Jump to content

Recommended Posts

Yaratılışı aşama aşama yazalım.

6 GÜNDE YARATILIŞIN

3 GÖRÜNMEZ ALEM SAFHASI

3. Görünür alem safhası olmak üzere aktı aşamadır.

www.caferiskenderoglu.com.tr sitesinden alıntıdır.

1. "NURUN ALA NUR BEDENLER" VE ŞAHİTLİK ALEMİ

"HATIRLA Kİ RABBİN MELEKLERE; BEN YERYÜZÜNDE BİR HALİFE YARATACAĞIM" DEDİ. (Bakara/30)

- Cenab-ı Allah, İnsanı hiçbir mahluka vermediği şerefle evrenin yaradılışına şahit tutmak için IŞIK BEDENDE yaratıyor. (Tüm gelmiş gelecek tüm insanlar bu milyonlarca yıl sürecek inşa'aya daha ol emri verildiği ilk andan itibaren şahitlik yapıyorlar. O yüzden cismani bedeninden ışık bedenine dönen insanlara o alemi tekrar hatırlama donanımına geldikleri için ŞAHİTLİK makamı veriliyor.)

Ayrıca yaradılışın bu safhasında ısı ve ışık aklın alamayacağı kadar yüksek olduğu için insan dünya hayatında imtihana tabi tutulacağı düşük cismani halinde henüz değil de "nurun ala nur" gibi en yüce bedende bulunuyor.

"KIYAMET GÜNÜNDE BİZ BUNDAN HABERSİZDİK DEMEYESİNİZ DİYE RABBİN ADEMOĞULLARINDAN, ONLARIN BELLERİNDEN ZÜRRİYETLERİNİ ÇIKARDI, ONLARI KENDİLERİNE ŞAHİT TUTTU VE DEDİ Kİ; BEN SİZİN RABBİNİZ DEĞİL MİYİM?. (ONLARDA), EVET BUNA ŞAHİT OLDUK" DEDİLER.) (A'raf/174)

ENERJİ-ÖZATEŞ

Yaratılışın ikinci aşaması birinci aşamada oluşan çok yüksek ışık ile ısının Evren içinde genişlemesiyle ışık taneciklerinin belirli bir oranda soğumaya başlamasına sebep olmuştur. Bu süreçte IŞIK TANECİKLERİ BİR ARAYA TOPLANIP enerji taneciklerini oluşturmuştur.

Bu enerji tanecikleri Kuran'ı Kerim'de "ÖZ ATEŞ" ve "DUMANSIZ ALEV" olarak ifade edilmiştir. Astrofizik bilim dalı ileri sürdüğü BİNG BANG (Büyük patlama)teorisinde de ENERJİNİN IŞIK TANECİKLERİNDEN oluştuğuna yakın açıklamalarda bulunmuştur.

– Enerji aşamasında yaratılanlar cinler ve ŞEYTANLARDIR!.. Bu sebeple cinler ve Şeytanların bedenleri ENERJİDİR:

– Şeytan Yaratılışın birinci aşamasına (kategorisine) şahit tutulmamıştır. Dolayısıyla İnsanın birinci aşamadaki/kategorideki YÜKSEK YARATILIŞINI VE İLMİ DURUMUNU bilmediği için aceleci ve haddini bilmeyerek 3. KATEGORİDE CESED HALDE GÖRDÜĞÜ ADEM'İ BAZ ALARAK TERBİYESİZLİK ETTİ. OYSA ALLAH HİÇ BİR MAHLUKUNUN BİLMEDİĞİNİ BİLENDİR! ONUN EMİRLERİNDE AKLIN HAYALİN ALMADIĞI BİR SIR VE BU SIRRA BİNAEN HİKMETLER DE VARDIR.

Şeytan bu ahmaklığının ve cahilliğinin acısını da Allah'ın dünya imtihanına binaen müddet verilerek düşman olarak geçirmekte ve kadrosunu genişletmeye çalışmaktadır.

Şeytan'ın ve taraftarlarının Evren'in ve kendilerinin yaratılışına şahit tutulmadıklarını

CENAB-I MEVLA:

"BEN ONLARI (İBLİS VE SOYUNU) NE GÖKLERİN VE DE YERLERİN YARATILIŞINA ŞAHİT TUTTUM. BEN YOLDAN ÇIKARANLARI YARDIMCI EDİNECEK DEĞİLİM" (Kehf/51) bu ayetle bizlere bildiriyor.

3. KUARKLAR (BALÇIK SAFHASI)

Allah'ın ZATINDAN ZATINA tecellisi uzay boşluğu içersinde genişlerken ışık tanecikleri birleşerek, enerji taneciklerini oluşturmuştur. ENERJİ TANECİKLERİ DE BİRLEŞEREK İNSANIN FİZİKSEL BEDENİNİN EN KÜÇÜK YAPISI olan KURAN'I KERİM'DE İFADE EDİLEN SÜZÜLMÜŞ ÇAMURU BALÇIĞI OLUŞTURMUŞLARDIR. BALÇIĞIN ASTROFİZİK'TEKİ KARŞILIĞI KUARK'TIR!!!

KUARKLAR (balçık); Elektron, Proton, ve Nötron gibi yapıları meydana getiren yapı taşlarıdır.

– Üçüncü aşamada Hz.Adem'in (A.S.) FİZİKSEL VÜCUDU yaratılmıştır. Aynı zamanda evrendeki gezegenlerin ve evrendeki bütün varlıkların oluşumunun başlangıcıdır. Bu sebeple insan yaratılış özellikleriyle EVRENE MODEL olmuştur.

"ALLAH İNSANI ÇAMURA BENZEYEN BİR BALÇIKTAN YARATTI." Rahman/14

Burada anlatılan balçığı meni ile bir tutamayız çünkü Hz.Adem bir ana ve babadan yaratılmamıştır. CENAB-ı MEVLA tarafından vasıtasız yaratılmıştır.

Üçüncü aşamada fiziksel bedenin yaratılmasının sebebi IŞIĞIN VE ENERJİ SAFHALARININ yoğunlaşması sebebiyledir.

– Üçüncü Aşamada insanın fiziksel bedeninin yaratılması ALLAH'IN "OL" emriyle atom elemanlarını meydana getiren parçacıklarla (balçık) başlayıp atomlara,

Elektron

ATOM safhası

MOLOKÜL safhası,

Atomdan MOLOKÜLLERE, MOLOKÜLLERDEN

6.HÜCRE TUĞLALARINA dönüşerek tamamlanmıştır.

YARATILIŞIN 6 GÜN SIRRI

3 GÖRÜNÜR ALEM SAFHASI biraz daha anlatalım.

4. ELEKTRONLAR

Hücreler ve bu hücrelerden inşa edilen canlılar ile yaradılış tamamlanmıştır.

Birinci, ikinci, üçüncü günler (kategoriler) BATINDIR. Çünkü maddenin alt yapılarını oluştururlar. Ancak elektrondan sonrası ELEKTRON MİKROSKOPLARIYLA görülebildiğinden atom ve üst yapılar (molekül ve hücre) görüle bilinir.

- Dördüncü günde/kategoride UZAY BOŞLUĞUNU ATOMLAR doldurmuştur. Her atom modeli oluşturacağı İLAHİ EMİRLE, elektron, nötron ve proton sayısına ulaşır. Dördüncü aşamada atomların her biri İLAHİ EMİRLE-PROGRAMLA/formatla YAPILANDIRACAĞI VARLIĞI ŞEKİLLENDİRMEYE BAŞLAR.

5. ATOMLAR

Bu aşamada DA ATOMLAR; ÜZERLERİNE YÜKLENEN İLAHİ PROGRAMLA MOLOKÜLLERİ OLUŞTURURLAR. Bu aşamada EVREN' deki düzen artık şekil almaya başlar. Genişleyen EVREN' DE vücut kazanmış yapılar şuurlu olarak birleşirler. Günümüzde bilim DNA moleküllerinin oluşturacağı yapıların BİLGİSİYLE DONATILDIĞINI keşfetmiş, inkar edememiştir.

6. MOLOKÜLLER VE HÜCRE

Altıncı günde; ışık yapı-enerji yapıyı, enerji yapı – balçık/kuark yapıyı, kuark yapı-atomları, atomlar-molekülleri, MOLOKÜLLER DE HÜCRELERİ oluşturmuştur. Evrendeki her varlık hücrelerin birleşmesinden sonra ferdiyet ve fiziksel vücut kazanırlar. VARLIKLAR BU AŞAMADAN SONRA GENEL İSİMLERİNİ ALIRLAR: insan, bitki, hayvan, taş, toprak, su, maden, gezegen...)

Altıncı günde; ışık yapı-enerji yapıyı, enerji yapı – balçık/kuark yapıyı, kuark yapı-atomları, atomlar-molekülleri, MOLOKÜLLER DE HÜCRELERİ oluşturmuştur. Evrendeki her varlık hücrelerin birleşmesinden sonra ferdiyet ve fiziksel vücut kazanırlar. VARLIKLAR BU AŞAMADAN SONRA GENEL İSİMLERİNİ ALIRLAR: insan, bitki, hayvan, taş, toprak, su, maden, gezegen...)

– Altıncı aşamadan sonra yaratılmış olan canlı cansız her varlık hangi tür bedene sahip olursa olsun, (ışık beden/melekler, enerji beden/cinler ve şeytanlar ve FİZİK BEDENE SAHİP İNSAN dahil her varlık aynı zamanda sondan başa doğru ASILLARINA DÖNME YOLCULUĞUNA başlamıştır!

YARATILIŞ ANINDAKİ TESBİHATLAR/FREKANSLAR

Varlıkların yaratılışın kaynağı,ALLAH'IN ZATINDAN ZATINA TECELLİYATININ ilk anlarında oluyan çok şiddetli IŞIK olup VARLIKLAR, 6 aşama/kategori geçirmesine rağmen neden renkleri-tatları ve şekilleriyle birbirlerine benzemiyorlar?

Çünkü varlıklar/masiva IŞIKTAN BAŞLAYIP HÜCRE OLUŞUMUNA KADAR OLAN 6 kategoride de farklı sayıda ve farklı isimlerle/esmalarla (bu isimlerin tamamı LEVH-İ MAHFUZ' DA muhafazalıdır) ve farklı hızlarla ALLAH'IN ESMASINI zikrederler.

"GÖKLERDE VE YERDE BULUNAN HERŞEY ALLAH'I TESBİH ETMEKTEDİR.

O, AZİZ'DİR, HAKİMDİR." (Hadid, 1)

"göklerde ve yerde olanların hepsi ALLAH'I tesbih etmektedir. O, üstündür HİKMET sahibidir." (Haşr/1)

O halde yaradılışın ilk anından itibaren sonsuza yayılan TECELLİYAT, sayısız tesbihatı da beraberinde başlatmış ve halen sonsuzluk içersinde yine kendi zatını tesbih etmektedir.

- Bugünkü ilimle enerji taneciklerinden fiziksel yapıya geçişin en küçük parçası KUARK'tır. Bu parçacıkların çapı yayınlamış oldukları dalga boylarıyla yaklaşık olarak ölçümlenmeye çalışılır. BU DALGA BOYLARI O PARÇACIĞIN ALGILANAN FREKANSIDIR, YANİ TESBİHATIDIR! Her insanın de kendine has tesbihatı vardır, kokusu, rengi, parmak izi vs. Bu tesbihatla yani yaydığı dalga boyuyla ilgilidir. İnsan sağlam bir mümin olup kendine has esmasını bilip daimi zikre ulaşsa IŞIK BEDEN HALİNDE EVRENDE SEYAHAT EDEBİLİR!

Kıyamet vaktinde ise

Bu aşamada yaratılış tersine dönecek; yaratılan her varlığın tesbihatı geriye doğru akarak ilk yaratılıştaki çok şiddetli ısı ve ışığın oluştuğu haline gelecek ve kıyamet kopmuş olacaktır.

"O GÜN GÖKYÜZÜ ERİMİŞ MADEN GİBİ OLUR" (Mearic/8)


Devamını oku: http://www.kardesimkuran.com/blog/

Bu aşamada yaratılış tersine dönecek; yaratılan her varlığın tesbihatı geriye doğru akarak ilk yaratılıştaki çok şiddetli ısı ve ışığın oluştuğu haline gelecek ve kıyamet kopmuş olacaktır.

"O GÜN GÖKYÜZÜ ERİMİŞ MADEN GİBİ OLUR" (Mearic/8)

Kısaca yaratılışı özetlersek böyle.

Dinlerin, peygamberlerin ve alimlerin gelişinin tek amacı İnsanların çok büyük çoğunluğunun tek başına hatırlayamadığı halimizi hatırlatmaktır. Buna Kuran da bir çok ayetinde işaret ediyor. "Hatırla ki" diyor. Hitabının altında yatan hakikati hatırlatmaktır.

İnsan ancak yaşadıklarını hatırlar.Yaratılışa bir başka bakış açısı...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuranı yazanlar alkolikti. Kuran ayık kafayla yazılmadı. Zaten Muhammed alkol kulanan biriydi. 23 yılda yazılan bir kitapta çelişkinin olması normaldir.

Kuran a göre 2 - 4 - 6 günde yaratılmıştıştır.

Kaf Suresi 38. andolsun biz, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde yarattık. bize hiçbir yorgunluk çökmedi.
Furkan Suresi 59. gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yaratan, sonra arş’a istivâ eden (ona hükmeden) rahmân’dır. bunu bir bilene sor.
Fussilet Suresi 9. de ki: gerçekten siz, yeri iki günde yaratanı inkâr edip o’na ortaklar mı koşuyorsunuz? o, âlemlerin rabbidir.
Fussilet Suresi 10. o, yeryüzüne sabit dağlar yerleştirdi. orada bereketler yarattı ve orada tam dört günde isteyenler için fark gözetmeden gıdalar takdir etti.
Fussilet Suresi 12. böylece onları, iki günde yedi gök olarak yarattı ve her göğe görevini vahyetti. ve biz, yakın semâyı kandillerle donattık, bozulmaktan da koruduk. işte bu, azîz, alîm allah’ın takdiridir.
Bakara Suresi 117. (o), göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. bir şeyi dilediğinde ona sadece "ol!" der, o da hemen oluverir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuranı yazanlar alkolikti. Kuran ayık kafayla yazılmadı. Zaten Muhammed alkol kulanan biriydi. 23 yılda yazılan bir kitapta çelişkinin olması normaldir.

Kuran a göre 2 - 4 - 6 günde yaratılmıştıştır.

Kaf Suresi 38. andolsun biz, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde yarattık. bize hiçbir yorgunluk çökmedi.

Furkan Suresi 59. gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yaratan, sonra arş’a istivâ eden (ona hükmeden) rahmân’dır. bunu bir bilene sor.

Fussilet Suresi 9. de ki: gerçekten siz, yeri iki günde yaratanı inkâr edip o’na ortaklar mı koşuyorsunuz? o, âlemlerin rabbidir.

Fussilet Suresi 10. o, yeryüzüne sabit dağlar yerleştirdi. orada bereketler yarattı ve orada tam dört günde isteyenler için fark gözetmeden gıdalar takdir etti.

Fussilet Suresi 12. böylece onları, iki günde yedi gök olarak yarattı ve her göğe görevini vahyetti. ve biz, yakın semâyı kandillerle donattık, bozulmaktan da koruduk. işte bu, azîz, alîm allah’ın takdiridir.

Bakara Suresi 117. (o), göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. bir şeyi dilediğinde ona sadece "ol!" der, o da hemen oluverir.

Sakinlesmeyi deneyebilirsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yalnız bu dindarları hakikaten tebrik etmek lazım . Adamlar gerçekten de üstlerine düşen görevleri yapıyorlar . Bir ateist sitesinde bile dindarları görebiliyorsunuz ve ateistleri inandırmaya çalışıyorlar . Hepsinin hakkını vermek lazım , helal olsun diyorum . Ancak anlayamadığım bir nokta var . Hemen hemen bütün dindarlar İMAN üzerine konuşuyorlar .

Neden inanmıyorsunuz ?

Evreni kim yarattı ?

Her şey kendi kendine mi oldu ?

tarzında sorular sorup , karşı tarafı çelişkiye düşürmeye ve inandırmaya çalışıyorlar .

Dindarlara söylüyorum . Tamam kabul , diyelim ki hepimiz inandık kardeşim . Artık hepimiz Müslümanız .

İçiniz gerçekten rahat edecek mi ?

Allah ın içi rahat edecek mi ?

Bu kadar basit mi ?

Her şey inanç ve imandan ibaret mi ?

Neden biriniz de çıkıp

komşunuzun kapısını çalın ,

kul hakkı yemeyin ,

hırsızlık yapmayın ,

adam öldürmeyin ,

akrabalarınızı ziyarete gidin ,

sevdiklerinize değer verin ,

yoksullara fakirlere yardım edin

gibisinden şeyler söylemiyorsunuz ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hemen hemen bütün dindarlar İMAN üzerine konuşuyorlar .

Böyle yapmalarının nedeni muhtemelen şudur;

Dindarlar kendilerini güvende hissederler..Çünkü kalabalık bir grup insanla(1 milyar gibi) aynı saftalardır..Bu grubun dışında olan herkesin varlığı,bu güven duygusunu sarsmaktadır..

Şöyle anlatalım;

Dünya'daki herkesin Fenerbahçe futbol takımını tutma ihtimali yoktur ama Türkiye'de ciddi bir çalışma ile milyonlarca insanın Fenerbahçe'li olması sağlanabilir..Türkiye'deki dindaların da yaptığı bu çalışmadır..Kendileri gibi olmayan insanları müslüman yaparak,kendilerini daha iyi,daha güvende hissetmek istiyorlar..Ne kadar çoğalırlarsa,müslümanlar için o kadar iyi olur..Bu konuda o kadar hassaslar ki,Muhammed'in karikatürü bile çizilse deliye dönüyorlar..Çünkü bu karikatür,kendilerini ciddi manada sarsmaktadır..

Bu aslında tam da hayvanların uyguladığı bir taktiktir..Bunu böyle yorumlamak lazım..Bir Aslan düşünelim..Bir grup aslan sürüsünün başına geçen aslan,öldürdüğü erkek aslanın yavrularını da öldürür..Çünkü sürüye sadece kendi genlerinin hakim olmasını ister..Bizim müslümanlar da yaşadıkları yerde sadece kendilerinin hakim olmasını isterler..Bu yüzden Sivas katliamı gibi olaylar olmaktadır..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Böyle yapmalarının nedeni muhtemelen şudur;

Dindarlar kendilerini güvende hissederler..Çünkü kalabalık bir grup insanla(1 milyar gibi) aynı saftalardır..Bu grubun dışında olan herkesin varlığı,bu güven duygusunu sarsmaktadır..

Şöyle anlatalım;

Dünya'daki herkesin Fenerbahçe futbol takımını tutma ihtimali yoktur ama Türkiye'de ciddi bir çalışma ile milyonlarca insanın Fenerbahçe'li olması sağlanabilir..Türkiye'deki dindaların da yaptığı bu çalışmadır..Kendileri gibi olmayan insanları müslüman yaparak,kendilerini daha iyi,daha güvende hissetmek istiyorlar..Ne kadar çoğalırlarsa,müslümanlar için o kadar iyi olur..Bu konuda o kadar hassaslar ki,Muhammed'in karikatürü bile çizilse deliye dönüyorlar..Çünkü bu karikatür,kendilerini ciddi manada sarsmaktadır..

Bu aslında tam da hayvanların uyguladığı bir taktiktir..Bunu böyle yorumlamak lazım..Bir Aslan düşünelim..Bir grup aslan sürüsünün başına geçen aslan,öldürdüğü erkek aslanın yavrularını da öldürür..Çünkü sürüye sadece kendi genlerinin hakim olmasını ister..Bizim müslümanlar da yaşadıkları yerde sadece kendilerinin hakim olmasını isterler..Bu yüzden Sivas katliamı gibi olaylar olmaktadır..

Kesinlikle katılıyorum . Youtube da tartıştığım birçok insan " dünyada bu kadar müslüman varken sen islam ı mı yalanlıyorsun " gibisinden bir şey söylemişti . Ben de ona " peki hristiyanların sayısı ne olacak " dediğimde cevap vermedi .. Kendilerini güvende hissetmek , evet !! Çoğunluğun yaptığı her zaman doğrudur zihniyeti ile çoğalmak istiyorlar belli ki . İnsanların hristiyan , yahudi veya ateist olmasına katlanamıyorlar . Özellikle de ateistlere . Neden dersen bence ateistleri kıskanıyorlar . Ateistler özgürdür çünkü . Hür yaşar . Bir ateistin hayatı cennet , cehennem ve ahiret üçlüsünden ibaret değildir . Düşünce alanı kısıtlı değildir . Yaşam alanı müslümanınkinden çok daha geniştir . Ateist cesurdur , müslümanın hiçbir zaman olamayacağı kadar çok cesurdur .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Üstatlar istediğiniz dine mensup olun veya hiç bir dine mensup olmayın veya ateist deyin kendinize veya demeyin hiçbirinin bir önemi yok. Önemli olan insan olmak ve insan değerlerini taşımaktır.

üste yazmış güzelde yazmış. İnsan olmadan islam olduğunu sananlar dini bu hale getirdiler. onun için önce insan sonra islam.

Her şey inanç ve imandan ibaret mi ?

Neden biriniz de çıkıp

komşunuzun kapısını çalın ,

kul hakkı yemeyin ,

hırsızlık yapmayın ,

adam öldürmeyin ,

akrabalarınızı ziyarete gidin ,

sevdiklerinize değer verin ,

yoksullara fakirlere yardım edin

bu saydıklarınız bütün dinlerde emredilmiş. İslamda da. Bir çok ayet zaten bunların yapılmasını zaten öneriyor. Uygulamadan doğan hatalar var. bunun nedenine kısaca değindim.

Her şey inanç ve imandan ibaret mi? Değil... ama gerekliler.

aslımızı ve hakikatimizi bulmak için gerekliler. İnsanın yolculuğu kendi iç aleminin derinliklerine doğrudur. Ne arayırsa kendi varlığında mevcuttur. Yaradılışta zaten bunu anlatıyor.

bir üstadımız da soruyor neden 2 vs gün var diye kuranda

kısa anlatırsak. daha sonra ayrıntıyla anlatırız.

Fussilet Suresi 12.

ayete dikkat ederseniz verdiğiniz meal üzerinden konuyoruz. göklerin verin yaratılışından bahsediliyor. Yani yaratılışın artık görünün alem safhasına geçtikten sonraki son iki gün anlatılıyor. yerleri ve gökleri iki günde yaratık sözü buna işaret.

Link to post
Sitelerde Paylaş

“Yerleri ve gökleri iki günde yarattı diyor ”

Bunu bir çelişki olarak görülüyor. Bazı gerçekten düşünen kardeşlerimizin aklını karıştıran bir soru.

Biz altı aşamayı anlatırken son iki aşamanın molekül yapı ve hücre yapı olduğunu anlatmıştık.Yerlerin ve göklerin yapısına bakarsanız yani yapılarını incelerseniz; bizim dünyanın gök yapısını ele aldığınız zaman uzay boşluğu hariç, uzay boşluğunda da muhakkak surette o altı aşamadaki yapı vardır.

Şimdi bizim atmosferimiz neden oluşuyor?

Atomlardan kısmen de moleküllerden oluşuyor. İşte bu son iki günün içersine giren Allah’u Teâlâ’nın bize o ayette anlattığı bildirdiği cisme gelmiş yapıların şekil şemal almış yapıların temelini atomlar moleküller ve hücrelerden meydana getirdiğini onlardan yarattığını ifade ediyor.

Şimdi bizim dünyanın taşlarını topraklarını incelerseniz, geneli hücre yapılardır veya molekül yapılardır. Denizlerimize sularımıza baktığınız zaman değil mi? Bunlar su molekülleridir. Oksijenin hidrojenin bir araya gelmesi ile oluşan su molekülleridir. İşte yerleri ve gökleri iki günde yarattı ayetinin hikmeti sebebi ve orda anlatılmak istenen Allah’u Teâlâ’nın budur. İnsanda anlayış olmazsa elbette ki ondan dönüp dalga geçecektir. Elbette ki bunu yapması doğru değildir. İnsan araştırmak için yaratılmıştır. Bizler mesela yeryüzlerinde beden âlemlerine hatırlamak için geldik.

“Yerleri ve gökleri iki günde yarattı diyor ”

Gördüğünüz gibi bir çelişki yok. Yaratılış öğrenildikçe bir çok gizlenmiş gerçekler ortaya çıkacaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuranda iki günde yer,iki günde gök,dört günde dünyadaki dağlar, yiyecekler vb.yaratıldığı söyleniyor

Kuranda evren var mı? eğer bu evreni gök olarak kabul edeceksek buyrun bakalım

Dünyanında içinde bulunduğu samanyolu galaksisinde 200-400 milyar yıldız( bir tanesi bizim güneşimiz)var,dünya büyüklüğünde olan en az 17 milyar gezegen var

Evrendeki galaksi sayısı yaklaşık 300 milyar ki burada bahsedilen samanyolu gibi büyük galaksiler,cüce galaksiler dahil edildiğinde galaksi sayısı 7-8 trilyon oluyor.

Eğer kuran tarafından evren ''gök'' olarak tanımlanıyorsa iki gün(evrede) tüm yukarıda bahsettiklerim,dünya iki gün (evrede),dünyadaki dağlar,yiyecekler 4 gün(evrede) yaratılmış oluyor.

Yorum sizin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

FUSSİLET-9 -12

De ki: "Siz, yerküreyi iki günde yaratana gerçekten nankörlük edip O'na ortaklar mı koşuyorsunuz? Âlemlerin Rabbi'dir O." iki günde yerküre yaratiliyor

O, yeryüzüne, denge ve dayanıklık sağlayan dağları üstünden yerleştirdi. üzerine daglar yerlestiriliyor

Onda bereketlere vücut verdi. ve bitkiler

Ve onda, azıklarını dört günde takdir edip düzenledi. İsteyip duranlar için eşit miktarda olmak üzere...bitkiler hayvanlar vs 4 gün sürüyor (yukardaki iki gün dahil sayalim)

Sonra!!!! Allah yukarda yazilanlari yaptiktan SONRA!!!

buhar/duman halindeki göğe yöneldi de ona ve yerküreye şöyle seslendi: "İsteyerek veya istemeyerek gelin!" Onlar şöyle dediler: "İsteyerek geldik!" buhar/duman halindeki evreni cagirir!!!

Böylece onları, iki günde yedi gök halinde takdir edip her göğe kendi iş ve oluşunu vahyetti. iki günde!!! evreni yaratir ve onlara görevlerini aciklar

Ve biz, arza en yakın göğü kandillerle ve bir korumayla donattık. en yakin gögü??? yildizlarla donatir, koruma olarak! koruma mi?

İşler bunlar Azîz ve Alîm olanın takdiridir.

MÜLK - 5

Yemin olsun ki, biz en yakın göğü kandillerle süsledik ve onları şeytanlara ateş taneleri yaptık. O şeytanlar için çılgın ateş azabını da hazırladık. yildizlar seytan taslamak icin yaratilmis. Koruma!!!

tarihinde poiuz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

son iki aşamayı biraz daha açıklayalım.



“O, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra Arş’ın


üzerine istiva edendir.Yere gireni ve ondan çıkanı, gökten


ineni ve oraya yükseleni bilir. Nerede olsan, O sizinle


beraberdir. Allah yaptıklarınızı görür.”


Hadid suresi -4-“Gökleri, yeri ve bunların arasındakileri altı günde


yaratan, sonra arş’a istiva eden Allah’tır.O’ndan başka ne


dost ne de şefaatçiniz vardır. Artık düşünüp öğüt almaz


mısınız?”


Secde suresi -4-


Şimdi yukarıdaki ayetlerde geçen altı günün ne anlama


geldiğini inceleyeceğiz. Bu ayetlerin benzerleri Tevrat ve


İncil’de de ifade edildiği için Yahudi ve Hıristiyan alemi ,


Allah(c.c) ın Vahdaniyetini henüz kavrayamadıklarından ,


Tevhid anlayışından uzak olarak düşündüklerinden “Tanrı


Evreni altı günde yarattı ve yedinci günde dinlendi .”


şeklinde algılamışlardır.Allah’a yorgunluk isnat edilemez.


Allah(c.c) sonsuz güç ve kudrete sahiptir. Yukarıdaki


ayetlerde Yaratıcımız ,Yahudi ve Hıristiyan gibi düşünenleri


açık açık uyarıyor. Yukarıda metnini geçtiğimiz ayeti


hatırlayalım:


“And olsun biz,gökleri,yeri ve ikisi arasında bulunanları


altı günde yarattık. Bize hiçbir yorgunluk çökmedi.”


Kaf suresi -38-Allah bir şeyi yaratmayı dilediği zaman sadece ol demesi


yeterlidir.



Altı gün,altı yaradılış aşamasıdır.Her şeyi yoktan var


eden Rabbimizin mevcudatı yaratmayı dilemesiyle


evrendeki her varlık cisim sahibi olana kadar altı aşama


geçirmiştir.bu yaradılış aşamaları İslam biliminde tasavvuf


diliyle Allah’ın(c.c) Zatından Zatına tecelli etmesiyle


başlamıştır.ve tüm mevcudat Allah’ın(c.c) Zatından Zatına


tecellisinin ilk anlarında oluşan nur üstüne nur ile başlayıp,


öz ateşi (dumansız alev) oluşturmuş, öz ateşten de balçık


(süzülmüş çamur) aşaması oluşmuştur.böylece yaradılış


aşamaları evreni oluşturan zerreler aleminin temeli sayılan


atomları da balçık yapı oluşturmuştur. Atomlardan,


moleküller,moleküllerden hücreler meydana gelmiştir.


Yukarıda özet olarak anlattığımız yaratılış aşamaları


günümüz de Astrofizik bilim dalının bilim adamlarının


kabul ettiği yaradılış sıralamasıyla tıpatıp örtüşmektedir.


Astrofiziğin kabul ettiği Big Bang (büyük patlama)


teorisi de evrenin başlangıcının muhteşem büyük bir patlama


sonucu çok şiddetli ışık ve milyarlarca derece ısıdan


oluştuğu ispatlanmıştır. İleri aşamalarda evrenin soğumaya


başlamasıyla birlikte sonsuzluğa küresel bir biçimde yayılan


ışığın enerji taneciklerini, enerji taneciklerinin kuark


taneciklerini, kuark taneciklerinin elektron, proton,nötron


gibi atomları meydana getiren yapıyı, atomların molekülleri,


moleküllerinde hücreleri oluşturduğu bilinmektedir işte


İslamın ve bilimin ortaya koyduğu altı aşama.


-16-Yaratılışın ilk anlarındaki ısı ve ışık( nur üstüne nur)


Tecelliyatın etkisiyle küresel olarak genişlemeye başlamış


ve halen sonsuzluğa yayılmaktadır.Evrenin genişlediğini


günümüz bilimi yakın zaman içinde ispatlamasına rağmen,


Allah (c.c) 1400 yıl önce evrenin genişlediğini Kuran-ı


Kerim’de bildirmiştir. “Biz göğü ‘büyük bir kudretle’ bina


ettik ve şüphesiz biz (onu) genişleticiyiz.”


Zariyat suresi -47-Işıktan maddeye altı aşamalı yaratılış sürecinin içerisinde


aynı zamanda göklerin ve yerlerin birbirlerinden ayrılma


aşaması da oluşmuştur. Maddeleşen yapılar beşinci aşamada


tüm evrende gaz halinde yayılmasını sürdürürken altıncı


aşamada gaz bulutları belirli çekim merkezleri etrafında


toplanarak gezegenleri, yıldızları ve galaksileri


oluşturmuşlardır. Bu oluşun yerlerin ve göklerin birbirinden


ayrılmasıdır.


“O inkar edenler görmüyorlarmı ki (başlangıçta) göklerle


yer birbiriyle bitişik iken, biz onları ayırdık…”


Enbiya suresi –30-Evrenin gaz hali ışıktan atoma kadara olan dört aşamadır.


Yerlerin ve göklerin ayrılmasıyla ifade edilen gezegenlerin


ve gezegenleri oluşturan cisimleşme ağırlık ve hacim


kazanma süreci, yaradılışın altı aşamasının son iki


aşamasıdır.


Bugün sırlarının milyarda birini çözemediğimiz, zerreden


küreye evrenin yaratılması sonsuz kudret ve irade sahibi


Allah (c.c) için hiç zor değildir. Onun dilemesi yeterlidir.


“Bir şeyi yaratmak istediği zaman onun yaptığı ‘ol’


demekten ibarettir. Hemen oluverir.” alıntıdır.


Link to post
Sitelerde Paylaş

Araf sûresinde(7/54) 6 günde yaratılış için, "şüphesiz" ifadesi var. Allah "şüphe yok" diyor, ama müslümanlar, başka anlamlar yüklüyor,"6 evredir" diyor. bu nasıl iştir?

Acaba bikaç yüzyıl önce, bir şeriat ülkesinde bunu iddia etseler, başlarına ne gelirdi?

Mesela, "dünya yuvarlaktır", "Yıldızlar semada değildir, trilyonlarca km uzaktadır" deselerdi, nasıl muamele görürlerdi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

bu ayetlerde diğerleri de altı aşamalı yaratılışı anlatıyor. Dikkatli bakıldığında hepsi birbirini destekliyor. yukarıda açıklama yaratılışın binde biri veya çok kısa açıklaması.

Binde biri, onbinde biri...

farketmez

çünkü sıralama yanlış!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yaratılışı şimdi bir bir başka açıdan inceleyelim İsimlerin yaratılışa tesirini Kuranın anlatımı baz alarak bir örnekle yani URANYUM atomunun oluşması açısından inceleyelim.

Yaratılış alternatiftir.

Yaratılıştaki alternatiflik çiftleri ve

zıtları oluşturur. Artılar eksiler gibi örneğin elektron negatif,

proton pozitiftir dünya hayatı negatif ahiret hayatı pozitiftir.

Fiziksel beden negatif, ışık ve enerji beden pozitiftir.

Allah’tan uzaklaşmak negatif, Allah’a dönmek pozitiftir.

Bu alternatiflikler bir anlamda evrendeki sistemli yapının

dengesidir ve hayat kaynağıdır. Çünkü statik olan bir

evrende hayat ve hareket olmazdı. Yaratılışının gereği evren

dinamiktir.

Varlıkların yaratılışının kaynağı, Allah’ın zatından zatına

tecelliyatının ilk anlarında oluşan çok şiddetli ışık olmasına

rağmen varlıklar altı aşama geçirdikten sonra neden renkleri,

tatları ve şekilleriyle birbirlerine benzemiyorlar?

Evrende bulunan, gördüğümüz, göremediğimiz, canlı ve

cansız varlıklar, elementler, elementlerin bileşenleri ve buna

benzer tüm varlıkların yaradılışında var olan, ışıktan

başlayıp hücre oluşumuna kadar geçirdiği altı aşamada,

yapısını oluşturan bütün tanecikleri, Allah’ın bildiğimiz

doksan dokuz esmasının dışında sayısız esmasını tesbih

etmektedir.

“Göklerde ve yerde bulunan her şey Allah’ı tesbih

etmektedir. O, Azizdir, Hakimdir.”

Hadid suresi -1-“Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah’ı tesbih

etmektedir. O, üstündür, Hikmet sahibidir.”

Haşr suresi -1-

“Göklerde ve yerde olanların hepsi, mülkün sahibi,

eksiklikten münezzeh, Aziz ve Hakim olan Allah’ı tesbih

eder.”

Cuma suresi -1-“Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder.

Mülk O’nundur, Hamd O’nadır. O her şeye Kadirdir.”

Teğabun suresi -1-Yukarıdaki ayetlerde Allah (c.c), yarattığı ışıktan hücreye

ve hücrelerin oluşturduğu vücutlara, elektron taneciğinden

gezegenlere kadar, galaksilerin hatta evrenin kendisini tesbih

ettiğini açıkça beyan buyurmuştur.

O halde, yaradılışın ilk anından itibaren sonsuza yayılan

tecelliyat, sayısız tesbihatıda beraberinde başlatmış ve halen

sonsuzluk içerisinde her yapıda devam etmektedir.

Yaradılış aşamaları, sayısız tesbihatında iç içe

birleşmesiyle çeşitli renk ve şekillere bürünmüştür. Düşünün

ki; Allah’ın bildiğimiz doksan dokuz esması da dahil,

bilemediğimiz sonsuz sayıdaki esmaları da, yaradılış

anından itibaren şu yaşadığımız an’a ve sonsuzluğa kadar,

birbirinden aralık ve mesafe olmaksızın, tatlı ve itaatkar bir

ahenk içerisinde yine kendi zatını tesbih etmektedir.

Hangi varlık, Allah’ın hangi isimlerini tesbih ediyorsa o

isimlerin bilinci içerisindedir. O halde evrendeki en küçük

varlıktan en büyük varlık olan galaksilere ve nebulalara

kadar her varlık içindekilerle birlikte bilinçlidir.

yaratilisin-ba%c5%9flangici-i%c5%9fik-olmasina-ve-uranyumun-olusmasi/

Yerde, gökte ve arasında her ne kadar varlık yaratılmışsa

en küçüğünden en büyüğüne kadar her yapının, gerek ferdi

olarak gerekse varlığını meydana getiren her taneciğin

Allah’ı tesbih ettiğini, günümüzün Kozmoloji bilimi

farkında olmadan bu yapıların frekansları, salınımları ve

dalga boylarının var olduğunu tespit etmiştir. Örneğin bir

hidrojen atomunun çekirdeğinin çapı ortalama olarak 10cm’dir.

Hidrojen çekirdeğini oluşturan tek bir protonunda alt

parçacıklardan (kuark) oluşan yapısının olduğu bilimsel

olarak kabul edilmiştir. Kuark gibi fiziksel yapıların temel

parçacığının bu günkü teknikle kesin olarak ölçülebilir bir

çapı yoktur. Çünkü enerji taneciklerinden fiziksel yapıya

geçişin en küçük parçası kuarktır. Bu parçacıkların çapı

yayınlamış oldukları dalga boylarıyla yaklaşık olarak

ölçümlenmeye çalışılır.

Bu dalga boyları o parçacığın

algılanan frekansıdır, yani tesbihatıdır.

Işıktan hücrelere kadar olan yapıyı oluşturan yapı taşları

herhangi bir gezegeni veya yıldızı oluşturur. Ve o yıldız

kendini oluşturan altı aşamalı yaradılışının iç içe birleşmiş

tesbihatlarıyla birlikte kendi ferdi tesbihatınıda yapar. Bu

konu kozmolojide şu şekilde açıklanıyor :

Yıldızın kütle çekimi nedeniyle küçük bir büzülme bile

yıldızın dış katmanlarının ısınmasına neden olur. Yıldızda

dışarıya serbestçe kaçamayan ışınımın basıncı nedeniylede

dış katmanlar büyük ölçüde genişler. Yıldız yeniden

büzülmek zorunda kalır. Buda alternatif olarak yıldızda bir

dizi salınıma yol açar. Bu salınım o yıldızın tesbihatıdır.

Zaman zaman gezegenlerin zikirlerinin bu şekilde ortaya

çıktıkları ölçülmüştür.

Yaradılışın başından itibaren olgunluğa erişene kadar

geçirdiği aşamalarıyla birlikte (altı aşama) her hangi bir

temel elementin oluşumu esnasında yaptığı tesbihatları

örnek olarak işleyelim:

http://www.kardesimkuran.com/news/uranyumun-oluşması

uranyum elementinin yaratılışı

Uranyumun yaradılışının birinci günü:

Yukarıdaki ayetlerde Allah (c.c) ‘ın buyurduğu gibi yer,

gök ve arasında ne kadar varlık varsa tamamı zerreden

küreye içerdiği altı aşamasının ayrı ayrı tesbihatının

olduğunu öğrenmiştik. Uranyum elementi atom yapısına

kadar dört aşama içerdiği için önce bu dört aşamayı

inceleyeceğiz.

Yaratılışın ilk anlarında uranyumu oluşturacak ışık

taneciklerinin Yaratıcımızın emriyle “Er Rahman” ismini

tesbih ettiğini varsayalım. Bu demektir ki, uranyum atomunu

meydana getirecek olan sayısız ışık zerrecikleri, sayısız defa

“Er Rahman” ismini tesbih ediyordur.

Şekil -2- Rahmanı tesbih eden ışık tanecikleri

Is%C4%B1k%20taneci%C4%9Finin%20Rahman%20

Uranyum elementinin ikinci günü(aşaması)

Uranyumu oluşturan ikinci aşama enerji taneciklerinin

yaratıldığı gündür. Bir enerji taneciği trilyonlarca ışık

taneciğinin bir araya toplanarak oluşturduğu yapıdır.

Bu demektir ki trilyonlarca Rahman ismi de bir araya

gelecek, bir tek ışık taneciğini oluşturacaktır. Bu oluşum

aynı zamanda uranyumun yaratılmasında esmalar zincirinin

başlangıcıdır. Her enerji taneciğini birer enerji topuna

benzetecek olursak, bir enerji taneciğinin iç yapısı

trilyonlarca Rahman ismini tesbih etmektedir. Bununla

beraber enerji taneciği de ferdi olarak Allah’ın bir başka

esmasını tesbih etmeye başlar.

ENEji-taneciginin-zikri.jpg

Yukarıdaki şekilde enerji taneciklerini görmekteyiz.

Enerji taneciği kendi iç tesbihatıyla beraber ferdi olarak

El Alim ismini zikrettiğini varsayalım. Bir cam küre

düşünün, bu cam kürenin içini Rahman ismini zikreden cam

bilyelerle tıka basa doldurduğumuzu farz edin. Cam bilyeler

kürenin içinde Rahman ismini tesbih ederken, cam kürede

bu esnada ferdi olarak El alim ismini tesbih etmektedir. Yani

buraya kadar iki esma tek bir yapıda gibi iç içe tesbih

etmektedir.

3. Gün ve 3. Aşama..

tarihinde ulak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...