Jump to content

Özgür irade var mı?


Recommended Posts

  • İleti 252
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bir şeyi seçmek için neden arama özgür iradeyi göstermez mi?

Önüne 2 seçenek sunulsa bunların hangisi seçmeliyim diye düşünürken bir neden aramak özgür irade değil midir?

İkisini de seçebilecek durumda olmak özgürlük değil midir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayir. Dusunmek diye bir seyin olmadigini soyluyorum. Dusunmek yok. sadece dusunceler var. domino taslari gibi birbirini izleyen dusunceler var. Tamamen etkiye karsi tepki.

Bu düşünceler benim isteğim dışında var, o zaman düşünmeye mahkumum gibi bir sonuç çıkıyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir şeyi seçmek için neden arama özgür iradeyi göstermez mi?

Önüne 2 seçenek sunulsa bunların hangisi seçmeliyim diye düşünürken bir neden aramak özgür irade değil midir?

İkisini de seçebilecek durumda olmak özgürlük değil midir?

Şöyle düşün. Taş düşüyor yere, bir kez zıplayıp duruyor. Sende taşın bu hareketine özgür iradesiyle yaptığı bir eylem diyorsun.

Önündeki iki seçenek arasında seçim yapıyor olmak bile, özgür olmayan bir iradenin ta kendisidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ama yönlendirmeler de var, bu da seçimleri etkiliyor.

Mesela dinin olmaması iyi insanların ayırt edilmesi için en sağlıklı yöntem olabilirdi.

Din olmasa ateist forumda olmazdı.Ateist forumda yazan bizlerde olmazdık.İslam olmasaydı tarihin akışı farklı şekilde olurdu.Türkler İslama geçmeyeceği için bizde olmazdık.Şu anda düşman olduğumuz islama borçluyuz varlığımızı.Garip ama gerçek.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şöyle düşün. Taş düşüyor yere, bir kez zıplayıp duruyor. Sende taşın bu hareketine özgür iradesiyle yaptığı bir eylem diyorsun.

Önündeki iki seçenek arasında seçim yapıyor olmak bile, özgür olmayan bir iradenin ta kendisidir.

Doğru seçenekler kısıtlı; beynimizi, çevremizi, kararlarımızı etkileyecek faktörleri biz tasarlamadık.

Fakat var olan durumumuzla bir taşı hem sağa hemde sola atabiliriz. Bunu neden yaparız onu bilmiyorum. Biri sana şu taşı fırlat, istersen sağa istersen sola fırlatabilirsin dediğinde ikisinide yapabilecek özgürlükte değil misin? Burada kısıtlı bir özgür iradeden bahsediyorum.

Ama taşı fırlatacağın yönü seçerken beyinde oluşan etkileşimler bizim isteğimiz dışında oluyor. Burası da ayrı bir konu.

tarihinde tupac tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Din olmasa ateist forumda olmazdı.Ateist forumda yazan bizlerde olmazdık.İslam olmasaydı tarihin akışı farklı şekilde olurdu.Türkler İslama geçmeyeceği için bizde olmazdık.Şu anda düşman olduğumuz islama borçluyuz varlığımızı.Garip ama gerçek.

Haklısın.

Türklerin islamı tercih etmiş olması da biraz komik bir durum :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nasıl belirleyeceksin? Sadece soruyorum özgür irade nasıl var olabilir? Bir yığın dış etmen var duyduğun sesler gördüklerin vs. bile seni etkiliyor. Mesela subniminal mesaj olayı, bir filme kola markasını gizlediklerinde film arasında kola satışının arttığı gözlemleniyor. Bu etkiyi her şey bilinçsizce senin bilincinde yaratabilir.

Mesela önünde ki çay veya kahveden kahveyi aldın. Burada neden aldım diye düşünürsen pek çok farkında olduğun etmeni bulabilirsin. Farklı bir bakış açısı neden çay veya kahveden hangisini seçeceğini düşünüyorsun? Çünkü önüne çay ve kahve kondu direk senin düşüncelerini bu hareket bile etkiledi.

Geçmişinde bir değişiklik yaşandığını düşün, o zaman tüm seçimlerini etkilerdi değil mi? Hangi okulda okuduğun mahallen akrabaların ailen genetiğin ülken izlediğin tv programları hepsi senin çay veya kahveden yapacağın seçimi etkiliyor.

Yani aslında hangisini seçersen seç zaten seçeceğin şeyi seçtin. Var olan tüm olaylar verdiğimiz tüm kararlar 13,5 milyar yıllık evrenimizde ki nedenselliğin bir ürünüdür. Tüm tabiat aynı şeylerin farklı kombinasyonlarından oluşuyor. Şu kuantum olasılıklarını bir kenara bırakıp düşün bir bilardo masasında bir topu hareket ettirdin. Eğer yönü hızı topun ağırlığını vs. gibi tüm değerleri bilsen topun tüm hareketini hesaplayabilirdin değil mi? Veya senin matematiğin yetmese bile hesaplanabilirdi. Tamamen baştan sona duracağı ana kadar. Hatta bu top hareket ederken değerleri bilsen bu topun hareketinin geçmişini de hesaplayabilirdin.

Bir topu etkileyen fizik yasaları bizde farklı bir biçimde gerçekleşmiyor.

Doğru

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsan, Akrabasının, İtikadının, dostunun, mahalin, muhitin, yemenin, içmenin, hülasa sayıya girmiycek kadar dahili ve harici tesirlerin tesiri ile tesirlidir. o halde yaptığı eylemin Fiilin halıkı değildir..

Gerek din, gerek fen, gerek felsefe nokta-i nazarından, İnsan Her türlü Kudret ve iradeden mahrumdur. O halde İnsanı Nasıl Mesulsün diycez.

Şöyle: İnsan hal-i tabiisiyle ve bu halin icabı itibariyle, Kendisinde İrade Hak ve Hakikati görür ki Mesul olmasına bu kadarı kafidir :)

sözlük: hakikat ne demek? Hakikat: Tabi olmaya mecbur olduğun kuvvenin adıdır...

yaşamında neye tabi olmaya mecbur oluyorsan şuan. buna hakikat derler... hahah kamon :D

tarihinde Dindarr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Doğru

Topu etkileyen fizik yasaları - Newton mekanikleri - Bizim genel algımız, algıladığımız ölçüde yanlışlanamaz şekilde doğru gözüküyor determinist evren, peki aksini iddia etmek nasıl mümkün olur ? Neye dayanarak hangi mantıklı insan katı determinist evreni reddeder ?

iki topta Newton mekanikleriyle hesaplamak mümkün

Üç Top sorunu ? iki bilardo topu dururken üçüncü bir top iki topun tam ortasından vurursa, hesaplamak mümkün değil bildiğimiz fizik yasaları devre dışı kalıyor, tamamen olasılıksal.

Kuantum fiziğindeki çalışmalar da determinist modelin aslında algıladığımızdan farklı olabileceğine işaret ediyor. Bu da özgür iradenin bir şekilde sınırlı olsa da var olabileceğinin göstergesi... Heisenbergin Belirsizlik İlkesi, Schördingerin Kedisi vs...aksi halde bir yanılsamayla hareket etmeye devam ediyor oluruz, o yüzden taşı atma ya da atmama diye bir şey yoktur, seçmeyiz aslında seçtiğimizi sanırız, bilgisayar oyunda belirlenmiş rotada ilerleyen karakter gibi.

tarihinde Fellix tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ancak determinizm özgür iradeyi elbette kısıtlar. Özgür iradenizle Venüs ya da Mars'tan birine gitmeyi seçemezsiniz. Çünkü ikisine de şu anda gidemezsiniz. Ama gidilebilse hangisine gitmek isterdin sorusunu tamamen özgür bir iradeyle yanıtlayabilirsin.

Özgür irade var fakat kısıtlı.

İkisinden birine gitmeyi tercih ederken hangisinin daha ilginç olduğu gibi şeyler verilen kararı etkileyecektir.

Fakat "önce hangisine gitmeyi istersin?" denildiğinde rastgele bir seçim yapabiliriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Topu etkileyen fizik yasaları - Newton mekanikleri - Bizim genel algımız, algıladığımız ölçüde yanlışlanamaz şekilde doğru gözüküyor determinist evren, peki aksini iddia etmek nasıl mümkün olur ? Neye dayanarak hangi mantıklı insan katı determinist evreni reddeder ?

iki topta Newton mekanikleriyle hesaplamak mümkün

Üç Top sorunu ? iki bilardo topu dururken üçüncü bir top iki topun tam ortasından vurursa, hesaplamak mümkün değil bildiğimiz fizik yasaları devre dışı kalıyor, tamamen olasılıksal.

Kuantum fiziğindeki çalışmalar da determinist modelin aslında algıladığımızdan farklı olabileceğine işaret ediyor. Bu da özgür iradenin bir şekilde sınırlı olsa da var olabileceğinin göstergesi... Heisenbergin Belirsizlik İlkesi, Schördingerin Kedisi vs...aksi halde bir yanılsamayla hareket etmeye devam ediyor oluruz, o yüzden taşı atma ya da atmama diye bir şey yoktur, seçmeyiz aslında seçtiğimizi sanırız, bilgisayar oyunda belirlenmiş rotada ilerleyen karakter gibi.

Bana yazdığını farz ediyorum, zaten kuantum olasılıklar meselesini bir kenara bırakalım dedim kafa karıştırır.

3 top bence hesaplanamaz bir etki yaratmaz istediği kadar artsın hesaplanabiliyorsa hesaplanır. Bilgisayar yardımı ile hsaplarsın başka şekilde hesaplarsın ama hesaplarsın. Ki hesaplanamazlık durumu yok sadece sayılar arttığı için hesaplama güçlüğü artıyor. Deneme yanılma ile şifre kırmak gibi. 60 haneli olsa gene teoride kırılabilir ama çok zorlaşır.

Olasılıkların devreye girdiğinde de sadece determinizmin katılığı yıkılır lakin olasılıklar özgür iradeye sebep olamaz değil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Özgür irade elbette vardır. ama tümüyle özgür bir irade değil, çünkü hayatta istemimiz dışında gelişen durumlar da yaşanıyor.

Mesela rejim ve egsersiz yaparak kilo veren insanlar, özgür iradenin bir delilidir.

Veya başkasına ait ve hakkımız olmayan güzel bir eşyayı kimse görmese bile bulduğumuzda sahibine teslim edebilmek, özgür iradenin bir delilidir.

Yukarda özgür iradenin olmadığı yönünde verilen örnekler de, aslında bu konuda açık bir delildir; bir filme gizli reklam yerleştiriyorsan, bu orda kendiliğinden mi oluşuyor?

Bu tabiiki, o reklamı oraya profesyonelce yerleştiren kişilerin tercihidir.

Çay ve kahve ikram ediliyorsa, bu da ikramı hazırlayanın tercihidir. ve insan hiç olmayan bir içecek icat edip, hayatı boyunca onu içmeyi de tercih edebilir.

"özgür irade yoktur", "düşünceler zihin yanımsamasıdır" ... bunlar hurafe olarak nitelendirilebilecek inançlar.

Cinlere ve şeytanlara inanmaktan pek farkı yok. ("Düşünceler zihin yanımsamasıdır" derken bile iddia kendi içinde çürüyor.)

Dinlerden kaçayım derken, akıldan uzaklaşmamak da fayda var.

Hayat çevredeki nedenlere bağlı şekilleniyorsa, o nedenleri oluşturanlar da genelde insanlardır. Bunu dikkate aldığımızda, nedensellik ilkesi de, kişinin özgür iradesini ancak kısmen etkileyebilir.

tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bana yazdığını farz ediyorum, zaten kuantum olasılıklar meselesini bir kenara bırakalım dedim kafa karıştırır.

3 top bence hesaplanamaz bir etki yaratmaz istediği kadar artsın hesaplanabiliyorsa hesaplanır. Bilgisayar yardımı ile hsaplarsın başka şekilde hesaplarsın ama hesaplarsın. Ki hesaplanamazlık durumu yok sadece sayılar arttığı için hesaplama güçlüğü artıyor. Deneme yanılma ile şifre kırmak gibi. 60 haneli olsa gene teoride kırılabilir ama çok zorlaşır.

Olasılıkların devreye girdiğinde de sadece determinizmin katılığı yıkılır lakin olasılıklar özgür iradeye sebep olamaz değil mi?

Hesaplanır diye bir şey yok, hesaplanamayor işte sorun orada, hesaplanamaz oluşunun nedeni ise olasılıksal oluşu. Bildiğimiz klasik atom modeli bile artık olasılık bulutu, yörüngeden yörüngeye sıçrayan elektronlar var - jupiterin yörüngesinden sıçrayarak ayın yörüngesine oturması gibi. Klasik algıda böyle bir şey imkansız gözüküyor ama atom altı parçacıklarından bakınca mümkün, bütün evrene parçacık olarak bakarsan gözünü özel mikroskoba-teleskoba çevir, evrene bak diyelim, olasılıklar dünyasında yaşıyorsun.

--Hesaplanır diyerek kestirip atmak inanç, kanaat - wishful thinking -- Kesin Hesaplanamaz diye kestirip atmak da en azından şimdilik öyle.

Elimizdeki mevcut kuramlar açıklamadaki yetersizliği, belki ileride başka bir kuram konuya tamamıyla aydınlık getirir. ( Kuantum veya Klasik Newton fiziği) tek başlarına yeterince açıklayamıyor bazı hususları.

Ufacık bir karınca, Amerika sahillerine vuracak bir kasırganın nedeni olabilir deniyor, bu işte ufacık bir değişikeni farklılaştırmanın bütün sistem üzerindeki olasılıkları etkilediğine anlatmak için verilmiş bir örnek. Klasik algımıza ters ama bilimsel açıdan mümkün olabileceği ortaya konuyor.

İşte bu kuramla baktığımızda, günlük hayatta aldığımız kararların nelere yol açacağı bilinemez bilinmesi hiç bir süper güç ve aygıt tarafından mümkün olamaz, ancak bazı yönleriyle tahmin edilebilir. Bu da Evrenin tasarlanmasının mümkün olmadığını gösteriyor zira zar atarak evren tasarlanamaz - evren tasarlanması determinist yapıda olmak zorundadır . Kuantum mekanikleriinin bu yönünü fark eden Ateist Einstein o yüzden tanrı zar atmaz demiştir. Ama günümüze kadar yapılan deney ve çalışmalarda zar sistemi yani kuantum mekaniklerinin geçerliliği güçlenerek devam ediyor ( lazer, elektronik devre-bilgisayar, uydular ..21yy teknolojisini bu kurama borçluyuz)

Bizim evrene, çevremize yaptığımız müdaheleler evrenin çok ufacık, mikrop gibi bir tanesi olsak da, aynı yukarıda değindim karınca gibi etki yapıyor. Daha yakın perspektiften bugün günlük aldığımız kararın hesaplanabilmesi ve evren tarafından determine edilmesi tam olarak mümkün değilse, bu da beynimizin içindeki bilinç mekanizmamızla etrafımızı daha sonra evreni ufak farklarla farklılaştırdığımızı, değiştirdiğimizi gösteriyor, olasılıkları olasılıksal bazda az veya çok değiştirebilmemiz de özgür iradeye açık kapı bırakıyor.

tarihinde Fellix tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Özgür irade elbette vardır. ama tümüyle özgür bir irade değil, çünkü hayatta istemimiz dışında gelişen durumlar da yaşanıyor.

Mesela rejim ve egsersiz yaparak kilo veren insanlar, özgür iradenin bir delilidir.

Veya başkasına ait ve hakkımız olmayan güzel bir eşyayı kimse görmese bile bulduğumuzda sahibine teslim edebilmek, özgür iradenin bir delilidir.

Yukarda özgür iradenin olmadığı yönünde verilen örnekler de, aslında bu konuda açık bir delildir; bir filme gizli reklam yerleştiriyorsan, bu orda kendiliğinden mi oluşuyor?

Bu tabiiki, o reklamı oraya profesyonelce yerleştiren kişilerin tercihidir.

Çay ve kahve ikram ediliyorsa, bu da ikramı hazırlayanın tercihidir. ve insan hiç olmayan bir içecek icat edip, hayatı boyunca onu içmeyi de tercih edebilir.

"özgür irade yoktur", "düşünceler zihin yanımsamasıdır" ... bunlar hurafe olarak nitelendirilebilecek inançlar.

Cinlere ve şeytanlara inanmaktan pek farkı yok. ("Düşünceler zihin yanımsamasıdır" derken bile iddia kendi içinde çürüyor.)

Dinlerden kaçayım derken, akıldan uzaklaşmamak da fayda var.

Hayat çevredeki nedenlere bağlı şekilleniyorsa, o nedenleri oluşturanlar da genelde insanlardır. Bunu dikkate aldığımızda, nedensellik ilkesi de, kişinin özgür iradesini ancak kısmen etkileyebilir.

Bu mevzuda karıştırılan şey şudur.

Şu an canım acayip şekilde döner istiyor. Açık bir yer olsa ah...

İşte bu noktada, benim gidip bir açık yer aramam vs. özgür irade (!?) olarak kabul edilir.

Ama gecenin bu vakti açık yer bulamamış olmam, özgür irademi kısıtlayan şeydir.

İnsanların yanılgısı işte bu noktada başlar. Gecenin bu saatinde canımın döner istemesi özgür irade falan değil, hormonların vs. zorlamasıdır ve itiraz bile edemezsin. "Ey midem, bi dur, domates ekmek çeksin canın..." demek gibi bir irade söz konusu olmaz.

Karıştırılan şey, sizi seçimlerinizde, isteklerinizde vs. işte o vücut kimyanızın gösterdiği şekilde davranıp davranamadığınızdır. Bunu yapabiliyorsanız, bu "özgür irade" olarak kabul edilir. Yani sizin istediğiniz bir şeyin, dışardaki etmenler tarafından engellenmediği durumlara, özgür irade denir.

Ama sizin o şeyi istiyor olmanız, tamamen içinizde süren, karmaşık bir kimyanın sonucudur. Ve sizin bu noktada artık yapabilecek bir şeyiniz yoktur. Çünkü kimyanız, başka bir seçenek sunmaz, göstermez. Tecavüzden yatan adamlara bakın mesela. Hepside yaptıkları işin ne kdar pis, ne kadar suç olduğunu bilmiyor muydu? Ya, yapacak bir şeyleri var mıydı?

Bu mekanizma ilkeldir. Sizi gidip PTT şubesini soymaya güdülemez. Sizi, zengin, güçlü olmaya güdüler. Siz o an düşünebilirsiniz, PTT'mi, Banka'mı diye. Değerlendirirsiniz vs. vs. Ama bunlar detaydır. Hırsızın o işe dalmasındaki durdurulamaz güdü, içindeki kimyadan, hormon deyin, genetik deyin, edinilimiş bilgiler vs. deyin, hepsinin toplamının ortaya koyduğu bir metafordur. Ve bu noktada, o metaforun yap dediğini, kişi yapacaktır, sonucu ne olursa olsun.

Ve bunu düşünemk, düşünmemek vs. sizin elinizde değildir. Konu, seçim sandığınız şey, ne kadar ilkel durumlara hitap ediyorsa, bu olgu o kadar güçlüdür.

Bakın şöyle. Neden kadınlardan pek banka soyguncusu çıkmaz? Sebebi basittir, güçlü olmak, böylece alfa birey olup sürüdeki kadınları ele geçirip üremek gibi bir kaygısı yoktur. Onu buna güdüleyen bir mekanizma yoktur. Bu nedenle de, ona soygun yapmayı istetecek bir durum yoktur. Sonuçta, kadınlardan banka soyguncusu çıkmaz pek.

Ama mesele, misafir gittiği evdeki mücevheri çalmak olunca, marketten elbiseyi aşırmak olunca, işin rengi değişir. Çünkü kadınların, çok eşli harem sisteminde sağ kalımını vs. ancak bu şekilde çaktırmadan yapabilecekleri aşırmalarla sağlamaları mümkündür. Bu nedenle genetik olarak o tür işlere daha yatkındırlar. Ve yaparlar da. Kaldı ki, adı konmuş kleptomani diye bir hastalık dahi vardır ve kadınlarda görülme oranı çok çok yüksektir.

Şimdi düşünün. Kadın boyuna marketten, mağazadan filan bir şeyler aşırıyor. Siz ona opioid reseptör antagonisti veriyorsun ilaç olarak. Kadın artık aşırmayı bırakıyor.

Bu durumda, kadının "özgür irade" ile o ayakkabıları aşırdığını, çaldığını söyleyebilir misiniz?

Peki özgür iradesi ile çalmıyorsa, nasıl oluyorda çalıyor?

O ilaçlar, ne oluyor, nasıl oluyorda, kadının özgür iradesini değiştiriyor?

Ve o ilaçlardaki şeyler, efsunlu cinler vs. mi? Onlar aslında beyin kimyasında zaten doğal olarak bulunan şeyler değil mi? Ki, çeşitli sebeplerden o reseptörlere etki edecek bir sürü şey var beynimizde, gerek kendi ürettiği, gerekse dışarıdan basitçe çilek ile alabileceği.

Misk diye bir şey vardır. Bir feromondur, misk geyiğinden çıkarılır. Bunun insan kadınlarının pek çoğunun üzerinde de etkisi vardır. Öyle ki, erkeğe kolayca teslim olabilirler, erkeğin bir eylem yapması bile gerekmez çok zaman. Mekanizması da bilinir, aynı şekilde beyindeki bir takımdaki reseptörleri tutar falan filan. Bu kokuyla dengesi kaymış kadının, seks yapması, zina mıdır? Bu kadına ahlaksız filan diyebilir misin? Bu kadın özgür iradesiyle zina yaptı diyebilir misin?

Ve dahası, kadın için, o reseptörleri etkileyen tek şey, erkek misk ceylanından çıkmıyor. En büyük kaynağı, kendi beyninde onun. Bir sebepten aşırı salgılanırsa, ne olur o zaman?

Basitçe, özgür irade denen şey, senin kimyanın sana direttiği şeyi yapıp yapmamana, dış etmenler etki ediyor mu, bunu ifade eder. Senin bir şeyi yapmak istemen, senin iraden değil kimyana bağlıdır. Bunu özgür irade denen başlıkta incelemek, abesle iştigaldir.

Ve evet, aynı şekilde, rejim, spor vs. yapmaya çıkmakta özgür irade filan değildir. Pek çok bunu yapmayan kişi özellikle, aynı beyinsel kimyanın, özellikle yüksek serotonin ve dopamin'in etkisi altında olan kişilerdir. Burada kimya, diyet yaptırmasa da, diyet yapmamasına yol açmaktadır örneğin. Tersi de geçerlidir çok zaman. Diyet yapacağım dedirten, aynı şekilde başka hormonların vs. faaliyetinin sonucudur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Haklilik, hormonlarin ne dedigiyle temellendirilemez. Tecavuzcu kacinilmaz olan birsey yapiyorsa, senin onu yargilamanin hicbir hakli dayanagi olamaz. Onu cezalandirmanin, tecavuzden bir farki yoktur.

Haklılık.

Başlangıç noktası yanlış olduğu için berisi de kendi içinde tutarsız algısı yaratıyor.

Haklılık dediğin şey aslen pratik ve geçerlilik. Hepsi bu. Pratik.

Haklılık aslen tam olarak şu ahlak mevzuunda geçen herze. Bizim ona öznel olarak yüklediğimiz anlam.

Tecavüz(ya da onulmaz cinsel ilişkiye girme isteği) ve hayatta kalma dürtüsü karşı karşıya gelse hangisi kazanır?

Vereceğin cevap aslen sonucu pek etkilemeyeceğinden devam ediyorum;

Peki o hayatta kalma dürtüsünü biraz daha gıdıklarsan, ona doping verirsen, itelersen, kaşırsan, torpil geçersen?

Yasama yürütme ve yargının mükemmel işlediği bir toplum ve hiç olmadığı bir toplum(öyle bir toplum olamaz ama neyse..)

Tecavüzün cezası idam. Yani bu boku yedin mi ölüm kaçınılmaz. İlk sistemde her tecavüz=idam.

Geri kalan herşey birebir aynı; kişiler, başlangıç noktası..diğer tüm faktörler.

Her iki toplumda tecavüz sayısı aynı mı olacaktır?

İdam, hayatta kalma güdüsüne geçiilen torpildir. Aynı zamanda üzüntü ve intikam duygusuna geçilen iltimas.

Soracağın soruyu duyar gibiyim: öyle olsa ne yazar? Tecavüze iyi kötü değerini yükleyen de biz değil miyiz, tecavüz ya da ölümün gerçekte hiçbir anlamı yok vb.

Öyle.

Ama öyle değil.

Tecavüzcüye yapılan şey haklı/haksızlıktan öte, pratikte doğru ve geçerli. O yüzden de garip ama, haklı. Toplum açısından.

Çünkü aksi durumda toplum olmaz. Varoluşumuzu reddetmiş oluruz. Ayrıca oldukça samimiyetsiz bir cevap olur bu.

Ahlak, hukuk, sosyal normlar vb. -içini her neyle doldurusanız doldurun- olmazsa, toplum da olmaz.

Ahlak(başka bir kelime bulmadığım için bunu kullanıyorum) yoksa toplum da yok. Toplum varsa kaçınılmaz olarak ahlak ve kurallar da var.

İkisi birbirine içkin. Koşut.

Toplumun var olup olmamasının gerçekte hiçbir anlamı olmamasının da konuya hiçbir faydası yok.

Çünkü toplum var. Çünkü eylemlerin arkasındaki de (kısaca) hormonlar, kural koyucunun arkasındaki de o.

O yüzden genel geçer bir ahlak olmasa dahi, yine tam da aynı ahlakın ta kendisi toplumla birlikte "mutlak"

Bana ahlakın ya da kuralların, kural koyucunun ya da normatif hukukun vb. olmadığı (herşey serbest) bir toplum örneği verebilir misiniz?

Hayır.

Toplum varsa ahlak var. Ahlak yoksa toplum yok. (ahlak yerine genel olarak kurallar bütünü tümcesi daha isabetli oluyor aslında, ahlak kelimesi daha bi sabun gibi bir şey)

Bir toplumdaki kuralları ortadan kaldırdığınız anda toplum çok kısa sürede kendini imha eder.

Eğer bir süre sonra halen bir topluluk görüyorsanız eğer bilin ki ve göreceksiniz ki, o da kendi içindeki cüzi kurallarını oluşturmuş ve grubu böyle zamklamıştır.

ahlakın(kurallar vb.) arkasında idealizm ya da din vb. yok. (orası biraz daha karışık aslında, değer yargılarında var. Aslında sadece pratikte geçerliliği olan bir şeyi, daha sonra "haklı" addetmek gibi)

Her şey biyoloji. Dinlerin kural ve değer yargılarının arkasındaki de o. Dinler neden ataerkil? Erkekler güçlü olduğu için. Biyoloji farklı işleyip tersi olsaydı gayet de güzel anaerkil olacaktı. Dini önceleyen ve şekillendiren bir şey var.

Kardeşime tecavüz edilmesinin benim için hiçbir anlamı yok diyen bireyin gen havuzunda bir itibarı olamaz.. Aksi durumda zaten gen havuzu falan olmaz.

Netice ve naçizane görüşüm şu; bir toplumun içerisinde tecavüzcünün cezalandırlmasını sorgulamak sadece felsefi bir eğlence olabilir. Pratikte bir karşılığı olamaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

islama göre özgür irade vardır ama özgür iradenle yaptıkların kaderde yazılmıştır (ayetlerde allah ben yaptırdım ben saptırdım der!)anlaşılması güç paradokstur.

Aslında bir taraftan allahı(her şeye kadir olması ) bir taraftanda insanı üzmemek için(özgür iraden var denerek) yapılan uydurmadır.

Din hiçbir işe yaramaz; gece yarısı karanlık bir mahzende orada olmayan siyah kediyi aramaktır.

— Robert Heinlein
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...