Quadro 0 Oluşturuldu: Ocak 14, 2010 Raporla Share Oluşturuldu: Ocak 14, 2010 (düzenlendi) bizim köyde bir eve en yakın ev arası 500 metre vardır.ben 2-3 yaşlarındaymışım.annem gündüzden benide alıp köy komşusuna oturmaya gitmiş.akşam olmuş falan işte komşu bugün kalın artık yarın gidersiniz deyince annemde olu demiş.gece yarısı 1 olmuş ben hala ağlayıp eve gitmek istiyor ve bağırıp ağlıyormuşum.komşunun kızıda anneme yoldaşlık edip üçümüz yola koyulmuşuz.ben annemin sırtında sarılıymışım.önümüzdende komşu kızı gidiyorumuşuz gece karanlığında.derken kurumuş dere gibi bir yerden geçerken taaak,taaak,küüt,küüt diye ağaç kesme sesleri duyulmuş şiddetli bir şekilde annem içinden kendi kendine gecenin 1,inde kim ağaç keser diye düşünürken bu sefer ağaç kesme sesi 300-400 metreden 50 metre önündeki ağaca geçmiş.annem önündeki komşu kzına hiç ses etmemiş beni ırakır kaçar diye.neyse had safhada korkuyla ama korktuğunu belli etmeyerek eve varıldığında komşu kzıda anneme dönüp abla sende o sesleri duydunmu neydi onlar diyerek çok korktuğunu dile getirmiş.bu olay 100,de yüz gerçekdir. şimdi bu olayı matematiklemi,felsefeylemi,biyolojiylemi,mantıklamı hangi bilimle açıklayacaklar ateistler hadi bakalım. psikoljik vaka demeyin sakın iki kişi şahit oluyor aynı duruma. Ocak 14, 2010 tarihinde Quadro tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Afrodit 0 Ocak 14, 2010 gönderildi Raporla Share Ocak 14, 2010 gönderildi Link to post Sitelerde Paylaş
Quadro 0 Ocak 14, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Ocak 14, 2010 gönderildi ses 50 metre önündeki ağaca geçiyor ama ortada kesen biri veya birileri yok.ne iş bu iş bayşapka sen bilirsin. Link to post Sitelerde Paylaş
Afrodit 0 Ocak 14, 2010 gönderildi Raporla Share Ocak 14, 2010 gönderildi Gene Link to post Sitelerde Paylaş
Quadro 0 Ocak 14, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Ocak 14, 2010 gönderildi (düzenlendi) Gene söyleyebilecek birşeyin olduğunu düşünmüyordum zaten anca smiley koyarsın. smiley koyacağına izah et bakalım bunun içyüzü nedir?çaşıltır felsefeni,biyolojini,genetiğini,evrimini çöz şu işi. Ocak 14, 2010 tarihinde Quadro tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
bayşapka 0 Ocak 14, 2010 gönderildi Raporla Share Ocak 14, 2010 gönderildi Bak kuadro, sana durumu açıklayayım. Bir varmış, bir yokmuş. Bir buzul çağının daha sonlarına doğru afrikada ağaçta yaşayan canlılar varmış. Buzul çağının sona ermesi ve havanın ısınmasıyla bu canlılar yavaş yavaş azalan ağaçlardan inmek zorunda kalmış. Yerde yaşamaya alışık olmayan bu canlıların bir sürü düşmanı varmış. Yere uyum sağlamış bu diğer canlılar gece görüşüne, pençelere ve kuvvetli, hızlı adalelere sahiplermiş. Aksine bizim ağaç canlıları biraz gelişmiş kollara ve ortalamanın üstünde zekâ kapasitesine sahipmiş. İşte bu ağaç canlıları onbinlerce yıl boyunca korkuyla yaşamış. Her gölgeden tırsar hale gelmiş. Çünkü tırsmayanlar ölüp gidermiş. Bu canlılar nesilden nesile daha tırsak, daha korkak olmuş. Geceleri algıları daha kuvvetli hale gelirmiş. Neden biliyor musunuz? Çünkü yaşamın asıl tehlikesi gece başlarmış. Geceleri bazen kampın ortasından biraz uzakta uyuyakalmış bir yavru bir an haykırır, sonra sesi kesilirmiş. Geceleri her gölge onların düşmanıymış. İşte bu canlılar binlerce nesil boyunca git gide daha da paranoyak, daha korkak hale gelmişler. Şimdi günümüze bir bakalım. Kim çocukken geceleyin yatağının altından canavar çıkmasından, gardropta birinin beklemesinden korkmuyordu? Kim gece bir perdenin hareketlenmesinden, bir sesten, bir elbisenin gölgesinden irkilmedi? İrkilmedim diyen yalan söylüyordur. Bu canlıların ense arkası tüylerinin dikleşmesiyle bir kedinin tüylerinin dikleşmesi arasında fark var mıdır? Hiçbirşey bilmiyorlardı. Anlamıyorlardı. Herşeyin neden böyle acımasız olduğunu, neden zehirlendiklerini, hastalandıklarını, acı içinde öldüklerini, neden diğer canlılara yem olduklarını, neden yandıklarını, mıhlandıklarını, boğulduklarını bilmiyorlardı. Onbinlerce yıl gökleri izledi bu paranoyak canlılar. Oradaki değişimlere, kaymalara anlamlar yüklediler. Gölgelerin hareketini anlamaya çalıştılar. İşte biz bu canlıların çocuklarıyız. Onlardan çok farklı değiliz. Biz de korku içindeyiz. Bizi biz yapan, onlardan farklı kılan tek şey kültür, bilgi ve eğitim. Gün geldi, sonunda anladık. Bir adam çıktı ve tarihte kayıtlı ilk güneş tutulmasını tahmin etti. Bu adamın adı Thales'ti. En sonunda gökyüzüne anlam verebilmişti bu çocuklar. Artık bilinmeyenden korkmak gibi görünen, aslında karanlıktaki avcının gölgesinden korkmak olan bu korkuyu yenmişti ağaç canlılarının çocukları. Bilgi bir ışıktır. Gecenin korkusundan ve gölgelerinden bizi kurtarır. Bilgi kuş sesidir. Bizi dinlendirir, rahatlık verir. Bilgi bir umuttur. Paranoyak atalarımızın kalıtımı yüzünden acı çekmemizi engeller. Link to post Sitelerde Paylaş
Metal55 0 Ocak 14, 2010 gönderildi Raporla Share Ocak 14, 2010 gönderildi sorunun cevabı basit..ağaçları allah kesmiştir.. Link to post Sitelerde Paylaş
Quadro 0 Ocak 14, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Ocak 14, 2010 gönderildi (düzenlendi) Bak kuadro, sana durumu açıklayayım. Bir varmış, bir yokmuş. Bir buzul çağının daha sonlarına doğru afrikada ağaçta yaşayan canlılar varmış. Buzul çağının sona ermesi ve havanın ısınmasıyla bu canlılar yavaş yavaş azalan ağaçlardan inmek zorunda kalmış. Yerde yaşamaya alışık olmayan bu canlıların bir sürü düşmanı varmış. Yere uyum sağlamış bu diğer canlılar gece görüşüne, pençelere ve kuvvetli, hızlı adalelere sahiplermiş. Aksine bizim ağaç canlıları biraz gelişmiş kollara ve ortalamanın üstünde zekâ kapasitesine sahipmiş. İşte bu ağaç canlıları onbinlerce yıl boyunca korkuyla yaşamış. Her gölgeden tırsar hale gelmiş. Çünkü tırsmayanlar ölüp gidermiş. Bu canlılar nesilden nesile daha tırsak, daha korkak olmuş. Geceleri algıları daha kuvvetli hale gelirmiş. Neden biliyor musunuz? Çünkü yaşamın asıl tehlikesi gece başlarmış. Geceleri bazen kampın ortasından biraz uzakta uyuyakalmış bir yavru bir an haykırır, sonra sesi kesilirmiş. Geceleri her gölge onların düşmanıymış. İşte bu canlılar binlerce nesil boyunca git gide daha da paranoyak, daha korkak hale gelmişler. Şimdi günümüze bir bakalım. Kim çocukken geceleyin yatağının altından canavar çıkmasından, gardropta birinin beklemesinden korkmuyordu? Kim gece bir perdenin hareketlenmesinden, bir sesten, bir elbisenin gölgesinden irkilmedi? İrkilmedim diyen yalan söylüyordur. Bu canlıların ense arkası tüylerinin dikleşmesiyle bir kedinin tüylerinin dikleşmesi arasında fark var mıdır? Hiçbirşey bilmiyorlardı. Anlamıyorlardı. Herşeyin neden böyle acımasız olduğunu, neden zehirlendiklerini, hastalandıklarını, acı içinde öldüklerini, neden diğer canlılara yem olduklarını, neden yandıklarını, mıhlandıklarını, boğulduklarını bilmiyorlardı. Onbinlerce yıl gökleri izledi bu paranoyak canlılar. Oradaki değişimlere, kaymalara anlamlar yüklediler. Gölgelerin hareketini anlamaya çalıştılar. İşte biz bu canlıların çocuklarıyız. Onlardan çok farklı değiliz. Biz de korku içindeyiz. Bizi biz yapan, onlardan farklı kılan tek şey kültür, bilgi ve eğitim. Gün geldi, sonunda anladık. Bir adam çıktı ve tarihte kayıtlı ilk güneş tutulmasını tahmin etti. Bu adamın adı Thales'ti. En sonunda gökyüzüne anlam verebilmişti bu çocuklar. Artık bilinmeyenden korkmak gibi görünen, aslında karanlıktaki avcının gölgesinden korkmak olan bu korkuyu yenmişti ağaç canlılarının çocukları. Bilgi bir ışıktır. Gecenin korkusundan ve gölgelerinden bizi kurtarır. Bilgi kuş sesidir. Bizi dinlendirir, rahatlık verir. Bilgi bir umuttur. Paranoyak atalarımızın kalıtımı yüzünden acı çekmemizi engeller. sesi duyan ve korkan biri 20 biride 30 yaşında iki yetişkin insan senin dediğin gibi olsa ikiside aynı anda aynı sesleri duyamaz. ha unutmuşum size göre herşey tesadüftü Ocak 14, 2010 tarihinde Quadro tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
bayşapka 0 Ocak 14, 2010 gönderildi Raporla Share Ocak 14, 2010 gönderildi korkan se sei duyan biri 20 biride 30 yaşında iki yetişkin insan senin dediğin gibi olsa ikiside aynı anda aynı sesleri duyamaz. ha unutmuşum size göre herşey tesadüftü Benim dediğim neymiş? Öyle bir ses yoktu demedim ki? Sesin nereden geldiğini bilmediklerini, o yüzden korktuklarını söyledim. Korkuyu yenmek cehaleti yenmeyi gerektirir. Annen ve komşu kızı o gün cehaletlerini yenselerdi, sesin kaynağını bulabilselerdi, belki de bu gün seni cahil ve korkak yetiştirmezlerdi. İşte sana tesadüf. Link to post Sitelerde Paylaş
convert 0 Ocak 14, 2010 gönderildi Raporla Share Ocak 14, 2010 gönderildi quadro ağaçkakan o. Link to post Sitelerde Paylaş
drekinci 0 Ocak 14, 2010 gönderildi Raporla Share Ocak 14, 2010 gönderildi Ormanlardan ağaç kesmek suçtur. Odun veya kereste için orman köylüleri gece karanlığında gizlice ormana gider ağaç keserler. Gece karanlığında elbette kimse görünmez ama ağaç kesme sesi çevreye yayılır. Yakınlarında bulunan herkes bu sesi duyar. İnsanlar o denli keramet, sihir, mucize gibi şeylere inanmaya yönlendirmişler ki gece karanlığında duyulan sesten binlerce keramet ve masal uydurur hale gelmişlerdir. Ne diyeyim allah akıl versin. Sevgiler. Link to post Sitelerde Paylaş
drekinci 0 Ocak 14, 2010 gönderildi Raporla Share Ocak 14, 2010 gönderildi http://www.mucizeyalanlari.com/ Link to post Sitelerde Paylaş
Quadro 0 Ocak 14, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Ocak 14, 2010 gönderildi quadro ağaçkakan o. ağaçkesmeyle ağaçkakan sesini köyde yetişen birisi ayırabilir kolayca. Link to post Sitelerde Paylaş
Quadro 0 Ocak 14, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Ocak 14, 2010 gönderildi Benim dediğim neymiş? Öyle bir ses yoktu demedim ki? Sesin nereden geldiğini bilmediklerini, o yüzden korktuklarını söyledim. Korkuyu yenmek cehaleti yenmeyi gerektirir. Annen ve komşu kızı o gün cehaletlerini yenselerdi, sesin kaynağını bulabilselerdi, belki de bu gün seni cahil ve korkak yetiştirmezlerdi. İşte sana tesadüf. yukarlardan gelen ağaç kesme sesi önünde duran ağaçdan gelmeye başlıyor ve ortada kesen veya gagalayan bişey yok psikolojik bir vakada değil iki tane gayet olgun hemen öyle herşeye inanabilecek insanlar değil. cahil ve korkakmış sen olsan donuna ederdin orda. Link to post Sitelerde Paylaş
bayşapka 0 Ocak 14, 2010 gönderildi Raporla Share Ocak 14, 2010 gönderildi yukarlardan gelen ağaç kesme sesi önünde duran ağaçdan gelmeye başlıyor ve ortada kesen veya gagalayan bişey yok psikolojik bir vakada değil iki tane gayet olgun hemen öyle herşeye inanabilecek insanlar değil. cahil ve korkakmış sen olsan donuna ederdin orda. Dediklerimden hiçbirşey anlamamışsın sen. Gece korkacaksın tabii. En doğal hakkın korkmak. Sorunu bulsalardı korkmazlardı, sen de belki bilinmezcinin teki olmazdın. Buraya gelip bilginin korku masallarına ışık olacağını söyleyen insanlarla dalga geçmezdin. Onu diyorum. Link to post Sitelerde Paylaş
Afrodit 0 Ocak 14, 2010 gönderildi Raporla Share Ocak 14, 2010 gönderildi Link to post Sitelerde Paylaş
Quadro 0 Ocak 14, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Ocak 14, 2010 gönderildi Dediklerimden hiçbirşey anlamamışsın sen. Gece korkacaksın tabii. En doğal hakkın korkmak. Sorunu bulsalardı korkmazlardı, sen de belki bilinmezcinin teki olmazdın. Buraya gelip bilginin korku masallarına ışık olacağını söyleyen insanlarla dalga geçmezdin. Onu diyorum. yahu gözünün önündeki ağaçdan bildiğin baltayla küüt küüüt diye kesme sesi geliyor ama ortada kesen biri yok.ne sorunu bulmasından bahsediyorsun daha. Link to post Sitelerde Paylaş
fafafasol 0 Ocak 14, 2010 gönderildi Raporla Share Ocak 14, 2010 gönderildi (düzenlendi) Selam kardeşim, 'Haydi bunu da açıklayın' başlığıyla sormuş olduğun soru, bana bir başka tartışmayı hatırlattı. Oraya bakarak feyz alabilirsin: http://www.idefix.com/kitap/hadi-bunu-kuresellestirin-dunya-ticaret-orgutu-ve-sirket-egemenligine-karsi-mucadele-kevin-danaher/tanim.asp?sid=XO3IS38XBB2K3SAWPLDK Hayırlara vesile olması 'vesilesiyle'. Başka siteye link verdim diye reklam yapmış sayılmam umarım. Ocak 14, 2010 tarihinde fafafasol tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Ocak 14, 2010 gönderildi Raporla Share Ocak 14, 2010 gönderildi yukarlardan gelen ağaç kesme sesi önünde duran ağaçdan gelmeye başlıyor ve ortada kesen veya gagalayan bişey yok psikolojik bir vakada değil iki tane gayet olgun hemen öyle herşeye inanabilecek insanlar değil. cahil ve korkakmış sen olsan donuna ederdin orda. Quadro Sana cevap verenlerin hepsi dinsiz Allah'sız ateist... Onlara hiç güven olur mu? Sen gel Hacı abinin lafını dinle.. Onlar cindir cin.. Geceleri ortaya çıkarlar ve destursuz işeyenleri çarparlar. Anladığım kadarıyla hiç biriniz eve dönerken işememişsiniz.. Akıllı davranmışsınız yani. Mazallah biriniz işeseydiniz, hepiniz çarpılırsınız. Size bir tavsiye.. Karanlıkta ıssız yerlerden geçerken beş on konserve kutusunu (Tamek markasını tercih edin) bir iple bağlayıp arkanızda çekin. O gürültüden cinler korkarlar. İşerken de mutlaka üç kere destur çekin. Bu olaya benden başka inanan bir ateist bulamazsın.. Hepinize geçmiş olsun.. Çarpılmadığınız için. Gerçi çarpılarak doğrulabilirdiniz de ama, artık olan olmuş. Hala çarpık devam ediyorsunuz yaşamaya.. Link to post Sitelerde Paylaş
Quadro 0 Ocak 14, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Ocak 14, 2010 gönderildi Quadro Sana cevap verenlerin hepsi dinsiz Allah'sız ateist... Onlara hiç güven olur mu? Sen gel Hacı abinin lafını dinle.. Onlar cindir cin.. Geceleri ortaya çıkarlar ve destursuz işeyenleri çarparlar. Anladığım kadarıyla hiç biriniz eve dönerken işememişsiniz.. Akıllı davranmışsınız yani. Mazallah biriniz işeseydiniz, hepiniz çarpılırsınız. Size bir tavsiye.. Karanlıkta ıssız yerlerden geçerken beş on konserve kutusunu (Tamek markasını tercih edin) bir iple bağlayıp arkanızda çekin. O gürültüden cinler korkarlar. İşerken de mutlaka üç kere destur çekin. Bu olaya benden başka inanan bir ateist bulamazsın.. Hepinize geçmiş olsun.. Çarpılmadığınız için. Gerçi çarpılarak doğrulabilirdiniz de ama, artık olan olmuş. Hala çarpık devam ediyorsunuz yaşamaya.. benim tahminim şeytan... Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts