Jump to content

İslamda Cariyeler ( Kadın Köleler )


Recommended Posts

4 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

Bir_akil_insan! Nûr 32'nin konusu olan evlilik sartlarindan söz ettigimiz şu anda sorunumuz Kuran'a inanmak, Kuran'in Allah tarafindan indirildigine iman etmek degil.

Sen özgürsün kardesim. Inanma, iman etme. Seni zorlayan yok. Ama sen de bana zorbalik etme. Birak inanayim, iman edeyim. Niçin kitabimi basima kakiyorsun?

Ben senin kitapsiz olusuna karismiyorum, sen de benim kitapili olusuma karisma. Bu kadar mi zor insanlari özgür birakmak? Ateistler zorba, basa kakici, dayatmaci... olmak mi zorunda?

Güzel kardesim, ben kavga is-te-mi-yo-rum. Dostum ben, dost olmak, dost kalmak istiyorum. Kitabimi basima kakarak, afyonlanmis mafyonlanmis oldugumdan dem vurarak, kivraniyor ve kiviriyor gibi laflar çakarak kavgaya çekmeyin beni. Görüs alip verin. Uygarca, dostça. 

Iman ile barisigim ben. Iman ile kavgam yok.  Ama sizin fena halde kavganiz var. Ne yapip edip lafi oraya getirmenizden anlasilan bu. Ama nolur beni çekmeyin kendi kavganiza. Rahat birakin. Gerçekten laik olun, uygar olun.

yo, bu kadar ucuz değil.

inandığınızla kalsanız, deli der geçeriz. inandığınız yetmiyor, savunuyorsunuz. savunuyor olmanız, ksavunmak için onu hoş gösterecek yalanlar, bahaneler ve uydurmalar buluyor olmanız, sizinle beraber arada derede kalmış olan diğer insanları da etkiliyor.

islama, müslüman olarak değil ama kendini müslüman zanneden saftirikler olarak verdiğiniz katkı %99'u müslüman bir ülke haline getiriyor burayı. bundan destek alan müslümanlar hayatı islamla pisletmeye, insanlığı islamla kirletmeye girişiyorlar.  bugün içinde bulunduğumuz durumun baş sorumlusu, sizin gibi islamı iyi bir şey olarak göstermeye çalışanlardır. islam pisliktir ve müslümanlar da, müslüman olmayanlar da bunu bilirler. müslümanlar bunu bildikleri halde, allahtandır, emir kuluyum der ve uygularlar.

bir tek sizler aa bunlar pislik değil çünkü onun bahanesi bu, bunun bahanesi şu, falan da filan da diye üstünü örtmeye çalışıyorsunuz.

sizler yüzünden, müslümanlar kabak gibi ortada kalamıyor. sizler yüzünden, gerçek müslümanlar bir grup meczup, bir grup radikal olarak görünüyor ve bu pisliği üretenin islam olduğu gerçeği gözden gizleniyor.

siz zararlısınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 342
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Anlasildi. Kavga edeceksiniz. Görüs alis verisinde bulunmayacaksiniz. Sizin lügatinizda yalnizca düsmanlik vardir, kavga vardir. Uygarca görüs alip vermek yoktur. Kararlisiniz.

Tamam o zaman. Kavga edin. Ama bensiz.

Iki tarafli degil tek tarafli bi kavga olacak sizinkisi. Çünkü ben kavga etmeye razi degilim. Kavganizda yer almayacagim. Size karsilik vermeyecegim, sizinle ilgilenmiyecegim.

Tek tarafli bi kavga tek kürekli bi kayiktir. Kendi etrafinda döner durur. Karar sizin, sonuç sizin. Benden yana rahat olun. Nasilo olsa kavganiza katilmayacagim. Rahat olun.   

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
9 minutes ago, Hasan Akçay said:

Kavga edeceksiniz yani.  Görüs alis verisinde bulunmayacaksiniz. Sizin lügatinizda yalnizca düsmanlik vardir, kavga vardir. Kararlisiniz. Tamam o zaman. Kavga edin. Ama bensiz. Iki taraf arasinda olmayacak kavganiz. Çünkü birinci taraf siz olacaksiniz ama ikinci taraf yok. Ben taraf olmayacagim. Sizinle ilgilenmiyecegim, size karsilik vermiyecegim. Tipki tek kürekli kayik gibi kendi etrafinizda dönüp duracaksiniz. Pasa gönlünüz bilir.

Nasıl yani arap putunun yanında olmayacak mısın? Başka bir puta mı meylettin?

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 dakika önce, Hasan Akçay yazdı:

Anlasildi. Kavga edeceksiniz. Görüs alis verisinde bulunmayacaksiniz. Sizin lügatinizda yalnizca düsmanlik vardir, kavga vardir. Uygarca görüs alip vermek yoktur. Kararlisiniz.

Tamam o zaman. Kavga edin. Ama bensiz.

Iki tarafli degil tek tarafli bi kavga olacak sizinkisi. Çünkü ben kavga etmeye razi degilim. Kavganizda yer almayacagim. Size karsilik vermeyecegim, sizinle ilgilenmiyecegim.

Tipki tek kürekli kayik gibi kendi etrafinizda dönüp duracaksiniz. Karar sizin.  

Sen kime inanırsan inan diyecem ama sen islam dinini savunuyorsun bu açık seçik ortadadır. diyorsunki benim kitabımı başımıza kalkmayın pekiyi sende islam dinine inanmıyorum diyebilrmisin yok. bak bu kitap senin inandığın din neden utanıyorsun kurandan gerçekleri söylemek başa kakam olarak algılıyorsun. ama gerçeyi söylemiyelimi? aaa islam dini ne güzel dinmiş en son dinmiş ne güzel dindir felan süslaylimi istiyorsun. sen aslında kuran ayetlerini duyamak istameyen  bir münafıksın. işte böyle bir  kuarana ne diyelim babayı oğulu sevinmi diyor oğolu babayı  birbirine düşaman eden bir tanrıyı eleştirmyelimi.

Tevbe 23 şunu diyor.Ey iman edenler! Eğer küfrü imana tercih ederlerse, babalarınızı ve kardeşlerinizi bile dost edinmeyin. İçinizden kim onları dost edinirse, işte onlar, zalimlerin ta kendileridir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, güven said:

Tevbe 23 şunu diyor.Ey iman edenler! Eğer küfrü imana tercih ederlerse, babalarınızı ve kardeşlerinizi bile dost edinmeyin. İçinizden kim onları dost edinirse, işte onlar, zalimlerin ta kendileridir.

 

Babalarinizi ve kardeslerinizi bile dost edinmeyin... Peki esinizi ne yapacakısiniz? Dost edinmeyecek misiniz onu? Bi adam asigi oldugu esini dost nasil edinmez?

Güzel kardesim, ayetteki eger küfrü imana tercih bederlerse ifadesini ve kim onlari dost edinirse  ifadesini göz önüne alacaksiniz ki ayeti dogru anlayin. Çünkü dost edinme yasaginin gerekçesidir o ifadeler.

Sorun kendinize:

Müslümanlarla kafirler arasindaki bir savasta babanizin küfrü imana tercih etmesi ne demektir? Savasta HAiN olmak nedir? Savasta düsmanlarinizla dostluk (isbirligi) yapanlar babaniz bile olsalar onlarla isbirligi yapmali misiniz?

Yani bu ayetteki DOST kelimesi, DOST edinmek ifadesi ne anlama geliyor? Lütfen "Vatanim Sensin"i izleyin. Bu sorulara cevap bulmaniza ve Tevbe 23'ü dogru anlamaniza o dizi yardim edecektir. 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

 

Babalarinizi ve kardeslerinizi bile dost edinmeyin... Peki esinizi ne yapacakısiniz? Dost edinmeyecek misiniz onu? Bi adam asigi oldugu esini dost nasil edinmez?

Güzel kardesim, ayetteki eger küfrü imana tercih bederlerse ifadesini ve kim onlari dost edinirse  ifadesini göz önüne alacaksiniz ki ayeti dogru anlayin. Çünkü dost edinme yasaginin gerekçesidir o ifadeler.

Sorun kendinize:

Müslümanlarla kafirler arasindaki bir savasta babanizin küfrü imana tercih etmesi ne demektir? Savasta HAiN olmak nedir? Savasta düsmanlarinizla dostluk (isbirligi) yapanlar babaniz bile olsalar onlarla isbirligi yapmali misiniz?

Yani bu ayetteki DOST kelimesi, DOST edinmek ifadesi ne anlama geliyor? Lütfen "Vatanim Sensin"i izleyin. Bu sorulara cevap bulmaniza ve Tevbe 23'ü dogru anlamaniza o dizi yardim edecektir. 

Kuranda küfür ne sence yani ana avarat sülalene düz gitmemi veya  atana dedene küfürmü edildiyinmi anlıyorsun? burada küfürün manası  benim getirdiyim dine kim inanmıyorsa onu küfür olarak kabul ediyor. sen burda vatanı ne diye karştırdın  dinle vatan aynı şey deyil. din inanaçtır adı üstünde birşeye inanma göremsende hayelinde birşeye inanmadır, din bir doğmadır.ve yine kuranın mantığığıyla gidersek  küfür dine inanmadır dimi, ama  ne diyor başaka ayete sizin dininiz size benim dinim bana. burdada bu iki ayete güme gitti hadi yolun açık olsun git güle güle

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

 

Babalarinizi ve kardeslerinizi bile dost edinmeyin... Peki esinizi ne yapacakısiniz? Dost edinmeyecek misiniz onu? Bi adam asigi oldugu esini dost nasil edinmez?

Güzel kardesim, ayetteki eger küfrü imana tercih bederlerse ifadesini ve kim onlari dost edinirse  ifadesini göz önüne alacaksiniz ki ayeti dogru anlayin. Çünkü dost edinme yasaginin gerekçesidir o ifadeler.

Sorun kendinize:

Müslümanlarla kafirler arasindaki bir savasta babanizin küfrü imana tercih etmesi ne demektir? Savasta HAiN olmak nedir? Savasta düsmanlarinizla dostluk (isbirligi) yapanlar babaniz bile olsalar onlarla isbirligi yapmali misiniz?

Yani bu ayetteki DOST kelimesi, DOST edinmek ifadesi ne anlama geliyor? Lütfen "Vatanim Sensin"i izleyin. Bu sorulara cevap bulmaniza ve Tevbe 23'ü dogru anlamaniza o dizi yardim edecektir. 

hangi savaş :D

olmayan savaşı bahane edip ya savaş çıkarsa diye babanız ve kardeşinizle yolları mı ayırıyorsunuz?

yukarda sözünü ettiğim savunma bahaneleriniz işte bunlar. savaş uydurdunuz şimdi de.

küfrü imana tercih etmek, arabın uyduruk masalına inanmamaktır. ortada bir savaş varsa, bu zaten arabın inanın ulan diye inanmayanların üzerine yürümesinden kaynaklanır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 hours ago, Hasan Akçay said:

 

Babalarinizi ve kardeslerinizi bile dost edinmeyin... Peki esinizi ne yapacakısiniz? Dost edinmeyecek misiniz onu? Bi adam asigi oldugu esini dost nasil edinmez?

Güzel kardesim, ayetteki eger küfrü imana tercih bederlerse ifadesini ve kim onlari dost edinirse  ifadesini göz önüne alacaksiniz ki ayeti dogru anlayin. Çünkü dost edinme yasaginin gerekçesidir o ifadeler.

Sorun kendinize:

Müslümanlarla kafirler arasindaki bir savasta babanizin küfrü imana tercih etmesi ne demektir? Savasta HAiN olmak nedir? Savasta düsmanlarinizla dostluk (isbirligi) yapanlar babaniz bile olsalar onlarla isbirligi yapmali misiniz?

Yani bu ayetteki DOST kelimesi, DOST edinmek ifadesi ne anlama geliyor? Lütfen "Vatanim Sensin"i izleyin. Bu sorulara cevap bulmaniza ve Tevbe 23'ü dogru anlamaniza o dizi yardim edecektir. 

Be geri zekalı mal, hiç insan anasını, babasını, kardeşlerini araba (Muhammed'e) inanmıyor diye dostluktan reddeder mi? Ne onursuz, karaktersiz, aşağılık, nankör birisiymişsin sen, demek ananı, babanı, kardeşlerini sırf araba (Muhammed'e) inanmadı diye satacak birisisin, ha?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu Akçayın ne savunmaya çalıştığı anlaşılmıyor. Daldan dala atlıyor. Her ne söylenirse ona karşı mantıksız da olsa savunma yapmak zorunda hissediyor kendini. Şimdi, bir kere ya eşini seçecek ya elinin altındakileri savunusu kesin bir şekilde çürüdü. Sağduyu "ev" takısının seçeneklerden birini tercihin zorunlu olduğu savunusunu bizzat Kuran'dan haram etler örneği ile yerle bir etti yani, tuş denir buna, nakavt denir. Buna ağzını bile açamayınca başka konulara sardı.

İyi de bu savunu çökünce diğerlerinin bir önemi kalmıyor ki? "Tamam doğru, ya domuz eti haram, ya kan, ya leş, hangisini tercih ederseniz o haram, diğerleri değil diye bir şey olamayacağına göre, "ve" takısının iddia ettiğim anlamı yokmuş, yanılmışım" demeden, başka konulara atlamak kendisini ve çürük tezini kurtarmaz ki?  Dürüst olup bir kere bunu kabul edecek.  

Bunu itiraf etmeyip lafı dolandırdığında söylediklerinin bir anlamı kalmıyor. Bu dürüstlüğü gösterse tartışmanın bir anlamı olurdu ama, bunun niyeti, "Kuran ne pahasına olursa olsun, yalan söyleyerek de olsa mutlaka savunulacak" şeklinde olduğu için söylediklerini kaale almanın bir yolu olmuyor.

Şurada bir net, açık, "ev" takısı seçeneklerin birini geçerli kılar, biri seçilince diğeri seçilemez iddiam yanlışmış, bu iddiamı geri çekiyorum demiyor! Eee? Açıkça da bu iddia yerle bir oldu? Nasıl olacak peki? İnsanda bir yüz olması gerekmiyor mu? Kuran yüzsüzlük, çok yüzlülük, yalan söyleme pahasına savunulacak mı? Nasıl oluyor bu iş? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, democrossian yazdı:

Bu Akçayın ne savunmaya çalıştığı anlaşılmıyor. Daldan dala atlıyor. Her ne söylenirse ona karşı mantıksız da olsa savunma yapmak zorunda hissediyor kendini. Şimdi, bir kere ya eşini seçecek ya elinin altındakileri savunusu kesin bir şekilde çürüdü. Sağduyu "ev" takısının seçeneklerden birini tercihin zorunlu olduğu savunusunu bizzat Kuran'dan haram etler örneği ile yerle bir etti yani, tuş denir buna, nakavt denir. Buna ağzını bile açamayınca başka konulara sardı.

İyi de bu savunu çökünce diğerlerinin bir önemi kalmıyor ki? "Tamam doğru, ya domuz eti haram, ya kan, ya leş, hangisini tercih ederseniz o haram, diğerleri değil diye bir şey olamayacağına göre, "ve" takısının iddia ettiğim anlamı yokmuş, yanılmışım" demeden, başka konulara atlamak kendisini ve çürük tezini kurtarmaz ki?  Dürüst olup bir kere bunu kabul edecek.  

Bunu itiraf etmeyip lafı dolandırdığında söylediklerinin bir anlamı kalmıyor. Bu dürüstlüğü gösterse tartışmanın bir anlamı olurdu ama, bunun niyeti, "Kuran ne pahasına olursa olsun, yalan söyleyerek de olsa mutlaka savunulacak" şeklinde olduğu için söylediklerini kaale almanın bir yolu olmuyor.

Şurada bir net, açık, "ev" takısı seçeneklerin birini geçerli kılar, biri seçilince diğeri seçilemez iddiam yanlışmış, bu iddiamı geri çekiyorum demiyor! Eee? Açıkça da bu iddia yerle bir oldu? Nasıl olacak peki? İnsanda bir yüz olması gerekmiyor mu? Kuran yüzsüzlük, çok yüzlülük, yalan söyleme pahasına savunulacak mı? Nasıl oluyor bu iş? 

Zevce:Olağan nikahlı eş(Özgür kadınlara bu tür nikah kıyılıyormuş)

Meleket eyman=yemin nikahlı zevce(Cariyelere bu tür nikah kıyılıyormuş)

Yemin nikahlı zevcesi olan,olağan nikahlı eş alamıyormuş.Olağan nikahlı eşi olan,yemin nikahlı zevce alamıyormuş.İkisinden birini seçecekmiş.

Tabi işin ilginç yanı şu.Bunların hiçbiri kuranda yazmıyor.

Anlatmak istediği ve savunmaya çalıştığı düşünce bu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, Buzul yazdı:

Bunların hiçbiri kuranda yazmıyor.

Eee, o zaman bunu niye kaale alalım ki? Dayanaksız mantıksız aklına geleni savunuyor. Bunun ciddiye alınacak yanı olabilir mi? Tamam, yemin nikahı mı bir püsürük var diyor, onu tabii ki anladık da, e tamam olsun, bunun tezine faydası ne? Kuran'da yazmıyor, Kuran'da haram etler örneğinde olduğu gibi "ev" eki tercih diğer seçeneği iptal eder biçiminde kullanılmıyor. Eee? Ne oldu şimdi?

Üstelik savunmaya çalıştıkça iyice dökülüyor, darmadağın oldu. Apaçık, Allaha ve Muhammede inanılmamasını savaş durumuyla bir tuttu. Baban Allaha ve Muhammede inanmıyor, o halde onunla savaş halindesin demektir dediğinin farkında bile değil.

İnanç özgürlüğünü tanımayan, inanç bazında, inanç gerekçesi ile kendi gibi inanmayanları savaş halindeki düşman gösteren bir anlayış! Eşi inanmıyorsa ne yapacakmış, ne yapacak, boşayıp inanan eş alacak! Tabii eşi "vadribuhunne" emri uyarında dayağı yedi, dayaktan ölmedi ve inanmamakta diretebildiyse!  

Şeriat cehenneminde yaşıyorsa elbette böyle bir şey olanaksız.

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 dakika önce, democrossian yazdı:

Eee, o zaman bunu niye kaale alalım ki? Dayanaksız mantıksız aklına geleni savunuyor. Bunun ciddiye alınacak yanı olabilir mi? Tamam, yemin nikahı mı bir püsürük var diyor, onu tabii ki anladık da, e tamam olsun, bunun tezine faydası ne? Kuran'da yazmıyor, Kuran'da haram etler örneğinde olduğu gibi "ev" eki tercih diğer seçeneği iptal eder biçiminde kullanılmıyor. Eee? Ne oldu şimdi?

Üstelik savunmaya çalıştıkça iyice dökülüyor, darmadağın oldu. Apaçık, Allaha ve Muhammede inanılmamasını savaş durumuyla bir tuttu. Baban Allaha ve Muhammede inanmıyor, o halde onunla savaş halindesin demektir dediğinin farkında bile değil.

İnanç özgürlüğünü tanımayan, inanç bazında, inanç gerekçesi ile kendi gibi inanmayanları savaş halindeki düşman gösteren bir anlayış! Eşi inanmıyorsa ne yapacakmış, ne yapacak, boşayıp inanan eş alacak! Tabii eşi "vadribuhunne" emri uyarında dayağı yedi, dayaktan ölmedi ve inanmamakta diretebildiyse!  

Şeriat cehenneminde yaşıyorsa elbette böyle bir şey olanaksız.

Kuranı kendi benimseyebileceği bir biçime getiriyor.Getirmeye çalışırken saçmalıyor,zırvalıyor.Bu da onun,islamı bağımlılığı,boşluğa düşme korkusu nedeniyle savunduğunu gösterir.Aslında kendisi İslama göre müslüman da değil.Kuranı olduğu gibi kabul etmiyor.El ilah bunları söylemeyi unutmuş diyerek,kendi kafasına göre kurana söz,sözcük,anlam ekliyor,dolayısıyla Kuranın eksiksiz,anlaşılır,apaçık bir kitap olduğunu kabul etmemiş oluyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Müminun/5-6. Onlar ki, ırzlarını korurlar. Ancak eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri bunun dışındadır. Onlarla ilişkilerinden dolayı kınanmazlar.

2. alâ ezvâci-him : onların (kendi) zevcelerine
3. ev : veya
4. mâ meleket : sahip oldukları şeyler
5. eymânu-hum : onların elleri

Bu ayetlerde mümin erkeklerin ilişkide bulunmaya izinli olduğu 2 çeşit kadından bahsediliyor:

1. Zevceler yani eşler,

2. Sağ elle sahip olunanlar (ma meleket eymanu-hum).

Burada anahtar kelimelreden birisi de meleket. Bu kelime sahip olmak, egemen olmak, baskın olmak gibi anlamlara geliyor yani "ma meleket eymanu-hum" ifadesi, ile kastedilen kadınlar bisi tarafından sahip olunan, birinin egemenliği altında olan kadınlar. Peki birisi tarafından sahip olunan, birinin egemenliği, emri altında olan kadınlara ne denir? Tabii ki cariye.

Yine gelelim "veya" bağlacına, teknik olarak bu ayette "ve" yerine "veya" kullanılması gayet normal. "ve" bağlacı kullanılsa bir insanın hem karısı hem de cariyesi olması gerektiği gibi bir anlam çıkar. Oysa bir insan hem karıya hem de cariyeye sahip olacağı gibi, ya karıya ya da cariyeye de sahip olabilir. Her mümin erkek hem karıya hem de cariyeye sahip değil ki arada "ve" bağlacı kullanılsın.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 hours ago, güven said:

Kuranda küfür ne sence yani ana avarat sülalene düz gitmemi veya  atana dedene küfürmü edildiyinmi anlıyorsun? burada küfürün manası  benim getirdiyim dine kim inanmıyorsa onu küfür olarak kabul ediyor. sen burda vatanı ne diye karştırdın  dinle vatan aynı şey deyil. din inanaçtır adı üstünde birşeye inanma göremsende hayelinde birşeye inanmadır, din bir doğmadır.ve yine kuranın mantığığıyla gidersek  küfür dine inanmadır dimi, ama  ne diyor başaka ayete sizin dininiz size benim dinim bana. burdada bu iki ayete güme gitti hadi yolun açık olsun git güle güle

... burada küfürün manası  benim getirdiyim dine kim inanmıyorsa onu küfür olarak kabul ediyor. Evet, ayen öyle yapiyor. Evet, burada küfür islamdan baska bir dine mensup olmaktir. Örnegin müsrik olmak, yahudi olmak, hristiyan  olmak... 

Ayeti dogru anlamanin anahtari ise dost (veli) kelimesidir. Ananizi, babanizi, ablanizi, abinizi, KARINIZI dost edinmeyin eger onlar kafirleri dost edinirse... Ayette söylenen bu. Tamam, ama eger onlar örnegin yahudi veyahut hristiyan kisacasi KAFiR ise sevmeyin onlari mi deniyor? 

Bakin, müslüman bir erkek "kitap ehli bir kadin"la evli olabilir çünkü müslümanlarin kitap ehli kadinlarla evlenmesi helaldir (Mâide 5). Yani siz müslümansiniz, kariniz kafir.

Peki, dost edinmeyin onu ne demek? Kariniz savastaki düsmaninizla isbirligi yapiyorsa SEVMEYiN onu mu deniyor ayette veyahut isbirligi yapmayin onunla mi?

Ayette bunun cevabi var: Onlari dost edinenleriniz,  iste onlar haindir -men yetevellehum minkum fe ülâike humuz zalimûn.

Isbirlikçiligin "vatan"la birebir ilgisi var. "Vatanim Sensin"de çok güzel islenmis bu. Orada kocasi yunan ordusuyla isbirligi yapiyor görünen bir kadin var. Kocasini o kadar SEViYOR ki yatiyor onunla ve ondan gebe kaliyor ama onunla asla isbirligi yapmiyor.  

*

Sevgili güven, beni daldan dala atlamakla suçlayan birileri var forumda. Oysa bu konuya sapan sensin, ben degilim. Ben sana cevap vermeye çalistim. Lütfen gerçegi anlat o birilerine. Dürüstlügün geregini yap. Yoksa ben biktim bu forumdaki namertlikten. Ateistlerin de tipki müslümanlar gibi dürüst insanlar olduguna inandigim halde...

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
7 saat önce, sağduyu yazdı:

...... Burada anahtar kelimelreden birisi de meleket. Bu kelime sahip olmak, egemen olmak, baskın olmak ......

..... "ve" yerine "veya" kullanılması gayet normal.......

Yani... Bunlar o kadar apaçık ortaya konuldu ki, daha bu gerçeklere itiraz için en küçük açıklık yok. Bunlar son derece açık, net gerçekler. Kuran'ı yazan cahil çöl yağmacıları köleliğe, ganimete dayalı bir yağma sistemi kurmuşlar. Baskın yap, yağmala, ganimeti ve köleleri paylaş. Baskın yapmak için bahane ne? "İslamı kabul etmedi." İslama geçmeyi kabul eden olursa iyi, yağmaya katılan yeni yağmacılar, baskınlarda ölenlerin yerine geçecek. Etmezse hepsini öldür, genç oğlanlar ve genç kadınlar hariç, yaşlıları ister öldür ister öldürme, farketmez. Yağmadan çıkan bir kabilenin yaşlıları çölde ne yapabilir ki zaten? Ne çocuk kalmış ne torun... Hepsi ya öldürülmüş, ya köle olarak alınıp götürülmüş.

Olayın bu olduğu son derece apaçık, aşikar. İyi ki bu Kuran'ı Allahtan geldi zannedip değiştirmeye korkmuşlar! Bu salakça korkuları sayesinde İslamın ne olduğunu Kuran'a bakarak açıkça görebiliyoruz. Bunu uzunca bir zaman öncesinden beri değiştirmeye ödleri patlamış korkudan. Bu da çok iyi olmuş. Yoksa Osmanlı zamanında filan müslümün biri gidip Avrupa'da eğitim görüp bir şeyler öğrenip güncel bir Kuran yazsa ne yapardık?

Osmanlılar da tüm Kuran'ları toplayıp imha edip ele geçmeyen nüshaları da bulundurmayı idam nedeni saysalar, yeni Kuran'ı "işte Muhammede inen Kuran budur" diye her tarafa yaysalardı nasıl anlardık İslamın iç yüzünü? Bakardık yani, düzgün bir şey, gayet iyi yazılmış! Eee neresini eleştirirdik bunun? Eleştirecek bir şey bulamazdık.  Bunca muhabbet de olmazdı. Kötü olurdu yani, sadece "bunu bir insan yazmış ama güzel yazmış yani, hiç fena değil" diyebilirdik. Başka da ne diyebilirdik ki?

Kuran'ı değiştirmeden koruyan ve bu güne getiren muhafazakar Müslümler! Teşekkürler size... Keşke şimdiki Müslümler de sizin kadar dürüst olabilse. Bunlara kalsa, ellerinde fırsat olsa, Kuranı baştan sona yeniden yazar, "görmedin mi elektron mikroskopta atomları, muhakkak onları proton, nötron ve elektronlardan yarattık. Daha onların da içinde nice kuantum parçacıklar bulunmaktadır. Yaratan allahın adıyla bilim yapın, bilim yapamazsanız bilimi izleyin. Muhakkak biz insanı maymundan yarattık. Hâla görmezler ve ibret almazlar mı! İstesek onları tekrar maymun yaparız. Bunda düşünen bir millet için ibretler vardır" filan diye ayetler döşenirler! :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yukarıdaki açıklamam, İslam dininin çığ etkisiyle bütün yarımadayı kısa sürede Araplaştırıp, etrafa da sömürgen emici ahtapot kollarını kısa sürede atmaya başlamasını gayet iyi açıklıyor. Bu yağmacılık dini kısa sürede yağma yoluyla dünyanın bir çok geri bölgesini işgal etmiştir. Bunlara karşı koyacak kimse yoktu yani bu bölgelerde, aynı Zülkarneynin masalında olduğu gibi... Bir Türkler karşı koyabilirdi, onlar da en kötü zamanlarını yaşıyorlardı. Dağılmış, devletsiz kalmış, birbirlerini yemiş, perişan haldeydiler. İslam onlara tutunacak bir dal bile oldu.

Farslar belki karşı koyabilirlerdi ama onlar da dünyanın en uzun savaşları olan Bizans ile savaşlarında yorgun düşmüşler, devletleri zayıflamış ve güçsüzleşmiş, yolsuzluk sömürü almış başını gitmişti. Ben bu Farsların Müslüman oluşundan da çok şüpheleniyorum. Bunlar sanki bilerek İslamı Araplara karşı geri tepen bir silah olarak kullanmışlar gibi geliyor bana. Fars kültürünün Arap kültürü içine çok fazla girmesi çok şüphe çekici bir durum. Sanki bu İslamı bunlar ikisi ortaklaşa yaratmış gibi bir acayip durum var! İslama çok fazla girmiş bu Farslar!

Bunlar içinde en mal olanlar Türkler! İslama hiç bir şey katmamışlar, olduğu gibi empoze altında kalmış, aynen benimsemişler. Hatta bugün tam Arap gibi düşünen, Araplaşmış bir toplum haline geldiler sonuçta. Öz benlik tamamen yitirildi. Farslar öyle değil yani, Farslara özgü bir Fars İslam tipi var ortada! Ama Alevilik, yani Türk tipi İslam etkisini yitirmek üzere.

Belki de böylesi doğru, şu tipi bu tipi İslam yaratmak değil, İslamı yok etmek lazım. belki biz o yoldayız ama, bu kadar dar düşünceli bir halktan bunu ummak salaklık olur. Ben hiç ummuyorum. Bu halkın pek sağı solu belli olmaz yine de... Bilemiyorum ama benim bu halktan beklentim iğne ucundan fazla değil. Çok çok az iğne ucu kadar bir ümit bu halktan belki olabilir, belki o da...

Atatürk de tünelin ucundaki o kadarcık bir umut ışığı uğruna "Türk milleti zekidir, çalışkandır" demişti. Ama gerçeği biliyordu ki, Gençliğe Hitabe'yi yazıp bu günleri aynen ve tastamam söyledi, neler olacağını o devrimlerin coşkusu içinde bile açıkça gördü.

İlginçtir, Aziz Nesin de bugünleri açıkça gördü ve açıkça söyledi. Bugün, onun yitiminden sonra ne olduysa, hepsini önceden söyledi. Turan Dursun ne olacağını açıkça bildiği ve söylediği halde canını esirgemedi. Öldürüldüğünde hâla düşünüyor gibi duruşu, belleklere kazınmış unutulamayacak bir karedir.

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

... burada küfürün manası  benim getirdiyim dine kim inanmıyorsa onu küfür olarak kabul ediyor. Evet, ayen öyle yapiyor. Evet, burada küfür islamdan baska bir dine mensup olmaktir. Örnegin müsrik olmak, yahudi olmak, hristiyan  olmak... 

Ayeti dogru anlamanin anahtari ise dost (veli) kelimesidir. Ananizi, babanizi, ablanizi, abinizi, KARINIZI dost edinmeyin eger onlar kafirleri dost edinirse... Ayette söylenen bu. Tamam, ama eger onlar örnegin yahudi veyahut hristiyan kisacasi KAFiR ise sevmeyin onlari mi deniyor? 

Bakin, müslüman bir erkek "kitap ehli bir kadin"la evli olabilir çünkü müslümanlarin kitap ehli kadinlarla evlenmesi helaldir (Mâide 5). Yani siz müslümansiniz, kariniz kafir.

Peki, dost edinmeyin onu ne demek? Kariniz savastaki düsmaninizla isbirligi yapiyorsa SEVMEYiN onu mu deniyor ayette veyahut isbirligi yapmayin onunla mi?

Ayette bunun cevabi var: Onlari dost edinenleriniz,  iste onlar haindir -men yetevellehum minkum fe ülâike humuz zalimûn.

Isbirlikçiligin "vatan"la birebir ilgisi var. "Vatanim Sensin"de çok güzel islenmis bu. Orada kocasi yunan ordusuyla isbirligi yapiyor görünen bir kadin var. Kocasini o kadar SEViYOR ki yatiyor onunla ve ondan gebe kaliyor ama onunla asla isbirligi yapmiyor.  

*

Sevgili güven, beni daldan dala atlamakla suçlayan birileri var forumda. Oysa bu konuya sapan sensin, ben degilim. Ben sana cevap vermeye çalistim. Lütfen gerçegi anlat o birilerine. Dürüstlügün geregini yap. Yoksa ben biktim bu forumdaki namertlikten. Ateistlerin de tipki müslümanlar gibi dürüst insanlar olduguna inandigim halde...

Sende bende islam dinine kurana allaha inmama küfür sayılıyorda hem fikiriz dimi. ama burda bu ayet kime inanrsan inan diyor senin dinin senin benim dinim benim diyor. burda islam inmayan küfür olarak kabul etmiyor. yani bu ayet küfürü çürütüyor hata kuranın çelişkisini oarata koyuyor. kardeş savaşı neden ortaya atıyorsun yundan ne alaka ben diyorum islamda vatan bilnici yok ümmet bilici var.

KAFİRUN-6 AYET : Sizin dininiz size, benim dinim banadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Beni Kureyza kabilesi Kuran'da da sabit olduğu üzere savaşa tahrik edip katledilmek için hurmalıkları sökülmesine rağmen savaşmamış olduğu halde, uzun süren kuşatma sonucu teslim olmak zorunda kaldığında...

Bütün erkeklerin elleri arkadan bağlanıp tek tek ölüm çukurunun başında kafaları kesilip çukura atıldıkları, kadınların kocalarının kafaları kesilirken izleyip Müslümler arasında paylaştırıldıkları İslamın kendi tarihinde kendileri tarafından iyi bok yedik şeklinde iftiharla anlatılıyor!

İşin vahim tarafı bu rivayetin Kuran'da destekleniyor oluşu. Ben Kuran'da yazmayan bir şeyi asla öne sürmem. Çünkü Müslümler kaypaktır, hadis zeminini gördüler mi hemen kaykay yapmaya başlar, soytarılığın bin çeşidini sergilerler. Ama ayet söz konusu oldu mu itiraz edemezler.

Öğlene kadar süren kafa kesme işlemi sonunda kesimi yürüten Ali'nin yorulduğunu, Muhammed'in gölgeden kesim işlemini izlerken ara vermesini söylediği ve kesimin ikindi vakti tekrar başladığı bu rivayetler arasında çok iyi bok yedik iftiharıyla anlatılıyor.

Beni Nadir kabilesi savaşmak istemediği için yurtlarından sürgün edildikleri, fakat Beni Kurayza'nın katli için Cebrail'in savaş kıyafeti kuşanmış şeklinde gelerek emir getirdiği rivayetler arasında! Beni Kurayza savaşa çıkmayınca çıksınlar da katledelim diye hurmalıkları sökülüyor. Ganimet olacak hurmalıkların sökülmesi Müslümler arasında homurdanmalara yol açınca hurmalıkların sökülmesinin Allahın emri olduğu söyleniyor. Söz konusu Kuran pasajının yazılma nedeni bu. Çünkü hurmalıklarının söküldüğünü gören Kurayzalılar çıkıp savaşacaklar ve hepsini öldüreceğiz diye bekleniyor. Kurayzalılar tahrike kapılmadıkları halde sürgün edilmeyip katlediliyorlar. İslama göre ya islama girecek, ya sürülecek, ya öldürüleceksin. 

Bu dinin ne dini olduğu son derece açık, net ve belli değil mi! 

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayatımda izlemiş olduğum tek Türk dizisi var. O da önce izlemediğim halde sonradan etkili psikolojik çözümlemeler olduğu kulağıma istemeden çalındığı için yarısından izlediğim Fatmagül dizisi. Dizideki psikolojik çözümlemeler diziyi izlenir yapmış. O motive ile Beren Saat'in İntikam dizisini izleyeyim bari dedim ama beğenmedim, yarıda bıraktım. O sıralar popüler bir oyun vardı adı neydi, Arap-Haçlı savaşı ile ilgili, o oyunda da bir Arap çıkıp ikide bir "ve kûlil intikam" deyip duruyordu ya! :D Denk geldi! 

Bayağı sürükleyici yapmışlar, başarılı bir diziydi aslında. Fakat bu diziye güzel bir final yapamayacaklarını dizinin gidişatından hemen anlamıştım. Hal ve gidişat çok kötüydü. :D Berbat bir final görmektense izlemeyi bıraktım. Sonra izleyenlere final nasıldı diye sordum. İzlemedim çünkü. Beğenen çıkmasına hayret ettim finali ama çoğusu beklediğim ve tahmin ettiğim gibi beğenmemişti, izlememekte haklıymışım dedim. Beren Saat dizi konusunda ismini ilk sıraya yazdırmış bir oyuncu. Aşkı Memnu da izlemesem de ses getirmiş bir dizi olduğunu biliyorum. Onun üzerine dizi oyuncusu yok. Şu an Tuba Büyüküstün popüler durumda ve dizisi sürükleyici galiba ama izlemiyorum. Türk dizilerine zaman ayıramam. Tuba Büyüküstün'ü tip olarak beğeniyorum. Hoş ve farklı bir tipi var.

Yabancı tabii ki diziler izliyorum. Denk geldikçe o da, hiç bir dizinin sürekli takipçisi değilim.

Ha, pardon şimdi hatırladım, bir Türk dizisi daha var sürekli izlemiş olduğum. Avrupa Yakası tabii ki,,, Çok güzeldi, bu ülkede yapılmış en güzel komedi dizisiydi, çok beğeniyordum. O motive ile Yalan Dünya'yı da eksikli de olsa izledim.

Şu an televizyonda izlenebilir bir tek Güldür Güldür Show var. Başka da bir şey yok. Eşofmanlı hoca filan iyi yani, güzel...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...