Jump to content

Değiştirilmiş Kitap Kuran


Recommended Posts

Levia, yazdiklarinin birbirlerini tutmadiklarinin farkinda misin? Daha önce Gerd Puin hakkinda yazdiklarini ne cabuk unuttun? Birde scripto inferiorlarinin tespitlerini alintilarsan karsilastiririz. Video da suryani ve arapca dillerine kurana atifta bulunan Luksemburg'un tezleride yanlis mi?

Bu konuda pek çok kaynaklar var.

http://www.academia....ry_of_the_Quran_

Bu Cambridge'de Mingana'ca incelenen palimpsestin 2011'deki saptamalarinin özeti yer almaktadir. özetin özetini verirsek : ilk asira ait fragmanlardaki scriptio inferior ve scriptio superior elimizdeki Kur'anda bilinen ayetler içermektedir. Bazi daha sonra dönemlere, Abbasi döneminden kalma, ait Kur'an içermeyen parsömenler Kur'anlarla beraber çuvallara konulmus. Bunlarin bazisi, Kudusten gelmis, kimisi Iraktan : o zamanlar parsömen çok pahali ve kiymetli bir material idi... Ancak butun Kur'an ayetleri elimizdekiyle birebir uyusmaktadir, sadece bazi sure siralamasi veya ufak dil farki tespit edilmistir.

Luxenberg'in Kur'anin bazi pasajlarinin arami-arapça karisik ayinsel bir arapçada yazilmis olmasi teziyse inandiricidir, ve bu yönde arastirmalar devam etmektedir. Muhammed'in konustugu arapçanin iki asir sonra gramerle sadelestirilen arapça arasinda dil farki oldugu konusunda, uzmanlarin bir kismi Luxenberg'le hemfikirdirler.

tarihinde Levia tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 463
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Alphonse de Mingana palimpsesti, XIX. yuzyilda kesfolunan bir palimpsesttir. Yukardaki linkde, sadece Mingananin palimpsesti degil, Sana'ada kesfedilen palimpsestler de islenmektedir. Bu Kur'anin rasm olarak hiç oynamadiginin kanitlandigi anlamina gelmektedir. Sana'a daki kesfedilen palimpsestlerin birer birer scriptio superior ve scriptio inferior yazilari birer birer yukardaki kendiyin asip, benim de astigin için tesekkur ettigin linklerin arasinda verilmektedir. Sevgiler cigi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

not. Puin'le ilgili çelisen ne yazmis oldugumu anlamis degilim. Ben Puin ile ilgili Sana'a elyazmalarinin tarihlendirilmesinden bahsettim, bunun radyokarbonla tekrar tarihlendirilmesinden bahsettim. Puin'in palimpsestinin scriptio inferiordaki bazi ayetlerin Osman reformundan önceye ait oldugunu, ve ibn Mes'ud ve Ubey ibn Ka'b varyantlari içerdiginin dogrulandigini ifade ettim... Ancak, nerede çelismisim onu anlayamadim. Bununla neyi kasdettigini açiklarsmisin ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sana'a codex I palimpsestlerinden bir tanesi'de su linkde sunuluyor : http://www.manuscrip...2_01_mom_e.html

Qur’an, chapter 32, verse 20 – chapter 33, verse 6 (upper script); chapter 9, verse 121-129 and chapter 19, verse 1-5 (lower script)

Parchment, 37 x 28 cm

About 650 CE [Caliph Uthman (644-656)]

Kaynakça : © for all pictures: DATI / Ch. Robin & H. Gurtmann / BBAW Berlin-Brandenburgische Akademie der Wissenschaften (2012).

http://www.quransear...ue_of_sanaa.htm

Burada ise, scriptio inferiordaki eski yazım ile hijazi bilinen ayetler oldugu yine vurgulanmakta... Yani sadece eski yazım ile bilinen ayetler.

Kaynakça : Puin's letter and Prof. Azami's comments cited from : M. M. Azami, The History of the Qur'anic Text from Revelation to Compilation : A Comparative Study with the Old and New Testaments, UK Islamic Academy, (2003) pp. 12

tarihinde Levia tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuranın değiştirildiği tabiri caizse "kabak" gibi ortada iken bu arkadaş neyi savunuyor. Kuran ın anlattığı hikayeler değiştirilmemiş, kelimeler ve anlatım biçimi değiştirilmiştir. Kuran şiirselleştirilmiştir. Ve işin ilginci, her biri ayrı bir ilahi olan parşomenler, tek bir kitap olacak şekilde toplanmıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Akıl var mantık var .Bir kitabı tek bir yazar dahi yazsa bu bir anda tamam olmaz .O kitap üzerinde bir yığın düzeltmeler yapılır.Bir takım pasajlar çıkarılır yerine yenileri konulur.Daha sonrada kitap tamamlanınca bu müsvetteler yok edilir.Şiir bile böyle yazılır.

Ne deniyor Muhammede ayetler yirmi küsur yılda gelmiş.Demekki Sofiler ellerindeki ve daha sonra yazdıkları pasajları kitap halinde derleyebilmek için yirmi küsur yıldan fazla uğraşmışlar.

Gökten hiç kimseye Allahtan vahiy inmeyeceğine göre?:) Ha Gökten inen vahiylere inanıyorsanız o iş başka?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben hiç bir zaman bazi insanlarin nasil bir seyi okumadan uzerine fikir yurutebileceklerini sanmalarini bir turlu anliyamiyorum. Sayin Charles Darwin, yukarda bir çok defa böyle konuya iletileri okumadan her girene tekrar tekrar yazdim.

Sana'a da, birinci asirdan kalma bir mescidin tavanindan içinde birinci, ikinci ve uçuncu asirdan kalma 926 (dokuz yuz yirmi alti) adet Kuran parçalanmis bir biçimde kesfedildi. Bunlarin 56 tanesi birinci asrin basindan kalma. Rasm olarak, bu birinci asirdan kalan Kuranlar elimizdeki Kahire Kuraninin rasmiyle birebir uyusmaktadir. Bazi sure siralamasi ve ufak tefet dil farklari disinda.

Bunlarin rasm yapisinin, ilk nushalardan gunumuze kadar çok sabit bir biçimde ulastigi paleografik olarak saptanmistir. Bunu François Déroche, Michel Cuypers, Manfred Kropp gibi bir çok uzman dogrulamistir...

Rasm'in biçimlendirilmesine gelince, yazi reformuyla IX. asirda Kuran uzerinde sistematik olarak uygulanmaya baslanmistir... Ve eski biçimsiz yaziyla yazilan butun arapça eserler artik okunamaz olup, sistematik olarak yakilarak, çignenmeyecek bir yere gömulerek veya, parçalanip çignemeyecek olan bir yere saklanarak ortadan kaldirilmislardir.

Fustat, Sana'a, ..., gibi eski sehirlerde bu sekilde bazi erken islam döneminden, I, II ve II. asirlardan kalma arapça parsömenler bulunmustur.

Paleografik ve codicolojik olarak, arap yazisi gelistikçe, Kuran uzerinde bu yazi reformlari islenegelmistir.

Bu gun, elimizdeki bulunan Kuranin hicri asrin ilk yarisina ait orijinaline vokaliz olarak ne derecede uyumlu oldugu konusunda uzmanlar ayri filolojik, tarih-bilim, antropolojik ve çok disiplinli yöntemlerle arastirmalarini son onyillarda oldukça ilerletmis bulunuyorlar.

Bu konuda, yani elimizdeki Kuranin orijinaline ne derece uyumlu oldugu konusunda, Michel Cuypers çok enteresan bir yaklasimla buyuk nispette cevap vermistir. Sami belagat uzmani olan Cuypers, ilk görunumuyle duzensiz ve gelisi-guzel tertiplenmis gibi görunen surelerin, aslinda, antik çagin orta çaga geçis sirasina denk gelen, ve muslumanlarca bile unutulan eski bir sami belagat uzere, aslinda tam aksine, iç-içe simetrilerle tertipli oldugunu saptamis ve ispat etmistir.

Kurandaki bu unutulmus simetriler, elimizdeki biçimiyle, Kuranin orijinalinkine çok uyumlu olmasi gerektiginin bilimsel ve tartisilmaz bir kanitidir.

Ancak, uzmanlarca, Kuran içindeki bazi karanlik, ve manasi çözulemeyen bazi pasajlar vardir, ki bunlarin orijinalinin dilinden bu biçimlendirme sureci tamamlanasiya kadar arapçanin bir nebze degismesinden öturu, anlasilmaz hale geldikleri kanaatine varilmistir.

Bu karanlik bazi ayetlerin aslinda, Muhammed döneminde arapça-aramice karisik bir ayinsel sivede yazilmis olduklari, ve bu nedenle arapça gramerinin sadelestirilmesiyle, anlasilamaz olduklari savunulmustur... Bu tez bazi filologlarca desteklenmistir. 2005'te, Manfred Kropp, bu suryanice biçimlendirme yöntemini benimseme ve desteklemekle beraber, daha önce, sistematik olarak noktalari ve harekeleri statistik olarak degistirerek, yine arapça bazi manalarin tespit edilebilecegini savunmustur.

Kuran uzerine yapilan bu bilimsel arastirmalar, halen butun hiziyla devam etmektedir, ve bu radikal musluman kesimlerinin siddet ve tehditkarane tavirlarina ragmen, bilim askina...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Müslüman "ateist" rolü oynayip kuranin degistirilmedigini savunmaya calisayim derken her seyi birbirine karistirir yetmezmis gibi bir digeri cikar gelir Osmanli beyligi diye bir beylik olmadi der.

Ben almayayim kalsin okuyucular acisindan hic bir getirisi olmaz ayrica zamanima yazik. Diger arkadas farkinda olmadi ama okuyuculara bayagi yardimci oldu. :)

Çiği Osman beyi tarihciler bile ispat edemezken sen pek bir osmanlı beyliğine inanmış gözüküyorsun:)

Türke tarih diye yazdıkları şey tıpkı islam gibi hertarafı yalan...Araştırmalarım bittiğinde sende Türkiyeye belki bir uğramış olursun...kitaplaştırabilirsem hediye ederim.. fakat senin osmanlı masalına pek inanmış olduğunu düşünemiyordum..demekki sanada yedirmişler:)

Link to post
Sitelerde Paylaş

not. Puin'le ilgili çelisen ne yazmis oldugumu anlamis degilim. Ben Puin ile ilgili Sana'a elyazmalarinin tarihlendirilmesinden bahsettim, bunun radyokarbonla tekrar tarihlendirilmesinden bahsettim. Puin'in palimpsestinin scriptio inferiordaki bazi ayetlerin Osman reformundan önceye ait oldugunu, ve ibn Mes'ud ve Ubey ibn Ka'b varyantlari içerdiginin dogrulandigini ifade ettim... Ancak, nerede çelismisim onu anlayamadim. Bununla neyi kasdettigini açiklarsmisin ?

Şimdide insanları sana el yazmaları masalına inandırmaya çalışıyorlar..

Yok efendim bir kaç kelime faklıymış..

Hristiyanlar daha cesur isanın gömleği diye çıkardıkları gömleğin 250 yıllık olduğunu test ettirdiler..

Bizde Müslümanlardan kuranı yaptırmalarını bekliyoruz..

250 yıldan daha eski kuran varsa ellerinde buyursunlar test ettirip Dünyaya kanıtlasınlar.

olmadığını onlar daha iyi biliyorlar..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bati dünyasinda Kuran adi ilk defa 8.yy yazilan bir mektupta duyulur.

Mektupta bir Arapla Beth Haleden bir rahip arasinda söyle bir konusma gecer:

Arap rahibe sorar:" Niye hacca tapyirsunuz, isa emretmedigi halde?"

Rahip cevap verir: "Sizde de Muhammedin buyurdugu bütün emirler Kuranda yazmiyor, Bagzilari Kuranda, bagzilari Al-Bakara suresinde ve bagzilari incilde ve Tevratta."

The Arab asks why the Christians "adore the cross when he (Jesus) did not give you such a commandment in his Gospel?”The monk responds with the observation:“I think that for you, too, not all your laws and commandments are in the Kuran which Muhammad taught you; rather there are some which he taught you from the Kuran, and some are in sura albaqrah(Al Bakara - Sura of the Cow)and in g-y-g-y (Injil/Incil?) and in t-w-r-h (Torah).”

Sanirim ilk zamanlar Bakara ayri bir kitapti. "Ur-Kuran" la sonradan birlestirildi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben hiç bir zaman bazi insanlarin nasil bir seyi okumadan uzerine fikir yurutebileceklerini sanmalarini bir turlu anliyamiyorum. Sayin Charles Darwin, yukarda bir çok defa böyle konuya iletileri okumadan her girene tekrar tekrar yazdim.

Sana'a da, birinci asirdan kalma bir mescidin tavanindan içinde birinci, ikinci ve uçuncu asirdan kalma 926 (dokuz yuz yirmi alti) adet Kuran parçalanmis bir biçimde kesfedildi. Bunlarin 56 tanesi birinci asrin basindan kalma. Rasm olarak, bu birinci asirdan kalan Kuranlar elimizdeki Kahire Kuraninin rasmiyle birebir uyusmaktadir. Bazi sure siralamasi ve ufak tefet dil farklari disinda.

Bunlarin rasm yapisinin, ilk nushalardan gunumuze kadar çok sabit bir biçimde ulastigi paleografik olarak saptanmistir. Bunu François Déroche, Michel Cuypers, Manfred Kropp gibi bir çok uzman dogrulamistir...

Rasm'in biçimlendirilmesine gelince, yazi reformuyla IX. asirda Kuran uzerinde sistematik olarak uygulanmaya baslanmistir... Ve eski biçimsiz yaziyla yazilan butun arapça eserler artik okunamaz olup, sistematik olarak yakilarak, çignenmeyecek bir yere gömulerek veya, parçalanip çignemeyecek olan bir yere saklanarak ortadan kaldirilmislardir.

Fustat, Sana'a, ..., gibi eski sehirlerde bu sekilde bazi erken islam döneminden, I, II ve II. asirlardan kalma arapça parsömenler bulunmustur.

Paleografik ve codicolojik olarak, arap yazisi gelistikçe, Kuran uzerinde bu yazi reformlari islenegelmistir.

Bu gun, elimizdeki bulunan Kuranin hicri asrin ilk yarisina ait orijinaline vokaliz olarak ne derecede uyumlu oldugu konusunda uzmanlar ayri filolojik, tarih-bilim, antropolojik ve çok disiplinli yöntemlerle arastirmalarini son onyillarda oldukça ilerletmis bulunuyorlar.

Bu konuda, yani elimizdeki Kuranin orijinaline ne derece uyumlu oldugu konusunda, Michel Cuypers çok enteresan bir yaklasimla buyuk nispette cevap vermistir. Sami belagat uzmani olan Cuypers, ilk görunumuyle duzensiz ve gelisi-guzel tertiplenmis gibi görunen surelerin, aslinda, antik çagin orta çaga geçis sirasina denk gelen, ve muslumanlarca bile unutulan eski bir sami belagat uzere, aslinda tam aksine, iç-içe simetrilerle tertipli oldugunu saptamis ve ispat etmistir.

Kurandaki bu unutulmus simetriler, elimizdeki biçimiyle, Kuranin orijinalinkine çok uyumlu olmasi gerektiginin bilimsel ve tartisilmaz bir kanitidir.

Ancak, uzmanlarca, Kuran içindeki bazi karanlik, ve manasi çözulemeyen bazi pasajlar vardir, ki bunlarin orijinalinin dilinden bu biçimlendirme sureci tamamlanasiya kadar arapçanin bir nebze degismesinden öturu, anlasilmaz hale geldikleri kanaatine varilmistir.

Bu karanlik bazi ayetlerin aslinda, Muhammed döneminde arapça-aramice karisik bir ayinsel sivede yazilmis olduklari, ve bu nedenle arapça gramerinin sadelestirilmesiyle, anlasilamaz olduklari savunulmustur... Bu tez bazi filologlarca desteklenmistir. 2005'te, Manfred Kropp, bu suryanice biçimlendirme yöntemini benimseme ve desteklemekle beraber, daha önce, sistematik olarak noktalari ve harekeleri statistik olarak degistirerek, yine arapça bazi manalarin tespit edilebilecegini savunmustur.

Kuran uzerine yapilan bu bilimsel arastirmalar, halen butun hiziyla devam etmektedir, ve bu radikal musluman kesimlerinin siddet ve tehditkarane tavirlarina ragmen, bilim askina...

Sayın Levia iki şeyi merak ettim...

Eski sami belağat sistemi nasıl bir şeydir...

Birde karanlık ve anlaşılamaz denilen bölümler nereleri...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ibn Ömer diyor ki: "Hiçbiriniz, Kuran'ın tümünü aldım (elimde bulunduruyorum) demesin. Bilemez ki, Kuran'ın çoğu yok olup gitmiştir. 'Ne kadar ortada varsa o kadarını elimde tutuyorum' desin yalnızca." (Bkz.Suyuti, el İtkan, 2/32.)

Suyuti'nin ve Buhari'nin kitaplarında belirtilen mushaflardan hiçbiri günümüze gelememiş. Ancak bunların içerik listeleri yazılmıştır.Ayrıca bazı din kitaplarında, bunlarda bulunduğu söylenen ayet ve surelerden parçalar günümüze kadar gelmiştir. Eldeki resmi nüshadan içerik yönünden farklı oldukları bu listelere bakınca hemen anlaşılıyor. Örneğin, Ibn Mesud'un "Mushaf"ında Fatiha Suresi gibi çok temel bir sure yok. Felak ve Nas sureleri de..Ali'nin surelerinin sırası bugünküne uymuyor. Suyuti, kitabında, Bakara suresinin, Ahzab suresi ile aynı uzunlukta olduğunu aktarıyor. (Bkz. Suyuti, el ıtkan, 2/32.) Oysa bugün, eldeki resmi Kuran'da, Bakara 285 ayet iken, Ahzab yalnızca 73 ayettir.

Yemen'deki Ulu Cami'de yapılan restorasyon çalışmaları sırasında dünyanın en eski Kuran'ının bulunduğu The Guardian gazetesinin haberinde açıklanmıştır. Bu Kuran üzerinde yapılan incelemeler, günümüzdeki Kur'an'ı tutmadığını göstermektedir.

Sana`a da bulunan Kuran 720 yilindan kalmadir ve yazilip bitmis degilde hala üzerinde oynalinan, degisiklikler yapilan bir kitap oldugu asagidaki morötesi resimde acikca belli oluyor.

SanaaUltraviolett.jpg

Link to post
Sitelerde Paylaş

Müslüman "ateist" rolü oynayip kuranin degistirilmedigini savunmaya calisayim derken her seyi birbirine karistirir...

Levia alintida olan yaziyi görmedin mi yoksa görmezlikten mi geldin?

Levia sen ateist degilsin basindan beri müslüman inancli oldugunu bilerek tartismayi okuyucular adina devam ettirdim ama ayni teraneleri ve linkleri asmanin muhammedin, alinin velinin yasadiklari hakkinda tek bir kanit göstermeden ve devamli yasadiklarini tekrar etmenin sonuna geldin diye düsünüyorum.

Alphonse de Mingana palimpsesti, XIX. yuzyilda kesfolunan bir palimpsesttir. Yukardaki linkde, sadece Mingananin palimpsesti degil, Sana'ada kesfedilen palimpsestler de islenmektedir. Bu Kur'anin rasm olarak hiç oynamadiginin kanitlandigi anlamina gelmektedir. Sana'a daki kesfedilen palimpsestlerin birer birer scriptio superior ve scriptio inferior yazilari birer birer yukardaki kendiyin asip, benim de astigin için tesekkur ettigin linklerin arasinda verilmektedir. Sevgiler cigi.

Farkinda olmadin ama senin gösterdigin kaynaklarin bilerek asildi...Bir tanesi Gerd Puin'in yaptigi arastirmalar ve incelemelerdi tabi isine gelmediginden pas gectin. Astigin linkler müslüman kaynaklaridir. Hatta cogunda sözüm ona modernist müslümanlar ibareleri gecmekte.

Bir kac iletimde senin müslüman olduguna dair ince mesajlarla gönderme yaptim fakat onlari da görmezlikten geldin.

Sen su vefat edenlerin yasadiklarini kanitlayabilirsen seninle "Degistirilmis kitap kuran" konusunda ayni düzeyde tartismaya devam edecegim. "Ateistim" diyerek kuranin degistirilmedigini, kuran ayetlerini, muhammeddin, osmanin, alinin, kirmizi sapkali kizin yasadiklarini savunmani da etik bulmuyorum.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Levia alintida olan yaziyi görmedin mi yoksa görmezlikten mi geldin ? Levia sen ateist degilsin basindan beri müslüman inancli oldugunu bilerek tartismayi okuyucular adina devam ettirdim ama ayni teraneleri ve linkleri asmanin muhammedin, alinin velinin yasadiklari hakkinda tek bir kanit göstermeden ve devamli yasadiklarini tekrar etmenin sonuna geldin diye düsünüyorum.
Ben Ateistim, ve kimseye kanitlayacak bir seyim yok.
Farkinda olmadin ama senin gösterdigin kaynaklarin bilerek asildi... Bir tanesi Gerd Puin'in yaptigi arastirmalar ve incelemelerdi tabi isine gelmediginden pas gectin.
Ne zaman Puin'in kaleminden 2008 senesinden sonraya ait, bu konuda hakemli baskiyla yayinlanan bir makale zikredersen, konusuruz. Bilimde guncellik esastir.
Astigin linkler müslüman kaynaklaridir. Hatta cogunda sözüm ona modernist müslümanlar ibareleri gecmekte.
Hayir efendim, ben Oxford, Cambridge ve Harvard gibi en prestijli universitelerdeki bilimsel yayinlari paylastim. Sen daha bir kaç sayfa önce, kiymetli DreiMalAli duzeltmeden önce, VIII. asirdan öncesine ait bir Kuran olmadiginda israrciydin. Kaynaklar ortada, daha suphe ediyorsan, forumda iki ileti arasinda sorumlu Universitelere bir mail yöneltir ögrenirsin. Bilimsellik bunu gerektirir.
Bir kac iletimde senin müslüman olduguna dair ince mesajlarla gönderme yaptim fakat onlari da görmezlikten geldin.
Bu çocuksu bir tavirda ondan. Ben en az senin kadar Ateistim, ve kimseye kanitlayacak bir seyim yok.
Sen su vefat edenlerin yasadiklarini kanitlayabilirsen seninle "Degistirilmis kitap kuran" konusunda ayni düzeyde tartismaya devam edecegim. "Ateistim" diyerek kuranin degistirilmedigini, kuran ayetlerini, muhammeddin, osmanin, alinin, kirmizi sapkali kizin yasadiklarini savunmani da etik bulmuyorum.
Vefat eden kimseler topraktir. Ancak böcek ve otlara gida olabilir. Ben, uzman tarihçiler, paleolog ve arkeologlarin ihtilafsiz savunduklarini paylasmaktayim : Isa ve Muhammed tarihsel gerçek sahsiyetlerdir. Burada bilim konusuyoruz, bilim uzmanlarin hakemli yayinlariyla tartisilir. Yoksa bunlar yasamismis, yasamamismis benim için bir sey degistirmez. tarihinde Levia tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Levia, Cigi'nin zeka seviyesi Zeitgeist belgeseline aldanacak kadar düşük. Aslında Aya hiç gidilmediğini, her şeyin bir Amerikan komplosu olduğunu iddia edebilecek kadar kafayı yemiş bir şahsiyettir bu. Dolayısıyla sen onu boş ver de Pouiz'un ve Hacı'nın argümanlarını yanıtla bence.

Link to post
Sitelerde Paylaş
... Yemen'deki Ulu Cami'de yapılan restorasyon çalışmaları sırasında dünyanın en eski Kuran'ının bulunduğu The Guardian gazetesinin haberinde açıklanmıştır. Bu Kuran üzerinde yapılan incelemeler, günümüzdeki Kur'an'ı tutmadığını göstermektedir.
Sen 2000 senesinden sonra kislamayami geçtin, aradan 13 (on üç) sene geçti.
Sana`a da bulunan Kuran 720 yilindan kalmadir ve yazilip bitmis degilde hala üzerinde oynalinan, degisiklikler yapilan bir kitap oldugu asagidaki morötesi resimde acikca belli oluyor.

SanaaUltraviolett.jpg

Buradada 2000'li yillarda kalmissin. Bu el yazmalarinin en eskileri hicri asrin ilk yarisina aitler.

Kaynak : B. Sadeghi & U. Bergmann, « The Codex Of A Companion Of The Prophet And The Qurʾān Of The Prophet », 2010, pp. 348-354.

* Teknik : Accelerator Mass Spectrometry (AMS) Laboratory, Arizona University

* Hakemli yayin : Behnam Sadeghi & Uwe Bergmann, Stanfort University

Biçimlendirmeye gelince, yukarda konuyu tarttistik, okumamis olacaksin...

tarihinde Levia tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın Levia iki şeyi merak ettim...

Eski sami belağat sistemi nasıl bir şeydir...

Birde karanlık ve anlaşılamaz denilen bölümler nereleri...

Kiymetli Kirec, samilerce (bir afro-asyali millete verilen eski isim, araplari, ibranileri, suryanileri içermektedir) kissa anlatirken ve tartisma yaparken, vaaz verirken kullanilan konusma üslupundaki düzenlenme ve tertiplenme, ve anlamsal olarak özgü içeriklerle donatilan dil ve konusma özgü tekniklerine sami belâgat denmektedir.

Modern arapçada bu eski çagdan kalma belâgat tamamen unutulmustur. Bunun Kur'anda siki kullanilisinin Michel Cuypers'ce saptanmasi, elimizdeki Kur'andaki arkaizmlerin tespitidir, yani bu sureler Antik çagin sonuyla, Orta çag'in basina ait oldugu saptanmis oldu...

Örnegin, yedi gögün alti günde yaratilmasiyla ilgili, aslinda çok eski bir anlamsallik içerdigi tespit edildi sami belâgat yönünde okuyusla.

Samilerde rakamlarin anlamsal bakimdan manalari vardir. Iki : yaratilis (erkek-disi, gece-gündüz, yer-gök, soguk-sicak, ...), dört dünyaya isaret eder (kuzey-güney-dogu-bati, dört elementler : toprak-su-hava-ates, ...), alti tamamlanmisligi (bir insan gövde-bas-iki kol-iki bacaktan olusuktur, ...), yedi : çoklugu (dili konusmadan yedi kere çevirmek sami atasözü, yedi cihan, ...) ; yine bin çok uzun ve sonsuz anlamina, ve saire gelmektedir... Buna nazaren, Fussilet suresinde çok arkaik bir kosmogoni oldugu saptandi :

" De ki: "Siz yeri iki (yaratilis nisani) günde yaratanı gerçekten inkâr edip duracak mısınız ? Bir de O'na eşler koşuyorsunuz ha ? O bütün âlemlerin Rabbidir." - O, yerin üstünde sabit dağlar yarattı. Orada bereketler meydana getirdi. Orada araştırıp soranlar için rızıkları tam dört (dünya nisani) günde belli bir seviyede takdir edip, düzene koydu. Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi. Ona ve yerküreye: "İsteyerek veya istemeyerek buyruğuma gelin." dedi. Her ikisi de: "İsteyerek geldik" dediler. Böylece Allah onları iki (yaratilis nisani) günde yedi (çokluk anlamsalligi) gök olmak üzere yerine koydu. Her göğe kendi işini bildirdi. Biz en yakın göğü kandillerle süsledik ve koruduk. İşte bu çok güçlü ve her şeyi bilen Allah'ın takdiridir. "

Modern arapçada dahil tamamen saçma olan bu pasaj, sami belâgat örnegidir, ne süre, ne rakam amaçli degil, sadece Tanriya isaret esastir... Alti günde yedi gök yaratma ayni anlamsallikla : " tamamlanmis bir süre içinde sonsuz yildizlar yaratti " anlamini tasimaktadir eski sami anlamsalliginda, bu bir övgü olup, ne süre ne rakam önem tasimamaktadir. Modernlerde bu eski üslup unutulunca, cahil bazi müslmümanlar, Kur'ani bilimsel detaylara uydurma çapasina girmisler, ve bu rakamlara tamamen saçma anlamlar yüklemislerdir... Kur'an bir fizik-kimya kitabi degil, bir dini eser, gökten falan bahsederken sadece ve sadece tanrinin yüceligine isareten yapip, asla astroloji gibi bir kaygi tasimamaktadir.

Sami belagattaki arkaizmlerin en çarpici sonuçlarindan birisi, konusmada ayri konulari, düzenli bir sekilde karisik biçimde tartismasidir. Mesela A'dan konusur, sonra B'ye aniden geçer, C ile devam eder. Sonra B'ye döner ve A ile noktalar... Veya, AB/BA, AB/BA olarak ayri konulari içiçe sokarak tartisir... Eski samilerde bu tarisma uslubu çok yüksek zeka ve hafiza gösterisi olarak algilanirmis. Kur'anin görünümde düzensiz ve gelisi-güzel gibi algilanmasiysa, surelerin Muhammed dönemine ait unutulmus bu sami belâgatla yazilmis oldugundan kaynaklanmaktaymis.

tarihinde Levia tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

http://www.euppublis...qs.2007.9.1.119

Cuypers 114 surenin üzerine ayni uslupla arastirma yapip, ayni düzeni hepsinde saptadi. Her sure üzerine ayri ayri eserler yayinladi...

Kur'andaki karanlik pasajlarla ilgili :

Bu konuda, arapçan varsa daha detayli örnekler verebilirim, ancak, Kur'anda öz arapça olmayan bir terminolojinin oldugu, Abbasi döneminden beri bilinmektedir... Sirat, Salat, Kasvere, Kevser, Mecuc, .., gibi, ... Bunlarin yani sira, Kur'anin bazi pasajlari gramerin sadelestirilmesinden önceden kalan arkaizmler içermekteler. Modern arap gramerine göre bunlar hata gibi görünebilirler, oysa eski arapçada belâgat örnekleri ve i'râb örnekleridirler...

Mesela " Bismillahirrahmanirrahim " normalde " Bismillaharrahmanarrahim " olmalidir... " Kale niswatun " degil de " Kalet-in Niswah ", "Kalet'il a'râb " degil de Kâlu'l a'râb " gibi...

Bunun yani sira, bazi ayetlerin anlamlari üzerine hiç bir islami eser kesin bilgi sunamamaktadir. Ve tefsir, fikih kitaplari üzerlerinde uzun uzun ihtilaflari toplayip toplayip elemislerdir : sonuçsuz. örnegin : himar ayeti (Kuran 24:31), kapatilmasi gereken ve açik kalmasi gereken tam olarak ne, ve himar ne ? Bu ihtilaf konusu olan pasajlarin yine unutulmus olan, suryani-arapça karisimindan olusuk bir ayinsel arap sivesiyle yazildigi savunulmustur. Ve bu tez üzerinden, biçimlendirmede ufak degisiklikler yaparak bu karanlik olan pasajlar çok açik ve anlamli ma'nalarla anlamlandirilabilmislerdir. Bu himar örnegindeki gibi, bu süryanice " belindeki örtkünün ön yirtmaçini kemer baglayarak örtmek " anlamina geldigi görülmektedir. Sevgiler.

tarihinde Levia tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...