kitsonga

Nedensellik ve maddesel gerçekliği kavrayan bir zihin dinlerin kıskacından kurutulur. Çok doğru bir yorum olmuş.

Vakum enerjisi boşlukta meydana gelen kuantuma dalgalanmalarıyla oluşup kaybolan madde-anti madde etkileşimi için kullanılanılan bir ifade sanırım. Görelilik ile kantum mekaniğin birleşirme çabalarıyla çoku evren fikrine ulaşıldı.

Hristiyanlığın metinsel öğretisi ve Sufizm Uzak doğu dinlerinden esinlenmiştir. Budizm hatta, Zen Budizmi en tercih edilebilir olanı bence. Ateist bir bilince Budizm pek aykırı düşmez.

Ruh sözcüğüyle bilinç kast ediliyorsa, insan bilinci 5 yaşında oluşmakta ve bu bilinç beynin korteks kısmı ile oluşmakta. Ruh olarak tanımlanan kavram nefes ya da hava ile eski çağlar da ilişkilendirilmiştir. Ama nefesin ya da havanın bilincin kaynağı olmadığı bugün söylenebilir. Yaşam sona erdikten sonra dolayısıyla bilincin devam etmediği söylenebilir. .

Espresso ikisindende iyi. Türk kahvesiyapım tekniğinden dolayı kahve aromasının güçlü olduğu bir kahve değil.

Cinsel dürtü yani libido yaşam enerjisidir, bu enerji hangi alana yönlendirilirse o alanda bir iş ortaya çıkar. Yaşam enerjisi belirli bir işe yöneltilmezse o zaman saf bir şekilkde kendisini açığa vurur. Bu sebeple uygarlığın gelişmesi cinsel dürtünün kontrolü ile mümkün olabilir ancak.

Non-Teizm çizgisiyle(ılımlı ateizm), A-teizm(güçlü ateizm) çizgisi arasında ki fark psikolojiktir, ben şahsen non-teist çizgideyim. Çünkü Budizm, Taoizm, Zen öğretileri non-teist kabul edilmelerine ragmen Tanrı kavramı üzerine olumlu ya da olumsuz bir görüş belirtmemişlerdir. Bu üç öğreti de de Tanrı varmı ya da yok mu fikri üzerine fikir üretmek anlamsızdır, doğa ve madde üzerine bu dinlerin öğretileri panteist çizgi dedir. Doğa nedensellik ilkesine göre sürekli bir devinim halindedir. İnsan da bu devinimde üstün bir varlık olarak ortaya çıkmıştır, fakat bu ilerlemenin son aşaması, evrim d

Celal Şengörün konuşmasının son kısmında antik yunan medeniyetinin önemini kısaca anlatmış . 41. dakikada itibaren izleyin.

Ben bunu anladım ama uygulamakta zorlanıyorum.

Bir insanın genç kalabilmesi için sürekli değişebilmesi, sürekli yeni şeyler öğrenebilmesi lazım. Hayatta olduğu sürece çaba sarf edeblmesi lazım. Bunu yapmayan her kimse kaç yaşında olursa olsun yaşlıdır.

Ben 25 yaşındayım kendimi fazla büyümüş hissettiğim olmuyor değil. Hatta psikolojik olarak sıkıntıya sokuyor bazen beni. Ama toplumsal kabuller olmasa kendimi çocuk gibi davranmaktan alıkoymam.

Dediğinizi çok iyi anlıyorum.

Benden isim önerisi '' Türkiye Seküler Hümanistleri ''.

So what diye cevap veririm.

Bu söylediğiniz agnostizmin tanımına farklı bir anlam yüklemekle ilgili bu açıdan bakarsak herkes agnostiktir aslında, ateist deist teist onu arar da durur, karanlıkta siyah kedi aramak gibi bir şey bu. Sadece Tanrı var ya da yok dese yetmez sanki.