Jump to content

Maide Suresi 33. Ayet


Recommended Posts

http://www.aydinlikg...silecek-mi.html

"Şu günlerde gelişen tartışmalara katkı babında bir makale kaleme almaya karar verdim. Birkaç gün boyunca, bu hususları ele alacağım. Kur’an’a göre hırsızın eli kesilecek mi?

Evet! Kesilecek. Hatta bu dinin önemli yaptırımlarından biridir. Hırsızın elini kesmeliyiz! Bu konuda en ufak bir endişe ve geri adıma mahal verilmemelidir. Bu anayasal bir yaptırıma dönüşmelidir.

Tüm bu izahlardan sonra; “gelelim hayati soruya..” Kur’an’a göre hırsız kimdir? Aç kaldığı için bankayı soyan adam mı? Yoksa bankayı açan adam mı?

Keseba: Biriktirmek

Gelin birlikte tahlil edelim;

Bu ayet, Maide Suresi’nde geçen bir ayettir. Kur’an’ın “son surelerinden biri olan”, Mekke devriminden sonra gelmiş olan, “sofra manasına gelen” Maide suresinde geçer. Yani tefeci-bezirgan sistemi yıkılmış, köleler hürleştirilmiş, sofra kurulmuştur. Ve surede, bu sofranın düzenini bozacak durumlar anlatılır.

Sure bir çok “yaptırımla başlar.” Eski düzenin hortlamaması adına yapılması gerekenleri anlatarak girizgah yapar. Hacc, Salat, Nikah, Mal bölüşümü, Avlanma, Savaş hukuku gibi bir çok konuda son sözler söylenir. Bu sure, Kur’an’ın “sonsöz“ bölümüdür.

Surenin 11. Ayetinde; “mücadele döneminde Müslümanlara uzanan mütecaviz ellerin, Allah tarafından çekildiği” ifadesi kullanılır. Allah, müşriklerin ellerini çekmiştir/kesmiştir. Nasıl olmuştur bu? “Ağır yenilgi yaşatarak olmuştur...”

Gelelim “bahis konusu ayete;”

İlgilileri için arapça telaffuzunu paylaşacağım;

Ves sâriku ves sârikatu faktaû (... bir nedenden ötürü kesin) eydiyehumâ (yedd/ellerini) cezâen bimâ kesebâ (mal toplayan/biriktiren) nekâlen minallâh(minallâhi) vallâhu azîzun hakîm(hakîmun).

Ayette geçen “i’ktau” ifadesi, bir nedenle ilişkili olarak kesmek şeklinde kullanılır. Başına “f” getirilir. Bir nedenle doğrudan ilişkilendirilir. Bu fiile neden olan işi, “cezanın nedenini ifade eden” bima takısından sonraki kelimede ararız. Bu kelime nedir? “keseba..” Türkçesi, biriktirmek demektir.

Kur’an’da kesb kelimesinin geçtiği, herkesin bildiği bir sure vardır; Tebbet suresi. Hatırlayalım;

“Kahrolsun Ebu leheb’in iktidarı kahrolsun! Malı malı kurtartı onu, ne de KESB ettiği (topladığı)...”

Tebbet Suresi’nde geçen kesb kavramı ile “hırsızın elini kesin” ayetinde geçen “kesb” kavramı aynıdır. Tebbet suresinde; “güç, mal, otorite”yi elinde TOPLAMA/KESB ifadesi vardır. Dolayısı ile bu sure icabı, Ebu Leheb’in eli kesilmelidir. Ebu Leheb’in aç bıraktığı, bu nedenle ekmek çalan adamın değil...

Son derece kinayeli

Ebuzer’in şu ünlü sözünü hatırlayınız;

Evinde yiyecek ekmeği bulunmadığı halde, kılıcını çekip; sokağa fırlamayan adamın aklına şaşarım!! (Hz.Ebuzer El Gıffari)

***

Bir diğer noktaya değinelim. Yukarıda “latin harfleri ile yazılmış metinde” gördüğünüz ve el olarak çevrilen “eyd sözcüğü, yed kavramının çoğuludur.” Lügatlerde yer kelimesine “el” manası katılmasının temel anlamı, bu kavramın “iktidar, zenginlik, güç, otorite” manalarına gelmesidir. Bu kavram son derece kinayelidir. Bir adamın elini kesmek; “vücudunda yer alan elini kesmek manasına gelmeyeceği gibi, bu kinayeli kavramın kullanımı hasebi ile, iktidarını, otoritesini, güç ve imkanlarını kesmek manasına gelir.

İktidar, güç, otorite

Şimdi dikkat! Arapçada çoğul üçten başlar. Bir insanda ikiden fazla el olmadığına göre, ne kesilecek? Cevabı basittir. İktidar, güç, otorite..

Dolayısı ile “kesb/mal toplama” durumu, metne adapte edilmiştir.

Şu halde, ayetten “organik bir el kesme çıkmaz. Çıksa dahi, bu el; bankayı soyan garibanın eli değil, bankerin elidir...”

Günümüze kadar gelen uygulamaların tesiri ile meseleye yaklaşmaktan ziyade, bu açıdan bakmanızı öneririm. Lakin, bu tahlil; işin özüdür.

tarihinde YalnizcaKuran tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Şimdi dikkat! Arapçada çoğul üçten başlar. Bir insanda ikiden fazla el olmadığına göre, ne kesilecek? Cevabı basittir. İktidar, güç, otorite..

Muslumanlardaki sebeklik kimsede yok. Kuran apacik bir kitaptir. (Neml, 1) Bitti, ustune birsey soylemeye gerek yok.

Allah Tarik yildiz der, bunlar, o Tarik baska Tarik der.

Allah, dunyayi dosdedim, yaydim vs der, bunlar ordan dunya duzdur anlami cikmaz der.

Zulkarneyn dunaynin kenarina gider, bunlar mecaz der.

Allah kendisine ve Muhammede artistlik yapana ceza verir, bunlarin birinde capraz el, ayak kesme, bu oyle degil, iktidar guc, otorite kesilecek anlar.

Bu kadar sacmalamak bir insan icin normal degil. Ya harbiden Allah'a inanin, soylediklerinin hicbirini akil suzgecinden gecirip, dusunmeyin, yada bugunun ahlak anlayisiyla uyumlu olmayan Islami kurallari farkedip, aklinizi kullanin. Ikisi bir arada olmuyor, sacmaliyorsunuz. Yani ordaki el, ayak kesme muhabbetini bu kadar carpitarak Allaha en buyuk hakareti kendisini musluman sanan insanlar yapiyor. Allah o kadar acizmide gucunu, otoritesini kesin demiyorda, elini, ayagini capraz kesin diyor.

tarihinde skander tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Muslumanlardaki sebeklik kimsede yok. Kuran apacik bir kitaptir. (Neml, 1) Bitti, ustune birsey soylemeye gerek yok.

Allah Tarik yildiz der, bunlar, o Tarik baska Tarik der.

Allah, dunyayi dosdedim, yaydim vs der, bunlar ordan duz anlami cikmaz der.

Zulkarneyn dunaynin kenarina gider, bunlar mecaz der.

Allah kendisine ve Muhammede artistlik yapana ceza verir, bunlarin birinde capraz el, ayak kesme, bu oyle degil, iktidar guc, otorite kesilecek anlar.

Bu kadar sacmalamak bir insan icin normal degil. Ya harbiden Allah'a inanin, soylediklerinin hicbirini akil suzgecinden gecirip, dusunmeyin, yada bugunun ahlak anlayisiyla uyumlu olmayan Islami kurallari farkedip, aklinizi kullanin. Ikisi bir arada olmuyor, sacmaliyorsunuz. Yani ordaki el, ayak kesme muhabbetini bu kadar carpitarak Allaha en buyuk hakareti kendisini musluman sanan insanlar yapiyor. Allah o kadar acizmide gucunu, otoritesini kesin demiyorda, elini, ayagini capraz kesin diyor.

maide 33.ayet gayet açık ve caydırıcı bir ceza.. tabii bu cezanın tatbik edilme sahasını kavrayabilmek için "Allah ve Resulü ile savaşmak yahut bozgunculuk çıkarmak" kavramlarının Kur'anda ki karşılıklarını iyi analiz etmek gerekir. bugünki mezhepsel fıkhi bilgilerle bu ayeti okuyamazsınız, okusanızda anlayamazsınız.

ayrıca, paylaştığım makale maide33. ayete yönelik değildi. genelde ne zaman ki böyle ayetler cımbızlanır ve ortama sunulursa hemen ardından "hırsızların elini kesin" ayeti de sıcağı sıcağına ortama servis edilir.. işte benimkisi bir çeşit ön tedbir :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben de böyle zırvaları çok duydum maalesef. Kesin diyor ama aslında nefsini kesin öldürün diyor falan.

Bu Araplar rahat rahat Kuran'ı yaşıyorlar. Kesin diyorlar kesiyorlar, öldürün diyorlar öldürüyorlar. Bu kadar yani. Bunu uzatmanın bir anlamı yok. Ha toptan bir reform yapıp bu kan, gözyaşı, tecavüzler ortadan kalkacaksa ne güzel ama yine de bu ifadeler Kuran'ın içinde olduktan sonra kes diyen kesecektir daha sonra.

Son dönemlerde bu Yalnızca Kuran diyen protestan müslümanlara da sık rastlar olduk. Nedense bu inanırlar genelde medeniyet görmüş, insana saygılı ve laik devletlerin çatısı altında yetişmiş insanlardan çıkıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben de böyle zırvaları çok duydum maalesef. Kesin diyor ama aslında nefsini kesin öldürün diyor falan.

Bu Araplar rahat rahat Kuran'ı yaşıyorlar. Kesin diyorlar kesiyorlar, öldürün diyorlar öldürüyorlar. Bu kadar yani. Bunu uzatmanın bir anlamı yok. Ha toptan bir reform yapıp bu kan, gözyaşı, tecavüzler ortadan kalkacaksa ne güzel ama yine de bu ifadeler Kuran'ın içinde olduktan sonra kes diyen kesecektir daha sonra.

Son dönemlerde bu Yalnızca Kuran diyen protestan müslümanlara da sık rastlar olduk. Nedense bu inanırlar genelde medeniyet görmüş, insana saygılı ve laik devletlerin çatısı altında yetişmiş insanlardan çıkıyor.

Bunun protestanlık yahut katoliklikle ilgilisi yok.. İslamın reforma değil, öze dönüşe ihtiyacı var

Rivayet kültürü maalesef ki Kur'anın mesajını toplumda öyle bir gölgelemiş ki konuya vakıf olmayan kişiler gelen bilgilerin hangilerinin Kur'andan hangilerinin rivayetlerden geldiğini ilk etapta ayırt edemiyor. Ve bu bilgi yetersizliği yüzündende toptancı bir zihniyet ile ya herşeyi kabul ediyor ya da herşeyi reddediyor.. Asıl sıkıntımız "saf/objektif bilgiye" ulaşamamak

Link to post
Sitelerde Paylaş

Son dönemlerde bu Yalnızca Kuran diyen protestan müslümanlara da sık rastlar olduk. Nedense bu inanırlar genelde medeniyet görmüş, insana saygılı ve laik devletlerin çatısı altında yetişmiş insanlardan çıkıyor.

Bu insanların anadillerinin arapça olmaması da tesadüf değil elbette.

Yoksa Suudi Arabistan kıtır kıtır kesmektedir mesela.

Link to post
Sitelerde Paylaş

ayrıca, paylaştığım makale maide33. ayete yönelik değildi. genelde ne zaman ki böyle ayetler cımbızlanır ve ortama sunulursa hemen ardından "hırsızların elini kesin" ayeti de sıcağı sıcağına ortama servis edilir.. işte benimkisi bir çeşit ön tedbir :)

Yahu gecin bunlari. Samimi olun. Acilan konunun basligi maide 33. Sende bu konuya yaziyorsun. Herifin biri sacmalamis, muhtemelen sende dogruduzgun okumadan buraya yazisini kopyalamissin. Yukarida kopyaladigin yazi tamamen maide 33'te el kol kesin yazmiyor argumanini desteklemek icin uretilmis bir sacmalik.

tarihinde skander tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu insanların anadillerinin arapça olmaması da tesadüf değil elbette.

TRde muslumanlarin cogu kendi kafasina gore yarattiklari bir dine inaniyor. Bunada islam diyorlar. Bi tartisma ciktigindada gercek islam bu degil muhabbetine bagliyorlar, cunku adamin kafasindaki islam ile gercekte yasanan islam arasinda cok buyuk fark var. Daha gecen gun bir arkadasa senin musluman olarak, ISIDe katilman lazim dedim, bana ne sacmaliyorsun, onlar musluman degil muhabbeti cekti. Guler misin, aglar misin? Maide 33'e gore ISID'in siileri dograma, kesme hakki vardir dedim, Maide 33'ten bu anlam cikmaz, o senin yorumun diyorlar. Zaten bi bizim millet Kurani dogru anliyor, geri kalan 1.5 milyarlik islam alemi yanlis anliyor. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunun protestanlık yahut katoliklikle ilgilisi yok.. İslamın reforma değil, öze dönüşe ihtiyacı var

Rivayet kültürü maalesef ki Kur'anın mesajını toplumda öyle bir gölgelemiş ki konuya vakıf olmayan kişiler gelen bilgilerin hangilerinin Kur'andan hangilerinin rivayetlerden geldiğini ilk etapta ayırt edemiyor. Ve bu bilgi yetersizliği yüzündende toptancı bir zihniyet ile ya herşeyi kabul ediyor ya da herşeyi reddediyor.. Asıl sıkıntımız "saf/objektif bilgiye" ulaşamamak

Hristiyanlık hakkında pek bilginiz yok galiba. Protestan derken hristiyan protestanı demedim. Müslüman protestan dedim. Yani islamdaki mevcut durumu protesto eden anlamında.

Hristiyanlıktaki protestanlık, mevcut katolik kilisenin yaptığı uygulamaları protesto edenlerdi, mezhep olarak ayrıştılar. Siz de İslam dünyasını protesto ediyorsunuz işte. (Kilise cennetin anahtarını satıyordu, iatediğini afaroz ediyordu.)

Arapça'ya hakim olamadan, o kültürde yetişmeden, özgürce düşünebildiğiniz, namaz kılmazsanız oruç tutmazsanız ceza almadığınız bir ülkede yaşarken protesto ediyorsunuz. Yani kısacası uzaktan ahkam kesmek kolay. Keşke söylediğim şartlarda zulm ve baskı altında yetişen bireyler de sizin gibi düşünebilse. Mesela Avrupa'da protestanlık, baskı altındaki hristiyanların uyanışıydı. Çünkü İncil ilk defa Latince'den Almanca'ya çevrilmişti.

Halbuki Arap dünyasında bunun olması çok zor, zira Kuran Arapça.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yahu gecin bunlari. Samimi olun. Acilan konunun basligi maide 33. Sende bu konuya yaziyorsun. Herifin biri sacmalamis, muhtemelen sende dogruduzgun okumadan buraya yazisini kopyalamissin. Yukarida kopyaladigin yazi tamamen maide 33'te el kol kesin yazmiyor argumanini desteklemek icin uretilmis bir sacmalik.

bu kadar ön yargılı olmamalısın :)

zira maide33 gibi ayetleri ilk kez tartışmıyoruz. konunun evrileceği yer bellidir :)

Hristiyanlık hakkında pek bilginiz yok galiba. Protestan derken hristiyan protestanı demedim. Müslüman protestan dedim. Yani islamdaki mevcut durumu protesto eden anlamında.

Hristiyanlıktaki protestanlık, mevcut katolik kilisenin yaptığı uygulamaları protesto edenlerdi, mezhep olarak ayrıştılar. Siz de İslam dünyasını protesto ediyorsunuz işte. (Kilise cennetin anahtarını satıyordu, iatediğini afaroz ediyordu.)

Arapça'ya hakim olamadan, o kültürde yetişmeden, özgürce düşünebildiğiniz, namaz kılmazsanız oruç tutmazsanız ceza almadığınız bir ülkede yaşarken protesto ediyorsunuz. Yani kısacası uzaktan ahkam kesmek kolay. Keşke söylediğim şartlarda zulm ve baskı altında yetişen bireyler de sizin gibi düşünebilse. Mesela Avrupa'da protestanlık, baskı altındaki hristiyanların uyanışıydı. Çünkü İncil ilk defa Latince'den Almanca'ya çevrilmişti.

Halbuki Arap dünyasında bunun olması çok zor, zira Kuran Arapça.

İnançta nasıl objektif olunabilir ki? İnanç zaten subjektif bir kavramdır. Siz bakmayın ortada dinler olduğuna ve herkesi kendi yoluna sokmak istediğinr, herkes dinin kendisini değil, kendi inancını yaşıyor.

Kur'an mesajını algılayabilmek için fasih arapçayı anadil gibi anlayabilmek şart değildir. Eğer bir kitap devasa bir iddia olarak "bu kitap tüm insanlığa bir öğüttür" diye ayetler barındırıyorsa bu ifade o kitabın her dile çevirisinin yapılabileceği anlamına gelir. Bilindiği üzere bir kişiye öğüt ancak anladığı lisan ile verilir..

Burada asıl dikkat edilmesi gereken şey ayetlerin metinsel ifadelerinden ziyade o ayetleri çeviren kişinin ön kabullerinin neler olduğunu iyi tahlil edebilmektir. Mezhepçi zihniyet ile Kur'an tercümesi yazan bir kişinin yaptığı şey Kur'an tercümesi yazmaktan ziyade rivayetlerle manaên tahrif edilmiş ayetlerin türkçeye "tahrif edilmiş halleriyle" çevirisini yapmaktır.

Kur'anın istediği insan profili uyuşuk, koyun gibi önüne geleni kabul eden, sorgulamayan bir protatif değil aksine her an sorgulayan "doğru" bilgiyi arayan dinamik yapıda bir zihinsel performans ortaya sürecek insan protatifleri ile toplumu şekillendirebilecek bireylerin çoğunluk olmasıdır. "Tevhid" kavramı bu dinamik süreğen yapıyı inşaa edebilmek için Kur'anda olmazsa olmaz bir şart olarak müslümanlara sunulmuştur.

Gerçi bu konuda ne söylesem boş, sizlere Kur'an- tevhid- şirk gibi kavramlardan bahsedince aklınıza gelen şey mezhep imajları olduğu için ve o imajları da "asıl İslam bu" diye tanımladığınız için bu söylediklerim hikayeden öteye geçmeyecektir.

.

tarihinde YalnizcaKuran tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kur'an mesajını algılayabilmek için fasih arapçayı anadil gibi anlayabilmek şart değildir. Eğer bir kitap devasa bir iddia olarak "bu kitap tüm insanlığa bir öğüttür" diye ayetler barındırıyorsa bu ifade o kitabın her dile çevirisinin yapılabileceği anlamına gelir. Bilindiği üzere bir kişiye öğüt ancak anladığı lisan ile verilir..

Burada asıl dikkat edilmesi gereken şey ayetlerin metinsel ifadelerinden ziyade o ayetleri çeviren kişinin ön kabullerinin neler olduğunu iyi tahlil edebilmektir. Mezhepçi zihniyet ile Kur'an tercümesi yazan bir kişinin yaptığı şey Kur'an tercümesi yazmaktan ziyade rivayetlerle manaên tahrif edilmiş ayetlerin türkçeye "tahrif edilmiş halleriyle" çevirisini yapmaktır.

Gerçek meal hangisidir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kur'anın istediği insan profili uyuşuk, koyun gibi önüne geleni kabul eden, sorgulamayan bir protatif değil aksine her an sorgulayan "doğru" bilgiyi arayan dinamik yapıda bir zihinsel performans ortaya sürecek insan protatifleri ile toplumu şekillendirebilecek bireylerin çoğunluk olmasıdır. "Tevhid" kavramı bu dinamik süreğen yapıyı inşaa edebilmek için Kur'anda olmazsa olmaz bir şart olarak müslümanlara sunulmuştur.

Gerçi bu konuda ne söylesem boş, sizlere Kur'an- tevhid- şirk gibi kavramlardan bahsedince aklınıza gelen şey mezhep imajları olduğu için ve o imajları da "asıl İslam bu" diye tanımladığınız için bu söylediklerim hikayeden öteye geçmeyecektir..

Sana bir kaç ayet vereyim de ne kadar desteksiz salaldığın ortaya çıksın:

Bakara/108. Yoksa daha önce Mûsâ’nın sorguya çekildiği gibi, siz de peygamberinizi sorguya çekmek mi istiyorsunuz? Her kim imanı küfre değişirse, o artık doğru yoldan sapmış olur.

Müddessir:

11 Beni, yarattığım kişiyle başbaşa bırak.

12,13 Ona bol mal ve gözü önünde duran oğullar verdim.

14 Kendisine alabildiğine imkânlar sağladım.

15 Sonra da o hırsla daha da artırmamı umar.3

16 Hayır, umduğu gibi olmayacak. Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı inatçıdır.

17 Ben onu dimdik bir yokuşa sardıracağım.

18 Çünkü o, düşündü taşındı, ölçtü biçti.

19 Geberesice nasıl da ölçtü biçti!

20 Yine geberesice, nasıl ölçtü biçti!

21 Sonra (Kur’an hakkında) derin derin düşündü.

22 Sonra yüzünü ekşitti, kaşlarını çattı.

23,24 Sonra arkasını döndü ve büyüklük taslayıp şöyle dedi: “Bu ancak nakledilegelen bir sihirdir.”

25 “Bu, ancak insan sözüdür.”

26 Ben onu “Sekar”a (cehenneme) sokacağım.

27 Sekar’ın ne olduğunu sen ne bileceksin?

28 Geride bir şey koymaz, bırakmaz.

29 Derileri kavurur.

Düşüneni, sorgulayanı kafir ilan edip cehenneme atmakla tehdit eden bir kitabın bir de sorgulamayı teşvik ettiğini iddia ediyorsun? Hangi mantıkla?

Eğer senin iddia ettiğin gibi olsa Müddessir suresindeki adam için Allah'ın "Aferin benim insanıma, bak ne güzel düşünüyor, sorguluyor, körü körüne inanmıyor, işte ben bunun gibi insanlar istiyorum." demesi lazımdı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gerçek meal hangisidir?

"gerçek meal" araştırarak ortaya çıkan ve çoğu zaman belirli ayetlerin çevirisini salt metinden çevirerek insanlara sunan mealdir. bu durum çoğu zaman parçalı olarak şekillenir, genelde edip yüksel abdulaziz bayındır ve yaşar nuri öztürk'ün mealleri objektife yakındır. bazen yaşar nuri öztrük'ün ya da abdulaziz bayındır'ın geleneğe doğru ayağı sürçebiliyor bu durumda diğer farklı mealler göz önüne alınarak mealcilerin ilgili bu ayeti meallendirirken hangi aşamada farklılaştığı bulunmalıdır. yani kısaca, uyanık olunmalı ve hap gibi emeksiz statik bir bilginin olmadığı kabul edilmelidir.

Sana bir kaç ayet vereyim de ne kadar desteksiz salaldığın ortaya çıksın:

Bakara/108. Yoksa daha önce Mûsâ’nın sorguya çekildiği gibi, siz de peygamberinizi sorguya çekmek mi istiyorsunuz? Her kim imanı küfre değişirse, o artık doğru yoldan sapmış olur.

Müddessir:

11 Beni, yarattığım kişiyle başbaşa bırak.

12,13 Ona bol mal ve gözü önünde duran oğullar verdim.

14 Kendisine alabildiğine imkânlar sağladım.

15 Sonra da o hırsla daha da artırmamı umar.3

16 Hayır, umduğu gibi olmayacak. Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı inatçıdır.

17 Ben onu dimdik bir yokuşa sardıracağım.

18 Çünkü o, düşündü taşındı, ölçtü biçti.

19 Geberesice nasıl da ölçtü biçti!

20 Yine geberesice, nasıl ölçtü biçti!

21 Sonra (Kur’an hakkında) derin derin düşündü.

22 Sonra yüzünü ekşitti, kaşlarını çattı.

23,24 Sonra arkasını döndü ve büyüklük taslayıp şöyle dedi: “Bu ancak nakledilegelen bir sihirdir.”

25 “Bu, ancak insan sözüdür.”

26 Ben onu “Sekar”a (cehenneme) sokacağım.

27 Sekar’ın ne olduğunu sen ne bileceksin?

28 Geride bir şey koymaz, bırakmaz.

29 Derileri kavurur.

Düşüneni, sorgulayanı kafir ilan edip cehenneme atmakla tehdit eden bir kitabın bir de sorgulamayı teşvik ettiğini iddia ediyorsun? Hangi mantıkla?

Eğer senin iddia ettiğin gibi olsa Müddessir suresindeki adam için Allah'ın "Aferin benim insanıma, bak ne güzel düşünüyor, sorguluyor, körü körüne inanmıyor, işte ben bunun gibi insanlar istiyorum." demesi lazımdı.

ayetlerde bahsedilen bu kişi muhtemel o ki müslüman olmadan önceki ve müslüman olduktan sonra ki toplumsal statüsünü, ekonomik ilişkilerini, finans kaynaklarını düşünerek, kendisine tebliğ edilen ayetler karşısında asıl fark etmesi gerektiği "Yaratıcı ve ahiret" olgularını dünyevi bir takım çiğ beklentiler uğruna reddetmesi yüzünden kınanmıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

ayetlerde bahsedilen bu kişi muhtemel o ki müslüman olmadan önceki ve müslüman olduktan sonra ki toplumsal statüsünü, ekonomik ilişkilerini, finans kaynaklarını düşünerek, kendisine tebliğ edilen ayetler karşısında asıl fark etmesi gerektiği "Yaratıcı ve ahiret" olgularını dünyevi bir takım çiğ beklentiler uğruna reddetmesi yüzünden kınanmıştır.

Ayetlerdeki sakatlığı görmezden gelmek için bahane üretmek zorundasın, çünkü ayetlerin hatasız olduğu belletilmiş sana. Bu önyargı ile nasıl sağlıklı düşünmeyi bekliyorsun? Ayetlerdeki adamı hangi veriye göre kötülüyorsun? Adam düşünmüş, taşınmış, ikna olmamış işte, ayetten anlaşılan bu, daha zorlamanın, muhtemelen adam şöyleymiş, böyleymiş demenin anlamı ne?

Ayrıca bu adam ne diye Muhammed'e inansın? Sırf Muhammed'e inanmadı diye insan mı yakılır?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu müddesir adı verilmiş bölüm insanlık adına bir yüz karasıdır. Kuranın tümü öyledir elbette ama bunu iyi bir örnek olarak ortaya koyabiliriz. Bu bölümde bir adam ne cinayet işlediği, ne hırsızlık yaptığı, ne tecavüz ettiği için değil... Bu kuran insan sözüdür dediği için tehdit ediliyor. Muhammed veya muhalif ekip, her neyse işte bu kuran denen şeyi ortaya her kim koyduysa, bunlar bu adamdan hırslarını alamayıp tekrar tekrar "geberesice" diyorlar.

Bu düşük, hasis, ahlaksız tavırla da adamı onaylıyorlar. Bu kuran insan sözüdür. İnsandan başkası hırsını alamayıp tekrar geberesice demez.

Ahlaksızca adam üzerinde baskı kurmaya çalışıyorlar. Tek başına doğan ve tek başına mezara girecek o adamı bana bırakın diye yazmakla bebeğin acizliği üzerinden gidip ölüm korkusu tetiklemeye ve psikolojik baskı yaratmaya çalışıyorlar. Bu aşağılık, ahlaksızca bir faşizmdir.

Niye, bu kuran insan sözüdür diyerek gerçeği mertçe, korkusuzca ifade ettiği için. Dürüst, ahlaklı, mert olduğu için ahlaksızlar, istismarcılar, düşük karakterli düzenbezlar tarafından tehdit ediliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Vahşet görüntüleri silinmiştir...

Bu tür resimler raporlanmalıdır, katılımcılardan beklentimiz budur.

VAHŞET resimler dedikleriniz - IŞİD - EL-KAİDE - TALİBAN vb gibilerin ---İSLAMCILARIN DOĞAL karşıladıkları şeyler ? onlar yaparlarken sorun yok - bizler resim paylaşınca mı sorun ?

NOT : ben paylaşmamıştım :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...