Jump to content

Sivrisinek


Recommended Posts

Arkadaşlar, mesela bir sivrisinek yumurtadan çıkar çıkmaz durmayarak insanın tenine hüceum eder ve hortumunu batırır ve hayat suyunu içer. Hücumdan kaçmakta ise, adeta bir erkan-ı harp gibi maharet gösterir. Acaba bu küçücük ve tecrübesiz sivrisineğe su çıkarmak sanatını ve vur kaç harbini kim öğretmiştir. Ben itiraf ediyorum ki, ben o sivrisineğin yerinde olsaydım, bu su çıkarmak sanatını ve bu vur-kaç harbini, çok derslerden ve birçok tecrübeden sonra ancak öğrenirdim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Arkadaşlar, mesela bir sivrisinek yumurtadan çıkar çıkmaz durmayarak insanın tenine hüceum eder ve hortumunu batırır ve hayat suyunu içer. Hücumdan kaçmakta ise, adeta bir erkan-ı harp gibi maharet gösterir. Acaba bu küçücük ve tecrübesiz sivrisineğe su çıkarmak sanatını ve vur kaç harbini kim öğretmiştir. Ben itiraf ediyorum ki, ben o sivrisineğin yerinde olsaydım, bu su çıkarmak sanatını ve bu vur-kaç harbini, çok derslerden ve birçok tecrübeden sonra ancak öğrenirdim.

Senin içgüdü denen şeyden haberin var mı?

Bilinçsiz olarak doğduğun zaman ananın memelerine uzanan sen değil miydin?

Yoksa seni onlara melekler mi itmişti?

Boş işlerle uğraşıyorsun Nurcu.....

Boş...

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
Senin içgüdü denen şeyden haberin var mı?

Bilinçsiz olarak doğduğun zaman ananın memelerine uzanan sen değil miydin?

Yoksa seni onlara melekler mi itmişti?

Boş işlerle uğraşıyorsun Nurcu.....

Boş...

HACI

"içgüdü" ismi verilerek bu gerçek basite inmediği gibi açıklığa da kavuşmaz...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Arkadaşlar, elbette bu sivrisineği içten biri güdüyor. Bunu inkar edemeyiz.

Ayrıca, sivrisineğin bu hareketi akıl gerektiren bir iş..Mesela, bu akılsız ve tecrübesiz sineğin zarar ve menfaati bilmesi lazımdır. Yoksa, neden bir erkan-ı harp reisi gibi vur-kaç tekniğini uygulasın ki...

Link to post
Sitelerde Paylaş

İç güdü dediğimiz şey adam gibi açıklanmadan önce doğuştan gelen bilgi sorunsalı uzun süre önemli bir tartışma konusuydu felsefe sahnesinde. Platon ve Aristoteles ile başlayıp yıllarca devamlılığını sürdürdü. Doğuştan gelen apriori bilgiler olduğunu savunanlara rasyonalistler (bu kavram felsefeciler arasında günlük kullanımdan farklı bir anlama sahiptir.), yok tüm bilgiler sonradan kazanılmıştır diyenlere de ampristler denir. Yunan felsefesinde Platon (muhammetten 1000 sene önce yaşamıştır) rasyonalizmin, aristoteles ise amprizmin yunan felsefesindeki temsilcisidir. Descartes ile beraber bu tartışma yeniden alevlenmiş, descartes, leibniz,spinoza gibi rasyonelistler hobbes ve Locke gibi ampiristler ile karşı karşıya gelmiştir. Neden sonra bilimdeki gelişmelerle üç güdü kavramının aydınlanmasıyla bu tartışma da sessiz sedasız ortadan kaybolmuştur. Bütün canlılar atalarından kendilerine kalan milyonlarca yıllık bir miras ile dünyaya gelirler.

Neyse hayvanlar üzerinden allaha ulaşmaya çalışan, hayır allaha da değil binlerce din arasından muhammetin tanrısına varmaya çalışan acınası akıl yürütme sık karşılaşılan bi durum neyazık ki. izninizle bu konuda daha önce yazdığım bir yazıyı copy-paste yapmak isterim:

"Dinci televizyon kanallarında belgesel izlediyseniz, sık sık doğadaki canlıların hayatta kalmak için sahip olduğu özelliklerin nederece övgüyle anlatıldığına tanık olmuşsunuzdur. Falanca hayvanın rengini değiştirerek nasılda düşmanlarından kurtulduğundan, bilmemne böceğinin eşsiz antenleri ile nasıl da 1 kilometre öteden besin maddelerini algıladığından bahsedilir ve konu bunları bu şekilde tasarlayan, hayatta kalmaları için onlara bu kusursuz özellikleri veren yaratıcıya bağlanır.

Lakin şu anda yaşayan canlı türleri yer yüzünde yaşamış türlerin sadece binde biridir. (http://fr.wikipedia.org/wiki/Extinction_des_esp%C3%A8ces). Yani %99,9' u şu veya bu sebeple türünün devamını sürdürememiş, hayatta kalma oyununda başarısız olmuş ve yeryüzünden silinmiştir. Bu durum nasıl yorumlanabilir;

1) Allah yarattığı canlılardan bazılarına eşsiz özellikler bahşetmiş geri kalanı ise doğada kendi kaderlerine terk edilmiştir.

2) Allah her seferinde eşsiz özellikler bahşetmeye çalışmış, ama bunların ancak binde birinde başarı sağlayabilmiştir.

3) Yoksa harun yahya ve yandaşları sahtekar mı? "

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şaplağı görünce kafasını şaplağa mı uzatacaktı? Ceylan avcıyı görünce "naaber abi, nasılsın" diye muhabete mi geliyor? Ne akılsızca laflar bunlar böyel? Sizden daha zekice laflar ve tartışma başlıkları beklemek boşuna herhalde.. Bir de yazılarınız tavanarası'na atılınca sitem ediyorsunuz.

Fakat, sivrisinek ölümü ve zararı nereden biliyor ki, yani bizim şaplağı indireceğimiz zaman onun altında ezileceğini ve zarar göreceğini nereden biliyor?

Ayrıca, cevap vermekte zorlandığınız atom bombası gibi hakikatlerden rahatsız olunca hemen tvanarası karanlığına kaçtığınızı da biliyoruz. Tarif etmenize gerek yok. Eğer bunun tersini idda ediyorsan, öyle ise bu konunun tavanarası ile ne ilgisi var onu bize söylemen lazım. Eğer bir konuya katılmıyorsan, katılmadığını ve nedenlerini söylersin o kadar. Her ne ise..Bu konu seni fazla dağıtmış anlaşılan. Bu sebeple tavanarası ile tehdit ediyorsun..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Arkadaşlar, elbette bu sivrisineği içten biri güdüyor. Bunu inkar edemeyiz.

Ayrıca, sivrisineğin bu hareketi akıl gerektiren bir iş..Mesela, bu akılsız ve tecrübesiz sineğin zarar ve menfaati bilmesi lazımdır. Yoksa, neden bir erkan-ı harp reisi gibi vur-kaç tekniğini uygulasın ki...

Sivrisineklerin senden daha akıllı olduklarını düşünüyorum.

Acaba sen içten güden kim?

Kürdi mi?

Keeeeeeeeeh keh kehhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhh

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
Arkadaşlar, elbette bu sivrisineği içten biri güdüyor. Bunu inkar edemeyiz.

Yani allah git şu insanların kanını iç onlara sıtma, aids, sarılık gibi pek çok hastalığı bulaştırmı diyor?

ilim cehalette bir numara olmayı hala sürdürüyorsun.

Ya birşey soracağım yoksa sen nur cu falanmısın?

Çünki ancak sa it nursiciler bu kadar saçmalarlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Arkadaşlar benim merak ettiğim şu. Mesela, farzedelim ki bir sivrisinek, bu vur-kaç harbini öğrenmiş. Fakat, bu vur-kaç harbini yeni doğan yavrusuna nasıl aktarıyor. Mesela ben doktorum...Eğer sivrisineğin kendi yenidoğan yavrusuna nasıl bu vurkaç harbini öğrettiğini bilirsek bizim yeni doğan yavrumuz doktor olarak doğar. Bu konuda bizi aydınlatabilirseniz seviniriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Deli Saidin inanırlarının asıl problemi bilimsel olmaktan uzak olmalarıdır..

Kelebeğin kanadı, sivrisineğin hortumu diyip sonucu Allah yarattıya bağlarlar..

Oysa her şeyin cevabı bu kadar kolay olsa.

Oysa gerçek bilimle uğraşanlar yıllarca çalışıp, didinip bizlere faydalı buluşlar sunuyorlar. Eğer bu deli sait inanırlarına kalsaydı sıtma, aids gibi bir sürü hastalığa Allah yaratmıştır diyip işin içinden çıkarlardı..

Birde b zavallılar sadece işlerine gelenleri Allah a bağlarlar.. Dünyada ki onca hastalık, doğal afet, sakat ve ölü doğumların yanlarından geçmez bunlardan örnek vermezler..

Şahsiyetsiz papağan ilim. Durmadan başlık açıyorsun ama bütün başlıkların hep aynı konu..

Sivrisineğin hortumu, Kelebeğin kanadı, eşşeğin bilmem nesi dedikten sonra ortaya sunduğun tek bir argüman var..

Allah ın kudreti.. Sen başka şey bilmez misin?

En iyisi senin bütün başlıklarını bir araya toplayıp şahsiyetsiz papağanlar kahvesi diye bir köşe açalım.. İyi fikir...

Link to post
Sitelerde Paylaş
ilim, diğer forumda ineğin akılsız olduğunu demişsin, burada sivrisineğin yaptığı iş akıl gerektiriyor demişsin. bir karar ver artık hayvanlarda akıl var mı diyorsun yok mu.

Amazonta arkadaşım, yanlış anlamışsın. Sivrisineğin yaptığı iş akıl gerektirir. Oysa ki, sivrisineğin aklı yok. Akılsız bir sivrisineğin akıllıca bir iş yapıyor olması, o sineğin kendi başına hareket etmediğine delildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Amazonta arkadaşım, yanlış anlamışsın. Sivrisineğin yaptığı iş akıl gerektirir. Oysa ki, sivrisineğin aklı yok. Akılsız bir sivrisineğin akıllıca bir iş yapıyor olması, o sineğin kendi başına hareket etmediğine delildir.

Evet ayı eşyler isnanların bazıları içinde geçerlidir.

Birşeyler yazarlar ama kendi akıllarından değil başkalarının güdümünden.

Bu mantığa göre sende sivrisinekmisin ilim?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sivrisineğin hortumu, Kelebeğin kanadı, eşşeğin bilmem nesi dedikten sonra ortaya sunduğun tek bir argüman var..

Allah ın kudreti.. Sen başka şey bilmez misin?

Arkadaşım, "kör kuvvet" deyince mantıklı oluyor da, "Allah'ın kudreti" deyince mantıklı mı oluyor. Ben sizin gibi "kör kuvvet ve sağır tabiattan" başka bir şey bilmeyen biri değilim. Madem, kainatta her şey Allah'ın kudretiyle idare ediliyor. Elbette Allah'ın kudretinden başka bir şey bilmem. Çünkü, hiç bir kuvvet Allah'ın kudreti ve izni olmadan kendi başına hareket edemez.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Arkadaşım, "kör kuvvet" deyince mantıklı oluyor da, "Allah'ın kudreti" deyince mantıklı mı oluyor. Ben sizin gibi "kör kuvvet ve sağır tabiattan" başka bir şey bilmeyen biri değilim. Madem, kainatta her şey Allah'ın kudretiyle idare ediliyor. Elbette Allah'ın kudretinden başka bir şey bilmem. Çünkü, hiç bir kuvvet Allah'ın kudreti ve izni olmadan kendi başına hareket edemez.

Yani 18 aylık kıza tecavüz edene izin veren allah diyorsun.

9 yaşında kızlar ile yatana izin verende allah.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Yani 18 aylık kıza tecavüz edene izin veren allah diyorsun.

9 yaşında kızlar ile yatana izin verende allah.

Arkadaşlar, yarasa tabiatlıların en önemli özelliği, konuyu dağıtmak için başka bir konuya geçmektir. Bu değişmez bir özelliktir. Zaten bu özellikleri olmasa idi, kafir olmazlardı.

Evet, bu sorular, "evet Allah var ve inkar edilemez. Fakat Allah niçin kötülükleri yaratıyor" fikrinde olan kişilerin soracağı bir sorudur....Elhamdülillah, bu dinsizleri ikna edmezsek bile(çünkü nefislerine karışamayız, hidayet Allahtandır), ilzam ediyoruz. İster istemez Allah demek zorunda bırakıyoruz. Allah'ın varlığı hakkında konu açsak bile, ona cevap vermeyip, "Allah niye böyle yapıyor" demek zorunda bırakıyoruz.

Öncelikle, 9 yaşındaki bir kızla evlenmek kötülük değildir. Ayrıca, elbette kötülüklerin sonunda büyük hayırlar olduğu için, Allah, hikmeti ve rahmeti gereği kötülüklere izin veriyor. Eğer kötülükler olmazsa, çok hayırların ve güzelliklerin dereceleri bilinmezdi ve bir çok külli hayır ve fazilet ortaya çıkmazdı. Allah bu kötülüklere mühlet veriyor fakat ihmal etmiyor.

Arkadaşlar benim merak ettiğim şu. Mesela, farzedelim ki bir sivrisinek, bu vur-kaç harbini öğrenmiş. Fakat, bu vur-kaç harbini yeni doğan yavrusuna nasıl aktarıyor. Mesela ben doktorum...Eğer sivrisineğin kendi yenidoğan yavrusuna nasıl bu vurkaç harbini öğrettiğini bilirsek bizim yeni doğan yavrumuz doktor olarak doğar. Bu konuda bizi aydınlatabilirseniz seviniriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Arkadaşlar benim merak ettiğim şu. Mesela, farzedelim ki bir sivrisinek, bu vur-kaç harbini öğrenmiş. Fakat, bu vur-kaç harbini yeni doğan yavrusuna nasıl aktarıyor. Mesela ben doktorum...Eğer sivrisineğin kendi yenidoğan yavrusuna nasıl bu vurkaç harbini öğrettiğini bilirsek bizim yeni doğan yavrumuz doktor olarak doğar. Bu konuda bizi aydınlatabilirseniz seviniriz.

Sen bazı benzerliklerini yavrularına nasıl aktarıyorsan, onlar da öyle aktarıyorlar..

Verdiğin doktorluk örneği çok yanlış.

Çünkü sen onu ana babandan kazanmadın.

O mesleği öğrendin..

Ama ana babandan kazandıkların var.. Burnun, ağzın.. Yüzün.. Becerilerin Veya beceriksizliklerin.. Genlerin........

Sorunları çarpıtan asıl sensin..

Böyle örneklerle..

Sivrisineği üniversiteye göndermeye bile hazırsın..

Hiç bu kadar saçmalık olurmu yaw?

Nurcular böyle oluyorlar demek ki..

Bir radyoda kaç melek var?

Bir iğnenin ucuna 8 melek sığabilirmiş..Doğru mu?

Senin çocuğun varsa, doğduğu zaman senin gibi Nurcu muydu?

Yoksa sen onu eğittin mi?

Sen doğduğun zaman Nurcu muydun?

Sen sivrisineklerden daha aptalsın..

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ama ana babandan kazandıkların var.. Burnun, ağzın.. Yüzün.. Becerilerin Veya beceriksizliklerin.. Genlerin........

HACI

Size göre sivrisinek bu vur-kaç harbini öğrenmiş ve daha sonra kendi nesline bu vur-kaç harbini devam ettirmiş öyle değil mi? veya bizim bir kulağımız olmuş ve bu kulağı diğer nesillere aktarmışız öyle değil mi? Öyle ise, bu aktarmayı nasıl yaptıysak, aynen bu doktorluğu da niçin aktaramıyoruz. Bunu bize izah edebilirsen seviniriz arkadaşım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Size göre sivrisinek bu vur-kaç harbini öğrenmiş ve daha sonra kendi nesline bu vur-kaç harbini devam ettirmiş öyle değil mi? veya bizim bir kulağımız olmuş ve bu kulağı diğer nesillere aktarmışız öyle değil mi? Öyle ise, bu aktarmayı nasıl yaptıysak, aynen bu doktorluğu da niçin aktaramıyoruz. Bunu bize izah edebilirsen seviniriz arkadaşım.

Kusura bakma ama sende nohut kadar beyin yok arkadasim .Haci sana bir ustteki mesajinda doktorlugun meslek oldugunu , sonradan ogrenildigini ve genlerinde olmadigi icin bir sonraki nesile aktaramadigini yazmis.

Herhalde ya tam okumadin ya da anlamadin .Bence anlamadin.

Senin en kisa zamanda beynine bir reset cekip bu nur zirvaliklarindan kurtulman gerekiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kusura bakma ama sende nohut kadar beyin yok arkadasim .Haci sana bir ustteki mesajinda doktorlugun meslek oldugunu , sonradan ogrenildigini ve genlerinde olmadigi icin bir sonraki nesile aktaramadigini yazmis.

Herhalde ya tam okumadin ya da anlamadin .Bence anlamadin.

Senin en kisa zamanda beynine bir reset cekip bu nur zirvaliklarindan kurtulman gerekiyor.

Fakat arkadaşım, sivrisineğin vur-kaç harbi niçin genlere yazılıyor da, doktorluk yazılmıyor....Sivrisineğin bu vur-kaç harbini nasıl genlere aktardığını bilirsek, doktorluğu da yavrularımıza aktaramaz mıyız. Bu konuda bizi aydınlatır mısın?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...