiğiniz ve uyguladığınız her küçük parçasından keyif alabilmelisiniz. Bunu matematik öğrenmek için değil, keyif almak için yapmalısınız. Siz keyif alırken, zaten ilerlediğinizi farkına bile varmayacaksınız.

Diğer türlü, en basit aksaklıklar bile karşınıza, aşmak zorunda olduğunuz ama hiç de aslında uğraşmak bile istemediğiniz bir duvar gibi dikilecektir.

Lakin parasal faktorler, zevk konusunu ve yogunlastiginiz yada yogunlasmak istediginiz konudan saptirabiliyor. tarihinde Abdul Alhazred tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...