Jump to content

ALLAH NEDEN VAR OLSUN Kİ?


Recommended Posts

Allah varlığı açıklamak için mi vardır, yoksa varlık Allah’ı açıklamak için mi vardır? Bunlar birbirleri ile dolaşik sorular.

Allah’ın varlığı açıklamak için var olması Allah’ın değil, varlığın önemine işaret ediyor. Bizi Allah hakkında değil, varlık hakkında bilgilendiriyor. Varlığın ne olduğunu öğreniyoruz ama Allah’ı yeterince tanımıyoruz. Allah’ı olağanüstü davranışları olmayan varlık aracılığı ile tanımak bizi Allah hakkında yeterince aydınlatmıyor. Bu da varlığı Allah’a yeğlememize neden oluyor.

Varlığın Allah’ı açıklamak için var olması da varlığın önemini vurguluyor. Çünkü varlık kendini aşıyor ve transend oluyor. Transend olan varlıkta Allah’a işaret eden olağanüstü nitelikler arıyoruz ama onları bulamıyoruz.

Her iki durumda da varlık Allah’ın olması için gerekli bir koşul oluşturuyor. Her iki durumda da, Allah varlığı değil, varlık Allah’ı açıklıyor. Allah’ın var olmasının varlıktan başka bir nedeni ve açıklaması yok. Bu durumda varlık Allah’a değil, Allah varlığa bağlı. Çünkü bilineni bilinmeyenle değil, bilinmeyeni bilinenle açıklamak zorunluğu var. Bu da Allah’ın var olma nedenini ortadan kaldırıyor.

Var mu buna itirazı olan?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Varllığın ''varlığı'' yani varlık sebebi tam olarak bilinmiyo da abi Allah daha da bilinmeyen bir sır perdesi , hatta kimse inandığı Tanrıyı ya da Tanrıları tanımlayamıyor o beni aşar di,yor fakat varlığı açıklarken gizemi çözmeyen bir cevap olan Tanrı fikri kendi içinde çelişki yumağında haberi yok.

tarihinde aykırıteolog tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah bir isimdir sadece..Mesela bir armut gibi..Armut isminin karşılığı olarak ağaçtaki bir meyve gösterilir ama Allah isminin karşılığı olarak hiçbir şey gösteremezsiniz..Diyebileceğiniz tek şey ''görmüyor musun şu kainatı?'' olacaktır..Yani Allah=Kainat'tır..

Kainat kara delik/madde ve karanlık enerji ile dolu..Allah'ın da evi kara ve köşesinde kara bir taş..Yoksa Allah...Lann..Hapı yuttuk galiba.. :D

Müslümanın biri şöyle diyebilir..

Varlık Allah'ı açıklıyor..Tıpkı bir kılavuz gibi..Yani varlığın amacı Allah'ı anlatmaktır..Varlığın amacı önemsizdir..Varlık,esasında esas varlığı işaret etmektedir..

Bu sözleri ederler..Çünkü akıl hastası bunlar..!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah varlığı açıklamak için mi vardır, yoksa varlık Allah’ı açıklamak için mi vardır? Bunlar birbirleri ile dolaşik sorular.

Allah’ın varlığı açıklamak için var olması Allah’ın değil, varlığın önemine işaret ediyor. Bizi Allah hakkında değil, varlık hakkında bilgilendiriyor. Varlığın ne olduğunu öğreniyoruz ama Allah’ı yeterince tanımıyoruz.

İtiraz edilebilir, tabi, vardır da denemez.

İslam’daki tenzihi ve teşbihi araştır.

İbn Arabî’ye göre içkin bir Tanrı anlayışı aşkın bir Tanrı anlayışından üstündür.

İncil’e göre, Cennette Adem ile Havva, bir ara, Tanrı’nın ayak seslerini duyarlar. Bu örnek, hem tenzihin hem teşbihin kullanıldığı gösterir.

Tanrı kendini bir yerde varlıklara ilişerek gösterirken, bir yerde gizlenir. Tanrı’nın gölgesinden ibaretiz yani, yine İbn Arabî'ye göre.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bana kalırsa tam anlamıyla hatalı bir felsefe. Bir olgunun varlığı veya yokluğu bir bilincin (mesela insanın) düşüncesi ile ölçülemez.

►İnsanlık hiç olmasaydı marsı hiç tanımlamayacak veya düşünemeyecekti. Peki o yüzden mars yok mudur ? Veya olmayacak mıydı ?

►Veya ''çok, çok uzak bir galakside'' ki bir A uygarlığı için biz yokuz. Peki biz yok muyuz ?

Öncelikle bir olguyu nötr hale getirmeli ve öyle kanıtlamalıyız.

Allah bir hayaldir o yüzden insan üretimidir. İnsan olmasa olmazdı, demek bir yuvarlak çizer...

Çünkü allah hayaldir yargısını insan üretimidir, insan üretimidir yargısını hayaldir cümleleri destekler. Böyle bir şey kabul görmez.

''Allah vardır çünkü kuranı yazdı. Kuran olduğuna göre allah var'' Ne fark kaldı şimdi ?

tarihinde NotImportant tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah varlığı açıklamak için mi vardır, yoksa varlık Allah’ı açıklamak için mi vardır? Bunlar birbirleri ile dolaşik sorular.

Allah’ın varlığı açıklamak için var olması Allah’ın değil, varlığın önemine işaret ediyor. Bizi Allah hakkında değil, varlık hakkında bilgilendiriyor. Varlığın ne olduğunu öğreniyoruz ama Allah’ı yeterince tanımıyoruz. Allah’ı olağanüstü davranışları olmayan varlık aracılığı ile tanımak bizi Allah hakkında yeterince aydınlatmıyor. Bu da varlığı Allah’a yeğlememize neden oluyor.

Varlığın Allah’ı açıklamak için var olması da varlığın önemini vurguluyor. Çünkü varlık kendini aşıyor ve transend oluyor. Transend olan varlıkta Allah’a işaret eden olağanüstü nitelikler arıyoruz ama onları bulamıyoruz.

Her iki durumda da varlık Allah’ın olması için gerekli bir koşul oluşturuyor. Her iki durumda da, Allah varlığı değil, varlık Allah’ı açıklıyor. Allah’ın var olmasının varlıktan başka bir nedeni ve açıklaması yok. Bu durumda varlık Allah’a değil, Allah varlığa bağlı. Çünkü bilineni bilinmeyenle değil, bilinmeyeni bilinenle açıklamak zorunluğu var. Bu da Allah’ın var olma nedenini ortadan kaldırıyor.

Var mu buna itirazı olan?

Burada varlık=doğa. Allah=Tanrı olarak anladım. Tanrı ret edilsede yada Tanrı ispatlanamaz denilsede yada Tanrı dil kavramı kabul edilen bir RAM olarak da düşünülse de sonuçta tanrımerkezcidir.

İslam, birey merkezcidir. Yani Allah doğayı değil doğayı algılanyan insan için vardır. Yani Allah varlığı gözlemleyen insanın iç kısmı için vardır. Bu açıklama ile insan Allahtan üstün olmaz, çünkü varlık -Allah ilişkisi varlığın üstünde Allah anlamına gelir. Yine bu ilişki insan-varlık ilişkisi içinde insanı üstün kılar. İşte klasik meleklerin secdesi ilkesi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Balık için suyun yukarısı tanımsızdır.


Soruyu soran varlık, açıklama bekleyen varlık, yanıtı bulduğunu düşünerek çıkarsama yapan yine varlık.


Varlık denklemden çıkınca, Allah tanımsız.


Varlığı, tanımı ve denklemi kuran kim ?


Yine varlık...


Hepimiz Allahız ya Allahsızsız....


Bence cevabı biliyorsunuz...



....


Bilgisayardakine benzer 101010 gibi bir sistem var yani, algı ve bilinç mekanizmamız ötesinde değerlendirme yapmamız mümkün değil.


Sistem el verdiği ölçüde inceleme yapınca da islam trojanı bulunuyor, ''Allah.dll not found'' diyor.


...


Konuyu dahada basitleştiriyim, ya da metafordan sıyırarak bakmaya çalışırsam.


Bir şeyin var olduğunu neye dayanarak söylüyoruz, Bilincimize

Bilinç olmadan bir şeyi tanımlamak mümkün mü ? Değil.

Bilinç tanımı neye göre yapar? var olan-mevcut veriye-dataya göre yapar, yani varlığa, var olana göre.

O halde varlık ve bilinç dolanıktır-tümleşiktir-birbirine bağımlıdır.


Bilinç üstü bir yapının olduğunu var olduğunu iddia edebilmek için, bilincin dışına çıkmak gerekir mi ? Evet,

Dışına çıkmak mümkün mü ? Değil.

neden değil ?

varlıkla tümleşik tanımlı olduğu için.

Peki niye dışına çıkmak gerekir? dışına çıkmazsan bilince bağımlığından kurtaramazsın


O halde bilincin içinde yani varlık kavramında -varlığa ilişkin konuşurken , bilinç üstü bir yapının tanımlanması - bilinçten bağımsız olması mümkün mü ? Değil.


Daha da mı bulandırdım.


Hmm.daha basit nasıl anlatılır.. Önünde elma, armut, portakal var. Hacı var mı diye sorduğumda? Hacının öncelikle tanımlı olması gerekir, tanımsızdır. tanımlamaya çalıştıkça odadaki hiçbirşeyin hacıya benzemedini rahatlıkla söylebilirim, çünkü varlık alanımda hacı yoktur, bütün odaya-zerresine baksan yine yoktur, aslında hacıyı odada aramak abestir, o yüzden hacı yoktur. Hacının var olduğunu öğrenebilmem için, odanın dışına çıkmam gerekir.


Bu metaforda oda:beynimiz, hacı:inanç, elma,armut,portakal:gerçeklik diye algıladığım şeyler.

Odayla-meyveler bir arada, onları odadan çıkarmak mümkün değil, odaya başka bir şeyi almak mümkün değil.


İdealizm bu benzer noktalardan hareket ederek yaklaşımlarda bulunur.


Materyalizmde ise varlık, insan bilincinden bağımsız da vardır . Bunu neye dayanarak söyler ?

Evrenin yaşını düşündüğümüzde, önümüzdeki mevcut data kanıtlara baktığımızda, biz doğmadan önce varlığın var olduğunu, öldükten sonra da var olmaya

devam edeceğini düşünürüz, senin bilincin tanımlasın ya da tanımlamasın ben var olmaya devam edeceğim der kainatın cansızlığı.


.Ey insanoğlu kendini bir halt sanma, kendini çok büyütüyorsun, bilinç dediğin altı üstü bir elektrik sinyali, iki tane kimyasal tepkime

der. Sen olmadan da dünya dönüyor küçük hanım gibi bir yaklaşım.


Burada öldürücü bir soru gelir peki bu çıkarsamayı yaptığın objektif delileri neyle inceledin ? ee bilinçle - bilincin aygıtlarıyla. O halde ölümünden sonra varlık var olacak mıdır, nasıl bu kadar eminsin?


Şahsi fikrim, bilincin mevcut anlattığı hikayaye göre olacak, bilinç kapandıktan sonra varlığın tanımlanması ya tanımlanmaması da bilincimde değil (ya da argosu).


Dipnot:


Tassavuf başlığı gibi olmuş biraz- En'el Hak

Troll müslümanlar damlamamış henüz.

Hacıyı Allahla ilgili soru sorduğunu görünce, kafası karıştı- Elhamdülilah sonunda hidayete erdi diyebilirler. :)

tarihinde Fellix tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah varlığı açıklamak için mi vardır, yoksa varlık Allah’ı açıklamak için mi vardır? Bunlar birbirleri ile dolaşik sorular.

Allah’ın varlığı açıklamak için var olması Allah’ın değil, varlığın önemine işaret ediyor. Bizi Allah hakkında değil, varlık hakkında bilgilendiriyor. Varlığın ne olduğunu öğreniyoruz ama Allah’ı yeterince tanımıyoruz. Allah’ı olağanüstü davranışları olmayan varlık aracılığı ile tanımak bizi Allah hakkında yeterince aydınlatmıyor. Bu da varlığı Allah’a yeğlememize neden oluyor.

Varlığın Allah’ı açıklamak için var olması da varlığın önemini vurguluyor. Çünkü varlık kendini aşıyor ve transend oluyor. Transend olan varlıkta Allah’a işaret eden olağanüstü nitelikler arıyoruz ama onları bulamıyoruz.

Her iki durumda da varlık Allah’ın olması için gerekli bir koşul oluşturuyor. Her iki durumda da, Allah varlığı değil, varlık Allah’ı açıklıyor. Allah’ın var olmasının varlıktan başka bir nedeni ve açıklaması yok. Bu durumda varlık Allah’a değil, Allah varlığa bağlı. Çünkü bilineni bilinmeyenle değil, bilinmeyeni bilinenle açıklamak zorunluğu var. Bu da Allah’ın var olma nedenini ortadan kaldırıyor.

Var mu buna itirazı olan?

Allah'ın varoluş nedeni yok. İslam felsefesi ve tasavvufta iyi bilinen, çok işlenmiş bir husus bu: Allah vacib-ül vucüttur. Varlığı kendindendir. Allah, varlığı zorunlu olan varlıktır. Varlığı, sıfatının gereğidir. Onun varlığı bir süreç değildir, yani başı ve sonu yoktur, zamanda değildir; bir sürekliliktir, ama kronolojik akış anlamında bir süreklilik değil bu. O'nun için gelmiş, geçmiş, gelecek yoktur, zamanın bütün boyutları bir "sonsuz şimdi" niteliğindedir.

Eğer bilinemediği için varlığı Allah'a yeğleyen varsa bu onun sorunu.

Varlığın Allah'ı açıklamak için kullanılması varlığı transcend yapmaz. Transcend olmamış haliyle bile varlıkta Allah'a işaret eden nitelikler arayabilirsiniz.

Bulduğunuz şeyin gerçekten, rabbimiz ve mevlamız olan tek Tanrı'nın hüsn, rahmet vs. sıfatlarının mı tecellisi olduğu, ya da, zaten başka türlü varolamayacağı bir ekolojik koşullar bütünü altında evrilerek geldiği nokta mı olduğu konusunda kişinin tercihini etkileyecek olan şey artık bir bakış açısı farklılığı, bir ikişilik farklılığıdır: Olaya akıl, vicdan, izan, ibret, insaf vs. boyutlarından bakanlar için Tanrı, kimseye borçlu olmadığını iddia edenler içinse maddenin evrimi.

Allah'ın bir sıfatının tecellisi da varlığı transcend yapmaz. Evrimle (doğal seleksiyonla) açıklanamayacak olan hanımelinin güzel kokması ya da kavunun lezzetli olmasını Tanrı'nın lütuf ve inayet sıfatıyla açıklayanlar hanımeline veya kavuna tazim etmezler, Tanrı'ya ederler.

Laplace'ın demon'unu açıklarken yaptığı gibi, bütün nedensellikleri görecek şekilde uzay-zamanın dışından bir bakış noktasının bulunması, bir Tanrı fonksiyonudur. O'nun zamandan münezzehliğinin tecellisidir. Uzay-zaman bize bu fonksiyonun varlığını ihsas eder ve orada bırakır. Müslümanların bu konuda sıkıntısı yok. Laplace Tanrı dememek için bu kadar ıkınırken bu felsefe Diyanet takvimin yapraklarının arka sayfalarında basit bir dille anlatılır. Ne Lapace'ın bilgisi, ne nedenselliğin felsefi karmaşıklığı, ne de uzay-zamanın doğası, transcend değildir. Beni hiç astonish yapmaz.

Hiç bir durumda varlık, Allah'ı oluşturmak için gerekli bir koşul oluşturmaz. Kendini varlığın merkezine koyuyorsun, sonra da Allah'ın varlığını kendine angaje ediyorsun.

Bu mantık içinde senin Allah'a yaptığın gönderme, tıpkı, silah kullanma tekelinin hassaten ve hassaten devlete ait olduğu yerde eline silah alıp sonra da ateşkes ilan eden gerillanın devlete yaptığı gönderme gibi. Teşbihte hata olmaz.

Senin varlığının Allah'ın varlığına en ufak bir fonksiyon katkısı yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
......

Senin varlığının Allah'ın varlığına en ufak bir fonksiyon katkısı yok.

Antik Yunan'dan beri,yaklaşık 2500 yıldır insanlar tıpkı sizin gibi Tanrı'yı anlatmak için bir ton laf etmişler ama ettikleri lafların tümü saçmalık..Bırakın bu felsefi söylemleri..Bakın çok basit birşey diyeceğim..

Ben hiç hayatımda bir zürafa görmedim..Bir Zürafa'nın yakınından geçmedim..Bir Zürafa'nın varlığını hissetmedim..Bir Zürafa'nın sesini duymadım amma velakin zürafa diye bir hayvanın varlığının GERÇEK olduğunu biliyorum..

Nasıl?

Belgeseller sayesinde..

Hayatınız boyunca Allah'ı görmediniz/duymadınız/koklamadınız/hissetmediniz ama Allah'ın varlığının bir GERÇEK olduğunu söylüyorsunuz..

Nasıl?

Götünüzden uydurduğunuz lafları kendinize saklayın..Benim BELGESEL dediğim gibi NET bir cevap verin bana..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah'ın varoluş nedeni yok. İslam felsefesi ve tasavvufta iyi bilinen, çok işlenmiş bir husus bu: Allah vacib-ül vucüttur. Varlığı kendindendir. Allah, varlığı zorunlu olan varlıktır. Varlığı, sıfatının gereğidir. Onun varlığı bir süreç değildir, yani başı ve sonu yoktur, zamanda değildir; bir sürekliliktir, ama kronolojik akış anlamında bir süreklilik değil bu. O'nun için gelmiş, geçmiş, gelecek yoktur, zamanın bütün boyutları bir "sonsuz şimdi" niteliğindedir.

Eğer bilinemediği için varlığı Allah'a yeğleyen varsa bu onun sorunu.

Varlığın Allah'ı açıklamak için kullanılması varlığı transcend yapmaz. Transcend olmamış haliyle bile varlıkta Allah'a işaret eden nitelikler arayabilirsiniz.

Bulduğunuz şeyin gerçekten, rabbimiz ve mevlamız olan tek Tanrı'nın hüsn, rahmet vs. sıfatlarının mı tecellisi olduğu, ya da, zaten başka türlü varolamayacağı bir ekolojik koşullar bütünü altında evrilerek geldiği nokta mı olduğu konusunda kişinin tercihini etkileyecek olan şey artık bir bakış açısı farklılığı, bir ikişilik farklılığıdır: Olaya akıl, vicdan, izan, ibret, insaf vs. boyutlarından bakanlar için Tanrı, kimseye borçlu olmadığını iddia edenler içinse maddenin evrimi.

Allah'ın bir sıfatının tecellisi da varlığı transcend yapmaz. Evrimle (doğal seleksiyonla) açıklanamayacak olan hanımelinin güzel kokması ya da kavunun lezzetli olmasını Tanrı'nın lütuf ve inayet sıfatıyla açıklayanlar hanımeline veya kavuna tazim etmezler, Tanrı'ya ederler.

Laplace'ın demon'unu açıklarken yaptığı gibi, bütün nedensellikleri görecek şekilde uzay-zamanın dışından bir bakış noktasının bulunması, bir Tanrı fonksiyonudur. O'nun zamandan münezzehliğinin tecellisidir. Uzay-zaman bize bu fonksiyonun varlığını ihsas eder ve orada bırakır. Müslümanların bu konuda sıkıntısı yok. Laplace Tanrı dememek için bu kadar ıkınırken bu felsefe Diyanet takvimin yapraklarının arka sayfalarında basit bir dille anlatılır. Ne Lapace'ın bilgisi, ne nedenselliğin felsefi karmaşıklığı, ne de uzay-zamanın doğası, transcend değildir. Beni hiç astonish yapmaz.

Hiç bir durumda varlık, Allah'ı oluşturmak için gerekli bir koşul oluşturmaz. Kendini varlığın merkezine koyuyorsun, sonra da Allah'ın varlığını kendine angaje ediyorsun.

Bu mantık içinde senin Allah'a yaptığın gönderme, tıpkı, silah kullanma tekelinin hassaten ve hassaten devlete ait olduğu yerde eline silah alıp sonra da ateşkes ilan eden gerillanın devlete yaptığı gönderme gibi. Teşbihte hata olmaz.

Senin varlığının Allah'ın varlığına en ufak bir fonksiyon katkısı yok.

Senin gibi milyonlarca insan binlerce yıldır çeşitli tanrıların varlığına kendilerini ve diğer insanları ikna etmek için laf üretip duruyorlar. Burada anahtar kelime laf üretmek. Yani ortada bahsettiğiniz tanrıların hiç biri yok, sadece siz hayalperestlerin ve ya sahtekarların lafları var. Binlerce yıldır boş boş konuşmaktan başka bir şey yaptığınız yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah'ın varoluş nedeni yok. İslam felsefesi ve tasavvufta iyi bilinen, çok işlenmiş bir husus bu: Allah vacib-ül vucüttur. Varlığı kendindendir. Allah, varlığı zorunlu olan varlıktır. Varlığı, sıfatının gereğidir. Onun varlığı bir süreç değildir, yani başı ve sonu yoktur, zamanda değildir; bir sürekliliktir, ama kronolojik akış anlamında bir süreklilik değil bu. O'nun için gelmiş, geçmiş, gelecek yoktur, zamanın bütün boyutları bir "sonsuz şimdi" niteliğindedir.

Eğer bilinemediği için varlığı Allah'a yeğleyen varsa bu onun sorunu.

Varlığın Allah'ı açıklamak için kullanılması varlığı transcend yapmaz. Transcend olmamış haliyle bile varlıkta Allah'a işaret eden nitelikler arayabilirsiniz.

Bulduğunuz şeyin gerçekten, rabbimiz ve mevlamız olan tek Tanrı'nın hüsn, rahmet vs. sıfatlarının mı tecellisi olduğu, ya da, zaten başka türlü varolamayacağı bir ekolojik koşullar bütünü altında evrilerek geldiği nokta mı olduğu konusunda kişinin tercihini etkileyecek olan şey artık bir bakış açısı farklılığı, bir ikişilik farklılığıdır: Olaya akıl, vicdan, izan, ibret, insaf vs. boyutlarından bakanlar için Tanrı, kimseye borçlu olmadığını iddia edenler içinse maddenin evrimi.

Allah'ın bir sıfatının tecellisi da varlığı transcend yapmaz. Evrimle (doğal seleksiyonla) açıklanamayacak olan hanımelinin güzel kokması ya da kavunun lezzetli olmasını Tanrı'nın lütuf ve inayet sıfatıyla açıklayanlar hanımeline veya kavuna tazim etmezler, Tanrı'ya ederler.

Laplace'ın demon'unu açıklarken yaptığı gibi, bütün nedensellikleri görecek şekilde uzay-zamanın dışından bir bakış noktasının bulunması, bir Tanrı fonksiyonudur. O'nun zamandan münezzehliğinin tecellisidir. Uzay-zaman bize bu fonksiyonun varlığını ihsas eder ve orada bırakır. Müslümanların bu konuda sıkıntısı yok. Laplace Tanrı dememek için bu kadar ıkınırken bu felsefe Diyanet takvimin yapraklarının arka sayfalarında basit bir dille anlatılır. Ne Lapace'ın bilgisi, ne nedenselliğin felsefi karmaşıklığı, ne de uzay-zamanın doğası, transcend değildir. Beni hiç astonish yapmaz.

Hiç bir durumda varlık, Allah'ı oluşturmak için gerekli bir koşul oluşturmaz. Kendini varlığın merkezine koyuyorsun, sonra da Allah'ın varlığını kendine angaje ediyorsun.

Bu mantık içinde senin Allah'a yaptığın gönderme, tıpkı, silah kullanma tekelinin hassaten ve hassaten devlete ait olduğu yerde eline silah alıp sonra da ateşkes ilan eden gerillanın devlete yaptığı gönderme gibi. Teşbihte hata olmaz.

Senin varlığının Allah'ın varlığına en ufak bir fonksiyon katkısı yok.

?Allah'a atfedilen bu saçmalıkları biliyoruz. Kanıtınız nerede? Bunları kimden öğrendiniz? Kulağınıza Allah mı fısıldadı?

Bunlar sizin gibi bazı gafillerin uydurması. Bana bunları Allah'ın söylediğini kanıtlayamazsanız sizi yalancılıkla suçlayabiliriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah'ın varoluş nedeni yok. İslam felsefesi ve tasavvufta iyi bilinen, çok işlenmiş bir husus bu: Allah vacib-ül vucüttur. Varlığı kendindendir. Allah, varlığı zorunlu olan varlıktır.

Karmaşık cümleler yazarak haklı çıkılmaz..

Bana Allah'ın kesin varolduğu hakkında kanıtlanmış bilimsel metinler verebilirmisin?

Bir kimsenin akıl yürütmesini burada bilgi diye veremezsin!

Senin ki tipik Said saçmalamaları..

Seni dinleyecek birsürü cahil var..epey iş yapabilirsin..burası senin mecran değil!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah varlığı zorunlu olan varlıktır lafı çok çok çok saçma.

Dünya allahtan daha az kompleksse o zaman dünyanın varlığı zorunlu olan varlık olsun.

Neden gelişmiş bir varlık kendi kendine olmuş oluyor?

Hacının dediği gibi allah varlığa muhtaç aciz bir hayal ürünüdür.

Kendisini gösteremez. Varlığa muhtaçtır.

Ben bir yaratıcıya/yaratıcılara inanıyorum bunlar varlığa muhtaç değil çünkü kendilerini kanıtlama ihtiyaçları yok.

İnsan kendi halinde.

Kimisi çocuklara tecavüz eder, kimisi evlatlık alıp babalık veya analık yapar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...