Jump to content

İslam ve antik dinler


Recommended Posts

Çok uzun zaman önce, çok fazla yağmur yağdı. Sular önlerin kattıklarını götürüyorlardı. Bir mağaraya doluşan çamur, insana benzer bir kayayı kapladı ya da insana benzer bir yarığı doldurdu. Rüzgar balçığa şekil verdi, güneş balçığı pişirdi ve 9 ay sonra balçık bir insana dönüştü. Bu insanın adı ay atam idi. Bir süre sonra, su, rüzgar, toprak ve güneş bir başka insan daha yarattılar. Bu da ay atamın eşi olan ay va hatundu. Ay atam ve ay va hatun yarısı erkek, yarısı kız olan 40 çocuk yaptılar. Bu çocuklar evlendiler ve çoğaldılar. Ay atam ve ay va hatun ölünce, mağaraya gömüldüler. Altın kapılar ile kapattılar ve etrafını çiçekler ile süslediler.

Tek tanrılı dinlerde ise: tanrı, durup dururken: ben bir insan yaratçam dedi. Balçığı insan şekline soktu ve ruh üfledi. Yalnız başına sıkılacağını düşündüğü insandan bir de eş yarattı. Adları adem ve havva idi. Bunlar saçma bir sebepten, sonsuza değin bulunmak üzer konuldukları cennetten kovulunca, yeryüzüne indiler ve ürediler. Çocukları da yine birbirleri ile ürediler.

Türklerdeki ay atam ve ay va hatun inancı, islamın etkisi ile üretilmiş gibi duruyor. Diğer motifleri çok benzemese de, çamurdan yaradılış, tufandaki gibi çok yağmur yağması ve isimlerin ilginç biçimde benzeşmesi dikkat çekici. Masallar birbirine girmiş ve toplama bir yaratılış masalı çıkartmış gibi duruyor.

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

Orpheus, bir yılan tarafından ısırılarak ölen karısı Eurydike'yi ölüler ülkesinden almak için yeraltı tanrısı Hades'e başvurur. Hades, ölüler ülkesinde olduğu süre boyunca, geriye dönüp bakmaması koşulu ile isteğini kabul eder. Orpheus, karısı ile dönerken, bir sebepten arkasına bakınca, karısını tamamen kaybeder ve zeusun yıldırımları ile can verir.

Bergama'da, bir yanı çınar, bir yanı ıhlamur olan, birbirine dolanmış ve bir bütün olmuş iki ağacın hikayesi şu şekildedir: Philemon ve Baukis adlarında, birbirini hala ilk günkü gibi seven, çok yaşlı bir çift varmış. Philemon gün boyu tarlada, Baukis de evde ocağın başında ter dökermiş. Zeus ve Hermes bir gün bu çiftin bulunduğu köye inerler ve kapıları sırayla çalarlar ve tanrı misafiri olduklarını söylerler. Çaldıkları her kapı, geresin geriye yüzlerine kapanır. En son çaldıkları kapı bu sevimli çiftinkidir. Eve davet edilirler, yemek hazırlanır ve yenilir, şaraplar içilir. Fakat içildikçe azalması gereken şaraplar, sürekli artar. Çift, misafirlerinin sıradan birileri olmadığını anlarlar. Zeus ve Hermes çifti dışarı, köyün yamacında bulunduğu tepeye çıkartır. Dönüp köye baktıklarında, diğer bütün evlerin sular altında kaldığını görürler, kendi evlerinin yerinde ise mermerden bir tapınak yer almaktadır. Z çifte bir dilekleri olup olmadığını sorar. Çift, biz hep beraberdik, bundan sonra da beraber olmak isteriz derler. Z onları tapınağa bekçi kılar ve öldüklerinde de, onları, sözü edilen ağaçlara dönüştürür.

İncilde; rab, ibrahim ile iken sodom ve gomorraya iki melek gönderir, ibrahim ile anlaşmasına göre, orada 10 doğru kişi bulsa, kenti yıkmayacaktır. Melekler, akşama lutan yanına varır, bu sırada kentin erkekleri de melekleri düzeltmek için lutun evini basarlar. Melekler luta kimi ver kimi yoksa alıp kaçmasını, dağa çıkmasını söyler, yoksa o da kentle beraber ölecektir. Lut, dağa çıkamayacağını ama yakındaki bir başka kente gidebileceğini söyler. Melekler kabul eder, fakat giderken arkasına bakmamasını söyler. Lut denileni yapar, fakat karısı dönüp arkasına baktığında tuz kesilir. Kent ise gökten yağan ateşli kükürt altında helak olmuştur.

İslamda, yine melekler ve pompacı kent halkı söz konusudur. Bu sefer İbrahim ile tartışanlar meleklerdir, allah değil. Lut'un karısının kurtulamayacağı da zaten en baştan bilinmektedir(ankebut 32-33, hud 81). Kent üzerine pişmiş topraktan taşlar yağdırılır.

arkaya bakma ve kötü kent halkınını helak edilmesi konuları birbirine girip yeni masallar üretmiş.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

Mitlerin hepsi birbirine benzer. ​

Atların, eşeklerin Allah tarafından yaratıldığı yazıyor olabilir, bir gönderme olabilir diğer inançlara.

Yine tavuk mu yumurtadan çıktı, yumurta mı tavuktan mevzusuna geri dönüştür aslında bu konu, bana göre.

Gılgamış Destanını açıkçası lisede okumuştum, anımsayamıyorum pek fazla fakat Muazzez İlmiye Çığ Allah'ın isimlerinin bu destandan öne geldiğini savunurken İslama bağlı biri de "hayır, onlar Allah'ın sıfatlarıdır ve hepsi ayrı ayrı tanrısallaştırılmıştır zaman içinde." diyebilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Musa,İsa ve Muhammed diye birileri hiç yaşamadı..Bu isimler,tamamen bir mit..

Yahudilerin,hristiyanların ve müslümanların ortak tanrısının adı da Dionysus'tur....Aslında bu üç dinin tanrısının adının Yehova olduğunu düşünüyordum ama size belirttiğim kitabı okuyunca fikrim değişti..Yehova ve Dionysus konusu çok karışık..Hiç girmiyorum buna..

Dionysus konusunda da %90 eminim..Dediğim kitapta yahudilerin ve hristiyanların tanrısının adının Dionysus olduğuna dair ciddi deliller var..Peki müslümanların Tanrı'sının adının Dionysus olduğunu nereden çıkarıyorum?Bunu Herodot'tan öğreniyoruz..Yazdığı ''tarih'' kitabında arapların Dionysus isimli bir tanrıya taptığını söyler..

Araplar bu tanrıdan asla vazgeçmediler..Bu tanrının adı değişti,o bölgede yaşayan insanlar değişti ama bu inanç hiç değişmedi..

Sümer'de Dumuzi ve İnanna miti vardır..Bu 3 semavi dinin tanrısının kökeninde bu mit var..Ben bunu böyle olduğunu düşünüyordum ama bu konuda yazılmış bir ciddi kitap göremedim..Ta ki dediğim ''İsa'nın gizemleri'' kitabını okuyuncaya dek..O yüzden özellikle mitoloji/teoloji okurları,bu kitabı muhakkak okumalı..

Dumuzi/Tammuz ve Dionysus birbirlerine çok benzer figürler. Mitlerinin de arketipleri neredeyse aynı fakat Dumuzi mitinin semavi dinlerin tanrısı olma durumuyla ilgili elimdeki kaynakta kayda değer bir bilgi yok (Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi - Mircea Eliade). Kitapta açıklanan kısmı buraya yazma ya da fotoğrafını çekme imkanın var mıdır?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dumuzi/Tammuz ve Dionysus birbirlerine çok benzer figürler. Mitlerinin de arketipleri neredeyse aynı fakat Dumuzi mitinin semavi dinlerin tanrısı olma durumuyla ilgili elimdeki kaynakta kayda değer bir bilgi yok (Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi - Mircea Eliade). Kitapta açıklanan kısmı buraya yazma ya da fotoğrafını çekme imkanın var mıdır?

Kitapta Dumuzi yer almıyor..Tammuz zikrediliyor sadece..Konuyu Dumuzi'ye bağlıyan benim..Kitapta Babil öncesi belirtilmiyor..

Kitapta mesela Yahudilerin Babil'de Tammuz gizemlerini uyguladıkları yazıyor..Bunlar önemli şeyler..Bu ölen/dirilen yarı insan,yarı tanrı Tammuz'un Sümer'deki karşılığı Dumuzi'dir..

Eski ahitte de yahudi kadınların Tammuz için ağladıkları yazar..

Yahudiler bu Babil tanrısı Tammuz'u,farklı coğrafyalarda ölen/dirilen Tanrılar ile özdeşleştirmeye çalışmışlardır..Mesela Anadolu'da Sabazius ile..

Çoban,ölme,dirilme,evlilik,bakire,kurban..Bunlar hep Dumuzi/İnanna miti sonrası,farklı toplumlarda farklı şekillerde/isimlerde kullanılmıştır..

Mesela çoban konusu..Çok önemli bu..Dumuzi Sümer çoban tanrısıdır..İlginç olan Musa,İsa ve Muhammed'de çobanlık yapmıştır..Bunlar tesadüf olamaz.. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Rüzgar tanrısı Aiolos'un oğlu Athamas ile bulut tanrıçası Nephele'nin oğlu olan Phriksos ile kızkardeşi Helle, üvey anaları İno tarafından bir sandığa konularak denize atılmak ya da Zeus'a kurban edilmek istenilir. Asıl anneleri Nephele, çocuklarını, indirdği altın postlu, uçar bir koçun sırtına bindirerek kaçırır. Uçuş esnasında Helle koçtan düşer ve ölür. Kurtulan Phriksos, Kolkhis'e ulaşınca, koçu tanrı Zeus'a kurban, postunu da Kolkhis kıralına armağan eder.

Kuranda: İbrahim, allah'tan bir oğlan ister, Allah da oğlanı verir. Gel zaman, git zaman; ibrahim bir rüya görür. Allahın buyruğu olarak yorumladığı rüyaya göre: oğlunu kesmesi gerekmektedir. Oğluna sorar: ya düşünüyorum da, seni kessek mi ne dersin? Oğlan da: oluur, der. Bunlar beraberce, oğlanı kesebilecekleri bir yere giderler. İbrahim, oğlunu yatırıp, boçağı boynuna dayar. Bu esnada; her şeyi bilen, insana şah damarından falan yakın olan allah da ibrahime seslenir ve: tamam, seni sınadık ve senin iman edenlerden olduğuna ikna olduk, oğlunun yerine şunu kes diyerek bir koç gönderir. İbrahim koçu keser. Dede Allah meydana çıkar, kopuz çalar, boy boylar, soy soylar.

Tevratta: Yahve, İbrahime seslenir: İbrahiiim. İbrahim yanıtlar: Buradayım!. Tanrı, ibrahimden, oğlu ishak'ı götürüp kendisine yakmalık sunmasını ister. İbrahim oğlunu ve uşaklarını yanına alıp, sunağa doğru yola çıkar. Yol bir kaç günlüktür ve İbrahim dışında kimsenin, onun amacından haberi yoktur. Oğlu: ya yakmalık kuzu almadık, neyi yakacağız ki, diye sorunca, ibrahim: tanrı kuzuyu da sağlar, benim saf oğlum, kuzucuğum, der geçiştirir. Sunağa varınca, ibrahim uşaklarını bırakır: biz oğlanla ibadet gedip geleceğiz der. Sunakta odunları yığıp, üzerine, iyice bağladığı oğlunu yatırır. Tam kesip , sonrasında da yakacaktır ki, yahve: tamam tamam emin olduk, sen inananlardansın, çocuğu kesme der. O esnada, ibrahim boynuzları çalılara dolanmış bir koç görür. Gidip onu alır ve yahveye kurban eder.

Bu arada, ibrahim kuranda ismi belli olmayan bir oğlunu kesmektedir, ishak ise bu kesilme olayından sonra müjdelenir(saffat suresi). Tevratta ise, ishak, kesileyazandır.

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kitapta Dumuzi yer almıyor..Tammuz zikrediliyor sadece..Konuyu Dumuzi'ye bağlıyan benim..Kitapta Babil öncesi belirtilmiyor..

Kitapta mesela Yahudilerin Babil'de Tammuz gizemlerini uyguladıkları yazıyor..Bunlar önemli şeyler..Bu ölen/dirilen yarı insan,yarı tanrı Tammuz'un Sümer'deki karşılığı Dumuzi'dir..

Eski ahitte de yahudi kadınların Tammuz için ağladıkları yazar..

Yahudiler bu Babil tanrısı Tammuz'u,farklı coğrafyalarda ölen/dirilen Tanrılar ile özdeşleştirmeye çalışmışlardır..Mesela Anadolu'da Sabazius ile..

Çoban,ölme,dirilme,evlilik,bakire,kurban..Bunlar hep Dumuzi/İnanna miti sonrası,farklı toplumlarda farklı şekillerde/isimlerde kullanılmıştır..

Mesela çoban konusu..Çok önemli bu..Dumuzi Sümer çoban tanrısıdır..İlginç olan Musa,İsa ve Muhammed'de çobanlık yapmıştır..Bunlar tesadüf olamaz.. :)

Direk onu islam peygamberi olarak lanse etmek konusunda tereddütlerim var, benzemeyen özellikleri de mevcut gibi görünüyor ya da ben farklı yorumluyorum öncül argümanı bilmediğimden dolayı, aklımda olan bir konuydu isabet oldu. Bir araştırma yapacağım bir ay içerisinde, notları paylaşacağım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 7 months later...
Normal insanlar, insan şekilli tanrılarını yarattıklarında, insan ve tanrı arasındaki konuşmaları yadsınmayacak kadar olağandı. Normal insanların nufusu artıp çoğaldıkça, yarattıkları tanrılar, daha seçkin konuşmalar yapmayı yeğledi. Tanrıların, insan şekilli öncü tanrılardan ve insanlardan uzaklaşamaya başlamaları, tanrı evriminin de başlangıçı oldu. Tanrılar zaman içerisinde insan davranışlı niteliklerinden uzaklaştılar ve MS 611 yılında artık tek tanrı olduğunu iddia eden ve perde arkasından vahiyle konuşma yetisini gösteren bir allah ile tanrı evriminin son basamağına ulaştılar.
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 weeks later...

İbrahimi dinlerde, adem ve eşi yaratılıp cennete konulurlar. Tanrı: burada yeyin için ama şu ağaca yaklaşmayın, der. Şeytan, bunları kandırır ve ağacın meyvesinden yemelerini sağlar. Meyveyi yediklerinde islama göre çıplak olduklarını görürler, yahudiliğe göre ise iyi ve kötüyü bilir, tanrı düzeyine yükselirler; ama görünüşte tek bildikleri yine çıplak olduklarıdır. Tanrı atarlanır ve bunları cennetten kovar.

Babil dolaylarından, mö 1400lerden kalma mite göre: Adapa, Eridu kralıdır. Bir gün iran körfezinde balık tutarken, kuzey rüzgarı, kayığını uzaklara sürükler. Buna kızan adapa, onu 7 gün boyunca esemez hale getirir. Gök tanrısı Anu, lan sen kim oluyorsun diyerek, adapayı makamına çağırır. Adapa, gitmeden önce, kendi tanrısı ve yaratıcısı olan Ea'ya, gittiğimde ne yapayım, diye danışır. Ea, oraya gittiğinde yapması gerekenleri anlatır; bunların arasında, Anu'nun verdiklerini kesinlikle yiyip içmemek de vardır. Ea, Anu'nun Adapa'ya sonsuz hayat verecek yiyecek ve içecekler vermesinden korkup, bunun gerçekleşmemesi için Adapa'yı bunları kabul etmemesini, yoksa öleceğini söyleyerek kandırır.

Adapa huzura alındığında, Anu ona yiyecek, içecek ve giysiler sunar. Adapa sadece giysiyi kabul eder, diğerlerini istemez. Anu: madem öyle, git hayatını ölümlü olarak yaşa, diye geri gönderir.

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

KURAN:

Bak ne şanlı o Allah, yaratanların en güzeli! Muminun-14

O en güzel yaratanı bırakıp da Ba'le mi yalvarıyorsunuz? Saffat-125

INCIL:

Çünkü Tanrınız RAB, tanrıların Tanrısı, rablerin Rabbi’dir. Yasa'nın Tekrarı-10:17

Tanrilar savasi :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...