Jump to content

Ebedi Cehennem nedir?


Recommended Posts

Allah gaddar inletici zalim biri değildir. Kullarını ebediyen cehennemde bıraksın...

:D vay akıl hastası vay.

Bakara 81:

Evet, kötülük işleyip suçu benliğini kaplamış (ve böylece şirke düşmüş) olan kimseler var ya, işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır

Hadisler yetmedi, ayetlerden de işinize gelene inanın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 44
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

İyi de bu müslümler hadisleri zaten hemen zırt diye anında inkar ediyorlar, sıkıştıklarında ayetleri de anında satıyorlar, sonra bize allahı niye inkar ediyorsunuz diyorlar!

E yahu siz de idiyorsunuz! Zaten ben buraya gelip allahı inkar etmeden çıkan hiç bir müslüm görmedim. Salak olduklarından farkında olmuyorlar. Bal gibi, buz gibi kafir oluyorlar.

Çünkü bu kuran denen meretin topunu yalanlamakla bir ayetini yalanlamak arasında fark bulunmuyor. Aramızdaki fark, biz toptancıyız, bunlar perakendeci!

Hani derler ya, siz de bizden çok farklı değilsiniz müslümler, siz binlerce tanrıyı inkar ediyorsunuz, biz binlerce + 1 tanrıyı...

Bir de böyle sıkışınca o bir tanrıyı da inkar ediverdiniz mi tamamdır, tebrikler... Bu kadar yani işte... Zor değil...

Link to post
Sitelerde Paylaş

He canım o kadar müfessirin fark edemediği şeyi siz mi fark ettiniz?

O kadar anadili gibi arapça bilen insan ebedi diye çevirmiş günümüzdeki birkaç sakalları yeni çıkmaya başlamış ergen oturduğu yerden "yaa ama bu ebedi cehennem çok saçmaa bence yanlış çeviridir buu" diyor. he canım he.

tarihinde Türk Torunu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Akıllı bir insan arapların yahudilerin zırvalarına göre hayatını düzenlemez.

KIYAMET GÜNÜ’NDEKİ PİŞMANLIK

Furkan Suresi 27-30 Ve yevme yeadduz zâlimu alâ yedeyhi yekûlu yâ leytenîttehaztu mear resûli sebîlâ * Yâ veyletâ leytenî lem ettehız fulânen halîlâ * Lekad edallenî aniz zikri ba’de iz câenî, ve kâneş şeytânu lil insâni hazûlâ * Ve kâler resûlu yâ rabbi inne kavmîttehazû hâzel kur’âne mehcûrâ

Furkan Suresi 27-30 O gün zalim ellerini ısırıp duracak da ne olurdu diyecek, ben de peygamberlerle aynı yolu tutsaydım * Yazıklar olsun bana keşke falancayı dost edinmeseydim * Çünkü Zikir(Kur’an) bana gelmişken o, hakikaten beni ondan saptırdı. Şeytan insanı (uçuruma sürükleyip sonra) yüzüstü bırakıp rezil rüsva eder * ve Resûl “Ey Rabbim! Muhakkak ki benim kavmim, bu Kur’an’dan ayrıldı(Kur’an’ı terk etti)”

19.Cüzden Furkan Suresi’nin 27. Ayeti ve sonrası. Zalimin ellerini ısıracağı gün. Bu büyük bir pişmanlık ifadesidir. “yekûlu yâ leytenîttehaztu mear resûli sebîlâ” Ne olurdu ben de peygamberlerle aynı yolu tutsaydım, der. Peygambere inansaydım da demiyor, ne olurdu Peygamber’le aynı yolu tutsaydım diyor. Yol diye bahsetmemin arkasında yatan sebeplerin bazıları nelerdir?

Kıyamet günü gelir, bu adam yanlış taraftadır ve Peygamber(s.a.v)’i takip edenlerin önlerinde o olmak üzere cennete yürüdüklerini görür ve kendi kendine der ki: “Ben neden orada değilim? Neden ben o yolu seçmedim? Nasıl beni cennete götüren yola götürecek bir yol seçmedim fani hayatımda? Nasıl o yolu takip edemeyecek kadar aptal davranabildim?” Bundan dolayı duyduğu pişmanlığı göstermektedir.

Ayet aynı zamanda Peygamber(s.a.v)’e inanmanın, onu sevmenin, ona azami saygı göstermenin çok güzel şeyler olduğunu fakat bunların yeterli olmadığını, aynı zamanda onun çizdiği yolda yürümenin gerekliliğini vurgular. Onun çizdiği yoldan gitmemiz ve onun yaşadığı hayatı yaşamamız gerekir. Onun öğretilerini kendi yaşam tarzınızı belirleyici öğretiler olarak bellemeniz gerekir. Ona yalnızca saygı duymak yeterli değildir. Sevgi ve saygının esas kanıtı, onun bize öğrettiklerinin yapmak istediklerimizden önce gelmesinden geçer.

Yanlış yoldaki adama dönelim “Keşke bu peygamberinkiyle uyumlu bir yaşam sürdürseydim” der. Sonra da arkadaşlarını suçlar. “Yâ veyletâ leytenî lem ettehız fulânen halîlâ” Aman Yarabbim, olabilecek en kötü şey başıma geldi. Ne olurdu filancayı arkadaş edinmeseydim! Neydi adı…” Burada “fulânen” filanca anlamına gelir ve ismini bile hatırlayamadığınız birini kasteder “Neydi adı onu bile hatırlayamıyorum ama hey gidi, sürekli onunla takılırdım. Tüm vaktimizi birlikte geçirirdik. Bana İslam’ın aptalca olduğunu söyleyen oydu. “Ne gerek var İslam’ı takip etmeye. Neden bu sürünün peşine takılıyorsun, çık şunların arasından, salak onlar. Hayat nasıl yaşanırmış ne anlar onlar. Din aptallar içindir. Azıcık aydın fikirli ol” derdi.” Kıyamet Günü’nde o arkadaşınızın ismini bile hatırlayamıyorsunuz. İsmi bile aklınıza gelmiyor.

Ayette peygamberden bahsettiğinizdeyse “Er-Rasûl” diyorsunuz. Yani peygamberi tanıyorsunuz. Peyamberin yaşam tarzını seçmemenize sebep olmuş arkadaşınızdan bahsettiğinizde ise ismini bile hatırlayamıyorsunuz, ondan “Filanca” olarak bahsedebiliyorsunuz. Ayatte “Keşke onunla arkadaş olmasaydım” diyor.

Lekad edallenî aniz zikri ba’de iz câenî” Andolsun, Kur’an bana geldikten sonra beni ondan o saptırdı. Yani bu adam aslında hak dinden haberdardı. Hatta müslümandı ama o yaşam tarzını sürdürmek istemedi. İyi bir arkadaşı ya da arada sırada Cuma namazında duyduğu bir hutbe ona gerçeği hatırlatıyordu ama onları umursamadı.

ve kâneş şeytânu lil insâni hazûlâ” Şeytan, özellikle de insan söz konusu olduğunda “hazûla”dır. Bu kelime Arapça’da doğru anı buluncaya kadar arkadaşınız gibi davranıp tam o anda sizi yarı yolda bırakan kişi anlamına gelir. Şeytan size böyle davranacaktır. Sizi yoldan çıkartıp Cehennem’e yöneltecek ve sonra da kaçmaya çalışacaktır. Kıyamet Günü’nden bahsediyoruz, değil mi? Bu kişi pişman olmuş çünkü Peygamber(s.a.v)’le birlikte Cennet’e girenlerden değil ve Peygamber(s.a.v)’e uzaktan bakmak zorunda.

Şimdi Allah, peygambere konuşma şansı veriyor. Peygamber(s.a.v) sırtı onlara dönük haldeyken, bu pişmanlık içindeki o insanlar onun yanında olmayı umuyor ve Peygamber’in onlara dönüp onları kurtaracak bir şeyler söylemesini bekliyor olabilirler, çünkü bildiğimiz üzere Peygamber(s.a.v) şefaat edebilir. Peki Peygamber ne diyecek? Allah diyor ki “Ve kâler resûlu yâ rabbi inne kavmîttehazû hâzel kur’âne mehcûrâ” “Rabbim, bu ümmetim, ümmetimin bu kısmı …” ki burada Peygamber(s.a.v)’e inanmayan Kureyşlilerden bahsediyor olabilir ama bu sadece onlarla sınırlı değil aynı zamanda ümmetin diğer tüm üyeleri de dahil olabilir, bu da klasik tefsire girer.

Ümmetten, Allah’ın kitabını ve öğretilerini umursamayıp da kendilerine yine de Müslüman diyenler, sırf ebeveynleri Müslüman olduğu için Müslüman olanlar. Allah bunlar hakkında, Kur’an’ı aldılar, “Hâzel Kur’an” “Bu Kur’an’ı” ve Allah o Kur’an’ı bile demiyor çünkü Kur’an yakındır, ona ulaşması kolaydır. Ona ulaşmak için ne siz ne de ben çok büyük bir zahmete girdik ve Allah diyor ki “Bu Kur’an’ı aldılar ve ondan ayrıldılar. Onu terk ettiler. Şimdi Peygamber’in Allah’ın karşısında kimin aleyhine konuştuğunu hayal edin. Kur’an’ı ciddiye almamış bu insanların aleyhine şahitlik ediyor. Siz ve ben Kur’an’ı ciddiye almalıyız.

İyimserlik ve umut mesajları yaymamız gerektiğini biliyorum ama aynı zamanda birbirimize karşı dürüst olmamız gerekiyor. Mesele kurtuluş meselesidir. Siz ve ben, kabul etsek de etmesek de, Kıyamet Günü’nün gerçekliğini göz önünde bulundurarak bir hayat yaşasak da yaşamasak da, Kıyamet Günü’nü önemsesek de önemsemesek de Kıyamet Günü geliyor. O güne inansak da inanmasak da geliyor. Bundan kaçış yok. Bu konuda düşünmek isteseniz de istemeseniz de bu gerçeği değiştirmeyecek. Kıyamet yine de gelecek ve ondan kaçamayacağız. Şu anda yalnızca Allah’ın Kitabı ve Peygamberimiz(s.a.v)’in bıraktığı bu muhteşem mirası birbirimize hatırlatmamız için birbirimiz varız. Birbirimize bunu hatırlatmamız ve “Haydi kendimize gelelim” dememiz için. O gün geldiğinde yanlış tarafta olmak istemeyiz.

Allah bizlere de bu dünyada Peygamber(s.a.v)’in yolunda yürüyenlerden olmayı nasip etsin ki ahirette onunla birlikte Cennt’

Link to post
Sitelerde Paylaş

KIYAMET GÜNÜ’NDEKİ PİŞMANLIK

..............

Yahu bir kerede aklınızı ve mantığınızı kullanarak bir şeyler yazın, o kadar zor mu bunu yapmak. Hala papağan gibi arap ve yahudi zırvalarını tekrarlıyorsun.

Sana "Bir arap bedevisine inanmadığın takdirde bir tanrı tarafından sonsuza kadar yakılacağını sanmak akıl ve mantık işi midir?" diye soruyorum, cevap vermek yerine bir sürü boş yazıyı kopyalayıp yapıştırıyorsun.

Sen kimi cehennemle korkutacağını sanıyorsun, o kadar salak mı görünüyorum?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...