Jump to content

İslamda Cariyeler ( Kadın Köleler )


Recommended Posts

20 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

Inanan bir erkegin hem zevcesi hem "meleket eymân"i olamaz, ya zevcesi VEYAHUT "meleket eymân"i olur yalnizca. Bakin 23:6 ve 70:30'daki bi tek bu ifade dahi yeter  "meleket eymân"in cariye olmadigini görmeye. 23:6'daki meleket eymân = zevceler.

 Bir an kuran'ın öyle dediğini farzetsek dahi, yine sorun çözülmez. bu durumda "kötü anlaşılabilirlik" sorunu var demektir.

 Neticede, bu ayetlerdeki ifadeler tarih boyunca cariye olarak anlaşılıp öyle uygulanmış mı........ Evet

Peki islama göre kuran'ın yazarı ayetin nasıl anlaşılacağını önceden biliyor mu...... yine Evet

"Allah böyle demiş ama sonucu kestirememiş" derseniz, saçma olur herhalde, öyle değil mi?

O halde, tarih boyunca bu ayetler uygulanırken zulmedilen tecavüze uğrayan kadınların yaşadıklarını hiçe sayacak kadar vicdansız olamayacağımıza göre..., bu durumda cahil arapların bu kitabı yazdığı gerçeğini belirtmek bir insanlık vazifesidir.

     

   

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 342
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

17 hours ago, Buzul said:

Orda zevce derken söz ettiği nikahlı eş.Ellerinin altındakiler dediği de zevce değil,cariye.Onlarla cinsel ilişkiye girilebiliyor,evlenilmeden.Yoksa evlenmeden izin vermeseydi cinsel ilişkiye,yalnızca zevceler sözünün kullanılmış olması yeterli olurdu.

Anlayacağın senin dediğin gibi olsaydı,veden sonra ki ellerinin altındaki sözü fazlalık olmuş olurdu.

Ancak zevcelerine karşı hariç.Çünkü onlara yaklaştıklarında kınanmazlar.der geçerdi.

Senin mantığına göre ayette şu biçimde oluyor.

Ancak zevcelerine ve zevcelerine karşı hariç. Çünkü onlara yaklaştıklarında kınanmazlar.

Ey inananlar! Ellerinizin altında olan köle ve cariyeler ve sizden henüz erginliğe ermemiş olanlar, sabah namazından önce, öğle sıcağında soyunduğunuzda ve yatsı namazından sonra yanınıza gireceklerinde üç defa izin istesinler. Bunlar, sizin açık bulunabileceğiniz üç vakittir. Bu vakitlerin dışında birbirinizin yanına girip çıkmakta size de, onlara da bir sorumluluk yoktur. Allah size ayetlerini böylece açıklar. Allah bilendir, Hakim'dir.Nur 58

Nur 58 de ellerinizin altında anlatımı geçiyor.Demek ki neymiş,ellerinizin altındaki dediği şey,cariyelermiş.

 

Anlayacağın senin dediğin gibi olsaydı, veden sonra ki ellerinin altındaki sözü fazlalık olmuş olurdu.

Güzel kardesim, ayetin Arapça metinde ve yok VEYAHUT var. Ve ve baskadir VEYAHUT baska. Ama siz sanki ayni imisler GiBi YAPIYORSUNUZ. Hem de ayette sözü edilen kadinlarin iki farkli konumda olduklarini kendiniz de belirttiginiz halde: (1)zevceler, (2)sag ellerin altindakiler. 

Ayet eger esit ya da benzer konumdaki kadinlardan söz etseydi ha ve olmus ha VEYAHUT denerek "veyahut"un ve diye çarpitilmasi görmezden gelinebilirdi. Hayir, ayet iki farkli konumdaki kadinlardan söz ediyor, artik ve baskadir VEYAHUT baska.

Aradaki anlam uçurumuna inat "veyahut"un ve diye çarpitilmasi hos görülemez.

Arapaçanin grameriyle ilgili bi konu bu. Gramer uzmanlarina kulak vermek gerekir. Örnegin ben iddiali konusamam. Çünkü her ne kadar Türkçenin grameri konusunda karsilastirmali bir çalismami kitaplastirip yayinladiysam da ve o kitap resmen  naylanip bazi okullarda ders kitabi olarak okutulduysa da ben Arapça grameri üzerinde uzman degilim. En iyisi örnegin "cariye istismari"ni google'a sormak. Orada  uzmanlarin 23:6 ile ilgili açiklamalari var. Onlara kulak vermeliyiz

Ancak zevcelerine karşı hariç. Çünkü onlara yaklaştıklarında kınanmazlar der geçerdi.

Ayet zevcelerine karsi hariç deyip geçmiyor, ekliyor: VEYAHUT sag ellerinin altindakiler hariç. Çünkü zevceler baskadir sag ellerin altindakiler baska. Kiyilan nikahin türü bakimindan. Zevcelere olagan nikah kiyilmistir, sag ellerin saltindakilere ise yemin (sözlü?) nikah. Benzetme yapmak gerekirtse bi bakima bizdeki devlet nikahi ve dini nikah gibi. 

Benzetmeyi sürdürürsek bizim medeni yasamizda bi bakima şöyle dendigini düsünün: Türkiye'de vatandaslar irzlarini korurlar. Ama esleri VEYAHUT dini nikahlari altindakiler hariç. Cinsel iliskiye yalnizca onlarla girebilirler...  

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Nûr 58: Ey inananlar! Ellerinizin altında olan... cariyeler ve sizden henüz ERGiNLİGE ERMEMiS OLANLAR... Müminûn 6: ama ZEVCELERi veyahut cariyeleri hariç... 

Lütfen. Anlama organimiz olan AKLIMIZ ile okuyalim ki okudugumuzu anlayalim. O zaman şunu görecegiz: Müminûn 6'daki sözümona cariyeler ZEVCELER ile bir tıutuldugu halde Nûr 58'dekiler sizden olan TIFL-ÇOCUKLAR ile bir tutuluyor. Ve yaşça o kadar küçüktür ki o çocuklar henüz ilk âdetlrini bile görmemisler yani sizin alintiladiginiz çevirideki deyimle erginlige bile ermemisler.

Müminûn 6'da kendileriyle cinsel iliskiye girmeniz helal olan YALLI BASLI KiMSELER Nûr 58'de henüz erginlige ermemis olduklari belirtilen ÇOCUKLAR nasil mukayese edilebilir? Insanin neresiyle okumasidir bu, ne biçim okumadir?

Bakin kardesim, Nûr 58'de sözü edilen size ait küçük ÇOCUKLAR ne ise cariyeleriniz diye çarpitilanlar odur. Kendi çocuklariniz da sözüm ona  o cariyeleriniz de izin almadan yatak odaniza giremezler. Kapinizi tiklatacaklar, siz açilmis olan yerlerinizi  kapatip "Gir!" diyeceksiniz. Ancak ondan sonra girebilirler.

Bi daha: Nûr 58'deki sözümona cariyeler kendi çocuklariniz ne ise odurlar. Kendi çocuklarinizla cinsel iliskiye mi giriyorsunuz ki onlarla cinsel iliskiye girebilin? Nûr 58'de yatak odaniza izinle girilmesinden söz ediliyor, cinsel iliskiden söz edilmiyor ki kendileriyle cinsel iliskiye girmeniz gûya caiz olan cariyelerden söz ediliyor olsun. Ne cariyesi Allah askina, ne cinsel iliskisi.  

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
20 dakika önce, Hasan Akçay yazdı:

 

Anlayacağın senin dediğin gibi olsaydı, veden sonra ki ellerinin altındaki sözü fazlalık olmuş olurdu.

Güzel kardesim, ayetin Arapça metinde ve yok VEYAHUT var. Ve ve baskadir VEYAHUT baska. Ama siz sanki ayni imisler GiBi YAPIYORSUNUZ. Hem de ayette sözü edilen kadinlarin iki farkli konumda olduklarini kendiniz de belirttiginiz halde: (1)zevceler, (2)sag ellerin altindakiler. 

Ayet eger esit ya da benzer konumdaki kadinlardan söz etseydi ha ve olmus ha VEYAHUT denerek "veyahut"un ve diye çarpitilmasi görmezden gelinebilirdi. Hayir, ayet iki farkli konumdaki kadinlardan söz ediyor, artik ve baskadir VEYAHUT baska.

Aradaki anlam uçurumuna inat "veyahut"un ve diye çarpitilmasi hos görülemez.

Arapaçanin grameriyle ilgili bi konu bu. Gramer uzmanlarina kulak vermek gerekir. Örnegin ben iddiali konusamam. Çünkü her ne kadar Türkçenin grameri konusunda karsilastirmali bir çalismami kitaplastirip yayinladiysam da ve o kitap resmen  naylanip bazi okullarda ders kitabi olarak okutulduysa da ben Arapça grameri üzerinde uzman degilim. En iyisi örnegin "cariye istismari"ni google'a sormak. Orada  uzmanlarin 23:6 ile ilgili açiklamalari var. Onlara kulak vermeliyiz

Ancak zevcelerine karşı hariç. Çünkü onlara yaklaştıklarında kınanmazlar der geçerdi.

Ayet zevcelerine karsi hariç deyip geçmiyor, ekliyor: VEYAHUT sag ellerinin altindakiler hariç. Çünkü zevceler baskadir sag ellerin altindakiler baska. Kiyilan nikahin türü bakimindan. Zevcelere olagan nikah kiyilmistir, sag ellerin saltindakilere ise yemin (sözlü?) nikah. Benzetme yapmak gerekirtse bi bakima bizdeki devlet nikahi ve dini nikah gibi. 

Benzetmeyi sürdürürsek bizim medeni yasamizda bi bakima şöyle dendigini düsünün: Türkiye'de vatandaslar irzlarini korurlar. Ama esleri VEYAHUT dini nikahlari altindakiler hariç. Cinsel iliskiye yalnizca onlarla girebilirler...  

1)Ya ve yahut sözcükleri farsça.Arapçasında yahut mu yazıyor?

2)Biz de iki farklı konumda ki kadından söz ediyor diyoruz.Anlamanda bir sorun mu var?Cariyeye nikah kıyarsan zaten eşin olur.O yüzden  eşler farklı,cariye farklıdır.Cariyelerle evlenmeden de cinsel ilişkiye girilebilir,yazıyor kitabında.Orda nikahtan felan da söz etmiyor.

3)Ki bu cariye efendisinin izni olmadan ayrılamıyor,özgürlüğüne kavuşamıyor.Satılabilir,armağan edilebilir.Mal yani.Cariyenin mal gibi satılması,armağan edilmesi bile yeterince rahatsız ediciyken,sen gelmişsin burda goygoy yapıyorsun.

4)Bağımlı olduğun kutsal afyonunu,putunu aklayacağım diye kıvırma.Sağın solun ayrı oynuyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Buzul said:

4)Bağımlı olduğun kutsal afyonunu,putunu aklayacağım diye kıvırma.Sağın solun ayrı oynuyor.

 

Aynen iade ediyorum: Buzul kardesim, senin bağımlı olduğun kutsal afyonunu, her ne ise, putunu aklayacağım diye kıvırma.Sağın solun ayrı oynuyor. Bu mudur yani? Görüs alip vermek bu mudur? 

Sözünü geri almadigin sürece, yazdigin iletinin en basinda benden özür dilemedigin sürece bundan böyle hiç bir iletini okumayacagim. Madem görüs alip vermek yok, okumanin da lüzumu yok.

Kadesim, ne zaman anlayacaksiniz ki ben kayikçi kavgasi yapmak için degil görüs alip vermek için buradayim. Varin kayikçi kavganizi kavgaya razi olanlarla yapin. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ancak zevcelerine ve cariyelerine karşı hariç. Çünkü onlara yaklaştıklarında kınanmazlar.Mearic 30

Bunun yerine;

Ancak zevcelerine ve nikah kıydıkları cariyelerine karşı hariç diyebilirdi,değil mi?Koskoca sonsuz gücü olan Allah bir iki sözcük koyarak,sorunu çözmeyi akıl edememiş mi?

Şimdi burdan nereye geleceğim.

Orda denilen,Hasan akçayın dediği gibiyse,put ne demek istediğini anlatamamış,sorunu çözecek sözcükleri söylemeyi unutmuş demektir.

Ya da kukla putun demek istediği o,Hasan akçay gibileri de putun söylediğini beğenmedikleri,sindiremedikleri,benimseyemedikleri için  orda geçen anlatımı kendilerinin beğenecekleri,benimseyecekleri biçime getiriyorlar.O zaman da şöyle bir durum ortaya çıkıyor,Hasan Akçay kuranın apaçık,anlaşılır,eksiksiz olduğunu kabul etmiyor,müslüman değil,islamı da yaşamına anlam katan,bağımlılık yapan bir kutsal afyon olduğu için savunuyor.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nûr 58'de ve var, Mearic 30'da veyahut. Hiç AKIL etmez misiniz neden?  

Nûr 58: sag ellerinizin altindakiler ve hiç ihtilam görmemis olanlariniz...  الذين ملكت أيمانكموالذين لم يبلغوا الحلم منكم Burada ve var çünkü sag ellerinizin altindakiler ve ihtilam hiç görmemis olanlariniz odaniza tek tek girseler de BiRLiKTE girseler de izin alacaklar. Ve ARTI demek yani EK OLARAKI. Sag ellerinizin altindakiler ARTI hiç ihtilam görmemis olanlariniz... 

Mearic 30:  onlarin zevceleri veyahut sag ellerinin altindakiler... أزواجهم أو ما ملكت أيمانهم Burada veyahut var çünkü inananlar yalnizca olagan nikahli zevceleri ile veyahut yalnizca ellerinin altindaki yemin nikahlilariyla cinsel iliskiye girebilirler. Veyahut SEÇENEK OLARAK demek. Inanan bir adam yalnizca olagan nikahli bir zevce sahibi olmayi seçecek veyahut yalnizca elinin altindaki yemin nikahli esi. He o hem öteki degil, o veyahut öteki. 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, güven said:

Nur 58-Girsinler.

Nur 59-Girmesinler,

Öğleyin soyunduğumuzda yanımıza kimler girebilir? :D:lol:korkunç ayetler bunlar

 

Her halde şaka yapiyorsunuz ama şakayi ben anlamadim. Güzel kardesim, Nûr 58'de izinsiz girsinler dendigi filan yok. Nûr 59'da da Nûr  58'de de izin alsinlar deniyor. Nûr 58: ihtilama ermemis olanlariniz izin alsinlar, 59: ihtilama ermis olan çocuklariniz da, tipki kendilerinden önce oldugu gibi, izin alsinlar.

Kisacasi odaniza girmek için çocuklarinizin izin almasi sart. Ama size göre bunu dile getiren ayetler korkunç ayetlermis. Tamam o zaman. Siz kendi yatak odaniza çocuklarinizin paldir güldür girmesine izin verin... "Çocuklarimin beni sevisirken görmemeleri korkunç olur!" deyin. Özgürsünüz.

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
24 dakika önce, Hasan Akçay yazdı:

 

Her halde şaka yapiyorsunuz ama şakayi ben anlamadim. Güzel kardesim, Nûr 58'de izinsiz girsinler dendigi filan yok. Nûr 59'da da Nûr  58'de de izin alsinlar deniyor. Nûr 58: ihtilama ermemis olanlariniz izin alsinlar, 59: ihtilama ermis olan çocuklariniz da, tipki kendilerinden önce oldugu gibi, izin alsinlar.

Kisacasi odaniza girmek için çocuklarinizin izin almasi sart. Ama size göre bunu dile getiren ayetler korkunç ayetlermis. Tamam o zaman. Siz kendi yatak odaniza çocuklarinizin paldir güldür girmesine izin verin... "Çocuklarimin beni sevisirken görmemeleri korkunç olur!" deyin. Özgürsünüz.

Bu  ayetler burda tartışıldı. şaka yapan  Allahtır ne dediyini bilmiyor. muhammed o kadar salamış burdada ne dediyini onutmuş olmalı.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 hours ago, Hasan Akçay said:

Nûr 58'de ve var, Mearic 30'da veyahut. Hiç AKIL etmez misiniz neden?  

Nûr 58: sag ellerinizin altindakiler ve hiç ihtilam görmemis olanlariniz...  الذين ملكت أيمانكموالذين لم يبلغوا الحلم منكم Burada ve var çünkü sag ellerinizin altindakiler ve ihtilam hiç görmemis olanlariniz odaniza tek tek girseler de BiRLiKTE girseler de izin alacaklar. Ve ARTI demek yani EK OLARAKI. Sag ellerinizin altindakiler ARTI hiç ihtilam görmemis olanlariniz... 

Mearic 30:  onlarin zevceleri veyahut sag ellerinin altindakiler... أزواجهم أو ما ملكت أيمانهم Burada veyahut var çünkü inananlar yalnizca olagan nikahli zevceleri ile veyahut yalnizca ellerinin altindaki yemin nikahlilariyla cinsel iliskiye girebilirler. Veyahut SEÇENEK OLARAK demek. Inanan bir adam yalnizca olagan nikahli bir zevce sahibi olmayi seçecek veyahut yalnizca elinin altindaki yemin nikahli esi. He o hem öteki degil, o veyahut öteki. 

"olagan nikahli bir zevce" ve "elinin altindaki yemin nikahli esi" ne demek? Bir insan arabın laflarını düzelteceğim diye işte böyle kendini rezil eder, zırvalayıp, saçmalar.

Bu cahil arapların kitabında kaç tane nikah var? Olağan nikah ne, yeminli nikah ne?

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

Mearic 30:  onlarin zevceleri veyahut sag ellerinin altindakiler... أزواجهم أو ما ملكت أيمانهم Burada veyahut var çünkü inananlar yalnizca olagan nikahli zevceleri ile veyahut yalnizca ellerinin altindaki yemin nikahlilariyla cinsel iliskiye girebilirler. Veyahut SEÇENEK OLARAK demek. Inanan bir adam yalnizca olagan nikahli bir zevce sahibi olmayi seçecek veyahut yalnizca elinin altindaki yemin nikahli esi. He o hem öteki degil, o veyahut öteki. 

İyi de,orda yeminli nikahlıları, olağan nikahlıları diye birşey yazmıyor.Kafan mı güzel senin?Veyanın seçenek olarak kullanıldığını kabul edersen de,cariyesiyle cinsel ilişkiye giren,nikahlı eşiyle cinsel ilişkiye giremez gibisinden,saçma sapan bir anlam ortaya çıkıyor.Sende bu saçmalığı ortadan kaldırmak için,orda yer almayan,olağan nikahlıları,yeminli nikahlıları sözlerini ekliyorsun.Çünkü sonsuz güç sahibi putun,bunu diyememiş,bunu açıklayamamış,sözcük koymayı unutmuş,apaçık,anlaşılır,kitabında.Ya da orda denilmek istenen o,ama sen kukla putun sözünü beğenmediğin,sindiremediğin,benimsemediğin için,onu benimseyebileceğin bir biçime getiriyorsun,kendi kafana göre söz,sözcük ekliyorsun,bu da senin müslüman olmadığın anlamına gelir.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Olağan nikahlı,yeminli nikahlı diyince aklıma şu geldi.Adamın cinsel ilişkiye girebildiği bir tane yeminli nikahlı eşi var diyelim,bir kadınla daha evlenmek isterse,olağan nikahlı eş alamıyormuş,cariye elde edip,cariye bulup,ona yemin nikahı kıyması gerekiyormuş,bunun mantığına göre.Üstelik kuranda böyle bir anlatım da yok,bu kendi kendine söz,kavram uyduruyor,ayeti benimseyeceği biçime getiriyor,saçmalıyor,zırvalıyor.Cariye bir de mal yahu,bildiğin mal,müslümanlar arasında bölüştürülen,alınıp,satılan,armağan edilebilen,efendisinin izni olmadan özgürlüğüne kavuşamayan bir mal.Adam mal olan cariyeyle efendisinin,cinsel ilişkiye girebilmesini garipsiyor,garipsediği için de,olmayan sözler,kavramlar üretiyor,ama cariyenin bu içler acısı durumunu,konumunu olağan karşılıyor,garipsemiyor.

 

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 15.02.2017 at 06:43, Hasan Akçay yazdı:

Inanan bir erkegin hem zevcesi hem "meleket eymân"i olamaz, ya zevcesi VEYAHUT "meleket eymân"i olur yalnizca. Bakin 23:6 ve 70:30'daki bi tek bu ifade dahi yeter  "meleket eymân"in cariye olmadigini görmeye. 23:6'daki meleket eymân = zevceler.

İnanan bir erkeğin hem zevcesi hem meleketi eymani olamaz,ama meleket eyman eşittir zevceler öyle mi?:D

Bir adamın hem arabası,hem uçağı olmaz,ama araba=uçak demek gibi birşey bu :lol:

Ama senin gibilerinde çözüm tükenmez,tutarsızlığı gidermenin bir yolunu ararsınız,bağımlılık yapan kukla putunuzu ve dininizi kaybetmemek için.Ben şimdi ne diyeceğini de biliyorum.

Diyeceksin ki;

meleket eyman=yemin nikahlı zevce

özgür kadınlarla evlenirsen=olağan nikahlı zevce

Yeminli nikahlı zevcesi olan biri de,olağan nikahlı eş alamazmış sana göre.Peki almak isterse ne yapacak,cariye bulması gerekecek,özgür kadınlarla evlenemiyor artık çünkü.

Peki bunlar eksiksiz,apaçık,anlaşılır olduğu söyleyen kitabın neresinde yer alıyor,hiçbir yerinde.Çünkü kukla put söylemeyi unutmuş.

Bu arada nasıl bir durum içine düştüğünün farkında bile değilsin.Ayete olmayan sözler,kavramlar,anlatımlar ekleyerek,kuranın apaçık,anlaşılır,eksiksiz olmadığını kabul ediyorsun.Yok orda denilmek istenen buysa,senin açından yine sıkıntı,bu senin inandığın kuranın sözlerini benimsemediğini,kuran ayetlerini benimseyeceğin bir biçime getirdiğini gösterir.Sonuç olarak her iki şekilde de,bu durum senin müslüman olmadığını gösterir.Kendi ayağına sıkıyorsun,farkında değilsin.

Son olarak;sen bizim aklımızla dalga mı geçiyorsun be adam :angry:

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ahzab/35. Şüphesiz müslüman erkeklerle müslüman kadınlar, mü’min erkeklerle mü’min kadınlar, itaatkâr erkeklerle itaatkâr kadınlar, doğru erkeklerle doğru kadınlar, sabreden erkeklerle sabreden kadınlar, Allah’a derinden saygı duyan erkekler, Allah’a derinden saygı duyan kadınlar, sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkeklerle oruç tutan kadınlar, namuslarını koruyan erkeklerle namuslarını koruyan kadınlar, Allah’ı çokça anan erkeklerle çokça anan kadınlar var ya, işte onlar için Allah bağışlanma ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.

1. inne : muhakkak ki
2. el muslimîne : İslâm olan, Allah'a teslim olan, müslüman erkekler
3. ve el muslimâti : ve İslâm olan, Allah'a teslim olan, müslüman kadınlar
4. ve el mu'minîne : ve mü'min erkekler
5. ve el mu'minâti : ve mü'min kadınlar
6. ve el kânitîne : ve kanitin olan, huşû ile bağlanan erkekler
7. ve el kânitâti : ve kanitin olan, huşû ile bağlanan kadınlar
8. ve es sâdikîne : ve sadık olan erkekler
9. ve es sâdikâti : ve sadık olan kadınlar
10. ve es sâbirîne : ve sabreden erkekler
11. ve es sâbirâti : ve sabreden kadınlar
12. ve el hâşiîne : ve huşû duyan erkekler
13. ve el hâşiâti : ve huşû duyan kadınlar
14. ve el mutesaddikîne : ve sadaka veren erkekler
15. ve el mutesaddikâti : ve sadaka veren kadınlar
16. ve es sâimîne : ve oruç tutan erkekler
17. ve es sâimâti : ve oruç tutan kadınlar
18. ve el hâfızîne : ve muhafaza eden, koruyan erkekler
19. furûce-hum : onların ırzları, ırzları, namusları
20. ve el hâfızâti : ve muhafaza eden, koruyan kadınlar
21. ve ez zâkirîne allâhe : ve Allah'ı zikreden erkekler
22. kesîren : çok
23. ve ez zâkirâti : ve zikreden kadınlar
24. eadde : hazırladı
25. allâhu : Allah
26. lehum : onlar için, onlara
27. magfireten : mağfiret (günahların sevaba çevrilmesi)
28. ve ecren : ve ecir, mükâfat
29. azîmen

: azîm, büyük

 

Tevbe/72. Allah, mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara, ebedî olarak kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde çok güzel köşkler va’detti. Allah’ın rızası ise, bunların hepsinden daha büyüktür. İşte bu büyük başarıdır.

2. el mu'minîne : mü'min erkekler
3. ve el mu'minâti : ve mü'min kadınlar

Görüldüğü gibi, Kuran yazarları gerektiğinde mümin erkekler ve mümin kadınlar demesini biliyorlar.

Müminun/1. Mü’minler, gerçekten kurtuluşa ermişlerdir.

1. kad : olmuştu
2. efleha : felâha erdi
3. el mu'minûne : mü'minler

Müminun/5.     Onlar ki, ırzlarını korurlar.

1. ve ellezîne : ve o kimseler, onlar
2. hum : onlar
3. li furûci-him : onların (kendi) iffetleri (ırzları)
4. hâfizûne : koruyanlar

Müminun/6. Ancak eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri bunun dışındadır. Onlarla ilişkilerinden dolayı kınanmazlar.

1. illâ : hariç, den başka
2. alâ ezvâci-him : onların (kendi) zevcelerine
3. ev : veya
4. mâ meleket : sahip oldukları şeyler
5. eymânu-hum : onların elleri
6. fe inne-hum : o taktirde muhakkak onlar
7. gayru : değil
8. melûmîne : levmedilmiş, kınanmış

 

Ama bu surede sadece mümin erkeklere seslenilmiş.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 26.09.2016 at 05:44, Hasan Akçay said:

1.Muhammed 4 köleligi sona erdirdi. Daha önce edinilmis olan kölelerin özgür birakilmasi içinse tasfiye ayetleri indirildi. Örnegin "erdemli köle ve cariyelerinizi evlendirin" diyen Nû 32. Köle evlenince özgür oluyor.

 

Quote

Köle ve cariyeler erdemli olmazsa ne oluyor? Neden evlilik? Neden bir kerede serbest bırakın diyememiş? Neden erdem koşullu? Şartlı şurtlu?

De ki: Köle ve cariyelerinizi erdemli olup olmamalarına falan bakmadan serbest bırakın. Kölelik şu dakikadan itibaren bitmiştir. Zaten özgürlük doğuştan hakları olduğu üzere, fidye midye de yok. Ayrıca onların evlenip evlenmeyeceğine dair kararı vermek sizin ne haddinize?! Hür olduktan sonra ister evlenirler ister hoplarlar zıplarlar. Şüphesiz ki, mesuliyetleri kendi yaptıklarına dairdir. Şimdi ikileyin.

Fatiha suresiyle kula kulluk hikayesiyle falan arkadan dolaşmayı bırakmak gerek. Akıllı adam bunları yemez.

Bu Hasan Akçay'a Nu 32. ile ilgili yukarıdaki soruyu sorduk. Kendisiden şu ana kadar bir cevap gelmedi nedense..(!)

Netice: Kölelik bir islam gerçeği.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
12 hours ago, teflon said:

 Köle ve cariyeler erdemli olmazsa ne oluyor? Neden EVLiLiK? Neden bir kerede serbest bırakın diyememiş? Neden erdem koşullu? Şartlı şurtlu?

Bu Hasan Akçay'a Nur 32 ile ilgili yukarıdaki soruyu sorduk. Kendisiden şu ana kadar bir cevap gelmedi nedense..(!)

Neden EVLiLiK? Çünkü, sevgili teflon,  konusu EVLiLiK olan Nûr 32'yi konusuyoruz: EVLENDiRiN... kölelerinizin ve cariyelerinizin salihlerini - Ve enkihû... es salihîne min ibadikum ve imâikum.  Kölelerinizin ve cariyelerinizin evliligi hak eden (olgun, ERDEMLİ) salihleri kimdir? Evlenmenin sartlarini tasiyanlar, örnegin evlenecek yaşa ermis olanlar. 

*

Neden erdem kosullu? Çünkü konu "evlilik"tir ve EVLiLiK denen sey erdem kosulludur, olgunluk... Evlendireceginiz kimseler, ister özgür olsunlar ister köle, evlenecek kadar olgun (örnegin evlenecek yaşa ermis) olmak zorundadir.

*

Neden bir kerede serbest bırakın diyememiş? Bu soruya çala kalem cevap verilemez. Degisik açilardan bakmak zorunlugu var. Örnegin içinde bulunulan ortamin gerçekleri, hukukî gerçekler, duygusal baglar... Kendi adima konusayim, ben cevap veremem.

*

Bi de sözlerinizden benim anladigim, siz "evlilik sartlari"ni köle azad etmenin sartlari imis gibi gösteriyorsunuz. Hayir, Kuran öyle bisey yapmiyor. Özgürlük insan hakkidir. Özgür birakilmanin, sizin deyiminizle, sarti surtu olmaz. En azindan Kuran'da yok.

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
11 dakika önce, Hasan Akçay yazdı:

Neden bir kerede serbest bırakın diyememiş? Bu soruya çala kalem cevap verilemez. Degisik açilardan bakmak zorunlugu var. Örnegin içinde bulunulan ortamin gerçekleri, hukukî gerçekler, duygusal baglar... Kendi adima konusayim, ben cevap veremem.

Ne yazık ki şunu düşünemiyorsunuz:

- içinde bulunulan ortamın gerçekleri dediğiniz anda, kuran ancak içinde bulunulan durumun kitabıdır; yani: kuranın hükmü o dönemde kalmış ve bitmiştir diyorsunuz.

daha neyine inanıyorsunuz bu kitabın?

:D 

bu uyduruk kitabı alemlere şakşuka diye savunacaksanız, içinde bulunulan durum diyemezsiniz. çünk bu uyduruk kitabın ve emirlerinin tüm zamanlarda geçerli olduğunu savunmaktasınız. mükemmel, süpermel, übermel dediğiniz tanrınız, uyduruk kitabında bugün geçersiz ayetler bırakıp nalları dikmiş olmalı ki ancak siz o günün şartları diyebilesiniz. aslında tanrınız hiçbir zaman olmadı; bu ayetleri uyduran arap nalları dikince ayetler de öyle kaldığı için, o günün şartları diye kıvranmak zorunda kalıyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir_akil_insan! Nûr 32'nin konusu olan evlilik sartlarindan söz ettigimiz şu anda sorunumuz Kuran'a inanmak, Kuran'in Allah tarafindan indirildigine iman etmek degil.

Sen özgürsün kardesim. Inanma, iman etme. Seni zorlayan yok. Ama sen de bana zorbalik etme. Birak inanayim, iman edeyim. Niçin kitabimi basima kakiyorsun?

Ben senin kitapsiz olusuna karismiyorum, sen de benim kitapili olusuma karisma. Bu kadar mi zor insanlari özgür birakmak? Ateistler zorba, basa kakici, dayatmaci... olmak mi zorunda?

Güzel kardesim, ben kavga is-te-mi-yo-rum. Dostum ben, dost olmak, dost kalmak istiyorum. Kitabimi basima kakarak, afyonlanmis mafyonlanmis oldugumdan dem vurarak, kivraniyor ve kiviriyor gibi laflar çakarak kavgaya çekmeyin beni. Görüs alip verin. Uygarca, dostça. 

Iman ile barisigim ben. Iman ile kavgam yok.  Ama sizin fena halde kavganiz var. Ne yapip edip lafi oraya getirmenizden anlasilan bu. Ama nolur beni çekmeyin kendi kavganiza. Rahat birakin. Gerçekten laik olun, uygar olun.

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
3 hours ago, Hasan Akçay said:

Sen özgürsün kardesim. Inanma, iman etme. Seni zorlayan yok. Ama sen de bana zorbalik etme. Birak inanayim, iman edeyim. Niçin kitabimi basima kakiyorsun?

Ben senin kitapsiz olusuna karismiyorum, sen de benim kitapili olusuma karisma. Bu kadar mi zor insanlari özgür birakmak? Ateistler zorba, basa kakici, dayatmaci... olmak mi zorunda?

Güzel kardesim, ben kavga is-te-mi-yo-rum. Dostum ben, dost olmak, dost kalmak istiyorum. Kitabimi basima kakarak, afyonlanmis mafyonlanmis oldugumdan dem vurarak, kivraniyor ve kiviriyor gibi laflar çakarak kavgaya çekmeyin beni. Görüs alip verin. Uygarca, dostça. 

Iman ile barisigim ben. Iman ile kavgam yok.  Ama sizin fena halde kavganiz var. Ne yapip edip lafi oraya getirmenizden anlasilan bu. Ama nolur beni çekmeyin kendi kavganiza. Rahat birakin. Gerçekten laik olun, uygar olun.

Köleliğe onay veren, inanmayanların baskı altına alınmasını gerekirse katledilmesini isteyen, kendinden başkasına hayat hakkı tanımayan, kadınları 2. sınıf insan yerine koyan aşağılık, rezil bir dine ve kitaba dokunmayın demek nasıl bir ahmaklıktır? Sen bu pislikleri, rezillikleri, ilkellikleri göremiyorsun diye kimse seni hoş görmez.

Adamdaki yüzsüzlüğe bak, inanmayanlara hayat hakkı tanımayan, eleştirenlerin katledilmesini emreden bir dine inanıyor sonra da neden sizleri baskı altına almama, zorbalık yapmama izin vermiyorsunuz diye yakınıyor? Bir insan ancak bu kadar yüzsüz, utanmaz, ahlaksız olur.

Bu dinciler kadar iki yüzlü, kaypak, yavşak insan tipi az bulunur, inanmayanlara, dini takmayanlara her türlü baskıyı, zulümü yaparlar, dışlarlar, hakaret ederler, fiziken ve fikren saldırırlar, taciz ederler, sonra da buna isyan eden, bunu yapmayın diyenleri de zorba, baskıcı olmakla suçlarlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...