Jump to content

Muhammet Peygamber'den Mucize İsterlerse...


Recommended Posts

Bİldiğimiz gibi günümüzde Müslümanların pek çoğu Muhammed'İn ayı yarmak gibi, parmaklarından su çıkarmak gibi, kopan kolu yerine tekrar koymak gibi daha sayılamayacak pek çok mucize gösterdiğine inanırlar... Her ne kadar ilk dönem İslam kaynaklarında "Miraç" denilen olayının fiziksel bir hadise olmadığı öne sürülse de günümüz Müslümanlarının bir çoğu bu olayın da fiziksel bir mucize olduğuna inanırlar...

Peki gerçekte durum nedir?

Olağanüstü iddiaların olağanüstü kanıtlar gerektirdiği hesaba katılırsa elbette peygamber olduğunu iddia eden birisinden insanların mucize görmek istemesi doğaldır ve haklı bir istektir... Peki bu isteği Muhammed Peygamber nasıl karşılar? İsteyenlere mucize mi gösterir yoksa akıllıca sayılabilecek bir siyasetle bu mucizeleri gerçekleştiremiyor olmasına kılıf mı uydurur? Bakalım...

Taha-133 “İnanmayanlar, "Doğru söylediğine dair bize Rabbinden açık bir delil (bir mucize)

getirse ya!" dediler. Önceki kitaplarda olanların apaçık delili (olan Kur'an) onlara yetmedi mi?

İsra-59 “Bizi, mucizeler göstermekten alıkoyan, daha öncekilerin onları yalanlamış olmasından

başka bir şey değildir. Semûd kavmine o dişi deveyi açık bir mucize olarak verdik de onunla

kendilerine zulmettiler. Biz, mucizeleri yalnız korkutup sindirmek için göndeririz.

İsra Suresi 89 ve 93. Ayetler Arası “Muhakkak ki biz, bu Kur’an’da insanlara her türlü misali

çeşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu inkârcılıktan başkasını kabullenmediler. Onlar:

"Sen, dediler, bizim için yerden bir kaynak fışkırtmadıkça sana asla inanmayacağız. Veya senin bir

hurma bahçen ve üzüm bağın olmalı; öyle ki, içlerinden gürül gürül ırmaklar akıtmalısın. Yahut,

iddia ettiğin gibi, üzerimize gökten parçalar yağdırmalısın veya Allah’ı ve melekleri gözümüzün

önüne getirmelisin. Yahut da altından bir evin olmalı, ya da göğe çıkmalısın. Bize, okuyacağımız

bir kitap indirmediğin sürece (göğe) çıktığına da asla inanmayız." De ki: Rabbimi tenzih ederim.

Ben, sadece beşer bir elçiyim.

Yunus-20 "Ona (peygambere) Rabbinden bir mucize indirilse ya!" diyorlar. De ki: "Gayb ancak

Allah'ındır. Bekleyin, şüphesiz ben de sizinle birlikte bekleyenlerdenim!

En'am-35 “Eğer onların yüz çevirmeleri sana ağır geldiyse; bir delik açıp yerin dibine inerek,

yahut bir merdiven kurup göğe çıkarak onlara bir mucize getirmeye gücün yetiyorsa durma, yap!

Eğer Allah dileseydi elbette onları hidayet üzere toplardı. O halde sakın cahillerden olma.

En’am-37 O'na Rabbinden bir mucize indirilseydi ya! dediler. De ki: Şüphesiz Allah mucize indirmeye kadirdir. Fakat onların çoğu bilmezler.

En’am-109 “Tüm yeminleriyle Allah’a yemin ettiler ki, eğer kendilerine bir mucize gelirse ona

mutlaka inanacaklar. Söyle onlara: "Mucizeler ancak Allah’ın katındadır." Mucize geldiğinde de

iman etmeyeceklerini anlamıyor musunuz?

Enbiya-5,6 “Hayır, dediler, (bu) karmakarışık hayallerdir; hayır onu uydurmuş; hayır o şairdir.

(Eğer gerçekten peygamberse) öncekilerin (mucizelerle) gönderildikleri gibi o da bize bir mucize

getirsin.” “Bundan önce helak ettiğimiz hiçbir kent(halkı) inanmamıştı, şimdi bunlar mı

inanacaklar?

Ankebut-50 “Dediler ki: "Ona Rabbinden mucizeler indirilseydi ya!" De ki: "Mucizeler ancak

Allah katındadır ve ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.

Bakara-118 “Bilmeyenler, "Allah bizimle konuşsa, ya da bize bir mucize gelse ya!" derler.

Bunlardan öncekiler de tıpkı böyle, bunların dedikleri gibi demişti. Onların kalpleri (anlayışları)

birbirine benziyor. Biz âyetleri, kesin olarak inanacak bir toplum için açıkladık”

Bakara-145 “Andolsun, sen kendilerine kitap verilenlere her türlü mucizeyi getirsen de, onlar yine

senin kıblene uymazlar. Sen de onların kıblesine uyacak değilsin. Onlar birbirlerinin kıblesine de

uymazlar. Andolsun, eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların arzu ve keyiflerine uyacak

olursan, o takdirde sen de mutlaka zalimlerden olursun.

Rad-20 “İnkâr edenler, "Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya!" diyorlar. Sen ancak bir

uyarıcısın. Her kavim için de bir yol gösteren vardır.

Yukarıda iniş sırasına göre verilmiş olan ayetlerde (bu ayetler 23 yıllık Kuran'ın oluşum sürecinin büyük kısmını kapsar) Muhammet Peygamberin kendisinden mucize isteyenlere değişik zamanlarda verdiği cevaplar görülmektedir. Bahsi geçen mucizeleri göstermiş olan birisinin kendisinden mucize isteyenlere bu cevapları vermesi mümkün değildir. Yani Muhammet Peygamber'in insanlara hiçbir mucizevi olay göstermediği Kuran ayetleriyle sabittir.

NOT: Bu konuyu çok daha önce artık kapalı olan başka bir sitede daha açmıştım. Gerek site artık kapalı olduğu, gerekse önemli bulduğum için tekrar açma ihtiyacı hissettim.

tarihinde Theravada tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

aslında kurandaki o MUCİZE kelimesini AYET olması gerektiği yönünde iddialar da var.....gerçekten de mucize yerine AYET yazılırsa - sanki bi çok şey yerine CUK oturuyor gibi...

çünkü insanlar en başta - muhammedin peygamber olduğuna ve AYET geldiğine inanmıyorlardı zaten....peygamberliğine azcık inanacak olsalar MUCİZE de isterlerdi.

ÖRNEĞİN :

Rad-20 “İnkâr edenler, "Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya!" diyorlar. Sen ancak bir

uyarıcısın. Her kavim için de bir yol gösteren vardır.

Rad-20 “İnkâr edenler, "Ona Rabbinden bir AYET indirilseydi ya!" diyorlar. Sen ancak bir

uyarıcısın. Her kavim için de bir yol gösteren vardır.

yani insanlar aslında muhammedin peygamberliğine inanmıyorlar....AYET geldiğini kabul etmiyorlar.......hoş muhammet de zaten AYET aldığını iddia etmiyor.....sadece UYARICIYIM diyor....ayet mayet - vahy vs. ALMIYOR.....böle bi iddiası da yok.

tarihinde Zavallı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

aslında kurandaki o MUCİZE kelimesini AYET olması gerektiği yönünde iddialar da var.....gerçekten de mucize yerine AYET yazılırsa - sanki bi çok şey yerine CUK oturuyor gibi...

çünkü insanlar en başta - muhammedin peygamber olduğuna ve AYET geldiğine inanmıyorlardı zaten....peygamberliğine azcık inanacak olsalar MUCİZE de isterlerdi.

ÖRNEĞİN :

Rad-20 “İnkâr edenler, "Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya!" diyorlar. Sen ancak bir

uyarıcısın. Her kavim için de bir yol gösteren vardır.

Rad-20 “İnkâr edenler, "Ona Rabbinden bir AYET indirilseydi ya!" diyorlar. Sen ancak bir

uyarıcısın. Her kavim için de bir yol gösteren vardır.

yani insanlar aslında muhammedin peygamberliğine inanmıyorlar....AYET geldiğini kabul etmiyorlar.......hoş muhammet de zaten AYET aldığını iddia etmiyor.....sadece UYARICIYIM diyor....ayet mayet - vahy vs. ALMIYOR.....böle bi iddiası da yok.

İyi de adam zaten vahiy aldığını iddia ediyor ve bunu da vahiy katiplerine yazdırıyor... Onun iddiası zaten vahiy almak... Vahiy aldığını iddia etmese Kuran olmaz

Kuran'da mucize sözcüğü geçmez, çünkü bu sözcük Arapçada sonraları türetilmiştir. Bu sözcüğün yerine "ayet" kelimesi kullanır... Delil, işaret gibi anlamları da vardır...

Örneğin Yunus 75. Ayette: "Sonra onların ardından da Firavun ve toplumuna Musa ile Harun’u mucizelerimizle gönderdik, fakat onlar kibirlendiler ve günahkâr bir toplum oldular." diye bir ifade vardır.

Burada mucize olarak verilen sözcük Arapçasında "ayet" olarak geçer. Senin kastettiğin manada cümle olan "ayet" koyarsan anlama uymaz. O yüzden kuranda ayet kelimesinin ne zaman mucize manasında kullanıldığı ne zaman kuran cümlesi manasında kullanıldığı siyak-sibak denilen metin bağlamından hareketle çözülür.

Ya da örneğin İsra-59: “Bizi, mucizeler göstermekten alıkoyan, daha öncekilerin onları yalanlamış olmasından başka bir şey değildir. Semûd kavmine o dişi deveyi açık bir mucize olarak verdik de onunla kendilerine zulmettiler. Biz, mucizeleri yalnız korkutup sindirmek için göndeririz.

Burada "ayet" sözcüğünün mucize anlamında kullanıldığı açıktır...

tarihinde Theravada tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İyi de adam zaten vahiy aldığını iddia ediyor ve bunu da vahiy katiplerine yazdırıyor... Onun iddiası zaten vahiy almak... Vahiy aldığını iddia etmese Kuran olmaz

Kuran'da mucize sözcüğü geçmez, çünkü bu sözcük Arapçada sonraları türetilmiştir. Bu sözcüğün yerine "ayet" kelimesi kullanır... Delil, işaret gibi anlamları da vardır...

Örneğin Yunus 75. Ayette: "Sonra onların ardından da Firavun ve toplumuna Musa ile Harun’u mucizelerimizle gönderdik, fakat onlar kibirlendiler ve günahkâr bir toplum oldular." diye bir ifade vardır.

Burada mucize olarak verilen sözcük Arapçasında "ayet" olarak geçer. Senin kastettiğin manada cümle olan "ayet" koyarsan anlama uymaz. O yüzden kuranda ayet kelimesinin ne zaman mucize manasında kullanıldığı ne zaman kuran cümlesi manasında kullanıldığı siyak-sibak denilen metin bağlamından hareketle çözülür.

Ya da örneğin İsra-59: “Bizi, mucizeler göstermekten alıkoyan, daha öncekilerin onları yalanlamış olmasından başka bir şey değildir. Semûd kavmine o dişi deveyi açık bir mucize olarak verdik de onunla kendilerine zulmettiler. Biz, mucizeleri yalnız korkutup sindirmek için göndeririz.

Burada "ayet" sözcüğünün mucize anlamında kullanıldığı açıktır...

olabilir...ben öledir demedim...sadece bir takım iddialar da vardı o yönde..paylaşmak istedim....ama verdiğin örmeğe bakınca...evet sanırım sen haklısın gibi...:)

Link to post
Sitelerde Paylaş

(Kıyamet yaklaştı, Ay yarıldı. Onlar [müşrikler] bir mucize görünce hemen yüz çevirirler ve "Eskiden beri devam ede gelen bir sihir [büyü] derler.) [Kamer 1,2]

Ayetleri çımbızlamaya devam kendi sonunuzu hazırlıyorsunuz haberiniz yok !

Link to post
Sitelerde Paylaş

(Kıyamet yaklaştı, Ay yarıldı. Onlar [müşrikler] bir mucize görünce hemen yüz çevirirler ve "Eskiden beri devam ede gelen bir sihir [büyü] derler.) [Kamer 1,2]

Ayetleri çımbızlamaya devam kendi sonunuzu hazırlıyorsunuz haberiniz yok !

Kamer suresi mekki bir suredir değil mi? Şimdi bir adam düşün ki Mekke'de ayı parmağıyla cart diye ortadan ikiye yarmış, ama nedense sonraki dönemde inen ayetlerde "ayı yardık ya kardeşim, daha ne istiyorsunuz?" demek yerine neden hiç mucize gösteremediğini açıklıyor... :)

Ne diyor Allah? "yeaa eskiler inkar etti o yüzden göndermiyom ben mucize, yoksam varya nasıl mucizler gönderirdim ben" diyor :)

Kamer suresinde geçen "ay yarıldı" ifadesi mucizeye filan işaret etmez. Bu söz gurubu Arapça'da "gerçekler ortaya çıkacak" gibi bir manada kullanılan eski bir deyimdir. Zaten ayetlerin devamını okursan orada gösterilen bir mucizeden değil; Kıyamet vakti olacaklardan bahsedildiğini görebilirsin ki bir çok islam alimi'de bunu böyle ifade eder.

Kamer suresiyle ilgili bir başka sorun da "kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı" cümlesinin aynı şekilde Kurandan çok daha önceki dönemde yaşayan İmrul Kays dedikleri bir adamın şiirinde de bulunuyor olmasıdır. Bazıları Muhammed'in bu şiiri o adamdan çaldığını iddia ederler, buna karşılık da işten anlayan bazı islam alimleri bu zaten Arapça bir deyimdir, herkes kullanabilir normaldir filan derler. Daha doğrusu demek zorunda kalırlar, eğer bu sözcüğü yaygın deyim olarak kabul etmezlerse Muhammed'in bu şiiri başkasından çaldığını kabul etmek zorundalar...

Bu arada madem ayet cımbızlıyoruz, sen neden bize verdiğim ayetlerin aslında nelerden bahsettiğini anlatmıyorsun? :)

tarihinde Theravada tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...