Jump to content

Gündemi bir bütünün sonucu olarak değerlendirmek.


Recommended Posts

Değerli arkadaşlarım Türkiye'de olan olayların tek tek bir gündem olarak düşünülmesinden taraf olmadığımı belirterek, şu sorular ışığında asıl soruma cevap vererek herkesten bizi, bir tartışmaya yöneltecek cevaplar bekliyorum. Bugüne kadar bizi buraya getiren süreç içerisinde olanları düşünecek olursak;

1. Bu halk ne için yönetimde Adalet Parti döneminden beri islami bir partinin izinden gidiyor? O dönemden beri olan darbeler, eskiden kalan bir islami rejim isteğinin ertelenmesi miydi?

2. Yıllarca inşa edilen "Darbe" imgesi akp döneminde yapılan onlarca dizi ve filmlerle mi inşa edildi? akp döneminde neden bunlar en doruk noktasına ulaştı ve neden solcular için bile ağlayan bir şeriatçı başbakan görmemizi sağladı televizyonlarda?

3. Fethullah dedikleri "hoca efendi" ilan ettikleri namussuzu ülkede palazlandıran kimdi? Kendi çocukları bile onun okullarında okumuşken, kim onun okullarını kapattı, bu gerilimi fırsat bilerek ve namussuzu terörist ilan ederek milleti kim sokaklara döktü?

4. Aziz Nesin ile olan tartışmasında "Her müslüman şeriatçıdır" diyen, daha sonraki söylemlerinde "hem laik hem müslüman olunmaz" diyen bir cumhurbaşkanının(!) eski söylemleri bir gençlik heyecanının delaleti mi? Sokaklara çıkan, düşüncesindeki yarım yamalaklıkla alay konusu olup popüler olan çember sakallılara, kışkırtıcı nitelikte bir çok bayan ile alenen TV programı yapan hükümlü müslümanlara, sempatik görünüp kedi gibi "miyavlayan" cübbelilere kim taviz verdi?

5. Pkk denilen, "kürdistan teali cemiyeti"nin çakması olan örgütü Dolmabahçe Sarayı'nda "çözüm süreci" adı altında ağırlayan, yurtdışından getirdiği sözde sanatçıyla, kafasından kurşun yemiş eli ayağı tutmayan şarkıcıya, kulak zevkini tırmalayan bir düet yaptırıp, teröristleri ağlayarak ülkeye davet eden hangi hükümetti?

6. Suriye devlet başkanını Türkiye'de yolları kapatarak ağırlayıp birlik mesajları veren arkasını dönünce katil ilan eden, oradaki halkı kardeşimiz bahanesiyle-sırf müslüman diye-buraya getiren, Suriye ve Irak çevresinde kurulmuş ışid denen yobaz, islam ahlakının canlı bir örneği olan kuklaların ucuz petrollerini alıp Türkiye'de ucuza satıp servetine servet katan kimdi?

7. İsrail'e karşı, "siz öldürmeyi iyi bilirsiniz!" diyen, israil'in öldürdüğü müslümanlara "mavi marmara" adı altında desteklediği politik çıkar amaçlı yardıma yataklık yapıp, sonra benden mi izin aldınız diyen, hiç bir ülkeden politik destek görmeyeceğini anlayınca israil'in adeta poposunu öpen kimdi?

yazmaktan artık usandığım artık bu soruları, bu soruların yardımıyla geriye ket vurarak çoğaltabilirsiniz. Ama istediğim bu sorular ışığında şu soruya cevap vermeniz;

- Bu ülke nasıl vatandaşın tekbir getirip asker linç edecek, futbol maçı gibi basit bir olayda bile birbirini kesecek, sokağa çıkmayanları hain ilan edecek, polisin askere "10 aylık kızını .... yapayım mı?" dedirtecek, ışid denen maşanın bile elini kolunu sallaya sallaya bomba patlattığı, milleti taradığı bir katliamı normal karşılayacak, ortadoğu bataklığına saplanmış bir ülke haline geldi? Yoksa bu ülke insanının fıtratı mı bu?

Bırakalım Darbeyi o yaptı bu yaptı mevzusunu. Ülkeyi bu durumu getiren ne?

tarihinde mtt tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Alıntı

Ülkeyi bu durumu getiren ne?

Toplumun sosyo-kulturel yapisidir, kisi basi milli gelir de buyuk bir etken. Turkiye'deki is gucu, her daim istihdam hacminden genis olmustur.  

Son tahlilde, soyutlama cehaletinden kurtulamamis, haliyle bilimsel dusunceye gecis yapmamis cogunluklarin yasadigi cografyalar, gerek global, gerek bolgesel kodaman ve demagoglarin oyun sahalari olmaktan kurtulamazlar, hele hele Turkiye gibi bir cografya, hic kurtulamaz. Ataturk, bolge insaninin genetik ve zihinsel niteliklerini, egitimin yapisini degistirerek bir evrim surecine sokmaya calisti, malesef buyuk olcude basarisiz oldu. 

Bu cercevede, sokaklarda avaz avaz tekbir ceken insanlar, sahis olarak degil de, psikiyatrik birer vaka temelinde irdelenirse, suregiden toplumsal sizofreninin temelleri daha iyi gozlemlenecektir. Bu gibi toplumlar, kole olarak yasamaya, gudulmeye mahkumdur; "milli irade", varliksal gerceklerden kopuk durumda olup, icerigini dahi bilmedigi ideolojik saiklere, haliyle konjonkturel depresyonlara tam-teslim haldedir. 

Basit ifadesiyle ulkeyi bu duruma getiren, islam basta olmak uzere, egitim sistemine de buyuk olcude dayali, toplumsal bilincin durumudur. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, epoché yazdı:

Toplumun sosyo-kulturel yapisidir, kisi basi milli gelir de buyuk bir etken. Turkiye'deki is gucu, her daim istihdam hacminden genis olmustur.  

Son tahlilde, soyutlama cehaletinden kurtulamamis, haliyle bilimsel dusunceye gecis yapmamis cogunluklarin yasadigi cografyalar, gerek global, gerek bolgesel kodaman ve demagoglarin oyun sahalari olmaktan kurtulamazlar, hele hele Turkiye gibi bir cografya, hic kurtulamaz. Ataturk, bolge insaninin genetik ve zihinsel niteliklerini, egitimin yapisini degistirerek bir evrim surecine sokmaya calisti, malesef buyuk olcude basarisiz oldu. 

Bu cercevede, sokaklarda avaz avaz tekbir ceken insanlar, sahis olarak degil de, psikiyatrik birer vaka temelinde irdelenirse, suregiden toplumsal sizofreninin temelleri daha iyi gozlemlenecektir. Bu gibi toplumlar, kole olarak yasamaya, gudulmeye mahkumdur; "milli irade", varliksal gerceklerden kopuk durumda olup, icerigini dahi bilmedigi ideolojik saiklere, haliyle konjonkturel depresyonlara tam-teslim haldedir. 

Basit ifadesiyle ulkeyi bu duruma getiren, islam basta olmak uzere, egitim sistemine de buyuk olcude dayali, toplumsal bilincin durumudur. 

Siz, bu sitede eski bir uye olan, Turan Dursun sitesinde de yazan evrensel-insan nikli uye misiniz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

1- sağ kesim her zaman bir veya iki tane sünni devlet partisine oy verir.
sol kesim ise her zaman bir veya iki tane alevi-bektaşi devlet partisine yönelir.

2-  daha önceki sağ iktidarlar darbe ve bölünme ile karşılaştı.
bu nedenle erdoğan askerlere de parti üyelerine de sert davrandı.

3-dün dündür bugün bugündür. 
cemaat aşırı güçlenmişti. erdoğan'ın otoritesini sarsıyordu.

4-erdoğan hep bir siyasl islamcı olarak kaldı ama her şeyi zamana bıraktı.

çünkü ona engel çıkanlar hep oldu.
müslümanlar da yargı da ordu da herkes de erdoğan'ın düşmanı olabiliyor.

5-  dün dündür bugün bugündür.
hdp aşırı güçlenince erdoğan kendi başlattığı barış sürecini bitirdi.

6- dün dündür bugün bugündür.
arap baharında ikisi hariç  (cezayir ve suriye) tüm diktatörler devrildi.

yani esad'ın gideceğine kesin gözüyle baktılar ama olmadı.

7- dün dündür bugün bugündür.
erdoğan israil ve rusyayla barışmayı  kendisi için yararlı gördü.


türkiye müslüman bir orta doğu ülkesidir.  halktan istenen tek şey itaattir.
terör eylemleri her ülkede oluyor. (fransa, abd, ingiltere vb.)

Link to post
Sitelerde Paylaş

AKP'ye oy veren kitlenin bir kesimi 7 Haziran öncesi Akp-Hdp işbirliği konusunda kafaları karışmıştı. Akp'ye oy veren tanıdığım tüm insanlar "Pkk meselesinden dolayı Akp'ye oy vermeyeceğim" diyordu ve vermediler ve 7 haziranda Akp tek başına iktidarlığı kaybetti. Sonraki süreçte CHP bastırdı, Hdp'lilere "eğer gerçekten Tayyip Erdoğana karşı isen  Meclis başkanlığı için benim çıkaracağım adaya oy vereceksin" dedi. İşte o zaman ak koyun, kara koyun belli olacaktı ama MHP, kendi meclis başkanı adayını çıkarmasıyla, AKP-HDP ortaklığının ayyuka çıkmasını engelledi. MHP sonra da, CHP'ye kızdı "neden bizim adayımıza oy vermediniz" diye. Halbuki HDP ile hiçbir şekilde yan yana görülmek istemeyen MHP idi, bu yüzden HDP'den ne oy isteyebilirdi, ne de onların oylarıyla meclis başkanı çıkarmak... Zaten tutumları da bu yöndeydi. AKP, 7 Haziran - 1 Kasım aralığında doğuda operasyonları şiddetlendirince tekrardan tek başına iktidar olabilecek sayıya ulaştı. AKP-HDP el ele ama o kadar güzel oynuyorlar ki, gerçeklerin üstüne perde çekmeyi başarabiliyorlar.  

          Kısaca bu adamlar gerçeği istedikleri gibi gösterebiliyor (cahil ve sorgulamayan bir kitle yüzünden), kafaları herşekilde bulandırabiliyor. İşte bu noktada bu adamların asıl amacının ne olduğunu bildiğin zaman diğer kafa karıştırıcı her şeyin aslında bir oyun olduğunu görürsün. Peki AKP'nin amacı ne?

        Amerikan çıkarlarına hizmet etmek. Eğer Amerika, Kürdistan kurulmasını istiyorsa bunu gerçekleştirmek. Amerika Türkiye'de şeriatçılık istiyorsa bunu gerçekleştirmek. Atatürkçü bir Türkiye, Amerikan çıkarlarına aykırı bir Türkiye'dir bu yüzden bunu istemez. Amerika, Türkiye'nin kaliteli bireylere sahip bir halkının olmasını istemez. Haliyle Tayyip'te istemeyecek ve bu yönde işler yapacak (8 yaşındaki çocuklara Arapça öğretmeye kalkmak gibi.) 

      İyi eğitimli, kendini çok iyi yetiştirmiş ve ülkemin milli değerlerine sahip birini düşünün (bu doktor olabilir, mühendis olabilir, öğretmen olabilir v.s) İşte bu noktada benim böyle olmamı istemeyen düşmanım, beni küçümsemek isteyen düşmanım bana direkt olarak  "sen kimsin pis Türk, bu kadar şey senin neyine" diyemiyor da, Tayyip gibi adamları ülkemde iktidara getirerek onların aracılığıyla bana bunları yapıyor. Bu ülke aslında ben kendimi bildim bileli işgal altında. Atatürkçü ise ya kürtten dayak yersin, ya işid zihniyetli cahil bir kesimden dayak yersin. İkisi de seni "elit, burjuva" sınıfında görüp döver. Eğer işçi çocuğuysan  bu kezde "artist" diye dayak yersin. Atatürk sevgisiyle büyümene izin verilmez yani. İşte o yüzden diyorum ki Atatürk'ün Türkiye'si yıllardır işgal altındaydı zaten ve şu an o işgalin en güçlü dönemleri yaşanıyor. Laik kesim günden güne azalıyor. Yeni gelecek olan eğitim sistemi ile (3+3+3+4) çocuklarımız bizden 4 yaşında alınacak. Beyninin büyük bir bölümü islamcı ideoloji ile dolacak. Gün gelecek belki de bize "kafir" diyecek. 

      Kısaca herkes şunu bilmelidir ki! AKP bu ülkenin milli olan her şeyini yok etmek için geldi. Bu ülkeyi olabildiğince dibe vurdurmak için geldi. Ödülünü de saltanat sürerek alıyor. Sahip olduğumuz tüm kazanımlarımızı, haklarımı bizden parça parça almak için geldi (ki yapıyor zaten.), bizi çöl bedevisinden daha barbar, ama bir o kadar da, itaatkar biat eden köleler haline çevirmek için geldi. İşin enteresan olanı ise bu hale düştüğümüz hiç bir zaman bu durumda olduğumuzun farkında bile olmayacak insanlar haline gelmemiz durumudur. 

    Daha da kısacası düşmanımızın  bize reva gördüğü ne varsa, din kanalı ile bu adam hepsini bize uygulayacak.      

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, Refleks07 yazdı:

AKP'ye oy veren kitlenin bir kesimi 7 Haziran öncesi Akp-Hdp işbirliği konusunda kafaları karışmıştı. Akp'ye oy veren tanıdığım tüm insanlar "Pkk meselesinden dolayı Akp'ye oy vermeyeceğim" diyordu ve vermediler ve 7 haziranda Akp tek başına iktidarlığı kaybetti. Sonraki süreçte CHP bastırdı, Hdp'lilere "eğer gerçekten Tayyip Erdoğana karşı isen  Meclis başkanlığı için benim çıkaracağım adaya oy vereceksin" dedi. İşte o zaman ak koyun, kara koyun belli olacaktı ama MHP, kendi meclis başkanı adayını çıkarmasıyla, AKP-HDP ortaklığının ayyuka çıkmasını engelledi. MHP sonra da, CHP'ye kızdı "neden bizim adayımıza oy vermediniz" diye. Halbuki HDP ile hiçbir şekilde yan yana görülmek istemeyen MHP idi, bu yüzden HDP'den ne oy isteyebilirdi, ne de onların oylarıyla meclis başkanı çıkarmak... Zaten tutumları da bu yöndeydi. AKP, 7 Haziran - 1 Kasım aralığında doğuda operasyonları şiddetlendirince tekrardan tek başına iktidar olabilecek sayıya ulaştı. AKP-HDP el ele ama o kadar güzel oynuyorlar ki, gerçeklerin üstüne perde çekmeyi başarabiliyorlar.  

          Kısaca bu adamlar gerçeği istedikleri gibi gösterebiliyor (cahil ve sorgulamayan bir kitle yüzünden), kafaları herşekilde bulandırabiliyor. İşte bu noktada bu adamların asıl amacının ne olduğunu bildiğin zaman diğer kafa karıştırıcı her şeyin aslında bir oyun olduğunu görürsün. Peki AKP'nin amacı ne?

        Amerikan çıkarlarına hizmet etmek. Eğer Amerika, Kürdistan kurulmasını istiyorsa bunu gerçekleştirmek. Amerika Türkiye'de şeriatçılık istiyorsa bunu gerçekleştirmek. Atatürkçü bir Türkiye, Amerikan çıkarlarına aykırı bir Türkiye'dir bu yüzden bunu istemez. Amerika, Türkiye'nin kaliteli bireylere sahip bir halkının olmasını istemez. Haliyle Tayyip'te istemeyecek ve bu yönde işler yapacak (8 yaşındaki çocuklara Arapça öğretmeye kalkmak gibi.) 

      İyi eğitimli, kendini çok iyi yetiştirmiş ve ülkemin milli değerlerine sahip birini düşünün (bu doktor olabilir, mühendis olabilir, öğretmen olabilir v.s) İşte bu noktada benim böyle olmamı istemeyen düşmanım, beni küçümsemek isteyen düşmanım bana direkt olarak  "sen kimsin pis Türk, bu kadar şey senin neyine" diyemiyor da, Tayyip gibi adamları ülkemde iktidara getirerek onların aracılığıyla bana bunları yapıyor. Bu ülke aslında ben kendimi bildim bileli işgal altında. Atatürkçü ise ya kürtten dayak yersin, ya işid zihniyetli cahil bir kesimden dayak yersin. İkisi de seni "elit, burjuva" sınıfında görüp döver. Eğer işçi çocuğuysan  bu kezde "artist" diye dayak yersin. Atatürk sevgisiyle büyümene izin verilmez yani. İşte o yüzden diyorum ki Atatürk'ün Türkiye'si yıllardır işgal altındaydı zaten ve şu an o işgalin en güçlü dönemleri yaşanıyor. Laik kesim günden güne azalıyor. Yeni gelecek olan eğitim sistemi ile (3+3+3+4) çocuklarımız bizden 4 yaşında alınacak. Beyninin büyük bir bölümü islamcı ideoloji ile dolacak. Gün gelecek belki de bize "kafir" diyecek. 

      Kısaca herkes şunu bilmelidir ki! AKP bu ülkenin milli olan her şeyini yok etmek için geldi. Bu ülkeyi olabildiğince dibe vurdurmak için geldi. Ödülünü de saltanat sürerek alıyor. Sahip olduğumuz tüm kazanımlarımızı, haklarımı bizden parça parça almak için geldi (ki yapıyor zaten.), bizi çöl bedevisinden daha barbar, ama bir o kadar da, itaatkar biat eden köleler haline çevirmek için geldi. İşin enteresan olanı ise bu hale düştüğümüz hiç bir zaman bu durumda olduğumuzun farkında bile olmayacak insanlar haline gelmemiz durumudur. 

    Daha da kısacası düşmanımızın  bize reva gördüğü ne varsa, din kanalı ile bu adam hepsini bize uygulayacak.      

Bence  mükemmel bir yorum. Katılıyorum. Bu ülke ve halkı tarihinin hiç bir anında özgürlüğü tadmadı. Her zaman İslam'ın ve imparatorluğun kölesi oldu. Demokratik rejimde bile birilerinin ve birşeylerin kölesi olmaya devam etti. Şu anda bile bu durum devam ediyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...