abdullahabdal 0 Temmuz 20, 2012 gönderildi Yazar Raporla Share Temmuz 20, 2012 gönderildi 20.07.2012 tüm gazeteler YaşamYorum YapEditöre e-postaYazıyı GönderÇıktı AlTümünü Tek Sayfada Göster .Ramazana kozmik ayar SADİ TEKELİOĞLU01.06.2012Norveç'te yaşayan Müslümanlar, İslam tarihinde devrim sayılabilecek bir karar aldı ve oruçlu geçen sürenin 20 saati aşamayacağına karar vererek kutup bölgelerinde Mekke arzına göre oruç ibadeti yapılmasını sağlamak için harekete geçti. Hafta sonunda Norveç'in Tromsö şehrinde gerçekleştirilen bir toplantıda konuyu ele alan din adamları, iki Arap kökenli imamla birlikte bir fetva çıkarttı. Din adamları oruçlu sürenin 20 saati geçmemesi gerektiği yolundaki fetvayı Norveç'te uygulama kararı aldı. Ali Muhamed Salah ve Sheikh Abdinur Mohamad adlı din adamları; Suudi Arap Müftü Dr. Abdullah Bin Abdul-Aziz Almosleh'in oruç ibadetinin 20 saati geçemeyeceği ve coğrafi olarak 20 saatten fazla oruçlu kalmayı gerektiren bölgelerde Mekke arzına göre düzenlenmiş imsakiyeye göre oruç tutulabileceği yönündeki fetvası bulunduğunu söyleyerek bu fetvanın uygulanmasına karar verdi. Link to post Sitelerde Paylaş
cehane27 0 Temmuz 20, 2012 gönderildi Raporla Share Temmuz 20, 2012 gönderildi (düzenlendi) 20 saatten fazla oruçlu kalmayı gerektiren bölgelerde Mekke arzına göre düzenlenmiş imsakiyeye göre oruç tutulabileceği.. mekke'de kaç saat oruç tutuluyor ki.diyelim 15 saat.. oruç süresi 20 saat ise.. 20 saat tutulacak. ama 20 saati geçti mi oruç süresi 15 saate mi düşüyor. bu adaletsizlik. bidat bu..cehennemlik bir şey. http://tr.wikipedia.org/wiki/Bid'at Temmuz 20, 2012 tarihinde cehane27 tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
abdullahabdal 0 Temmuz 24, 2012 gönderildi Yazar Raporla Share Temmuz 24, 2012 gönderildi (düzenlendi) İlahi Adaletleri bu olabilir mi? Yaratıcı Koyduğu ayeti Düzgün koyamamış olabilir mi? islamı sadece mekkeye gönderdim demesi savunma için yeterli olabilir.. Kardeşim ben sadece mekkeye gönderdim bana neden karşı geliyorsun..yada neden kandırılıyorsun diyebilir.. her türlü koşulda... Allahın Bir Kuluna 13 saat bir kulana 21 saat oruç tutmasını sağlayacak adaletsiz şekilde..orucu tasarlaması... Bir saati icad ederek kullarına vermemesi..siyah beyaz iplik saçmalığı Adalet olamaz.. Bu haksızlık kuranın ve orucun Allahla bir ilgisi olmadığının kanıtıdır.. Temmuz 24, 2012 tarihinde abdullahabdal tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
abdullahabdal 0 Temmuz 31, 2012 gönderildi Yazar Raporla Share Temmuz 31, 2012 gönderildi DÜNYA GÜNEŞİN İZLEDİĞİ YOL BOYUNCA UZUNLAMASINA GENİŞLİĞİ FAZLA OLMADAN UZATILIP YAYILMIŞ OLDUĞU SANILIYORDU.. KENARLARA DOĞRU YAYILMIŞ OLSA(KUZEYE VE GÜNEYE) GÜNEŞ O YÖNEDE YOL İZLERDİ... ZUHRUF-38.Sonunda bize geldiğinde, arkadaşına, “Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı! Ne kötü arkadaşmışsın!” der. kuzey ile güney arasında öyle bir mesafe yoktu....düz ve uzunlamasına(güneşin yolu boyunca)Dünya.. Yayılıp döşenen dünyanın Doğusu ve batısı vardı. Kuranda kuzey ve güney yönleri yazmaz yoktur.O nedenle kutuplarda yoktur.Arapların dünyası iki yönlüydü.Kuzeyi ve güneyi olmayan bir Dünyaları vardı.Sadece bu iki yönün olması Dünyanın döşek gibi düz düşünüldüğünün kanıtıdır.Kaybolmadan yön bulmak için seyahatler bu yönlere göre yapılırdı. Uzaklaşılırsa Dünyanın kenarından aşağıya düşüleceğinden korkulmaktaydı. Güneş doğudan doğar.Uzunca bir yol izleyerek batıdan batardı. Böyle olduğu için batı va doğu arasında yerin uzun olduğu ve kuzey ve güney yönlerine doğru genişlemediği düşünülmekteydi.Çünkü güneşin o yönlere hareketi yoktu.Dünya o yönlere doğru da yayılmış olsa Güneş o yöne de bir yol izleyerek giderdi.Güneşin o yönlere hareketi olmaması nedeniyle bir yön olmadığını düşünüyorlardı.Yeryüzü uçak kalkış pisti şeklinde zannediliyordu. Yayılıp döşenen dünyanın Zuhruf-38 ayette görüldüğü gibi Düz dünya doğu batı arasında boylu boyunca uzuyordu.uçak havalanma pisti gibi bir şeklin kuzeyi güneyi olurmu?O nedenle kutuplarda yoktur.Kuranda ve islamda Dünyanın yuvarlaklığı ima bile edilmemiştir.Sadece Doğu ve batı yönü olduğu yazılan Dünyanın küre olarak düşünüldüğünü kim hala söylemeye cesaret edebilir. YASİN-40..Ne güneş aya yetişebilir,ne de gece gündüzü geçebilir.Her biri bir yolda ilerlemektedir. Güneş, Dünya’nın bir ucunda doğuyor, yükseliyor ve diğer ucunda da batıyor. Yani“güneşin doğduğu bir yer” “güneşin battığı bir yer”, bir uç(kenar)var. İlkel çağların Evren anlayışı ,Yani Kuran’daki evren anlayışında Dünya uçsuz bucaksız uzayda herhangi bir gök cismi değil; aksine “gökler” işte bu Dünya üzerine kurulmuş, yayıp dümdüz yapılmış“kandillerle” (yıldız) süslenmiştir. Aslında yere düşmesi gereken çadır örtüsü gibi fakat Allah’ın görünmez direklerle havada tuttuğu bir kubbe diye düşünülmektedir. Link to post Sitelerde Paylaş
abdullahabdal 0 Ağustos 2, 2012 gönderildi Yazar Raporla Share Ağustos 2, 2012 gönderildi (düzenlendi) Tepsi gibi Düşündürerek bir kanıtı gizlemiş oluyorlardı.. Yani Düz ama... tepsi gibi ... yada kare değildi... Kuzeyi güneyi yoktu... O yönlere doğru yer yoktu..olsaydı..ışık kaynağı güneş o taraflarıda aydınlatırdı.. Uçak iniş pisti..yada uzun bir yol du . .müslümanlara göre yeryüzü.böyle uzun ince bir yoldu...... Kuranda Kuzey güney yoktur... iki doğu iki batı bile vardır..ama KUZEY GÜNEY yoktur... KURAN TANRIDAN GELMİŞ OLSA...DÜNYAYI BİLMEZMİ? YOKSA ANLATTIKLARI ALLAH TÜRKLERİN TANRISINA HİÇ BENZEMİYOR MU? Ağustos 2, 2012 tarihinde abdullahabdal tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
abdullahabdal 0 Ağustos 14, 2012 gönderildi Yazar Raporla Share Ağustos 14, 2012 gönderildi Tepsi gibi Düşündürerek bir kanıtı gizlemiş oluyorlardı.. Yani Düz ama... tepsi gibi ... yada kare değildi... Kuzeyi güneyi yoktu... O yönlere doğru yer yoktu..olsaydı..ışık kaynağı güneş o taraflarıda aydınlatırdı.. Uçak iniş pisti..yada uzun bir yol du . .müslümanlara göre yeryüzü.böyle uzun ince bir yoldu...... Kuranda Kuzey güney yoktur... iki doğu iki batı bile vardır..ama KUZEY GÜNEY yoktur... KURAN TANRIDAN GELMİŞ OLSA...DÜNYAYI BİLMEZMİ? YOKSA ANLATTIKLARI ALLAH TÜRKLERİN TANRISINA HİÇ BENZEMİYOR MU? Link to post Sitelerde Paylaş
placebo 0 Ağustos 14, 2012 gönderildi Raporla Share Ağustos 14, 2012 gönderildi Padişahlarının ezbere bildiği , Kuran'a sadık osmanlı'da bile dünya düz olarak bilinirken ,ne olmuştur da birden yakın zaman öncesinde Kuran'da yuvarlak yazdığı tespit edilmiştir..... Çeviriler dönem dönem bilimle paralellik göstersin ,inanılırlığı kaybolmasın giye güncellenmiş ,tahrif edilmiştir.. Extinction komedi gibi , Yok ay , güneş ,dünya belli bir yörüngede yüzerlermiş diye yazmış bir de övüne övüne... Tüm çeviriler tahriat içinde ve yalan yanlış. Bunlarla sizleri kandırıyorlar , inanmayın.... Bakın size bir örnek vereyim ; Pir Sultan Abdal ,Kanuni zamanında yaşamıştır... Aşağıdaki dizelerinde dünyanın sarı öküzün boynuzunda durduğunu söylemekte. NEYİN ÜSTÜNDE DURUR Gitme giden gitme sual soram Ya bu dünya neyin üstünde durur Vallahi billahi ben onu gördüm Dünya Sari Öküz'ün üstünde durur. Gitme giden gitme bir dahi soram Ya bu öküz neyin üstünde durur Vallahi billahi ben onu gördüm Öküz de bir şalin üstünde durur Gitme giden gitme bir dahi soram Ya bu sal da neyin üstünde durur Vallahi billahi ben onu gördüm Sal da bir baliğin üstünde durur Kanuni'ın Mimar Sinan'a yaptırdıdığı Süleymaniye Camisi inşaatını Kitabında Evliya çelebi değinmiştir...Şöyle anlatır ; “Dağ delenlerin balyoz seslerini, yerin dibinde dünyayı yüklenmiş olan öküz bile işitirdi….” Bu da bize Kuran'a bağlı Osmanlının, dünyayı sarı öküzün boynuzları arasında durduğunu, öküz başını sallayınca dünyanın da sallanıp,depremlerin oluştuğunu zannettiğini gösterir . Link to post Sitelerde Paylaş
abdullahabdal 0 Ağustos 15, 2012 gönderildi Yazar Raporla Share Ağustos 15, 2012 gönderildi Padişahlarının ezbere bildiği , Kuran'a sadık osmanlı'da bile dünya düz olarak bilinirken ,ne olmuştur da birden yakın zaman öncesinde Kuran'da yuvarlak yazdığı tespit edilmiştir..... Çeviriler dönem dönem bilimle paralellik göstersin ,inanılırlığı kaybolmasın giye güncellenmiş ,tahrif edilmiştir.. Extinction komedi gibi , Yok ay , güneş ,dünya belli bir yörüngede yüzerlermiş diye yazmış bir de övüne övüne... Tüm çeviriler tahriat içinde ve yalan yanlış. Bunlarla sizleri kandırıyorlar , inanmayın.... Bakın size bir örnek vereyim ; Pir Sultan Abdal ,Kanuni zamanında yaşamıştır... Aşağıdaki dizelerinde dünyanın sarı öküzün boynuzunda durduğunu söylemekte. NEYİN ÜSTÜNDE DURUR Gitme giden gitme sual soram Ya bu dünya neyin üstünde durur Vallahi billahi ben onu gördüm Dünya Sari Öküz'ün üstünde durur. Gitme giden gitme bir dahi soram Ya bu öküz neyin üstünde durur Vallahi billahi ben onu gördüm Öküz de bir şalin üstünde durur Gitme giden gitme bir dahi soram Ya bu sal da neyin üstünde durur Vallahi billahi ben onu gördüm Sal da bir baliğin üstünde durur Kanuni'ın Mimar Sinan'a yaptırdıdığı Süleymaniye Camisi inşaatını Kitabında Evliya çelebi değinmiştir...Şöyle anlatır ; “Dağ delenlerin balyoz seslerini, yerin dibinde dünyayı yüklenmiş olan öküz bile işitirdi….” Bu da bize Kuran'a bağlı Osmanlının, dünyayı sarı öküzün boynuzları arasında durduğunu, öküz başını sallayınca dünyanın da sallanıp,depremlerin oluştuğunu zannettiğini gösterir . Çok Güzel maddi katkın için teşekkürler.. Aynen yaşlılara sor..Dünyayı bu şekilde anlatır... Kanıtlar çaoğalsın... Anlamazlar ..Müslümanlar..utanmıyorlar..yalan söylemek onları utandırmıyor.. Bir gün bu halk Bu yalanların hesabını müslümanlardan soracak..çok fazla kalmadı zamanı bence.. Link to post Sitelerde Paylaş
cehane27 0 Ağustos 15, 2012 gönderildi Raporla Share Ağustos 15, 2012 gönderildi (düzenlendi) Hadis: "Dunya baligin uzerindedir. Balik basini salladikca Dunya'da depremler olur." Ibni Kesir Tefsiri 2/29 68/1'in aciklamalari.. http://www.ateistfor...?showtopic=3025 aslında dünyanın balık veya öküz(boğa)sırtında olmasını zeitgeist açıklamıştı. düz anlamı ile anlamamak gerekir. bu astrolojik bir şey. gündönümü gerilemesi denen bir olay. yani güneş 2150 yılda bir, bahar gündönümünde farklı bir burç altında doğuyor. 2.06'dan sonrasını izleyin lütfen.. M.ö.4300-m.ö.2150 arası Boğa çağı M.ö. 2150-m.s.1 arası Koç çağı yaşandı. M.s.1-m.s. 2150 arasında Balık çağı yaşanıyor. 2150'den sonra ise Kova adlı yeni çağa girilecek. dinleri ve edebiyatı da çok etkilemiş. Ağustos 15, 2012 tarihinde cehane27 tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
abdullahabdal 0 Ağustos 16, 2012 gönderildi Yazar Raporla Share Ağustos 16, 2012 gönderildi evet bu öküzün boynuzu hikayesi 1990 yıllara kadar anlatılmış babalarımıza sorarsak söyleyeceklerdir... Fakat babalara bir soru daha soralım.. Bunu söyleyen bir dine neden inanıyorsun? Link to post Sitelerde Paylaş
abdullahabdal 0 Ağustos 23, 2012 gönderildi Yazar Raporla Share Ağustos 23, 2012 gönderildi Hadis: "Dunya baligin uzerindedir. Balik basini salladikca Dunya'da depremler olur." Ibni Kesir Tefsiri 2/29 68/1'in aciklamalari.. http://www.ateistfor...?showtopic=3025 aslında dünyanın balık veya öküz(boğa)sırtında olmasını zeitgeist açıklamıştı. düz anlamı ile anlamamak gerekir. bu astrolojik bir şey. gündönümü gerilemesi denen bir olay. yani güneş 2150 yılda bir, bahar gündönümünde farklı bir burç altında doğuyor. 2.06'dan sonrasını izleyin lütfen.. M.ö.4300-m.ö.2150 arası Boğa çağı M.ö. 2150-m.s.1 arası Koç çağı yaşandı. M.s.1-m.s. 2150 arasında Balık çağı yaşanıyor. 2150'den sonra ise Kova adlı yeni çağa girilecek. dinleri ve edebiyatı da çok etkilemiş. İbni kesir iyiki yazmış bu hadisi.........oldukça bilimsel.. Link to post Sitelerde Paylaş
abdullahabdal 0 Ağustos 28, 2012 gönderildi Yazar Raporla Share Ağustos 28, 2012 gönderildi DÜNYA GÜNEŞİN İZLEDİĞİ YOL BOYUNCA UZUNLAMASINA GENİŞLİĞİ FAZLA OLMADAN UZATILIP YAYILMIŞ OLDUĞU SANILIYORDU.. KENARLARA DOĞRU YAYILMIŞ OLSA(KUZEYE VE GÜNEYE) GÜNEŞ O YÖNEDE YOL İZLERDİ... ZUHRUF-38.Sonunda bize geldiğinde, arkadaşına, “Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı! Ne kötü arkadaşmışsın!” der. kuzey ile güney arasında öyle bir mesafe yoktu....düz ve uzunlamasına(güneşin yolu boyunca)Dünya.. Yayılıp döşenen dünyanın Doğusu ve batısı vardı. Kuranda kuzey ve güney yönleri yazmaz yoktur.O nedenle kutuplarda yoktur.Arapların dünyası iki yönlüydü.Kuzeyi ve güneyi olmayan bir Dünyaları vardı.Sadece bu iki yönün olması Dünyanın döşek gibi düz düşünüldüğünün kanıtıdır.Kaybolmadan yön bulmak için seyahatler bu yönlere göre yapılırdı. Uzaklaşılırsa Dünyanın kenarından aşağıya düşüleceğinden korkulmaktaydı. Güneş doğudan doğar.Uzunca bir yol izleyerek batıdan batardı. Böyle olduğu için batı va doğu arasında yerin uzun olduğu ve kuzey ve güney yönlerine doğru genişlemediği düşünülmekteydi.Çünkü güneşin o yönlere hareketi yoktu.Dünya o yönlere doğru da yayılmış olsa Güneş o yöne de bir yol izleyerek giderdi.Güneşin o yönlere hareketi olmaması nedeniyle bir yön olmadığını düşünüyorlardı.Yeryüzü uçak kalkış pisti şeklinde zannediliyordu. Yayılıp döşenen dünyanın Zuhruf-38 ayette görüldüğü gibi Düz dünya doğu batı arasında boylu boyunca uzuyordu.uçak havalanma pisti gibi bir şeklin kuzeyi güneyi olurmu?O nedenle kutuplarda yoktur.Kuranda ve islamda Dünyanın yuvarlaklığı ima bile edilmemiştir.Sadece Doğu ve batı yönü olduğu yazılan Dünyanın küre olarak düşünüldüğünü kim hala söylemeye cesaret edebilir. YASİN-40..Ne güneş aya yetişebilir,ne de gece gündüzü geçebilir.Her biri bir yolda ilerlemektedir. Güneş, Dünya’nın bir ucunda doğuyor, yükseliyor ve diğer ucunda da batıyor. Yani“güneşin doğduğu bir yer” “güneşin battığı bir yer”, bir uç(kenar)var. İlkel çağların Evren anlayışı ,Yani Kuran’daki evren anlayışında Dünya uçsuz bucaksız uzayda herhangi bir gök cismi değil; aksine “gökler” işte bu Dünya üzerine kurulmuş, yayıp dümdüz yapılmış“kandillerle” (yıldız) süslenmiştir. Aslında yere düşmesi gereken çadır örtüsü gibi fakat Allah’ın görünmez direklerle havada tuttuğu bir kubbe diye düşünülmektedir. Link to post Sitelerde Paylaş
ran99 0 Ağustos 29, 2012 gönderildi Raporla Share Ağustos 29, 2012 gönderildi Yani şu kitap ifadeleri kuran'a sonradan eklenen ayetler değil mi? Muhammed döneminde ortada bir kitap yokmuş ki, sonra dan kitap haline getirilmiş, önüne gelen kafasına göre ayet ekleyip durmuş demek ki? Link to post Sitelerde Paylaş
ran99 0 Ağustos 29, 2012 gönderildi Raporla Share Ağustos 29, 2012 gönderildi Kuran organların işlevini bilmiyor ki bilgi versin. Meninin (spermi bilmez, su olarak bilir) nerden çıktığını bilmez, sütten kardeşlik geçtiğini zanneder, daha bir dolu yanlış bilgi. Kalbin işlevi eski yunanda da aynı idi. Modern bilim gelişene kadar kalbi idrak merkezi olarak görmüşler ve deyimler de ona göre yerleşmiş. Burada anlayamadığın şey allahın arabın kültür ve edebiyatı ile konuşması. Kabenin duvarına pagan tanrılarına yazdığı şiirleri asan kişilerin yazdıkları ile allahın yazdıkları arasında bir fark yok. Kuranda yeni olan hiç bir şey yoktur. Masallar tevrattan çalıntıdır. Doğaya ait bilgiler ise eski yunan düşünürlerinin görüşlerinde çok daha geridir. Tevratın yazıldığı dönemlerdeki doğa anlayışını bulabilirsin. Sana tavsiyem otur eski ahiti oku. Oku da göre kuran bilgileri nereden almış. Eski ahitte olmayıp kuranda olan bilgiler ise yanlış bilinen şeylerdir. Bir de güneşin battığı yere gidip onu balçıklı çamura batar gören zulkarneyn diye kim olduğu belirsiz bir kişilik var. Aklı başında hiç kimseyi bu ayetler dünya yuvarlak diyor ya da kuranda yer düzdür demiyor diyerek kandıramazsın. Evet mesela kuran'da sürekli yemin edilmesi var ya aslında bu da bir arap geleneğiymiş araplar çok yemin ederlermiş. Kuran'da Allah ve Muhammed yemin edip duruyorlar. Link to post Sitelerde Paylaş
ran99 0 Ağustos 29, 2012 gönderildi Raporla Share Ağustos 29, 2012 gönderildi MÜSLÜMAN DİNDARLAR KURAN VE İSLAMI NEDEN FARKLI GÖSTERMEYE ÇABALARLAR ŞUARA SURESİ-154 AYET "Sen de ancak bizim gibi bir beşersin. Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi bize bir mucize getir." Şuara suresi 154 ayetinde sorulan sorunun cevabı İsra suresi 159 ayetinde verilmiştir.Bu sanırım kuranın karmakarışık yazıldığının hatta birsürü eksiklikler ve fazlalıklar olmasının muhtemel olduğunun da kanıtıdır.Eğer kuranda mucize arıyorsan Tanrıdan dediğin kitabı değiştiren insan bir mucizedir. İSRA 159 AYET" Bizi mucize göndermekten alıkoyan, ancak, öncekilerin onları yalanlamış olmalarıdır" Yukardaki ayette mûcize gösterilmeyeceğine dâir kesin ve net beyânına rağmen; Arapçada bir kelimenin dört-beş farklı anlamından bil-istifâde, teknolojik gelişmelere göre vaziyet alıp âyetleri hâlden hâle sokarak, 'Bak gördünüz mü, Kur'an bunu 1400 sene evvel söylemiş' şeklindeki 'Mûcize' üretme çabaları, acaba hangi sâikle arz-ı endâm eyliyor olabilir ? Bakınız Elmalılı hamdi YAZIR, Zâriyat: 47'yi nasıl çevirmiş! "Biz göğü kudretimizle bina ettik. Hiç şüphesiz biz, çok genişlik ve kudret sahibiyiz." Fakat daha sonra uzayın oluşumuna dâir araştırmalarda 'Bing-Bang' teorisi ön plâna çıkınca, aynı âyet şöyle çevrilir. "Göğü gücümüzle biz kurduk ve onu biz genişletmekteyiz." Zâriyat: 47; Edip YÜKSEL çevirisi Benim Kutsal kitaplarla düşüncem şudur.Tanrının insanlarla bağlantı kurması için kitaba gerek yoktur. Eğer varsa ve bizi yaratmışsa; bizden daha akıllı olmalı daha iyi cümleler kurup herşeyi anlatmalıdır. Kuranı incelediğimizde bırakın iyi bir kitap olmasını Tam tersine o günün şartlarında bile geri olduğunu okuyabiliyoruz. Firavunlar çağında Mısır piramitlerinde ki bilimsellik bile kurandan daha ileridir.İslam dan 2000 yıl önce yaşamış Sümerler bile bilimsellik bakımından kuranın zekasından daha ileridir.Kuranda o günün zekasındaki bedevinin bilmesi mümkün olmadığı ve Kuranda yazması mümkün olmayan kelimeleri var diye iddia edenleri anlamak mümkün değildir.Kuran da beyaz yazarken beyaz yazıyor ama aslında siyah demek istemiş.Öyle söylemiş ama aslında şöyle demek istiyor. Allahın sürekli mecaz yaptığını söyleyerek mantık dışı aptalca açıklamalar yapanların.Bu tür savunmalarla ahmakça bir duruma düştüklerini görmeleri gerekmektedir.1400 sene önce kimselerin anlayamayacağı; ancak teknolojik gelişmelerle şimdi anlaşılabilen cümlelerin kitapta yer almasının mantığı ne olabilir ? Tren,televizyon,buzdolabı,uçak,araba bile yazmaktadır.Neredeyse Albert Anşıtayn ın izafiyet teorisinin bile kuranda yazdığını söyleyebilecek kadar ileri gidebilmektedirler.Yalanın sonu yoktur ama yalan söyleyerek komik duruma düşmektesiniz.Kuranda Dünya Düzdür diye çokça ayette yazarken İslam dünyası Dünyayı düz derken.Yerçekimin bile bilinmediği bir dönemde hangi bilimsel veriye dayanarak bir Müslüman “Dünya küre şeklindedir” diyebilecekse bunu bile iddia edenleri görerek Müslüman ahlakının iyice dibe vurduğunu görmekteyiz. Bir Tanrı var ise ve insanlarla kitaplar yoluyla bağlantı kurmuşsa, bizler için yapacağı en büyük yardım, kendisini fark etmemize yarayacak genel Tanrısal prensipler göstermesidir. Yani Tanrı kitabı bir çeşit 'Anayasa' kitabı olmalıdır!... Böyle yanlışlarla dolu çelişkilerle dolu olmamalıdır. Kuranın Türçesini okuduğunuzda bir yaratıcıdan gelmediğini hemen anlarsınız.Öyle hatalar yanlışlarla ve kötü olaylar la doludur ki;ortalama vasat biri bile daha iyisini yazabilir.Tanrıdan gelen bir kitabın bir Tanrının takip edeceği asil konularda olmalıdır.Muhammedin geliniyle evlenmesini nasıl sağlarım.Muhammedin kadınlarıyla arasında ki probleminde bakire eşler veririm diye kadınları tehdit eden bir Tanrı olmamalıdır. Yetim kızlar,Cariyeler, köleler yazmamalıdır. savaş ganimetleri helal ve hoş olarak yenmemelidir.Önünüze geleni öldürün ama onlar para(cizye) verirse öldürmeyin diye yazmamalıdır.Henüz adedini görmemiş buluğ çağına ermemiş kızdan boşanmanın nasıl olacağını yazmak yerine: ey bedevi o küçücük sabiye, o gözle bakarsan cehenneme atarım diye yazmalıdır. Nur suresi 33 ayette cariyelerinizi istemezlerse fuhuşa zorlamayın diye yazmak yerine; Savaş ganimeti,köle ve cariye alanlar ,onları fuhuşa zorlayanlar cehennemi boylar yazmalıdır Yani şu yazdıkların için seni tebrik ederim. Bu bahsettiğin ayetlerin Allah'tan geldiğini düşünmek sadece deliliktir. Muhammed'in kendi cinsel zevkleri için yazdıkları ortadadır. Bir kere koca Allah onun zevklerini düşünmez daha neyini uzatıyorlar anlamıyorum. Link to post Sitelerde Paylaş
abdullahabdal 0 Ağustos 31, 2012 gönderildi Yazar Raporla Share Ağustos 31, 2012 gönderildi Yani şu yazdıkların için seni tebrik ederim. Bu bahsettiğin ayetlerin Allah'tan geldiğini düşünmek sadece deliliktir. Muhammed'in kendi cinsel zevkleri için yazdıkları ortadadır. Bir kere koca Allah onun zevklerini düşünmez daha neyini uzatıyorlar anlamıyorum. Teşekkür ederim.. Maalesef Müslümanlar Kuranda yazıldığı gibi kalpleriyle düşünebilen insanlara denmektedir. Allah lev-i mahfuzda onları kalpleriyle düşünenler olarak yazılımlamış. diyorya...allah isteseydi herkesi inanan yapardı diye... Onlar akıllarıyla düşünemeyenler..onlara bunlar değil.. Allah çıkıp islamı ben göndermedim diye kendisi söylese yinede yeterli olmaz... Link to post Sitelerde Paylaş
abdullahabdal 0 Eylül 3, 2012 gönderildi Yazar Raporla Share Eylül 3, 2012 gönderildi İSLAMIN VE MUHAMMEDİN BİR YILDIZA BAKIŞ AÇISI ..GÜNEŞ GECELERİ NEREYE GİDER Bilim-öncesi topluluklarda tarih boyunca sorulagelmiş “Güneş geceleri nereye gidiyor?” sorusuna Muhammed in’in cevabı:“Arş’ın altında secde yapmaya gider; bu maksatla izin ister, kendisine izin verilir. Secde edip kabul edilmeyeceği, izin isteyip izin verilmeyeceği zamanın (kıyametin) gelmesi yakındır. O vakit kendisine: ”Geldiğin yere dön!” denir. Böylece battığı yerden doğar.” (Buhari, Tefsir Ya-sin 1, Bed’ul-Halk 4, Tevhid 22,23, Müslim, İman 250, (159), Tirmizi, Tefsir, Ya-sin, 4225) KEHF-86-Güneşin battığı yere varınca, onu siyah balçıklı bir su gözesinde batar buldu. Orada bir kavim gördü. “Ey Zülkarneyn! Ya cezalandırırsın ya da haklarında iyilik yolunu tutarsın” dedik. KEHF-90-Güneşin doğduğu yere ulaşınca, onu güneş arasına örtü koymadığımız bir halk üzerine doğar buldu. Kurana göre Güneşin doğduğu ve battığı yer olan siyah balçıklı suya gidilebilmektedir. NUH-16-Onların içinde nasıl ayı, bir ışık, güneşi de bir kandil yapmıştır YASİN-38.Güneş de kendi izlediği yolda akıp gitmektedir. YASİN-40-Ne güneş aya yetişebilir,ikisi de bir yolda ilerlerler, ne de gece gündüzü geçebilir. MÜLK-5-Andolsun biz, en yakın göğü Yıldızlarla donattık. Onları şeytanlara atılan taşlar yaptık Yatak gibi düz bir yer üzerinde kubbe,bu kubbeye monte edilmiş ışık kaynakları Güneş,Ay ve yıldızlar. Link to post Sitelerde Paylaş
GargaKusu 0 Eylül 4, 2012 gönderildi Raporla Share Eylül 4, 2012 gönderildi Arkadaslar dunya yuvarlak elips seklindedir. Dunyanin Kabe`ye uzak bir noktasi ornegin kuzey amerikada, kiblenin oldugu varsayilan yone donerseniz uzay bosluguna bakiyor olursunuz, Yani bu din uydurulmaya baslandiginda dunyanin duz oldugu dusunuldugu icin boyle soylenmistir, Period. Link to post Sitelerde Paylaş
Serdaar 0 Eylül 4, 2012 gönderildi Raporla Share Eylül 4, 2012 gönderildi Neyse buraya yazmayayım hertarafı evhama garkolmuş.... Öküz ve balık meselesinin aslını merak eden varsa beni takip etsin... Link to post Sitelerde Paylaş
abdullahabdal 0 Eylül 4, 2012 gönderildi Yazar Raporla Share Eylül 4, 2012 gönderildi Neyse buraya yazmayayım hertarafı evhama garkolmuş.... Öküz ve balık meselesinin aslını merak eden varsa beni takip etsin... Balığı bilememde Öküzü takip edip duruyorum zaten Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts