Jump to content

Kuran edebiyatı


Recommended Posts

Şİmdi burada dikkat çekici bir durum var. Söz konusu hadis olunca uydur uydur döktür döktür döşen... Nasıl olsa "ne bilelim la bunları muhammed diye bir arabın söylediğini" diyen bir kaç ateist çıksa bile kimse fazla kurcalamaz. Bunları muhammed söylemiş denilip geçilir. Gerçekte hangi uydurukçu yalancı sahtekar islam bir bokmuş gibi göstermek için uydurdu kim bilir elbette ki. Bu hadisleri bırak muhammed diye bir arabın söylemiş olmasını, bunları uyduranlar Arap bile değil, bazıları daTürktür.

Ama islamın gerçek kaynağı olan kuran'a gelince sadece doğrudan ayrılma, kuran doğrudur gibi ne dediği belirsiz bir kaç ayetten başka ahlak ayeti bulama! Olmayan şeyi nerden bulacaksın! Yok ki! Çok az, işte ana babaya üf bile deme, allah adaletle emrediyor gibi az sayıda var. O da ana baba kafirse ne üf bile dememesi, kes gitsin. Babasını kesen bir sürü sahabe hikayesi var. Niye kafir diye. Adalet ne, müslümle birlik olup kafiri kesmek.

Yani bunlar da gerçek ahlak ayetleri değil. İnanç ayrımına dayalı insanları öldürmeyi yazan bir kitapta ahlak diye bir şey olamaz. Kısas hüre hür, köleye köle, dişiye dişi yapılır yazan bir ilkel vahşi yobaz kitapta ne adaleti yahu? İterim böyle adaleti! Sen kısası hüre hür köleye köle dişiye dişi yapacaksın, sonra allah adaletle emrediyor diye karşıma çıkacaksın! İterim öyle allahı da öyle adaleti de öyle kitabı da...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran'da

Ecel vakti geldiğinde ne bir an ileri ne bir an geri gidebilirler.

Deve iğne deliğinden geçmedikçe onlar cennete gidemezler.

Gibi enteresan sözler

Ben bunlarda hiç bir enteresanlık görmüyorum. Bunlar son derece sıradan, bayağı, her ağzı olanın söyleyebileceği laflar.

Kuran'da edebi bir anlatım olduğu yalanı, uydurma bir masaldır. Kuran son derece bozuk bir ifadeyle, son derece cahilce yazılmıştır. Bu sözlerin hırsızlandığı edebi, düzgün metinler elbet vardır ama hırsızlama karman çorman, düzensiz yapıldığı için sonuçta hırsızlamayla ortaya çıkan kuran bir şeye benzememiştir.

Yahu adamlar bir mirası düzgün denk hesapla paylaştırmayı beceremeyen, kısas hüre hür köleye köle dişiye dişi yapılır yazan, cahilin yobazın en önde gidenleri. Bunların adı hıdır, ellerinden gelen budur. Daha fazlası gelemez zaten bu vahşi yobaz ve cahil çöl yağmacılarının elinden...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Doğrusu ben tevrat'taki anlatımı da pek beğenmiyorum ama tevrat yine kuran yanında daha edebi bir anlatıma sahip. Daha derli toplu, daha anlam bütünlüğüne sahip. İncil okumaktan hiç hoşlanmıyorum zaten. Bu üçlü içinde anlatımı biraz derli toplu düzgün olan tevrat. Ama anlam olarak ele alırsak ise, en berbatı da tevrat. Kuran'dan da daha bile yobazca yazılmış bir şey.

Örnek olarak kadınların başlarını örtmeleri ifadelerini kıyaslayabilirim. Tevrat bu konuda daha katı ve tehditkar, daha yobaz. Fakat anlatımı daha net ve edebi. Önce kuran'a bakalım. Kadınlara söyleyecekmiş, cilbablarını yakalarına indireceklermiş! Ne lan bu? Böyle ifade mi olur, bu nasıl muğlak, saçma sapan bir ifade? Bir kere cilbab ne ulan? Bu cilbab denen mereti herkesin kafasına göre yorumlayacağı belli mi değil? Yakasını anladık, galiba allah kadınların başını örtüp göğsünün açık kalmasından gıcık kapmış, tahmin edebiliyoruz. Tamam da bu cilbab denen botun üstü nasıl olacak? Ne menem bir bot olacak bu cilbab?

Tevrat'a baktığımızda, o mağrur başı açık kadınların başına rab kel vuracak diye bir tehdit görüyoruz. Bu daha yobazca olmakla birlikte daha anlamlı ve belirli bir emir. Başı açıklığın bir mağrurluk, itaatsizlik olduğunu bir kere vurguluyor. Tehdit ederken, saçların görünmesini istemediğini de belirtmiş oluyor. Bu edebi bir ifadedir. Anlamı yobazcadır ama anlatımı edebidir. İsim koymadan saçı göstermeyecek bir araç kullanılmasını öngörüyor, bu isterse astronot başlığı olsun, isterse motorcu kaskı. Kellikle tehdit ederken aynı zamanda meselenin saç olduğunu vurguluyor. Tabii ki yobazca ve saçma. Ama anlatım edebi.

Buna dayanarak yahudiler bir kadının ancak saçını kazıtarak başı açık gezebileceği yorumunu çıkarmışlardır. Ama müslüm bir kadın anısına saygı duyduğum Benazir Butto hanımefendi gibi eşarp kullanıp kuran'a uygun olduğunu rahatlıkla iddia edebilir. Onun eşarbı saçını örtmez, yakalarını örterdi.

Besbelli ki herifin biri başı örtük ama göğsü açık bir kadın görmüş, "laaa bunu gören adamların aptesi kaçar laaa" demiş ve böyle bir ayet gerekli diye düşünmüş. Hangi allahın salağıysa bu... Muhammed filan demek istemiyorum. Her kim salak yobazsa, önemli değil. İnsan bir durur düşünür, bunu derli toplu, açık, anlaşılır, edebi bir dille nasıl yazarım diye be! Aklına ilk geldiği şekilde, sadece gördüğü göğsü açık kadın aklında olarak yazmış bu salakça ifadeyi! Sadece o an kendisine gerekli olan anlamı düşünmüş. Bu kuran'ı gelecekte bir sürü insan okuyacak filan diye hiç düşünmemiş.

Tevrat ise düşünülerek, anlam nasıl güçlendirilir, nasıl kısa öz ve etkili bir ifadeyle belirtilir, bu gözetilerek dikkatli yazılmış.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şİmdi burada dikkat çekici bir durum var. Söz konusu hadis olunca uydur uydur döktür döktür döşen... Nasıl olsa "ne bilelim la bunları muhammed diye bir arabın söylediğini" diyen bir kaç ateist çıksa bile kimse fazla kurcalamaz. Bunları muhammed söylemiş denilip geçilir. Gerçekte hangi uydurukçu yalancı sahtekar islam bir bokmuş gibi göstermek için uydurdu kim bilir elbette ki. Bu hadisleri bırak muhammed diye bir arabın söylemiş olmasını, bunları uyduranlar Arap bile değil, bazıları daTürktür.

Ama islamın gerçek kaynağı olan kuran'a gelince sadece doğrudan ayrılma, kuran doğrudur gibi ne dediği belirsiz bir kaç ayetten başka ahlak ayeti bulama! Olmayan şeyi nerden bulacaksın! Yok ki! Çok az, işte ana babaya üf bile deme, allah adaletle emrediyor gibi az sayıda var. O da ana baba kafirse ne üf bile dememesi, kes gitsin. Babasını kesen bir sürü sahabe hikayesi var. Niye kafir diye. Adalet ne, müslümle birlik olup kafiri kesmek.

Yani bunlar da gerçek ahlak ayetleri değil. İnanç ayrımına dayalı insanları öldürmeyi yazan bir kitapta ahlak diye bir şey olamaz. Kısas hüre hür, köleye köle, dişiye dişi yapılır yazan bir ilkel vahşi yobaz kitapta ne adaleti yahu? İterim böyle adaleti! Sen kısası hüre hür köleye köle dişiye dişi yapacaksın, sonra allah adaletle emrediyor diye karşıma çıkacaksın! İterim öyle allahı da öyle adaleti de öyle kitabı da...

Anne babaya öf bile deme yazıyor, diğer ayette de imana karşı gelmişlerse anne babanızı dost edinmeyin yazıyor.

Sizin dininiz size benim dinim banadır.

Dinde zorlama yoktur.

Birde yukarıdaki iki cümle de yazıyor kuranda.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ama islamın gerçek kaynağı olan kuran'a gelince sadece doğrudan ayrılma, kuran doğrudur gibi ne dediği belirsiz bir kaç ayetten başka ahlak ayeti bulama! Olmayan şeyi nerden bulacaksın! Yok ki! Çok az, işte ana babaya üf bile deme, allah adaletle emrediyor gibi az sayıda var. O da ana baba kafirse ne üf bile dememesi, kes gitsin. Babasını kesen bir sürü sahabe hikayesi var. Niye kafir diye. Adalet ne, müslümle birlik olup kafiri kesmek.

Yani bunlar da gerçek ahlak ayetleri değil. İnanç ayrımına dayalı insanları öldürmeyi yazan bir kitapta ahlak diye bir şey olamaz. Kısas hüre hür, köleye köle, dişiye dişi yapılır yazan bir ilkel vahşi yobaz kitapta ne adaleti yahu? İterim böyle adaleti! Sen kısası hüre hür köleye köle dişiye dişi yapacaksın, sonra allah adaletle emrediyor diye karşıma çıkacaksın! İterim öyle allahı da öyle adaleti de öyle kitabı da...

Eee? Yazıyorsa ne oluyor?

Çelişki olarak görüyorum.

- Anne babaya öf bile deme

- İmana karşı geliyorlarsa dost edinme

Yani imana karşı geliyorlarsa insan olarak bir kıymetleri yok mu anne babanın...

Birde sanki inançsız insanları dost edinebilirmişiz ve inanç, insan olmada önemli bir unsur değilmiş gibi şu ayetler yazıyor,

Sizin dininiz size benim dinim banadır.

Dinde zorlama yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çelişki olarak görüyorum.

Çelişkinin nedeni olarak bir kaç durum gösterilebilir. Sahtekarlık, kuran denen metnin uzun bir zamanda ortaya çıkarılmış olması gibi. Başta iyi gösterip sonra zaman içinde güç kazanınca lafı çevirip "müşrikler pistir, mescidi harama sokmayın, gördüğünüz yerde öldürün" yazmak gibi.

Müslümler bu şiddet ve ayrım ayetlerini sürekli gizlemeye ve verdiğin örnekleri sürekli öne çıkarnaya çalışırlar. Yani sahtekarlıkları ve sinsilikleri, art niyetleri, kinleri her zaman aynı, bu değişmedi.

Ayrıca bunlar da son derece sinsice, art niyetli yuvarlak laflar. Senin dininin sana olması seni dinin yüzünden öldürmeyeceğim anlamına gelmez. Zorlama diye çevrilen kelimenin aslı "ikrah" tır. İkrahın esas anlamı tiksinmektir. Bu anlamıyla çok kullanılır. Hoşlanmadığı birisi için "ondan ikrah ettim" diye kullanıldığını ben çok duydum. Dinde kötü, tiksinecek kaçınacak bir şey yok diye şirin göstermek, kandırık yapmak amacıyla da yazılmış olabilir.

Müslüm propagandaları sürekli yoğun biçimde yapılıyor. Başka türlü bu cahil çöl yağmacısı uydurması dini bir matahmış gibi göstermeleri olanaksız çünkü. Tek silahları yalan propaganda...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...