Jump to content

İlk Din


Recommended Posts

  • İleti 45
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

Peki bu ilk dinlerin çıkışında ölüm korkusu/ölümden sonra yaşam/sonsuz hayat isteği dışında etki eden bir şeyler olmuş mudur?

Dinlerin asli kökenleri oldukça eskiye gidiyor. Din deyince aklınıza hemen yerleşik yaşam düzenine uyum sağlamış tarım toplumlarının inşa ettiği devasa tapınaklar ve gösterişli yapılar gelmemeli. Dinin kökeni sanılandan çok daha eskiye gidiyor. Sümer ve Mısır dinleri ilk dinler değil. Onlar günümüze kalıntılarını ulaştırabilmiş en eski dinler. Yalnız insanlar yerleşik yaşama geçmeden evvel animizm, totemizm, şamanizm gibi inançlara sahipti. İnsan toplumları son 100.000 yıldır hep doğaüstü güçlere inandı. Dinler bir anda ortaya çıkmadı, onlar da evrildiler. İnsanların çoğunun materyalist olduğu bir dönem hiçbir zaman olmadı. İnsanlar her zaman saçma şeylere inandılar. Kimisi ruhlara inandı, kimisi taşların gücüne inandı, kimisi yıldızların büyüsüne inandı. Ruh inancı, yeryüzündeki tüm dinlerin ortak paydası olduğuna göre, dinlerin son ortak atası ruhçuluk tarzında bir şeydir muhtemelen.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dinlerin asli kökenleri oldukça eskiye gidiyor. Din deyince aklınıza hemen yerleşik yaşam düzenine uyum sağlamış tarım toplumlarının inşa ettiği devasa tapınaklar ve gösterişli yapılar gelmemeli. Dinin kökeni sanılandan çok daha eskiye gidiyor. Sümer ve Mısır dinleri ilk dinler değil. Onlar günümüze kalıntılarını ulaştırabilmiş en eski dinler. Yalnız insanlar yerleşik yaşama geçmeden evvel animizm, totemizm, şamanizm gibi inançlara sahipti. İnsan toplumları son 100.000 yıldır hep doğaüstü güçlere inandı. Dinler bir anda ortaya çıkmadı, onlar da evrildiler. İnsanların çoğunun materyalist olduğu bir dönem hiçbir zaman olmadı. İnsanlar her zaman saçma şeylere inandılar. Kimisi ruhlara inandı, kimisi taşların gücüne inandı, kimisi yıldızların büyüsüne inandı. Ruh inancı, yeryüzündeki tüm dinlerin ortak paydası olduğuna göre, dinlerin son ortak atası ruhçuluk tarzında bir şeydir muhtemelen.

Aynen katılıyorum. Din deyince kurumsal bir yapı gelmemeli aklımıza. İlk tek tanrılı dini de sormadım, ilk inancı kastediyorum aslında. İnsanlık tarihi ile birliktedir arkadaşlar.

Elbette bunun sebebi ölümdür. İnsanlar ölenleri gördüğünde onların içinden birşeyin gittiğini düşündüler. Birisinin onu aldığını. Düşünün hareket eden, oynayan, yaşayan insan birşey oluyor ve aniden hareket etmeyi, bakmayı, ses çıkarmayı durduruyor. E ama bedeni orda... Bilim filan da yok tabi o dönemde beyin filan... Böyle düşünmeleri, yani içlerinden birşeylerin çekilip alınmasını düşünmeleri gayet doğaldır. İnancın doğası bu şekildeydi peki tapınmanın doğası nedir?

Benim anlamayadığım budur. İnsanlar neden tapınma ihtiyacı duymuş, ibadet ihtiyacı duymuş?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aynen katılıyorum. Din deyince kurumsal bir yapı gelmemeli aklımıza. İlk tek tanrılı dini de sormadım, ilk inancı kastediyorum aslında. İnsanlık tarihi ile birliktedir arkadaşlar.

Elbette bunun sebebi ölümdür. İnsanlar ölenleri gördüğünde onların içinden birşeyin gittiğini düşündüler. Birisinin onu aldığını. Düşünün hareket eden, oynayan, yaşayan insan birşey oluyor ve aniden hareket etmeyi, bakmayı, ses çıkarmayı durduruyor. E ama bedeni orda... Bilim filan da yok tabi o dönemde beyin filan... Böyle düşünmeleri, yani içlerinden birşeylerin çekilip alınmasını düşünmeleri gayet doğaldır. İnancın doğası bu şekildeydi peki tapınmanın doğası nedir?

Benim anlamayadığım budur. İnsanlar neden tapınma ihtiyacı duymuş, ibadet ihtiyacı duymuş?

Ruh inancının kökeninin ölüm olduğu konusunda bence de haklısın. Canlı beden ve ölü beden arasında bir fark olduğu belli. Canlıyı cansızdan ayıran bir bilinç unsuru olduğunu düşünmüş olmalılar. Ölümü de ruhun bedenden ''geri dönüşümsüz'' ayrılması olarak tanımlamışlar. Uykuyu da ruhun bedeni ''geri dönüşümlü'' olarak terk etmesi olarak yorumlamış olabilirler. Bugün İslam hadislerinde bile rüya sırasında ruhun bedenden çıkıp dolaştığına dair bir sürü rivayet var. İnsanlar kendilerini doğadan ayıran bir bilinç olarak ruhu tanımlamışlar. Hatta topraktan gelme inancı hakkında da ilginç bir tez var. İnsanlar cesetlerin toprağa karıştığını görünce, topraktan yaratıldıklarını yorumlamış da olabilirler. Beyin zaten bilinmiyor. Kuran'ı yazanlar bile beyni tanımıyor, kalbi düşünme organı sanmışlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dinlerin asli kökenleri oldukça eskiye gidiyor. Din deyince aklınıza hemen yerleşik yaşam düzenine uyum sağlamış tarım toplumlarının inşa ettiği devasa tapınaklar ve gösterişli yapılar gelmemeli. Dinin kökeni sanılandan çok daha eskiye gidiyor. Sümer ve Mısır dinleri ilk dinler değil. Onlar günümüze kalıntılarını ulaştırabilmiş en eski dinler. Yalnız insanlar yerleşik yaşama geçmeden evvel animizm, totemizm, şamanizm gibi inançlara sahipti. İnsan toplumları son 100.000 yıldır hep doğaüstü güçlere inandı. Dinler bir anda ortaya çıkmadı, onlar da evrildiler. İnsanların çoğunun materyalist olduğu bir dönem hiçbir zaman olmadı. İnsanlar her zaman saçma şeylere inandılar. Kimisi ruhlara inandı, kimisi taşların gücüne inandı, kimisi yıldızların büyüsüne inandı. Ruh inancı, yeryüzündeki tüm dinlerin ortak paydası olduğuna göre, dinlerin son ortak atası ruhçuluk tarzında bir şeydir muhtemelen.

Sorumun cevabı bu değildi ama olsun o kadar yazmışsın emeğine sağlık :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sorumun cevabı bu değildi ama olsun o kadar yazmışsın emeğine sağlık :)

Ben cevaplayayım... Elbette olmuştur. İlk dini metinleri okursanız doğaya yüklenen anlamlar ile tanrı inancının nasıl bağdaştırıldığını görürsünüz. Yani bu denli büyük dağları, denizleri, gökleri yaratan biri olmalıdır.

Düşünün kendi kendinize alet yapmaya başlıyıorsunuz ve bunu kullanıyorsunuz. Ben yaptım diyorsunuz. Ama bu ağacı ben yapmadım. demek ki onu da başkası yapmış diye düşünmüş olmalılar ki bütün dinlerin ortak yanı doğanın bir sahibinin olmasında birleşir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Buna kesin olarak bir yanıt vermek imkansız ki zaten bu konunun amacı da beyin fırtınası.

Bence,

İnançtan önce kutsallık kavramı ortaya çıktı. Bir şeyi ya da bazı şeyleri kutsallaştırdılar önce. Bir şeyi kutsallaştırmak için de ya çok değer vermeleri ya da çok korkmaları gerekiyordu, bu yüzden de her topluluğun/kabilenin farklı farklı kutsiyetleri olmalıydı. Belki bazıları bu kutsiyetleri totemleştirip, daha da sonra tapmaya başladı. Bazıları da olaya daha geniş bakıp o kutsiyetlerinin aslında doğanın bir parçası olduğunu farkedip, şamanizmi ortaya çıkardılar.

Dinlere gelirsek, sümerliler diyorum, uzaylılar diyorum, niburu diyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Animizm olsa gerek. Ama ilk organize din diye sorsaniz, sanirim Hinduizm. Ama bu Gaziantep Gobeklitepe civarinda bulunan tapinagin da simdiye kadar bulunan en eski tapinak oldugunu biliyoruz. Hatta belki dinlere esin kaynagi olan Adem/Havva hikayesinin gectigi "Garden of Eden" denen yerin burasi olma ihtimali bile var.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İlk din beynin evrimiyle birlikte evrilmiştir. İlk insanların biyolojik, psikolojik ve bilişsel sezgileri bir arada olmadığı ve bunları birleştiremedikleri için doğada olmayan, doğa dışında yer alan doğaüstü varliklara bir Tanrıya veya Tanrılara ya da günümüz anlamdaki ilahi şeylere başlangıçta inanma ve idrak etme yetenekleri bulunmuyordu. İlahi şekilde doğa üstünde de var olabilecek doğa üstü şeyler ancak insanın bilişsel modları biraraya getirip birleştirebilmesinden sonra ortaya çıkabilmiştir.

İlk din benzeri inanış şekilleri muhtemelen animalizme, hayvanların sahip olduğu güçlerin soyutlanmasına dayanıyordu.

200px-Lion_man_photo.jpg

Görsel: 30.000 yıl öncesi Paleolitik dönemden kalma bir yarı aslan yarı insan heykeli (bulunduğu yer Almanya, ismi Löwenmensch veya Lionman of the Hohlenstein Stadel)

Link to post
Sitelerde Paylaş

İlk din beynin evrimiyle birlikte evrilmiştir. İlk insanların biyolojik, psikolojik ve bilişsel sezgileri bir arada olmadığı ve bunları birleştiremedikleri için doğada olmayan, doğa dışında yer alan doğaüstü varliklara bir Tanrıya veya Tanrılara ya da günümüz anlamdaki ilahi şeylere başlangıçta inanma ve idrak etme yetenekleri bulunmuyordu. İlahi şekilde doğa üstünde de var olabilecek doğa üstü şeyler ancak insanın bilişsel modları biraraya getirip birleştirebilmesinden sonra ortaya çıkabilmiştir.

İlk din benzeri inanış şekilleri muhtemelen animalizme, hayvanların sahip olduğu güçlerin soyutlanmasına dayanıyordu.

200px-Lion_man_photo.jpg

Görsel: 30.000 yıl öncesi Paleolitik dönemden kalma bir yarı aslan yarı insan heykeli (bulunduğu yer Almanya, ismi Löwenmensch veya Lionman of the Hohlenstein Stadel)

asil allah iste budur o zaman. bu degilse bile, torunlarindan biri yada torunlarinin torunu falan. inanmayan kafirdir. iman etmek lazim hemen. amiin :D

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...