Jump to content

Kur'an'da Komik Ayetler


Recommended Posts

Yanlış biliyorsun. İslam'da evlenmiş olmak için kızın adet görmüş olması şartı aranmaz.

Talak 4: Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah'a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.

Boşanma ayetidir.

Buradan da görüldüğü üzere adetten kesilmiş olanlarla, "henüz adet görmemiş olanları " ayrı tutuyor, hamile olarak adetten kesilmiş olanları da ayrı tutuyor. Ayrıca "henüz adet görmemiş olanlar," burada aslında Arapça kelime itibariyle "hiç adet görmemiş" denmesi gerekiyor ama bizim mealcilerimiz böyle yazmak istemiyorlar.

.

Nisa sur.6: Yetimleri, nikâh çağına gelmelerine kadar gözetleyip deneyin. O zaman onlarda içinize sinecek bir olgunluk ve erginlik görürseniz, mallarını onlara geri verin. Büyüyecekler diye bu malları tez elden saçıp savurarak yemeyin. Zengin olan, iffetli davransın. Fakir olan ise örfün gerekli kıldığı oranda yesin. Mallarını kendilerine teslim ettiğiniz zaman yanlarında tanıklar bulundurun. Hesap sorucu olarak Allah yeter. Kuranda nikah çağı diye bir kavram vardır ve bakın Allah ne diyor; Nikah çağına gelene kadar bekleyin ve ondan sonra içinize sinecek bir olgunluk ve erginlik görürseniz yani nikah çağı geldikten sonra mallarını onlara verin. Sişzin bahsettiğiniz ayet ise hiç adet görmemiş olanlardan bahsediyor nitekim o zamanda günümüzdede çeşitli hormonal bozukluklar nedeni ile hiç adet görmemiş olan kadınlar bulunmaktadır. Kuran bu alana vurgu yapmaktadır.

tarihinde csoeep tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 124
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Nisa sur.6: Yetimleri, nikâh çağına gelmelerine kadar gözetleyip deneyin. O zaman onlarda içinize sinecek bir olgunluk ve erginlik görürseniz, mallarını onlara geri verin. Büyüyecekler diye bu malları tez elden saçıp savurarak yemeyin. Zengin olan, iffetli davransın. Fakir olan ise örfün gerekli kıldığı oranda yesin. Mallarını kendilerine teslim ettiğiniz zaman yanlarında tanıklar bulundurun. Hesap sorucu olarak Allah yeter. Kuranda nikah çağı diye bir kavram vardır ve bakın Allah ne diyor; Nikah çağına gelene kadar bekleyin ve ondan sonra içinize sinecek bir olgunluk ve erginlik görürseniz yani nikah çağı geldikten sonra mallarını onlara verin. Sişzin bahsettiğiniz ayet ise hiç adet görmemiş olanlardan bahsediyor nitekim o zamanda günümüzdede çeşitli hormonal bozukluklar nedeni ile hiç adet görmemiş olan kadınlar bulunmaktadır. Kuran bu alana vurgu yapmaktadır.

Kusura bakma da hiç de öyle bir şey yazmıyor. O İngilizce çeviren arkadaş sadece hastalıktan dolayı falan diye eklemiş ama Arapça'sında öyle yazmıyor. Arapça'sında hiç adet görmemiş olanlar yazar. Buna genç kızlar da girer. Yani adet görmemiş kızlarla da evlenilir. Eğer senin dediğin gibi olsaydı, oraya bir hastalıktan dolayı hiç adet görmemiş diye eklerdi zaten. Kafa karışıklığı olmasın diye. Bu yazılmadığına göre demek ki adet görmemiş her türlü kızla evlenilebilir, boşanılabildiğine göre.

Kuran Arapça inmiştir ve Araplar'ın ana dilindedir. Adamlar adet görmemiş kızlarla evleniyorlar. İslam Fıkıh'ında zaten hiç adet görmemiş genç kızlarla evlilik caizdir. Bunu Hz. Muhammed'in Aişe ile olan evliliği gibi daha nice şeyler ortaya koyar. Yok, o hadisler yalan, yok bu hadisler şöyle deyip duralım akşama kadar.

Nisa sur.6: Yetimleri, nikâh çağına gelmelerine kadar gözetleyip deneyin. O zaman onlarda içinize sinecek bir olgunluk ve erginlik görürseniz, mallarını onlara geri verin.

Öncelikle burada yetimlerden bahsediyor. Burada ne yazmış, evlilik çağına erişene kadar onları deneyin, onlarda bir olgunluk görürseniz mallarını onlara verin. Şimdi bunların hepsi üstü kapalı ifadeler, ayrıca burada nasıl evleneceklerinden çok, mallarını onlara vermekten bahsediyor. Ayrıca nasıl deneyeceksin bir kızı? Ben şunu bir deneyeyim evlilik çağına geldi mi acaba diye? Bütün bu ifadeler üstü kapalı. Adam der, kızın göğüsleri çıktı, evlilik çağı geldi, kızda olgunluk gördüm işte. Özellikle adet (hayz) görmesi gerektiği söylenmemiş bile.

Benim verdiğim ayet ise doğrudan evli kadınlardan/kızlardan boşanmayla ilgilidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nisa sur.6: Yetimleri, nikâh çağına gelmelerine kadar gözetleyip deneyin. O zaman onlarda içinize sinecek bir olgunluk ve erginlik görürseniz, mallarını onlara geri verin. Büyüyecekler diye bu malları tez elden saçıp savurarak yemeyin. Zengin olan, iffetli davransın. Fakir olan ise örfün gerekli kıldığı oranda yesin. Mallarını kendilerine teslim ettiğiniz zaman yanlarında tanıklar bulundurun. Hesap sorucu olarak Allah yeter. Kuranda nikah çağı diye bir kavram vardır ve bakın Allah ne diyor; Nikah çağına gelene kadar bekleyin ve ondan sonra içinize sinecek bir olgunluk ve erginlik görürseniz yani nikah çağı geldikten sonra mallarını onlara verin. Sişzin bahsettiğiniz ayet ise hiç adet görmemiş olanlardan bahsediyor nitekim o zamanda günümüzdede çeşitli hormonal bozukluklar nedeni ile hiç adet görmemiş olan kadınlar bulunmaktadır. Kuran bu alana vurgu yapmaktadır.

http://www.kuranikerim.com/telmalili/nisa.htm

6- yetimleri de deneyiniz, tecrübe ile tâlim ve terbiye ediniz, güzel idare etmeye alıştırınız nihâyet evlenme çağına geldikleri, yani baliğ oldukları vakit kendilerinden rüşd hisseder, akıllarının ve dini terbiyelerinin tamam olduğunu ve kendilerini güzel şekilde idare edebileceklerini yakından anlarsanız derhal mallarını kendilerine teslim ediniz. Şu halde erginlik zamanında rüşdünü ortaya koymazsa biraz beklenecek demek olur. Fakat bu durum devam ederse ne olacak? Bunda âlimler ihtilaf etmişlerdir. İmam-ı Âzam, yirmi beş yaşına kadar beklenir. O zaman mutlaka malı teslim edilir. Çünkü yirmi beş yaşı bir insanın dede olması mümkün olan bir yaştır demiş ve ondan sonra tasarruftan alıkoymayı kabul etmemiştir. Ve bu malları büyüyecekler de elimizden alacaklar diye bol bol harcayıp israf ederek yemeyiniz. Zengin olan veli veya vasi tamamen sakınsın, kendi malıyla kanaat etsin. Fakir olan veli veya vasi de meşru şekilde çalışma ve hizmetinin ücreti ve zorunlu ihtiyacı kadar yesin. Bu meşru miktar "Birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin" (Bakara, 2/188), "Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler..." (Nisâ, 4/10), "... ve yetimlere adaletli davranmanız..." (Nisâ, 4/127) âyetleri ile belli olur. O yetimlerin mallarını kendilerine teslim ettiğiniz zaman da onlara karşı şahid tutunuz, şahid huzurunda veriniz. Allah da bütün hesaplarınızı görmeye yeter. Onun emirlerine, yasaklarına dikkat ederseniz başka muhasibin (hesap görücünün) sorumluluğundan korkmaya gerek kalmaz. Fakat Allah'ın emirlerine aykırı hareket ederseniz, başka hiçbir muhasip de sizi kurtaramaz. Rifâa vefat etmiş ve oğlu Sabit'i küçük olarak geride bırakmıştı. Velisi, "Gözetimim altında yeğenim (kardeşimin oğlu) var. Bunun malından bana ne kadar helal olur ve malını ne zaman teslim edeyim?" diye Resulullah'a (s.a.v.) sormuştu. Bu âyet de bunun üzerine inmiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayette yetimlere yönelik düzenleme getirilmiş kelimenin Türkçe tam karşılğı yetimdir .TDK'na göre yetim babası ölmüş olan, babasız anlamına gelmektedir. Görüldüğü üzere kelime herhangi bir cinsiyet belirtmemektedir. Ayetin inişine vesile olan olayın kahramanının erkek yahut kız olmasının önemi yoktur. Ayet açıkça YETİM'lerin hukukundan bahsetmektedir. Öyle ise nikah çağına gelme hususu erkek yetim yada kız yetim herkesi işaret etmektedir. Zİra Kuran her ne kadar öyle görünsede hukuksal manada kazuistik bir yapı ihtiva etmez öznel vakıalardan nesnel ve genel düzenlemeler yaparak insanlığa hitap eder.

tarihinde csoeep tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 7 months later...

Yav , hadi diyelim ki din var . Ancak bir dinin insanların hayatına bu kadar karışması normal mi sizce ? Afedersiniz ama yediğiniz yasak meyveden tut , kadınların adet dönemine kadar her bir halta burnunu sokuyor .

Mesela adam akıllı bir din olsa sizce nasıl olurdu ?

Bana göre iyilikleri teşvik eden , kötülüklerden uzak durulmasını emreden olabilirdi . Yalnız İslam da bu yetmiyor . İslam a inanacaksın , imanın şartlarına inanacaksın , peygamberi kabul edeceksin .

Efendim adam hristiyan ama milyonlarca insanın hayatını kurtarmış . Yoooook , olmaz . Ebediyen cehenneme .

Ötekisi müslüman . Hırsızlık , yolsuzluk yapmış . Haram yemiş , kul hakkına girmiş . Adam öldürmüş , üstünü kapatmış , kadın ticaretine bile girmiş şerefsiz . Aklına gelebilecek her türlü pisliği yapmış .

Şimdi bu müslüman ve hristiyan beraber cehenneme gidiyorlar . Orada acı çekerlerken aralarında bir konuşma geçiyor :

Hristiyan : Ulan o kadar iyilik yaptım , dünyada benden iyisi yoktu ama geldiğim şu yere bak .

Müslüman : Ha haa. Seni kafir . 2 kelime i şahadet getirseydin , tesbih sallasaydın ya . Sen burda ebediyen yanacaksın ama günün birinde ben cennete gideceğim .

İŞTE SİZE İSLAM IN ADALETİ

Hadi şimdi dağılın .

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...