Jump to content

NİSA - 23 ve TORUN ile EVLENMEK !


Recommended Posts

arkadaşım ARAPÇASI önümüzde....bana ne ingilizcesinden yahu ?

حُرِّمَتْ عَلَيْكُمْ أُمَّهَاتُكُمْ وَبَنَاتُكُمْ وَأَخَوَاتُكُمْ وَعَمَّاتُكُمْ وَخَالاَتُكُمْ وَبَنَاتُ الأَخِ وَبَنَاتُ الأُخْتِ وَأُمَّهَاتُكُمُ اللاَّتِي أَرْضَعْنَكُمْ وَأَخَوَاتُكُم مِّنَ الرَّضَاعَةِ وَأُمَّهَاتُ نِسَآئِكُمْ وَرَبَائِبُكُمُ اللاَّتِي فِي حُجُورِكُم مِّن نِّسَآئِكُمُ اللاَّتِي دَخَلْتُم بِهِنَّ فَإِن لَّمْ تَكُونُواْ دَخَلْتُم بِهِنَّ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْكُمْ وَحَلاَئِلُ أَبْنَائِكُمُ الَّذِينَ مِنْ أَصْلاَبِكُمْ وَأَن تَجْمَعُواْ بَيْنَ الأُخْتَيْنِ إَلاَّ مَا قَدْ سَلَفَ إِنَّ اللّهَ كَانَ غَفُورًا رَّحِيمًا

Hurrimet aleykum ummehâtukum ve benâtukum ve ehavâtukum ve ammâtukum ve halâtukum ve benâtul ahi ve benâtul uhti ve ummehâtukumullâtî erdâ’nekum ve ehavâtukum miner radâati ve ummehâtu nisâikum ve rabâibukumullâtî fî hucûrikum min nisâikumullâtî dehaltum bihinn(bihinne), fe in lem tekûnû dehaltum bihinne fe lâ cunâha aleykum, ve halâilu ebnâikumullezîne min aslâbikum, ve en tecmeû beynel uhteyni illâ mâ kad selef(selefe). İnnallâhe kâne gafûran rahîmâ(rahîmen).

http://www.kuranmeali.org/4/nisa_suresi/23.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx

burada SOYUNUZDAN gelenlerle evlenemezsiniz demiyor...

soyunuzdan olanın KARISI ile EVLENEMEZSİN diyor !!!

bütün çeviriler de o şekilde - benim dediğim şekilde çevrilmiştir..

git incele yahu http://www.kuranmeali.org/4/nisa_suresi/23.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx

Kur'an olarak değil de en az 1100 - 1200 yıl önce yazılmış bir metin olarak bakarsan bu yazıya, daha dil bilgisi kurallarının gelişmediği bir dönemde yazılmış bir yazıdan anlam çıkarmaya zorladığımızı görürsün.

Bırak Arapçayı, bulabildiğin kadar eski Türkçe yazılmış bir metni getirsen bile üzerinden ortak bir anlam bütünlüğü sağlayamayız.

Senin niyetine göre hareket etsek ordan da uç anlamlar çıkartabiliriz.

Bana göre metnin eskiliğini dikkate alarak, kelimelerin sıralanış şeklinden ziyade, metnin genelinden bir anlam çıkarmak daha mantıklı olan.

Zaten onlarca mealin olmasının sebebi de bu.

Soydan gelmenin ayrı bir önemi olduğu anlamı metinde mevcut. Metin yetmiyorsa dönemin sosyal yaşamına bakıp senin savının geçerliliği değerlendirilebilir. Bu konuda bir referansın var mı?

Aslında, kafandaki kurgudan ve niyetinden hareketle konuyu daha da ileri götürüp "size, analarınızın, kız kardeşlerinizin develeri ile, öz oğullarınızın eşlerinin eşekleri ile, torunlarınızın kuzularıyla..." şeklinde belirtilmediğini savunup hayvanlarla da ilişkiye girilebileceği sonucunun çıktığı bunun yasaklanmadığı görüşünü da savunabilirsin.

Mantıklı mı? Değilse, önceki iddian da aynı nedenlerden mantıklı değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 134
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Kur'an olarak değil de en az 1100 - 1200 yıl önce yazılmış bir metin olarak bakarsan bu yazıya, daha dil bilgisi kurallarının gelişmediği bir dönemde yazılmış bir yazıdan anlam çıkarmaya zorladığımızı görürsün.

Bırak Arapçayı, bulabildiğin kadar eski Türkçe yazılmış bir metni getirsen bile üzerinden ortak bir anlam bütünlüğü sağlayamayız.

Senin niyetine göre hareket etsek ordan da uç anlamlar çıkartabiliriz.

Bana göre metnin eskiliğini dikkate alarak, kelimelerin sıralanış şeklinden ziyade, metnin genelinden bir anlam çıkarmak daha mantıklı olan.

Zaten onlarca mealin olmasının sebebi de bu.

Soydan gelmenin ayrı bir önemi olduğu anlamı metinde mevcut. Metin yetmiyorsa dönemin sosyal yaşamına bakıp senin savının geçerliliği değerlendirilebilir. Bu konuda bir referansın var mı?

Aslında, kafandaki kurgudan ve niyetinden hareketle konuyu daha da ileri götürüp "size, analarınızın, kız kardeşlerinizin develeri ile, öz oğullarınızın eşlerinin eşekleri ile, torunlarınızın kuzularıyla..." şeklinde belirtilmediğini savunup hayvanlarla da ilişkiye girilebileceği sonucunun çıktığı bunun yasaklanmadığı görüşünü da savunabilirsin.

Mantıklı mı? Değilse, önceki iddian da aynı nedenlerden mantıklı değil.

sen müslüman mısın ?...

bir müslüman savunması bu yaptığın da o bakımdan yani ?

yoksa aslında kuran diye bir kitabın olmadığını da - muhammet diye birinin yaşamadığını da - duruma göre birilerinin bir takım kurallar silsilesi oluşturup - bunları etrafına - ahaliye AYET diye yutturduğunu da bizler biliyoruz....

bunları yaparken gelişigüzel yapıldığı için edebi bozukluk da mevcuttur - gramer bozukluk da mevcuttur....

durumu bu hali ile ele alırsan - ayetler zaten geçersizdir...

geçersiz olan ayetler ise bize onla evlen - bunla evlenme zaten DİYEMEZ!!!

ancak burda mevzu bahis olan 2 önemli husus var...

1. si ayette öz evladının karısı ile evlenmek haramdır demiş.....öz evladının zürriyeti ile evlenmek haramdır dememiş....

2 si ise . ; yok aksini hala daha iddia ediyorsan.....

o halde tamam öz evladının zürriyeti ile evlenmek haram olur ama - bu sefer de öz evladının karısını almak HELAL olur....!!!

seç birini.....hangisi helal olsun ?

tarihinde Zavallı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Zeyd, Muhammed’in evlatlığıdır. Muhammed bir gün, Zeyd’i görmek için evine gider. Zeyd evde yoktur. Onun yerine karısı Zeynep’le karşılaşır ve hemen aşık olur. (Taberi gibi tefsirciler, o sırada Zeynep’in çıplak olduğunu, Muhammed’in bu yüzden aşık olduğunu belirtirler). Bunu öğrenen Zeyd, hemen Muhammed’e gidip karısından ayrılmak istediğini söyler. Zeyd’in karısından bir şikayeti yoktur ama Peygamberin aşık olduğu kadınla da evli kalmayı da doğru bulmamaktadır. Muhammed bu öneriyi reddeder.

Bunun bir nedeni, Muhammed’in evlatlığının karısına göz koymasının, bir yuvayı yıkmasının doğru olmadığını bilmesidir. Diğer bir sebebi ise, Zeyd’in Arap geleneklerine göre Muhammed’in oğlu sayılmasıdır. Yani Zeynep gelinidir… Muhammed öneriyi reddeder ama bir taraftan da Zeynep’i çok istemektedir.

Bunun üzerine,(her zaman olduğu gibi!) kurtarıcı ayet geliverir: Ahzab-37: “Ey Muhammed! Allah’ın nimet verdiği ve senin de nimetlendirdiğin kimseye, ‘Eşini bırakma, Allah’tan sakın diyor, Allah’ın açığa vuracağı şeyi içinde saklıyordun. Oysa Allah’tan sakınman daha doğruydu. Sonunda Zeyd eşiyle ilgisini kestiğinde onu seninle evlendirdik ki, evlatlıkları eşiyle ilgisini kestiğinde onlarla evlenmek konusunda müminlere bir sorumluluk olmadığı bilinsin.

http://www.militanateist.com/hz-muhammed-ve-zeynep.html

ayrıca :

http://www.ateistforum.org/index.php/topic/61938-yeter-artyk-therefsiz-pic/

:)

neyse....

nisa - 23 ayeti kimlerle evlenilebilir...onu anlatan bi ayet.....

ama ; nedense bu ayette evlatlığın karısı ile evlenmek helaldir de diyememiş..

bambaşka bir ayette dile getirmiş bunu nedense ? .kalkmış muhammedi üstelik evlatlığının karısı ile evlendirmiş....

bu ayette neden bahsetmemişse artık ?

o da aklına gelmemiş...

sonradan aklına gelmiş !!! ZEYNEBİ ÇIPLAK GÖRÜNCE !!! aklına gelmiş o husus !!!

muhammet duruma göre - ortama göre habire uydurmuş da uydurmuş açıkçası....
hani arap siyaseti için - arap birliği sağlansın diye desek...o da değil.....islam arapları BÖLMÜŞ de BÖLMÜŞ.......evladı ana babaya DÜŞMAN eden bir zırvanın insanları birleştireceğini iddia etmek zaten tamamen akıl ve mantık dışıdır !!!!
sizler de 1400 yıl önce - durma göre atmasyon yapan bir adamın sözlerini almış baş tacı etmiş gidiyorsunuz......nereye gittiğiniz de belli değil....
gadi onun amacı vardı...zevkü sefasını sürdü...ya siz ? sizde o da yok !! günümüzde islam dünyasının içler acısı hali ortada.!!!

Ya kardeşim bilerek mi yapıyorsunuz :) Sizin ne ilminiz var da ayetleri tevil ediyorsunuz.

Kur’an’da geçen “aba” yani “babalar” kelimesi ile kişinin hem babası hem de babasının babası, onun babası vs. yani yukarıya doğru bütün üst soyu (fıkıh diliyle, usulü) kast edilir. Nisa suresinin 22. ayetinde de “Babalarınızın nikahladığı kadınları nikahlamayın” buyurulmuştur. Bu kişinin kendi babasının nikahladığı kadınları kapsadığı gibi dedesinin nikahladığı kadınları da kapsar. Buna göre dedesinin nikahladığı babaannesi de kendisiyle evlenilmesi haram olan kadınlar sınıfına girmektedir. Nitekim bu husus fıkıh kitaplarında da bu şekilde izah edilmektedir. Mesela Hanefi mezhebinin temel kitaplarından el-İhtiyar‘da gerekli açıklama yapılmıştır;

“Ne kadar yukarıya çıksalar da (anne ve baba tarafından) babanın ve dedenin boşadığı kadınlar, oğul ve toruna haramdırlar. Çünkü Allah Teala şöyle buyurmuştur: “Geçmişte olanlar bir tarafa babalarınızın nikahladığı kadınları nikahlamayın.”

(Mevsılî, el-İhtiyâr li Ta’lîli’l-Muhtâr, c: 3, s: 85)

Bu dini siz kendi görüşünüze göre tevil edemezsiniz. Biz mü'minler böyle bir şeyin olması söz konusu bile olamaz,ayeti yanlış tevil ediyorsunuz diyoruz. Sizler hâlâ ithamlarınıza devam ediyorsunuz. Bu şuna benzer, Sen "Ben Allah'a inanmıyorum" dersin ben de yok inanıyorsunuz demem gibi bir durum. Daha fazla uzatmayın. Fıkıh alimlerimiz, Ehli Sünnet Alimleri bunu gereği gibi açıklamışlardır. Nitekim böyle bir şeyin olması söz konusu olmadığı gibi Allah (subhanehu ve teâlâ) haşa böyle bir şeyi helal kılmış olsaydı bu evliliklerin olması gerekirdi. Böyle bir şey İslam Dini için asla kabul edilemez. Ayetleri yanlış Tevil etmeyin.!!

Aynı şeyi garanik yalanında da yapıyorsunuz. Biz bunu kabul etmediğimizi söylüyoruz. Sizler ise hâlâ diretiyorsunuz. Böyle bir iddialaşma ve tartışma mümkün değildir. :)

tarihinde Muslumann tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu müslümler kadar yalancı ve sahtekar kim var acaba! Nisa 22 de bahsedilen üvey anne yasağıdır. Dede torun ile bunun ne alakası var? Nisa 23 de haram kadınları bir bir saymış mı bilader! Saymış... Bunlar arasında torun var mı! Yok! Bitti! Sizin uyduruk allahınızın edeceği laf bu kadar işte! Böyle cahil çöl yağmacılarının uydurduğu allaha taparsanız olacağı bu.

Zaten cinsiyet ayrımcılık yaparak sadece adamlara alamayacakları kadınları sayıyor. Doğru dürüst bir medeniyet cinsiyet ayrımı yapmadan kimle kim evlenemez doğru düzgün ayrımcılık yapmadan yazar. Medeni yasa gibi. İşte medeni yasa düzgünce, insan gibi, ayrımcılık yapmadan ve hiç bir kuşkuya yer vermeden yazmış.

Böyle cahil çöl yağmacıları yasa yazmaya kalkarsa ellerine yüzlerine bulaştırırlar. Sen onca say say say, torunu unut! Rezalet yani kepazelik... Kuran denen kitap müsvettesinin yanlışlarından sadece bir tanesi... Kuran'a kitap demek kitaba hakaret olur. Kuran kitap bile sayılamaz. Kağıt hurdalığından sayfalar toplayıp ciltlesen bir de yaldızlı kapak taksan kitap olur mu? Olmaz. Kuran da aynısıdır.

İpe sapa gelmez alakasız düzensiz tutarsız çelişkili laf yığınlarının daldan dala atlar biçimde, hiç bir giriş gelişme sonuç olmaksızın toplanması ile oluşmuştur. Buna kitap denemez.

Hakaret etme sebebini öğrenebilir miyim ? Doğru dürüst konuşamaz mısın ? Bu insanları karalama,küçümseme de nedir ? Lütfen saygı çerçevesinde konuşun.İki günlük dünya için birbirimize hakaret etmeye gerek yok değil mi ? Öldükten sonra her şeyi apaçık görecek ve hüküm verilecektir. Kendinizi tutamıyorsanız hakaret etmeden lütfen yazmayın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Rahat ol, benden yana bir sıkıntı olmaz, günahın da benim olsun.

Aramızda yaşamayacak zaten, tek kişilik hücresinde çürüsün gerekirse diyorum. İdam belki belli durumlarda savunulabilir.Ağır suç üstü hali veya şüphe götürmeyecek ölçüdeki adi suç vakalarında, özgecan olayı gibi. Ama bundan bile risklidir, mesela medya linç etti adamı peşin yargıyla, adamın yüzünden de çizikler vardı, itiraf da etti ''ben işledim'' diye suçlu olduğu kesin gibi. Ama belki kardeşini koruyor aslında o işlemedi, belki kardeşiyle tartışırken yüzü çizildi mahkeme bunları da inceler, ikrar etmesi bile yeterli değildir. Eğer %100 suçludur diyebiliyorsak o zaman belki bu tarz vakalarda uygulansın diyelim.

Ama işin içinde insan faktörü var ve hata yapabiliriz ve idam kararı versek bile

Cezalar yasalarda belirlenirken olaylara münferit bakılmaz, soyut şekilde yazılır ve somut olaya zaman geldiğinde uygulanır. Bu yüzden önceden belirlenen kuralları somut olaya uygularken sıkıntılıdır. ( İdam cezası gereği gibi uygulanmaması da olasıdır, bu ülkede sapığa katil değil de ileride affedilebiilmesi kuvvetle muhtemele deniz gezmiş, adnan menderese uyguladılar idamı)

Ve Uygulanacak idam bile olsa olabildiğince insancıl olunmalıdır, iğne varken tutup da kafasını kesme gibi, taşlayarak öldürme gibi bir şeyin kabul edilmesi ne olursa olsun kötüdür, savunulamaz. İdamı bile savunurken bunu göz önünde bulundurmak gerekir.

Ruh hastası, cani seri katil, ağır sapık tipindeki adamlarda aslında genel beyinlerinde sorunu vardır . Empati yoksunluğu sosyopat oluşu,beynin bazı kısımları düzgün çalışmaz vs....doğanın kusuru/yaratıcının kusuru olarak da görebiliriz. Mesela bizim hukuk sistemizde Hukuk ağır akıl hastalığında cezada indirim uygular veya sorumluluğu ortadan kaldırır, aynı zamanda buna benzer bir şekilde cezasını artırır canavar saikiyle adam öldürmenin ağırlaştırıcı sebeb olması gibi...

bu çelişkilidir. Kısacası ikilimde bırakır, bu tarz bir insana bu denli ağır ceza vermek gerekir mi ? ama emin olduğumuz bir şey var ki bu adamı toplumdan korumak gerekiyor ya akıl hastanesinde, ya hücresinde bir şeklide kalabalıklar içine dahil olmamalıdır, çünkü zararlı/tehlikeli.

İslam Devleti de böyle bir ceza uyguluyor zaten. Allah merhametlidir. Recm cezasını da Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) zorlamamıştır. Maiz radiyallahu anh adlı sahabe gelip, kendisini rahat hissetmediğini vs söylemiştir. Peygamber her ne kadar geri çevirse de 5. gelişinde Recm edilmiştir. Onlar (radiyallahu anhuma) bunu bir temizlenme olarak görüyorlardı. Emin olabilirsin ki, İslam Toplumunda yetişen bir kişi böyle günahlara pek fazla meyletmez zaten. Allah'ın ceza sisteminin hepsi caydırıcı olması, Toplumun huzurunun sağlanması içindir. Yoksa Allah, en değer verdiği varlık olan insana neden zulmetmek istesin ki ?

Şükreder ve inanırsanız, Allah size neden azab etsin ? Allah şükrün karşılığını verir ve bilir. Nisa 147

tarihinde Muslumann tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

sen müslüman mısın ?...

bir müslüman savunması bu yaptığın da o bakımdan yani ?

yoksa aslında kuran diye bir kitabın olmadığını da - muhammet diye birinin yaşamadığını da - duruma göre birilerinin bir takım kurallar silsilesi oluşturup - bunları etrafına - ahaliye AYET diye yutturduğunu da bizler biliyoruz....

bunları yaparken gelişigüzel yapıldığı için edebi bozukluk da mevcuttur - gramer bozukluk da mevcuttur....

durumu bu hali ile ele alırsan - ayetler zaten geçersizdir...

geçersiz olan ayetler ise bize onla evlen - bunla evlenme zaten DİYEMEZ!!!

ancak burda mevzu bahis olan 2 önemli husus var...

1. si ayette öz evladının karısı ile evlenmek haramdır demiş.....öz evladının zürriyeti ile evlenmek haramdır dememiş....

2 si ise . ; yok aksini hala daha iddia ediyorsan.....

o halde tamam öz evladının zürriyeti ile evlenmek haram olur ama - bu sefer de öz evladının karısını almak HELAL olur....!!!

seç birini.....hangisi helal olsun ?

Allah kur'anda bütün her şeye ayrıntılarıyla değinmemiştir. Değinmesi de doğru olmazdı zaten. Okunmaz bir kitap haline gelirdi. Allah net hükmü belirtmiş, Peygamberde uygulanışını anlatmıştır. Şöyle ki; Allah Namaz kılın.der Peygamber bunun uygulanışını, nasıl kılınacağını açıklar. Diğer arkadaş beni gayet iyi anlamış. Kur'anda Laptopla ilişkiye girmeyin de yazmıyor. Bu Laptopla ilişkiye girebileceğimiz anlamına mı geliyor ?

14 Madde de detaylı bir açıklama yaptım. Oku. Kur'an Alemlerin Rabbi olan Allah tarafından insanlığa bir hidayet olarak indirilmiştir. İçerisinde hiçbir çelişki yoktur. Siz yanlış tevillerinizle, Mealler üzerinden hareket ederek, yok bin yıl elli bin yılmış, yok bir yerde ejderha bir yerde yılan dermiş asa, yok bir yerde şefaat var dermiş bir yerde yok dermiş. Geçin bunları kardeşim. Evreni yaratan bir varlık vardır. Bu da Allah'tır. O, Zamandan ve Mekandan münezzehtir. Zamanı da Mekanı da o yaratmıştır. Dünyanın ve diğer gezegenler mükemmel bir şekilde dizilmesini nasıl doğanın, evrenin oluşmasının bir gereği olarak görebilirsiniz. ? Her sanatın bir sanatkarı varken bu evren başıboş mudur ? Az, Üstadınız Richard Dawkins'in bizi uzaylılar da yaratmış olabilir sözlerine kulak verin :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

sen şuna cevap ver önce....neden nisa 23 de anlatılmıyor evlatlığın karısı ile de evlenilebileceği ??

var mı mantıklı bir izahın ?

Kardeşim her şey değinecek diye bir şey mi var ? Aşağıda açıkladım oku.

Arkadaşlarınız Richard'ın itiraflarını düzeltmeye çalışmış ancak iyice batırmışlar izle :)
Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah kur'anda bütün her şeye ayrıntılarıyla değinmemiştir. Değinmesi de doğru olmazdı zaten. Okunmaz bir kitap haline gelirdi. Allah net hükmü belirtmiş, Peygamberde uygulanışını anlatmıştır. Şöyle ki; Allah Namaz kılın.der Peygamber bunun uygulanışını, nasıl kılınacağını açıklar. Diğer arkadaş beni gayet iyi anlamış. Kur'anda Laptopla ilişkiye girmeyin de yazmıyor. Bu Laptopla ilişkiye girebileceğimiz anlamına mı geliyor ?

14 Madde de detaylı bir açıklama yaptım. Oku. Kur'an Alemlerin Rabbi olan Allah tarafından insanlığa bir hidayet olarak indirilmiştir. İçerisinde hiçbir çelişki yoktur. Siz yanlış tevillerinizle, Mealler üzerinden hareket ederek, yok bin yıl elli bin yılmış, yok bir yerde ejderha bir yerde yılan dermiş asa, yok bir yerde şefaat var dermiş bir yerde yok dermiş. Geçin bunları kardeşim. Evreni yaratan bir varlık vardır. Bu da Allah'tır. O, Zamandan ve Mekandan münezzehtir. Zamanı da Mekanı da o yaratmıştır. Dünyanın ve diğer gezegenler mükemmel bir şekilde dizilmesini nasıl doğanın, evrenin oluşmasının bir gereği olarak görebilirsiniz. ? Her sanatın bir sanatkarı varken bu evren başıboş mudur ? Az, Üstadınız Richard Dawkins'in bizi uzaylılar da yaratmış olabilir sözlerine kulak verin :)

bok değinmemiştir....

mirasda bile ona şukadar buna bu kadar falancaya bilmem ne kadar diye say babam say yapmış....orda bile MATEMATİK hatasına sebeb olmuş...MAL yetmiyor dağıtamıyorsun mirası !!!

aynısı burda var...

onla evlenemzsin bunla olmaz - şunu yatağa atamazsın...bunu atabilirsin....yazmış da yazmış ha!!!

ama gene hata etmiş.....evlatlığın karısını SAYMAMIŞ mesela burda ? onun için muhammedin zeynebe GÖZ KOYMASI gerekmiş başta...sonra ayet gelmiş....

torun tombalağı da unutmuş resmen burda yazmaya.......

burda yazılabilecek en iyi ifade - AKRABA EVLİLİKLERİ YASAKTIR - NOKTA demesi gerekirken.....aklı sıra BİLİMSEL - GİZEMLİ - BİLGİÇ hava katacak ya ayete muhammet....

evirmiş çevirmiş ..bişeeye benzetmeye çalışmış...ama olmamış...eline yüzüne bulaştırmıış koymuş ortaya resmen !!!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kardeşim her şey değinecek diye bir şey mi var ? Aşağıda açıkladım oku. https://www..com/watch?v=5BbrizCffE8Arkadaşlarınız Richard'ın itiraflarını düzeltmeye çalışmış ancak iyice batırmışlar izle :)

dalaga mı geçiosun ? ne alaka benim sorumla bu film?? sıkışınca yeni taktiğiniz bu mu ? alakasız film yolla oyalansınlar ??

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki O ilk molekül nasıl oluşmuş ?

-Richard : "Dediğim gibi bilmiyoruz. Kimse bilmiyor. Bundan çok uzun zaman önce evrenin bir yerinde Darwinci ilkelere bağlı olarak, Çok yüksek teknolojiye sahip, bir uygarlık evrilip,yaşamı tasarlayıp, gezegenimize yaşam tohumlarını ekmiş olabilirler.Ve sanıyorum ki buna ilişkin kanıtlarda bulabilirsiniz. "

Richard'a tanrı demek bu kadar zor geliyor. İnkarcılığın en üst düzeyi = Richard Dawkins :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki O ilk molekül nasıl oluşmuş ?

-Richard : "Dediğim gibi bilmiyoruz. Kimse bilmiyor. Bundan çok uzun zaman önce evrenin bir yerinde Darwinci ilkelere bağlı olarak, Çok yüksek teknolojiye sahip, bir uygarlık evrilip,yaşamı tasarlayıp, gezegenimize yaşam tohumlarını ekmiş olabilirler.Ve sanıyorum ki buna ilişkin kanıtlarda bulabilirsiniz. "

Richard'a tanrı demek bu kadar zor geliyor. İnkarcılığın en üst düzeyi = Richard Dawkins :)

senin allahın nasıl yapmış o ilk canlıyı ?

OL demiş olmuş ? evreni nasıl yaratmış ? 6 günde ???

neden lan ? hani OL diyince oluyordu ?

6 gün boyunca her gün OL OL OL OL OL OL .... mu demiş ?

yoksa bir kerede 6 günü kapsayacak uzunlukta bir OOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOLLLLLLLLLLLLL mu çekmiş ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

senin allahın nasıl yapmış o ilk canlıyı ?

OL demiş olmuş ? evreni nasıl yaratmış ? 6 günde ???

neden lan ? hani OL diyince oluyordu ?

6 gün boyunca her gün OL OL OL OL OL OL .... mu demiş ?

yoksa bir kerede 6 günü kapsayacak uzunlukta bir OOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOLLLLLLLLLLLLL mu çekmiş ?

6 gün diye yevm kelimesi geçer. Bu Gün olabildiği gibi evre anlamına da geliyor. Allah, sebeplere bağlamıştır. Bunu bir iddia olarak acizlik olarak ön plana sürmen oldukça mantıksız. Allah direkt olarak yerden bitkiyi pat diye bitirebilirdi ancak böyle yapmadı. Aşamalı bir süreçte yarattı. O, Allah ki dilediği şekilde yaratan, tasvir eden, dileğini yapan her şey gücü yetendir. Bebeği 9 ay anne karnında bekletmeyebilirdi de

tarihinde Muslumann tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

6 gün diye yevm kelimesi geçer. Bu Gün olabildiği gibi evre anlamına da geliyor. Allah, sebeplere bağlamıştır. Bunu bir iddia olarak acizlik olarak ön plana sürmen oldukça mantıksız. Allah direkt olarak yerden bitkiyi pat diye bitirebilirdi ancak böyle yapmadı. Aşamalı bir süreçte yarattı. O, Allah ki dilediği şekilde yaratan, tasvir eden, dileğini yapan her şey gücü yetendir. Bebeği 9 ay anne karnında bekletmeyebilirdi de

yani 6 günde her gün OL OL OL OL OL OL dedi....7. günde de gidip tahtına (arşına) oturdu......sanırım yorulmuş !!!

Link to post
Sitelerde Paylaş

yani 6 günde her gün OL OL OL OL OL OL dedi....7. günde de gidip tahtına (arşına) oturdu......sanırım yorulmuş !!!

Allah oturmaktan beridir. O insanlara hiçbir şekilde benzemez. Aşra istiva etmiştir. İstiva haktır keyfiyeti meçhuldur. Allah gökte değildir. Arşta değildir. Allah Mekandan münezzehtir. Mekana muhtaç olması onun acizliğini gösterir. Zamandan münezzehtir. Zamana dahil olması, yarattığı bir şeye muhtaç olması anlamına gelirdi ki buda Allah için söz konusu olamaz. Allah dilediği şekilde yaratandır. Dilediğine ol der ve oldurur. Dilediğini aşamalı bir şekilde yaratır. Yaratan da öldürende, Ölümden sonra bizi yarattığı gibi diriltecek olan da Allah'tır. O bütün noksanlıklardan eksikliklerden muhtaçlıklardan acizlikten, zamandan mekandan beridir.

tarihinde Muslumann tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah oturmaktan beridir. O insanlara hiçbir şekilde benzemez. Aşra istiva etmiştir. İstiva haktır keyfiyeti meçhuldur. Allah gökte değildir. Arşta değildir. Allah Mekandan münezzehtir. Mekana muhtaç olması onun acizliğini gösterir. Zamandan münezzehtir. Zamana dahil olması, yarattığı bir şeye muhtaç olması anlamına gelirdi ki buda Allah için söz konusu olamaz. Allah dilediği şekilde yaratandır. Dilediğine ol der ve oldurur. Dilediğini aşamalı bir şekilde yaratır. Yaratan da öldürende, Ölümden sonra bizi yarattığı gibi diriltecek olan da Allah'tır. O bütün noksanlıklardan eksikliklerden muhtaçlıklardan acizlikten, zamandan mekandan beridir.

he ya

tabi tabi...

ARŞ ne demektir ? TAHT demektir :)

ARAF-54: Şüphesiz sizin Rabbiniz, gökleri ve yeri altı gün içinde (altı evrede) yaratan ve Arş’a kurulandır.....

muhauahauh puauhauhauha :D :D

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...