Jump to content

Kul hakkı yalanı


Recommended Posts

  • İleti 121
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Sen istediğin kadar net belirt. Yapılacaksa gene yapılır. Adam tevil eder, kılıfına uydurur, yapar. Bazı şeylerin yapılması, hakkında netlik bulunmadığından dolayı değil.

Mesela adam öldürmek. Senin dediğin kadar netlikte belirtilmiştir. Hatta bazı alimler, adam öldürmenin şirke eş değer olduğunu da söyler ama bugün İslam dünyasında en çok işlenen günahtır. Kimse de günah diye işlemez.

Ben Afganistan'da iki misyon geçirdim. Peynir-ekmek gibi adam öldürülür. Gidip de günah-münah derseniz size gülerler sadece. Tabii duyarlarsa.

Mesela uyuşturucu; yeteri kadar nettir. Ama uyuşturucu üretilir, paketlenir, üstüne mühür vurulur, "best quality" damgaları basılır; sorarsan, bu business derler.

Fuhuş; yeteri kadar nettir. Ama dünyada en çok fuhşu, yurt dışına çıkmış Türk ve Arap erkekleri yapar (Şililer ve Yunanlılar da iyi zamparadır.) Söylersen gülerler, "dar-ül harp burası" derler. Öyle ya, elin gavuruna vuruyor, belki sevap bile olduğunu düşünüyor.

Oğlancılık; kadınla ilişkiden daha çok günahtır. Ama çiçek erkekler, hamam oğlanları, esrar alemlerinde kucaklara oturup oynayan rakkase delikanlılar, ve delik değirmen taşları, adeta kültürden bir parçadır. Müdür, özel kaleminde çalışan parlak elemanı becerir. Aynı yerde oğlu da çalışır üstelik.

Vesaire. Doğu toplumları, Batıdakiler kadar normatif, yani kural esaslı yaşayan toplumlar değildir. Alışkanlıkları ve gelenekleri ile yaşarlar. Batı'da bu işler kolaydır. Kuralı koyarsın: yasa, emir, etik-ahlak, her ne ise, adam da onu beller ve ona uyar. Bunu, ait olduğu çevrede yolunu-yönünü çizmek, davranışını belirlemek için yapar. Kural olmazsa Batılı şaşırır, bocalar.

Dikkat ettin mi bizde ve çoğu Doğu memleketlerinde caddelerde şerit çizgisi yoktur. Neden? Trafik için ona ihitiyacımız Batılılar kadar yoktur da ondan.

Hukuka uygunluk sadece bir erdem değil, bir tarz, bir seçim, bir türdür hatta bir koşullanmadır. Ve hangi hukuk olduğuna hiç bağlı değildir. İsterse İslam şeriatının zina kuralları olsun, ister belediyenin trafik kuralları, isterse Birleşmiş Milletler'in kaza prosedürü, fark etmez. Önemli olan, bir şeyi yaparken kendini neyin rehberliği altına sokacağındır: soyut kuralın mı; alışkanlıklarının mı, ustandan gördüklerinin mi?

Doğulu toplumlar yüz yıldır Batı'nın en iyi yasalarını alıyorlar da ne değişiyor?

İffetli cariyeler konusuna gelince, burada bir açık kapı göremedim: Allah burada cariyeyi bağışlıyor, zorlayanı değil.

Kölelik konusuna gelince, köleliği İslam yasaklamadı. Ha, köle azat etmeyi cesaretlendirdi, falan, geçelim onları, apology yapacak değilim. İslam köleliği açıkça yasaklamadı, ama onu getiren de İslam değildi. Daha yüz elli yıl öncesine kadar savaşlarda esir edilen erkekler köle, kadınlar da cariye olarak götürülüyordu. Kural buydu. İslam'ın adının çıkmasının nedeni, savaşların genellikle galip tarafı olması, köle ve cariyelerin o tarafa akmasıdır.

Müslümanlar kaybettiği zaman da tersi oluyordu tabii. Üstelik bu zavallılar, gittikleri yerde İslam hukukunun köleler düzenlemesi gibi düzenlemeler bulunmadığından, iyice mağdur oluyorlardı. Fidye (kurtarmalık) temin edenler vardı; sahibi parayı cebine atıyor ve adamı köle olarak tutmaya devam ediyordu. Kadı gibi, kölenin başvuracağı yasal bir merci yoktu. Kadın esirlerin (cariyelerin) durumu daha da kötüydü. Bir kısmı kötü yola düşmüştü. Şanslı olanlar, Hıristiyan olarak yetiştirilmek üzere manastırlara veriliyordu.

Osmanlı'nın İkinci Viyana bozgunu yıllarında, Temeşvar'da görevli bir yeniçeri idari görevlisi Avusturyalılara esir düşer ve Viyana'daki kölelik hatıralarını kaleme alır: Temeşvarlı Osman Ağa'nın Anıları. Okumak istersen ilginç hikayeler var.

Çocuklarla evlilik derken neyi kastediyorsun? Hepimizin anneannesinin-babaannesinin evlendiği yaşları mı? Bak, onlarla evlenen dedelerimin sapık olduğunu hiç sanmıyorum.

Son zamanlarda çıkmış trend bir eleştiri. Ne de olsa Batı'dan daha somut, daha spesifik kavramlar ithal edebiliyoruz; yoksa bizimkiler böyle bir kategori yaratamazlar. Sanırım çocuklarla evlilik sorununu sorun yapan şey, yaştan ziyade evlilik boyutu.

Aynı çocukların küllü-kaffesi daha 13 yaşında bekaretini kaybedip 14 yaşında hamile kalırken bu "sorun" olmuyor ne hikmetse. Kimse üstünde durmuyor. Ama bir-ikisi evlenirse sorun oluyor.

Adam on altı, on yedi yaşındayken kızla evlenmiş. Kendi de yirmi, yirmi bir yaşında. Atmışlar içeriye, aradan bir kaç sene geçmiş. Kadın feryat ediyor, rüşt yaşını falan geçmiş, "o benim kocam, bırakın artık n'olursunuz, perişanız" diyor. Yok diyor bizim entelektüel tiranlar. Lüksemburg'dan sorun kategorisi ithal edip bana kakalıyorlar.

Hani derlerdi eskiler, "Müslümana gavur işkencesi" diye, vallahi bu, başka bir şey değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

"İffetli cariyelerinizi fuhuşa zorlamayın, ama zorlarsanız da Allah çok bağışlayıdır" diyerek çok net açık kapı bırakmak yerine direkt "Cariyelerinizi kesinlikle fuhuşa zorlamayın, zorlarsanız cehennemliksiniz" diyebilirdi mesela. Veya köleliği kesin dille yasaklayabilirdi.

İslam nedeniyle meşru hale gelmiş bir dolu berbat şey var, bunlardan biri de çocuklarla evliliktir. Say say bitmiyor ki.

konu dışı olacak ama bu kişiye cevap vermeliyim

ayeti yarım yamalak paylaşıp çarpıtıyorsun ,bu ayetten bu manayı nasıl çıkardığını anlamakta güçlük çekiyorum .bu anlamı cahil cübbeli bile çıkaramaz pes dedirttin

ayetin orjinali :

Ama evlenmeye bir türlü imkan bulamayanlar, Allah lutfundan kendilerine (bir fırsat) tanınıncaya dek iffetlerini korusunlar! Öteden beri mülkiyetinizde bulunan esirlerden azatlık sözleşmesi yapmak isteyenlere gelince: eğer onlarda bir liyakat görüyorsanız, onlarla sözleşme yapınız; üstelik onlara Allah'ın size (emanet) olarak verdiği maldan bir miktar da veriniz. Bir de eğer (evlenme yoluyla) iffetsizliğe karşı korunmak istiyorlarsa, dünya hayatının fani hazlarına tamah ederek sakın kadın esirlerinizi fuhşa zorlamayınız; zira onları zorlayan herkes iyi bilsin ki, Allah bu zorlanmadan dolayı onları bağışlayacak, merhamet edecektir.

1.eğer ayati eleştireceksen yarım yamalak paylaşma

2. burda cariye ifadesi yoktur

3.velev ki cariye ifadesi olsun burda cariye ile ifade edilen kişileri fuhuşa zorlayan kişileri Allah affeder diye bir anlam çıkarmak imkansızdır

4. burda mağdur kimsenin ,fuhuşa zorlanan kimsenin günahlarının affedileceği bilgisi verilmiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

konu dışı olacak ama bu kişiye cevap vermeliyim

ayeti yarım yamalak paylaşıp çarpıtıyorsun ,bu ayetten bu manayı nasıl çıkardığını anlamakta güçlük çekiyorum .bu anlamı cahil cübbeli bile çıkaramaz pes dedirttin

ayetin orjinali :

Ama evlenmeye bir türlü imkan bulamayanlar, Allah lutfundan kendilerine (bir fırsat) tanınıncaya dek iffetlerini korusunlar! Öteden beri mülkiyetinizde bulunan esirlerden azatlık sözleşmesi yapmak isteyenlere gelince: eğer onlarda bir liyakat görüyorsanız, onlarla sözleşme yapınız; üstelik onlara Allah'ın size (emanet) olarak verdiği maldan bir miktar da veriniz. Bir de eğer (evlenme yoluyla) iffetsizliğe karşı korunmak istiyorlarsa, dünya hayatının fani hazlarına tamah ederek sakın kadın esirlerinizi fuhşa zorlamayınız; zira onları zorlayan herkes iyi bilsin ki, Allah bu zorlanmadan dolayı onları bağışlayacak, merhamet edecektir.

1.eğer ayati eleştireceksen yarım yamalak paylaşma

2. burda cariye ifadesi yoktur

3.velev ki cariye ifadesi olsun burda cariye ile ifade edilen kişileri fuhuşa zorlayan kişileri Allah affeder diye bir anlam çıkarmak imkansızdır

4. burda mağdur kimsenin ,fuhuşa zorlanan kimsenin günahlarının affedileceği bilgisi verilmiştir.

arapçasını yaz ve göster la......nerde yazıyor orijinalinde " azatlık sözleşmesi yapmak isteyenlere gelince" diye ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen istediğin kadar net belirt. Yapılacaksa gene yapılır. Adam tevil eder, kılıfına uydurur, yapar. Bazı şeylerin yapılması, hakkında netlik bulunmadığından dolayı değil.

Mesela adam öldürmek. Senin dediğin kadar netlikte belirtilmiştir. Hatta bazı alimler, adam öldürmenin şirke eş değer olduğunu da söyler ama bugün İslam dünyasında en çok işlenen günahtır. Kimse de günah diye işlemez.

Ben Afganistan'da iki misyon geçirdim. Peynir-ekmek gibi adam öldürülür. Gidip de günah-münah derseniz size gülerler sadece. Tabii duyarlarsa.

Mesela uyuşturucu; yeteri kadar nettir. Ama uyuşturucu üretilir, paketlenir, üstüne mühür vurulur, "best quality" damgaları basılır; sorarsan, bu business derler.

Fuhuş; yeteri kadar nettir. Ama dünyada en çok fuhşu, yurt dışına çıkmış Türk ve Arap erkekleri yapar (Şililer ve Yunanlılar da iyi zamparadır.) Söylersen gülerler, "dar-ül harp burası" derler. Öyle ya, elin gavuruna vuruyor, belki sevap bile olduğunu düşünüyor.

Oğlancılık; kadınla ilişkiden daha çok günahtır. Ama çiçek erkekler, hamam oğlanları, esrar alemlerinde kucaklara oturup oynayan rakkase delikanlılar, ve delik değirmen taşları, adeta kültürden bir parçadır. Müdür, özel kaleminde çalışan parlak elemanı becerir. Aynı yerde oğlu da çalışır üstelik.

Vesaire. Doğu toplumları, Batıdakiler kadar normatif, yani kural esaslı yaşayan toplumlar değildir. Alışkanlıkları ve gelenekleri ile yaşarlar. Batı'da bu işler kolaydır. Kuralı koyarsın: yasa, emir, etik-ahlak, her ne ise, adam da onu beller ve ona uyar. Bunu, ait olduğu çevrede yolunu-yönünü çizmek, davranışını belirlemek için yapar. Kural olmazsa Batılı şaşırır, bocalar.

Dikkat ettin mi bizde ve çoğu Doğu memleketlerinde caddelerde şerit çizgisi yoktur. Neden? Trafik için ona ihitiyacımız Batılılar kadar yoktur da ondan.

Hukuka uygunluk sadece bir erdem değil, bir tarz, bir seçim, bir türdür hatta bir koşullanmadır. Ve hangi hukuk olduğuna hiç bağlı değildir. İsterse İslam şeriatının zina kuralları olsun, ister belediyenin trafik kuralları, isterse Birleşmiş Milletler'in kaza prosedürü, fark etmez. Önemli olan, bir şeyi yaparken kendini neyin rehberliği altına sokacağındır: soyut kuralın mı; alışkanlıklarının mı, ustandan gördüklerinin mi?

Doğulu toplumlar yüz yıldır Batı'nın en iyi yasalarını alıyorlar da ne değişiyor?

Diyorsun ki sen ne yaparsan yap bazı insan tiplerine hatta toplumlara sökmez, geleneksel öğreti ve alışkanlıklar onların normlarını belirleyen esastır.

Doğru. Verdiğin Afganistan örneği de bu görüşü destekliyor, daha yazmadığın kimbilir ne çirkinlikler gördün...
Bu durumda dinin hükmünün hemen her zaman geçmediğini görüyoruz ve karşımıza başka sorular çıkıyor ama ben şimdi din çürütme derdinde olmadığım için değinmeyeceğim. Merak ettiğim, neden bu tür durumlarla karşılaştığımızda bunların dinle ilgisi olmadığını düşünürken, iyi şeyler gördüğümüzde dinin neden olduğunu düşündüğümüz... Tamam, demek ki bazen din ve dinle ilgili cezalar da sökmüyor ve insanlar yapacakları kötü şeylere -üstelik de- dini kılıflar bulup bildiğini okuyor ve biz burada din aramıyoruz ve suçu dinin üstüne atmıyoruz da neden iyi davranışları dine yoruyoruz?
Sonuçta insan bu. Yarattıkları kültür, onları sonradan bulan dinden daha baskın oluyor ve toplum o dini alıp kendi kültürüne uyumlu hale getiriyor. Burada karşımıza çıkan sorun, İslam'ın bir dinden ibaret olmayıp Arap kültür ve geleneklerini de dikte etmesi.
Din değil insan odaklı bakman ilk anda çok güzel göründü ama bahsini ettiğin kötü işlere dinde yer olmadığını düşündüğün için yorumlayışın konusunda sıkıntı yaşadım.
İffetli cariyeler konusuna gelince, burada bir açık kapı göremedim: Allah burada cariyeyi bağışlıyor, zorlayanı değil.
Peki, senin dediğin gibi yorumlayalım ve Allah'ın zorlayanı değil de cariyeyi bağışladığını söylediğini düşünelim.
Neden cariyeyi bağışlıyor? Kadın zaten fuhuş yapmak istemiyor ve sahibi tarafından baskı görüyor, değil mi? Tamamen mağdur.
Bunca mağduriyet, baskı ve fahişelik yapmaya zorlanma dururken, yapmaya zorlandığı seks nedeniyle mi suçlu oluyor da Allah onu bağışlıyor? Bu ne kadar küçültücü bir şey böyle?
Ayrıca ayette, cariyesini fuhuşa zorlayan erkeğe ceza falan da yok. Yani bir kadının fuhuşa zorlanması değil de kadının zorlandığı bu eylem içindeki seks suç. İstemeyerek, sahibi olan zorba biri tarafından zorlanarak yaptığı seks. Acayipliği, algıdaki sapkınlığı göremiyor musun sahi?
Bu ayete göre cariyeyi fuhuşa zorlamaya basbayağı izin var. Zorlayana bir ceza vb olmadığı gibi, zorlananı da zaten bağışlayacağı için ortada bir engel kalmıyor...
Ama tekrar söylemeliyim ki bu ayete göre Allah'ın bağışlayacağını söylediği kişi cariye değil, satıcısı olan sahibidir. Ben senin yorumunu referans alarak açıkladım. Aslında biliyor musun, cariyeyi bağışlayacağını söylemesi diğer türlü olmasından çok daha vahim, hatta mide bulandırıcı.

Allah buradaKölelik konusuna gelince, köleliği İslam yasaklamadı. Ha, köle azat etmeyi cesaretlendirdi, falan, geçelim onları, apology yapacak değilim. İslam köleliği açıkça yasaklamadı, ama onu getiren de İslam değildi. Daha yüz elli yıl öncesine kadar savaşlarda esir edilen erkekler köle, kadınlar da cariye olarak götürülüyordu. Kural buydu. İslam'ın adının çıkmasının nedeni, savaşların genellikle galip tarafı olması, köle ve cariyelerin o tarafa akmasıdır.

Müslümanlar kaybettiği zaman da tersi oluyordu tabii. Üstelik bu zavallılar, gittikleri yerde İslam hukukunun köleler düzenlemesi gibi düzenlemeler bulunmadığından, iyice mağdur oluyorlardı. Fidye (kurtarmalık) temin edenler vardı; sahibi parayı cebine atıyor ve adamı köle olarak tutmaya devam ediyordu. Kadı gibi, kölenin başvuracağı yasal bir merci yoktu. Kadın esirlerin (cariyelerin) durumu daha da kötüydü. Bir kısmı kötü yola düşmüştü. Şanslı olanlar, Hıristiyan olarak yetiştirilmek üzere manastırlara veriliyordu.

Osmanlı'nın İkinci Viyana bozgunu yıllarında, Temeşvar'da görevli bir yeniçeri idari görevlisi Avusturyalılara esir düşer ve Viyana'daki kölelik hatıralarını kaleme alır: Temeşvarlı Osman Ağa'nın Anıları. Okumak istersen ilginç hikayeler var.

Bu çok adice bir kural ve kadını mahvediyor. Korkunç bir şey. O zaman kural oydu ve savaşta kazanan çoğunlukla İslam tarafı

olduğu için bu cariyelik ve kölelik işi çok göze battı diyerek pek bir şey açıklamış olmuyoruz. Bu sadece durum tespiti.

Savaşta esir düşmüş erkeği köle yapıyor, kadını da cariyesi ilan edip tecavüz ediyorlardı. Bu garibanlar hayatta kalabilmek için bu tecavüzlere izin veriyordu elbette. Vermeyenler ölüyordu zaten.

İslam dini bunu onaylamakla kalmaz, bu yöntemi uygulamayı emreder. Ayetlerle sabittir. Tanrı'dan indiği söylenen bir kitapta böylesi bir şeyin olması dönem kurallarıyla açıklanamaz. Dolayısıyla direkt meşrulaştırılmıştır ve evet, aynen dediğin gibi daha yüz elli yıl öncesine kadar Osmanlı aynı şeyi yapmıştır.. İslam aleminin halifesi büyük Osmanlı... Gaspa fetih deme uyanıklığı da İslam'dan geçmiş bize.

Bahsettiğin kitabı listeme aldım. Sağol.

Çocuklarla evlilik derken neyi kastediyorsun? Hepimizin anneannesinin-babaannesinin evlendiği yaşları mı? Bak, onlarla evlenen dedelerimin sapık olduğunu hiç sanmıyorum.

Son zamanlarda çıkmış trend bir eleştiri. Ne de olsa Batı'dan daha somut, daha spesifik kavramlar ithal edebiliyoruz; yoksa bizimkiler böyle bir kategori yaratamazlar. Sanırım çocuklarla evlilik sorununu sorun yapan şey, yaştan ziyade evlilik boyutu.

Aynı çocukların küllü-kaffesi daha 13 yaşında bekaretini kaybedip 14 yaşında hamile kalırken bu "sorun" olmuyor ne hikmetse. Kimse üstünde durmuyor. Ama bir-ikisi evlenirse sorun oluyor.

Adam on altı, on yedi yaşındayken kızla evlenmiş. Kendi de yirmi, yirmi bir yaşında. Atmışlar içeriye, aradan bir kaç sene geçmiş. Kadın feryat ediyor, rüşt yaşını falan geçmiş, "o benim kocam, bırakın artık n'olursunuz, perişanız" diyor. Yok diyor bizim entelektüel tiranlar. Lüksemburg'dan sorun kategorisi ithal edip bana kakalıyorlar.

Hani derlerdi eskiler, "Müslümana gavur işkencesi" diye, vallahi bu, başka bir şey değil.

Çocuklarla evlilikten kastım, çocuk yaştaki biriyle bir yetişkinin evlenmesi. İkisi de ergen olan kızla oğlanın evlendirilmesini de uygun bulmuyorum elbette ama buradaki eleştirim diğeri idi. Kız çocukları eşek kadar adamlara verip hayatlarını karartıyorlar. Anneanne ve babaannen, dedelerinin çocuğu veya torunu yaşında değillerdiyse sapık diyemem. Benimkiler de sapık değil, sadece 16-17 yaşlarında evlenmişler.

13-14 yaşında seks yapılması da benim onayladığım bir şey değil. Bunu söylemekten hiç çekinmedim, hatta böyle olması gerektiğini hararetle savundum. Yani evlendirilmesinler de ne yaparlarsa yapsınlar dediğim yok, seks için de belli bir mental olgunluk gerektiğini düşünenlerdenim.

Bak işte, patır patır hamile kalıyor ve modern dünyanın bu durumu "çocuk anneler" gibi romantik bir isim takarak bir tür normalleştirmesini görmemizi sağlıyorlar. Çocuktan anne olmaz. Seks çocuklar için değildir. Yetiştik işidir.

Şunu da mutlaka belirtmeliyim ki çocukların, ergenlerin birbirleriyle seks yapmasıyla bir yetişkinin gidip bir ergenle seks yapması aynı şey değil. Biri iki ergenin kötü bir hatası sayılabilirken diğeri açıkça suçtur, istismardır.

Evlilik boyutunu da küçümseme bence. Evlilik ciddi bir sorumluluktur ve bir ergenin bu sorumluluğu alabilecek yeterliliği yoktur. Özellikle çağımızda, çocuklarımızı kendine yeten, donanımlı bireyler olarak yetiştirmek gibi bir kaygımız varken, sadece dini inançları ve gelenekleri yüzünden oyun çağında koca koca adamlara karılık yaptıklarını bilmek insanın gerçekten de içini yakıyor.

tarihinde Türk Ateist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

konu dışı olacak ama bu kişiye cevap vermeliyim

ayeti yarım yamalak paylaşıp çarpıtıyorsun ,bu ayetten bu manayı nasıl çıkardığını anlamakta güçlük çekiyorum .bu anlamı cahil cübbeli bile çıkaramaz pes dedirttin

ayetin orjinali :

Ama evlenmeye bir türlü imkan bulamayanlar, Allah lutfundan kendilerine (bir fırsat) tanınıncaya dek iffetlerini korusunlar! Öteden beri mülkiyetinizde bulunan esirlerden azatlık sözleşmesi yapmak isteyenlere gelince: eğer onlarda bir liyakat görüyorsanız, onlarla sözleşme yapınız; üstelik onlara Allah'ın size (emanet) olarak verdiği maldan bir miktar da veriniz. Bir de eğer (evlenme yoluyla) iffetsizliğe karşı korunmak istiyorlarsa, dünya hayatının fani hazlarına tamah ederek sakın kadın esirlerinizi fuhşa zorlamayınız; zira onları zorlayan herkes iyi bilsin ki, Allah bu zorlanmadan dolayı onları bağışlayacak, merhamet edecektir.

1.eğer ayati eleştireceksen yarım yamalak paylaşma

2. burda cariye ifadesi yoktur

3.velev ki cariye ifadesi olsun burda cariye ile ifade edilen kişileri fuhuşa zorlayan kişileri Allah affeder diye bir anlam çıkarmak imkansızdır

4. burda mağdur kimsenin ,fuhuşa zorlanan kimsenin günahlarının affedileceği bilgisi verilmiştir.

Cariye, sahibi olan kişi tarafından açıkça fahişelik yapmaya zorlanıyorken ne suçu işliyor da Allah onu affedeceğini söylüyor kardeşim?

Ben bir kadını kesinlikle istemediği halde zorla birilerine satsam, üstünden para kazansam suçlu o mu olur ben mi?

Bunca aşırı suç içinde cariyenin baskıyla, zorlandığı için yaptığı seks mi suç?

Ne tür bir beyniniz var sizin, içi nasıl bir yer acaba, bilmiyorum ki...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Diyorsun ki sen ne yaparsan yap bazı insan tiplerine hatta toplumlara sökmez, geleneksel öğreti ve alışkanlıklar onların normlarını belirleyen esastır.

Doğru. Verdiğin Afganistan örneği de bu görüşü destekliyor, daha yazmadığın kimbilir ne çirkinlikler gördün...

Bu durumda dinin hükmünün hemen her zaman geçmediğini görüyoruz ve karşımıza başka sorular çıkıyor ama ben şimdi din çürütme derdinde olmadığım için değinmeyeceğim. Merak ettiğim, neden bu tür durumlarla karşılaştığımızda bunların dinle ilgisi olmadığını düşünürken, iyi şeyler gördüğümüzde dinin neden olduğunu düşündüğümüz... Tamam, demek ki bazen din ve dinle ilgili cezalar da sökmüyor ve insanlar yapacakları kötü şeylere -üstelik de- dini kılıflar bulup bildiğini okuyor ve biz burada din aramıyoruz ve suçu dinin üstüne atmıyoruz da neden iyi davranışları dine yoruyoruz?

Sonuçta insan bu. Yarattıkları kültür, onları sonradan bulan dinden daha baskın oluyor ve toplum o dini alıp kendi kültürüne uyumlu hale getiriyor. Burada karşımıza çıkan sorun, İslam'ın bir dinden ibaret olmayıp Arap kültür ve geleneklerini de dikte etmesi.

Din değil insan odaklı bakman ilk anda çok güzel göründü ama bahsini ettiğin kötü işlere dinde yer olmadığını düşündüğün için yorumlayışın konusunda sıkıntı yaşadım.

Peki, senin dediğin gibi yorumlayalım ve Allah'ın zorlayanı değil de cariyeyi bağışladığını söylediğini düşünelim.

Neden cariyeyi bağışlıyor? Kadın zaten fuhuş yapmak istemiyor ve sahibi tarafından baskı görüyor, değil mi? Tamamen mağdur.

Bunca mağduriyet, baskı ve fahişelik yapmaya zorlanma dururken, yapmaya zorlandığı seks nedeniyle mi suçlu oluyor da Allah onu bağışlıyor? Bu ne kadar küçültücü bir şey böyle?

Ayrıca ayette, cariyesini fuhuşa zorlayan erkeğe ceza falan da yok. Yani bir kadının fuhuşa zorlanması değil de kadının zorlandığı bu eylem içindeki seks suç. İstemeyerek, sahibi olan zorba biri tarafından zorlanarak yaptığı seks. Acayipliği, algıdaki sapkınlığı göremiyor musun sahi?

Bu çok adice bir kural ve kadını mahvediyor. Korkunç bir şey. O zaman kural oydu ve savaşta kazanan çoğunlukla İslam tarafı

olduğu için bu cariyelik ve kölelik işi çok göze battı diyerek pek bir şey açıklamış olmuyoruz. Bu sadece durum tespiti.

Savaşta esir düşmüş erkeği köle yapıyor, kadını da cariyesi ilan edip tecavüz ediyorlardı. Bu garibanlar hayatta kalabilmek için bu tecavüzlere izin veriyordu elbette. Vermeyenler ölüyordu zaten.

İslam dini bunu onaylamakla kalmaz, bu yöntemi uygulamayı emreder. Ayetlerle sabittir. Tanrı'dan indiği söylenen bir kitapta böylesi bir şeyin olması dönem kurallarıyla açıklanamaz. Dolayısıyla direkt meşrulaştırılmıştır ve evet, aynen dediğin gibi daha yüz elli yıl öncesine kadar Osmanlı aynı şeyi yapmıştır.. İslam aleminin halifesi büyük Osmanlı... Gaspa fetih deme uyanıklığı da İslam'dan geçmiş bize.

Bahsettiğin kitabı listeme aldım. Sağol.

Çocuklarla evlilikten kastım, çocuk yaştaki biriyle bir yetişkinin evlenmesi. İkisi de ergen olan kızla oğlanın evlendirilmesini de uygun bulmuyorum elbette ama buradaki eleştirim diğeri idi. Kız çocukları eşek kadar adamlara verip hayatlarını karartıyorlar. Anneanne ve babaannen, dedelerinin çocuğu veya torunu yaşında değillerdiyse sapık diyemem. Benimkiler de sapık değil, sadece 16-17 yaşlarında evlenmişler.

13-14 yaşında seks yapılması da benim onayladığım bir şey değil. Bunu söylemekten hiç çekinmedim, hatta böyle olması gerektiğini hararetle savundum. Yani evlendirilmesinler de ne yaparlarsa yapsınlar dediğim yok, seks için de belli bir mental olgunluk gerektiğini düşünenlerdenim.

Bak işte, patır patır hamile kalıyor ve modern dünyanın bu durumu "çocuk anneler" gibi romantik bir isim takarak bir tür normalleştirmesini görmemizi sağlıyorlar. Çocuktan anne olmaz. Seks çocuklar için değildir. Yetiştik işidir.

Şunu da mutlaka belirtmeliyim ki çocukların, ergenlerin birbirleriyle seks yapmasıyla bir yetişkinin gidip bir ergenle seks yapması aynı şey değil. Biri iki ergenin kötü bir hatası sayılabilirken diğeri açıkça suçtur, istismardır.

Evlilik boyutunu da küçümseme bence. Evlilik ciddi bir sorumluluktur ve bir ergenin bu sorumluluğu alabilecek yeterliliği yoktur. Özellikle çağımızda, çocuklarımızı kendine yeten, donanımlı bireyler olarak yetiştirmek gibi bir kaygımız varken, sadece dini inançları ve gelenekleri yüzünden oyun çağında koca koca adamlara karılık yaptıklarını bilmek insanın gerçekten de içini yakıyor.

Bunun altinda yatan neden nedir? Ornegin 16 yasindaki biri neden seks yapmamali, yapinca noluyor? Merakimdan soruyorum. tarihinde Cold water tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunun altinda yatan neddn nedir? Ornegin 16 yasindaki biri neden seks yapmamali, yapinca noluyor? Merakimdan soruyorum.

Biz daha ziyade kızlardan sözediyoruz aslında.

16 yaş biraz erken. Daha küçük yaşlar daha da erken tabii.

Seksin ne olduğunu bilmiyorlar, seçmek için kriterleri belli değil, istismara çok açıklar, korunmayı bilmiyorlar vs vs... Yaşı küçük çok fazla kız çocuk aldırmak, daha da kötüsü doğurmak zorunda kalıyor ki Avrupa ve Amerika'nın mevcut önemli sorunlarından biri şu anda bu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hemen müslümün biri daha cahil çöl yağmacılarının el kitabını savunacağım diye kıçını yırtmaya başlamış. Sahtekar yalancı süslemeci dolandırıcı mealcilerin süsleyip kakaladığı güya kuran tercümelerini, tamamı yalandır, sahtedir, alçakça yalanlarla doludur, kuranı bir halta yarar bir botmuş göstermek için en haysiyetsizce yalanları söylerler, onu buraya yapıştırmış.

Bir kere başta yalanın en alçakçası ve haysiyetsiz, şerefsizcesi "zorlanmadan dolayı onları bağışlayacak" yalanı. Allahınız olsa da bin türlü belanızı verse... Bu kadar şerefsizce yalanı nasıl söyleyebiliyorsunuz!

Yalancı sahtekarlar. İfade aynen şöyle: "fe innallahe min badi ikrahihinne gafurun rahim" Böyle haysiyetsizce alçakça yalancılık olmaz. Cariyeyi affeder diye ifade burda nerde yalancı sahtekarlar! Bunun anlamı "onların zorlanmalarından sonra allah affedicidir." Kimi affediyor belli değil. Ama cariye zorlandığına, zorla yaptırılan bir işten dolayı suçlu olmadığına göre affı mümkün değil. Demek geriye zorlayan kalıyor affedilecek! Çöl yağmacıları akılları sıra bir de kurnazlık yapıp açıkça kimin affedildiğini yazmamışlar! Şark kurnazı beyinsiz ahlaksızlar! Bu kadar ucuz numaralara gelenlere ne demeli! Bu ahlaksızca haysiyetsizce sözleri allahtan geldi diye yığınlara kakalıyorlar!

Madem cahil çöl yağmacılarının el kitabını ele aldık, pasajın tamamının anlamını vereyim. Kuran denen çöl yağmacısının el kitabındaki rezil pasajlardan biri bu. Özetle diyor ki: Mehir parasını denkleştirip de hür kadın nikahlayamayanlar, esir kadınlarla nefislerini köreltsinler. Bu cariyelerle hürriyetlerini kazanma karşılığında mükatebe yapın, belli bir parayı ödemeyi taahhüt etsinler ve bu parayı kazanmak için fuhuş yapsınlar. Parasız herifler de mehir parası denkleyemedikleri için az bir parayla bu esirlerden faydalansınlar. Eğer cariye mükatebe karşılığı fuhuş yapmayı reddederse zorlamayın ama zorlarsanız da allah affeder, önemli değil, zorlasanız da olur!

Cahil çöl yağmacılarının dediği tam olarak bu!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kendi isteğiyle ilişkiye giren iki kişiye yüz sopa, lezbiyene müebbet hapis cezasını emreden allah cariyesini fuhşa zorlayanlar için bir ceza önermemiş. Sadece kibarca zorlamayın demiş o kadar. Herhangi bir cehennem tehdidi de yok.

Lezbiyenlik gibi gayet masum bir şey için müebbet hapis cezası isteyen allah pezevenkler tecavüzcüler sübyancılar için hiçbir ceza önermemiş.

tarihinde Türk Torunu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Erken yaşta cinsel deneyim yaşamak, sonrasında cinsellikten soğumaya, erken hamile kalmak ileride hamilelikten nefret etmeye yol açıyor. Acemice yapılan işten hayır gelmiyor. Bir insan 18 yaşına gelip rüştünü kazanmalı, neyin ne olduğunu, neden sonuç ilişkilerini, işlerin bilimselliğini kavramalı, öyle deneyim yaşamalı. Böylesi sağlıklıdır. Tabii bunlar 18 inde de kazanılamayabilir ama kazanıncaya kadar bekle, sınavı geçer kazandığını kanıtlarsan öyle izin veririz denecek hali de yok. Kazandığı kadar.

İlerde hamilelikten kaçınmanın altında çoğu kez erken deneyimler bulunuyor. Her konuda olduğu gibi cinsellik de bilinçli yaşanmalı. Uzmanlar hep söyler, cinselliği tabulaştırmak, bahsetmemek, leylekler filan demek çok sakıncalı. Çocuğun yaşına göre uygun bir dille gerçek ve karşılaşacağı zorluklar anlatılmalı, tabii özellikle kızlara. Ayıplamadan, azarlamadan, yalan söylemeden. leylekler filan diye masal anlatılırsa bu hiç iyi olmaz. Çocuk safsa inanıyorsa zaten kötü, uyanıksa işletildiğini anlarsa o daha da kötü. Sakın bu leylek meylek masallarıyla çocukları uyutmaya artık bu devirde kalkışmayın.

İnternetten genetik kusurlu bebek resimlerini gösterebilirsiniz. Çocuk mutlaka bundan etkilenecektir. Planlı zamanında olmazsa böyle olur diye biraz korku iyi gelir. Yaratık gibi bebekler var yani, biz bakamıyoruz, çocuk mutlaka etkilenir. Çok aşırı korkutmadan, her şeyin dozu önemli... Aşırı korkarsa da başka sorunlar ortaya çıkabilir.

Herkes için geçerli genel sözler etmek zordur. Herkes kendi çocuğunun kişiliğine göre bir taktik geliştirmelidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Erken yaşta cinsel deneyim yaşamak, sonrasında cinsellikten soğumaya, erken hamile kalmak ileride hamilelikten nefret etmeye yol açıyor. Acemice yapılan işten hayır gelmiyor. Bir insan 18 yaşına gelip rüştünü kazanmalı, neyin ne olduğunu, neden sonuç ilişkilerini, işlerin bilimselliğini kavramalı, öyle deneyim yaşamalı. Böylesi sağlıklıdır. Tabii bunlar 18 inde de kazanılamayabilir ama kazanıncaya kadar bekle, sınavı geçer kazandığını kanıtlarsan öyle izin veririz denecek hali de yok. Kazandığı kadar.

İlerde hamilelikten kaçınmanın altında çoğu kez erken deneyimler bulunuyor. Her konuda olduğu gibi cinsellik de bilinçli yaşanmalı. Uzmanlar hep söyler, cinselliği tabulaştırmak, bahsetmemek, leylekler filan demek çok sakıncalı. Çocuğun yaşına göre uygun bir dille gerçek ve karşılaşacağı zorluklar anlatılmalı, tabii özellikle kızlara. Ayıplamadan, azarlamadan, yalan söylemeden. leylekler filan diye masal anlatılırsa bu hiç iyi olmaz. Çocuk safsa inanıyorsa zaten kötü, uyanıksa işletildiğini anlarsa o daha da kötü. Sakın bu leylek meylek masallarıyla çocukları uyutmaya artık bu devirde kalkışmayın.

İnternetten genetik kusurlu bebek resimlerini gösterebilirsiniz. Çocuk mutlaka bundan etkilenecektir. Planlı zamanında olmazsa böyle olur diye biraz korku iyi gelir. Yaratık gibi bebekler var yani, biz bakamıyoruz, çocuk mutlaka etkilenir. Çok aşırı korkutmadan, her şeyin dozu önemli... Aşırı korkarsa da başka sorunlar ortaya çıkabilir.

Herkes için geçerli genel sözler etmek zordur. Herkes kendi çocuğunun kişiliğine göre bir taktik geliştirmelidir.

. Forumdaş yazıların hoşuma gidiyo çok zekisin onu belirtmek ısterım
Link to post
Sitelerde Paylaş

lezbiyene müebbet hapis

Bu hükmün yer aldığı ayet dedikleri şeyde eşcinsellere ne diyor peki? Azarlayın diyor!!! İnanılır gibi değil ama lezbiyen kadınlara ceza ölünceye kadar hapis, eşcinsel adamlara ise çifte standardın en iğrenci, azarlayın salın!

Yani diyorum böyle kepazelik yok diye... Buna allahın kitabı diyorlar...

İfadeleri açayım: Eşcinsel adamlar için âzu sözcüğünü kullanıyor. Bu eza, eziyet demek. Bu sözle mi olacak, iki tokat da atılacak mı belli değil. Sonra da salıverin gitsinler diyor. Kadınlara ise ölüm onları alıp götürene kadar hapsedin diyor.

Yuh artık! Çüş yani, oha! Çifte standardın da bu kadarı!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cariye, sahibi olan kişi tarafından açıkça fahişelik yapmaya zorlanıyorken ne suçu işliyor da Allah onu affedeceğini söylüyor kardeşim?

Ben bir kadını kesinlikle istemediği halde zorla birilerine satsam, üstünden para kazansam suçlu o mu olur ben mi?

Bunca aşırı suç içinde cariyenin baskıyla, zorlandığı için yaptığı seks mi suç?

Ne tür bir beyniniz var sizin, içi nasıl bir yer acaba, bilmiyorum ki...

cariye sahibi olan kişi cariyesini zorla fuhuşa zorlarsa Allah onu affedecek diye birşey ayette geçmiyor .sen at gözlülükle bakıyorsun ,ve seni uyarmama rağmen hala at gözlülükle bakıyorsun ,bak orda kur'an diyorki fuhuşa zorlanan kimsenin günahları bağışlanabilir diyor.cariye sahibi değil ,az önce yazdığım mesajı tekrar oku ,

asıl sen kendi beynine bak yazdığımdan anlamıyorsun cahil cahil laf yatiştiriyorsun

tarihinde Siabent tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuranda kul hakkından bahsedilmiş olsa da çelişki olurdu. çünkü insan haklarını ihlal eden hükümlerle dolu.

Zaten genelde hep müslümanların hakları üzerinde durulur; mesela "bir müminin, başka bir mümini öldürmesi olacak şey değildir " diyor (Nisa 92) Demekki, müslüman olmayanı öldürmek kul hakkına girmiyor.

Ayrıca, "kul" kelimesi, köleliği ifade eder. Tanrının insanları kölesi olarak görmesi de garip.

Link to post
Sitelerde Paylaş

cariyesine zorla fuhuş yaptıran pezevenke verilecek ceza nedir?

Onunla bitse! Hadi zorlamadı, cariye tamam mükatebeyi yaptık, ben bu parayı fuhuşla kazanayım dedi. Bu kavat müslüm o fuhuş parasını cebe mi atacak!

Bu rezil kepaze ayete göre evet!

Ama tabii fuhuş parasıyla imamatip yaptıracaktır canııım! :D

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...