Jump to content

7 gök meselesine son noktayı koyuyorum


Recommended Posts

http://www.yenimucizeler.com/gokteki-burclar/gokteki-burclar-t29.0.html

....

"Dünya Göğünün Kandillerle Donatılması ve Gould Kuşağı:

Mülk Suresi 5.ayet ve Fussilet Suresi 12.ayette bahsedilen “Dünya göğünün kandillerle donatılması” olayı ile bu bölümde açıklanan Gould Kuşağı’nın oluşum ve özellikleri dikkate alındığında, yine yukarıda açıklanan durumlara benzeyen ilginç bir uyum göze çarpmaktadır. Daha önceki bazı bölümlerde de bahsedildiği üzere, Dünya göğünün kandillerle donatıldığından bahsedilmesi için öncelikle Dünya’nın hâlihazırda var olması gerekliliğini ve ancak bu şekilde Dünya’nın göğünden bahsedilmesinin mümkün olabileceği doğal olarak akla gelmektedir. Sonuç olarak Dünya daha önce oluşmuşken, çok yoğun bir yıldız oluşumu meydana gelmiş olmalıdır. Bundan, Dünya çevresinde başka hiçbir yıldızın bulunmadığı sonucunu çıkarmamalıyız. Ancak, ayetlerde geçen “donatılma, süslenme” gibi bir olayın gerçekleşebilmesi için var olanlara ek olarak çok yoğun bir yıldız oluşumunun Dünya çevresinde gerçekleşmiş olması gerekir. Yukarıdaki Gould Kuşağı (Gould Kemeri) ile ilgili açıklamalarda da bu durumu doğrulayan bilgiler verilmiştir. Özellikle de yoğun yıldızlardan oluşan Gould Kuşağının, bir gaz ve toz bulutunun galaksimizin sarmal kollarından biriyle 50 milyon yıl kadar önce çarpışması yoluyla oluşmuş olması çok önemli bir bilgidir. Dikkat edilirse, bu olayın 50 milyon yıl önce gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Dünyamızın yaşının yaklaşık 4,5 milyar yıl olduğu göz önüne alındığında, bahsedilen kandillerle (yıldızlarla) donatılma olayının Dünya’nın oluşumundan çok sonra gerçekleştiği hemen fark edilebilir. "

Ve andolsun ki biz, en yakın olan dünyâ göğünü ışıklarla bezedik ve onları, Şeytanlara atılacak şeyler olarak halkettik ve Şeytanlara, yakıp kavuran bir azaptır, hazırladık.

:D utanmanız da yok. Haydi yukardaki açıklamanızı şu ayete uyarlayın bakalım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 282
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Hala bir şey söylemiyorsunuz.

Açık seçik soruyorum: yakın göğü yıldızlarla süsledik ne demektir?

Aslında yazışmamızı okusan bütün cümleleri bu şekilde tek tek kopyalamak gerekmeyecek:

http://www.ateistforum.org/index.php/topic/63597-kuranda-bedenin-tanymy-homo-sapiens/

http://www.kurandaara.com/?act=ara&keyword=g%C3%B6k&meal=2 ile arama yapıldığında

1- Yer = yeryüzü

2- Gök = atmosfer

3- Gökler = uzay

"Gök" kelimesi, bizzat atmosfere ayrılı.

Bunun dışında... gök + gökler = gökler şeklinde kısaltılı.

"Gökler" uzay olup "gök" de atmosfer ve bu da yıldızlarla süslü.

Anlatıma şu ayette kelime kelime bakalım:

1. innâ : muhakkak ki biz 2. zeyyennâ : süsledik 3. es semâe : sema, gökyüzü 4. ed dunyâ : dünya 5. bi zîynetin : ziynet ile 6. el kevâkibi : yıldızlar

Gördüğün gibi ilgili kelimeler zaten Türkçeleşmişler ve güzelce anlatıyorlar:

"Muhakkak ki biz ziynet ile, yıldızlar ile dünya semasını/göğünü süsledik" Saffat 6

Ayrıca "7 kat gök" yazımdan biliyoruz ki,

Gökler aynı zamanda insan ve ruhun 7 tekamül kademesi.

Ve yakın kademenin ödülleri = süsleri bize gösterilir ki ona geçmek isteyelim.

.

tarihinde ozkanates2 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

http://www.yenimucizeler.com/gokteki-burclar/gokteki-burclar-t29.0.html

....

"Dünya Göğünün Kandillerle Donatılması ve Gould Kuşağı:

Mülk Suresi 5.ayet ve Fussilet Suresi 12.ayette bahsedilen “Dünya göğünün kandillerle donatılması” olayı ile bu bölümde açıklanan Gould Kuşağı’nın oluşum ve özellikleri dikkate alındığında, yine yukarıda açıklanan durumlara benzeyen ilginç bir uyum göze çarpmaktadır. Daha önceki bazı bölümlerde de bahsedildiği üzere, Dünya göğünün kandillerle donatıldığından bahsedilmesi için öncelikle Dünya’nın hâlihazırda var olması gerekliliğini ve ancak bu şekilde Dünya’nın göğünden bahsedilmesinin mümkün olabileceği doğal olarak akla gelmektedir. Sonuç olarak Dünya daha önce oluşmuşken, çok yoğun bir yıldız oluşumu meydana gelmiş olmalıdır. Bundan, Dünya çevresinde başka hiçbir yıldızın bulunmadığı sonucunu çıkarmamalıyız. Ancak, ayetlerde geçen “donatılma, süslenme” gibi bir olayın gerçekleşebilmesi için var olanlara ek olarak çok yoğun bir yıldız oluşumunun Dünya çevresinde gerçekleşmiş olması gerekir. Yukarıdaki Gould Kuşağı (Gould Kemeri) ile ilgili açıklamalarda da bu durumu doğrulayan bilgiler verilmiştir. Özellikle de yoğun yıldızlardan oluşan Gould Kuşağının, bir gaz ve toz bulutunun galaksimizin sarmal kollarından biriyle 50 milyon yıl kadar önce çarpışması yoluyla oluşmuş olması çok önemli bir bilgidir. Dikkat edilirse, bu olayın 50 milyon yıl önce gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Dünyamızın yaşının yaklaşık 4,5 milyar yıl olduğu göz önüne alındığında, bahsedilen kandillerle (yıldızlarla) donatılma olayının Dünya’nın oluşumundan çok sonra gerçekleştiği hemen fark edilebilir. "

Süslenenin (dünya) süsle (yıldızlar) beraber veya daha sonra yaratılmaması için bir sebep yok.

Zaten Gould kuşağı olmadan önce de yıldızlar vardı = dünya seması süslüydü.

Gould kuşağı hiç olmasaydı da yıldızlar = dünya semasının süsü yüne olacaktı.

Bu açıklamada yapılan sonuçtan sebebe doğru giderek hikmet üretmek.

Oysa Freud'un dediği gibi, "bazen bir puro sadece bir purodur".

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aslında yazışmamızı okusan bütün cümleleri bu şekilde tek tek kopyalamak gerekmeyecek:

http://www.ateistforum.org/index.php/topic/63597-kuranda-bedenin-tanymy-homo-sapiens/

http://www.kurandaara.com/?act=ara&keyword=g%C3%B6k&meal=2 ile arama yapıldığında

1- Yer = yeryüzü

2- Gök = atmosfer

3- Gökler = uzay

"Gök" kelimesi, bizzat atmosfere ayrılı.

Bunun dışında... gök + gökler = gökler şeklinde kısaltılı.

"Gökler" uzay olup "gök" de atmosfer ve bu da yıldızlarla süslü.

Anlatıma şu ayette kelime kelime bakalım:

1. innâ : muhakkak ki biz 2. zeyyennâ : süsledik 3. es semâe : sema, gökyüzü 4. ed dunyâ : dünya 5. bi zîynetin : ziynet ile 6. el kevâkibi : yıldızlar

Gördüğün gibi ilgili kelimeler zaten Türkçeleşmişler ve güzelce anlatıyorlar:

"Muhakkak ki biz ziynet ile, yıldızlar ile dünya semasını/göğünü süsledik" Saffat 6

Ayrıca "7 kat gök" yazımdan biliyoruz ki,

Gökler aynı zamanda insan ve ruhun 7 tekamül kademesi.

Ve yakın kademenin ödülleri = süsleri bize gösterilir ki ona geçmek isteyelim.

.

Sonra, size: akıl hastasısınız, deyince üzülüyorsunuz.

Bakın; yakın gök nedir diye sorduk. Gould kuşağını anlattınız. Bu kuşak 3000 ışık yılı, yaklaşık olarak 30.000.000.000.000.000 km genişliğindedir.

Haydi ayete uyarlayın bu zırvanızı dedik; bu sefer de ya işte yakın gök atmosferdir dediniz. Atmosferin içinde güneş bile yer almıyor, sizin gould kuşağı hiç yer almıyor. Hani yakın gökteki yıldızlar?

Tabii yıldızların şeytana atılan taşlar olmasını görmezden gelmişsiniz; bu da ayrı bir gülünçlük.

Siz yorulmayın: evren ayna, gezegen ruj, meteor rimel...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ve andolsun ki biz, en yakın olan dünyâ göğünü ışıklarla bezedik ve onları, Şeytanlara atılacak şeyler olarak halkettik ve Şeytanlara, yakıp kavuran bir azaptır, hazırladık.

:D utanmanız da yok. Haydi yukardaki açıklamanızı şu ayete uyarlayın bakalım.

Şeytanlar = ruhi varlıklar.

Bu ayet madde alem hakkında değil = atmosferden bahsetmiyor = ruhi tekamülden bahsediyor.

Tekamülde attığımız her adım bizi negativiteden = o negativitedeki varlıklardan uzaklaştırır.

O halde bizi sonraki tekamül kademesine geçmeye teşvik eden ödüller = süsler,

Önceki negativite kademesindeki varlıklara kaybettirir = onlara azap verir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sonra, size: akıl hastasısınız, deyince üzülüyorsunuz.

Bakın; yakın gök nedir diye sorduk. Gould kuşağını anlattınız. Bu kuşak 3000 ışık yılı, yaklaşık olarak 30.000.000.000.000.000 km genişliğindedir.

Haydi ayete uyarlayın bu zırvanızı dedik; bu sefer de ya işte yakın gök atmosferdir dediniz. Atmosferin içinde güneş bile yer almıyor, sizin gould kuşağı hiç yer almıyor. Hani yakın gökteki yıldızlar?

Tabii yıldızların şeytana atılan taşlar olmasını görmezden gelmişsiniz; bu da ayrı bir gülünçlük.

Siz yorulmayın: evren ayna, gezegen ruj, meteor rimel...

bir_akil_insan kardeşim, cevapları doğru dürüst okumuyor,

Okuduklarını birbirinden ayırt edemeyecek kadar okuyorsun.

Ben zaten Gould kuşağına karşı çıkmış, sebeplerini de açıklamıştım.

Şimdi sen bunu bana karşı alaycı ifade geliştirmek için kullanıyorsun.

Bana sıkıntı yok, ben sana 1000 kere de anlatırım.

Ama böyle okumamayı sürdürdüğün sürece,

Bu harcadığımız zamanların ne bana faydası var ne bize.

Böyle birbiriyle hiç ilgisiz cümleler sıralayarak,

Kendince bir şaka mı yapmaktasın diye de düşünüyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

bir_akil_insan kardeşim, cevapları doğru dürüst okumuyor,

Okuduklarını birbirinden ayırt edemeyecek kadar okuyorsun.

Ben zaten Gould kuşağına karşı çıkmış, sebeplerini de açıklamıştım.

Şimdi sen bunu bana karşı alaycı ifade geliştirmek için kullanıyorsun.

Bana sıkıntı yok, ben sana 1000 kere de anlatırım.

Ama böyle okumamayı sürdürdüğün sürece,

Bu harcadığımız zamanların ne bana faydası var ne bize.

Böyle birbiriyle hiç ilgisiz cümleler sıralayarak,

Kendince bir şaka mı yapmaktasın diye de düşünüyorum.

Haklısınız; yanıtlar ve kişileri birbirine karıştırmışım, özür dilerim.

Fakat yanıtım, gould kuşağı dışında sizin için de geçerlidir.

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Tamamen mağara devri bilgisiyle yazılmış bir kitaba anlam yüklemek için çırpınıyor müslümanlar. Bu kuran müslümanlara yol falan göstermiyor. Tam tersi müslümanların sırtına yük oluyor.

Kuranda atmosfer-uzay-gezegen-gök cismi gibi kavramlar yoktur. Sadece düz bir yer ve onun üzerine çadır gibi kurulmuş gökkubbeden bahsedilir. Göklerle yer bitişikken onları ayırdık ayeti de bundan bahsediyor. Gök ile yer bitişikmiş, sonra gök bir tavan gibi yükselerek yerden ayrılmış. Ne var bunda anlamayacak?

Bilime göre atmosfer yükselmemiştir. Aksine dünyaya doğru çekildi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ve andolsun ki biz, en yakın olan dünyâ göğünü ışıklarla bezedik ve onları, Şeytanlara atılacak şeyler olarak halkettik ve Şeytanlara, yakıp kavuran bir azaptır, hazırladık.

:D utanmanız da yok. Haydi yukardaki açıklamanızı şu ayete uyarlayın bakalım.

Bu konuyla ilgili tüm ayetleri göz önünde bulundurursak daha sağlıklı olacaktır.

Mülk -5

Elmalılı Hamdi Yazır: Celâlim hakkı için biz o dünya semayı takım takım kandillerle donattık ve onları Şeytanlar için (rucum) atmalar yaptık, hem onlar için o çılgın ateş azâbını hazırladık (ki azâb-ı Seıyr)

Saffat-6

Elmalılı Hamdi Yazır: Bakınız biz o Dünya Semayı (o yakın Göğü) bir ziynetle donattık; kevakib.

Saffat 10

1. illâ : ancak, başka 2. men : kim, kimse 3. hatıfe : kaptı, kaçtı 4. el hatfete : kapmak, kaçmak 5. fe : o zaman, o taktirde 6. etbea-hu : ona tâbî olur, ona ulaşır 7. şihâbun : yakıcı alev 8. sâkibun : delip geçen, kayıp giden

15/HİCR-16

Andolsun ki; Biz semada burçlar kıldık. Ve bakanlar için onu süsledik

15/HİCR-17

Ve Biz, onu taşlanmış (kovulmuş) şeytan(lar)ın hepsinden muhafaza ettik.

15/HİCR-18

Ancak kim duyma hırsızlığı yaptıysa (gaybî bilgileri çalmak istediyse), o zaman onu açıkça yakıcı bir ateş parçası takip etti.

Süleyman Ateş: Ancak kulak hırsızlığı eden olursa, onu da parlak bir ışın kovalar.

Hicr-8

1. ve ennâ : ve gerçekten biz 2. le : elbette 3. mesnâ : dokunduk (kulak hırsızlığı yapmak için) temasa geçtik yokladık, yükseldik 4. es semâe : sema, gökyüzü 5. fe : o zaman 6. vecednâ-hâ : onu bulduk 7. muliet : doldurulmuş 8. haresen : koruyucular, bekçiler 9. şedîden : şiddetli, kuvvetli, çok güçlü 10. ve şuhuben : ve şihaplar, yakıcı ışınlar, kayan yıldızlar, ateş şuleleri

Demekk ki şeytanlara atılanlar yıldızların kendileri değil..ya meteor-göktaşı ve ya kuyruklu yıldız vs. kastediliyor gibi görünüyor

ya da yakıcı ışınlar (şihab) yakıcı delici alev anlamında bir şeyden bahsediliyor..

Bence dünya göğünden tespit edilebilen pulsarlar=atarcalar,nötron yıldızları ve karadeliklerden yayılan gamma ışınları ve madde jetleri gibi olaylardan bahsediliyor.Çünkü çok güçlü gamma ışınları cin-şeytanların bile yapısını bozabilecek kadar nüfuz edici delici ve yakıcı yüksek enerjiye sahiptir..pulsar ve karadeliklerin çok güçlü manyetik alanları da vardır.. özellikle madde jetleri "alev sütunu" tanımlamasına çok uygundur..ancak cin-şeytanların mahiyeti hakkında "dumansız ateşten "yaratıldıkları dışında pek bir şey bilmediğimizden ancak bazı tahminlerde bulunabiliyoruz..ister inanır ister inanmazsınız..hiç sorun değil..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu konuyla ilgili tüm ayetleri göz önünde bulundurursak daha sağlıklı olacaktır.

Mülk -5

Elmalılı Hamdi Yazır: Celâlim hakkı için biz o dünya semayı takım takım kandillerle donattık ve onları Şeytanlar için (rucum) atmalar yaptık, hem onlar için o çılgın ateş azâbını hazırladık (ki azâb-ı Seıyr)

Saffat-6

Elmalılı Hamdi Yazır: Bakınız biz o Dünya Semayı (o yakın Göğü) bir ziynetle donattık; kevakib.

Saffat 10

1. illâ : ancak, başka 2. men : kim, kimse 3. hatıfe : kaptı, kaçtı 4. el hatfete : kapmak, kaçmak 5. fe : o zaman, o taktirde 6. etbea-hu : ona tâbî olur, ona ulaşır 7. şihâbun : yakıcı alev 8. sâkibun : delip geçen, kayıp giden

15/HİCR-16

Andolsun ki; Biz semada burçlar kıldık. Ve bakanlar için onu süsledik

15/HİCR-17

Ve Biz, onu taşlanmış (kovulmuş) şeytan(lar)ın hepsinden muhafaza ettik.

15/HİCR-18

Ancak kim duyma hırsızlığı yaptıysa (gaybî bilgileri çalmak istediyse), o zaman onu açıkça yakıcı bir ateş parçası takip etti.

Süleyman Ateş: Ancak kulak hırsızlığı eden olursa, onu da parlak bir ışın kovalar.

Hicr-8

1. ve ennâ : ve gerçekten biz 2. le : elbette 3. mesnâ : dokunduk (kulak hırsızlığı yapmak için) temasa geçtik yokladık, yükseldik 4. es semâe : sema, gökyüzü 5. fe : o zaman 6. vecednâ-hâ : onu bulduk 7. muliet : doldurulmuş 8. haresen : koruyucular, bekçiler 9. şedîden : şiddetli, kuvvetli, çok güçlü 10. ve şuhuben : ve şihaplar, yakıcı ışınlar, kayan yıldızlar, ateş şuleleri

Demekk ki şeytanlara atılanlar yıldızların kendileri değil..ya meteor-göktaşı ve ya kuyruklu yıldız vs. kastediliyor gibi görünüyor

ya da yakıcı ışınlar (şihab) yakıcı delici alev anlamında bir şeyden bahsediliyor..

Bence dünya göğünden tespit edilebilen pulsarlar=atarcalar,nötron yıldızları ve karadeliklerden yayılan gamma ışınları ve madde jetleri gibi olaylardan bahsediliyor.Çünkü çok güçlü gamma ışınları cin-şeytanların bile yapısını bozabilecek kadar nüfuz edici delici ve yakıcı yüksek enerjiye sahiptir..pulsar ve karadeliklerin çok güçlü manyetik alanları da vardır.. özellikle madde jetleri "alev sütunu" tanımlamasına çok uygundur..ancak cin-şeytanların mahiyeti hakkında "dumansız ateşten "yaratıldıkları dışında pek bir şey bilmediğimizden ancak bazı tahminlerde bulunabiliyoruz..ister inanır ister inanmazsınız..hiç sorun değil..

Harikaymışsınız.

Şeytan dediğiniz şey madde yani? Hangi maddeden yapılmışlar bunlar? Ölçülmüşler mi hiç?

Bir de, tabii ki orada göktaşlarından bahsediyor. Ama kara cahil arap göktaşının ne olduğunu bilmediği için, yıldızların kaydığını sanıyor. Tıpkı bizlerin eskilerden gelen yılldız kayması lafını kullandığımız gibi. Kara cahil arap, binlerce yıl göğe bakıp, yıldız kayması ile meteoritin, aynı şeyin farklı durumları olduğunu bilmemesi ne gülünçtür.

Neden bahsettiği değil; ne şekilde bahsettiği önemli. Kara cahil arabın bahsettiği şeylerin hemen hepsini yanlış anlamış veya hiç anlamamış olması bizi hiç şaşırtmıyor; sonuçta cahil çöl adamları bunlar. Peki ya sizi neden şaşırtmıyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Haklısınız; yanıtlar ve kişileri birbirine karıştırmışım, özür dilerim.

Fakat yanıtım, gould kuşağı dışında sizin için de geçerlidir.

Tebrik ederim, bunca söze rağmen yine ve yine okumamayı başardın!

Yanıtın Gould kuşağı haricinde sadece şeytanlara atılan yıldızları içeriyor,

Ve onu da bu cevabı yazdığın mesajımın hemen üstünde yanıtlamıştım!

Bana sıkıntı yok, sen cevapları okuma, biz tekrar tekrar konuşalım,

Ama kendince şaka yapıyorsan boşa geçen zamanımıza yazık.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tamamen mağara devri bilgisiyle yazılmış bir kitaba anlam yüklemek için çırpınıyor müslümanlar. Bu kuran müslümanlara yol falan göstermiyor. Tam tersi müslümanların sırtına yük oluyor.

Kuranda atmosfer-uzay-gezegen-gök cismi gibi kavramlar yoktur. Sadece düz bir yer ve onun üzerine çadır gibi kurulmuş gökkubbeden bahsedilir. Göklerle yer bitişikken onları ayırdık ayeti de bundan bahsediyor. Gök ile yer bitişikmiş, sonra gök bir tavan gibi yükselerek yerden ayrılmış. Ne var bunda anlamayacak?

Big Bang anında evren bir toplu iğne başı kadardı.

Bugün ayrı ayrı olan her şey o zamanda birleşikti.

Patlamanın etkisi ile birbirinden ayrılan materyal,

Daha sonra evrilerek bildiğimiz evreni oluşturdu.

Tüm evrenin bir zamanlar birleşik olduğu,

İnsanların gördükleri üzerinden anlatılı.

Bilime göre atmosfer yükselmemiştir. Aksine dünyaya doğru çekildi.

Yerküre başlangıçta atmosfer tutamayacak kadar sıcaktı, bu yüzden bir atmosfer yoktu.

Yerküre kabuğunun altında hapis olan = yerle birleşik olan gazlar,

Lav püskürmeleriyle serbest kalmakta ve yüksek enerjileriyle sebebiyle uzaya kaçmaktaydılar.

Yerküre soğudukça bu gazların enerjisi düştü ve dünyadan uzaklaşamamaya başladılar.

Biriktikçe sıfır seviyesinden yükseldiler ve bu günkü atmosferi = göğü oluşturdular.

Link to post
Sitelerde Paylaş

.

Dikkat edilirse belirtilen ayet iki farklı tabiat olayını aynı anda anlatıyor.

Evren ayetlerini okumadan vahiy ayetlerini okumak mümkün değil:

Evren ayetleri (dar anlamda bilim):

Sen, toprağı huşû halinde boynu bükük görüyorsun ya, işte o da Allah'ın ayetlerindendir.” Fussilet 39

Toprak, Allah’tan bir ayet… ayet = veri, işâret, delil, açık alamet, iz, ibret.

Şu bir gerçek ki göklerin ve yerin1 yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanların yararı için denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten suyu indirip onunla, ölümünden sonra toprağı dirilterek üzerine tüm canlılardan yaymasında, rüzgârların bir düzen içinde yönden yöne çevrilmesinde, gök ve yer arasında bir hizmete memur edilen bulutlarda, aklını işleten bir topluluk4 için sayısız ayetler2 vardır.” Bakara 164

Azîz ve Hakîm olan Allah'tan Kitap’ın indirilişidir bu3. Kuşkusuz, göklerde ve yerde1, iman sahipleri için sayısız ayetler2 vardır. Ve sizin yaratılışınızda, her yana yaydığı canlılarda, kesinliği yakalayan bir topluluk için ayetler2 vardır. Geceyle gündüzün birbiri ardınca gelişinde, Allah'ın gökten bir rızık indirip de onunla yerküreyi ölümünden sonra hayata kavuşturmasında, rüzgârların herbir yana sevkedilişinde de aklını çalıştıran bir topluluk4 için ayetler2 vardır. İşte bunlar, Allah'ın ayetleridir2 ki, onları sana hak olarak okuyoruz.” Casiye 2-6

Göklerin ve yeryüzünün1 hükümranlığı yalnızca Allah'a aittir. Dönüş de ancak Allah'adır. Şüphesiz Allah'ın, bulutları sürüklediğini, sonra onları bir araya getirdiğini, sonra da üstüste yığdığını görmedin mi/ hiç düşünmedin mi? İşte görüyorsun ki bunların arasından yağmuru çıkarıyor. Ve O, gökten, içinde dolu bulunan dağ gibi bulutları indirir de onu dilediğine isabet ettirir, dilediğinden de onu uzak tutar. Şimşeğin parıltısı nerdeyse gözleri alır! Allah, geceyi ve gündüzü çevirir durur. Şüphesiz basiret sahipleri için4 kesinlikle bir ibret vardır. Ve Allah, her canlıyı sudan oluşturdu. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimileri iki ayak üzerinde yürümekte, kimi de dört ayak üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini oluşturur. Hiç şüphesiz Allah, her şeye en iyi güç yetirendir. Andolsun ki biz, açıklayıcı âyetler2 indirdik. Ve Allah, dileyen kimseyi dosdoğru yola iletir.” Nur 42-46

Onlara ayetlerimizi ufuklarda6 ve kendi nefslerinde göstereceğiz7. Ta ki, onun hak olduğu5 kendilerine ayan-beyan belli olsun.” Fussilet 53

1- Gökler ve yerdeki doğa olayları, 2- açıklayıcı sayısız ayet = evren ayetleri.

3- Allah’tan Kitap’ın inmesi, 4- evren ayetleri üzerine aklını işletenlere çünkü,

5- Kitap’ın hak olduğunu, 6- ufuklardaki ayetler = evren ayetleri, 7- gösterir.

"Bunlar apaçık Kitap’ın ayetleri2. Onlar mümin olmuyor diye kendini üzüntüden tüketir gibisin. Eğer dilersek gökten üzerlerine bir ayet indiririz de boyunları ona eğilip kalır. O Rahman'dan kendilerine vahyi yeni bir hatırlatma gelmeye dursun, ondan mutlaka yüz çevirirler3. Bakmadılar mı yere, neler fışkırtmışız onda cömert ve bereketli her çiftten. Bunda elbette bir ayet1 var, fakat onların çoğu mümin değiller3." Suara 2-8

1- Evren ayetleri üzerine aklını işletmeyenlere, 2- Kitap’ın ayetleri apaçık olmaz.

3- Onlar vahyi hatırlamaz, gelen hatırlatmaya yüz çevirir, 4- mümin olmazlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Farklı iki gök kavramı yok kuranda. Göğü bir tavan gibi yükselttik ve bu tavanı korunmuş kıldık diyor. Bazı müslümanlar bu korunmuş tavan ifadesini atmosfere yormaya çalışıyor ama nafile. O korunmuş tavandan kastı şeytanlardan korunmuş bir tavandır.

7 kat gök ve 7 kat yer iddiasının da hiçbir bilimsel dayanağı yok.

Kuranda gezegen kavramı yok. Yazarları dünyanın zaten göğün içinde yer alan sayısız gök cisminden yalnızca biri olduğunu, güneşin de sayısız yıldızdan sadece birisi olduğunu bilmiyor. Güneş ve yıldızlardan sanki farklı şeylermiş gibi bahsediliyor kuranda.

Göklerle yer birbiriyle bitişik falan da değildi. Yer dediği dünya bigbang den 9,2 milyar yıl sonra oluşmuş ve evrene göre bir toz parçası bile olmayan bir gök cismi. Göklerle yer bitişikti ifadesi açıkça gök ile yerin aynı zamanda var olduğunu ve göğün bir çadır gibi yükselerek yerden ayrıldığını anlatıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilimle vahyi karıştırmayın! Bilim kendi çapında sorular sorsun! Tabi bunu kendine bilimsel deyip insanlar arasında yürürken burnu havadahavada gezen bir grup insan söylüyor. Ne diyeyim?

bu Nasıl bir yaklaşım yahu? bilim kendi çapında sorular soracakmış... vahiy dediğin sapığın tekinin yalanları. bilim zaten bunları ciddiye almaz. biz bilimin bulgularını kullanarak sapığın ipliğini pazara çıkarıyoruz. sanki dinlerin veya dindarların bir çapı varmış gibi... onların işi medeniyet düşmanlığı. bugün Brüksel'de gördük çaplarının ne olduğunu.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Harikaymışsınız.

Şeytan dediğiniz şey madde yani? Hangi maddeden yapılmışlar bunlar? Ölçülmüşler mi hiç?

Bir de, tabii ki orada göktaşlarından bahsediyor. Ama kara cahil arap göktaşının ne olduğunu bilmediği için, yıldızların kaydığını sanıyor. Tıpkı bizlerin eskilerden gelen yılldız kayması lafını kullandığımız gibi. Kara cahil arap, binlerce yıl göğe bakıp, yıldız kayması ile meteoritin, aynı şeyin farklı durumları olduğunu bilmemesi ne gülünçtür.

Neden bahsettiği değil; ne şekilde bahsettiği önemli. Kara cahil arabın bahsettiği şeylerin hemen hepsini yanlış anlamış veya hiç anlamamış olması bizi hiç şaşırtmıyor; sonuçta cahil çöl adamları bunlar. Peki ya sizi neden şaşırtmıyor?

Ben şeytan dumansız ateşten yaratılmış diye yazıyor Kuran'da diyorum,sen şeytan madde demek istiyorsunuz diyorsun..

Cin-şeytanların yapısını ve niteliklerini bilemiyoruz..dumansız ateş veya zehirli ateş-belki radyasyon olabilir-deniyor yapıları için..ama çok güçlü gamma ışınlarından etkilenebilecekleri de düşünülebilir...bizim yapımız atom temelli ise onların yapısı foton temelli olabilir..Kuran'da şihab deniyor cinleri-şeytanları takip edecek şeyler için..şihab delici -nüfuz edici ateş anlamına geliyor..gamma ışınları da en delici-nüfuz edici işınlar şeklinde tanımlanıyor..

Evet göktaşları da olabilir..göktaşları düşerken atmosferde binlerce derece sıcaklığa kadar sürtünmeden dolayı ısınırlar..bu yüksek sıcaklıklar onların yapılarına bile zarar veriyor olabilir.."ayetlerde onlar için yakıcı alev azabını hazırladık deniyor..ateşten yaratılmışlardır fakat soğuk alev diye bir şey de vardır..

Hem bu göktaşları güneşin yörüngesinde dönerken dünyaya düşerler..hareketlerinin asıl kaynağı güneşin çekimidir..bir anlamda güneş bir sapan gibi o göktaşlarını savurarak atmaktadır..ayetlerde kandillerden -yani bizim için güneş-bahsederken onları şeytanlar için atmalar yaptık sözünün açıklaması bu olabilir..

Dediğim gibi kesin bir bilgimiz yok sadece fikir yürütüyorum..AMA ŞUNU İYİ BİLİN Kİ BU DÜNYA VE BU HAYAT ATEİSTLERİN GÖRDÜĞÜNDEN ÇOK DAHA FAZLASINI İÇERMEKTEDİR.Dünyada o kadar çok doğaüstü olay gözlenmiştir ki..bu olayaları ateist gözüyle olmamış sayabilirsiniz ya da ne olabileceği hakkında fikir yürütürsünüz..

https://www.youtube.com/watch?v=_mgNFaU84kE

bu videolar Nasa nın yayınladığı videolar ..atmosfer dışında vs.uçuşan bazı ışıklı şeyler var bunu dünyanın en gelişmiş bilim kurumlarından biri olan Nasa açıklayamıyor..sadece ufo diyor..yani tanımlanamıyor diyor..Kuran ise ışıktan -dumansız ateşten- yaratılmış cinler göğe çıkarlar diyor...Kuran'da ışık-ateş deniyor..görüntülerde de sadece ışık beliriyor..maddi cisme benzer bir şey de yok..

tarihinde T.TAŞPINAR tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ne ne ne! Göktaşı fotona, radyasyona ne yapacak be! Yani dört cahil çöl yağmacısının zırvalarına kılıf uydurmak için zırvalamadığınız saçmalık kalmıyor ya, pes doğrusu... Demek köle zihinli olmak, kafasında tek düşünce efendisine nasıl yalakalık yapacağı olmak böyle bir şey...

Ya insan bir utanır sıkılır, bir düşünür, bir akıl eder yahu! Radyasyona, ışığa sen göktaşı fırlatarak ne yapabilirsin be! Gamma ışını ne yapar radyasyona? Saçmalamanın da hezeyanın da sayıklamanın da bir sınırı var yahu! Cahil çöl yağmacılarının uydurduğu bir puta köle oldunuz diye bu kadar da saçmalanmaz artık!

Hayır temin ederim ki düzgün bir şeyler konuşayım şunlarla diyorum, ama o kadar saçmalıyorlar ki insan artık şirazeden çıkıyor. Zırvaya, hezeyana ne diyeceksin yahu? Bir kişi çıkıp da şimdi radyasyondur bilmem nedir, göktaşı ısınınca zarar verir filan derse denecek ne kalıyor, ben bilmiyorsam biri söylesin öğreneyim! Olmaz öyle şey yavrucuğum, bak abaaa ubaaa übele bübele yaaa... Attaaa... Abidiiii... Böyle mi diyeyim ne diyeyim!

Link to post
Sitelerde Paylaş

bu Nasıl bir yaklaşım yahu? bilim kendi çapında sorular soracakmış... vahiy dediğin sapığın tekinin yalanları. bilim zaten bunları ciddiye almaz. biz bilimin bulgularını kullanarak sapığın ipliğini pazara çıkarıyoruz. sanki dinlerin veya dindarların bir çapı varmış gibi... onların işi medeniyet düşmanlığı. bugün Brüksel'de gördük çaplarının ne olduğunu.

Vahiy gaybın haberidir. İnkar ederken de bunu inkar ediyorsunuz. İşte bu nedenle bilim vahyi anlayamaz. Medeniyete gelince, onu sizin bilimin sistematik hale getirdiği adam öldürme yöntemleri yıkıyor ve daha yıkacak da.

Net bir şekilde "ipliğini pazara çıkardık" diyebileceğiniz bir durum, konu gösterin. Zira görüyorum ki az düşünüyor çok laf ediyorsunuz. Benim inandığıma inanın demiyorum. Kendi inandığınızı koruyun diyorum. Çünkü dinle alay etmek için açtığınız her konu ve attığınız her mesaj sizi ve izinden gittiğiniz bilimin seviyesini düşürüyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...