Andromeda 0 Haziran 2, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 2, 2009 gönderildi Duyguların sadece hormonlardan kaynaklandığını kim ispat etmiş? Ateistler böyle diyor diye böyle olmak zorunda değil. Kalpte olsun beyinde olsun insan duygularının nereden ve nasıl kaynaklandığı daha çözülememiş bir durumdur. Hormon falan duyguları açıklamaya yetmez. Çoluk çocuk lafı bunlar. Getirdiğin kaynak kalbin organ olarak işlevini anlatıyorsa duygu olayı çözüldü mü yani? Böyle basit ve küt yaklaşımlarla gelme. Komik oluyor. Bağlantı, insanlara vakit kaybettirmeye devam ediyorsun... Anlamamazlığa mı getiriyorsun yoksa hakikaten mi anlamıyorsun sana tane tane anlatılanları?... Eğer ikincisi ise vah yazık sana... Link to post Sitelerde Paylaş
sangre 0 Haziran 2, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 2, 2009 gönderildi Emosyon hallerinde epinefrin salgısı taşikardi ve çeşitli aritmilerin sebebidir... Aritmiler kalpte çarpıntı olarak hissedilir... Yani zihinsel faaliyetlerimizin bir sonucu olarak ortaya çıkan çarpıntı hali söz konusudur... 7. yy bilgisiyle düşünme organı olarak kalbin sayılması bu sebeple normaldir... Beyin eski Mısır medeniyetinden beri faydasız bir organ olarak görülmüş ve ölü bedenlerden mumyalama öncesi boşaltılmıştır... Kur'an'da "beyin" yoktur hala ona inananlarda ise varlığı şüpheli ve şaibelidir.. En mantıklı yaklaşım budur.. Daha önceden herakles bu konuyu açmıştı ve bana en yakın gelen yanıtı yazmıştım.. Şimdi de Andromeda yazmış.. Aklın yolu bir! Bir çok olay, kalbimizin ritmini değiştirir.. Ve heyecanlanmamıza, üzülmemize neden olur.. Zamanın insanları da bu ritim değişikliğini çok farklı şekillerde değerlendirmiştir.. Kuran'daki anlatım da, bu düşünüşün sonucudur.. Ama tabii ki, modern bilimde kabul edilmeyen bir görüştür Link to post Sitelerde Paylaş
BUKET 0 Haziran 2, 2009 gönderildi Yazar Raporla Share Haziran 2, 2009 gönderildi (düzenlendi) Kuran beyni nasıl bilmiyormuş Euclid? Bilmese beyinsiz kelimesi ne arasın içinde? Ama beyin değil akıl önemli tabii insanlara hitap ederken. Çünkü beyni olup aklı iyice kıt olan yada hastalıklı çalışan insanlar var. Din akıl sahipleri içindir. Siz gerçekten sadece kendinize göre yorumlayarak bu yargılara varıyorsunuz. Bence insanlar sizin söylediklerinize araştırmadan inanmamalı. En’âm Sûresinin 140 . Ayetinde Beyinsizlikleri yüzünden bilgisizce çocuklarını öldürenler, Allah’ın kendilerine verdiği rızkı -Allah’a iftira ederek- haram sayanlar, mutlaka ziyan etmişlerdir. Gerçekten onlar sapmışlardır. Doğru yolu bulmuş da değillerdir. A’râf Sûresinin 155 . Ayetinde Mûsâ, kavminden, belirlediğimiz yere gitmek için yetmiş adam seçti. Onları sarsıntı yakalayınca (bayıldılar). Mûsâ, “Ey Rabbim! Dileseydin onları da beni de bundan önce helak ederdin. Şimdi içimizden bir takım beyinsizlerin işledikleri günah sebebiyle bizi helak mı edeceksin? Bu sırf senin bir imtihanındır. Onunla dilediğin kimseyi saptırırsın, dilediğini de doğruya iletirsin. Sen bizim velimizsin. Artık bizi bağışla ve bize acı. Sen bağışlayanların en hayırlısısın” dedi. Cin Sûresinin 4 . Ayetinde “Demek bizim beyinsiz olanımız Allah hakkında doğruluktan uzak sözler söylüyormuş.” Haziran 2, 2009 tarihinde BUKET tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
euclid 0 Haziran 2, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 2, 2009 gönderildi (düzenlendi) Kuran beyni nasıl bilmiyormuş? Bilmese beyinsiz kelimesi ne arasın içinde? Ama beyin değil akıl önemli tabii insanlara hitap ederken. Çünkü beyni olup aklı iyice kıt olan yada hastalıklı çalışan insanlar var. Din akıl sahipleri içindir. Siz gerçekten sadece kendinize göre yorumlayarak bu yargılara varıyorsunuz. Bence insanlar sizin söylediklerinize araştırmadan inanmamalı. En’âm Sûresinin 140 . Ayetinde Beyinsizlikleri yüzünden bilgisizce çocuklarını öldürenler, Allah’ın kendilerine verdiği rızkı -Allah’a iftira ederek- haram sayanlar, mutlaka ziyan etmişlerdir. Gerçekten onlar sapmışlardır. Doğru yolu bulmuş da değillerdir. A’râf Sûresinin 155 . Ayetinde Mûsâ, kavminden, belirlediğimiz yere gitmek için yetmiş adam seçti. Onları sarsıntı yakalayınca (bayıldılar). Mûsâ, “Ey Rabbim! Dileseydin onları da beni de bundan önce helak ederdin. Şimdi içimizden bir takım beyinsizlerin işledikleri günah sebebiyle bizi helak mı edeceksin? Bu sırf senin bir imtihanındır. Onunla dilediğin kimseyi saptırırsın, dilediğini de doğruya iletirsin. Sen bizim velimizsin. Artık bizi bağışla ve bize acı. Sen bağışlayanların en hayırlısısın” dedi. Cin Sûresinin 4 . Ayetinde “Demek bizim beyinsiz olanımız Allah hakkında doğruluktan uzak sözler söylüyormuş.” Bu ayetlere BEYİNSİZ çevirisi son yıllarda özellikle Türk mealcilerce verilmiştir.Ayetteki Sefiyh kelimesi APTAL, BUDALA demek.Beyin adlı organa hiçbir zaman atıf yapmaz. Selamlar. Haziran 2, 2009 tarihinde euclid tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
A$tur 0 Haziran 2, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 2, 2009 gönderildi Çünkü beyni olup aklı iyice kıt olan yada hastalıklı çalışan insanlar var. Vallaha var. Link to post Sitelerde Paylaş
oblivio 0 Haziran 2, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 2, 2009 gönderildi Bilim hayvanlardan insana kalp nakli yapacak noktaya geldi.Biz hala kalbin manevi(!) fonksiyonlarını tartışıyoruz.Vaktiyle RTE de beyin cerrahı Prof. Gazi Yaşargil vicdan kalpte değil beyinde deyince "peki vicdan beyindeki hangi hücrede hocam" diye aklınca dalga geçip kendi çapsızlığını göstermişti. Link to post Sitelerde Paylaş
Andromeda 0 Haziran 2, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 2, 2009 gönderildi "sefehem bi ğayri ılmiv" "Aptallıklarından bilgisizce" demek... Elmalılı "Bilgisizlik ve düşüncesizlikle" demiş mesela... Link to post Sitelerde Paylaş
sangre 0 Haziran 2, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 2, 2009 gönderildi Cin Sûresinin 4 . Ayetinde “Demek bizim beyinsiz olanımız Allah hakkında doğruluktan uzak sözler söylüyormuş.” 1. ve enne-hu : ve onun ..... olduğu 2. kâne : oldu 3. yekûlu : söylüyor 4. sefîhu-nâ : bizim sefih, ahmak olanımız 5. alâ allâhi : Allah'a karşı 6. şetatan : asılsız, saçmasapan şeyler Bu ayette ''beyin'' kelimesi nerde geçiyor yahu.. Bi söyle de biz de bilelim Link to post Sitelerde Paylaş
BooKLeSS 0 Haziran 2, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 2, 2009 gönderildi Kuranda ara.com'dan beyin diye arattı çıkan 3 sonucu yapıştırdı hocam naaapsın. Orda yazan beyinin aslında hakaret olduğunu kastedilenin organ olmadığını oda biliyorda bilmek istemiyor... Link to post Sitelerde Paylaş
sangre 0 Haziran 2, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 2, 2009 gönderildi En’âm Sûresinin 140 . Ayetinde Beyinsizlikleri yüzünden bilgisizce çocuklarını öldürenler, Allah’ın kendilerine verdiği rızkı -Allah’a iftira ederek- haram sayanlar, mutlaka ziyan etmişlerdir. Gerçekten onlar sapmışlardır. Doğru yolu bulmuş da değillerdir. Aynı şey diğer ayetler için de geçerli tabii ki.. 1. kad : oldu, olmuştu 2. hasire : hüsranda oldu 3. ellezîne : o kimseler ki 4. katelû : öldürdüler 5. evlâde-hum : kendi evlâtlarını 6. sefehan : sefih olarak, akılsızca, aptalca 7. bi gayri ilmin : bir ilmi olmaksızın 8. ve harremû : ve haram kıldılar 9. mâ : şey(ler) 10. rezaka-hum allâhu : Allah onları rızıklandırdı 11. iftirâen : yalan yere iftira ederek 12. alâ allâhi : Allah'a karşı, Allah'a 13. kad : oldu (olmuştu) 14. dallû : dalâlette kaldılar, oldular 15. ve mâ kânû : ve olmadılar 16. muhtedîne : hidayete eren kimseler Link to post Sitelerde Paylaş
BUKET 0 Haziran 2, 2009 gönderildi Yazar Raporla Share Haziran 2, 2009 gönderildi Sefih kelimesi ahmak manasına geliyorsa pekala beyinsiz manasınada gelir. Kuranda kalp organından bahsetmediği gibi beyin organındanda bahsetmiyor. İç organlardan bahsetmek gerekli görülmemiş. Akıl ve kalpten bahsediyor. Yani akıl ve insan duygusundan. Zaten akıl sahiplerine hitap ediyor diye belirttim Link to post Sitelerde Paylaş
sangre 0 Haziran 2, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 2, 2009 gönderildi Sefih kelimesi ahmak manasına geliyorsa pekala beyinsiz manasınada gelir. Kuranda kalp organından bahsetmediği gibi beyin organındanda bahsetmiyor. İç organlardan bahsetmek gerekli görülmemiş. Akıl ve kalpten bahsediyor. Yani akıl ve insan duygusundan. Zaten akıl sahiplerine hitap ediyor diye belirttim Yani diyorsun ki, Arapça kalb = insan duygusu demek.. Öyle mi?? Link to post Sitelerde Paylaş
A$tur 0 Haziran 2, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 2, 2009 gönderildi Sefih kelimesi ahmak manasına geliyorsa pekala beyinsiz manasınada gelir. Kuranda kalp organından bahsetmediği gibi beyin organındanda bahsetmiyor. İç organlardan bahsetmek gerekli görülmemiş. Akıl ve kalpten bahsediyor. Yani akıl ve insan duygusundan. Zaten akıl sahiplerine hitap ediyor diye belirttim Oha artık. Kıvırtmanın bile bir sınırı vardır yahu. Bir "ali sami" de sana gelsin Link to post Sitelerde Paylaş
BUKET 0 Haziran 2, 2009 gönderildi Yazar Raporla Share Haziran 2, 2009 gönderildi Yani diyorsun ki, Arapça kalb = insan duygusu demek.. Öyle mi?? Bunu bugünde kullanıyoruz. Kalbim sevdi yada kalbim istedi diyoruz. Duygularına söz geçirememek gibi ifadeler var. Kalben huzur buldum yada bulamadım diyoruz. Bunları söylerken kalp organını kastetmediğimiz belli. Link to post Sitelerde Paylaş
BUKET 0 Haziran 2, 2009 gönderildi Yazar Raporla Share Haziran 2, 2009 gönderildi Oha artık. Kıvırtmanın bile bir sınırı vardır yahu. Bir "ali sami" de sana gelsin Yok kıvırtmıyorum. Ben dürüstçe kabul ederim. Kuran beyin organından söz etmemiş. Ben meale bakıp söz ediyor sandım. Ama kelime kelime meal açıklamasına bakınca öyle olmadığını anladım. Ancak anladığım kadarıyla Kuranın hiçbir yerinde kalp yada beyin organından bahsetmiyor. Varsa gösterin. Link to post Sitelerde Paylaş
Mohammed 0 Haziran 2, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 2, 2009 gönderildi Harbiden beyinsiz çıktı bu Bağlantı... Kuranda beyin diye bir KELİME YOK... Link to post Sitelerde Paylaş
sangre 0 Haziran 2, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 2, 2009 gönderildi Bunu bugünde kullanıyoruz. Kalbim sevdi yada kalbim istedi diyoruz. Duygularına söz geçirememek gibi ifadeler var. Kalben huzur buldum yada bulamadım diyoruz. Bunları söylerken kalp organını kastetmediğimiz belli. Bugün bu şekilde kullanmamız, zaten geçmişten gelen bir şey.. ''Seni tüm kalbimle seviyorum'' diyen insanların büyük çoğunluğu, sevmek işlevini yerine getiren organın kalp olduğunu sanıyorlar.. Ama bu işlevi ''beynin'' yerine getirdiğini bugün biliyoruz.. Ama çok eskiden beri uzun bir süredir kullanıldığı için, dilimizden atmak kolay olmuyor.. Hatta kullanmaya devam ediyoruz.. Arapça kalb demek, bizim de aynı şekilde söylediğimiz kalp organını gösterir.. Geçmişden beri düşünmek, anlamak, sevmek, istemek, arzulamak vs. tüm bu işlevleri kalbin yaptığını sanıyorduk.. Çünkü bu olaylar olduğu zaman kalbimiz ritim değiştiriyor.. Ve bunu hissedebiliyoruz.. Ama modern bilim, bu görüşü uzun zaman önce çürütmüştür. Link to post Sitelerde Paylaş
sangre 0 Haziran 2, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 2, 2009 gönderildi Yok kıvırtmıyorum. Ben dürüstçe kabul ederim. Kuran beyin organından söz etmemiş. Ben meale bakıp söz ediyor sandım. Ama kelime kelime meal açıklamasına bakınca öyle olmadığını anladım. Ancak anladığım kadarıyla Kuranın hiçbir yerinde kalp yada beyin organından bahsetmiyor. Varsa gösterin. Kalb yazan her yerde, bildiğin kalp organından bahsediyor Link to post Sitelerde Paylaş
Andromeda 0 Haziran 2, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 2, 2009 gönderildi Dediğimiz gibi 7. yy masalları işte hepsi... Hurilerle sonsuza kadar çayır çimende, ırmak kenarında aşna fişnayı biz de isterdik ama yok işte... Link to post Sitelerde Paylaş
BUKET 0 Haziran 2, 2009 gönderildi Yazar Raporla Share Haziran 2, 2009 gönderildi Bugün bu şekilde kullanmamız, zaten geçmişten gelen bir şey.. ''Seni tüm kalbimle seviyorum'' diyen insanların büyük çoğunluğu, sevmek işlevini yerine getiren organın kalp olduğunu sanıyorlar.. Ama bu işlevi ''beynin'' yerine getirdiğini bugün biliyoruz.. Ama çok eskiden beri uzun bir süredir kullanıldığı için, dilimizden atmak kolay olmuyor.. Hatta kullanmaya devam ediyoruz.. Arapça kalb demek, bizim de aynı şekilde söylediğimiz kalp organını gösterir.. Geçmişden beri düşünmek, anlamak, sevmek, istemek, arzulamak vs. tüm bu işlevleri kalbin yaptığını sanıyorduk.. Çünkü bu olaylar olduğu zaman kalbimiz ritim değiştiriyor.. Ve bunu hissedebiliyoruz.. Ama modern bilim, bu görüşü uzun zaman önce çürütmüştür. Modern bilim duygunun nasıl oluştuğunu çözememiştir. Bir insana ilaç yada hormon verilerek yapılan duygu ve düşünme değişiklikleri başka şeydir. Normal bir insanda var olan duyguların kaynağı sadece hormonlarla açıklanamaz. Vatan sevgisi, aile sevgisi, erdemlilik, hoşgörü, empati, doğruluk, vefa v.b. duygular ve haller labratuarda araştırılarak açıklanacak şeyler değildir. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts