Jump to content

Kuran'ın Hristiyanlara İftirası


Recommended Posts

Kuran'da Hristiyanlar'a (ayrım yapmadan ) siz 3 Tanrı'ya tapıyorsunuz der.

tabii ki bu saçmalıktır Hristiyanlığın Geleneksel Yorumunda asla 3 Tanrı yoktur ve asla olmamıştır.

Kuran yazarları ya bu olguyu yanlış alıntılamış ya da Heretik Hristiyan dediğimiz Tek Tanrı'daki 3'lüğü 3 Tanrı gibi yorumlayan bir Hristiyan grupla karşılaşmış ve hristiyanlığın genel akidesini Politeist sanmıştır.

Kuran bazı yerlerde Hristiyanları tek Tanrıcı üniteryen olarak niteler.

Bazı yerlerde Üç Tanrıcı.

Yanlıştır.

Hristiyanlar ne üniteryendir ne politeist onlar one god in trinitye inanırlar

Ayrıca Kuran yazarları İsa'nın Logos olduğunu kabul etmektedirler farkında olmadan.

Ona Kelimetullah denmiştir. ve bu kelime Allah'ın kelimesi sözü demektir.

Bizzat bu teolojiye hakim olduğumdan %100 biliyorum ki İncil Yuhanna Giriş Kısmı da bununla ilgilidir.

''Başlangıçta söz vardı söz Tanrıyla birlikteydi ve söz Tanrıydı'' diye devam eden kısım. bu kısım Kuran'a Kelimetullah ifadesiyle dolaylı yoldan girmiştir.

Ayrıca İsa'nın Tanrı'nın sözü yani Hristiyan terminolojisiyle söylersek Tanrı'nın oğlu olarak girdiğinin bir diğer kanıtı Bakire Meryem'den doğumun ''o ezelden hükme bağlanmış bir işti'' diye anlatılmasıdır.

Bu Hristiyanlılığın Oğulluk doktrinidir. Hristiyanlıkta İsa her yaratılıştan önce ezelde babanın bağrındadır. Onun doğumu onun gelişi ezelde bellidir ve onun araclığıyla (Logos) her şey var olmuştur.

Son olarak bakire doğumu İslam alimleri şu yönden hiç düşünmezler. Bakire doğum neden sadece İsa'ya takdir olunmuştur.İsa'nın bu kadar önemlli ve eşi görülmemiş bir mucizeyle doğmasının önemi sadece peygamber olması mıdır?Hayır bunu İsa'nın Tanrısallığına vurgu yapmadan acıklayamazsınız.Biz biliyoruz ki nerde bir bakire doğum varsa orda ilahi Tanrısal bir çocuk dünyaya gelir.Bu tüm insanlık tarihindeki mitlerde böyledir.Kuran bu durumu Adem'in durumuna benzetir ama bakire doğumu Tanrısallık dokrini olmadan niye durup duruken böyel bir şey olduğunu açıklayamaz.Bir Hristiyan alimiyseniz Kuran'ın bu tür belirsizliklerini benim gibi görebilirsiniz.

Harun'un kızkardeşi olayına falan defalarca değindim hiç girmeyeceğim.

tarihinde Tanah-Gospel Theologist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 78
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Kuran'da Hristiyanlar'a (ayrım yapmadan ) siz 3 Tanrı'ya tapıyorsunuz der.

tabii ki bu saçmalıktır Hristiyanlığın Geleneksel Yorumunda asla 3 Tanrı yoktur ve asla olmamıştır.

Kuran yazarları ya bu olguyu yanlış alıntılamış ya da Heretik Hristiyan dediğimiz Tek Tanrı'daki 3'lüğü 3 Tanrı gibi yorumlayan bir Hristiyan grupla karşılaşmış ve hristiyanlığın genel akidesini Politeist sanmıştır.

Kuran bazı yerlerde Hristiyanları tek Tanrıcı üniteryen olarak niteler.

Bazı yerlerde Üç Tanrıcı.

Yanlıştır.

Hristiyanlar ne üniteryendir ne politeist onlar one god in trinitye inanırlar

Ayrıca Kuran yazarları İsa'nın Logos olduğunu kabul etmektedirler farkında olmadan.

Ona Kelimetullah denmiştir. ve bu kelime Allah'ın kelimesi sözü demektir.

Bizzat bu teolojiye hakim olduğumdan %100 biliyorum ki İncil Yuhanna Giriş Kısmı da bununla ilgilidir.

''Başlangıçta söz vardı söz Tanrıyla birlikteydi ve söz Tanrıydı'' diye devam eden kısım. bu kısım Kuran'a Kelimetullah ifadesiyle dolaylı yoldan girmiştir.

Ayrıca İsa'nın Tanrı'nın sözü yani Hristiyan terminolojisiyle söylersek Tanrı'nın oğlu olarak girdiğinin bir diğer kanıtı Bakire Meryem'den doğumun ''o ezelden hükme bağlanmış bir işti'' diye anlatılmasıdır.

Bu Hristiyanlılığın Oğulluk doktrinidir. Hristiyanlıkta İsa her yaratılıştan önce ezelde babanın bağrındadır. Onun doğumu onun gelişi ezelde bellidir ve onun araclığıyla (Logos) her şey var olmuştur.

Son olarak bakire doğumu İslam alimleri şu yönden hiç düşünmezler. Bakire doğum neden sadece İsa'ya takdir olunmuştur.İsa'nın bu kadar önemlli ve eşi görülmemiş bir mucizeyle doğmasının önemi sadece peygamber olması mıdır?Hayır bunu İsa'nın Tanrısallığına vurgu yapmadan acıklayamazsınız.Biz biliyoruz ki nerde bir bakire doğum varsa orda ilahi Tanrısal bir çocuk dünyaya gelir.Bu tüm insanlık tarihindeki mitlerde böyledir.Kuran bu durumu Adem'in durumuna benzetir ama bakire doğumu Tanrısallık dokrini olmadan niye durup duruken böyel bir şey olduğunu açıklayamaz.Bir Hristiyan alimiyseniz Kuran'ın bu tür belirsizliklerini benim gibi görebilirsiniz.

Harun'un kızkardeşi olayına falan defalarca değindim hiç girmeyeceğim.

Bizzat bu teolojiye hakim olmamakla ve % 100 bilmemekle beraber, ben fakir de şöyle bir ince kahvaltılık çekeyim:

- İsa Allah'ın bir kelimesidir (kelimetullah), ona şüphe yok. Ama bu, teolojide "Kelam, Söz, Logos" denen özel kavramın karşılığı mıdır, hiç de öyle görünmüyor. Çünkü Hıristiyanlıktaki argüman, İsa'nın bu özel kavramın (Kelam'ın, Söz'ün, Logos'un) enkarnasyonu olarak yeryüzüne indiğidir.

- Bu mantıktan bakarsak zaten her şey bir kelimetullah'tır, Allah'ın bir kelimesidir. Peki o Logos ya da Kelam nedir?

- Tüm varlık (maddenin, zamanın ve mantığın toplamı) bilgi ve söz cinsinden ifade edilebilir. Tüm evren bir kitaptır, Kuran'ın kendisi de bu kitaptan alınmış bir parçadır. Kelam veya Logos veya Söz, bu toplamdır: zamanın, gerçeğin, maddenin, olayların, olguların, aralarındaki mantık ilişkisi ile birlikte sıkıştırılmış dosyasıdır. Bunu Big'Bang'de patlayan şey olarak da düşünebiliriz.

- Bu kavram (Kelam, Logos) eskiden beri felsefede, mistisizmde ve teolojide vardı. (Ve çoğu zaman bu kavrama tanrılık izafe edildi.) Nitekim Yuhanna'nın bu kavramı Yunan felsefesinden alarak Hıristiyanlığa soktuğu, diğer üç İncil'de böyle bir şey olmadığı söylenir ki, doğrudur.

- Yuhanna biraz ileri gitmiş, Kelam'ın ezelden beri var olduğunu, ezelden beri Tanrı nezdinde var olduğunu ve bizatihi Tanrı olduğunu yazmıştır. Bu ifade, monoteizme çok açık biçimde aykırıdır. Şüphe götürmez bir biçimde şirk'tir bu.

- Ha, konunun dışına çıkmadan hemen araya sokayım, hakkaten de bu Kelam denen toplamın hep var olup olmadığı başka teolojilerde de tartışılmıştır. Mesela, Kuran'ın sonradan mı yaratıldığı yoksa Tanrı sözü olarak hep baştan beri var mı olduğu, İslam'ın ilk yıllarında şiddetle tartışılmış bir konudur (bkz: Mutezile ve itikat mezhepleri, Eşarilik, Maturidilik gibi başlıklar.)

- Yani bizim Hıristiyanlar çok fazla kendilerini sıkmadan, canım hep vardır ve dolayısıyla tanrıdır bu diyerek işin içinden çıkmışlar. Gerçekten de ezelden beri var olan, yaratılmamış olan şey ancak Tanrı'dır. Kelam eğer böyleyse o da tanrıdır, eğer Kelam İsa ise (yani İsa Aleyhisselam Kelam'ın vücut bulmuş hali ise) İsa da tanrıdır.

- Yüzyıllar sonra gelenler Yuhanna'yı da sollamışlar, aradaki "Kelam" kılıfını da çıkararak doğrudan "Mesih (yani İsa) hep vardır ve kendisi bizzat tanrıdır" şeklinde yazmaya başlamışlardır. Örnek: 1974 yılında ABD'de basılmış popüler (böyle resimli falan) bir İncil versiyonunda bizzat kendim okudum: "Before anything else existed, there was Christ with God. He was always been alive and is himself God."

- Yani adam 1974 yılında "İsa'nın kendisi Allah'tır" diyor, daha ne desin?

- Hıristiyanlıkta Kelam'ın enkarnasyonu olan bir tanrı, dinler tarihindeki ilk ve tek tanrı değildir, işin doğrusu:

a) Mesela Hinduların en meşhur tanrısı olan Krişna da, cisimleşmiş-bedenlenmiş olan Doğru İlim'dir. Krişna ile İsa arasındaki başka benzerlikler de tipiktir: Hindistan'da Krişna'nın doğum yeri olduğuna inanılan Mathura şehrindeki dükkanlarda Krişna'nın çocuklukluğu, tıpkı anne kucağındaki İsa gibi tasvir edilmiştir.

B) Aleviliğin bazı yorumlarında da Ali için Kuran-ı Natık, yani Konuşan Kuran denir. Bazı yorumlarında da Ali, Tanrı'nın bir tecellisi, Kuran'ın kendisi veya Levh-i Mahfuz'u (yani Logos'u, Kelam'ı) yazan kalemdir.

c) Bazı mutasavvıflar da Hz.Muhammed'in tanrı ile birlikte ezeli olarak hep var olduğuna inanırlar.

d) Hegel'in meşhur Geist'i (Tin, Ruh, Evrensel Akıl vs.) de hep vardır, başsızdır, sonsuzdur; kendisini açarak evreni oluşturmuştur. Bu aynı zamanda tek tanrıdır ve İsa bunun cisimleşmiş bir halidir.

- Şimdi burada Hıristiyanlığa özgü bir durum ortaya çıkıyor: Hıristiyanlıktaki İsa, bizdeki Muhammed'e değil Kuran'a karşılık geliyor. (İslam'daki Hz.Muhammed ise, Hıristiyanlıktaki Petrus'a, Paulus'a denk geliyor.) İslam'da vahiy Kuran'dır, Hıristiyanlıkta ise, İsa. İşte bu bağlamda İncillerin insan yazısı olduğunu söyleyebilirsiniz, Hıristiyanlar da öyle der, çünkü asıl İncil İsa'nın kendisidir. Kitap,insan olarak yeryüzüne inmiştir.

- Hıristiyanlıktaki politeizm tartışması aslında burada bitmez. (Böyle giderse karakolda bitecek de, şu an ortada Hıristiyanlık falan da kalmadığı için mesele de facto halloldu.) Hıristiyanlıkta Meryem de tanrıdır, Petrus da tanrıdır, Paulus da tanrıdır, Sırpların Kosova'da öldürülen kralı Lazar da tanrıdır (bugün bir manastırda bulunan naaşı hastaları iyileştirir ve körlerin gözünü açar).

- Dinler tarihinde olan insanlığın kadim refleksleri, Hıristiyanlıkta da geçerli olmuştur. Din, ortamsallaştırılmış ve bir aidiyet kurumuna döndürülmüştür. Tanrılar sayıca çoğaltılmıştır. Ulu Tanrı'yı günlük işlerle rahatsız etmemek için yakın çevre tanrıları yaratılmıştır.

- Ulu Tanrı'nın hürmetle bir köşeye kaldırılarak günlük dualar ve ihtiyaçlar için yakın çevre tanrıları yaratılması bütün toplumlarda tipiktir. Avusturyalı antropolog Schmidt, bütün ilkel topluluklarda, çok sayıda tanrının ve ruhun üzerinde inanılan bir büyük Tanrı, bir evren Tanrısı olduğunu gözlemlemişti. (Garibin zamanlaması kötüydü, 19. yüzyılın sonları, pozitivizmin ve Allahsızlığın zirve yaptığı dönem; onun için kitabı dikkat çekmedi). Bu Tanrı bir kült konusu değildir, Kendisi'ne dua edilmez, ibadet edilmez.

- Hıristiyanlığın Tanrısı da (yani bizim de Tanrı'mız) kilise dekorlarında aynı şeye dönüştürülmüştür. Kilise mihraplarında, müminlerin dua istikametlerinde Tanrı yer almaz. Kucağında İsa ile Meryem yer alır. Tanrı, bu figürün epey üstüne resmedilmiştir: Meryem ile çocuk İsa'yı yukarıdan gözetler biçimde, bulutların arasında, etrafında melekler uçarken, o, güçlü, adaleli, beyaz sakallı, bilge bir kişilik olarak. Adeta demektedir ki, "Ben size uzağım, bana bir diyeceğiniz varsa, aşağıda vekillerimi bıraktım, tanrılarınız onlardır."

- Diğerlerini; şapellerdeki, kilise duvar boylarındaki sayısız aziz, şehit, melek heykellerini saymıyorum. (Heykel deyip geçmeyin, heykel tanrı demektir. Antik çağda tapılacak kişilerin heykelleri dikilirdi.) Mümin Hıristiyanlar bu heykellerin önündeki alanlara otururlar; dua ederler, tefekkür ederler, mum yakarlar, tasvirleri öperler. Herkesin bir popüler tanrısı vardır, oraya gider.

- Din, toplumsallığa mağlup olmuştur. İslami terminolojide biz buna "tahrif" diyoruz. Gelenek, dini öylesine mağlup etmiştir ki, bizim ateist bir arkadaşımız var, bir Doğu Avrupa ülkesinden, geçen baktık parti veriyor. Ne iş? Dedi ki, "Ailemin koruyucu azizi bilmem kimin günü bugün."

- Avrupa, çok güçlü pagan refleksleri olan bir kültür. Bugün de hala bu refleksleri koruyor. Hıristiyanlık, bu güçlü pagan gelenekle karşılaşınca epey bir dönüşüm geçirdi. Avrupa, daha doğrusu o zamanki Greko-Romen dünyası, Hıristiyanlığı pagan bir anlam içinde benimsedi. Bazı şeyler çok zor olmadı: Osiris'e adanmış tapınaklar Meryem'e adanmış kiliselere çevrildi; tanrı heykellerinin yerini Cebrail, Mikail heykelleri falan aldı.

- Avrupalı bir yazar, adını unuttum, "Avrupa'nın sekülerleşmesi diye bir şey yok" der, çünkü "Hıristiyan bir Avrupa hiç bir zaman olmadı." Gerçekten, olaylara bakınca Avrupa mı Hıristiyanlaştı yoksa Hıristiyanlık mı Avrupalılaştı (yani Greko-Romenleşti), daha çok su götürür bir tartışma.

Link to post
Sitelerde Paylaş

- Şimdi burada Hıristiyanlığa özgü bir durum ortaya çıkıyor: Hıristiyanlıktaki İsa, bizdeki Muhammed'e değil Kuran'a karşılık geliyor. (İslam'daki Hz.Muhammed ise, Hıristiyanlıktaki Petrus'a, Paulus'a denk geliyor.) İslam'da vahiy Kuran'dır, Hıristiyanlıkta ise, İsa. İşte bu bağlamda İncillerin insan yazısı olduğunu söyleyebilirsiniz, Hıristiyanlar da öyle der, çünkü asıl İncil İsa'nın kendisidir. Kitap,insan olarak yeryüzüne inmiştir.

- Avrupa, çok güçlü pagan refleksleri olan bir kültür. Bugün de hala bu refleksleri koruyor. Hıristiyanlık, bu güçlü pagan gelenekle karşılaşınca epey bir dönüşüm geçirdi. Avrupa, daha doğrusu o zamanki Greko-Romen dünyası, Hıristiyanlığı pagan bir anlam içinde benimsedi. Bazı şeyler çok zor olmadı: Osiris'e adanmış tapınaklar Meryem'e adanmış kiliselere çevrildi; tanrı heykellerinin yerini Cebrail, Mikail heykelleri falan aldı.

Muhammed hayatta iken Kuran'mı vardı da,vahiy kurandır diyebiliyorsun?

Vahiy Muhammed'dir..En basitinden levlake hadisini hatırla..

Osiris değil,İsis o..

tarihinde NOLAN tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bizzat bu teolojiye hakim olmamakla ve % 100 bilmemekle beraber, ben fakir de şöyle bir ince kahvaltılık çekeyim:

- İsa Allah'ın bir kelimesidir (kelimetullah), ona şüphe yok. Ama bu, teolojide "Kelam, Söz, Logos" denen özel kavramın karşılığı mıdır, hiç de öyle görünmüyor. Çünkü Hıristiyanlıktaki argüman, İsa'nın bu özel kavramın (Kelam'ın, Söz'ün, Logos'un) enkarnasyonu olarak yeryüzüne indiğidir.

- Bu mantıktan bakarsak zaten her şey bir kelimetullah'tır, Allah'ın bir kelimesidir. Peki o Logos ya da Kelam nedir?

- Tüm varlık (maddenin, zamanın ve mantığın toplamı) bilgi ve söz cinsinden ifade edilebilir. Tüm evren bir kitaptır, Kuran'ın kendisi de bu kitaptan alınmış bir parçadır. Kelam veya Logos veya Söz, bu toplamdır: zamanın, gerçeğin, maddenin, olayların, olguların, aralarındaki mantık ilişkisi ile birlikte sıkıştırılmış dosyasıdır. Bunu Big'Bang'de patlayan şey olarak da düşünebiliriz.

- Bu kavram (Kelam, Logos) eskiden beri felsefede, mistisizmde ve teolojide vardı. (Ve çoğu zaman bu kavrama tanrılık izafe edildi.) Nitekim Yuhanna'nın bu kavramı Yunan felsefesinden alarak Hıristiyanlığa soktuğu, diğer üç İncil'de böyle bir şey olmadığı söylenir ki, doğrudur.

- Yuhanna biraz ileri gitmiş, Kelam'ın ezelden beri var olduğunu, ezelden beri Tanrı nezdinde var olduğunu ve bizatihi Tanrı olduğunu yazmıştır. Bu ifade, monoteizme çok açık biçimde aykırıdır. Şüphe götürmez bir biçimde şirk'tir bu.

- Ha, konunun dışına çıkmadan hemen araya sokayım, hakkaten de bu Kelam denen toplamın hep var olup olmadığı başka teolojilerde de tartışılmıştır. Mesela, Kuran'ın sonradan mı yaratıldığı yoksa Tanrı sözü olarak hep baştan beri var mı olduğu, İslam'ın ilk yıllarında şiddetle tartışılmış bir konudur (bkz: Mutezile ve itikat mezhepleri, Eşarilik, Maturidilik gibi başlıklar.)

- Yani bizim Hıristiyanlar çok fazla kendilerini sıkmadan, canım hep vardır ve dolayısıyla tanrıdır bu diyerek işin içinden çıkmışlar. Gerçekten de ezelden beri var olan, yaratılmamış olan şey ancak Tanrı'dır. Kelam eğer böyleyse o da tanrıdır, eğer Kelam İsa ise (yani İsa Aleyhisselam Kelam'ın vücut bulmuş hali ise) İsa da tanrıdır.

- Yüzyıllar sonra gelenler Yuhanna'yı da sollamışlar, aradaki "Kelam" kılıfını da çıkararak doğrudan "Mesih (yani İsa) hep vardır ve kendisi bizzat tanrıdır" şeklinde yazmaya başlamışlardır. Örnek: 1974 yılında ABD'de basılmış popüler (böyle resimli falan) bir İncil versiyonunda bizzat kendim okudum: "Before anything else existed, there was Christ with God. He was always been alive and is himself God."

- Yani adam 1974 yılında "İsa'nın kendisi Allah'tır" diyor, daha ne desin?

- Hıristiyanlıkta Kelam'ın enkarnasyonu olan bir tanrı, dinler tarihindeki ilk ve tek tanrı değildir, işin doğrusu:

a) Mesela Hinduların en meşhur tanrısı olan Krişna da, cisimleşmiş-bedenlenmiş olan Doğru İlim'dir. Krişna ile İsa arasındaki başka benzerlikler de tipiktir: Hindistan'da Krişna'nın doğum yeri olduğuna inanılan Mathura şehrindeki dükkanlarda Krişna'nın çocuklukluğu, tıpkı anne kucağındaki İsa gibi tasvir edilmiştir.

B) Aleviliğin bazı yorumlarında da Ali için Kuran-ı Natık, yani Konuşan Kuran denir. Bazı yorumlarında da Ali, Tanrı'nın bir tecellisi, Kuran'ın kendisi veya Levh-i Mahfuz'u (yani Logos'u, Kelam'ı) yazan kalemdir.

c) Bazı mutasavvıflar da Hz.Muhammed'in tanrı ile birlikte ezeli olarak hep var olduğuna inanırlar.

d) Hegel'in meşhur Geist'i (Tin, Ruh, Evrensel Akıl vs.) de hep vardır, başsızdır, sonsuzdur; kendisini açarak evreni oluşturmuştur. Bu aynı zamanda tek tanrıdır ve İsa bunun cisimleşmiş bir halidir.

- Şimdi burada Hıristiyanlığa özgü bir durum ortaya çıkıyor: Hıristiyanlıktaki İsa, bizdeki Muhammed'e değil Kuran'a karşılık geliyor. (İslam'daki Hz.Muhammed ise, Hıristiyanlıktaki Petrus'a, Paulus'a denk geliyor.) İslam'da vahiy Kuran'dır, Hıristiyanlıkta ise, İsa. İşte bu bağlamda İncillerin insan yazısı olduğunu söyleyebilirsiniz, Hıristiyanlar da öyle der, çünkü asıl İncil İsa'nın kendisidir. Kitap,insan olarak yeryüzüne inmiştir.

- Hıristiyanlıktaki politeizm tartışması aslında burada bitmez. (Böyle giderse karakolda bitecek de, şu an ortada Hıristiyanlık falan da kalmadığı için mesele de facto halloldu.) Hıristiyanlıkta Meryem de tanrıdır, Petrus da tanrıdır, Paulus da tanrıdır, Sırpların Kosova'da öldürülen kralı Lazar da tanrıdır (bugün bir manastırda bulunan naaşı hastaları iyileştirir ve körlerin gözünü açar).

- Dinler tarihinde olan insanlığın kadim refleksleri, Hıristiyanlıkta da geçerli olmuştur. Din, ortamsallaştırılmış ve bir aidiyet kurumuna döndürülmüştür. Tanrılar sayıca çoğaltılmıştır. Ulu Tanrı'yı günlük işlerle rahatsız etmemek için yakın çevre tanrıları yaratılmıştır.

- Ulu Tanrı'nın hürmetle bir köşeye kaldırılarak günlük dualar ve ihtiyaçlar için yakın çevre tanrıları yaratılması bütün toplumlarda tipiktir. Avusturyalı antropolog Schmidt, bütün ilkel topluluklarda, çok sayıda tanrının ve ruhun üzerinde inanılan bir büyük Tanrı, bir evren Tanrısı olduğunu gözlemlemişti. (Garibin zamanlaması kötüydü, 19. yüzyılın sonları, pozitivizmin ve Allahsızlığın zirve yaptığı dönem; onun için kitabı dikkat çekmedi). Bu Tanrı bir kült konusu değildir, Kendisi'ne dua edilmez, ibadet edilmez.

- Hıristiyanlığın Tanrısı da (yani bizim de Tanrı'mız) kilise dekorlarında aynı şeye dönüştürülmüştür. Kilise mihraplarında, müminlerin dua istikametlerinde Tanrı yer almaz. Kucağında İsa ile Meryem yer alır. Tanrı, bu figürün epey üstüne resmedilmiştir: Meryem ile çocuk İsa'yı yukarıdan gözetler biçimde, bulutların arasında, etrafında melekler uçarken, o, güçlü, adaleli, beyaz sakallı, bilge bir kişilik olarak. Adeta demektedir ki, "Ben size uzağım, bana bir diyeceğiniz varsa, aşağıda vekillerimi bıraktım, tanrılarınız onlardır."

- Diğerlerini; şapellerdeki, kilise duvar boylarındaki sayısız aziz, şehit, melek heykellerini saymıyorum. (Heykel deyip geçmeyin, heykel tanrı demektir. Antik çağda tapılacak kişilerin heykelleri dikilirdi.) Mümin Hıristiyanlar bu heykellerin önündeki alanlara otururlar; dua ederler, tefekkür ederler, mum yakarlar, tasvirleri öperler. Herkesin bir popüler tanrısı vardır, oraya gider.

- Din, toplumsallığa mağlup olmuştur. İslami terminolojide biz buna "tahrif" diyoruz. Gelenek, dini öylesine mağlup etmiştir ki, bizim ateist bir arkadaşımız var, bir Doğu Avrupa ülkesinden, geçen baktık parti veriyor. Ne iş? Dedi ki, "Ailemin koruyucu azizi bilmem kimin günü bugün."

- Avrupa, çok güçlü pagan refleksleri olan bir kültür. Bugün de hala bu refleksleri koruyor. Hıristiyanlık, bu güçlü pagan gelenekle karşılaşınca epey bir dönüşüm geçirdi. Avrupa, daha doğrusu o zamanki Greko-Romen dünyası, Hıristiyanlığı pagan bir anlam içinde benimsedi. Bazı şeyler çok zor olmadı: Osiris'e adanmış tapınaklar Meryem'e adanmış kiliselere çevrildi; tanrı heykellerinin yerini Cebrail, Mikail heykelleri falan aldı.

- Avrupalı bir yazar, adını unuttum, "Avrupa'nın sekülerleşmesi diye bir şey yok" der, çünkü "Hıristiyan bir Avrupa hiç bir zaman olmadı." Gerçekten, olaylara bakınca Avrupa mı Hıristiyanlaştı yoksa Hıristiyanlık mı Avrupalılaştı (yani Greko-Romenleşti), daha çok su götürür bir tartışma.

Kelimetullahı kıvırmışsın yazı çöp.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yukardaki ayette (Enbiya 98) Allah, (bir tanri olarak tapilan) Isayi, Muhammedi ve Aliyi de yakacagini söyler!

Kuran yazarlari hristiyanligi tam bilmedikleri icin Kuranda insanlari yanlis bilgilendirmektedirler.

Allah: Ey Meryem oğlu İsa! İnsanlara, «Beni ve anamı, Allah'tan başka iki tanrı bilin» diye sen mi dedin,... ENBIYA-116

Hristiyanlarin üclemesi tanri, Isa ve kutsal ruhtan olusmaktadir. Yukardaki ayette yazdigi gibi degildir, Meryem bu üclemede yoktur!!!

tarihinde poiuz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yukardaki ayette (Enbiya 98) Allah, (bir tanri olarak tapilan) Isayi, Muhammedi ve Aliyi de yakacagini söyler!

Kuran yazarlari hristiyanligi tam bilmedikleri icin Kuranda insanlari yanlis bilgilendirmektedirler.

Allah: Ey Meryem oğlu İsa! İnsanlara, «Beni ve anamı, Allah'tan başka iki tanrı bilin» diye sen mi dedin,... ENBIYA-116

Hristiyanlarin üclemesi tanri, Isa ve kutsal ruhtan olusmaktadir. Yukardaki ayette yazdigi gibi degildir, Meryem bu üclemede yoktur!!!

Hristiyanlıktaki ayrışmanın haddi hesabı yok..Hristiyanlığa en fazla ayrışan din diyebiliriz..

Kuran'ı kimler yazdı?

Belki de yahudiler yazdı..Bunu bilmiyoruz..Bir grubun yazdığını da bilmiyoruz..Belli bir zamanda yazıldığını da bilmiyoruz..Bu yazarların neyi bilip bilmediklerini de bilmiyoruz..Yalnız şunu çok iyi biliyoruz ki,Kuran sürekli değiştirilmiş bir kitaptır..Haliyle bu kitapta bir anlam aramaya,bu kitabı referans almaya hiç gerek yok..

Enbiya 116 tam bir saçmalık..Allah neden meryem oğlu İsa diyor?Allah neden Kuran'da Muhammed'e Amine oğlu Muhammed demiyor?

İsa'nın söylemi de zırva..İsa meydana çıkıp ''beni ve anamı tanrı belleyin..!'' demişmiş :D

Allah'ta ''sen mi dedin bunları?'' böyle diyor :D

İnanılmaz muğlak konular bunlar..Mesela Meryem'e tapan ''Kolliridiyener'' diye bir kadın grubu var..Yani bilinen anlamda Tanrı'yı,İsa'yı,kutsal ruhu,azizleri filan bir kenara itip,alenen Meryem'e tapmış bu insanlar..

Meryem'in üçlemede olmadığına filan bakmayın..Hristiyanlığın ilk zamanlarında Meryem inanılmaz revaçtadır..Bugün de Meryem'den şefaat isteyen hristiyanlar var..Meryem,İsa'dan sonra hristiyanlığın en önemli figürüdür..

Enbiya 116'yı ciddiye alıp(aslında hiçbir ayet ciddiye alınamaz) şöyle yorumlayabiliriz;

Kuran'ı yazanlar,Meryem'in tanrıçalığını ve İsa'nın da tanrılığını kabul etmeyen insanlardır..Bunların hristiyan olduklarını da kabul ederseniz,karşınıza Paulican'lar gibi mezhepler çıkar..Yani İslam'ın yaratıcısı bu Paulicanlar olabilir..Diğer taraftan yahudi asıllı hirstiyanlar olan Ebiyonitler de olabilir..Hatta bu Meryem'e tapan kadın mezhep bile olabilir..

Ben Allah'ın Meryem olduğunu düşünüyorum..Bu da ayrı konu.. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hristiyanlıktaki ayrışmanın haddi hesabı yok..Hristiyanlığa en fazla ayrışan din diyebiliriz..

Kuran'ı kimler yazdı?

Belki de yahudiler yazdı..Bunu bilmiyoruz..Bir grubun yazdığını da bilmiyoruz..Belli bir zamanda yazıldığını da bilmiyoruz..Bu yazarların neyi bilip bilmediklerini de bilmiyoruz..Yalnız şunu çok iyi biliyoruz ki,Kuran sürekli değiştirilmiş bir kitaptır..Haliyle bu kitapta bir anlam aramaya,bu kitabı referans almaya hiç gerek yok..

Enbiya 116 tam bir saçmalık..Allah neden meryem oğlu İsa diyor?Allah neden Kuran'da Muhammed'e Amine oğlu Muhammed demiyor?

İsa'nın söylemi de zırva..İsa meydana çıkıp ''beni ve anamı tanrı belleyin..!'' demişmiş :D

Allah'ta ''sen mi dedin bunları?'' böyle diyor :D

İnanılmaz muğlak konular bunlar..Mesela Meryem'e tapan ''Kolliridiyener'' diye bir kadın grubu var..Yani bilinen anlamda Tanrı'yı,İsa'yı,kutsal ruhu,azizleri filan bir kenara itip,alenen Meryem'e tapmış bu insanlar..

Meryem'in üçlemede olmadığına filan bakmayın..Hristiyanlığın ilk zamanlarında Meryem inanılmaz revaçtadır..Bugün de Meryem'den şefaat isteyen hristiyanlar var..Meryem,İsa'dan sonra hristiyanlığın en önemli figürüdür..

Enbiya 116'yı ciddiye alıp(aslında hiçbir ayet ciddiye alınamaz) şöyle yorumlayabiliriz;

Kuran'ı yazanlar,Meryem'in tanrıçalığını ve İsa'nın da tanrılığını kabul etmeyen insanlardır..Bunların hristiyan olduklarını da kabul ederseniz,karşınıza Paulican'lar gibi mezhepler çıkar..Yani İslam'ın yaratıcısı bu Paulicanlar olabilir..Diğer taraftan yahudi asıllı hirstiyanlar olan Ebiyonitler de olabilir..Hatta bu Meryem'e tapan kadın mezhep bile olabilir..

Ben Allah'ın Meryem olduğunu düşünüyorum..Bu da ayrı konu.. :)

Meryem Oğlu isa demesinin nedeni babasız dünyaya gelmesi ki bu da tamamen mitolojik Tanrı'dan doğan Bakire doğumlar mitinin Kuran'a yansıması.

Ayrıca Meryem'e tapan gruğlar geçmişte vardı ve Kuran yazarları büüyk ihtimal bunlarla karşılaştı ve onları Hristiyan sandı. (Geleneksel anlamda)

Ruhul Küdüs Kutsal Ruh da geçer Kuran'da İsayı onla destekledik diye Cebrail derler ki bu bana hiç inandırıcı gelmemiştir.

Ayrıca Kutsal ruh eski ezoterik bazı metinlerde dişil ve anne olarak sembolize edilmiştir .Meryem efsanesi burdan olsa gerek.

tarihinde Tanah-Gospel Theologist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Meryem Oğlu isa demesinin nedeni babasız dünyaya gelmesi ki bu da tamamen mitolojik Tanrı'dan doğan Bakire doğumlar mitinin Kuran'a yansıması.

Ayrıca Meryem'e tapan gruğlar geçmişte vardı ve Kuran yazarları büüyk ihtimal bunlarla karşılaştı ve onları Hristiyan sandı. (Geleneksel anlamda)

Ruhul Küdüs Kutsal Ruh da geçer Kuran'da İsayı onla destekledik diye Cebrail derler ki bu bana hiç inandırıcı gelmemiştir.

Ayrıca Kutsal ruh eski ezoterik bazı metinlerde dişil ve anne olarak sembolize edilmiştir .Meryem efsanesi burdan olsa gerek.

Kuran,İsa'yı Tanrı olarak değil de,bir mesih olarak kabul ediyor..Meryem'i de Theotokos olarak kabul etmiyor..

Kutsal ruh tabi ki Meryem'in yerini aldı..Asıl hristiyanların üçlemesi baba,oğul ve ana tanrıça şeklindedir..Hristiyanlıktan sapmış olanlar bu üçlemedeki ana tanrıçayı kutsal ruh olarak takdim ederek,kadının din içindeki konumunu yok etmeye çalışmışlardır..İslam'ın kadın düşmanlığı da buradan gelir..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı/tanri gibiydi. YUHANNA 1:1

Söz, insan olup aramızda yaşadı. YUHANNA 1:14


Logos=Söz mü? Isa mi?


Logos antik misir dininde de vardi, yunan felsefesinde de...

Yahudilikte de var.

Ve hristiyanlik ve islama da girmis! kelimetullah

Hepsinde var!!!




Hristiyanlar ilk zamanlar babasiz dogan "tanrinin oglunu" nereye koyacaklarini bilemiyorlar!


Baba benden üstündür. (YUHANNA 14:28)

Arius(256-336), İreneyus (130-200), Origenes (185-254) gibi kilise adamlari "baba tanrinin" "ogul tanridan" üstün oldugunu düsünürler.


Vikor I., Zephyrin ve Kallist gibi kilise adamlari ve İskenderiyeli Atanasius da(296-373) “ogul Tanrinin “baba tanri”kadar büyük olmasi gerektigini düsünür.


Birinci İznik Konsilinde ikince düsünce kabul görür ve Ariusun kitaplari yasaklanir ve Arius Konstantinopelde zehirlenerek öldürülür(336). Ileriki yillarda iki grup arasinda savaslar olur, 357 yilinda bir geri dönüs yapilip yine baba tanri ogul tanridan yüksek olsada bir kac yil sonra katolikler kazanir ve Isa da baba tanriyla esit olur.


381 yilinda Konstantinopeldeki konsilinde “kutsal ruh” baba tanrinin bir parcasi olur/baba tanridan cikar. https://en.wikipedia.org/wiki/Nicene_Creed


Kalkedon Konsilinde (451) Meryem Theotokos olarak kabul görür ve isa nin hem tanri, hem insan oldugu karari verilir.https://en.wikipedia.org/wiki/Council_of_Chalcedon


6.yyda bildigimiz ücleme (baba-isa-kutsal ruh) hristiyanliga girer. https://en.wikipedia.org/wiki/Athanasian_Creed




Hristiyanlik Yahudilikten ayrilmis/kopmustur

ve Islam hristiyanliktan ayrilmis/kopmustur.


Bu kopma 7.-8. yyda baslamis ve 9.-10 yyila kadar sürmüstür.

Ve "yeni" bir islam tarih yazilmistir.


Hristiyanlik greko-roman kültürüyle, islam Arap kültürüyle kaynasmistir!

Daha dogrusu bu dinler yasandigi bölgenin eski kültürlerini icinde eritmislerdir




KABENIN PLANI: Kabe ve sag taraftaki yarim daire seklindeki APSIS önceden Kabe ile beraber oldugu biliniyor. Giris kapisinin sag tarafinda, kösede vaftiz yapmak icin kücük bir havuz var.


7_big.jpg



Kabede eksik olan APSIS


Chorruine_Kloster_Heisterbach.jpg


27O0035%20Goslar%20Neuwerkkirche%20apsis




VE BIR APSISLI BIR KILISE


vollerwiek_2-kirche-apsis.jpg
tarihinde poiuz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı/tanri gibiydi. YUHANNA 1:1
Söz, insan olup aramızda yaşadı. YUHANNA 1:14
Logos=Söz mü? Isa mi?
Logos antik misir dininde de vardi, yunan felsefesinde de...
Yahudilikte de var.
Ve hristiyanlik ve islama da girmis! kelimetullah
Hepsinde var!!!
Hristiyanlar ilk zamanlar babasiz dogan "tanrinin oglunu" nereye koyacaklarini bilemiyorlar!
Baba benden üstündür. (YUHANNA 14:28)
Arius(256-336), İreneyus (130-200), Origenes (185-254) gibi kilise adamlari "baba tanrinin" "ogul tanridan" üstün oldugunu düsünürler.
Vikor I., Zephyrin ve Kallist gibi kilise adamlari ve İskenderiyeli Atanasius da(296-373) “ogul Tanrinin “baba tanri”kadar büyük olmasi gerektigini düsünür.
Birinci İznik Konsilinde ikince düsünce kabul görür ve Ariusun kitaplari yasaklanir ve Arius Konstantinopelde zehirlenerek öldürülür(336). Ileriki yillarda iki grup arasinda savaslar olur, 357 yilinda bir geri dönüs yapilip yine baba tanri ogul tanridan yüksek olsada bir kac yil sonra katolikler kazanir ve Isa da baba tanriyla esit olur.
381 yilinda Konstantinopeldeki konsilinde “kutsal ruh” baba tanrinin bir parcasi olur/baba tanridan cikar. https://en.wikipedia.org/wiki/Nicene_Creed
Kalkedon Konsilinde (451) Meryem Theotokos olarak kabul görür ve isa nin hem tanri, hem insan oldugu karari verilir.https://en.wikipedia.org/wiki/Council_of_Chalcedon
6.yyda bildigimiz ücleme (baba-isa-kutsal ruh) hristiyanliga girer. https://en.wikipedia.org/wiki/Athanasian_Creed
Hristiyanlik Yahudilikten ayrilmis/kopmustur
ve Islam hristiyanliktan ayrilmis/kopmustur.
Bu kopma 7.-8. yyda baslamis ve 9.-10 yyila kadar sürmüstür.
Hristiyanlik greko-roman kültürüyle, islam Arap kültürüyle kaynasmistir!
Daha dogrusu bu dinler yasandigi bölgenin eski kültürlerini icinde eritmislerdir
KABENIN PLANI: Kabe ve sag taraftaki yarim daire seklindeki APSIS önceden berabermis.
7_big.jpg
Kabede eksik olan APSIS
Chorruine_Kloster_Heisterbach.jpg
27O0035%20Goslar%20Neuwerkkirche%20apsis
VE BIR APSISLI BIR KILISE
vollerwiek_2-kirche-apsis.jpg

Logos'un Hristiyanlıkta da olması ''Söz'' kelimesinin aslında mecaz olması ve İncil'in Grekçe el yazmaları.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran'da Hristiyanlar'a (ayrım yapmadan ) siz 3 Tanrı'ya tapıyorsunuz der.

tabii ki bu saçmalıktır Hristiyanlığın Geleneksel Yorumunda asla 3 Tanrı yoktur ve asla olmamıştır.

Kuran yazarları ya bu olguyu yanlış alıntılamış ya da Heretik Hristiyan dediğimiz Tek Tanrı'daki 3'lüğü 3 Tanrı gibi yorumlayan bir Hristiyan grupla karşılaşmış ve hristiyanlığın genel akidesini Politeist sanmıştır.

Kuran bazı yerlerde Hristiyanları tek Tanrıcı üniteryen olarak niteler.

Bazı yerlerde Üç Tanrıcı.

Yanlıştır.

Hristiyanlar ne üniteryendir ne politeist onlar one god in trinitye inanırlar

Ayrıca Kuran yazarları İsa'nın Logos olduğunu kabul etmektedirler farkında olmadan.

Ona Kelimetullah denmiştir. ve bu kelime Allah'ın kelimesi sözü demektir.

Bizzat bu teolojiye hakim olduğumdan %100 biliyorum ki İncil Yuhanna Giriş Kısmı da bununla ilgilidir.

''Başlangıçta söz vardı söz Tanrıyla birlikteydi ve söz Tanrıydı'' diye devam eden kısım. bu kısım Kuran'a Kelimetullah ifadesiyle dolaylı yoldan girmiştir.

Ayrıca İsa'nın Tanrı'nın sözü yani Hristiyan terminolojisiyle söylersek Tanrı'nın oğlu olarak girdiğinin bir diğer kanıtı Bakire Meryem'den doğumun ''o ezelden hükme bağlanmış bir işti'' diye anlatılmasıdır.

Bu Hristiyanlılığın Oğulluk doktrinidir. Hristiyanlıkta İsa her yaratılıştan önce ezelde babanın bağrındadır. Onun doğumu onun gelişi ezelde bellidir ve onun araclığıyla (Logos) her şey var olmuştur.

Son olarak bakire doğumu İslam alimleri şu yönden hiç düşünmezler. Bakire doğum neden sadece İsa'ya takdir olunmuştur.İsa'nın bu kadar önemlli ve eşi görülmemiş bir mucizeyle doğmasının önemi sadece peygamber olması mıdır?Hayır bunu İsa'nın Tanrısallığına vurgu yapmadan acıklayamazsınız.Biz biliyoruz ki nerde bir bakire doğum varsa orda ilahi Tanrısal bir çocuk dünyaya gelir.Bu tüm insanlık tarihindeki mitlerde böyledir.Kuran bu durumu Adem'in durumuna benzetir ama bakire doğumu Tanrısallık dokrini olmadan niye durup duruken böyel bir şey olduğunu açıklayamaz.Bir Hristiyan alimiyseniz Kuran'ın bu tür belirsizliklerini benim gibi görebilirsiniz.

Harun'un kızkardeşi olayına falan defalarca değindim hiç girmeyeceğim.

valla okumadım yazını gerçekten pardon bu konuda özür dilerim:D ama bilki cenab-ı Hak bir iken Hıristiyanlıktaki kelime oyununu kaldır 3 olur :D

ayrıca mukaddes kitapların hiç birinde isa Allahın oğludur dememiştir. ne Hazretİ İbrahim ne hazreti Musa İsa Allahın oğludur dememiştir. onlar bilmiyorlar mıydı :D yook biliyorlardıda söylemiyorlar mıydı... :D

ya şöyle bir düşün 2016 sene önce ibn/ Oğul yoktu. sonrada Oldu sonrada ilave edilen bu bilgiyle Allah Allah olur mu ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

valla okumadım yazını gerçekten pardon bu konuda özür dilerim:D ama bilki cenab-ı Hak bir iken Hıristiyanlıktaki kelime oyununu kaldır 3 olur :D

ayrıca mukaddes kitapların hiç birinde isa Allahın oğludur dememiştir. ne Hazretİ İbrahim ne hazreti Musa İsa Allahın oğludur dememiştir. onlar bilmiyorlar mıydı :D yook biliyorlardıda söylemiyorlar mıydı... :D

ya şöyle bir düşün 2016 sene önce ibn/ Oğul yoktu. sonrada Oldu sonrada ilave edilen bu bilgiyle Allah Allah olur mu ?

yahudinin peygamberi allahı güreşte yenmiş...eh bu durumda isanın babası da allah pekala olur....

kazanın doğurduğuna inanıyorsun da - öldüğüne mi inanmıyorsun ZINDIK !!!

:D

Link to post
Sitelerde Paylaş

valla okumadım yazını gerçekten pardon bu konuda özür dilerim:D ama bilki cenab-ı Hak bir iken Hıristiyanlıktaki kelime oyununu kaldır 3 olur :D

ayrıca mukaddes kitapların hiç birinde isa Allahın oğludur dememiştir. ne Hazretİ İbrahim ne hazreti Musa İsa Allahın oğludur dememiştir. onlar bilmiyorlar mıydı :D yook biliyorlardıda söylemiyorlar mıydı... :D

ya şöyle bir düşün 2016 sene önce ibn/ Oğul yoktu. sonrada Oldu sonrada ilave edilen bu bilgiyle Allah Allah olur mu ?

Ne isa, ne Musa Ismailin neslinden bir peygamber cikacagini söylemez...

Ne isa, ne Musa "Allah" diye bir kelimeyi ne agizlarina alirlar, ne de bir yere yazdirirlar...

Ne isa, ne Musa Allahin evi Kabeyi ziyaret ederler...

vs...

ya şöyle bir düşün 2016 sene önce ibn/ Oğul ALLAH/Muhammed yoktu. sonrada Oldu sonrada ilave edilen bu bilgiyle Allah TANRI Allah olur mu ? :)
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ne isa, ne Musa Ismailin neslinden bir peygamber cikacagini söylemez...

Ne isa, ne Musa "Allah" diye bir kelimeyi ne agizlarina alirlar, ne de bir yere yazdirirlar...

Ne isa, ne Musa Allahin evi Kabeyi ziyaret ederler...

vs...

ya şöyle bir düşün 2016 sene önce ibn/ Oğul ALLAH/Muhammed yoktu. sonrada Oldu sonrada ilave edilen bu bilgiyle Allah TANRI Allah olur mu ? :)

Tevratta Onların kardeşleri arasında bir peygamber çıkarıcam diyor ya : haaah ne diyim

yarın birisi çıkar allahın babasıda vardı derse bu zamana kadar ki yaratıcı Allah olur mu?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı/tanri gibiydi. YUHANNA 1:1
Söz, insan olup aramızda yaşadı. YUHANNA 1:14
Logos=Söz mü? Isa mi?
Logos antik misir dininde de vardi, yunan felsefesinde de...
Yahudilikte de var.
Ve hristiyanlik ve islama da girmis! kelimetullah
Hepsinde var!!!.........

Logos sözdür,kelamdır..Logos,Tanrı'nın yeryüzündeki zuhurudur..Logos,Tanrı'nın oğlu İsa'dır..

Logos,evrensel bir tanrısal ruhtur..Logos,evrenin tek ruhudur..Logos,hepimizin içindedir..Dindarların içsel yolculuk dedikleri şey de,bu logusu keşfetmektir..

Logosun ilk ortaya çıkışı antik Mısır'da olmuştur..

İslam dininde de Muhammed logostur..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...