Jump to content

Farkındalık ve Farkındalığın Farkındalığını Aynı Gören Cahiller


Recommended Posts

Başlığa yazı yazan herkesin aklında tutması gereken bir şey var

Bu başlıkta eğer bir şeyi anlamıyorsanız

Bir şeyler mantığınza sığmıyorsa

Ya da saçma şeyler algılıyorsanız bu sizin yetersiz olduğunuzu gösterir

Bu yetersizliğin nedeni de

1- Merkezi sinir sistemini bilmemeniz

2- Bilinci bilmemeniz

3- Fizik, kimya ve biyoloji ayrımını yapamamanız

Yani bu başlık sizin bir noktada eksikliklerinizi ortaya döker

Yazınızı yazarken buna göre yazın

Anlamak istediğiniz ve anlayamadığınız bir şey olursa soru sorun

Kibirli kibirli başlığı sabote etmeyin.

Siz yavşaklar bir bilgi kaynağını bozuyorsunuz.

Bunu yapmayın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Arkadaşlar; sizi salaklıkla suçlayan birisi sizinle hoş sohbet etmek istemeyip gerçekten aklınızın yetmediğini düşünüyorsa bunun altından ya tasavvuf yada kuantum felsefesi çıkar.

Oğuzhan Korkmaz ; çok değerli bir "bilgi kaynağı" rehberi olan büyük felsefecilerimizden birisidir. “Farkındalığın farkındalığı” diye bir kitap yazmıştır. Kitabın tanıtım bölümünde ”kuantum düşünme yöntemi” ile nasıl mutlu olacağımızın yöntemlerinden bahsediliyor.

Oğuzhan Korkmaz gibi büyük felsefeciler kişisel gelişim üzerinde dururlar. Kişisel gelişimin en büyük çelişkisi “her insanı aynı olarak düşünmesidir.” Oysa her insan; psiko, sosyo,genetik bir varlık olduğundan dolayı diğerlerinden az veya çok farklıdır. Ortada çok büyük bilgi kaynağı (psikoloji) varken bazılarının neden kişisel gelişim kitaplarıyla uğraştığı ilginç bir soru olabilir. Yine de Oğuzhan Korkmaz adlı büyük filozofu yakından tanımanız için bir video ekliyorum.

https://www.youtube.com/watch?v=83NkhUor0GQ

Link to post
Sitelerde Paylaş

Canlılığın birinci ve de en temel özelliği her bireyinin farkındalığa sahip olmasıdır.

......................

Aslında dottonun kastettiği şöyle somutlaştırılabilir:

Canlılar cinsel ilişki neticesinde ürüyor.

Canlılığın genel olarak sürece ilişkin bir bilgisi yok. Limbik sistemin üzerine neo korteksi/üst beyin kabuğu evrilmiş olan ve buna istinaden farkındalığın farkında olan insanlar ise cinsel birleşmenin neticesinde üremenin olduğunun farkında.

Bunu isteyen devam ediyor. İstemeyen ise bu nedenle "yapay olan" prezervatifi kullanıyor.

Doğal olarak "addedilen" süreç, yapay olarak addedilen bir faktörle sekteye uğratılıyor.

Herşey olması gerektiği gibi olduğu halde, sonuç gerçekleşmiyor.

Ahlak da bir nevi, bir çeşit prezervatif dottoya göre, ya da onu koşullayan şey ahlak.

Bu durumda yapay olan aynı zamanda onu koşullayan şey, yani sonucu "istememek" oluyor.

Ama atlanan husus şurada; istemeyi de, istememeyi de determine eden şey yine doğal seçilim.

Doğadaki erkekler zaten genel olarak yavrularla ilgilenmezler.

Bunun insanlardaki tezahürü ise(erkekte) prezervatif. Kadınlarda spiral vb. diğer yöntemler. Geri çekile vb.

İstemeyip istememeyi koşullayan şey ise yine genel olarak hormonlar. İç dinamikler.

Canlılar, "canlılığın doğası gereği" ve "genel olarak" ölmeyi istemez.

İstememekten kasıt, sürece ilişkin bilgi içermez. Kedi ağacın en tepesinden aşağı atlamaz. Yavaş yavaş, kademeli olarak iner. İnemezse de ciyaklar.

Bunun insanlardaki tezahürü ise ölmeyi istemeyen insanların, bunu tek taraflı "sadece ben öldüreyim" şeklinde dayatamayacağı üzere, karşılıklı çıkar ilişkine binaen öldürmeyi yasaklama şeklindedir.

Dotto yasaklamayı insanın ve doğanın dışında bir şey-----"ahlak" olarak önerip; ahlakı da sadece ve sadece dinin/idealizmin koşulladığı bir kurum olarak ortaya atıyor.

Süreç bence de böyle değil..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Anlıyorsun anlamasına da

Müslümanların yaptığını yapıyorsun

Hani evrimden kaçış olmadığını gördüklerinde, Allah evrim süreci ile yaratmıştır, insanın oluşmasını sağlamıştır diyorlar ya?

Öylesin sen de.

Doğadaki tezahürünü senin kafandaki şablona göre yorumluyorsun :D

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

Bu başlığı biraz daha tartışalım.

Tartışalım ama ben metinden neyi tartışmak istediğini anlayamadım.

Konuyu bir noktada toparla, işin özü ne?

Kedi, köpek gibi canlılar farkındalık taşır. Çevrelerindeki uyaranlara tepkiler verir.

Ancak insan farkında olduğunun farkında olarak özgür iradeye sahiptir bu da onu diğer canlılardan ayırır ama bu gerçek değildir mi demek istiyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ancak insan farkında olduğunun farkında olarak özgür iradeye sahiptir bu da onu diğer canlılardan ayırır ama bu gerçek değildir mi demek istiyorsun?

Biliyor musunuz, kız arkadaşıma bunu sordum bu akşam; benim çok içtiğime karar verdi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tartışalım ama ben metinden neyi tartışmak istediğini anlayamadım.

Konuyu bir noktada toparla, işin özü ne?

Kedi, köpek gibi canlılar farkındalık taşır. Çevrelerindeki uyaranlara tepkiler verir.

Ancak insan farkında olduğunun farkında olarak özgür iradeye sahiptir bu da onu diğer canlılardan ayırır ama bu gerçek değildir mi demek istiyorsun?

AHlakı varlamak için bazı dangalaklar farkındalık ile farkındalığın farkındalığını birleştiriyorlar

Mesela seks sırasında tutup da kadının poposuna 3 şaplak atma isteğin ile 5 şaplak atma isteğin gibi.

Bu başlıkta ben yanılsama ile farkındalığın ayrı olduğunu anlatıyorum

Ayna ile görüntüler gibi.

Tam aynaya doğru yansıyan görüntüler ile aynadaki akis aynı değildir.

Farkındalığın farkındalığı tam aynaya doğru yansıyan görüntülerin aynaya çarptığı anda oluşan bir yanılsama

Link to post
Sitelerde Paylaş

AHlakı varlamak için bazı dangalaklar farkındalık ile farkındalığın farkındalığını birleştiriyorlar

Mesela seks sırasında tutup da kadının poposuna 3 şaplak atma isteğin ile 5 şaplak atma isteğin gibi.

Bu başlıkta ben yanılsama ile farkındalığın ayrı olduğunu anlatıyorum

Ayna ile görüntüler gibi.

Tam aynaya doğru yansıyan görüntüler ile aynadaki akis aynı değildir.

Farkındalığın farkındalığı tam aynaya doğru yansıyan görüntülerin aynaya çarptığı anda oluşan bir yanılsama

Biraz daha açman lazım. Çok dağınık düşünmek zorunda kalıyorum.

Obje ( A ) -> Ayna ( B ) -> Yalancı Görüntü ( C )

şeklinde bir işleyişten bahsediyorsun anladığım kadarıyla.

Eğer bu işleyiş tek yönlü ise ( C )'deki yalancı görüntü olarak kalır. Yani ( C )'nin ( A )'ya etkisi olmaması gerekir.

Ancak ( C )'nin ( A )'ya etkisi varsa o zaman ( A )'nın da yansıma olduğu durumlar vardır ve bu durumda her şey yansıma konumuna düşer.

Esas olan ( B ) yani yansıtma işlemini yapandır. O da bilinçtir. :D

tarihinde vitamin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Biraz daha açman lazım. Çok dağınık düşünmek zorunda kalıyorum.

Obje ( A ) -> Ayna ( B ) -> Yalancı Görüntü ( C )

şeklinde bir işleyişten bahsediyorsun anladığım kadarıyla.

Eğer bu işleyiş tek yönlü ise ( C )'deki yalancı görüntü olarak kalır. Yani ( C )'nin ( A )'ya etkisi olmaması gerekir.

Ancak ( C )'nin ( A )'ya etkisi varsa o zaman ( A )'nın da yansıma olduğu durumlar vardır ve bu durumda her şey yansıma konumuna düşer.

Esas olan ( B )'de yansıtma işlemini yapandır. O da bilinçtir. :D

Hayır

Ortada yalancı görüntü yok

Nasıl anlatayım sana

Aslında anlatabilsem bilinci de anlayacaksın ipler çözülecek

Şimdi bilinç dediğimiz şeyi parçalarına ayıralım

1- Kap (beyin)

2- İçindekiler (içerik bileşenler)

3- Kap içerisinde bu içerik maddelerin hareketi (enerji ortaya çıkmasını da say)

Tüm bilinçler bu formüle sahip

Farkındalıkların hepsi bu formüle sahip

Farkındalığın farkındalığı nasıl oluyor?

Yine aynı malzemeler yalnız içerikte başka şeyler oluşturuyor kendisine

Yani hareket kısmında iki kademeli bir yapı yapıyor.

Birinci kademe orijinal hali

Bu hale ek olarak aynalar da ekliyor

Yani birinci farkındalık demirden bir kutu kullanıyorsa

Farkındalığın fakrındalığı bu kutunun duvarlarını parlatıyor, öyle parlatıyor ki hareket kendi kendisine yansıyor

Yani akış, oluş, hareket belirli bir yöne doğru akıyor zaten, her durumda bu böyle (anlaman için diyorum)

Farkındalıklardan tut gerçeklikteki gözlediğin her şeyde bu böyle.

Farkındalığın farkındalığı kendi kutusunun içini parlattığı için zaten akıp gidecek olan bu kimyasal reaksiyonu kendi aynalarında birbirine yansıtarak tampon alanlar oluşturuyor.

Demir bir boru al, ışığa doğru tut ve içinden su geçir

Ayna şeklinde bir boru al, ışığa doğru tut ve içinde su geçir

Ayna şeklindeki nin içinde hareketler bir tampon alanda aktarma yaratır

Bozacılar ile şerbetçiler gibi eski osmanlıda

Şerbetçi ibriğinden direk senin kabına şerbet döker

Ama bozacı eline iki tane kap alır ve bozayı dökmeden önce ondan ona ondan ona aktarır

Bizde olan şey aynı yanılsamanın orada oraya yansıması

Anladın mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayır

Ortada yalancı görüntü yok

Nasıl anlatayım sana

Aslında anlatabilsem bilinci de anlayacaksın ipler çözülecek

Şimdi bilinç dediğimiz şeyi parçalarına ayıralım

1- Kap (beyin)

2- İçindekiler (içerik bileşenler)

3- Kap içerisinde bu içerik maddelerin hareketi (enerji ortaya çıkmasını da say)

Tüm bilinçler bu formüle sahip

Farkındalıkların hepsi bu formüle sahip

Farkındalığın farkındalığı nasıl oluyor?

Yine aynı malzemeler yalnız içerikte başka şeyler oluşturuyor kendisine

Yani hareket kısmında iki kademeli bir yapı yapıyor.

Birinci kademe orijinal hali

Bu hale ek olarak aynalar da ekliyor

Yani birinci farkındalık demirden bir kutu kullanıyorsa

Farkındalığın fakrındalığı bu kutunun duvarlarını parlatıyor, öyle parlatıyor ki hareket kendi kendisine yansıyor

Yani akış, oluş, hareket belirli bir yöne doğru akıyor zaten, her durumda bu böyle (anlaman için diyorum)

Farkındalıklardan tut gerçeklikteki gözlediğin her şeyde bu böyle.

Farkındalığın farkındalığı kendi kutusunun içini parlattığı için zaten akıp gidecek olan bu kimyasal reaksiyonu kendi aynalarında birbirine yansıtarak tampon alanlar oluşturuyor.

Demir bir boru al, ışığa doğru tut ve içinden su geçir

Ayna şeklinde bir boru al, ışığa doğru tut ve içinde su geçir

Ayna şeklindeki nin içinde hareketler bir tampon alanda aktarma yaratır

Bozacılar ile şerbetçiler gibi eski osmanlıda

Şerbetçi ibriğinden direk senin kabına şerbet döker

Ama bozacı eline iki tane kap alır ve bozayı dökmeden önce ondan ona ondan ona aktarır

Bizde olan şey aynı yanılsamanın orada oraya yansıması

Anladın mı?

Borular ve bozacılar kısmını şu şekilde toparlamaya çalışayım ki herkes daha iyi anlasın.

Daha önce kendi kendinin farkında olma olayını bir başlıkta açıklarken bu senin anlatmak istediğine benzer bir açıklama yapmıştım. O nedenle ilk başta dumura uğrasam da anladım ne demek istediğini.

Bilinci bir alüminyum folyo gibi düşünelim. Bu alüminyum folyoyu silindir gibi katlarsak karşı yüzeylerde kendi yansıması oluşur.

Bu farkındalığın farkındalığıdır.

Benim bakış açıma göre bilinç temeldir ve insanlarda bu bilinç silindir gibi bir geometri alarak veya evrim sayesinde ona bu geometriyi aldıracak mekanizma oluşarak (ona beyin diyelim) kendi kendisinin farkında olur hale gelmiştir.

Devam et, bunu nereye bağlayacaksın?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Borular ve bozacılar kısmını şu şekilde toparlamaya çalışayım ki herkes daha iyi anlasın.

Daha önce kendi kendinin farkında olma olayını bir başlıkta açıklarken bu senin anlatmak istediğine benzer bir açıklama yapmıştım. O nedenle ilk başta dumura uğrasam da anladım ne demek istediğini.

Bilinci bir alüminyum folyo gibi düşünelim. Bu alüminyum folyoyu silindir gibi katlarsak karşı yüzeylerde kendi yansıması oluşur.

Bu farkındalığın farkındalığıdır.

Benim bakış açıma göre bilinç temeldir ve insanlarda bu bilinç silindir gibi bir geometri alarak veya evrim sayesinde ona bu geometriyi aldıracak mekanizma oluşarak (ona beyin diyelim) kendi kendisinin farkında olur hale gelmiştir.

Devam et, bunu nereye bağlayacaksın?

Oluşan bu yansıma yanılsamadır

Beynin doğal tepkileri değil

Onlar piyano tuşu gibidir

Yani bir aslanın açlığını da, tokluğunu da, azmışlığüını da görürsün

İnsanın da öyle

Ancak o yanılsama çarpıtabiliyor açlığı da tokluğu da

Mesela yemek tuşuna basılınca gelen sinyalin değdiği yerde yansıma artışı oluyor

Açlık yanılsama yoğunluğuyla bastırılıyor

Ya da tok olduğu halde yanılsama yoğunluğu açlık bölgesinde tetikleme yaratabiliyor

Link to post
Sitelerde Paylaş

Oluşan bu yansıma yanılsamadır

Beynin doğal tepkileri değil

Onlar piyano tuşu gibidir

Yani bir aslanın açlığını da, tokluğunu da, azmışlığüını da görürsün

İnsanın da öyle

Ancak o yanılsama çarpıtabiliyor açlığı da tokluğu da

Mesela yemek tuşuna basılınca gelen sinyalin değdiği yerde yansıma artışı oluyor

Açlık yanılsama yoğunluğuyla bastırılıyor

Ya da tok olduğu halde yanılsama yoğunluğu açlık bölgesinde tetikleme yaratabiliyor

Haklısın ve bu da ahlak kavramını ortaya çıkartıyor diyorsun değil mi?

Kendime yetecek kadar yemeyip yarını düşünerek yığnak yapmam doğru değildir diyorsun.

Ama bunun bir hayatta kalma avantajı vardır.

Yarın hastalanır ve bakıma muhtaç olabilirsin diye sağlıklıyken daha çok kazanıp depolarsın. Bu sana bir avantaj sağlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Haklısın ve bu da ahlak kavramını ortaya çıkartıyor diyorsun değil mi?

Kendime yetecek kadar yemeyip yarını düşünerek yığnak yapmam doğru değildir diyorsun.

Ama bunun bir hayatta kalma avantajı vardır.

Yarın hastalanır ve bakıma muhtaç olabilirsin diye sağlıklıyken daha çok kazanıp depolarsın. Bu sana bir avantaj sağlar.

Doğru veya yanlış diye bir şey yok.

Hewr canlı farklı miktarlarda yemek yer.

Senle ben aynı boyutta tabaklarla aynı miktarda yemek yesek dahi bu iki yemek aynı miktarda değil.

Gram, miligram, mili mili gram ne dersen de farklıdır.

Yığınak yapmak doğrudur diye bir kural oluşturabilmemiz için bizim ve canlılık sisteminin miktar ölçümünü yapması lazımdı.

Yani tüm sivri sineklerin midelerinin ve içtikleri kanın otomatik olarak aynı olduğu bir sistem olması gerekirdi.

Bu yok.

Her canlı farklı miktarda besin alıyorsa ortada buna yönelik avantaj kuramazsın.

Bu geçersiz argüman.

Maddenin determinizmi canlılar tarafından algınamaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Doğru veya yanlış diye bir şey yok.

Hewr canlı farklı miktarlarda yemek yer.

Senle ben aynı boyutta tabaklarla aynı miktarda yemek yesek dahi bu iki yemek aynı miktarda değil.

Gram, miligram, mili mili gram ne dersen de farklıdır.

Yığınak yapmak doğrudur diye bir kural oluşturabilmemiz için bizim ve canlılık sisteminin miktar ölçümünü yapması lazımdı.

Yani tüm sivri sineklerin midelerinin ve içtikleri kanın otomatik olarak aynı olduğu bir sistem olması gerekirdi.

Bu yok.

Her canlı farklı miktarda besin alıyorsa ortada buna yönelik avantaj kuramazsın.

Bu geçersiz argüman.

Maddenin determinizmi canlılar tarafından algınamaz.

Yemek yerine parayı koy. Yarını düşünerek para biriktirme. Ya da madde biriktirme.

Materyalizmin bir çıktısı da bu. Daha çoğa, daha büyüğe sahip olma dürtüsü.

Tartışma hala kopuk gidiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...