Jump to content

Öldürmek ve Yoksulluk


Recommended Posts

Merhaba arkadaşlar. Kafama takılan bir konuda yine görüşlerinize başvurmak istedim. Sorum şu:

İnsan hakları evrensel bildirgesinden "yaşama hakkı"nın çıkartıldığını ve tüm hukuk sistemlerinden cinayet/öldürme/yaralama/çalma vb suçların tanımlarının kaldırıldığını düşünün.

Bu durumda insanlar sosyal adaleti kendi elleriyle sağlamak suretiyle dünya genelinde yoksulluğu azaltabilirler miydi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Merhaba arkadaşlar. Kafama takılan bir konuda yine görüşlerinize başvurmak istedim. Sorum şu:

İnsan hakları evrensel bildirgesinden "yaşama hakkı"nın çıkartıldığını ve tüm hukuk sistemlerinden cinayet/öldürme/yaralama/çalma vb suçların tanımlarının kaldırıldığını düşünün.

Bu durumda insanlar sosyal adaleti kendi elleriyle sağlamak suretiyle dünya genelinde yoksulluğu azaltabilirler miydi?

Güçsüzlerin hepsi 1 yıl içinde ölürdü.

Devletler de bu öldürmeyi desteklerdi çünkü güçsüzler çok masraflı oluyorlar.

Sağlık ve vergi açısından.

Vergiyi en az ödeyenler, devletlerin sağlık sistemlerini en çok meşgul ediyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Güçsüzlerin hepsi 1 yıl içinde ölürdü.

Devletler de bu öldürmeyi desteklerdi çünkü güçsüzler çok masraflı oluyorlar.

Sağlık ve vergi açısından.

Vergiyi en az ödeyenler, devletlerin sağlık sistemlerini en çok meşgul ediyorlar.

Güçsüzden kastın ne? Fakirleri kastetmiyorsun umarım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Güçsüzden kastın ne? Fakirleri kastetmiyorsun umarım.

Güçsüzler avlanamayanlar, iyi beslenemeyenler, sık sık hasta olanlar, dikkatli davranmayanlar, sık sık kendi türüne ve diğer türlere elindekini kaptıranlar, av olanlar

Bu özellikler insanlarda hangi gruba denk geliyorsa onlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Güçsüzler avlanamayanlar, iyi beslenemeyenler, sık sık hasta olanlar, dikkatli davranmayanlar, sık sık kendi türüne ve diğer türlere elindekini kaptıranlar, av olanlar

Bu özellikler insanlarda hangi gruba denk geliyorsa onlar.

Anladım. Bu bahsettiklerinden zenginlerin arasında da var, fakirlerin arasında da var.

Güçlü bir yoksul güçsüz bir zengini öldürüp mallarına el koyabilir. Dünyanın pek çok yerinde olur bu. Kıyım konusunda da katılıyorum, devlet kısmı hariç.

Peki ya varlık dağılımı daha dengeli olur mu? Merak ettiğim konu bu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Anladım. Bu bahsettiklerinden zenginlerin arasında da var, fakirlerin arasında da var.

Güçlü bir yoksul güçsüz bir zengini öldürüp mallarına el koyabilir. Dünyanın pek çok yerinde olur bu. Kıyım konusunda da katılıyorum, devlet kısmı hariç.

Peki ya varlık dağılımı daha dengeli olur mu? Merak ettiğim konu bu.

Evet

Güç gücü dengeler.

Hiç kalabalık bir toplu taşıma aracında vücut sınırlarını aşan oldu mu?

Hepsi o tıkış tıkış ortamda neredeyse eşit bir dağılım gerçekleştirir.

Böyle bir kaosta da neredeyse eşit bir dağılım olur

Sen komşundan daha az ihtiyatlı ya da daha az güçsüz olamazsın ki.

Seni ezer geçerler.

Yan yana 10 komşu yaşıyorsanız her birinizde de eşitleyici özellikler olmalı.

Olmazsa güçlü olan çeker alır seni.

Yani şimdi hepimiz öyle değil miyiz?

Dışarıdaki mücadelelerimize her birimiz bilmem kaç adet domates, kaç gram et, kaç adet sebze vs yok ederek gitmiyor muyuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet

Güç gücü dengeler.

Hiç kalabalık bir toplu taşıma aracında vücut sınırlarını aşan oldu mu?

Hepsi o tıkış tıkış ortamda neredeyse eşit bir dağılım gerçekleştirir.

Böyle bir kaosta da neredeyse eşit bir dağılım olur

Peki şu anki eşitsizliklerin sebebini güçsüz insanların din, devlet, hukuk, ahlak vb şeylerle zorla hayatta tutulmasına bağlayabilir miyiz?

Herkes için adalet sağlamaya çalışma hevesi daha büyük adaletsizliklere sebep oluyor.

tarihinde ekremaktaş tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki şu anki eşitsizliklerin sebebini güçsüz insanların din, devlet, hukuk, ahlak vb şeylerle zorla hayatta tutulmasına bağlayabilir miyiz?

Herkes için adalet sağlamaya çalışma hevesi daha büyük adaletsizliklere sebep oluyor.

Şu anki eşitsizliğin ve saçmalığın nedeni tanrı inancı ve ahlak

İnsanlığı iki grup yönetir

Biri hanedanlar diğer tapınaklar

Bu iki grup parayı ve varlığı dağıtır istediğine

Diğer çoğunluğa da meşgul olacakları hikayeler, uğraşlar sunarlar.

Doktor who'da bir bölüm vardı

İnsanları gelip uyuşturup esir almış uzaylı bir ırk vardı

Herkesi bağlamışlardı

TV programları vs yaşıyorlar uyutuluyorlardı

Aynısı burada var.

tarihinde Strong Materyalist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Cezaları tayin etmek, Devletin var olma sebebidir, egemenlik yetkisiyle alakalıdır. Devlet mekanizmasının icat edilmesinin arkasında bu vardır zaten. Devlet kendi varlık sebebini ortadan kaldıramaz, kaldırması düşünülemez o zaman tam anlamıyla devlet olamaz.

Egemenlik yetkisinden bu bağlamda kendi rızasıyla vazgeçecek devlet/ler olamaz .

Ama fanteziniz olarak varsayalım.

Strong gibi tamamen hayalgücüme dayalı tahminler şunlar ölür şunlar yaşar tarzı bir yaklaşımda bulunmayacağım.

Tarihte böyle durumlar yaşandı. Devletin ortaya çıkış teorilerine girmeyeceğim, yalnızca tarihte gözlemlediğimiz tarihsel olgulara bakalım.

Yerleşik hayata geçişle birlikte, mülkiyet kavramı, insan ilişkileri arasındaki bağlantının artması, kalıp hatta yazılı kuralların ortaya çıkmasını zorunlu kılmıştır. Aksi halde şehir hayatına geçen insanların birarada yaşayıp medeniyet/ler kurması beklenemezdi.

(avcı ve toplayıcı grup birbirinden dağınıktır av nerede bulacağı belirsiz ama tarım toplumu bir arada yaşamak zorundadır ve o yüzden belirli kurallar zaman içinde icat edilmiştir.)

Adeletin Dağıtımı :

İnsanlar kendi adaletlerini dağıttığı bir zaman aralığı vardı hatta tarihte devlet yetersiz kaldığında bu kendi kendine adalet dağıtma mekanizması -bizzat ihkak-ı hak hortlatılmıştır.

Genelde bu adalet dağıtma işi tek başına olması düşünülemez her zaman gruplaşmalar vardır. Birey olgusu yoktur çünkü bireyin hayatta kalma şansı yoktur aynı hayvanlar alemi gibi. Sürüden ayrılırsan kurt kapar.

Kan davalarının temelinde bu vardır. Birey yoktur grup vardır, gruba yapılan hareket bireye yapılmıştır. Adelet dağıtan, ceza veren bir otorite devlet ortada olmayınca otorite en güçlü gruba transfer olur, ceza verme yetkisi adeta mahaleye hükmeden ailelere sülaleye, belirli bir gruba geçer, seferoğulları, tellioğulları gibi.

Aslında ortada adalet olmaz, güçlü olan grubun zayıf olanı ezmesi, çiğnemesi söz konusudur.

Gücü elinde bulunduran gruplar arasından tarihte Hammurabi gibi bir adam çıkar Durun Der ! Ben devletim ! gücümü tanrıdan alıyorum ! Bundan sonra kendi başınıza adalet dağıtma devri bitmiştir, Adaleti bizzat ben dağıtacağım bunu da bana tanrı gösterdi alın yazılı tabletleriniz de burda. Göze göz dişe diş. Göz çıkartanın gözü çıkartılır....(dinler de bu ilkel hukuk sistemi üzerine kuruludur.)

Gücü elinde bulunduran grup ve onun temsilcisi büyüğü, devlet vazifesine soyunacaktır. Bunun yazılı veya sözlü olması bir şeyi değiştirmez. Grup ya aile büyüğünü monark yapar ya oligarşiyle yönetir. Bir mahalledeki 3 degisik mafya babası gibi ya birbirlerini yerler ya paylaşırlar, sonuç olarak bireysel adalet dağıtımı falan olmaz tabiri caizse mayfa vari grup bazlı devletçikler oluşacaktır.

Bu tarz keyfiyetin olduğu yerde ise tam anlamıyla adalet dağıtılamaz yoksul yoksul kalmaya devam eder hatta gelir-gider adaletsizliği de katlanır, yoksulluk artar. Burada temelde değişen bir şey olmaz aslında sadece egemenlik daha kötü bir biçimde el değiştirir, o yüzden kişilerin üzerinde halkın ortak iradesine dayanarak kurulan, monarkın bile iradesini sınırlayan hatta onu ortadan kaldıran hukuk devleti anlayışı zaman içinde gelişmiştir. Egemenlik kişi ve gruplardan kurtarılarak soyut anlamda topluluğa endekslenir, tabiki bunun için sisteme uyulması şarttır. (Türkiyede niye uyulmadığı, niye devlet içinde mafyacıklar çıktığı özel inceleme konusu ayrı bir başlıktır, Aslında şuan varsayımınız ülkemiz bazında hakikat, insan haklarını tanımayan, kendi koyduğu kuralları bile işine gelmediğinde tanımayan, keyfi, kendi adaletini milletten bağımsız dağıtan bir grubumuz var, sembolü de ampul. Siz söyleyin Yoksuluğu azalttılar mı ?

tarihinde Fellix tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ne demek istedin sen şimdi felix?

Devlet olmalıdır olmazsa olmaz adlı bir kompozisyon yazısıyla ne demek istedin?

Teorik olarak devlet ve kurallardan haz etmiyorum, din de aynı şekilde bunlar mevcut statükoyu koruyorlar. Hepsinin yok olmasını isterdim, bireyin tamamen özgür olmasını. Hepsi bireyin üzerindeki keneler gibi.

Anoloji yaparsam dini kenesini artık yok edebiliriz, bu bizi öldürmez güçlendirir. Çünkü panzehiri geliştirildi, dünyayı açıklama ve yorumlama konusunda elimizde dinden daha iyi bir araç var bilimsel metotlar ve artık iktidarlar otoritelerini sağlamak için dini mutlak zorunluluk olarak kullanmak zorunda değiller, artık onların bile ihtiyacı yok, iktidarların k. yalayıcısı-koltuk değneğini olan bu kurumu bir kenara fırlatabilirler ama hala kullanışlı gördükleri için kullanmaya devam ediyorlar.

Kısaca özetlersem

Otoriteyi ve kuralları ortadan tamamen ortadan kaldırma pratik açıdan bakıldığında bu şu an mümkün gözükmüyor. Yine analoji yapıyorum, Devlet bir mafyaysa, onu ortadan kaldırdığımızda daha kontrolsüz bir mafya geleceğini öngörebiliriz, onu da yukarıdaki yazımda izah ettim.

Şu anki modelde Necessary evil, ehveni şerh konumunda. Neden ? çünkü şu anki devlet-egemenlik gücü soyutta olsa meşruiyetini artık tanrıdan değil ortak iradeden alıyor ve sorumluluğu da halka karşı, devleti yönetlerin de üzerinde evren yasaları gibi yasalar var farkı bu yasalar soyut ve değişken ve buna devletin yöneticileri dahil herkesin uyması bekleniyor, egemenlik yetkisi parçalı dengeler ve frenler sistemi üzerine kurulu - yasama yasa çıkartır ama yürütemez, yürütme yürütür ama yasamaya karşı sorumludur, yargınin elinde fiili güç yoktur ama bu ikisini denetler....İşte Hukuk devleti olmaz ve işletilmezse, tayyibin, ahmetin, osmanın...bir grup ergenin devleti haline dönüşür, adına devlet demesen de, de facto kendiliğinden oluşur, gücü eline geçiren istediğini uygular.

Bu gerekli şeytanı kaldırmak, teoride-gelecekte istediğim bir şey, bir gün insanlık yaşayabilirse o konuma geleceğini ütopik olarak düşlüyorum, o bilinç seviyesine geldiğimizde onu yok edeceğiz ancak şu an dediğim gibi,

Kuralların yazılı olmaması veya devleti ortadan kaldırmamız bir şeyi değiştirmeyecek , yalnızca onları sözlü geleneksel veya tamamen keyfi forma dönüştürecek ve grup bazlı daha kötü bir biçimde yeniden hortlatacaktır.

tarihinde Fellix tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...