Jump to content

Tanrı Tabanlı Etik ve Euthyphro İkilemi


Recommended Posts

Tanrı Tabanlı Etik ve Euthyphro İkilemi

Euthyphro ikilemi Sokrat'ın Euthyphro'a "Dindar biri dindar olduğu için mi tanrılar tarafından sevilir, yoksa tanrılar tarafından sevildiği için mi dindardır?" diye sorduğu Platon'un diyalogu Euthyphro'da bulunur.

Euthyphro ikilemi monoteistik dinlerin teolojisinde de -biraz daha değiştirilmiş bir biçimde- başlıca tartışma konularından biri olmuştur. "Ahlaken iyi olduğu için mi tanrı tarafından ahlaken iyi olan emredildi, yoksa Tanrı'nın emri olduğu için mi ahlaken iyi?" Kimileri bunun bir falso ikilem olduğunu iddia etse de, Platon'un özgün tartışmasından bu yana bu sorun felsefi teizmde tartışma öznesi olmaya devam ediyor.

İkilemi açılımı:

Eğer Tanrı'nın emri olduğu için iyi olduğunu önerirsek iyilik ve kötülüğün Tanrı’nın iradesine bağlı olduğunu söylemiş oluruz. İslam'da bu görüşü Eş’ariyye ve Selefiyye ile Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî usulcüleri savunuyor -ki bu da günümüzde kutsal komut teorisi diye adlandırılıyor. Buna karşın Cehmiyye ve Mutezile başta olmak üzere Şia, Kerrâmiye usülcülerine göre iyi şeyler haddi zatında iyidir. Matürudiyye ve Hanefi usulcülerinin çoğunluğu aynı görüşü paylaşıyor. “Tanrı öyle irade ettiği için X iyidir” diyenler moraliteyi Tanrı’nın iradesi olarak değerlendirmiş olur -ki bu da adalet ve zulüm, iyilik ve kötülük gibi kavramları orijinal değerlerini yitirmeleri demektir. Durum böyle olunca tanrı hakkında iyi veya adil gibi yorumlar yapmak da imkansızlaşıyor. Zira Tanrı’nın iyiliğinin hiçbir makul testi yok, çünkü o üstü kapalı bir şekilde Tanrı ne yaparsa yapsın olarak tanımlanmış olur. Dahası ilahi komutların keyfi olma riski var. Bu şartlar altında tanrı öyle istedi diye oğlunu kurban etmeye kalkan bir meczuba bu hareketinin “yanlış” olduğunu anlatmaya yarayan intersubjektif zeminden mahrum kalmış oluruz (ama bunu İbrahim peygamber yaparsa hikmetinden sual olunmaz der geçeriz :) )Dahası bu anlayışla farklı dinden olan hiçbir kişiye kendi dininin ne kadar şeker ve güzel bir din olduğunu anlatmaya çabalamak da çelişkili olur. Çünkü o şey haddi zatında iyi değil, kutsal onay sayesinde ‘iyi’dir.

Eğer objektivist görüşü tercih edersek; "X kötü olduğu için Tanrı kötü demiştir" demiş oluruz -ki bu da zaten şartların ve olayların Tanrı’nın isteğinden bağımsız, dışsal bir kriter kullanarak iyi veya kötü olduğunu söylemenin bir başka yolu. Bu görüş tabanında her şeyin yaratıcısı tanrı olsa bile final ölçüt Tanrı’nın yargısı değil. Şeyler otomatikman iyi veya kötü. Tanrı’nın emrinden bağımsız oldukları için ahlak ve adaletin gerekçelendirilmesi bu argümanla da karşılanamıyor.

Bazı teistler Euthyphro dilemma'nın iki boynuzundan kurtulmak için diyor ki: "Tanrı moral düzene ne uyar ne de onu icat eder. Aksine Onun gerçek doğası, değer standardıdır. Tanrı neyin iyi olduğunun standardı için kendi karakterinden başka hiçbir şeye yönelmez ve böylece bize neyin iyi olduğunu ifşa eder. Yani Tanrı doğası gereği iyidir ve o bize doğayı ortaya koymaktadır."

Bu da hem subjektif, hem objektif argümanın doğru olduğunu söylemek anlamına geliyor.

Formule edersek;

Eğer X Tanrı'nın doğasında bulunuyorsa, o zaman X iyidir.

Eğer X iyi ise, o zaman X Tanrı'nın doğasında bulunmalıdır.

Bu durumda Tanrı'nın moral doğasının tekdüze bir formatta olabileceği iddiasının haklı çıkarılması gerekiyor.

(1) Tanrı, moral mükemmeliyetin paradigmasıdır.

(2) Tanrı aşk dolu, nazik ve adildir.

(3) Aşk dolu, nazik ve adil olmak ahlaki paradigmalardır.

S: Neden Tanrı doğrudur?

C: Çünkü doğru olmak Tanrı'nın zorunlu bir özelliğidir.

S: Neden doğru olmak Tanrı'nın zorunlu bir özelliğidir?

C: Çünkü o Tanrı'dır.

Bu durumu şematize edersek;

BTKgFCaCIAEq9C3.jpg

"Tanrı ahlakı sağlar, ahlak Tanrı'dan gelir." Oysa bu döngüsel muhakeme hiçbir şeyi çözmez. Eğer "Tanrı türetir ahlakı + ahlak gelir Tanrı'dan" diye bir etik formüle edersek o zaman Tanrı'nın ahlakı nereden geliyor? Örneğin tecavüzün kötü bir şey olduğunu ve yardımlaşmanın iyi bir şey olduğunu nasıl keşfetti?

Diğer bir husus: hangi tanrı sorusudur. Eğer bir kimse mutlak ahlaki varlığın Allah olduğunu saptayacak gerekçeye sahipse neden kendi ahlaki değerlendirmelerini kendi yapamasın?

Sonuç olarak ahlakı tanrıyla gerekçelendirmeye çalışmak boşa kürek çekmektir.

tarihinde Tasvir-i Efkar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Soru:

''Ahlaken iyi olduğu için mi Tanrı tarafından ahlaken iyi olan emredildi, yoksa Tanrı'nın emri olduğu için mi ahlaken iyi''

Cevap:

''Ahlaken iyi oldugu için Tanrı tarafından ahlaken iyi olan emredildi ve Tanrı nın emrı oldugu için ahlaken iyi''

Bu soruda kı sinsilik insanın iki cevaptan birini seçmek zorunda olması gerektıgınden kaynaklanıyor...

Oysa herbır cevap kendı içinde çelişki barındırıyor...

Ben de aşagıda kı sorunun cevabını beklıyorum

5 kere 5 kac eder?

A-10

B-15

Buyurun cevaplayın......

Bu iki secenekten sadece bırını secmenız gerekır...

(Eger bu tuzaga düşmeyip A + B yanı 10 + 15 dersenız cevabı vermış olursunuz :D )

tarihinde Tabipp tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Dongusel mantik yani totoloji hatasina baska bir ornekte sudur ' insani tanri yaratmamistir.insan o halde nasil yaratilmistir? Yani sanki mutlaka yaratilmak zorundaymis gibi

Yok varlıgın temellendırılmesı olayı bu...

Bizi madde yarattı , yanı varlıgımızın kaynagı maddedır, madde sebepsizdir, varlıgı kendındendır demekle, Yaratıcının, varlıgın kaynagı olması, sebepsiz olması ve varlıgının kendınden olması arasında fark yoktur...

Yaratıcının yaratıcısını soran ateisti ben ikinci lig olarak görüyorum...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Soru:

''Ahlaken iyi olduğu için mi Tanrı tarafından ahlaken iyi olan emredildi, yoksa Tanrı'nın emri olduğu için mi ahlaken iyi''

Cevap:

''Ahlaken iyi oldugu için Tanrı tarafından ahlaken iyi olan emredildi ve Tanrı nın emrı oldugu için ahlaken iyi''

Bu soruda kı sinsilik insanın iki cevaptan birini seçmek zorunda olması gerektıgınden kaynaklanıyor...

Oysa herbır cevap kendı içinde çelişki barındırıyor...

Ben de aşagıda kı sorunun cevabını beklıyorum

5 kere 5 kac eder?

A-10

B-15

Buyurun cevaplayın......

Bu iki secenekten sadece bırını secmenız gerekır...

(Eger bu tuzaga düşmeyip A + B yanı 10 + 15 dersenız cevabı vermış olursunuz :D )

Bu iddianın boş bir totoloji olduğunu yukarıda anlattım.

Verdiğin örneğe gelirsek, diyebileceğim bunun bir falso analoji olduğudur. İkilemlerin çözümü iki seçeneği birden seçmektir diye bir kural yok. Ayrıca bu verdiğin işlem herhangi bir ikilem, ya da paradoks içermiyor ki.

tarihinde Tasvir-i Efkar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Tavuk mu yumurtadan cıkar yoksa yumurta mı tavuktan

A-Tavuk yumurtadan

B-Yumurta tavuktan

( ıkı secenekten birini seçmek zorundasınız buyrun cevaplayın :D )

Ben horozun tarafında olurdum. :D

Doğa tarihi süresince önce yumurta mı oluştu yoksa tavuk mu? Bunun kronolojisi şimdilik kesin olarak belirlenemez. Ama kümeste yaşayan spesifik bir tavuktan bahsediliyorsa o mutlaka spesifik bir yumurtadan doğmuştur. Eğer yuvadaki spesifik bir yumurta söz konusuyla o da kesinlikle spesifik bir tavuktan gelmiştir. ANCAK bu örnek tanrı gibi tanımsız şeylere uyarlanamaz. Zira tavuk-yumurta ikilemi hakkında şöyle bir çözüm önerebiliriz:

Tavuk 1'den yumurta 1 doğar, ancak yumurta 1'den tavuk 1 değil tavuk 2 doğar. Aynı mantığı tanrı için de kullanabilir miyiz? Yani "Tanrı ahlakı, ahlak tanrıyı doğurur" şeklindeki totoloji gerekçelendirilmiş olabilir mi? :huh:

Ayrıca her yumurtadan tavuk ortaya çıkmaz. Ve sınıflandırma açısından yumurtadan çıkana tavuk değil civciv denir.

tarihinde Tasvir-i Efkar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sorunun cevabının seceneklerden herhangı bırınde gizli olmadııgını görüyoruz di mi...(tavuk yumurta sorusunun)

Yukarıda açıklamıştım zaten ama biraz daha açarsak;

Burada asıl sorun tavuk mu önce gelir yumurta mı sorunsalıdır.

Yaratılışa inanıyorsan tavuk yumurtadan önce gelir. Monoteistik ilahiyata göre Tanrı tüm hayvanları bir günde yarattı, tüm yumurtaları değil.

Ama tavuk ve yumurtayı yalnızca kuramsal şeyler olarak düşünüyorsan hangisinin önce geldiği sorusu kısır döngüye dönüşecektir.

Fakat tavuk ve yumurta iki somut nesnedir. Bu yüzden belirli bir yumurtadan belirli bir tavuk, belirli bir tavuktan da belirli bir yumurta çıkar. Yani yukarıda formüle edildiği gibi tavuk x'den yumurta x çıkar, ama yumurta x'den tavuk x değil, tavuk y çıkar (ve tabi ki horoz çıkma ihtimali de var, ya da tavuğun kısır olma ihtimali).

Bilimsel olarak değişik görüşler var ancak en yaygın olan görüş biolojik tarihte yumurtanın tavuktan önce geldiğidir. Aşağıdaki videoda bu konu ele alınıyor:

Gel gelelim esas konuya;

Biz Tanrı'nın bize bahşettiği muhakeme ve sezgi yetisi ile neyin iyi ve neyin kötü olduğunu bilebiliyorsak, örneğin, cinayetin kötü olduğu sonucunu çıkarabiliyor olsak da buna rağmen soru işaretleri kaybolmuyor. Cinayetin kötü olmasının altında yatan birincil sebep nedir? Tanrı cinayet kötüdür diye emrettiği için mi, yoksa cinayet (bu olanağı Tanrı icat etmiş olsa bile) haddi zatında mı kötüdür? Cinayetin kirli bir iş olmasının asli nedeni ne? Yine aynı ikileme geldik. :)

Dahası dindarlar bile Kuran'daki ve hadislerdeki Muhammed'in evlilikleri, kölelik ve cariyelik gibi konularda görüş ayrılıklarına düşüyorlar. Mesela Aişe hadislerini kabul eden dindarlar da var etmeyenler de var. Ya da sübyan evliliğini onaylayan dindarlar olmasına karşın bu tür evlilikleri iğrenç bulan dindarlar da var. Öyleyse ahlakın Tanrı dışında bir gerekçesi olması lazım. Ama hangi gerekçe olursa olsun bunlar insanmerkezcil ve subjektif değerler olarak kalacaktır. Çünkü ahlakın mutlak bir temeli yok. Ancak bu ahlaki normların gereksizliği ve orman kanunlarını uygulayabileceğimiz anlamına gelmiyor. Ahlak kaynağını toplumdan ve insan doğasından ve onun davranışlarından alır. Ateistler de sosyal şartlardan ve insani güdülerden izole edilmiş varlıklar olmadıkları için doğal olarak normatif ahlaki çatı oluşturacaklardır.

tarihinde Tasvir-i Efkar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

ahlaki olarak iyi olan doğru olan nedir...

şudur...

peki neden öyledir yani şu şey niçin doğrudur ve iyidir...

bu konu basit gibi görünse de üzerinde bütün düşünürler kafa yormuştur ve bir şeyler söylemiştir...

naçizane ünsüz bir düşünür olarak ben de öyle tabi kine...

imdi lafı uzatmadan diyeyim ki iyi ve doğru olan demek biz insanlar açısından faydalı olan demektir...

bu sonuca ulaştım ben maalesef..

daha güzel afili bir sonuca ulaşanı bulursam hemen bırakmayada hazırım...

insana ve insanlığa faydalı olan her davranış görüş eşya bizler tarafında iyi güzel doğru olarak görülmekte...

zararlı olanlarda kötü yanlış iğrenç çirkin vs olarak görülmekte...

buraya kadar dedilerimizde sorun yok ise bu bakış açısından konuya bakalım...

iyi olan şey tanrı istediği için mi iyidir yoksa tanrı o şey zaten iyi bir şey olduğu için mi onu ister bizden...

bize faydalı olan şeyler bellidir demi...

bunu birisi bizden istese de faydalıdır istemese de...

tanrı bizim faydamızı istiyorsa bunu dert ediyorsa-tüm kalbimizle böyle olmasını umuyoruz- bizden istediklerleri bize faydalı şeylerdir...

eğer böyle bir derdi yoksa bizden istedikleri bize faydalı olmayabilir...

bu durumda onun bizden istedikleri bize faydalı olsa da olmasa da yapmalı mıyız gibi bir sorunla karşılaşıyoruz...

ya ben buraya gelmiyecektim de klavye getirdi ...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...

Bu noktada islam tarihinde iki ana felsefe gelistirilmistir. Matüridilere göre, Tanri insanlar için iyi olani emreder. Es'arilece ise Tanri'nin emrettigi için bir sey iyi veya kötü olur. Ontolojik olarak, Kuranda " Tanri sizin için kolaylik diler zorluk dilemez " ayeti, usulcülerce " zorluk verirse bir durumun hükmü degisir " genel hüküme varmak için kullanilmaktadir. Yine " Tanri kimseye tasimayayacagi yük vermez " ayetide bu noktdada kullanilmistir... Islam ahlakinda çok yüzeysel bir biçimde " serbest ", " beklenilen ", " zorunlu " ve " yasak " olmak üzere dört ahlaki deger vardir. Usulcülerce, avantaj ve zararina göre, zorluluk derecesinin belirlenmesiyle bu ahlaki degerler arasinda geçisler uyarlanir : buna içtihad derler, ve verilen geçis gerekçesine fetva derler. Buna örnekler arasinda Muhammed'in erkeklere ipek elbiseyi yasaklamasina ragmen kasintisi olan iki erkege bunu serbest birakmasi, yine erkeklere altin takilari yasaklamasina ragmen, burnunu çatisma esnasinda kaybeden bir kimseye altin protez yaptirmasi örnekleri, yine domuzun aclik durumunda serbest, zekat ve hac'in fakirler için zorunlu olmamasi, orucun hasta ve adetli, hamile bayanlara zorunlu olmamasi, hastanin namazi oturarak kilmasi verilen örnekler arasinda sayilabilinir. Sevgi ve saygilar.

tarihinde Levia tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...