Jump to content

Evrim Tartışması


Recommended Posts

  • İleti 96
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Evrimin fiziksel karşılığı olan entropi için düşünceniz nedir?

Evrim yoksa ;değişim yoksa canlı türü içinde ki çeşitlilik nasıl var olabilir?

Bunun genetik olarak imkansız olması ile karşı karşıya kalırız.

tarihinde ateistdusunce tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Termodinamiğin Ikinci Kanunundan söz ediyorsunuz değil mi? Pekala.

Termodinamiğin İkinci Kanunu ya da diğer adıyla Entropi Kanunu, doğruluğu teorik ve deneysel olarak kesin biçimde kanıtlanmış bir kanundur. Öyle ki yüzyılımızın en büyük bilim adamı kabul edilen Albert Einstein, bu kanunu “bütün bilimlerin birinci kanunu” olarak tanımlamıştır. Bu yasa evrenin bir başlangıcı ve sonu olduğunu dolayısıyla materyalistlerin iddia ettikleri gibi sonsuz bir evrende yaşamadığımızı ispat eder. Ayrıca evrende kendi haline, doğal şartlara bırakılan tüm sistemlerin, zamanla doğru orantılı olarak düzensizliğe, dağınıklığa ve bozulmaya doğru gideceğini ispatlar ki bu da dolaylı olarak ateizmin en temel dayanaklarından olan evrim teorisini ciddi oranda temelinden sarsmaktadır. Buna göre;

Termodinamiğin birinci yasası bizlere evrende var olan enerjinin kendiliğinden var olamayacağını ve var olanın da yok edilemeyeceğini açıkça ortaya koymaktadır. Evrenin içinde var olan hiçbir mekanizma ya da güç bunu gerçekleştiremez. Peki, bu sıfır (big bang) anında evrende var olan enerji ve madde nasıl var olmuştur?

Termodinamiğin ikinci yasası ise evrende var olan enerjinin sürekli olarak kullanılmaz hale geldiğini ve bu entropi artışıyla bir gün evrenin tümüyle bozulup çökeceğini ortaya koymaktadır. (Spor yapmak için bir parkta 100 metrelik bir koşu yapıldığını, 100 metrenin sonunda yorulup koşamayacak hale gelindiğini ve bir yere oturulduğu düşünülecek olursa koşarken harcanmış olan ve bir daha kazanılamayacak olan enerjiye entropi denir.)

Şu an bizler sürekli bozulmakta olan bir evrende yaşamamıza rağmen var olan bir düzen sürmektedir. Eğer tüm evren materyalist düşüncenin iddia ettiği gibi sonsuzdan beri var olmuş olsaydı şimdiye kadar gerçekleşen entropi artışı evrenin çökmesine sebep olacaktı. Oysa evren hala varlığını sürdürmektedir. Bu yasalar bizlere evrenin bir başlangıç anında yaratıldığını açıkça göstermektedir. Tüm evren ve içinde var olan her şey bir başlangıç anında yaratılmıştır.

Entropi ile ilgili bilgileri birçok kişi salt fiziksel bir konu olarak algılamakta ve ele almaktadır. Oysa Entropi Yasası, bizi çok önemli felsefi sonuçlara da ulaştırmaktadır. Bu, maddelenerek şöyle gösterilebilir:

1- Evrendeki ısı akışı tek yönlüdür ve bu akış geri çevrilemez (Termodinamiğin ikinci kanunu).

2- Buna göre evrende bir gün termodinamik denge oluşacak ve “ısı ölümü” yaşanacaktır. Kısacası evren ebedi değildir, evrenin bir sonu vardır.

3- Eğer evren sonsuzdan beri var olsaydı, aradan geçen zamanda evren çoktan termodinamik dengeye gelip “ısı ölümü”nü yaşıyor olacaktı. Ölümlü bir evren, sonsuzdan beri var olamaz.

4- Evren sonsuzdan beri var olamıyorsa demek ki evrenin bir başlangıcı vardır. Bu başlangıç durumundaki (t=0) evren, düşük entropili bir halden yüksek entropili duruma doğru gitmektedir. Entropinin sürekli olarak artıp hiç azalmaması, evrenin başlangıcının çok düşük entropili olduğunu gösterir.

Evrim teorisi canlılıkta basitten komplekse doğru bir değişim geçirdiğini söyler, oysa termodinamiğin ikinci kanunu böyle bir sürecin olmayacağını evrende var olan tüm sistemlerin bozulmaya doğru gittiğini ortaya koymaktadır. Dolayısıyla evrim senaryosu doğa yasalarına rağmen ortaya atılmış ve kesinlikle gerçekleşemeyecek olan bir senaryodur. Evrimci bilim adamı Roger Lewin bilimsel bir dergi olan Science’daki makalesinde evrimin termodinamik açmazını şöyle dile getirmektedir “Biyologların karşılaştıkları problem, evrimin Termodinamiğin İkinci Kanunu’yla olan çelişkisidir. Sistemler zamanla daha düzensiz yapılara doğru bozulmalıdırlar.

Bir başka evrimci bilim adamı Jeremy Rıfkin içinde bulundukları bu açmazı sözle itiraf etmektedir “Entropi Kanunu, evrimin bu gezegendeki yaşam için mevcut olan tüm enerjiyi dağıtacağını söyler. Bizim evrim anlayışımız ise bunun tam tersidir. Biz evrimin sihirli bir şekilde yeryüzünde daha büyük bir değer ve düzen artışı olduğuna inanıyoruz.

Ateizmin temel dayanağı olan Evrim teorisini yalanlayan sadece entropi yasası değildir. Her şeyden önce canlılığın cansız maddelerde ortaya çıkış düşüncesi mikrobiyoloji tarafından yalanlanmaktadır. Evrimciler hiçbir şekilde cansız maddelerin nasıl olup ta canlı maddeden meydana geldiğini açıklayamamışlardır. Fosil kayıtlarından, mikrobiyolojiye; genetik biliminden fizik yasalarına kadar tüm gerçekler yaratılış gerçeğini açıkça ortaya koymaktadır.

Görüldüğü üzere evrene neresinden bakarsak bakalım, hangi alanı incelersek inceleyelim bulduğumuz tüm izler, tüm işaretler bizi evreni yaratan nihayetsiz kudret ve kuvvet sahibi her şeyi bilen, gören ve her şeyi yerli yerinde bir ölçü ile var eden bir Allah’a götürecektir. Şimdiye kadar ateizmi destekleyen, ya da Allah’ın olmadığına işaret eden hiçbir ciddi ve tutarlı delile, kanıta rastlanmamıştır. Bilimin evrende Allah’ın kudretine birer perde görevi gören yasaları bulması ve incelemesi o yasaları yaratanın Allah olmadığı anlamına gelmez. Ya da Hawking’in son röportajındaki beyanında belirttiği gibi “Evrenin oluşumu bilimin gerçekliğine dayanır. Ama bu hiçbir şekilde, Bilim Kuralları’nı koyan ve onları da yaratan bir Tanrı olmadığı anlamına gelmez…”

Kaynak:http://www.yeniyasamokulu.com/post/entropi-nedir

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrim yoksa ;değişim yoksa canlı türü içinde ki çeşitlilik nasıl var olabilir?

Bunun genetik olarak imkansız olması ile karşı karşıya kalırız.

Bak Ateistdüşünce, evrim yok, değişim var. Bu da Rabbin büyük bir armağanıdır. Canlı türlerini milyarlarca yıl öncesine bakarak balık, maymun gibi deneycilikten uzak yöntemlerle, daha çok düşünsek deneylerle açıklamaya çalışan sizsiniz.

Önce Dna mı oluştu, protein mi? Bir soru daha.

tarihinde _Force-Awakens_ tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

2 Milyar yıl öncesine dair deneysel bir kanıt bulamazsınız. Akılcı bir kanıtta aradaki uzun yılları göz önünde bulundurursak sağlıklı olmaz. E hani bilimsel sağlam kanıt? Ne gözünüzle gördünüz, ne o zamanki evrenin bu zamankinden farklı -ilkel- olabileceğini düşünmeden rasyonalizmi bıraktınız.

Bilim daha hastalıklara çare bulamıyor, nedenlerini çözemiyor -örn. kanser, epilepsi- Eğer kanser 2 milyar yıl öncesine ait bir hastalık olsa, kesin akılcı ve deneyci yanlarıyla çözümünü bulurlardı. Siz de inanırdınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başlamadan uyarmakta fayda var: Elbette burada anlattıklarımız tüm detayları kesin olarak bilinen olgular değildir. Çünkü kimse 4.5 milyar yıl önce Dünya'nın başlangıcında bulunmadı ve muhtemelen asla da bulunamayacak. Dolayısıyla orada tam olarak ne olduğunu bilemiyoruz.

Kaynak: http://www.evrimagaci.org/makale/70

Mümkünse buranın devamını...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bak Ateistdüşünce, evrim yok, değişim var. Bu da Rabbin büyük bir armağanıdır. Canlı türlerini milyarlarca yıl öncesine bakarak balık, maymun gibi deneycilikten uzak yöntemlerle, daha çok düşünsek deneylerle açıklamaya çalışan sizsiniz.

Önce Dna mı oluştu, protein mi? Bir soru daha.

yahu evrim ne anlama geliyor değişim. Evrim zaten deney ve gözlemlerle açıklanmış bir durum. Öncelikle evrim yok değişim var demek komedi bunu bilmelisin.

Bu değişim kanıtlanmış bir değişimdir .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ilya Prigogine: "Yüzyılı aşkın bir süredir aklımıza takılan bir soru var: Termodinamiğin tanımladığı ve sürekli artan bir düzensizliğin hüküm sürdüğü bir dünyada, canlı bir varlığın evriminin nasıl bir anlamı olabilir? "

canlılığın bilimsel olarak bir anlamı yoktur.
Link to post
Sitelerde Paylaş

http://haci-haci.typepad.com/maddenin_canli_davrani_se/

Canlılığın evrimini anlamak için önce evrenin evrimini anlamanız gerekir.

Her şey değişir evrim bu değişimin adıdır .

"Evrimci bilim adamı Roger Lewin bilimsel bir dergi olan Sciencedaki makalesinde evrimin termodinamik açmazını şöyle dile getirmektedir Biyologların karşılaştıkları problem, evrimin Termodinamiğin İkinci Kanunuyla olan çelişkisidir. Sistemler zamanla daha düzensiz yapılara doğru bozulmalıdırlar."

Link to post
Sitelerde Paylaş

insanin kökeni aslında teist iddiaları gibi maymuna dayanmaz.

Günümüz Homo sapiensi aslında bir melez ırk olarak rahatlıkla nitelendirilir.

Memelilerin evrimi sırasında dinazorlarin kratese dönemi toplu yok oluşu memelilere büyük avantaj sağladı. ortamda bulunan canlıların %80 ine yakını ve dinazorlarin yok oluşu ile oluşan büyük boşluk evrimde bir memeli patlaması meydana getirdi.

Aynı şekilde jura döneminde ortaya çıkan çiçekli bitkiler günümüz florasinın oluşmasına olanak sağladı. Toplu yok oluşla bitki ve hayvan dünyasındaki boşluğu avantaja çeviren memeli ve çiçekli bitkiler evrimde atağa kalktı.

Günümüz bitkilerinin %90 ina yakını çiçekli bitkiler olup, kratese dönemi toplu yok oluşunu avantaja çevirmişlerdir.

Günümüz memelilerinin ilk atalarınin fosillerine jura döneminde rastlanmaktadır. Boyut olarak küçük oldukları ve mezazoik dönemde pangeanin ayrılması ve kıtaların oluşması dinazorlarin evrimini hızlandırmıştı .böyle bir ortamda mezazoik dönemin ortalarında jura döneminde ortaya çıkan memeliler dinazorlara oranla küçük boyuttaydı ve dinazorlar tarafından avlanıyordu bu yüzden gece yaşamaya zorunda kaldılar.

Memelilerin evriminde en büyük ataklardan birisi kalbin evrimi ile gerçekleşti. Daha sonra sürüngenlerin karaya yumurtlama( embrioyu koruma) ile yaptıkları iç döllenmeyi evrimsel atağı memeliler kendi içlerinde embriyoyu besleyerek ve taşıyarak ,hayatta kalma oranını arttırdı.

insanin kökeni aslında ilk canlıya kadar dayanır , ancak memeliler olarak bakarsak ida fosili günümüzde bulunan en eski primat fosilidir . Bildiğiniz gibi primatlar ile genetik olarak %95-97 oranında benzerlik gösteririz.

Bu genetik farklılık %1 -1,5 den fazla olduğu için ilişki sonrası herhangi bir canlı meydana gelmez.günümüz insan ile yakın tarihe kadar yaşamış ve çiftleşmiş olan neandanterler genetik olarak %99 -99,3 oranında bizlere benzemektedir.

Hatta broki sefal kafa yapısının ve kas gücümüzun neandanter atalarımızdan geldiği yönünde bulgular vardır.

Evrimin kökeni konusuna gelirsek aslında evrimin kökeni değişimin kendisidir.

Bunu daha açık görmek için entropiyi ele alabiliriz.

Entropi evrendeki değişimin adıdır. Evrim ise sadece canlılarda gerçekleşen değişimin adıdır bu değişim. Mutasyon,doğal seçilim ile ilerler.

Mutasyonlar kaçınılmazdır .bu mutasyonlar sonucu oluşan değişimler sizinde tahmin edeceğiniz gibi zararlıdır. Bu zararlı mutasyonlar çoğunlukla canlıların doğal seçilimde diğer canlılar tarafından av haline gelip yok olmasına sebep olur ancak bazen gerçekleşen yararlı mutasyonlar canlıyı diğer canlılara ve kendi türüne oranla yaşam savaşında avantaj sağlamasına ve bu avantajını kendi nesline aktarmasına olanak sağlar. Bu durumda yaşam savaşında öne geçen bu canlı kendi türünde baskın hale gelir ,diğerlerini eler.

Genlerde olan bu kalıtsal değişiklikler nesilden nesilde aktarılır.

Konu ile alakaniz olmadığını ilk yazımı tekrar okuyarak da rahatlıkla anlayabilirsınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Önce evrimin anlamını bilmek gerekir.

Evrim nedir?

Basamak basamak ortaya çıkan biçim değiştirmesine denir. Bütün canlı varlıkların biçim değiştirmesi, bilimin evrim görüşüüyle incelenir.

Yeryüzü geçmişten günümüze çevresel değişimler geçirmektedir. Bu çevresel değişimler pek çok canlı türünde de zamanla değişimlere neden olmuştur. Canlıların başlangıçtaki durumlarından günümüze kadar geçirdiği değişimlerin tümü evrim olarak tanımlanır.

Yani değişim var ama evrim yok diyerek kendimize güldürüyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bak dostum! Evrim yok, değişim var dedim ve hala sözümün arkasındayım. Ben Müslüman değilim. Neden? Müslümanlar Allahın ve peygamberlerin doğruyu söylediğine inandığı halde neden? Çünkü 2×2'ye 4 deyip 3×3'e 67 diyen bozucularla aynı değilim. Bu nedenle ayrışmam için kendimi onların arasından dışlar, onları da reddederim! Şimdi anladınız mı?

Ayrıca, yaşamın kökeni hakkında kesinlik yok ortada. Öyle bir kesinlikten bahsediyorum ki, 2×2=4 kadar kesin. Ama evrimin açıklamaları bir yaratıcının var olduğuna dair hep açık bir kapı bırakıyor. Sonra da bilim kanıtlıdır deyip geziniyorsunuz. 2×2 4 ya da 5 olabilir gibi.

canlılığın bilimsel olarak bir anlamı yoktur.

canlı bir varlığın evriminin nasıl bir anlamı olabilir?

Evrim nasıl mümkün sayılabilir diye açayım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bak dostum! Evrim yok, değişim var dedim ve hala sözümün arkasındayım. Ben Müslüman değilim. Neden? Müslümanlar Allahın ve peygamberlerin doğruyu söylediğine inandığı halde neden? Çünkü 2×2'ye 4 deyip 3×3'e 67 diyen bozucularla aynı değilim. Bu nedenle ayrışmam için kendimi onların arasından dışlar, onları da reddederim! Şimdi anladınız mı?

Ayrıca, yaşamın kökeni hakkında kesinlik yok ortada. Öyle bir kesinlikten bahsediyorum ki, 2×2=4 kadar kesin. Ama evrimin açıklamaları bir yaratıcının var olduğuna dair hep açık bir kapı bırakıyor. Sonra da bilim kanıtlıdır deyip geziniyorsunuz. 2×2 4 ya da 5 olabilir gibi.

canlı bir varlığın evriminin nasıl bir anlamı olabilir?

Evrim nasıl mümkün sayılabilir diye açayım.

evrim canlılarda olan değişimin adıdır.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bak sana basit bir kanıt.

Göz renginin evrimi.

Şimdi insanda 2 adet alel gen vardır.

Örneğin babada

Kahverengi ve yeşil göz rengi geni bulunur.

Annede

Mavi ve ela göz rengi var.

Genetik olarak anne ve babadan 1 er göz rengi yavruya verilir

Böylece yavrudada 2 adet göz rengi olmuş olur.

Eğer evrim yoksa insanda 4 tane göz rengi olmalıydı . diğer göz renkleri nereden geldi?

tarihinde ateistdusunce tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Misafir
Bu konu kapalıdır ama konuya cevap yazmaya yetkiniz var görünüyor.
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...