Jump to content

KURANIN ALLAH IN GÖNDERDİĞİ BİR KİTAP OLMADIĞININ KANITLARI


Recommended Posts

ustadım Allah kuranı aslında bir anda inmiştir peygaberimizin kalbine. Zaten onun varlığında vardı. onunla birlikte tüm insanların varlığında da var. Hatırlayanlar zaten varlığındaki kuranı okurlar. İnsan dünya alemine gelmeden Rabblerinin katında kuranı da öğrenmişler daha ötesi Rablerini de tanıyıp bilmişlerdir. Rablerini hatırlayanlar onunla konuşanlar onu görenler bir an önce ona kavuşmayı isterler.

dediğiniz gibi kuranın dünya alemine inişi 23 yıl sürmüştür. o ayrı bir şey. o alemin şartlarına bağlı belirlenen bir süredir. kuranın surelerinin inişi insanların bir kısmının hayal ettiği gibi cümlelerle olmamıştır. Bizzat hayat sahibi olarak yer yüzüne inmiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 301
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

ustadım Allah kuranı aslında bir anda inmiştir peygaberimizin kalbine. Zaten onun varlığında vardı. onunla birlikte tüm insanların varlığında da var. Hatırlayanlar zaten varlığındaki kuranı okurlar. İnsan dünya alemine gelmeden Rabblerinin katında kuranı da öğrenmişler daha ötesi Rablerini de tanıyıp bilmişlerdir. Rablerini hatırlayanlar onunla konuşanlar onu görenler bir an önce ona kavuşmayı isterler.

dediğiniz gibi kuranın dünya alemine inişi 23 yıl sürmüştür. o ayrı bir şey. o alemin şartlarına bağlı belirlenen bir süredir. kuranın surelerinin inişi insanların bir kısmının hayal ettiği gibi cümlelerle olmamıştır. Bizzat hayat sahibi olarak yer yüzüne inmiştir.

peygamberinizin kalbi dünya aleminde değil mi? Peygamberinizin kalbi de başka bir şey mi ifade ediyor yoksa?

Uydura uydura ütopik animeleri geçtiniz, ki onlarda bile bir tutarlılık vardır.

Dünyada islamın olduğu topraklara bakın ve neyi savunduğunuzu bir daha gözden geçirin. Bu göreceğiniz insanlar, anadili arapça olan insanlar. Göreceksiniz ki, siz açıkça uydurmaktasınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dininiz bize saygı duymayı değil, bizi öldürmenizi açıkça emrediyor. Benim dinim bana, seninki sana demek, bizler ayrı inançlara sahibiz, bir olamayız demektir. Kaldı ki bizim bir inancımız da yoktur.

Bir yaratıcı olsaydı, istediği gibi olabilirdi; burada yaratıcı tasarlamıyoruz. Tasarlamaya çalışmak da akıl karı değildir, çünkü bunun bir başka insanın nasıl olması gerektiğine karar vermekten herhangi bir farkı bulunmuyor.

Mesele bir yaratıcının olup olmadığı değil, bir tanrının olup olmadığıdır. Tanrıların tanımları bellidir ve bu tanımlar kendi içinde bir sürü çelişkiden dolayı o tanrının var olamayacağını ortaya koyar. Bir yaratıcı ise eğer varsa, tanrı olmadığı sürece istediği herhangi bir özelliğe sahip olabilir. Ama bu yaratıcı hiçbir özelliğinde asla en olamaz, çünkü bir tanrı sayılır ve tanrı az önce belirttiğim üzere kendi enliklerinde sayısız tutarsızlıklar içerir.

Benim inandığm Allah saygıyı,sevgiyi ,dürüstlüğü,adaleti,yardım etmeyi.affetmeyi,kibirlenmemeyi.tevazuyu emreder.ve ben hayatımı bu şekilde yaşamaya çalışıyorum.sizleri öldürme gibi bir çaba değil düşünce bile aklımızdan geçmemiştir.bak saygıyla biraraya geldik fikir alışverişi yapıyoruz....herkesin inancı kendini bağlar..Ayrıca sizin inancınız ''inançsızlıktır''buda bir inanıştır.

Bir yaratıcı olsaydı, istediği gibi olabilirdi diyorsun sonra posta koyuyorsunuz: kitabı saçma bulup yaratıcıyı inkar ediyor,elçisine iftira atıyorsunuz.Yanlış anlama da fikirleriniz boş teneke gibi anca gürültü yapıyor,ilim bilim teknoloji diyede bir tokmak bulmuşunuz çalıp oynuyorsunuz.sanki biz bilime karşıymışız gibi.ne deyim :Rabbimim verdiği akılla gerçeği görmenizi diliyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Benim inandığm Allah saygıyı,sevgiyi ,dürüstlüğü,adaleti,yardım etmeyi.affetmeyi,kibirlenmemeyi.tevazuyu emreder.ve ben hayatımı bu şekilde yaşamaya çalışıyorum.sizleri öldürme gibi bir çaba değil düşünce bile aklımızdan geçmemiştir.bak saygıyla biraraya geldik fikir alışverişi yapıyoruz....herkesin inancı kendini bağlar..Ayrıca sizin inancınız ''inançsızlıktır''buda bir inanıştır.

Bir yaratıcı olsaydı, istediği gibi olabilirdi diyorsun sonra posta koyuyorsunuz: kitabı saçma bulup yaratıcıyı inkar ediyor,elçisine iftira atıyorsunuz.Yanlış anlama da fikirleriniz boş teneke gibi anca gürültü yapıyor,ilim bilim teknoloji diyede bir tokmak bulmuşunuz çalıp oynuyorsunuz.sanki biz bilime karşıymışız gibi.ne deyim :Rabbimim verdiği akılla gerçeği görmenizi diliyorum.

Bir ileti içinde kendinizle çelişmeniz gülüç olmuş. Saygı ile bir araya gelip, fikir alışverişi yaparken belirttiğim kısmı söylemeniz pek hoş.

Kitabınızı dikkatli okuyun. Kuranda öldürme ayetlerini google aramasıyla bulabilirsiniz. Buradaki iletileri de dikkatli okuyun. Buradaki anlaşmazlık, sizin kendi uydurduğunuz dini islam sanmanızdan kaynaklanıyor. Kitabınız açıktır. Onlarca, yüzlerce alim tarafından Türkçe'ye çevrilmiştir. Kitabınızı anadilinizde okuduğunuzda, anlattıklarınızın kitabınızda değil, sizin kafanızda olduğunu göreceksiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir ileti içinde kendinizle çelişmeniz gülüç olmuş. Saygı ile bir araya gelip, fikir alışverişi yaparken belirttiğim kısmı söylemeniz pek hoş.

Kitabınızı dikkatli okuyun. Kuranda öldürme ayetlerini google aramasıyla bulabilirsiniz. Buradaki iletileri de dikkatli okuyun. Buradaki anlaşmazlık, sizin kendi uydurduğunuz dini islam sanmanızdan kaynaklanıyor. Kitabınız açıktır. Onlarca, yüzlerce alim tarafından Türkçe'ye çevrilmiştir. Kitabınızı anadilinizde okuduğunuzda, anlattıklarınızın kitabınızda değil, sizin kafanızda olduğunu göreceksiniz.

ya kardeş ben 35 yaşındayım kuranı bilinçli araştırmalı olarak yıllardır okurum aynı xamanda ilahiyat öğrencisiyim.....kalkmış googleda ölüm ayetletini ara diyosun.seninle iletişim sıkıntısı çekiyoruz.ben diyorum kuran uslup dil açısından incelenmeli sen diyosun bu yazdıkların kuranda yok...ben var mı dedim?Ayrıca müslümanlara bakıpta islamı drğerlendirirsen yanılırsın bizler insanız hatalarımız yanlışlarımız yığınla ama bunları kurana maledemeyiz.Günümüzde Allah la aldatanlar ve Allahla aldatanlara aldananlar yığınla.uydurulmuş din furyası müslümanları bu hale getirdi.Rivayet kültürü mantar gibi her yanımızda din diye şeyhini kutbunu üstadını gavsını satanlar mı dersin kuran yerine mesneviyi risaleyi mektubatı koyanlar mı dersin budizmden hinduizmden alınan tasavvuf kültürü mü dersin israiliyattan hristiyanlıktsn geçme mehdi mesih inancı mı dersin sizin gibi islamı terör dini gören işidcilerimi dersin hepsimi islama demir atmış...hal böyle olunca durum ortada......Allahın ipine sarılmasssk böyle oluyor malesef.....
Link to post
Sitelerde Paylaş

ya kardeş ben 35 yaşındayım kuranı bilinçli araştırmalı olarak yıllardır okurum aynı xamanda ilahiyat öğrencisiyim.....kalkmış googleda ölüm ayetletini ara diyosun.seninle iletişim sıkıntısı çekiyoruz.ben diyorum kuran uslup dil açısından incelenmeli sen diyosun bu yazdıkların kuranda yok...ben var mı dedim?Ayrıca müslümanlara bakıpta islamı drğerlendirirsen yanılırsın bizler insanız hatalarımız yanlışlarımız yığınla ama bunları kurana maledemeyiz.Günümüzde Allah la aldatanlar ve Allahla aldatanlara aldananlar yığınla.uydurulmuş din furyası müslümanları bu hale getirdi.Rivayet kültürü mantar gibi her yanımızda din diye şeyhini kutbunu üstadını gavsını satanlar mı dersin kuran yerine mesneviyi risaleyi mektubatı koyanlar mı dersin budizmden hinduizmden alınan tasavvuf kültürü mü dersin israiliyattan hristiyanlıktsn geçme mehdi mesih inancı mı dersin sizin gibi islamı terör dini gören işidcilerimi dersin hepsimi islama demir atmış...hal böyle olunca durum ortada......Allahın ipine sarılmasssk böyle oluyor malesef.....

Googleda ölüm ayetlerini arayın diye bir daha söylüyorum. Üsluba istediğiniz kadar kapılın, istediğiniz şiirsel tatları alın; altında yatanları gerçekten bunları anlatıyormuş diye farkına vararak okumadığınız sürece kim ve ne olduğunuz çok önemli değildir.

Mehmet Akif gibiler bile oturup da Kuranı Türkçe'ye çevirmeye başlayana kadar onun ne tür bir zırva ve rezalet yığını olduğunu farketmemiş, çevirmeye başladıktan sonra da işi yarım bırakıp, bir daha da hatırlamak istememişlerdir.

Kim ve ne olduğunuza fazla kapılıyorsunuz, klasik arapça uzmanı, hadisçi bir insan olarak Turan Dursun dahi ancak tevratı okuyana kadar kurandan pek de şüphelenmiş değildir. Ne zaman ki bunların ancak aktarılagelen masallar olduğunu anlar, o zaman şafak atar.

Müslümanlara bakarak islamı değerlendirmekten daha doğru bir şey olamaz. Çünkü, müslümana bakıyoruz; yalan söylüyor. Kurana bakıyoruz, islam her şeyden öncelikli ve zaten müslümana da bakara 225, maide 89da istediğini yalanı söyle, ben niyete bakarım diyor. Müslüman da iyi niyetli olduğuna inandığı sürece istediği yalanı söylüyor. Müslümana bakıyoruz, kafir dediklerinin kafasını kesiyor. Kurana bakıyoruz, maide 33 ve nice ayette kafirlerin öldürülmesi gerektiğini söylüyor. Müslümana bakıyoruz, din yalnız allahın oluncaya kadar cihattayım diyor ve her türlü müslümanlığı yapıyor. Kurana bakıyoruz Bakara 193 ve Enfal 39da aynen bunları söylüyor. Müslüman, kuranda ne varsa onu yapıyor. Bu yüzden islamı müslümana bakarak görebiliriz.

Bu yüzden, kuranınızı okuyun. Dikkatlice okuyun. Kendi kendinize sebepler uydurmadan okuyun. Not alarak okuyun. Çelişkileri görerek okuyun. Kendi dilinizde okuyun. Yeter ki okuyun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Benim inandığm Allah saygıyı,sevgiyi ,dürüstlüğü,adaleti,yardım etmeyi.affetmeyi,kibirlenmemeyi.tevazuyu emreder.ve ben hayatımı bu şekilde yaşamaya çalışıyorum.sizleri öldürme gibi bir çaba değil düşünce bile aklımızdan geçmemiştir.bak saygıyla biraraya geldik fikir alışverişi yapıyoruz....herkesin inancı kendini bağlar..Ayrıca sizin inancınız ''inançsızlıktır''buda bir inanıştır.

Bir yaratıcı olsaydı, istediği gibi olabilirdi diyorsun sonra posta koyuyorsunuz: kitabı saçma bulup yaratıcıyı inkar ediyor,elçisine iftira atıyorsunuz.Yanlış anlama da fikirleriniz boş teneke gibi anca gürültü yapıyor,ilim bilim teknoloji diyede bir tokmak bulmuşunuz çalıp oynuyorsunuz.sanki biz bilime karşıymışız gibi.ne deyim :Rabbimim verdiği akılla gerçeği görmenizi diliyorum.

güzel duygularına katılıyor ama kalp derken bildiğimiz etten olan kalpten bahsetmiyoruz. Kalp alemi diyoruz. insan aynı an da bir çok alemde yaşar. basit sıradan bir varlık değildir. dünya yüzünde yürüyen yaşamını temin etmek işin uğraşan basit sıradan bir varlık değildir. yani bize yaşayarak tecrübe ettirilerek öğretilen kadar basit bir varlık değildir.

Bir ömür süresi içerisine hapsedilmiş bir varlıkta değildir:

dinlerin kitapların gelişinin bir amacıda insanı yaşadığı ömür süresi içerisinde bu uyandırıp bu zaman hapsinden kurtarmaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Googleda ölüm ayetlerini arayın diye bir daha söylüyorum. Üsluba istediğiniz kadar kapılın, istediğiniz şiirsel tatları alın; altında yatanları gerçekten bunları anlatıyormuş diye farkına vararak okumadığınız sürece kim ve ne olduğunuz çok önemli değildir.

Mehmet Akif gibiler bile oturup da Kuranı Türkçe'ye çevirmeye başlayana kadar onun ne tür bir zırva ve rezalet yığını olduğunu farketmemiş, çevirmeye başladıktan sonra da işi yarım bırakıp, bir daha da hatırlamak istememişlerdir.

Kim ve ne olduğunuza fazla kapılıyorsunuz, klasik arapça uzmanı, hadisçi bir insan olarak Turan Dursun dahi ancak tevratı okuyana kadar kurandan pek de şüphelenmiş değildir. Ne zaman ki bunların ancak aktarılagelen masallar olduğunu anlar, o zaman şafak atar.

Müslümanlara bakarak islamı değerlendirmekten daha doğru bir şey olamaz. Çünkü, müslümana bakıyoruz; yalan söylüyor. Kurana bakıyoruz, islam her şeyden öncelikli ve zaten müslümana da bakara 225, maide 89da istediğini yalanı söyle, ben niyete bakarım diyor. Müslüman da iyi niyetli olduğuna inandığı sürece istediği yalanı söylüyor. Müslümana bakıyoruz, kafir dediklerinin kafasını kesiyor. Kurana bakıyoruz, maide 33 ve nice ayette kafirlerin öldürülmesi gerektiğini söylüyor. Müslümana bakıyoruz, din yalnız allahın oluncaya kadar cihattayım diyor ve her türlü müslümanlığı yapıyor. Kurana bakıyoruz Bakara 193 ve Enfal 39da aynen bunları söylüyor. Müslüman, kuranda ne varsa onu yapıyor. Bu yüzden islamı müslümana bakarak görebiliriz.

Bu yüzden, kuranınızı okuyun. Dikkatlice okuyun. Kendi kendinize sebepler uydurmadan okuyun. Not alarak okuyun. Çelişkileri görerek okuyun. Kendi dilinizde okuyun. Yeter ki okuyun.

hocam boşuna uğraşıyorsun , herkes anlamak istediği gibi anlar . Halbuki Kuran da dönemin Arabistanın daki canilikten , vahşetten , cariyecilik ve kölecilikten , yani kısacası o dönemin cehaletinden bahsettiği çok açık ve nettir .

tarihinde Blitz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 year later...

Kuranı Kerimin 23 yilda

güzel tespit

Kuranı Kerimi Allah istenseydi 1 saniyede de indirebilirdi. Ama bu şekilde anlaşılamazdı sizinde bildiğiniz üzere çoğu ayet onunla ilgili bir olay geçtikten sonra konuyu açıklamak ve yol göstermek için en doğru zamanında indirilmiştir .Her seyin en dogru zamani duruken 1 saniyede indirmedeki AMAC NE OLABİLİR. Burada maksat insanlarin en doğru ve oturaklı bi şekilde kuranı kavrayabilmesidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuranı Kerimin 23 yilda

Kuranı Kerimi Allah istenseydi 1 saniyede de indirebilirdi. Ama bu şekilde anlaşılamazdı sizinde bildiğiniz üzere çoğu ayet onunla ilgili bir olay geçtikten sonra konuyu açıklamak ve yol göstermek için en doğru zamanında indirilmiştir .Her seyin en dogru zamani duruken 1 saniyede indirmedeki AMAC NE OLABİLİR. Burada maksat insanlarin en doğru ve oturaklı bi şekilde kuranı kavrayabilmesidir.

:D

Kuran içinde, kuranın zaten en başından hazır olduğu ve onu parça parça indirdiği, böylece daha iyi anlaşılacağı yazılıdır.

En başında hazır olan kutsal kitabın içinde şunlar yazılıdır:

Enfal 65:

Ey Peygamber, inananları savaşa teşvik et. Sizden yirmi tane sabırlı er bulunsa onların iki yüzüne üst gelir ve siz yüz kişi olsanız kâfirlerin bin tânesine üst olursunuz, çünkü onlar, hiçbir şeyden anlamaz bir topluluktur.

Enfal 66:

Fakat şimdi Allah size savaştaki hükmü hafifletti ve bildi ki sizde muhakkak bir zaaf var. Artık sizden yüz tane sabır ve sebat sâhibi, ikiyüzü yener ve siz bin kişi olsanız Allah'ın izniyle iki binini altedersiniz ve Allah, sabır ve sebât edenlerle berâberdir.

Kepazeliğe bakın ki, bu allah, bir kitap yazıyor, kitabın içinde birbirini nötrleyen ayetler bulunduruyor ve bu kitabı bu şekilde insanlara gönderiyor. Kitabı 1 saniyede indirebilen allah, bir kitabın içindeki çelişkili ayetlerden birini ortadan kaldıramıyor.

Bu allah dediğiniz, gerçekte var olsaydı, bu iki ayetten bir tanesi ortada olmazdı.

İnsanların yarattığı yasalarda şunu bulamazsınız:

38.2 Bu bilgilerin açıklanması suçtur ve idam gerektirir.

38.3 Yok aslında o kadar önemli bir suç değildir, para cezası yeterlidir.

Bu tür bir yasa taslağı ile gelene, en azından, gerizekalı denilebilir. Sizin allahınız bu kadar beyinsiz midir ki artarda iki ayet yaratıp, önce dediğini sonra geçersiz kılar? Üstüne üstlük, bir de bu kitap güya en mükemmel hali imiş; bu kitap bu hali ile, yani bu iki ayeti artarda barındırır halde allahın katındaymış da onu parça parça indiriyormuş.

Kepazeliğin bini bir para.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Adı: Bu sure, "Enfal" (Ganimetler) adını birinci ayetten almaktadır.

Nüzul Zamanı: Sure, Hicri 2. yılda İslâm ile küfür arasındaki ilk savaştan (Bedir savaşından) sonra nazil olmuştur. Sure , savaşın ayrıntılı ve kapsamlı bir özetini verdiğine göre, tüm surenin bir defada ve aynı zamanda indirilmiş olması muhtemeldir. Her halukârda, surenin herhangi bir yerinde, bu surenin birkaç bölümden oluşan bir derleme olduğunu gösteren hiç bir işaret yoktur. (Tefhimu'l-Kur'an)

Ayetlerin geçtiği Enfal Suresi Hicri 2. yılda nazil olmuştur. Bedir savaşının kazanılmasından sonraki bir zaman dilimidir..O nedenle ortada başarısızlık diye bir durum söz konusu değildir..Ateist arkadaş siyer bilmediği için düz mantıkla ayetleri şöyle anlamıştır: Tanrı önce bire 10 oranını indiriyor ; Sonra müslümanlar bu oranda güçlü düşmanlarla yaptığı savaşlardan mağlubiyetle çıkılınca mecburen ayette düzeltmeye gidiliyor.Oysa o dönemde bu gelişmelerin hiçbiri yaşanmamıştır..Ne 10 kat büyük ordularla karşılaşılmış ne de onlara mağlup olmanın getirisi olarak ayet hafifletme olarak inmiştir. Enfal suresindeki iki farklı ayette sabreden kişilerin kafirlerden farkı sayılarda kişileri yenebileceğini söylemektedir. İki ayette farklı oranların söylenmesinden yola çıkarak bu iki ayet arasında bir çelişki olduğu iddia edilmektedir.

Fakat ayetler dikkatli olarak okunursa iki ayet arasında bazı farklılıktan dolayı bu farklı oranların söylendiği anlaşılacaktır.Bu konudaki iddialara delil olarak kullanılan iki ayet şöyledir:

''Ey Peygamber, müminleri savaşa karşı hazırlayıp-teşvik et. Eğer içinizde sabreden yirmi (kişi) bulunursa, iki yüz (kişiyi) mağlup edebilirler. Ve eğer içinizden yüz (sabırlı kişi) bulunursa, kâfirlerden binini yener. Çünkü onlar (gerçeği) kavramayan bir topluluktur.''

(8 Enfal Suresi - 65)

''Şimdi, Allah sizden (yükünüzü) hafifletti ve sizde bir zaaf olduğunu bildi. Sizden yüz sabırlı (kişi) bulunursa, (onların) iki yüzünü bozguna uğratır; eğer sizden bin (kişi) olursa, Allah’ın izniyle (onların) iki binini yener. Allah, sabredenlerle beraberdir.''

(8 Enfal Suresi - 66)

İki ayet dikkatli okunduğunda farklı iki durumdan söz edildiği anlaşılacaktır. 65.ayette bir Müslüman kişinin inkar eden 10 kişiye bedel olduğu bildirilmektedir. Bu kişilerin zaafsız olmaları halinde bu oran geçerlidir.

Bu aynı zamanda, kesin inancın zafere etkisinin ifadesidir. Fakat 66. ayette ise zaaf halinde olanlar için farklı bir durum bildirilir. Zaaf halinde olan yüz kişinin, iki yüz kişiyi yeneceği bildirilir.

İki ayet arasında bir çelişki yada bir birinin hükmünü kaldırması diye bir şey söz konusu değildir. Zaaf olmaması durumunda 65. ayetteki hükümler geçerli iken, zaaf durumunda ise 66. ayetteki hükümler geçerlidir.

Burada dikkat edilecek bir diğer nokta da 66. ayette söylenen “bildi” ifadesi Türkçe’deki kullanıldığı gibi zamanla öğrenerek bildi anlamında değildir. Allah için böyle bir şey söz konusu değildir. Allah ilk andan itibaren her şeyi bilir, bir süreç sonucunda öğrenmez. Allah insanlar ilk yaratıldığı an her şeyi bilmiştir.

İlk ayette normal durumda zaafsız olanların durumunu açıklarken, daha sonradan zaafta olma durumunu bildiği için onlar için de ayrı bir oran bildirmiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Adı: Bu sure, "Enfal" (Ganimetler) adını birinci ayetten almaktadır.

Nüzul Zamanı: Sure, Hicri 2. yılda İslâm ile küfür arasındaki ilk savaştan (Bedir savaşından) sonra nazil olmuştur. Sure , savaşın ayrıntılı ve kapsamlı bir özetini verdiğine göre, tüm surenin bir defada ve aynı zamanda indirilmiş olması muhtemeldir. Her halukârda, surenin herhangi bir yerinde, bu surenin birkaç bölümden oluşan bir derleme olduğunu gösteren hiç bir işaret yoktur. (Tefhimu'l-Kur'an)

Ayetlerin geçtiği Enfal Suresi Hicri 2. yılda nazil olmuştur. Bedir savaşının kazanılmasından sonraki bir zaman dilimidir..O nedenle ortada başarısızlık diye bir durum söz konusu değildir..Ateist arkadaş siyer bilmediği için düz mantıkla ayetleri şöyle anlamıştır: Tanrı önce bire 10 oranını indiriyor ; Sonra müslümanlar bu oranda güçlü düşmanlarla yaptığı savaşlardan mağlubiyetle çıkılınca mecburen ayette düzeltmeye gidiliyor.Oysa o dönemde bu gelişmelerin hiçbiri yaşanmamıştır..Ne 10 kat büyük ordularla karşılaşılmış ne de onlara mağlup olmanın getirisi olarak ayet hafifletme olarak inmiştir. Enfal suresindeki iki farklı ayette sabreden kişilerin kafirlerden farkı sayılarda kişileri yenebileceğini söylemektedir. İki ayette farklı oranların söylenmesinden yola çıkarak bu iki ayet arasında bir çelişki olduğu iddia edilmektedir.

Fakat ayetler dikkatli olarak okunursa iki ayet arasında bazı farklılıktan dolayı bu farklı oranların söylendiği anlaşılacaktır.Bu konudaki iddialara delil olarak kullanılan iki ayet şöyledir:

''Ey Peygamber, müminleri savaşa karşı hazırlayıp-teşvik et. Eğer içinizde sabreden yirmi (kişi) bulunursa, iki yüz (kişiyi) mağlup edebilirler. Ve eğer içinizden yüz (sabırlı kişi) bulunursa, kâfirlerden binini yener. Çünkü onlar (gerçeği) kavramayan bir topluluktur.''

(8 Enfal Suresi - 65)

''Şimdi, Allah sizden (yükünüzü) hafifletti ve sizde bir zaaf olduğunu bildi. Sizden yüz sabırlı (kişi) bulunursa, (onların) iki yüzünü bozguna uğratır; eğer sizden bin (kişi) olursa, Allah’ın izniyle (onların) iki binini yener. Allah, sabredenlerle beraberdir.''

(8 Enfal Suresi - 66)

İki ayet dikkatli okunduğunda farklı iki durumdan söz edildiği anlaşılacaktır. 65.ayette bir Müslüman kişinin inkar eden 10 kişiye bedel olduğu bildirilmektedir. Bu kişilerin zaafsız olmaları halinde bu oran geçerlidir.

Bu aynı zamanda, kesin inancın zafere etkisinin ifadesidir. Fakat 66. ayette ise zaaf halinde olanlar için farklı bir durum bildirilir. Zaaf halinde olan yüz kişinin, iki yüz kişiyi yeneceği bildirilir.

İki ayet arasında bir çelişki yada bir birinin hükmünü kaldırması diye bir şey söz konusu değildir. Zaaf olmaması durumunda 65. ayetteki hükümler geçerli iken, zaaf durumunda ise 66. ayetteki hükümler geçerlidir.

Burada dikkat edilecek bir diğer nokta da 66. ayette söylenen “bildi” ifadesi Türkçe’deki kullanıldığı gibi zamanla öğrenerek bildi anlamında değildir. Allah için böyle bir şey söz konusu değildir. Allah ilk andan itibaren her şeyi bilir, bir süreç sonucunda öğrenmez. Allah insanlar ilk yaratıldığı an her şeyi bilmiştir.

İlk ayette normal durumda zaafsız olanların durumunu açıklarken, daha sonradan zaafta olma durumunu bildiği için onlar için de ayrı bir oran bildirmiştir.

Müslü dansözlüğünden örnekler barındıran bir yazı.

Bu yazı, uyduruk tanrınızı yerden yere vurmaktadır, fakat ne yazık ki farkında değilsiniz.

Şöyle ki: uyduruk tanrınız, bu kitabı, ta zamanın başlangıcından önce, yani daha hiçbir şeyi yaratmamışken yazmıştır. Yani uyduruk tanrınız, ilerde bu savaşların olacağını öngörmektedir. Fakat uyduruk tanrınız, ne işse, müslümanların içinde zayıflık olacağını görememekte; dahası da, kimlerin sabırlı olabileceğini de görememektedir. Bu yüzden, içinizden sabırlı olanlar bulunursa demektedir. Allahın gözleri pek bozuktur ki, daha ortada insan yokken nelerin olacağını bilebiliyor ama müslümanların bu kanuda sabırlı olup olmayacağını bilemiyor.

Enfal 66da, allah müslümanların yükünü hafifletiyor. Bu da uyduruk tanrınızın, müslümanlardan kimlerin zaafa sahip olacaklarını da bilmediğini gösteriyor; bu yüzden hepsinin yükünü hafifletiyor.

Yine bir başka kepazelik de şudur: uyduruk tanrınız diyor ki, içinizden sabırlı olanlar bulunursa, 10 katınız çoklukta bir orduyu yenebilirsiniz. Sonra diyor ki yükünüzü hafiflettim, 2 katınız büyük bir orduyu yenebilirsiniz. Bu yük neymiş ki? Sabırlı olanlar 10 kat büyük bir orduyu yenebilirken, sonra 2 kat büyük bir orduyu yenebiliyorlar. Gene sabırlı olmaları gerekiyor. Hafifletilen yük nedir? Burada yük değil, allahın hesabını hafiflettiğini görüyoruz.

Ya da, yük denilen şeyin müslümanlara savaş zorunluluğu olduğunu, muhammedin müslümanları gaza getirip 10 kat büyük bir orduya saldırtmaya çalışırken, mırın kırın etmeleri üzerine daha küçük bir orduyu hedef seçtiğini anlıyoruz. Yük buymuş demek ki.

- gennşler !! izbandutoğulları kabilesini basıyoruz! aranızdan sabırlı olanlar bulunursa, bu 10 katımız büyüklükteki kabileyi yeneriz!

- yuh! oha! çüş!

- tamam tamam. anladım ki sizde bir zayıflık var, yükünüzü hafiflettim; hımbıloğulları kabilesini basacağız. gene aynı durum geçerli, fakat bu sefer sabırlı olanlar çıkarsa iki katımız büyüklükteki bu kabileyi yenebiliriz.

Bu durumda, uyduruk tanrınız, müslümanların zayıflıklarını görebilmek için onlara ağır yük yüklemek zorundadır. Ağır yük yüklemeden, nasıl anlayacaktır onlarda bir zayıflık olduğunu? Bunu anlaması için müslümanlara yük yüklemesi gerekiyorsa, bu kitabı nasıl onları yaratmadan yazmış olabilir? Allahınız basbayağı zamana bağımlı, o gün gelip o görevi yüklemesi gerekiyor ki bunların zayıf olduğunu anlayabilsin. Allahınız kendi yarattığı zamanın içine mi hapsolmuş?

Allah her şeyi bilenmiş, görenmiş. Adam resmen oraya yazmış: size bir yük yükledim, sonra baktım ki sizde bir zayıflık var, ben de yükü hafiflettim, diye. Adam uyduruk kitabınızı günden güne yolda düzmüş, bunu bile anlayabilmekten acizsiniz.

Bir de yazıyı yazan şunu uydurmuş: Güya zaaflı olunca 2 kişiye karşılık gelebiliyorlarmış da, zaafsız olunca 10 kişiye karşılık gelebiliyorlarmış. Uyduruk tanrınız demiş ki: sizde bir zayıflık var, yükünüzü hafiflettim, sabırlı olanlarınız 2 kişiye karşılık gelebilir. Demek ki aralarında 10 kişiye bedel kimse yokmuş, hepsi zayıfmış. İlk ayetin açıklaması gene yalan oldu. Müslümanların kafası hiç çalışmıyor.

Rezalet.

Bir de kalkıp diyorsunuz ki: allah söyle demek istemiş. Bu allah dediğiniz hayali figür, hiçbir zaman düzgün bir laf etmeyi beceremiyor, hep siz müslüler açıklamak zorunda kalıyorsunuz. Şunu bile düşünemiyorsunuz. Allah orada şunu demek istiyor dediğiniz zaman, allahınızın anlatamadığını siz anlatabildiğinize göre, allahınızdan daha üstün olduğunuzu iddia ediyorsunuz.

Allahınız bir laf ediyor, kimse anlamıyor, siz lafı açıklıyorsunuz. Allahınızın kuramadığı cümleleri siz kuruyorsunuz. Allahınızın anlatamadığını anlatarak, allahınızı küçültmüyor musunuz?

Bu allah dediğiniz figür, aranızdan sabretmesini bilenler 10 kişiye, bunların zayıfları dahi 2 kişiye karşılık gelebilir, demekten acizdir, lafı dolandırır durur, birbirine sokar, arkasından bizim açıklamamız gerekiyor diyorsunuz.

Allahınızı, kitabınızı bizden beter dövüyorsunuz; farkında bile değilsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Senin cumlenin butunlugunden ve anlamindan koparip ayetteki anlamindan ayri bi anlam yuklemeye calistigin "Sabırli olanlar bulunursa" burada zeki olmaya da gerek yok iyi niyetli herkesin de görebileceği üzere

"(Ey Peygamber, müminleri savaşa karşı hazırlayıp-teşvik et. Eğer içinizde sabreden yirmi (kişi) bulunursa, iki yüz (kişiyi) mağlup edebilirler. Ve eğer içinizden yüz (sabırlı kişi) bulunursa, kâfirlerden binini yener. Çünkü onlar (gerçeği) kavramayan bir topluluktur.''

(8 Enfal Suresi - 65)) "olasılık tan bahsedilmemiştir.ama sen yinede cümleyi anlamdan ayırıp dilbilgisi yönünden olasılık belirtir diyorsan anlamamak için elinden geleni yapıyorsun derim .yoksa sabırlı olan 20 kişi bulunursa 200 kişiyi mağlup ederdenn sabirli 20 kişi bulunursayi alıp AA bak Allah daha sabirlarini bile bilemiyoruz anlamını çıkarmazsin. Bulunursa iki farklı ORANİ mukayese etmek için kullanilmistir. Sabırlı kişilerin olup olunmayacagi bilinmediği için değil.2. Sorduğunda hafifletilen yük nedir? Cevabi müslümanlarda fiziki veya manevi bir zaafin ortaya çıkmasıyla 10 düşmanı değil 2 düşmanı öldürme SORUMLULUGUDUR.Ayrica senin dusundugun veya bildiğin halde öyle olmasını daha cazip gördüğün ( bunu bilemiyorum samimi cevaplarını ariyorsun yoksa sadece lekelemeyimi calisiosun )gibi bir düşmana savaş arefesinse değil bedir zaferinden sonraki bir sükut döneminde inmiştir. Bu ayete gore fikir değiştirme söz konusu değildir.

Allah zaten kimin ne yükü kaldırıp kaldıramayacağını da bilendir . kuranı kerimi olusturuken onlardan bağımsız deildiki bilemesin ?

Sonra oluşan bi saatlik konusunda oluşan bir güç kaybının baştaki potansiyel 10 kisiye yetebilme durumuna nie engel olsun veya çelişsin?

Ayrıca Allahın dediği gerçekten görmek isteyenler için yeterince açık ve doğrudur. Biz Allahın sözlerini değil sizin sacmaliklarinizi acikliyoruz bunu da emin ol ki kendi dinimizi pekiştirmek için yapmiyoruz kardeşim belki karşınızdaki gerçekten samimidir ve bazı şeyler kafasına takılmıştır islamda. bunu dusunerek ıslama giden yoldaki bi toz parçasını da biz kaldırmaya çalışıyoruz.

tarihinde Dinleyici7+1 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Senin cumlenin butunlugunden ve anlamindan koparip ayetteki anlamindan ayri bi anlam yuklemeye calistigin "Sabırli olanlar bulunursa" burada zeki olmaya da gerek yok iyi niyetli herkesin de görebileceği üzere

"(Ey Peygamber, müminleri savaşa karşı hazırlayıp-teşvik et. Eğer içinizde sabreden yirmi (kişi) bulunursa, iki yüz (kişiyi) mağlup edebilirler. Ve eğer içinizden yüz (sabırlı kişi) bulunursa, kâfirlerden binini yener. Çünkü onlar (gerçeği) kavramayan bir topluluktur.''

(8 Enfal Suresi - 65)) "olasılık tan bahsedilmemiştir.ama sen yinede cümleyi anlamdan ayırıp dilbilgisi yönünden olasılık belirtir diyorsan anlamamak için elinden geleni yapıyorsun derim .yoksa sabırlı olan 20 kişi bulunursa 200 kişiyi mağlup ederdenn sabirli 20 kişi bulunursayi alıp AA bak Allah daha sabirlarini bile bilemiyoruz anlamını çıkarmazsin. Bulunursa iki farklı ORANİ mukayese etmek için kullanilmistir. Sabırlı kişilerin olup olunmayacagi bilinmediği için değil.2. Sorduğunda hafifletilen yük nedir? Cevabi müslümanlarda fiziki veya manevi bir zaafin ortaya çıkmasıyla 10 düşmanı değil 2 düşmanı öldürme SORUMLULUGUDUR.Ayrica senin dusundugun veya bildiğin halde öyle olmasını daha cazip gördüğün ( bunu bilemiyorum samimi cevaplarını ariyorsun yoksa sadece lekelemeyimi calisiosun )gibi bir düşmana savaş arefesinse değil bedir zaferinden sonraki bir sükut döneminde inmiştir. Bu ayete gore fikir değiştirme söz konusu değildir.

Allah zaten kimin ne yükü kaldırıp kaldıramayacağını da bilendir . kuranı kerimi olusturuken onlardan bağımsız deildiki bilemesin ?

Sonra oluşan bi saatlik konusunda oluşan bir güç kaybının baştaki potansiyel 10 kisiye yetebilme durumuna nie engel olsun veya çelişsin?

Ayrıca Allahın dediği gerçekten görmek isteyenler için yeterince açık ve doğrudur. Biz Allahın sözlerini değil sizin sacmaliklarinizi acikliyoruz bunu da emin ol ki kendi dinimizi pekiştirmek için yapmiyoruz kardeşim belki karşınızdaki gerçekten samimidir ve bazı şeyler kafasına takılmıştır islamda. bunu dusunerek ıslama giden yoldaki bi toz parçasını da biz kaldırmaya çalışıyoruz.

Kafanız çalışmıyor.

Yazımda edebilirler kısmına değil, bulunursa kısmına dikkat çektim. Uyduruk tanrınız, sabırlı kişilerin bulunup bulunamayacağını bilmiyor.

Şunu diyor: sabırlı olsursanız, sizden 10 kat büyük ordulara galip gelebilirsiniz.

Hemen sonra şunu diyor: anladım ki, sizde bir zayıflık varmış. Sabırlı olursanız ancak 2 kat büyük orduya galip gelirsiniz.

Bu allah dediğiniz arap, öncesinde bunlarda zayıflık olduğunu bilmiyormuş. Aynı zamanda, bunların sabırlı olup olmayacaklarını da bilmiyormuş. Aynı zamanda, savaşın sonucunu da bilmiyormuş ki, sabırlı olursanız yenebilirsiniz diyormuş.

Bu allah dediğiniz patlıcan, hiçbir şeyi bilmiyormuş; bu yüzden hep olasılık veriyormuş.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yav ztn papagandan farksız olan idrak ve muhakeme yeteneğini papağanların da önüne gecen bos tekrarlarla kimsenin canini sıkma ateistsinde insandami deilsin önce bir konuşmayı ve tartışmayı öğren . iste hic biseyden haberi olmayan bi insanin bile boyle ahlak ve karakter yetersizliği çeken bi insanin doğruyu savunmaktan ne KDr uzak oldugunu, bilhassa edindigi dünya ve ahiret görüşlerinide sahip olduğu bu ahlaksızlık içi boşluk kofluk ve saygisizlikla ulaştığı rahatlıkla anlaşılabilir. Seninle konunun özünü konuşmak isterdim ama cümlelerini bu şekilde 3. Sınıf kalitede yobazlikla kuran bi insaninin amacının hakikat veya merak değil içindeki zehri ve koflugu akitacak yer aramak olduğu açıktır . istediğin gibi kufurlesebilecegin insanlar ararken senin gibi ici bos ve bilinçleri kapalı olanlarda şansını daha çok dene . sen insan olamamisin ateist olmak için bile ilk şartın o olduğunu düşünüyorum?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yav ztn papagandan farksız olan idrak ve muhakeme yeteneğini papağanların da önüne gecen bos tekrarlarla kimsenin canini sıkma ateistsinde insandami deilsin önce bir konuşmayı ve tartışmayı öğren . iste hic biseyden haberi olmayan bi insanin bile boyle ahlak ve karakter yetersizliği çeken bi insanin doğruyu savunmaktan ne KDr uzak oldugunu, bilhassa edindigi dünya ve ahiret görüşlerinide sahip olduğu bu ahlaksızlık içi boşluk kofluk ve saygisizlikla ulaştığı rahatlıkla anlaşılabilir. Seninle konunun özünü konuşmak isterdim ama cümlelerini bu şekilde 3. Sınıf kalitede yobazlikla kuran bi insaninin amacının hakikat veya merak değil içindeki zehri ve koflugu akitacak yer aramak olduğu açıktır . istediğin gibi kufurlesebilecegin insanlar ararken senin gibi ici bos ve bilinçleri kapalı olanlarda şansını daha çok dene . sen insan olamamisin ateist olmak için bile ilk şartın o olduğunu düşünüyorum?

ok.kib.byez

Siz yine de, uyduruk kitabınızı anlamaya çalışarak okuyun. Her tarafından saçmalık dökülen bu paçavranın içinde, sizin gibilerin bile farkedebileceği kadar bariz tutarsızlıklar yer alıyor. Günün birinde bunlardan birine denk geleceksinizdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Uzun zamandır Kurani detaylıca okuyorum (hatta 8 yıldır kuran islamı adına mücadele etmişimdir), gerçektende hangi gözlükle okuduğunuzla alakalı bir şey bu.

Yani Kuranda ne kadar çok çelişki / hata gibi görünen konu varsa, hepsi islamı bilenler tarafından bir şekilde açıklanmakta. Ama farklı gözlükle bakarsınız, evet Kuran insan ürünü dersiniz. Bende açıkçası son kanıya varıyorum, ama yinede bunu kesin olarak söyleyemiyorum, çünkü kuran öyle bir özelliğe sahip ki, belki de bu allah beni böyle imtihan ediyordur şüphesiyle bırakıyor.

Yani söylemek istediğim, müslümanlarla (standard / geleneksel olanları bahsetmiyorum) kuran üzerinden tartışmak pek mümkün görünmüyor. Onlarla kuran üzerinde tartışmak mümkün değil, çünkü tartışma daha çok felsefi alana çekilmekte (nerden geliyorum, niçin varım gibi sorular). Bu konuda ateizmin bu sorulara net cevap veremediği için ve diğer dinler arasında islamın düşüncesi akla en mantıklısı gibi göründüğü için tartışmayı sürdüremiyorum.

Bu alanda tartışmayı sürdürebilmek için (yani kurandaki hatalardan bahsetmeden) önerileriniz varsa memnuniyetle okumak isterim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...