Jump to content

Hz Muhammed Safiyye�nin Ailesinden Kişileri İşkenceyle Öldürtüyor


Recommended Posts

Yıl, 628. Diyanet’in yayınlarından “Tecrid”in “mütercim”i Kamil Miras’ın anlatımıyla “güzel bir

vahanın ortasında kurulmuş olan Hayber Kasabası”nın görülebilen “en nefis hurmalıkları”ndan

yüzlercesi Muhammed’in buyruğuyla kesilmişti. “Tanrı’nın buyruğudur.” diye. Her zaman olduğu

gibi… İşte Kuran ayeti (çeviri Diyanet’in):

- “İnkarcı kitap ehlinin yurtlarında hurma ağaçlarını kesmeniz veya onları kesmeyip gövdeleri

üzerinde ayakta bırakmanız Allah’ın izniyledir. Allah, yoldan çıkanları böylece rezilliğe uğratır.” (Haşr

Suresi, 5. ayet) Bu ayet, Muhammed’in Benu Nadir’in hurmalıklarını yaktırmasına yöneltilen

eleştirilere cevaptır. (38)

“Hurma soykırımı”yla birlikte “insan soykırımı” da yapılmıştı. Özellikle Yahudilerin yerleşim

bölgelerinde. Bunlardan biri de Hayber’de gerçekleştiriliyordu.

Hayber’in birçok “kale”si vardı. Bir buçuk aya yakın bir süre içinde, Yahudilerin kendi içlerinden gelip

Muhammed’den güvence alan kimi hainlerin yardımıyla “kale”ler bir bir düştü ve Müslümanlar

kazanmış oldular. Kuran’ın Tevrat’tan aktarılma “Tanrı”sı “İsrailoğulları”nı, yani Yahudi toplumunu,

“tüm toplumlardan üstün yaptığını” duyuruyor. (Bkz. Bakara Suresi, 47 ve 122. ayetler; Araf Suresi,

140. ayet) Ama “Hayber Savaşı”nda Yahudilere yardım etmemişti.

“Ganimet”ler, tutsaklar. Bunlar içinde de kadın ve çocuklar. Ağlaşmalar, sızlanmalar…

Ve bu arada, yakınlarıyla birlikte tutsak düşmüş olan Safiyye. Güzeller içinde bir başka güzel. Ne var

ki acılar içinde… Yakınlarından kiminin kellesi gitmiş bu savaşta. Kimi de işkence altında… Babası,

kafası kesilenler arasında, kocası ve kocasının kardeşi sorgulanıyor, işkence görüyor. Bir süre sonra

öldürüleceklerdir.

Safiyye’nin Ailesinden Kişiler İşkenceyle Öldürülüyor

Leoni Ceatani, “Muhammed, ihtimal ki güzel Safiyye’ye göz koymuş olduğu, zevcinden (kocasından)

kurtulmak istediği için Kinane / İbn Rabi / İbn Ebi’l-Hukayt’ı celbetti; Ebi’l-Hukayk ailesinin meşhur

mücevheratını teslim etmesini istedi…” dedikten sonra birtakım bilgiler aktarıyor. Bu bilgilere göre,

gerek Kinane, gerekse kardeşi hazinenin yerini söylemiyorlar. Ama hazinenin bir kesimi sonradan

bulunuyor. Ne var ki, Muhammed tümünü elde etme kararında. Başlıyor işkence ettirmeye.

Bu Kinane, Safiyye’nin kısa bir süre önce evlendiği kocasıdır. Bir süre sonra Muhammed’in koynuna

sokulacak olan Safiyye’nin, kocası…

Ceatani, aktardığı bilgiler arasında şunları da yazıyor:

- “Kinane’ye, hazinenin bir kısmını başka bir yere saklamış olup olmadığını söyletmek için müthiş

işkenceler yapıldı. Zübeyr İbnü’l-Avvam (sağlıklarındayken “cennetlik” oldukları bildirilmiş on kişiden

biri), Peygamber’in emirlerini bizzat tatbik etti. Zavallının ağzından bir şey alamayınca, YANAN

ODUNLARLA GÖĞSÜNÜ DELDİ. Ölecek durumdayken Muhammed İbn Mesleme’ye teslim etti. O da

biraderi Mahmud’un intikamını almak için Kinane’nin ıstırabına nihayet verdi, onu öldürdü.

Kinane’nin kardeşine de pek zalimane işkenceler yapıldı. (…) İki bedbaht Yahudi terk-i hayat eder

etmez, Muhammed kadınları celbettirdi…” (39)

Caetani’nin bu yazdıkları kimi İslami kaynaklara da dayanıyor. Bununla birlikte ne ölçüde doğru ya

da doğru olanların ne kadarını içine alıyor? Kesin bir şey söylenemez kuşkusuz. Ama şurası, İslam

dünyasında en sağlam kabul edilen kaynaklarda da yer alıyor ki; Safiyye, Hayber Savaşı’nda e

sonucunda aile üyelerini yitirmişti. Babasını, kocasını, kocasının kardeşini… (Karşılaştırmalar ve geniş

bilgi için Prof. Dr. İlhan Arsel’in “Şeriat ve Kadın” adlı kitabına başvurmayı öneririm.) Müslümanların

elinde katledilmişti Safiyye’nin aile üyeleri. Muhammed’in buyruğuyla… Ama şimdi bu Safiyye, aynı

Muhammed’in karısı yapılacak ve yolda da koynuna sokulacak.

Turan Dursun - Din Bu

tarihinde zeus- tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hz. Resul Efendimiz isteseydi daha gençliğinde iken ; genç , zengin bir çok kızla evlenebilirdi. Bu imkanı vardı fakat evlenmemişlerdir:

Peygamber efendimiz kendi döneminde ‘Muhammedü’l-emin ‘ (güvenilir Muhammed ) olarak adlandırılmış ,sadece zenginlerin üye olabildiği ‘Hılfu’l-fudul’ derneğine zengin olmadığı halde kabul edilmiş ,çevresince kendine güvenilen ,genç,ahlaklı ve yakışıklı bir insandı.Kabeyi su bastığı zaman ‘ Haceru’l –esved ‘ taşını , kabile reisleri arasında tek reis olmayan peygamberimiz yerine koymuştur.Peygamber efendimiz peygamberliğini ilan ettiği zaman Mekkeli müşrikler peygamberimize şu teklifte bulunurlar : ‘Ey Muhammed eğer sen para istiyorsan sana para verelim, başımıza başkan olmak istiyorsan seni başkan yapalım, eğer istiyorsan seni kabilemizin güzel kızlarıyla evlendirelim.Yeter ki sen bu davadan yani islamı anlatmaktan vazgeç. ‘

Peygamberimiz onlara şu cevabı verir: ‘Bir elime ayı , bir elime güneşi koysanız ben bu davadan vazgeçmem.’

Görüldüğü gibi Peygamberimizin dünya malına düşkün olması veya benzeri bir iddia gerçek olsa idi , daha genç iken tüm bu imkânları elinin tersi ile bir kenara itmemesi gerekirdi!Ama O Yüce insan , insanları battığı ahlaksızlık ve kötülük batağından kurtarmak için mücadele ve iftiralara muhatap olma pahasına iyiliği tebliğ ve yayama yolunu tercih etmişlerdir...

Peygamberimiz 25 yaşına kadar evlenmemiş , ibadetle meşgul olmuştur.

Peygamber efendimiz 25 yaşında iken 40 yaşında ve dul olan Hz. Hatice ile evlenir.Hz. Resul Hatice annemizle zenginliği için evlenmemiştir.Çünkü Hz. Resul , Hz. Hatice’nin tüm malını Allah yolunda dağıtmıştır(Hz. Resul daha sonra kendisine gönderilen hediye ve altınları da fakirlere dağıtacaktır.) Hz. Hatice ile peygamberimiz 25 sene evli kalırlar.Hz. Hatice , peygamberimize :’Ey Muhammed ben yaşlandım , artık başka hanımla evlen ‘ deyince peygamberimiz şu cevabı verir: ‘ Böyle söyleme Hatice , üzülürüm.’Hz. Hatice 65 yayında vefat eder. Hz. Resul 2-3 sene daha kimse ile evlenmez , 53 yaşına gelir.

Not : O dönemde ‘sahabi’ ( Peygamber Efendimizin arkadaşları) savaşlarda şehit oluyor, eşleri dul, çocukları yetim kalıyordu. Peygamberimiz sahabiye bu dul hanımlar ile evlenmelerini, onları evsiz, çocuklarını bakımsız bırakmamalarını tavsiye ediyor, kendisi de bu dul hanımlar ile 53 yaşından sonra evleniyorlar.

Hz. Sevde: 53 yaşında, dul.

Hz. Aişe: Peygamberimizin dul olmayan tek eşidir. Peygamberimiz genç yaşta olan (17-18 yaşlarında : Hz. Aişe’nin ablası Esma hicrette 27 yaşındaydı. Hz. Aişe ablasından 10 yaş küçük olduğuna göre onun da hicrette tam 17 yaşında olması gerekir. Ayrıca Hz. Aişe peygamberimizden önce Cübeyr’le nişanlanmış, daha sonra dini nedenlerle ayrılmışlardı. Demek ki evlenecek çağda bir kızdı, nişanlanmış, nişan bozulmuş sonra peygamberimizle evlenmiştir-) Hz. Aişe ile evlenir. Müslüman hanımların sormaya utandığı sorulara cevap vermesi için peygamberimiz Hz. Aişe ile evlenmiş ve onu öğretmen olarak yetiştirmiştir. Hz. Aişe peygamberimizden 2000 hadis rivayet etmiş, Müslüman kadın ve erkeklere öğretmenlik yapmış, hatta Müslüman orduların komutanlığını dahi üstlenmiştir.

Hz. Hafsa: Dul,

Huzeyfe kızı Zeynep: 60 yaşında dul,

Ümmü Seleme: 65 yaşında 4 çocuklu dul,

Cahş kızı Zeynep: Dul,

Ümmü Habibe: 55 yaşında dul,

Cüveyriye, Safiye: Esir (esir ve cariyelerle evlenmek âdet değil iken peygamberimiz onlar ile evlenerek onların da aile kurma haklarının olduğunu , onlarında insan olduğunu çevresindekilere ispat eder .)

Meymune: 2 çocuklu dul,

Mısırlı Mariye: Cariye

Hz. Resul 50 küsür yaşına kadar tek eşle evli kalıyor ,her türlü dünyevi teklifleri reddediyor ve 50 yaşından sonra genç ve zengin bir çok kız yerine koruma ve tebliğ amacını güden , karşılıklı rızaya dayanan evliliklerini objektif olarak inceleyen herkes evliliklerin hiç birinde dünyevi bir amaç olmadığını görebilirler yeterki tarafsız olarak olayları inceleyebilelim.

Bazılarının aklına şu soru takılabilir, evlenmeden o kadınlara yardım yapılamaz mı idi ?

NE KADAR IYI BILINIRSE BILINSIN BIR ERKEK DUL BIR KADININ EVINE ARADA BiR BILE OLSA VE KADINLAR 50-55-65 YASLARINDA BILE OLSA UGRARSA DEDIKODU KAÇINILMAZ OLUR! ÖZELLIKLE BÜTÜN PROJEKTÖRLER ÜZERINE ÇEVRILI VE DEVAMLI HATASI ARANAN BİR UYARICI VE “REJİM DÜŞMANI “ ( ! ) OLURSAN... HZ. MUHAMMAD’E DÜŞMANLARI (HAŞA ) “ DELİ, CİNLENMİŞ , YALANCI... “ DEDİLER AMA HİÇ BİR DÜŞMANI ONA " ŞEHVET DÜŞKÜNÜ , ÇIKARCI, RÜŞVETÇİ , ..." DİYEMEMİŞTİR. ÖZELLİKLE BU KONULARDA DÜŞMANDAN DAHA İYİ ŞAHİT Mİ OLUR.. AYRICA EFENDİMİZİN OLAYA CİNSEL AÇIDAN YAKLAŞMADIĞININ BİR DİĞER DELİLİ BAZI " ANNELERIMIZIN" YASLARINDAN DOLAYI O TÜR IHTIYAÇ DÖNEMINI ÇOKTAN GEÇTİKLERİDİR HELE YAS 50 -65 ARASI İSE VE ÜLKE INSANLARIN ERKEN OLGUNLASIP YASLANDIGI SICAK BIR ÜLKEDE YAŞANILIYORSA ... YAZI BÜTÜNÜ İLE OKUNUNCA ZATEN HZ. MUHAMMED'IN DÜNYA ZEVKINE DÜSKÜN OLMADIGININ ÖRNEKLERI ILE DOLU OLDUĞU GÖRÜLECEKTİR.

NE MUTLU O’NA VE O’NUN İZİNDEN GİDEBİLENLERE !

Bazı ön yargılı çevreler Hz. Zeynep annemiz ile Hz. Resul’ün evliliklerine dillerine dolarlar. Güya Hz. Zeynep’ten hoşlanan Hz. Resul onun eşinden boşanmasını bekleyip onunla evlenir. Halbuki Hz. Zeynep Hz. Resul’ün akrabasıdır ve daha onu kız iken tanımaktadır. İstese onunla kız iken evlenebilirdi. Halbuki evlenmedi ve kendi eli ile Zeynep’i evlatlığı olan kölesi ile evlendirir. Ailenin devamı için huzursuzluk baş gösterip, boşanma talepleri gelince Hz. Resul hep bunlara engel olur. Fakat aile kendiliğinden dağılıp boşanma vuku bulunca her konuda, her türlü tapuyu yıkmakla görevlendirilen Hz. Resul, evlâtlıkta evlât gibidir. Evlenince hanımı kızın gibi olur türünden ön yargıları yıkmak için Allah’ın ayeti ile emretmesi üzerine Hz. Zeynep ile evlenir. Tapu dolayısıyla dedikodular çıkacağını bile bile, çünkü Hz. Resul insâni olmayan tüm tapu-taassuplara savaş açmıştı: Kadın savaşmıyor, miras alamaz, kız çocuğu uğursuzdur, namusumuza leke getirebilir, diri diri gömülmelidir. Soy erkek çocuktan devam eder, kız çocuk soyun kesilmesine neden olur...gibi bir çok günah – zararlı ön yargıları, yaşayarak, hayatıyla peygamber efendimiz yıkmış, yok etmiştir.

Hz. Muhammed’e atılan bir diğer iftira ‘da HZ. Safiye ile evlenmeleri olayıdır : Güya Hz. Resul esir olan Safiye annemize “ benimle evlenirsen seni serbest bırakırım , “ diye bir teklifte bulunmuştur. Halbuki olay şöyle gelişmiştir:

...Savaşta esir olan yahudilerden olan Hz. Safiye ‘ye Hz. Resul “ sana bir teklifim var , istersen serbestsin mallarını al ve git , istersen sana evlenme tekif ediyorum ,müslüman ol , yanımda kal “ teklifini özgür ve hür iradesiyle değerlendiren Hz. Safiye annemiz , kendi isteği ile teklifi kabul eder ve Hz. Muhammed’in yanında kalır. Bunun üzerine Müslümanlar “ biz annemizin akrabalarını esir etmeyiz , “ diyerek esir edilen tüm yahudileri serbest bırakırlar... yahudilerde bu gelişmeler üzerine islama girerler...

  1. Peygamber Efendimiz bir günde iki öğün sıcak yemek yememiştir. Bazen aylarca evinde sıcak yemek bulunmazdı. Sirke ile kuru ekmek yer ve “Ne güzel nimet” buyururdu. Hasır üzerinde yatar, uyandığı zaman vücudunda hasırın izleri belli olurdu. Müslümanlar uyurken gece yarısı kalkıp namaz kılmak kendisine farzdı. Kendisine iftar etmeden birkaç gün üst üste oruç tutmasına izin verilmiştir.
  2. Hz. Resul insanlara karşı merhametli idi. Kendisini her türlü kötülükten koruyan amcası Hamza’yı öldürüp ciğerlerini yiyen Hint’i ve katili Vahşi'yi affetmiş, kendine hakaret edip, Müslümanları öldürüp aç ve susuz yurtlarından kovan Mekke Müşriklerini,Hayber'li yahudilerin hidayet bulmaları için onlara dua etmiştir.Kendisini zehirlemeye çalışan Yahudi kadını afetmiş , bir topluluk içinde kendisine karşı ağzı bozuk ve saygıdan uzak bir şekilde konuşan kadına karşı takındığı yumuşak ve seviyeli tutumu ile kadının hal ve hareketlerinin değişmesine sahip olmuş , çevresine gerektiğinde nükteler yapan , Nisa suresini dinlerken gözyaşlarını tutamayan ," insanlara hizmet eden insanların efendisidir" buyurup ,halka gerektiğinde eliyle su dağıtan , kibirleden uzakişleri paylaşmayı seven ,evinde iken herkes gibi " ayakkabılarını tamir edip,elbiselerini dikip temizleyen kendi işini kendi gören ,koyunları sağan b.r insan olan Hz. resul çocukları da çok severdi : Onları bir sıraya dizer karşılarına geçer “ bana ilk gelene hediye vereceğim” derdi, çocuklar sevinç içinde O’na koşar çevresini sararlardı. Torunlarını sırtına alır , namazda iken onların kendi sırtlarına çıkmalarına izin verirdi.Bayram günü ağlayan ,aç bir çocuğu temizleyip doyurmuş ,ona bayram sevincini tattırmış , her çocuğa yetişkin gibi selam verip, onlarla şakalaşır ,namaz esnasında ağlayan bir çocuk sesi üzerine , çocuğun ailesinin cemaat içinde olabileceğini düşünüp namazı hızla bitirmiş , kendisine 9 sene hizmet eden Enes'i bir defa bile azarlamamış ... bir insandı.
  3. Hz. Resul hayvanlara ve bitkilere de merhametli idi. Yere uzanmış iken elbisesinin üzerine yatan kediyi uyandırmamak için elbisesini keserek ayağa kalkar, islâm ordusunun yolu üzerine çıkan bir köpek ve yavrusunu rahatsız etmemek için ordunun yolunu değiştiren , susuz bir deve görünce eli ile ona su veren peygamberimiz , savaş vakti bitkilerin kesimini yasaklamış, “yarın kıyamet kopacağını bilseniz ağaç dikin” buyurarak insanları ağaç dikmeye davet etmiştir.

Peygamberimiz evlilikleri ile büyük bir merhamet örneği göstermiş, hayatının son senelerinde karşılıklı rıza ile fedakârlık göstererek Müslüman hanımlara kol kanat germiştir. Ayrıca bu evlilikler Peygamber Efendimizin hanımlarının kabilelerini de etkilemiş, onların kendiliğinden İslâm’a ısınıp kabul etmelerine vesile olmuştur.

HZ. RESUL HAKKINDA BATILI AYDINLARIN BAZI SÖZLERİ:

Thomas Carlyle:’İnsanlar her şeyden daha fazla Muhammed’e kulak vermelidir. Diğer bütün sözler, onun karşısında boş sözlerdir.’

Prof.Dr.H. Mones:’O’nun her sözü bir vecizedir.’

Jane Pelo:’O’nun davasında heyecanı asildi.’

Aleksi Lovazon:’O Allah tarafından gönderilmiş bir hak peygamberdir.’

G’la Faytt:’Ey şanlı arap!Aşk olsun sana....Adaletin ta kendisini bulmuşsun.’

Raymons Leronge:’14 asır geçmesine rağmen Hz. Muhammed bu zamanın tek rehberi,tek hidayet resulüdür.’

Sosyolog V.D.Eratsen:’Ben şahsen Hz. Muhammed’in hayranıyım.’

Prof.Jules Masserman:’Bütün zamanların en büyük lideri Muhammed idi.’

Prof.Dr. Michael Hart:Muhammed tarihte dini ve dünyevi açılandan en üstün başarıya ulaşmış tek kişidir.’

Tolstoy: Muhammed, hürmet ve saygıya fazlasıyla lâyıktır.

Gibson: Hz. Muhammed’i sevmeyenler onu yeterince tanımayanlardır.

Dostyoyevski: Büyük İslâm Peygamberi yüce yaratıcının katına çıkıp onunla buluşmuştur. Ben Mirac’a bütün kalbimle inanıyorum.

B. Smith: Büyük liderlerin hayat ve karakterleri ile yapılan eleştiriler İslâm Peygamberi için yapılamaz.

Prens Bismark: Senin asrında yaşayamadığımdan dolayı çok üzgünüm Ey Muhammed. Kur’an Allah’ın kitabıdır. İnsanlık senin gibi bir kabiliyeti bir defa görmüş bir daha göremeyecektir. Ben senin önünde hürmet ve saygı ile eğilirim.

Geothe: Hiç kimse Muhammed’in kurallarından daha ileri bir adım atamaz. Biz Avrupa Milletleri medeni imkânlarımıza rağmen Hz. Muhammed’in son basamağına varmış olduğu merdivenin daha ilk basamağındayız. Şüphe yok ki bu yarışmada kimse onu geçemeyecektir.

Shebol: Hz. Muhammed insan olması itibari ile bütün insanlık onunla övünür. Biz Avrupa’lılar 2000 sene sonra onun kıymetine ve hakikatine yetişsek en mesut ve en bahtiyar nesiller oluruz.

Bernard Shaw: Ben bu hayret uyandırıcı insanın hayatını inceledim. Benim görüşüme göre onu insanlığın kurtarıcısı olarak tanımamız lâzımdır.

Voltaire: Türk kardeşime diyeceğim ki; senin dinin bana çok saygı değer bir din görünüyor... senin dinin çok asil.

Lamartine: İnsan büyüklüğü hangi ölçüyle ölçülürse ölçülsün acaba ondan daha büyük bir insan bulunur mu?

Knematirul: Herkesin itiraf etmekten çekindiği şeyi ben haykırıyorum. Hz. Muhammed hiç kimse ile kıyaslanamayacak kadar büyük bir devrimcidir.

BATILI İNSANLAR KADAR İSLAM PEYGAMBERİNE OBJEKTİF YAKLAŞABİLSEK VE O'NU ÖRNEK ALABİLSEK YETER ... !

resul.jpg

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hala aynı masallar. Daha önceden ifşa edilen bir kısmı hatırlatalım.

Peygamberimiz sahabiye bu dul hanımlar ile evlenmelerini, onları evsiz, çocuklarını bakımsız bırakmamalarını tavsiye ediyor, kendisi de bu dul hanımlar ile 53 yaşından sonra evleniyorlar.

Hz. Sevde: 53 yaşında, dul.

Hz. Aişe: Peygamberimizin dul olmayan tek eşidir. Peygamberimiz genç yaşta olan (17-18 yaşlarında : Hz. Aişe’nin ablası Esma hicrette 27 yaşındaydı. Hz. Aişe ablasından 10 yaş küçük olduğuna göre onun da hicrette tam 17 yaşında olması gerekir. Ayrıca Hz. Aişe peygamberimizden önce Cübeyr’le nişanlanmış, daha sonra dini nedenlerle ayrılmışlardı. Demek ki evlenecek çağda bir kızdı, nişanlanmış, nişan bozulmuş sonra peygamberimizle evlenmiştir-) Hz. Aişe ile evlenir. Müslüman hanımların sormaya utandığı sorulara cevap vermesi için peygamberimiz Hz. Aişe ile evlenmiş ve onu öğretmen olarak yetiştirmiştir. Hz. Aişe peygamberimizden 2000 hadis rivayet etmiş, Müslüman kadın ve erkeklere öğretmenlik yapmış, hatta Müslüman orduların komutanlığını dahi üstlenmiştir.

Hz. Hafsa: Dul,

Huzeyfe kızı Zeynep: 60 yaşında dul,

Ümmü Seleme: 65 yaşında 4 çocuklu dul,

Cahş kızı Zeynep: Dul,

Ümmü Habibe: 55 yaşında dul,

Cüveyriye, Safiye: Esir (esir ve cariyelerle evlenmek âdet değil iken peygamberimiz onlar ile evlenerek onların da aile kurma haklarının olduğunu , onlarında insan olduğunu çevresindekilere ispat eder .)

Meymune: 2 çocuklu dul,

Mısırlı Mariye: Cariye

:D

Muhammed huzurevi kurmuş, haberimiz yokmuş. Hatta o zamanlar 60 yaş civarı, insanın ergenlik dönemiymiş. İnsanlar da 200 sene yaşıyormuş. Namaz kılmak, hacca gitmek ve oruç tutmak hücreleri öyle bir yeniliyormuş ki, islama giren kadınlar, sanki cennete girmiş gibi yaşıt ve tomurcuk memeli oluyormuş.

Şuna epey güldüm:

Ümmü Seleme: 65 yaşında 4 çocuklu dul,kendi deyimi ile : " Ben yaşlı, kıskanç , yetimlerin annesi bir kadınım ." der.Hz Resul O'na evlilik teklif eder, Ümmü Seleme annemiz kabul eder.

En uzun yaşayanlarından Ümmü seleme 596/599-683 yılları arası yaşamış. Muhammed ise 632de nalları dikmiş. Müslümanın gözü önündeki perdeyi bir kaldıralım hele.

Yetim: rüyalanmamış 12 yaşından ufak erkek veya adet görmemiş 9 yaşından ufak kız çocuğudur. Yetimlerin annesi demek, en az iki tane çocuğum -hadi fazladan sayalım- 12 yaşından ufaktır demektir. 53 yaşından büyük kadına ardı ardına en az iki tane -ki 4 çocuk söz konusu edildiğine göre 4ü de yetimdir, bu durumda aslında 4 tane- çocuk çıkarttırdınız. Müslümanlar, sübyanları sıcakta kızlar erken olgunlaşıyor diye savunur; bu nasıl bir sıcakmış ki pisliğin içinde yaşayan insanların hem ömrünü uzatıyor, hem de doğurganlığını arttırıyor, menapozu bilmez hale getiriyor?

Gerçekte ise Ümmü seleme Muhammed ile 29 yaşında evlenmiş.

Kepazeliğin bini bir para. Wikiyi yazan müslüler o kadar gerçeklikten kopmuşlar ki, 599 doğumlu dedikleri kadını, 44 yaşında evlendirmişler Muhammed ile. Demek ki Muhammed evlendiğinde, öleli 12 yıl olmaktadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu da sana gelsin zeus dostum, iyi okumalar...

Bırak dostum bu işleri.Konuyla alakasız şeyler yazmışsın. Konuyu okumadan saçma sapan bir yazı kopyala yapıştır yapmışsın. Yanlış kopyala yapıştır yapmışsın. :lol:

Ben yukarda Muhammedin insanları nasıl işkenceyle ödürttüğünü yazdım.

tarihinde zeus- tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed yaşamadı diyoruz..Şimdi bir müslüman çıkıp,''tamam da bu yazılanlar ne o zaman?'' diyebilir..Haklı..Ne diyeceğiz bu müslümana?

''Bak müslüman,o zamanlarda işkence garipsenen bir şey değildir..Savaş-ganimet-cariye-kölelik gibi şeyler de öyle..Yani Muhammed hikayesini yazanlar,bu hikayeleri yazmakta beis görmediler..''

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 weeks later...
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...